118 gazeteci 1 Nisan’a cezaevinde girdi. Tutuklu gazetecilerin 65’i Cemaat medyasına çalışanlardan oluşurken habercilerden 33’ü Kürt medyasındandı.
Ayrıca, Cumhuriyet gazetesinin 11 yazar, yayın yetkilisi ve muhabiri de “FETÖ/PKK’ye yardım veya bu örgütlerin propagandasını yapmak” suçlamasıyla tutuklu.
Bu kişiler, Terörle Mücadele Kanunu (TMK) ile Türk Ceza Kanunu (TCK) kapsamında “örgüt” bağlantılı olarak hapiste bulunuyor. 118 gazeteciden 16’sı hükümlüyken 18’i halen yargılanıyor, 84’üyse soruşturma geçiriyor. 2016’nın aynı döneminde 28 gazeteci cezaevindeydi; gazetecilerden 18’i Kürt medyasındandı.
10 yılını geride bırakan Hrant Dink cinayetinde sorumlu oldukları gerekçesiyle eski İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek ve dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah dahil 35 sanığın yargılanması çapraz sorgularla sürüyor. Son üç ayda, Fethullah Gülen, Zekeriya Öz, Faruk Mercan, Adem Yavuz Arslan, Halil İbrahim Koca ve Ekrem Dumanlı hakkında yakalama kararı çıkarılırken, Samsun Otogarı’nda yakalandıktan sonraki Ogün Samast ile görüntüleri ortaya çıkanlar ve bu görüntüleri medyaya servis edenler tutuklandı. Yargılama İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde sürüyor.
Aydın ve gazeteci Musa Anter’in 1992’de öldürülmesi ve 1990’larda JİTEM’in işlediği cinayetlerle ilgili Hamit Yıldırım’ın tutuklu yargılandığı davada da, yakalanamayan sanık “Yeşil” kod adlı Mahmut Yıldırım MİT’ten sorulacak. Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi gazeteci Abdurrahman Şimşek ve eski milletvekili Muhsin Kızılkaya’yı tanık olarak dinleyecek.
Gazeteci Cihan Hayırsevener’in Bandırma’da öldürülmesiyle ilgili dava özel yetkili mahkemelerin kaldırılması üzerine ve mahkumiyet kararlarının Yargıtay’da bozulmasıyla birlikte, cinayetten yedi yıl sonra Bandırma Ağır Ceza Mahkemesi’nde sürüyor.
BİA Medya Gözlem Raporu’nda “öldürülen gazeteciler”, “hapisteki gazeteciler”, “saldırı, tehdit ve engellemeler”, “soruşturmalar, açılan-süren davalar, kararlar”, “hakaret, kişilik hakları ve tazminat davaları”, “yasaklamalar, kapatmalar, toplatmalar”, “Anayasa Mahkemesi”, “AİHM”, “RTÜK” ve “YSK” bölümleri yer alıyor.
Dink’te altı yakalama kararı: Agos gazetesi yayın yönetmeni Hrant Dink’in 19 Ocak 2007’de öldürülmesiyle ilgili soruşturmayı yürüten savcı Gökalp Kökçü, Fethullah Gülen, Zekeriya Öz, Faruk Mercan, Adem Yavuz Arslan, Halil İbrahim Koca ve Ekrem Dumanlı hakkında yakalama kararı talep etti. İstanbul 6. Sulh Ceza Hakimliği de sanıklar hakkında yakalama kararı çıkarttı. Suçlama “Dink cinayeti eylemini gerçekleştiren bir kısım kamu görevlilerinin, eylemi başından sonuna kadar planlayıp icrasına yol açtıkları ve denetledikleri, cinayetin işlenmesine nezaret ettikleri, eylemi gerçekleştirecek potansiyel şüphelileri bildikleri halde, FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün amaçları doğrultusunda Dink’in öldürülmesini engellememişler, aksine suça iştirak etmişlerdir” şeklinde ifade edildi. Savcı Kökçü Ufuk Kaba, Mesut Kılıçarslan, İzzet Akdağ, İbrahim Pala, İbrahim Şevki Eldivan, Engin Akçiçek, Ali Çınar’ın “Dink cinayeti soruşturmasında şüpheliler arasında yer aldığını ve FTÖ/PDY terör örgütü mensupları arsında örgütsel haberleşmeyi sağlayan kripto Bylock haberleşme programını kullandıklarının tespit edildiğini” iddia ediyor (25 Mart).
Sekiz tutuklama: İstanbul Başsavcılığı’nca yürütülen Dink cinayeti soruşturması kapsamında gözaltına alınan ve tutuklanmaları talebiyle hakimliğe sevk edilen gazeteci Muammer Ay ile dönemin Samsun İl Jandarma Komutanlığı Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele (KOM) Şube Müdürü Murat Bayrak, dönemin Samsun İl Jandarma Komutanlığı Asayiş Şube Müdürlüğü Olay Yeri İnceleme Birimi’nden astsubay Yüksel Avan, dönemin Samsun İl Jandarma Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürü Birol Ustaoğlu, dönemin Samsun Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şube Müdürü Yakup Kurtaran, dönemin Samsun Emniyet Müdürlüğü TEM Şube Nöbetçi Amiri Ahmet Çetiner, dönemin Samsun İl Jandarma Komutanlığı Asayiş Müdürü Atilla Güçoğlu ve dönemin Samsun Emniyet Müdürlüğü TEM Şube Müdürlüğü Emniyet Amiri Metin Balta tutuklandı. İşlem, Dink cinayeti hükümlüsü Ogün Samast’ın 20 Ocak 2007’de Samsun Otogarı’nda yakalandıktan sonraki görüntülerin servis edilmesiyle ilgiliydi (28 Mart).
Yılmazer’in kızlarına gözaltı: Dink cinayeti davasının tutuklu sanığı Ali Fuat Yılmazer, “savunma hakkım kısıtlanıyor” diyerek iki gün önce yarıda kestiği savunmasına devam etti. Ancak bu kez iki kızı avukat Fatma Saadet Yılmazer ve üniversite öğrencisi Rabia Fıtnat Yılmazer “FETÖ soruşturması”ndan gözaltına alınınca savunması tamamlanamadı. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davaya 10, 11, 13 ve 14 Nisan’da devam edilecek (16 Mart).
Yılmazer savunmayı kesti: Tutuklu sanık Ali Fuat Yılmazer, mahkeme başkanı Ali İhsan Horasan’ı, kızı ve avukatı Fatma Saadet Yılmazer’e “sen” ve “kızım” diyerek saygısızlık etmekle suçladı. Hakim Horasan’ın “Hakime, cumhurbaşkanına beddua ettiğiniz için müdahale ettim” demesi üzerine Yılmazer bu durumu baskı olarak algıladığını belirterek “Ben bu şartlarda savunma yapmayacağım. Barodan tayin edilecek avukatla sorulara yanıt vereceğim” dedi (14 Mart).
Güler’e ağır suçlama: Dink öldürüldüğünde İstihbarat Daire Başkanlığı C Şube Müdürü olan Ali Fuat Yılmazer, İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Ahmet İlhan Güler için, “Dink’e yönelik gerçek tehdit ulusalcı gruplardı. Dink’in hedef olarak gösterilmesinde etkin gruplar bunlar. Biri, Dink’i vatan haini olarak görüp eyleme geçtiyse bu grupların propagandalarından etkilenmiştir. İşte Ahmet İlhan Güler bu gruplarla ilgili çalışma yapmadığını beyan etti… Ahmet İlhan Güler Danıştay ve Hrant Dink cinayetlerini önceden engelleyebilecek bilgiye sahibi olduğu halde bunu yapmamıştır. Derin çetelerin önlenmesine ilişkin ihtiyaçlara cevap vermediği, engellediği, İstanbul’daki çalışmaları tıkadığı için görevden alındı” dedi (14 Mart).
Yılmazer’in savunması: İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, Dink cinayeti sırasında İstihbarat Daire Başkanlığı C Şube Müdürü, cinayet sonrasındaysa İstanbul İstihbarat Şube Müdürü olan Ali Fuat Yılmazer’in savunmasına devam edildi. Duruşmada dava tanıklarından eski İstihbarat Daire Başkanlığı C Şube çalışanlarıAhmet Kurt, Tarkan Göçen, Seyfi İnan, Özcan Özkan ve Yalçın Kara’nın beyanları okundu (13 Mart).
Tanık dinleme: İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, Sadık Turan Alp, Yahya Öztürk, Adem Sağlam ve Mustafa Kuletaş’ın dinlenmesine hükmedip, İstanbul Valiliği’nde Dink’e had bildirme olarak nitelendirilen görüşmeyi yapan Ergun Güngör, Hüseyin Kubilay Günay, Özel Yılmaz ve Handan Selçuk’un tanık olarak dinlenmesi talebini “davanın esasına etkili olmayacağı” gerekçesiyle reddetti (14 Şubat).
Hrant’ın Arkadaşları pes etmiyor: Hrant’ın Arkadaşları İnisiyatifi, “Bizim beklentimiz, Dink ailesi avukatlarının da talep etttiği gibi, yargılanmamış ama cinayette etkisi ve katkısı olan diğer kişilerin yargılanmasıdır” dedi (13 Mart).
Anter davasında hala “Yeşil” aranıyor: Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi, aydın ve gazeteci Musa Anter’in 1992 yılında öldürülmesi ve 1990’larda JİTEM’in işlediği cinayetlerle ilgili Hamit Yıldırım’ın tutuklu yargılandığı davada, gazeteci Abdurrahman Şimşek ve eski milletvekili Muhsin Kızılkaya’yı tanık olarak dinleyecek. Mahkeme, basında çıkan haberler üzerine, 90’lı yıllarda birçok yargısız infaz olayında adı geçen davanın sanıklarından “Yeşil” kod adlı Mahmut Yıldırım’ın akıbetini de MİT’ten soracak. Ayrıca, gazeteci Şimşek’in Aygan ile yaptığı röportajın CD’si de dava dosyasına dahil eden mahkeme, eski Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk’ün tanık olarak dinlenmesi talebini gelecek duruşmada karara bağlayacak. Dava, 7 Haziran’da sürecek (14 Mart).
Sekiz yıldır bitmedi: Bandırma’da gazeteci Cihan Hayırsevener’in 18 Aralık 2009’da öldürülmesiyle ilgili dava, Özel Yetkili Mahkemelerin kaldırılması üzerine ve mahkumiyet kararlarının Yargıtay’da bozulmasıyla birlikte, cinayetten yedi yıl sonra Bandırma Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam ediyor. Özel Yetkili İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dört yıl süren davada “silahlı suç örgütü kurmak, ihaleye fesat karıştırmak ve ateşli silahlar kanununa muhalefet etmek”ten 10 yıl hapis cezasına çarptırılan sanık İhsan Kuruoğlu, uzun tutukluluk süresi nedeniyle 3 Ağustos 2016’da tahliye edildi. Mahkeme diğer sanıklar Serkan Erakkuş’a müebbet, Ferda Dündar’a 7 yıl 6 ay, Kuruoğlu Ailesinden Osman ve İlbey Kuruoğlu ile gazeteci Engin Arıcan’ı 2 yıl 8’er ay hapis cezası verdi. Kerem Yılmaz’a 11 yıl 8 ay hapisle mahkum edildiyse de, tutuklu kaldığı 40 aylık süre dikkate alınarak yurtdışı çıkış yasağı ve adli kontrol tedbiri karşılığında tahliye edildi. Yargılama 8 Mayıs’ta sürecek (14 Mart).
(Türkiye cezaevindeki gazeteci ve medya çalışanların durumu hem ülke içinde hem uluslararası planda farklı şekillerde kamuoyuna yansıyor. Kimi örgüt ve girişimler “gazeteci” oluşlarının temel alarak savunu faaliyetlerinde bulunurken, kimileri de “gazetecilik faaliyetleri kapsamında cezaevinde olup olmadıklarını” esas alıyorlar. Hatta, aynı kriterde yola çıktıkları halde farklı sonuçlar da elde edebiliyorlar. BİA Medya Gözlem Raporu’nda, çalıştıkları medya kuruluşunca gazeteci olarak tanıtılanlar, gazetecilik faaliyeti kapsamı itibariyle herhangi bir tespit ve sonuca gidilmeden, Türk Ceza Kanunu veya Terörle Mücadele Kanunu kapsamında işlem görmeleri dikkate alınarak değerlendirmeye alınıyor).
118 gazeteci 1 Nisan’a cezaevinde girdi. Tutuklu gazetecilerin 65’i Cemaat medyasına çalışanlardan oluşurken habercilerden 33’ü Kürt medyasındandı. Ayrıca, Cumhuriyet gazetesinin 11 yazar, yayın yetkilisi ve muhabiri de “FETÖ/PKK’ye yardım veya bu örgütlerin propagandasını yapmak” suçlamasıyla tutuklu. Bu kişiler, TMK ile TCK kapsamında “örgüt” bağlantılı olarak hapiste bulunuyor. Sekiz gazeteci de çeşitli “yasadışı örgütlere üyelik” (MLKP, DHKP-C, TKEP/L, Direniş Hareketi) suçlamasıyla, biri de üç örgüte birden üye olmaktan (Ergenekon Örgütü Mersin Teşkilatı, Türk İntikam Birliği Teşkilatı ve İç Örgüt) cezaevlerinde tutuluyor. 118 gazeteciden 16’sı hükümlüyken 18’i halen yargılanıyor, 84’üyse soruşturma geçiriyor. 2016’nın aynı döneminde 28 gazeteci cezaevindeydi; gazetecilerden 18’i Kürt medyasındandı.
Olağanüstü Hal’in (OHAL) ilan edildiği 20 Temmuz’dan itibaren tutuklanan Fethullah Gülen Cemaati’ne yakın ulusal ve yerel medya organlarından çalışan 63 gazeteci ve medya temsilcisi 1 Nisan itibariyle hapishanedeydi. “FETÖ yöneticiliği veya üyeliği”, “Hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs-darbecilik”, “örgüte yardım”, “örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüte bilerek yardım” ve “örgüt propagandası” şüphesiyle açılan dosyaların büyük çoğunluğu soruşturma aşamasında bulunuyor. OHAL öncesi tutuklanan ve bu suçlamayla karşılaşan iki gazeteciyse halen yargılanıyor.
“FETÖ/PYD yöneticiliği/üyeliği/darbecilik/örgüte yardım/örgüt üyesi olmamakla birlikte bilerek yardım/örgüt propagandası”: Abdullah Özyurt (Zaman gazetesi Adana muhabiri), Ahmet Altan (Taraf gazetesi eski yayın yönetmeni), Ahmet Memiş (Haberdar sitesi haber müdürü), Ahmet Metin Sekizkardeş (Cihan Medya Yönetim Kurulu Başkan yardımcısı), Ahmet Turan Alkan (Zaman gazetesi eski yazarı), Ahmet Yavaş (TRT radyosu Erzurum muhabiri), Alaattin Güner (Cihan haber ajansı eski medya direktörü), Alaattin Kaya (Zaman gazetesi eski imtiyaz sahibi), Ali Bulaç(Zaman gazetesi eski yazarı), Ali Ünal (Zaman gazetesi eski yazarı), Ali Yüce (TRT radyosu yayın müdürü), Ayşe Nazlı Ilıcak (Bugün ve Yarına Bakış gazeteleri yazarı), Ayşenur Parıldak (Zaman gazetesi muhabiri), Aytekin Gezici (Adana’da gazeteci-yazar), Aziz İstegün (Zaman gazetesi eski Diyarbakır bölge temsilcisi), Bayram Kaya (Zaman ve Yeni Hayat gazetesi muhabiri), Bayram Parlak (Diyarbakır Radyo Cihan muhabiri), Cemal Azmi Kalyoncu (Aksiyon dergisi muhabiri), Cuma Ulus (Millet gazetesi eski yayın koordinatörü), Cumali Önal (Zaman gazetesi eski Arapça servis sorumlusu), Eda Şanlı (Bizim Antalya gazetesi yazarı), Emre Soncan (Zaman savunma eski muhabiri), Ercan Gün (Fox TV haber editörü), Erdal Şen (Meydan gazetesi yazı işleri müdürü), Ersin Şanlı (TRT yurt haberler müdürü), Faruk Akkan (Cihan Haber Ajansı Genel Müdürü), Fevzi Yazıcı (Zaman gazetesi görsel yönetmeni), Gültekin Avcı (Bugün gazetesi eski köşe yazarı), Habip Güler (Zaman gazetesi eski muhabiri), Hakan Aksel (TRT Haber ve Spor Dairesi koordinatör yardımcı ve yapımcı), Halil İbrahim Mert (TRT TV Erzurum kameramanı), Hanım Büşra Erdal(Zaman gazetesi eski muhabiri ve köşe yazarı), Haşim Söylemez (Aksiyon dergisi eski yazarı), Hüseyin Turan (Zaman gazetesi yazarı), İsa Siyi(Haberdar sitesi editörü), İbrahim Balta (Zaman gazetesi eski ekonomi editörü), İbrahim Karayeğen (Zaman gazetesi eski yazı işleri müdürü), Lokman Erdoğan (Çorum Manşet gazetesi yazarı), Mehmet Altan(gazeteci-yazar), Mehmet Dener (Şanlıurfa.com haber sitesi yayın yönetmeni), Mehmet Kuru (Zaman gazetesi Eskişehir muhabiri), Muhammed Taşçılar (Şanlıurfa.com haber sitesi sahibi), Murat Dağdeviren(Demokrat Gebze gazetesi sahibi), Murat Öztürk (Çorum Manşet gazetesi), Mustafa Ünal (Zaman gazetesi Ankara eski yayın müdürü), Mutlu Çölgeçen(Millet gazetesi yazı işleri koordinatörü), Mümtaz’er Türköne (Zaman gazetesi eski yazarı), Nizamettin İzgi (Batman gazetesi sahibi), Nur Ener(Yeni Asya gazetesi editörü), Nuri Durna (TRT Erzurum muhabiri), Nurullah Kaya (Zaman gazetesi eski Gaziantep Bölge temsilcisi), Osman Yakut(Zaman gazetesi eski Antalya muhabiri), Özkan Mayda (Zaman gazetesi Antalya muhabiri), Ramazan Alkan (Yeni Akit gazetesi muhabiri), Resul Cengiz (Zaman gazetesi eski Denizli muhabiri), Şahin Alpay (Zaman gazetesi eski yazarı), Şeref Yılmaz (Irmak TV yönetim kurulu başkanı), Ufuk Şanlı (Vatan gazetesi eski yazarı), Vahit Yazgan (Zaman gazetesi eski İzmir bölge temsilcisi), Vedat Demir (Yarına Bakış eski yazarı), Yalçın Güler (TRT Erzurum muhabiri), Yener Dönmez (Habervaktim sitesi sahibi), Zafer Özsoy(Feza Yayın Şirketi ortağı).
“FETÖ/PDY (Fethullahçı Terör Örgütü/Paralel devlet yapılanması” örgütü dosyası” kapsamında daha önce tutuklananlar/ dava aşamasında: Hidayet Karaca (Samanyolu Yayın Grubu başkanı).
“Devletin gizli belgelerini tahrip/kullanma”/ dava aşamasında: Mehmet Baransu (Taraf gazetesi yazarı).
KCK – PKK – DYG / Hükümlüler: Ferhat Çiftçi (Azadiya Welat Antep temsilcisi- 22 yıl, 8 ay), Hamit Dilbahar/Duman (Azadiya Welat yazarı- 16 yıl), Kamuran Sunbat (DİHA Çukurova eski muhabiri- 11 yıl, 11 ay), Kenan Karavil (Radyo Dünya Yönetmeni- 19 yıl, 9 ay), Nuri Yeşil (Azadiya Welat Tunceli temsilcisi- 1 yıl, 7 ay), Seyithan Akyüz (Azadiya Welat Adana temsilcisi- 22 yıl, 6 ay), Şahabettin Demir (DİHA Van muhabiri- 4 yıl), Mikail Barut (Özgür Halk dergisi editörü- 7 yıl 6 ay), Yılmaz Kahraman (Özgür Halk dergisi editörü- 10 yıl hapis), Özgür Amed (Yeni Özgür Politika ve Özgür Gündem gazeteleri yazarı, 3 yıl, 1 ay, 15 gün), Arafat Dayan(Demokratik Ulus eski sorumlu müdürü- 5 yıl hapis).
“KCK – PKK – DYG örgütüne üyelik”/ yargılananlar: Mazlum Dolan (DİHA muhabiri), İnan Kızılkaya (Özgür Gündem gazetesi yazı işleri müdürü)
“KCK – PKK – DYG örgütüne üyelik”/ soruşturma aşamasında: Cebrail Parıltılı (Anadolu Ajansı eski Derik muhabiri), Nedim Türfent (DİHA Van muhabiri), Ziya Ataman (DİHA Van muhabiri), Mehmet Hakkı Yılmaz (DİHA Antep muhabiri), Abdulkadir Turay (DİHA Mardin muhabiri), Serkan Aydemir (Bitlis Aktüel gazetesi muhabiri), Şerife Oruç (DİHA muhabiri), Hülya Karakaya (Özgür Halk dergisi sorumlu yazı işleri müdürü), İdris Sayılgan (DİHA muhabiri), Sadık Demir (Radyo Karacadağ sahibi), Mizgin Çay (Radyo Karacadağ muhabiri), Salih Erbekler (Radyo Karacadağ muhabiri), Abdullah Kaya (DİHA Diyadin muhabiri), Ayhan Demir (Çaldıran Haber Ajansı imtiyaz sahibi), Selman Keleş (Dihaber muhabiri), Hayati Yılmaz (Azadiya Welat gazetesi editörü).
“KCK – PKK – DYG örgütüne üyelik / devletin birlik ve bütünlüğünü bozmak”/ Soruşturma aşamasında: Kemal Sancılı (Özgür Gündem imtiyaz sahibi).
“KCK-PKK-DYG üyeliği ve PKK propagandası” / Soruşturma aşamasında: Mehmet Güleş (DİHA Elazığ muhabiri), Deniz Yücel (Die Welt gazetesi muhabiri).
MKP/ Hükümlüler: Erdal Süsem (Eylül Hapishane dergisi editörü – ömür boyu hapis)
MLKP/ Hükümlüler: Hatice Duman (Atılım Dergisi sahibi ve yazı işleri müdürü – ömür boyu hapis).
DHKP-C/Hükümlü: Mustafa Gök (Emek-Adalet dergisi Ankara temsilcisi – ömür boyu hapis).
DHKP-C/ Soruşturma aşamasında: Ömer Çelik (DİHA haber müdürü); Tunca Öğreten (Diken sitesi eski editörü); Mahir Kanaat (BirGün gazetesi editörü).
Örgüt üyeliği / Sınırı ihlal/ Soruşturma aşamasında: Aslı Ceren Aslan(Özgür Gelecek yazı işleri müdürü).
Direniş/ Hükümlü: Erol Zavar (Odak dergisi yazı işleri müdürü- ömür boyu hapis).
Ergenekon Mersin/ Türkiye İntikam Birliği Teşkilatı (TİBT) ve İç Örgüt: Mikdat Algül (Mezitli FM genel yayın yönetmeni): 65 yıl ceza aldı, dosyası Yargıtay’da. “Cemaat” yargıçlarını şikayet ettikten sonra Ankara Sincan Cezaevi’ne nakledildi. Şikayeti hala sonuçsuz.
TKEP/L / Hükümlü: Sami Tunca (Yeni Evrede Mücadele Birliği Dergisi yazı işleri müdürü)
“FETÖ/PKK propagandası yapmak” / soruşturma aşamasında: Ahmet Şık (Cumhuriyet gazetesi).
“FETÖ/PKK’ya yardım” / soruşturma aşamasında: Murat Sabuncu(Cumhuriyet gazetesi Genel Yayın Yönetmeni, Kadri Gürsel (Cumhuriyet gazetesi köşe yazarı ve yayın danışmanı ve IPI Türkiye temsilcisi), Hakan Karasinir (Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu üyesi), Bülent Utku(Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu üyesi), Güray Tekin Öz (Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu üyesi), Mustafa Kemal Güngör (Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu üyesi), Önder Çelik (Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu üyesi), Turhan Günay (Cumhuriyet Kitap Eki Genel Yayın Yönetmeni), Musa Kart(karikatürist, Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu üyesi), Akın Atalay(Cumhuriyet Vakfı İcra Kurulu Başkanı).
Silivri’de şartlar: CHP milletvekili Barış Yarkadaş’ın görüştüğü tutuklu Akın Atalay, “Gazetemizin etki alanı genişledikçe, iktidarın rahatsızlığı da aynı oranda artıyor. Dertleri, Cumhuriyet gazetesini susturmaktır. “FETÖ” yakıştırması, hiç birimize yapışmaz. Serbest kalmamız için fidye olarak gazetenin kendilerine teslim edilmesini istiyorlar. Çok bekleyecekler. Tabii biz de” dedi. Köşe yazarı Kadri Gürsel, “Burada tecrit hali yaşıyoruz. Mektup alamıyor, mektup gönderemiyoruz. Dışarıya makale yollayamıyoruz. Tutukluluğumuz bir yargısız infaza dönüştü” diye konuştu. Teknoloji yazası Hakan Kara, “Dijital dünyadaki gelişmeleri takip edemiyorum. Çünkü o dünyayı anlatan dergiler cezaevine alınmıyor” dedi. Cumhuriyet Kitap Eki yayın yönetmeni Turhan Günay, “Kitap temin etme ile ilgili sıkıntılarımız vardı; kısmen çözüldü” diye konuştu. Bülent Utku, “Mektup alma – yollama hakkımız yok. Bununla ilgili dilekçeler verdim. Mektup yasağında adres olarak Adalet Bakanlığı gösteriliyor. KHK kapsamında mektup yasağı yok. Yasak bir an önce kaldırılmalıdır” dedi. M. Kemal Güngör, “İstediğimiz gazeteleri okuyabiliyoruz. Ancak mektuplar hala verilmiyor. Kitap sorunumuz tam olarak çözülebilmiş değil. 100 gündür yan hücredeki arkadaşlarımı göremiyorum. Kadri Gürsel’i bir kez bile göremedim. Burada tutulmamız hukuka sürülmüş kara bir lekedir” dedi. Gazeteci Ahmet Şık da, “Ben daha önce de OdaTV davasından aynı yerde yattım. Ancak o günden bugüne koşullar daha da ağırlaşmış. Çamaşırlar eskiden haftada bir dışarı yollanabilirdi. Bunu şimdi 15 günde bire çıkarmışlar. Görüş kısıtlaması var. Avukatlar ve ailelerle görüşme için yeterli zaman yok” diye konuştu (11 Şubat).
Kızılkaya’dan gözaltı ve tutukluluk şartları: Özgür Gündem Ana davasında “örgüt üyeliği”nden yargılanan tutuklu sorumlu müdür İnan Kızılkaya, “Gözaltında hayvan barınağını andıran bir yerde tutulduk. Tutuklandığım günden bu yana ağır tecrit koşullarında tutuluyorum. İletişim haklarım OHAL keyfiyetiyle engelleniyor. Sınırlı sayıda mektup alabiliyorum. Mektuplarımız gönderilmedi. Kasım ayına kadar Evrensel, Cumhuriyet, Azadiya Welat, Aydınlık, Sözcü gibi gazeteler gerekçe gösterilmeden verilmedi, TV izleyemedik. Kötü muameleye maruz kaldık” dedi (14 Mart).
Keleş tutuklandı: Van’da 20 Mart’ta Büyükşehir Belediyesi civarında çekim yaparken “Örgüt üyeliği” şüphesiyle gözaltına alınan dihaber muhabiri Selman Keleş tutuklandı (31 Mart).
Demir’e tutuklama: Van’ın Çaldıran İlçesinde ev baskınlarında gözaltına alınan Çaldıran Haber Ajansı imtiyaz sahibi Ayhan Demir beş gün sonra sosyal medya paylaşımları nedeniyle tutuklanarak, Van T Tipi Kapalı Cezaevine gönderildi (26 Mart).
Ener tutuklandı: İstanbul Çağlayan 4. Sulh Ceza Hâkimliği, “By Lock” kullandığı iddiasıyla evi basılarak arama yapılan Yeni Asya gazetesi editörü Nur Ener’i “FETÖ soruşturması” kapsamında tutukladı. Gazeteci, Bakırköy Kadın Kapalı cezaevine gönderildi (6 Mart).
Yıldız tutuklandı: Azadiya Welat gazetesi editörü Hayati Yıldız, 12 gün gözaltına kaldıktan sonra Diyarbakır’da “örgüt üyeliği” şüphesiyle tutuklandı. Yıldız gözaltında darp edildi (1 Mart).
Yücel tutuklandı: Die Welt gazetesi Türkiye muhabiri Deniz Yücel, 13 gün gözaltında kaldıktan sonra “Örgüt propagandası” ve “Halkı kin ve düşmanlığa tahrik” şüphesiyle tutuklandı. Yücel, twitter mesajı, bir haberde geçen bir fıkra ve PKK’lı Cemil Bayık ile yaptığı röportajı nedeniyle suçlandı (28 Şubat).
Aslan’a tutuklama: Özgür Gelecek gazetesi yazı işleri müdürü Aslı Ceren Aslan, Suriye ve Rojava’daki gelişmeleri izlemek için gittiği Urfa’da 9 Şubat’ta gözaltına alınıp, “sınır ihlali ve örgüt üyeliği”nden dört gün sonra Urfa 2 Nolu T Tipi Cezaevi’ne gönderildi (13 Şubat).
Kaya tutuklandı: KHK ile kapatılan DİHA ajansının Diyadin muhabiri Abdullah Kaya, evinden gözaltına alındıktan sonra yerel HDP yetkilileri dahil toplam yedi kişiyle birlikte “örgüt üyeliği”nden tutuklanarak Ağrı M Tipi Kapalı Cezaevi’ne gönderildi. (20 Ocak).
Üç haberciye tutuklama: İstanbul 8. Sulh Ceza Hakimliği, Redhack’in yayınladığı Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak’ın maillerine dair haberler nedeniyle DİHA haber müdürü Ömer Çelik, Diken sitesi yazarı Tunca Öğreten ve BirGün gazetesi editörü Mahir Kanaat’ı, 24 gün gözaltında tuttuktan sonra tutukladı. “Örgüt üyeliği”nden tutuklanan üç haberci Metris R Tipi Kapalı Cezaevi’nden Silivri L Tipi Cezaevi’ne sevk edildi (18 Ocak).
Şansal tutuklandı: Modacı ve yazar Barbaros Şansal, yılbaşı mesajı olarak Kuzey Kıbrıs’tan paylaştığı video mesajında “Halkı kin ve düşmanlığa tahrik ettiği veya aşağıladığı” iddiasıyla tutuklandı (3 Ocak).
Sancılı tutuklandı: Özgür Gündem Gazetesi imtiyaz sahibi Kemal Sancılı, Urfa’nın Akçakale İlçesi’nde gözaltına alınıp SEGBİS ile İstanbul Nöbetçi Sorgu Hakimliği’ne ifade verdikten sonra “örgüt üyesi olmak” ile “devletin birlik ve bütünlüğünü bozmak” iddialarıyla tutuklandı (3 Ocak).
13 gazeteciye tahliye: İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesi, “FETÖ Medya” davasından yargıladığı Meydan gazetesi yazarı Atilla Taş, Millet gazetesi yazarı Murat Aksoy, Zaman gazetesi eski genel yayınlar editörü Ali Akkuş, CİHAN Ajansı muhabiri Hüseyin Aydın, Zaman gazetesi eski haber müdürü Mustafa Erkan Acar, TRT eski muhabiri Seyid Kılıç ve Aktif Haber internet sitesi yayın yönetmeni Yetkin Yıldız, Türksolu gazetesi yazarı Gökçe Fırat Çulhaoğlu, Zaman gazetesi eski muhabiri Yakup Çetin, Aksiyon dergisi muhabiri Bünyamin Köseli, Bugün gazetesi muhabiri Cihan Acar, Meydan gazetesi köşe yazarı Abdullah Kılıç ve Habertürk TV eski haber koordinatörü Oğuz Usluer hakkında tahliye kararı verdi. Sanıklar, gece yarısı “darbeye teşebbüs” iddiasıyla soruşturma başlatılınca Silivri Cezaevi’nden gözaltı alındı.
“Antalya FETÖ”de altı tahliye: Antalya 2. Ağır Ceza Mahkemesi, “FETÖ ile bağlantı” iddiasıyla yargıladığı, sekiz aydır tutuklu Zaman Gazetesi Antalya Bölge Temsilcisi Tuncer Çetinkaya, Ömer Özdemir, Serhat Şeftali, Bizim Antalya haber sitesi sahibi Olgun Matur; Zaman ve Cihan Haber Ajansı muhabirleri Kenan Baş ve Cihat Ünal’i tahliye etti (30 Mart).
Şansal’a tahliye: Reina saldırısı sonrası sosyal medya paylaşımları gerekçe gösterilerek 4 Ocak’ta “kin ve düşmanlığa tahrik” şüphesiyle tutuklanan Modacı ve köşe yazarı Barbaros Şansal, avukatı Efkan Bolaç’ın yaptığı itiraz sonucu İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nce tahliye edildi (2 Mart).
Işık’a tahliye: Şırnak 2. Ağır Ceza Mahkemesi, KHK ile kapatılan Jin Haber Ajansı Şırnak muhabiri Aysel Işık’ı tahliye etti. Işık, “PKK üyeliği”nden 21 Kasım 2016’da Urfa T Tipi Cezaevi’ne gönderilmişti. Davası tutuksuz sürecek (1 Mart).
Mühirci’ye tahliye: Van 2. Ağır Ceza Mahkemesi, KHK ile kapatılan DİHA Ajansı’nın yedi aydır tutuklu bulunan Başkale muhabiri Erdem Mühirci’yi “Örgüt üyesi olmak” ve “Örgüte yardım yataklık”tan yargıladığı davanın ilk duruşmasında tahliye kararı verdi. (28 Şubat).
Doğru’ya tahliye: Sakarya 2. Ağır Ceza Mahkemesi, 15 Nisan 2016 tarihinde öğrenci evlerine yapılan baskın sonucu gözaltına alınarak tutuklanan kapatılan Dicle Haber ajansının muhabiri Muhammet Doğru’yu adli kontrol şartıyla tahliye etti (8 Şubat).
Mahalli’ye tahliye: Yurt gazetesi köşe yazarı ve Halk TV yorumcusu Suriyeli gazeteci Hüsnü Mahalli, hükümetin Suriye siyasetini Twitter üzerinde eleştirdiği gerekçesiyle 35 gün hapishanede ve hastanede tutuklu kaldıktan sonra tahliye edildi (20 Ocak).
Koyuncu’ya tahliye: KHK ile kapatılan DİHA’nın muhabiri Sebahattin Koyuncu, dört ay tutukluluk süresinin ardından avukatların itiraz talebi üzerine Şırnak T Tipi Kapalı Cezaevi’nden tahliye edildi. Koyuncu, 1 Eylül 2016’da “PKK üyeliği” iddiasıyla tutuklanmıştı (4 Ocak).
Ocak-Şubat-Mart 2017’de, 22’si “FETÖ/PDY” soruşturması kapsamında, üçü kapatılan Kürt medyası, biri de uluslararası medyadan olmak üzere toplan 38 gazeteci gözaltına alındı. FETÖ davasında tahliye edilen 13 gazeteci, “darbe” soruşturması” gerekçe gösterilerek Silivri Hapishanesi’nden gözaltına alındı. Diyarbakır’daki Newroz kutlamaları hazırlıklarını izleyen Alman gazeteci Hinrich Schultze da gözaltına alındı. Gözaltıların çoğu “Yasadışı/silahlı örgütlerle bağlantı” gerekçesine dayanıyordu.
Geçen yılın aynı döneminde, 49 gazeteci ve medya çalışanı gözaltına alınmıştı. Bir gazeteci zorla ifadeye götürülmüş, bir yerel gazeteye de baskın düzenlenmişti. PKK üç gazeteciyi kaçırıp serbest bırakmıştı. 2016’nın tamamında ise 201 gazeteci ve medya çalışanı gözaltına alınmıştı.
Tahliye sonrası 13 gözaltı: İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesi’nin tahliye ettiği Meydan gazetesi yazarı Atilla Taş, Millet gazetesi yazarı Murat Aksoy, Zaman gazetesi eski genel yayınlar editörü Ali Akkuş, CİHAN Ajansı muhabiri Hüseyin Aydın, Zaman gazetesi eski haber müdürü Mustafa Erkan Acar, TRT eski muhabiri Seyid Kılıç ve Aktif Haber internet sitesi yayın yönetmeni Yetkin Yıldız hakkında gece yarısı “darbeye teşebbüs” iddiasıyla soruşturma başlatılınca Silivri Cezaevi’nden gözaltı alındı. Ayrıca, haklarında tahliye kararı verilen Türksolu gazetesi yazarı Gökçe Fırat Çulhaoğlu, Zaman gazetesi eski muhabiri Yakup Çetin, Aksiyon dergisi muhabiri Bünyamin Köseli, Bugün gazetesi muhabiri Cihan Acar, Meydan gazetesi köşe yazarı Abdullah Kılıç ve Habertürk TV eski haber koordinatörü Oğuz Usluer hakkında da gözaltı kararı verilmişti. (31 Mart).
Akın’a gözaltı: 2015 yılında Rojava bölgesinde yaptığı röportaj, çektiği fotoğraflar ve sosyal medya paylaşımları nedeniyle Diyarbakır’da açılan bir soruşturma kapsamında ifade vermek için Ankara’ya gelen gazeteci Rojin Akın gözaltına alındı. Gazeteci tutuklanma istemiyle sevk edildiği hakimlikçe adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı (29 Mart).
Sekiz muhabire ByLock gözaltısı: Ankara Başsavcılığı, “FETÖ/PDY terör örgütünün gizli haberleşme ağı olduğu açıklanan ByLock programını” kullandıkları gerekçesiyle Anadolu Ajansı muhabirini gözaltına aldırdı. Gözaltına alınan S.P., İ.Y., Y.D., T.K., A.D., Y.K., A.K. ve H.Ö. isimli şüphelilerden bazılarının serbest bırakıldığı açıklandı (29 Mart).
İki muhabire gözaltı: Çorlu’da Eğitim-Sen binasından çıkarken “Kamu binalarını fotoğraflarını çektikleri” gerekçesiyle gözaltına alınan Gazete Şujin muhabirleri Bengisu Kömürcü ve Pelin Laçin ifade işlemlerinin ardından serbest bırakıldı. Muhabirlerin telefon ve kameralarına ise incelenmek üzere el konuldu (27 Mart).
Demir ve Erdoğan serbest: Ankara’daki polis baskınında 16 Mart sabahı gözaltına alınan Dihaber ajansı muhabiri Hayri Demir ile aynı dosyadan gözaltına alınan gazeteci Emrah Erdoğan, çıkarıldıkları mahkemece adli kontrol şartıyla serbest bırakıldılar (24 Mart).
Verim’e gözaltı: Kapatılan DİHA Ajansı muhabiri Murat Verim, Mardin Dargeçit’te hakkında terör soruşturması bulunduğu gerekçesiyle gözaltına alındı. (24 Mart)
Gözaltı ve gözaltı girişimi: Diyarbakır’daki Newroz kutlamaları hazırlıklarını izleyen Alman gazeteci Hinrich Schultze, polislerce zırhlı aracın önüne gözaltına alındı. Schultze’nin alıkonulmasını takip eden Dihaber Muhabiri Bilal Güldem de polisler tarafından gözaltına alınmak istendi (20 Mart).
Çağlar’a gözaltı: Urfa’dan Adıyaman’a giderken Bozova ilçesi girişindeki polis kontrol noktasında Mersin’deki bir soruşturmadan arandığı ifade edilen gazeteci Ergin Çağlar, “Örgüt üyeliği” suçlamasına karşılık ifade verdiği mahkemece adli kontrol karşılığında serbest bırakıldı (11 Mart).
Sur’a gözaltı: ANF Ajansı muhabiri Sedat Sur, hakkında 2009’da açılan, daha önce ifade verdiği bir dava gerekçe gösterilerek İzmir Havalimanı’nda gözaltına alındı; ardından serbest kaldı (8 Mart).
Ölçen’e gözaltı: KHK ile kapatılan Azadiya Welat gazetesi imtiyaz sahibi Ramazan Ölçen dahil birçok gazete çalışanı, dört gün süren gözaltı işlemlerinden sonra serbest bırakıldı (8 Mart).
Topaloğlu’na gözaltı: Gazeteci Hacı Yusuf Topaloğlu Adıyaman’da gözaltına alındı. Topaloğlu’nun Kahta İlçesi’nde bulunan ailesine ait evde de arama yapıldı (4 Mart).
Keser’e gözaltı: Pir Haber Ajansı muhabiri Diren Keser, Mersin’de gözaltına alıp 14 gün gözaltında kaldıktan sonra adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı (16 Şubat).
Aslan’a gözaltı: Diyarbakır’dan uçakla İstanbul’a gelen gazeteci Selahattin Aslan, İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı’nda gözaltına alındı. Aslan, gizlilik kararı olan bir dosyadan İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde tutulduğu belirtiliyor (14 Şubat).
Kelepçeli gözaltı: BirGün gazetesi yayın kurulu üyesi Barış İnce, ifade çağrısı üzerine gittiği karakolda “hakkında başka bir soruşturma bulunduğu” gerekçesiyle gözaltına alındı. Sağlık kontrolünden geçirilen, tutulduğu Çağlayan Adliyesi’nde kelepçe takılan İnce, serbest bırakıldı (30 Ocak).
Tanık’a gözaltı: Rota Haber Haber sitesi yayın yönetmeni Ünal Tanık, “FETÖ ile bağlantı” şüphesiyle Yalova’da gözaltına alındı; İstanbul Emniyeti’ne teslim edildi (17 Ocak).
Turan’a gözaltı: KHK ile kapatılan DİHA Ajansının muhabiri Semra Turan, “PKK propagandası” şüphesiyle Bingöl Emniyeti’nde tutulup Adliyeye çıkarıldıktan sonra adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Turan’ın, Diyarbakır, Dersim, Bingöl gibi kentlerinde takip ettiği haberler için tuttuğu notlar ve sosyal medya hesaplarında yaptığı haber paylaşımları üzerinden sorgulandığı iddia edildi (16 Ocak).
Kılıç’a gözaltı: İngiltere’nin başkenti Londra’dan İstanbul’a gelen gazeteci Aylina Kılıç, Sabiha Gökçen Havalimanı’nda gözaltına alındı (11 Ocak).
İrlan’a gözaltı: Antep’te Emniyet Müdürlüğü’ne yönelik gerçekleştirilen saldırıdan sonra, saldırının gerçekleştirildiği bölgede görev yapan gazeteci Beritan İrlan gözaltına alındı (10 Ocak).
Ocak-Şubat-Mart 2017 döneminde en az yedi gazeteci ve bir yayınevi saldırıya uğradı; iki gazeteci, de sözlü saldırıya uğradı. Ayrıca, dört medya organı da çoğu iktidar çevrelerince tehdit edildi.
Geçen yılın aynı döneminde bir gazeteci, Ankara’daki bombalı saldırı sonucu yaşamını yitirmiş, 15 gazeteci ve iki gazete aracı saldırıya uğramış, altı gazeteci ve bir çizer ile üç medya organı tehdit edilmiş; üç sözlü saldırı yaşamıştı. Bir “örgütlü suç liderliği”nden hükümlü 1128 Barış İçin Akademisyenler girişimi üyesini tehdit etmişti.
2016 yılında çatışma ve eylem bölgelerinde görev yapan medya çalışanlarından 56’sı saldırıya uğramıştı. Bu dönemde altı medya organı da saldırının hedefi olurken bir Suriyeli gazeteci de öldürülmüştü. Yine geçen yıl, 118 gazeteci ve beş medya kuruluşu tehdit görmüştü.
Sözlü saldırı: Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın başdanışmanı Oktay Saral, “küresel güçlerin Türkiye temsilcisi” olarak tanımladığı Hürriyet gazetesinin ‘İsrail zihniyetine sahip kişilerce kurulduğunu’ iddia etti. Saral, “Hürriyet 1948’de kurulmuştur. 1948 İsrail’in kuruluş tarihidir. İsrail zihniyetine sahip kişiler tarafından kurulmuştur. Hürriyet Türkiye değerlerini yıkma noktasında rol almıştır. Mahiyeti budur. Bunlar kaos mihrakçısı. Aydın Doğan’ın bu ülkenin medeniyetiyle, değerleriyle zerre kadar alakası olmamıştır. Yaşantısıyla zihniyetiyle hangi zümrelere ait olduğu bellidir. Aydın Doğan bu ülkeye aitmiş gibi görünen ama bu ülkeye ait olmayan biridir” dedi (27 Mart).
Fırat’a hakaret, Özkök’e tehdit: Gazetecilere ettiği tehditlerle tanınan Cem Küçük, Hürriyet gazetesinde “Karargâh Rahatsız” haberiyle iktidarı değil muhalefeti eleştiren Hande Fırat için “Köpek” ifadesini kullandı, Ertuğrul Özkök’ü de hapisle tehdit etti (10 Mart).
Gazeteye hakaret: AKP Milletvekili Ahmet Hamdi Çamlı’nın, Twitter hesabından “Zavallısınız, Alman mersedes yapalı asır oluyor, siz hala Çamuriyette debelenip duruyorsun. yazık..!” diye yazdı (10 Mart).
Ataklı’yı tehdit etti: Gazetecilere sürekli tehditler savuran eski Star gazetesi yazarı Cem Küçük, “5 dakikalık işin var” sözleriyle 1 AN TV’de birlikte program yaptığı Can Ataklı’yı tehdit etti (5 Mart).
Meslektaşa, 5 dakikalık işin var! Habertürk TV ekranlarında Didem Arslan Yılmaz’ın sunduğu programda Korkusuz gazetesi köşe yazarı Can Ataklı ile gerginlik yaşayan gazeteci Cem Küçük, “Muhatabım değilsin, zavallının tekisin. 5 dakikalık işin var” dedi (4 Mart).
Cumhuriyet yakınında kurşun sesleri: Bir kişi, Cumhuriyet gazetesinin Şişli’deki binasının önünde sabah 06:48 sıralarında, iki el ateş etti. Kurşunlar gazetenin karşısındaki duvara isabet etti. Soruşturma kapsamında Ö.K adlı kişi gözaltına alındı. Saldırganın “hedef gözetmeden ateş açtığı” öne sürüldü. Soruşturma sürüyor (3 Mart).
Star Yücel’i hedef aldı: Star gazetesi, Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü’nün raporlaştırdığı 54 habere atıf yaparak, tutuklanan Die Welt Muhabiri Deniz Yücel için “PKK tetikçisi” dedi (2 Mart).
Küçük’ten meslektaşa hakaret: İstanbul 8. Asliye Hukuk Mahkemesi, 9 Eylül 2015’te çıkan “Şizofrenik ve PKK’lı bir hırsız portresi: Ahmet Hakan” yazısında Hürriyet gazetesi yazarı Ahmet Hakan’a hakaret ettiği gerekçesiyle Star gazetesi eski yazarı Cem Küçük’ü 10 bin TL manevi tazminata mahkum etti (1 Mart).
Hürriyet’e eleştiri arası tehdit: Gazeteci Cem Küçük, “Karargah rahatsız” haberinden dolayı Hürriyet gazetesi Ankara temsilcisi Hande Fırat ve Aydın Doğan’ı hedef aldı: “Rezalet bu, rezalet. Hande Fırat 15 Temmuz’daki tüm kredini bitirdin. Senin darbe karşıtlığın palavraymış. Bu manşetin hesabını vereceksin. Hürriyet’in yaptığı darbeci alçaklıktır. TSK ve medyadaki son darbeciyi tutuklayana dek bu milletin darbecilerle mücadelesi sürecek”. Sabah gazetesinin yazarı Hilal Kaplan ise, “Herkes haddini bilecek. Cumhurbaşkanı ile millet sizi “FETÖ Silahlı Kuvvetleri” olmaktan kurtardı. Başörtüsünden önce hainlerden rahatsız olsaydınız! Yıllarca başörtülü kovalamaktan, beraber kadeh tokuşturduğunuz için FETÖ’cülerin Karargâh’a yerleşmesine alet oldunuz. Yazık, hâlâ aynı kafa!” dedi (25 Şubat).
Gırgır’a tehdit: Haftalık Gırgır mizah dergisi çalışanları, son sayısında “Musa Kızıldenizi ayırır ve Yahudiler kurtulur” başlıklı karikatüre yer verilmesinden sonra, yayınlanan özre rağmen, sosyal medya mesajlarıyla tehdit edildi (19 Şubat).
Altı gazeteciye saldırı: Kocaeli’nde gazeteciler Oğuzhan Aktaş, Bahar Cesur, Arzu Yıldırım, Elif Çetiner, Damla Bektaş ve Bilal Çığrın, Kocaeli Üniversitesi Anıtpark Yerleşkesi önünde yapılmak istenen basın açıklaması sırasında görev yaparken güvenlik kuvvetlerinin saldırısına uğradı. Saldırıda Aktaş ve Cesur yaralandı (13 Şubat).
Yayınevine saldırı: Kırmızı Kedi Yayınevi’nin Beyoğlu Gümüşsuyu’nda bulunan binasına kar maskeli kişilerce saldırıldı. Yayınevinden kısa bir süre önce çıkan Sabahattin Önkibar’ın,”Devlet Bahçeli Ve MHP İçin Her Şey” kitabı toplatılmıştı (10 Şubat).
İkinci hedef Cumhuriyet’ti: Reina eğlence mekanına yılbaşında düzenlediği saldırıda 39 kişinin ölümüne neden olan zanlı Abdülgadir Masharipov’un gözaltında ikinci hedefinin Cumhuriyet gazetesi olduğunu ifade ettiği iddia edildi (29 Ocak).
TRT için bomba ihbarı: TRT’nin Oran semtindeki binasına yönelik Ankara Emniyeti’ne bir bomba ihbarı yapıldı. Polis, park alanındaki tüm araçları ve bina içerisini detektörle kontrol etti (11 Ocak).
Özer’e ölüm tehdidi: Evrensel gazetesi Dersim Muhabiri Kemal Özer, Pülümür’de nesli tükenmekte olan hayvanların avlanmasıyla ilgili yaptığı haberlerinden dolayı ölüm tehditleri aldı (4 Ocak).
Cumhuriyet’e saldırı: Yeni Şafak gazetesi yazarı Hikmet Genç, Haber kanalı 24’te yayınlanan ‘Günün Manşeti’ programında “Laiklere gözdağı” haberine kızdığı Cumhuriyet gazetesini yırttı; daha sonra da Cumhuriyet’in kapanması gerektiğini söyledi. Genç, “Ahlaksız şerefsiz alın lan Cumhuriyetinizi” diyerek fırlattı (3 Ocak).
Şansal’a saldırı: Modacı ve köşe yazarı Barbaros Şansal, yılbaşında Kuzey Kıbrıs’tan paylaştığı video mesajına tepki gösteren bir grupça Atatürk Havalimanı’nda saldırıya uğradı (3 Ocak).
Gazeteciyi hedef gösterdi: Güneş gazetesi yayın yönetmeni Turgay Güler, Ortaköy’de 39 kişinin hayatını kaybettiği Reina saldırıyla ilgili gazeteci Amberin Zaman ve sanatçı Mehmet Ali Alabora’yı “katliamın planlayıcısı olduklarını” ileri sürerek hedef gösterdi (1 Ocak).
Hak arama ve cezasızlık
90’lı yıllarda işlenen Uğur Mumcu, Bahriye Üçok, Muammer Aksoy ve Ahmet Taner Kışlalı cinayetlerine ilişkin Umut Davası, Anayasa Mahkemesi’nin kararından sonra Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nde hükümlüler Hasan Kılıç, Mehmet Şahin, Yusuf Karakuş, Recep Aydın ve Mehmet Ali Tekin için yeniden başlayacak. İleri Haber eski muhabiri Rıfat Doğan ve Evrensel gazetesi muhabiri Özer Akdemir’e yönelik tehdit iddiaları da mahkemelere yansıdı.
Muhabire tehdide dava: İzmir’de Büyükşehir Belediyesi’nce yola serilen cürufu haberleştiren Evrensel gazetesi muhabiri Özer Akdemir’e yönelik hakaret ve tehdit mesajları gönderdiği gerekçesiyle Naci Aslan adlı girişimci hakkında, Kemalpaşa 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Dava 17 Mayıs’ta başlayacak (7 Mart).
Umut Davası kısmen sürüyor: Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi, Bahriye Üçok, Muammer Aksoy, Uğur Mumcu ve Ahmet Taner Kışlalı’nın öldürülmesi dahil birçok olayı kapsayan Umut Davası’nda, hükümlülerden Hasan Kılıç, Mehmet Şahin, Yusuf Karakuş, Recep Aydın ve Mehmet Ali Tekin’in yeniden yargılanmasına karar verdi. Kararda, Tekin ve Kılıç’ın “terör örgütü kurmak ve yönetmek” suçundan 12 yıl 6’şar ay; Karakuş, Şahin ve Aydın’ın “terör örgütü üyesi olmak”tan 6 yıl 3’er ay hapse çarptırıldığı, cezaların kesinleştiği de hatırlatıldı (20 Ocak).
Muhabire tehdide dava: İleri Haber’de 4 Ocak tarihinde gerici Furkan Vakfı’nın kurucusu Alparslan Kuytul’un ‘Kadınların nağmeli bir şekilde Kur’an okumasının cilve yapmak anlamına geldiği’ yönündeki açıklamalarını haberleştiren İleri Haber eski muhabiri Rıfat Doğan’ın telefon ve mesajla tehdit edilmesiyle ilgili dört kişiye dava açıldı. Dava, İstanbul Anadolu 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde 9 Mayıs 2017 tarihinde başlayacak (1 Ocak).
Ocak-Şubat-Mart 2017 döneminde 71 gazeteci TMK uyarınca toplam 532 yıl 6 ay hapis istemiyle yargılandı; 19’u toplam 32 yıl 6 ay 27 gün hapse (en az 11 yıl 10 ayı ertelemeli olmak üzere) ve mahkum oldu. Dördüne dava zamanaşımından düştü, ikisi beraat etti.
Sadece “Özgür Gündem” için dayanışma eylemine destek veren 41 gazeteciden 13’ü “örgüt propagandası” ve/veya “örgüt bildirisi basmak”tan ertelemeli 11 yıl 10 ay hapis ve 50 bin TL adli para cezasına mahkum edildi.
129 gazeteci “örgüt yöneticiliği,” örgüt üyeliği” veya “örgüt örgüte yardım”dan toplam 2 bin 47 yıl ve 6 ay hapis istemiyle yargılandı. 38’ine dava yeniydi. KCK Basın ve Oda TV davaları karar aşamasına geldi. Sekiz gazeteci “devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma”, “casusluk” veya “devletin güvenliğine dair belge tahrip, temin veya yayınlamak” iddiasıyla üç kez ağırlaştırılmış müebbet, 260 yıl da hapis istemiyle yargılanıyordu.
Yedi gazeteci, “suç ve suçluyu övmek”, ikisi “Türk milletini aşağılamak”; biri “dini değerleri aşağılamak”; biri, “yayın yasağını ihlal”; biri “Atatürk’ün anısına hakaret”ten toplam 31 yıl hapis istemiyle yargılandı. Bu gazetecilerden ikisi, “suç ve suçluyu övmek”ten aklandı.
Tüm bu suçlamalardan hepsinde 220 sanık için istenen cezaların toplamı üç müebbet hapis ve 2 bin 871 yılı buluyor.
“FETÖ Medya” davasında 21 tahliye ama tahliye yok: İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesi, 26’sı yedi aydır tutuklu 29 gazeteciyi “Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY)” üyeliğiyle yargılamaya başladı. Mahkeme, Abdullah Kılıç, Ahmet Memiş, Ali Akkuş, Atilla Taş, Bayram Kaya, Bünyemin Köseli, Cemal Azmi Kalyoncu, Cihan Acar, Cuma Ulus, Gökçe Fırat Çulhaoğlu, Habip Güler, Halil İbrahim Balta, Hanım Büşra Erdal, Hüseyin Aydın, Muhammet Sait Kuloğlu, Murat Aksoy, Mustafa Erkan Acar, Oğuz Usluer, Seyid Kılıç, Yakup Çetin, Yetkin Yıldız’ın tahliyesine karar verdi. Ayrıca, Davut Aydın, Emre Soncan, Mutlu Çölgeçen, Ufuk Şanlı ve Ünal Tanık’ın tutukluluğun devamına karar verildi. Dava 27 Nisan’a bırakıldı. Ancak Savcı Göksel Turan mütalaasında tahliye talep etmediği Büşra Erdal, Ahmet Memiş, Bayram Kaya, Cemal Azmi Kalyoncu, Cuma Ulus, Habip Güler, Halil İbrahim Balta, Muhammet Sait Kuloğlu’nun serbest bırakılmalarına itiraz etti. İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi, gece yarısı itirazı kabul edince tahliyeler gerçekleşmedi. Savcının tahliyelerini istediği Atilla Taş, Murat Aksoy, Ali Akkuş, Hüseyin Aydın, Mustafa Erkan Acar, Seyid Kılıç ve Yetkin Yıldız hakkında “darbeye teşebbüs” iddiasıyla soruşturma başlatılınca haklarında gözaltı kararı çıkarıldı. 13 gazetecinin İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldüğü bildirildi (31 Mart).
Cemal’a TMK beraati: İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesi, 2013’teki müzakereler sonucunda PKK’li gerillaların çekilme sürecini kaleme aldığı “Hasan Cemal’in Çekilme Günlüğü-3” başlıklı yazısı nedeniyle “terör örgütü propagandası”ndan yargıladığı gazeteci Hasan Cemal’i beraat ettirdi. Dava, yazı yayınlandıktan sonra dört yıl sonra açıldı (31 Mart).
“Antalya FETÖ”de altı tahliye: Antalya 2. Ağır Ceza Mahkemesi, “FETÖ ile bağlantı” iddiasıyla yargıladığı, sekiz aydır tutuklu Zaman Gazetesi Antalya Bölge Temsilcisi Tuncer Çetinkaya, Ömer Özdemir, Serhat Şeftali, Bizim Antalya haber sitesi sahibi Olgun Matur, Zaman ve Cihan Haber Ajansı muhabirleri Kenan Baş ve Cihat Ünal’i tahliye etti. Zaman Gazetesi muhabirlerinden Özkan Mayda ve Osman Yakut’un ise tutukluluk hallerinin devamına karar verildi. Mahkeme, iddianameyi kabul ederken yargılama 11 Nisan’da başlatılacak (30 Mart).
Birsin’e 21 yıl: Diyarbakır 2. Ağır Ceza Mahkemesi, sekiz yıldır görülen 154 sanıklı “KCK Ana Davası” kapsamında 111 kişiyle birlikte Diyarbakır Gün TV yayın yönetmeni Ahmet Birsin’i de “örgüt yöneticiliği”nden mahkum etti. Mahkeme, beş tutuklu kaldıktan sonra Nisan 2014’te tahliye edilen Birsin’e 21 yıl hapis cezası verdi (28 Mart).
Kural ve Bakır’a Gündem cezası: İstanbul 22. Ağır Ceza Mahkemesi, kapatılan Özgür Gündem gazetesi ile dayanışmak için başlatılan “Nöbetçi Genel Yayın Yönetmenliği” kampanyasına katılmaktan yargıladığı oyuncu Jülide Kural’ı ertelemeli 1 yıl 3 ay hapis ve 6 bin TL adli para cezasına mahkum etti. “Örgüt propagandası yapmak” ve “örgüt bildirisi yayınlamak”tan sorumlu tutulan Kural, “Ancak özgür bir medyada Kürt sorunu detaylıca ele alınabilir… Basın özgürlüğünün olmadığı bir yerde sanat da olamaz, yani biz olamayız. Dayanışmayı sorumluluk olarak gördüm. Sembolik bir dayanışmaydı. Hala da düşüncelerimin arkasındayım. Türkiye’nin demokratik bir ülke olmasını istiyorum” dedi. Köşe yazarı İlham Bakır da ertelemeli 1 yıl 3 ay hapisle cezalandırıldı (28 Mart).
Karaca, Dumanlı ve Kaya’ya “FETÖ” davası: Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi, 73 sanıklı “FETÖ/PDY” Çatı Davası’nda Fethullah Gülen’in yanı sıra, Samanyolu Haber Grubu başkanı Hidayet Karaca, gazeteci Ekrem Dumanlı ve Zaman gazetesi kurucularından Alaaddin Kaya’yı da “Anayasayı ihlal”, “hükümeti yıkmaya teşebbüs”, suçlamasıyla ikişer kez ağırlaştırılmış müebbet, “Silahlı terör örgütü kurmak ve yönetmek”, “siyasi ve askeri casusluk”, “hukuka aykırı olarak kişisel verileri ele geçirmek ve bu verileri kaydetmek”, “nitelikli dolandırıcılık”, “zimmet”, “terör örgütü faaliyeti çerçevesinde resmi belgede sahtecilik” ve “suç gelirlerini aklamak” suçlamalarından da 132 yıl 1’er ay hapis istemiyle yargılıyor. Davada, cezaevinde intihar eden Yarbay Ali Tatar’ın ağabeyi Ahmet Tatar, emekli Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Emin Arslan ile 2002’de öldürülen yazar Necip Hablemitoğlu’nun eşi Şengül Hablemitoğlu da mağdur ve müştekiler arasında yer alıyor. Ahmet Tatar, sanık Karaca’ya, “Balyoz ve Ergenekon davalarında mahkeme kararını vermeden önce Samanyolu televizyonu nasıl kararlara ilişkin haber yapıyordu”sorusunu yöneltti. Karaca’nın “bilgim yok” yanıtı Tatar’ı kızdırdı: “Senin görevin neydi, orada ne iş yapıyordun?” diye çıkıştı. Samanyolu TV’de 2009’da 105, 2010’da 143, 2011’de 131 yayınının yapıldığının belirtilmesi üzerine de Karaca, “Başbakandan Bekir Bozdağ’a kadar herkes ‘muhterem hocaefendi’ demediler mi? Televizyonda tarikat şeyhlerinden, ilahiyatçılara herkes çıkmıştır” dedi (28 Mart).
Nesin için yakalama kararı: İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, gazeteciler Ahmet Nesin ve Erol Önderoğlu ile TİHV başkanı Şebnem Korur Fincancı’yı Özgür Gündem gazetesi dayanışması nedeniyle yargılandığı davada ifadesi alınamayan Nesin hakkında yakalama kararı çıkardı. 14 yıl 6 ay hapisleri istenen üç kişi, “PKK propagandası”, “Suç işlemeye alenen tahrik etme”, “Suçu ve suçluyu övmek”ten yargılanıyor. Dava 8 Haziran’da sürecek (21 Mart).
Eskin’e hapis: Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi, Diyarbakır’da ilan edilen sokağa çıkma yasakları ve insan hakları ihlallerine ilişkin Twitter hesabında yaptığı paylaşımlar nedeniyle gazeteci İsmail Eskin’i 3 yıl 1 ay 15 gün hapse mahkum etti. Mahkeme, ‘örgüt propagandası’ndan verdiği cezayı ertelemedi (16 Mart).
Davalar düştü: İstanbul 22. Ağır Ceza Mahkemesi, kapatılan Özgür Gündem gazetesiyle danıştıkları için “örgüt propagandası”ndan yargıladığı Özgür Gazeteciler Cemiyeti (ÖGC) Eş Başkanları Hakkı Boltan ve Nevin Erdemir ile Alevi Piri H. Hasan Şanlı hakkındaki davaları dört aylık zamanaşımı süresi dolduğu için düşürdü. Gazete eski eş genel yayın yönetmenleri Hüseyin Aykol ve Eren Keskin ile eski yazı işleri müdürü Reyhan Çapan’ın yargılandığı dava da düşürüldü (16 Mart)
Özgür Gündem Ana davası: İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi, Özgür Gündem gazetesi ana davası çerçevesinde Yayın Danışma Kurulu Üyeleri, yönetici ve yazarları olan Necmiye Alpay, Aslı Erdoğan, Ragıp Zarakolu, Filiz Koçali, Ayhan Bilgen, Eren Keskin, Zana Bilir Kaya, tutuklu sorumlu müdür İnan Kızılkaya, imtiyaz sahibi Kemal Sancılı ve Bilge Oykut’u yargılamaya devam etti. Sancılı, Silivri Cezaevinden SEGBİS bağlantısıyla duruşmaya katılırken Kızılkaya, duruşmada söz alarak “Gazeteci üç maymunu oynayamaz, Gazetecilik suç değildir” dedi. Çok sayıda gazetecinin de izlediği duruşmada Erdoğan, Kızılkaya, Alpay, Keskin ve Sancılı savunma yaptı. Erdoğan ve Alpay yurtdışı çıkış yasaklarının kaldırılmasını talep etti. Keskin de “Bir yere gideceğim yok, gerekirse cezaevine girerim ama işimi zorlaştıran imza yükümlülüğünün kaldırılmasını istiyorum” dedi. Talepleri reddeden mahkeme, Kızılkaya’nın tutukluluğunun devamına hükmetti. Sanıklar, “Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak”, “örgüt üyeliği” ve “örgüt kurmak”tan yargılanıyor. Dava 22 Haziran’da sürecek (14 Mart).
Gazetecilere “FETÖ” davası: Adana 11. Ağır Ceza Mahkemesi, 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında açılan soruşturma kapsamında tutuklu gazeteciler Aytekin Gezici ve Abdullah Özyurt, firari Zaman gazetesi Adana Temsilcisi Bilal Öğütçü ve Hasan Ertaş ile tutuksuz Yüksel Evsen, Taner Talaş, Hakan Bülent Yardımcı, Rıfat Söylemez, Ali Pekmezci, TGS Adana Şube Başkanı Salim Büyükkaya, Abdurrahim Haklıkul, Mustafa Naim Yalçınel ve Osman Palamut’u “FETÖ üyeliği”nden yargılamaya başladı. Sanıkların 15’er yıl hapis istemiyle yargılandığı dava, 7 Nisan’da sürecek (10 Mart).
“Gündem” eyleminden beş ceza: İstanbul 22. Ağır Ceza Mahkemesi, Özgür Gündem dayanışma eylemine katıldıkları gerekçesiyle gazeteci Faruk Balıkçı’yı “Örgüt propagandası yapmaktan” beraat ettirirken, “örgütün açıklamalarını yayınlamak”tan 6 bin TL para cezasına mahkum etti. “Babamın köşe yazarlığı yaptığı gazete olduğu için de destek vermeyi bir görev ve sorumluluk olarak bildim” diye Dicle Anter de, “örgütün açıklamalarını yayınlamak”tan 7 bin TL para cezasına mahkum edilirken “Örgüt propagandası yapmak”tan aklandı. Derya Okatan’a da, “Örgüt propagandası yapmak”tan beraat, “örgütün açıklamalarını yayınlamak”tan 7 bin TL para cezası verildi. Gazeteci Kumru Başer ve Ayşe Batumlu’ya “Örgüt propagandası”dan ertelemeli 1 yıl 3 ay hapis cezası verildi (9 Mart).
Oruç’a beraat: Cizre 1. Ağır Ceza Mahkemesi, Şırnak’ın Silopi ilçesinde sokağa çıkma yasağı sırasında gözaltına alınarak tutuklanan kapatılan DİHA Ajansı muhabiri Nedim Oruç’un yargılandığı davada beraat kararı verdi. Oruç, “Örgüt propagandası yapmak”, “Örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek” ve “Suçu bildirmemek” iddiasıyla beş ay tutuklu kalmıştı (8 Mart).
Dağdeviren’e “FETÖ” davası: Darbe girişim öncesi gözaltına alınıp bırakılan, 23 Temmuz’da yeniden gözaltına alındıktan sonra tutuklanan Demokrat Gebze gazetesi yazı işleri müdürü Murat Dağdeviren, Kocaeli 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde “FETÖ üyeliği”nden yargılanacak. Dava 4 Mayıs’ta başlayacak (8 Mart).
Atılım çalışanlarına dava: İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, Atılım gazetesi eski yazı işleri müdürü Mehmet Ali Genç ile gazete çalışanları Arzu Demir ve Vahap Biçici’yi “örgüt propagandası”ndan yargıladığı davayı Atılım Ana Davası’yla birleştirdi (7 Mart).
“Kendi ölüm haberine” dava: Sokağa çıkma yasağı olduğu dönemde Cizre’de sığındığı bodrumda öldürülen Azadiya Welat gazetesi yazı işleri müdürü Rohat Aktaş hakkında, “Kendi ölüm haberini yaptığı” gerekçesiyle Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 7 yıl 6 ay hapis istemiyle dava açıldı. Aktaş hakkında, öldürüldükten 4 ay sonra açılan davada da yakalama kararı çıkarılmıştı (7 Mart).
Seri “Gündem” cezaları: İstanbul 22. Ağır Ceza Mahkemesi, Özgür Gündem gazetesiyle dayanışmak için sembolik bir günlük Nöbetçi Genel Yayın Yönetmenliği yaptıkları gerekçesiyle gazeteci Nadire Mater’i “örgüt açıklaması basmak” ve “PKK propagandası”ndan ertelemeli 1 yıl 3 ay hapis ve 6 bin TL adli para cezasına, gazeteci Yıldırım Türker’i ertelemeli 1 yıl 10 ay 15 gün hapse, gazeteci Hasan Cemal’i 6 bin TL adli para cezasına ve Murat Uyurkulak’ı ertelemeli 1 yıl 3 ay hapse mahkum etti. Cemal’in avukatı Fikret İlkiz’in Basın Kanunu’nun genel yayın yönetmenlerinin sorumluluğunu düzenleyen 11. Maddesinin Anayasa Mahkemesi’ne taşınması yolunda yaptığı başvuru mahkemece reddedildi (7 Mart).
Zehra Doğan’a hapis: Mardin 2. Ağır Ceza Mahkemesi, sokağa çıkma yasağı döneminde Mardin, Nusaybin’de çizdiği resimleri sosyal medyada paylaştığı ve bir çocuğun notlarını haberleştirdiği için gazeteci ve ressam Zehra Doğan’ı 2 yıl 9 ay 22 gün hapis cezasına mahkum etti. “Örgüt propagandası”ndan cezalandırılan Doğan “örgüt üyeliği”nden beraat etti (6 Mart).
Uğur ve Polat’ın “örgüt” davası: Mersin 2. Ağır Ceza Mahkemesi, “örgüt üyeliği ve örgüt propagandası” suçlamalarıyla Evrensel gazetesi muhabirleri Cemil Uğur ve Halil İbrahim Polat’ı yargılamaya devam etti. Tanık olarak dinlenen muhabirleri gözaltına alan polislerden birisi, muhabirlerin eylem yapan kitle arasında görmediğini, kaçarken yakaladıklarını söyledi; “kitleyi dağıtın ya da gözaltı yapın” diye bir talimat hatırlamadığını ifade etti. Mahkeme diğer tanık polislerin dinleyecek. Dava 3 Nisan’a kaldı (2 Mart).
Dündar ve Gül’ün davası: İstanbul 14. Ceza Mahkemesi, mühimmat yüklü MİT TIR’larının durdurulması görüntülerinin yayımlaması nedeniyle gazeteci Can Dündar ve Cumhuriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Erdem Gül ile görüntüleri Dündar’a verdiği iddia edilen CHP’li Milletvekili Enis Berberoğlu’nu “FETÖ’ye yardım”dan yargılamaya devam etti. Oda TV sitesi imtiyaz sahibi Soner Yalçın’ı tanık olarak dinleyen mahkeme müşteki Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın katılma talebini oy çokluğuyla kabul etti. Dava 27 Nisan’da sürecek (1 Mart).
Bir TMK davasında 40 sanık: Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi, Beyaz Şov’a telefonla bağlanarak, çatışma bölgelerinde çocuk ölümlerine dikkat çektiği için “Örgüt propagandası” iddiasıyla yargılanan öğretmen Ayşe Çelik, program sorumlusu Kadir Turnalı ve destek olmak amacıyla savcılığa başvurarak suça ortak olduklarını bildiren 38 kişiyi yargılamaya devam etti. Duruşma savcısı, Çelik için ceza diğer sanıklar için beraat istedi. Çelik’in yanı sıra, Ahmet Dindar, Ayşe Erzan Silier, Ayşegül Akış Devecioğlu, Ayşegül İyidoğan, Bayram Bahri Belen, Dilek Gökçin, Ercan İpekçi, Ergin Cinmen, Ferhat Tunç, Gençay Gürsoy, Gülseren Onanç, Gülşen Denizhan, Gürhan Ertür, Gürkan Develi, Halim Bulutoğlu, İbrahim Akın,İbrahim Sinemillioğlu, Kemal Özgül, Mahmut Konuk, Mehmet Tursun, Mevlüt Ülgen, Murat Çelikkan, Nazmiye Özen, Nergiz Ovacık, Neşe Yaşın, Nil Özsoy Dindar, Orhan Alkaya, Orhan Silier, Oya Baydar, Perihan Pulat, Pınar Önen, Şanar Yurdatapan, Sibel Özbudun Demirer, Süleyman Eryılmaz, Temel Demirer, Türkcan Baykal, Üner Eyüboğlu ve Vecdi Sayar da Çelik’e destek verdikleri için yargılanıyor. Dava 28 Nisan’da sürecek (1 Mart).
KCK Basın davası Haziran’a kaldı: İstanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesi, KCK Basın Komitesi’ne bağlı faaliyet yürüterek “PKK üyeliği”nden suçlanan 46 Kürt medya çalışanını yargılamaya devam etti. Avukat Özcan Kılıç ve tutuksuz yargılanan gazeteciler Çağdaş Kaplan ve Kenan Kırkaya dosyanın “FETÖ” bağlantısından suçlanan kadrolarca hazırlandığını söyledi. İddia makamı, esas hakkında mütalaa sunacak. Dava 20 Haziran’da sürecek (28 Şubat).
Vice News davası başladı: Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi, sokağa çıkma yasaklarına ilişkin belgesel çekmek amacıyla geldikleri Diyarbakır’da, 28 Ağustos 2015’te otellerinde gözaltına alınan ve bir süre tutuklu kalan ABD merkezli Vice News muhabiri Jacop Philip John Gingell Hanrahan, kameraman Philip John Pendlebury, tercüman Mohamed İsmael Rasool ve şoför Abdurrahman Direkçi’yi yargılamaya başladı. Gazeteciler, “terör örgütüne bilerek yardımla üyelik”, “terörizme finansman yardımı” ve “terör örgütü propagandası” suçlamalarıyla 67 yıl hapis isteniyle yargılanıyor. Mahkeme, Direkçi ve Rasool’e yönelik adli kontrol ve yurt dışına çıkış yasağını kaldırdı. Dava Temmuz’a kaldı (28 Şubat).
Hürriyet’e soruşturma: Bakırköy Başsavcılığı, Hürriyet gazetesinde çıkan Hande Fırat imzalı “Karargah rahatsız” haberi için soruşturma başlattı. Haberde, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar’a yönelik eleştiriler ve bazı iddiaların TSK’de rahatsızlık yarattığı belirtiliyordu (27 Şubat).
Atatürk davası başladı: Küçükçekmece 5. Asliye Ceza Mahkemesi, Atatürk’ün ölüm yıldönümünde, “Zulüm 1938’de son buldu” başlığıyla haber yayınladığı gerekçesiyle Akit TV programlar sorumlusu Ali Özken’i yargılamaya başladı. Özken, “Atatürk’ün hatırasına alenen hakaret”ten 4 yıl 6 ay hapis istemiyle yargılanıyor. Sanık vekili avukat Ali Pacci’nin mazeretini kabul eden mahkeme, dinlenmeyen müştekilerin dinlenmesi için duruşmayı Haziran’a erteledi (22 Şubat).
Sekiz gazeteciye “Gündem” davası: İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, KHK ile kapatılan Özgür Gündem gazetesiyle dayanışmak için ‘Nöbetçi Genel Yayın Yönetmenliği’ kampanyasına katılan sekiz gazeteciyi “suçu övmek”, “terör örgütü propagandası” ve “örgüt açıklamalarını basmak”tan yargılamaya devam etti. Evrensel gazetesi yazarı İhsan Çaralan, DİSK Basın-İş Genel Başkanı Faruk Eren, gazeteciler Celal Başlangıç, Ertuğrul Mavioğlu, Fehim Işık, Öncü Akgül, Celalettin Can ve Ömer Ağın’ın davası 4 Temmuz’ a kaldı (21 Şubat).
Çelikkan ve Üstün’e ceza istendi: İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi savcısı, kapatılan Özgür Gündem gazetesiyle dayanışmak amacıyla bir günlük Nöbetçi Genel Yayın Yönetmenliği kampanyasına katıldığı için yargılanan akademisyen Beyza Üstün ve gazeteci Murat Çelikkan hakkında 7.5 yıla kadar hapis cezası talep etti. Yargılama 16 Mayıs’ta sürecek (16 Şubat).
Odatv davası karara kaldı: İstanbul 18. Ağır Ceza Mahkemesi, Ahmet Şık ve Nedim Şener dahil 11 medya çalışanını “Ergenekon’a üyelik veya yardım”dan yargıladığı Odatv davası karara kaldı. Tüm sanıklar ve avukatlar, savcının beraat talep ettiği mütalaasına ilişkin son sözlerini söylediler. “FETÖ ve PKK’ya yardım” iddiasıyla tutuklanan Şık, “Mütalaa hakkımda beraat istese de siyasallığını ortadan kaldırmıyor. Mütalaa göstermiyor, anlatmıyor, açıklamıyor. Sadece susuyor. Beraat istiyor ama gizliyor. Gülen Cemaati’nin adını anmayan, suç ortağı AKP’yi anlatmayan, Fethullah Gülen ve Erdoğan’ın rollerini gizleyen bir mütalaa gerçeklere karşı işlenmiş bir suç oluyor. Böyle mütalaa olmaz” dedi. Davadan, Şık ve Şener dışında Soner Yalçın, Barış Pehlivan, Barış Terkoğlu, Yalçın Küçük, Doğan Yurdakul, Müyesser Uğur, Coşkun Musluk, Sait Çakır, Ahmet Mümtaz İdil yargılanıyor. Heyet değiştiğinden karar öncesi dosyanın incelenmesi için yargılama 12 Nisan’a kaldı (15 Şubat).
Taraf’ın davası Mayıs’a kaldı: İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, “Balyoz” davasını manipüle etmek suçlamasıyla 22 aydır tutuklu olan Taraf gazetesi eski muhabiri Mehmet Baransu ve Tuncay Opçin’i 75 yıl, gazete yetkilileri Ahmet Altan, Yasemin Çongar ve Yıldıray Oğur’u 52 yıl hapis istemiyle yargılamaya devam etti. Balyoz davasında yargılanıp beraat eden ve bu davanın şikayetçisi olan Emekli Hakim Albay Ahmet Zeki Üçok, Emekli Albay Hakan Büyük, Emekli Orgeneral Çetin Doğan, Emekli Koramiral Kadir Sağdıç, Emekli Tümgeneral Ahmet Bertan Nogaylaroğlu ve Albay Nedim Ulusan’ı avukatları Hüseyin Ersöz temsil etti. Emekli askerler Bilgin Balanlı, Halil İbrahim Fırtına, Ahmet Yavuz, Ahmet Türkmen, Ayhan Taş, Nejat Bek, Erdem Caner Bener, Albaylar; Osman Fevzi Güneş, Yüksel Gamsız, Ali Cengiz Şirin, Erdal Akyazan, Recai Elmas, Erdoğan Koçoğlu, Hasan Nurgören, Behçet Alper Güney’ın davaya katılma talepleri “suçtan doğrudan zarar görmedikleri” gerekçesiyle reddedildi. Dava 10 Mayıs’ta sürecek (15 Şubat).
Cemal’e TMK cezası: İstanbul 22. Ağır Ceza Mahkemesi, T24 sitesinde kaleme aldığı ve Fehman Hüseyin röportajına atıf yaptığı köşe yazısı nedeniyle “PKK propagandası yaptığı” iddiasıyla gazeteci Hasan Cemal’a ertelemeli 1 yıl 3 ay hapis cezası verdi. Mahkeme, avukat Fikret İlkiz’in emsal olarak sunduğu 1994 yılına ait iki takipsizlik kararını dikkate almadı. Cemal “suçu övmek”ten beraat etti (14 Şubat).
TMK’dan üç “Gündem” cezası: İstanbul 22. Ağır Ceza Mahkemesi, kapatılmadan önce Özgür Gündem gazetesiyle dayanışmak için “Nöbetçi Genel Yayın Yönetmenliği” eylemine katıldığı için gazeteci Cengiz Baysoy’u avukatı yanında olmaksızın ve esas hakkında savunma vermediği halde 6 bin TL adli para cezasına mahkum etti. Aynı davada Baysoy’un yayın yönetmenliği yaptığı gün çıkan yazısı dolayısıyla yargılanan İmam Canpolat ise 1 yıl 3 ay hapse çarptırıldı. HDP MYK Üyesi Çilem Küçükkeleş de, “suçu övmek”ten beraat ederken “örgüt propagandası”ndan ertelemeli 1 yıl 3 ay hapse “örgüt açıklamalarını basmak”tan da 6 bin TL idari para cezasına mahkum edildi (14 Şubat).
“Gündem” davası mütalaaya kaldı: İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, kapatılmadan önce Özgür Gündem gazetesiyle dayanışmak için “Nöbetçi Genel Yayın Yönetmenliği” eylemine katıldıkları için DİSK Basın-İş yöneticisi gazeteci Ayşe Düzkan, Ragıp Duran, Hüseyin Aykol, Mehmet Ali Çelebi’yi “örgüt propagandası”ndan yargılamaya devam etti. Mahkeme, sadece Düzkan’in katıldığı duruşmada, sorumlu müdür İnan Kızılkaya’nın dosyasını ayırdı. Savcı esas hakkındaki mütalaasını hazırlayacak. Dava 9 Mayıs’a kaldı (14 Şubat).
29 gazeteciye FETÖ davası: İstanbul Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu, darbe girişiminden sonra medyaya açılan soruşturma kapsamında 24’ü tutuklu 29 gazeteci hakkında dava açtı. Haberdar sitesi eki yayın yönetmeni Said Sefa’nın “darbe” ve “FETÖ yöneticiliği”nden ağırlaştırılmış müebbet hapsi, diğerlerinin de “FETÖ üyeliği”nden 10 yıla kadar hapsi isteniyor. İddianamede Abdullah Kılıç, Ahmet Memiş, Ali Akkuş, Atilla Taş, Bayram Kaya, Bülent Ceyhan, Bünyamin Köseli, Cemal Azmi Kalyoncu, Cihan Acar, Cuma Ulus, Davut Aydın, Emre Soncan, Gökçe Fırat Çulhaoğlu, Habib Güler, Halil İbrahim Balta, Hanım Büşra Erdal, Hüseyin Aydın, Muhammed Sait Kuloğlu, Muhterem Tanık, Murat Aksoy, Mustafa Erkan Acar, Mutlu Çölgeçen, Oğuz Usluer, Seyid Kılıç, Ufuk Şanlı, Ünal Tanık, Yakup Çetin ve Yetkin Yıldız‘ın adı geçiyor. İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki dava, 27-31 Mart günlerinde görülecek (13 Şubat).
TMK davası düştü: İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, Tükenmez dergisi yazarlarından Mustafa Sütlaş, İsmail Ağan, Mehmet Ali Çelebi ve derginin sorumlu müdürü Osman Zorba hakkında açılan “terör örgütü propagandası” davasını dava altı aylık süre içinde açılmadığı için zaman aşımından düşürdü (12 Şubat).
Mavioğlu’na soruşturma: Gazeteci Ertuğrul Mavioğlu, Temmuz 2015’te Twitter üzerinde Suruç katliamına tepki gösterdiği mesajı nedeniyle İstanbul Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şubede, “Cumhurbaşkanı’na hakaret” şüphesiyle ifade verdi (10 Şubat).
Parıldak’ın “FETÖ” davası: Kapatılan Zaman gazetesi adliye muhabiri Ayşenur Parıldak, hükümet içinden bilgiler geçmesiyle bilinen esrarengiz “FuatAvni” Twitter hesabıyla temas kurduğu gerekçesiyle Ankara 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde “FETÖ üyeliği” ile yargılanmaya başladı. Altı aydır tutukluyken ilk kez mahkemeye çıkan Parıldak, “Anayasa Mahkemesi’nde çekilmiş bir fotoğrafım var. Instagram ve twitter’da paylaştım. Ama altındaki yazı bana ait değil. A.B., Samanyolu’nda çalışan, aynı zamanda ikinci el araba alım satım işleri de yapan bir kişi. Boşandıktan sonra ihtiyacım olduğundan arabamı satmak için A.B.’ye vekalet verdim. Noterdeki vekalet işleminden sonra, İş Bankası hesabından bana 25.000 TL havale etti… Arabamı sattıktan sonra aldığım paradan Ö.Ö’ye ödünç olarak 600 lira verdim. Ö.Ö, Bugün gazetesinde çalışan gazeteci bir arkadaşım. Babam da Amerika’daki Brooklyn Amity School’a 2 Ağustos 2013 tarihinde 1933,50 TL miktarlı bir havale yapmadı. ByLock kullanıcısı olduğuma dair gönderilen bilgilerdeki ne telefon numarası ne de IMEI numarası bana ait… Fuat Avni’nin 3,5 milyon takipçisi var. Onun takip ettiği 214 kişiden biri de benim. Takip ettiği isimler arasında birçok ünlü gazeteci de yer alıyor” diyerek suçlamaları reddetti. Dava 2 Mayıs’ta sürecek (9 Şubat).
Sosyal medyaya yaygın operasyon: İstanbul ve İzmir’de gerçekleşen silahlı ve bombalı saldırıların ardından Twitter ve Facebook’ta paylaşımlarda bulunan 948 kişi gözaltına alındı, 248 kişi tutuklandı (7 Şubat).
Şansal iddianamesi iade: İstanbul 43. Asliye Ceza Mahkemesi, modacı Barbaros Şansal ile ilgili üç yıl hapis istemiyle ve “halkı kin ve düşmanlığa sevk etmek” suçlamasıyla hazırlanan iddianameyi “Kesin ve inandırıcı delil yok” diyerek savcılığa iade etti. Savcı Umut Tepe’nin hazırladığı iddianamede şikayetçi olarak ise, Cumhurbaşkanı Erdoğan adına Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği yer alıyor (7 Şubat).
Mühirci’ye “örgüt” davası: KHK ile kapatılan DİHA ajansının tutuklu muhabiri Erdem Mühirci hakkında, Van Başkale’deki bir sığınakta ele geçirildiği iddia edilen örgütsel dokümanlarda isminin yer aldığı gerekçesiyle Van 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Kod adının ‘Dojehdijwar’ olduğu iddia edilen ve Van T Tipi Kapalı Cezaevi’nde bulunan Mühirci, 28 Şubat’ta yargılanmaya başlayacak (7 Şubat).
Coşkun’a 301 davası: İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi, Şanlıurfa Başsavcılığı’nın IŞİD’e soğan kamuflajıyla patlayıcı taşınması ile ilgili iddianamesini haberleştirdiği gerekçesiyle Cumhuriyet gazetesi muhabiri Canan Coşkun’u “Türk milletini, Devleti ve kurumlarını aşağılamak”tan yargılamaya başladı. Coşkun, haberinin iddianameye dayandığını ve ‘Soğan’ ifadesinin hakaret kastı taşımadığını söyledi. Avukatı Abbas Yalçın’ın, “Dört aylık dava açma süresi aşıldı” itirazını kabul etmeyen mahkeme, davaya 13 Nisan’da devam edecek (7 Şubat).
Keskin’e 20 dava: Kapatılan Özgür Gündem gazetesinin eski yayın yönetmeni ve avukat Eren Keskin, “Cumhurbaşkanına hakaret”, “Hükümeti, yargı organlarını, askeri veya emniyet teşkilatını alenen aşağılama”, “Türk milletini, Cumhuriyeti ve Meclisi aşağılama” suçlamalarından açılan 20 dava kapsamında İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde hakim karşısına çıktı. Keskin, ifadesinde, “301. madde düşünce özgürlüğünün önündeki en büyük engellerden biridir. Suçlamaları kabul etmiyorum. Sadece farklı düşündüğümüz için burada yargılanmak çok ağır” dedi. Keskin’in avukatı Özcan Kılıç, soruşturmanın Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği’nin suç duyurusuyla başlamasını eleştirerek, “Sekreterliğin böyle bir yetkisi yoktur” dedi. Ancak mahkeme yargılamaya devam etti. Davalar, 16 Mayıs’a kaldı (7 Şubat).
Hayatın Sesi’ne TMK davası: 668 Sayılı KHK ile kapatılan Hayatın Sesi Televizyonu’nun üç yetkilisine, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde “Terör örgütü propagandası”ndan dava açıldı. Yaşanan bombalı saldırı haberlerine ilişkin canlı yayınların, görüntülerin ve son dakika bilgilerinin suç sayıldığı dava, 30 Mayıs’ta görülmeye başlayacak (6 Şubat).
Demir’in iki kitabına dava: İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, “Dağın Kadın Hali” ve “Devrimin Rojava Hali” kitaplarında “PKK propagandası yaptığı” gerekçesiyle gazeteci-yazar Arzu Demir’i toplam 6 yıl hapse mahkum etti. Demir, konjonktürel siyasi bir yargılamaya tabi tutulduğunu açıkladı (19 Ocak).
17 bin kişiye fezleke? CHP İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş, Meclis kürsüsünden yaptığı konuşmada, polisin sosyal medya kullanıcısı 17 bin kişi hakkında fezleke hazırladığını, 45 bin kullanıcının ise adresini tespit etmeye çalıştığını söyledi. Yarkadaş, gözaltı merkezlerinin dolu olması nedeniyle hazırlanan dosyalarla ilgili şimdilik işlem yapılmadığını iddia etti (15 Ocak).
Çaksu ve Epli’ye TMK cezası: İstanbul 22. Ağır Ceza Mahkemesi, “Örgütün açıklamalarını yayımlamak” ve “örgüt propagandası yapmak”tan yargıladığı Özgürlükçü Demokrasi gazetesi yayın yönetmeni Ersin Çaksu ve gazetenin eski yazı işleri müdürü Harun Epli’nin her birine 3 yıl 9 ay 10 gün hapis cezası verdi. Karar, mahkemenin duruşmayı 1,5 saat sonrasına ertelediği aynı gün verildi (13 Ocak).
Yurdatapan ve Bodur’a TMK cezaları: İstanbul 22. Asliye Ceza Mahkemesi, Özgür Gündem gazetesiyle dayanışmak için “Nöbetçi Genel Yayın Yönetmenliği” yapan insan hakları savunucusu Şanar Yurdatapan’ı, “örgüt propagandası” ve “örgüt açıklamaları basmak”tan hapisten 6 bin TL para cezasına ve ertelemeli 1 yıl 3 ay hapis cezasına mahkum edildi. Yurdatapan’dan sonra aynı mahkemeye çıkan gazeteci Aydın Bodur aynı cezaya mahkum edildi (13 Ocak).
Aktan’a TMK davası başladı: Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi savcısı, dokuzunun kendisinin atmadığı 16 tweet nedeniyle “Terör örgütü propagandası” ndan suçlanan İMC TV haber müdürü Hamza Aktan için 7,5 yıl hapis cezası istediği mütalaasını tekrar etti. Mahkeme, Emniyetten gelen “Suç unsuru yok” raporu verdiği Twitleri bir de kendisi incelemeye karar verdi. Yargılamaya 4 Nisan’da devam edilecek (10 Ocak).
Arhan’a TMK soruşturması: İstanbul Başsavcılığı Basın Suçları Soruşturma Bürosu, sosyal medyadaki paylaşımlarıyla “PKK propagandası yaptığı” iddiasıyla gazeteci Faruk Arhan hakkında soruşturma başlattı (10 Ocak).
Karaca, Dumanlı ve Aytaç’a “darbe” davası: Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi, “FETÖ/PYD örgütü çatı davası”ndan 72 sanıkla birlikte yargıladığı Samanyolu Yayın Grubu başkanı Hidayet Karaca’nın savunmasını alamadı. Silivri Kapalı Cezaevi’nde tutuklu bulunan ve SEGBİS sistemi ile duruşmaya katılan Karaca, hasta olması ve kendisine yeni atanan avukatıyla yeterli irtibatı kuramadığı için savunma yapmak istemediğini söyledi. Mahkemenin duruşmaya katılmamasına karar verdiği Karaca’ya bazı müştekiler, “adaletten kaçıyor” şeklinde tepki gösterdi. Davadan Ekrem Dumanlı ve Önder Aytaş da, “darbe” suçlamasıyla açılan davadan yargılanıyor. Sanıkların ağırlaştırılmış müebbet hapsi isteniyor (9 Ocak).
Kobulan’a TMK tahkikatı: İstanbul Başsavcılığı, Ağustos-Eylül 2015 dönemine dayalı Twitter ve Facebook paylaşımlarında “örgüt propagandası yaptığı” gerekçesiyle KHK ile kapatılan DİHA muhabiri Yasin Kobulan hakkında soruşturma açtı (6 Ocak).
Dündar, Altay ve Kızılkaya sanık: İstanbul 22. Ağır Ceza Mahkemesi, kapatılmadan önce Özgür Gündem gazetesiyle dayanışmak amacıyla “Nöbetçi Genel Yayın Yönetmeni” kampanyasına katılan gazeteci Can Dündar ve sinemacı Veysi Altay’ı yargılamaya ayrı davalar halinde devam etti. Gazetenin yazı işleri müdürü İnan Kızılkaya tüm davalarda sanık olarak yer aldı. Mahkeme, savunmasının alınması için Dündar için yakalama kararı çıkardı. Sanıklar, “Örgüt propagandası yapmak”, “Terör örgütlerinin yayınlarını basmak ve yayınlamak”, “Suçu ve suçluyu övmek”ten yargılanıyorlar. Yargılama 11 Nisan’a kaldı (1 Ocak).
Bozarslan’a dava: Diyarbakır 2. Ağır Ceza Mahkemesi, çocuğa yönelik cinsel saldırıda sanığa verilen saygın tutum indirimini haberleştiren DHA Ajansı muhabiri Felat Bozarslan’ı “yayın yasağını ihlal”den 4,5 yıl hapis istemiyle yargılamaya başladı. Gazeteci savunmasında suç işlemeyip haber verme görevini yerine getirdiğini ifade etti; ceza verilmesi halinde hükmün ertelenmemesini istedi. Dava 10 Nisan’a kaldı (1 Ocak).
“Türkü” haberine TMK davası: Cumhuriyet gazetesi muhabiri Canan Coşkun hakkında, Ağustos 2016’da yayınlanan “Türkü söylediler, tutuklandılar” başlıklı haberiyle “terörle mücadelede grev alan görevliyi kimliğini açıklayarak hedef gösterdiği” iddiasıyla dava açıldı. Gazeteci, 18 Nisan’da TMK’nın 6/1 maddesi uyarınca İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yargılanacak (1 Ocak).
Nişanyan’ın davası ilerlemiyor: Tutuklu yazar Sevan Nişanyan, kendi internet sitesinde yayınladığı “Nefret suçlarıyla mücadele etmeli’” yazısında MuhammedPeygamber’e yönelik ifadeleri gerekçe gösterilere açılan “dini değerlere hakaret” davasından yargılanmaya devam etti. Dördüncü kez hâkim değişikliği yaşanan yargılamada dosyanın incelenmesi için duruşma 27 Nisan’a bırakıldı (1 Ocak).
Ocak-Şubat-Mart 2017 döneminde beş gazeteci hakaret suçlamasıyla açılan ceza davası kapsamında toplam 43 bin 840 TL adli para cezası ödemeye mahkum edildi.
Geçen yılın aynı döneminde üç gazeteci toplam ertelemeli 10 ay hapse ve 7 bin 610 TL adli para cezasına mahkum edilmişti. Üç gazeteci beraat ederken yedi gazeteciye açılan ceza davaları sürüyordu; ikisine yeni ceza davası açılmıştı. Ayrıca, kişilik haklarına saldırı iddiasıyla iki gazeteci toplam 14 bin TL tazminat ödemeye mahkum edilmişti. Üç gazeteci de toplam 1 milyon 155 bin TL tazminat istemiyle yargılanıyor; üçüne 40 bin TL’lik yeni tazminat davası açılmıştı.
2016 yılının tamamında, 22 gazeteci ve 1 site yetkilisine “hakaret” suçlamasıyla 8 yıl 2 gün hapis ve 99 bin 670 TL adli para cezası verilmişti. Beş gazeteci de toplam 28 bin TL manevi tazminat cezasına mahkum edilmişti. Dört gazeteci bu suçlamadan aklanırken ikisine dava Şartlı Af’tan düşmüştü.
Madde 125- (1) Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden (…) (1) veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır. Mağdurun gıyabında hakaretin cezalandırılabilmesi için fiilin en az üç kişiyle ihtilat ederek işlenmesi gerekir.
(2) Fiilin, mağduru muhatap alan sesli, yazılı veya görüntülü bir iletiyle işlenmesi halinde, yukarıdaki fıkrada belirtilen cezaya hükmolunur.
(3) Hakaret suçunun;
İşlenmesi halinde, cezanın alt sınırı bir yıldan az olamaz.
(4) (Değişik: 29/6/2005 – 5377/15 md.) Hakaretin alenen işlenmesi halinde ceza altıda biri oranında artırılır.
(5) (Değişik: 29/6/2005 – 5377/15 md.) Kurul hâlinde çalışan kamu görevlilerine görevlerinden dolayı hakaret edilmesi hâlinde suç, kurulu oluşturan üyelere karşı işlenmiş sayılır. Ancak, bu durumda zincirleme suça ilişkin madde hükümleri uygulanır.
Aysever’e ceza: İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi, BirGün gazetesinde çıkan “Boktan düzenin yetiştirdikleri” yazısında TBMM Vekili Fazilet Nurel Uğural’a hakaret ettiği iddiasıyla Enver Aysever’i 10 bin 620 TL adli para cezasına mahkum etti. Mahkeme, “TBMM’ye hakaret” suçlamasıyla TCK 301. Maddeden açtığı davayı 125. Maddede tanımlanan “hakaret” suçuna dönüştürdü (23 Şubat)
Ahmet Şık mahkemedeydi: Silivri 2. Asliye Ceza Mahkemesi, 2012’de Oda TV davası kapsamında tutuklu olduğu Silivri Cezaevi’nden çıktığında söylediği “Bize bu komployu kuranlar bu cezaevine girecek” sözler nedeniyle gazeteci Ahmet Şık’ı “hakaret ve tehdit”ten yargılamaya devam etti. Yedi yıl hapsi istenen Şık, beş yıl sonra bu kez “FETÖ ve PKK’ya yardım”dan tutuklu olduğu Silivri Cezaevi’nden adliyeye getirildi. Şık, “Şu anda yaşadığım hukuksuzluğun altında imzası olan hakim savcılar da bu toplama kampına girecekler” dedi. Mahkeme başkanı henüz dosyaya atandığı için avukat Can Atalay’ın “derhal beraat” yönündeki talebini kabul etmedi. Dava 26 Nisan’a kaldı (21 Şubat).
Röportaja ceza: İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi, yazar Tarık Ali’yle yaptığı 15 Ekim 2015 tarihli söyleşide eski Başbakan Ahmet Davutoğlu’na “soytarı” ifadesiyle hakaret edildiği gerekçesiyle BirGün gazetesi muhabiri Onur Erem’i 10 bin 620 TL adli para cezasına mahkum etti (31 Ocak).
Coşkun’a ceza: İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi, “Yargıda tartışılan konut satışı” başlıklı haberinden İstanbul Çağlayan Adliyesi’nde görevli savcıları gündeme getiren Cumhuriyet gazetesi muhabiri Canan Coşkun’u 12 bin 600 TL adli para cezasına mahkum etti (26 Ocak).
Kütahyalı mahkum: İstanbul 22. Asliye Hukuk Mahkemesi, Beyaz TV’deki Derin Futbol programında Milli Takımlar Teknik Direktörü Fatih Terim ile eski Galatasaray Başkanı Ünal Aysal arasındaki telefon mesajlaşmalarını yayınlayan gazeteci Rasim Ozan Kütahyalı’yı Terim’in kişilik haklarına saldırıdan 10 bin TL tazminata mahkum etti (19 Ocak).
Ocak-Şubat-Mart döneminde, ikisi gazeteci 10 kişi, TCK’nın 299. maddesinden ve “Cumhurbaşkanı’na hakaret”ten toplam ertelemeli 8 yıl 11 ay 20 gün hapis ve 20 bin 500 TL adli para cezasına mahkum edildi. Üç gazeteci beş kişiye TCK 299’dan yeni davalar açılırken, Üçü gazeteci dört kişi, beraat etti; bir gazeteciye dava zamanaşımından düştü; Dördününki sürüyor. Bu durumda, 24 kişi bu dönemde TCK 299. Maddesinden Erdoğan’ın mağduru ve sanığı olmuş oldu.
TCK’nın 125. Maddesinden eski Başbakan Erdoğan’a hakaret veya Erdoğan’ın kişilik haklarına saldırı iddiasıyla medya temsilcilerine açılmış bir ceza veya tazminat davası da tespit edilmedi.
Geçen yılın aynı döneminde beşi gazeteci yedi kişi, TCK 299’dan 3 yıl 3 ayı ertelemeli olmak üzere toplam 11 yıl 4 ay hapis cezası mahkum edilmişti. 22’si yeni sanık 29’u gazeteci toplam 32 kişi de yazı, görüş ve eleştirileri nedeniyle 299. maddeden halen yargılanıyordu. İkisi gazeteci toplam 20 kişi beraat etmişti. Yine 299’dan sekiz gazeteciye yeni soruşturma açılmış; iki gazeteci hakkında takipsizlik kararı verilmişti. Yine geçen yılın aynı döneminde, bir karikatürist, bir öğretmen ve bir siyasetçi, yayın yoluyla eski Başbakan Erdoğan’a hakarette bulunduğu iddiasıyla TCK’nın 125/3(a) maddesi uyarınca 1 yıl 6 ay hapis ve 14 bin 160 TL adli para cezasına çarptırılmıştı. Bir öğretmen beraat ederken, beş gazeteci, bir vekil, bir doktor ve bir mankenin ceza davaları ise sürüyordu. Ayrıca, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başbakanlığı döneminde kişilik haklarına saldırıda bulunulduğu iddiasıyla bir milletvekili (Eren Erdem-CHP) 7 bin TL manevi tazminat ödemeye mahkum edilmişti.
2016’nın tamamında da, 12’si gazeteci 16 kişi, 299. Maddeden toplam 15 yıl 4 gün hapis (6 yıl ve 2 ayı ertelemeli) ve 42 bin TL adli para cezasına mahkum edilmişti. 13’ü gazeteci toplam 31 kişi de 299. Maddeden açılan davalardan aklanmıştı.
Cumhurbaşkanı seçildiği Ağustos 2014’te Erdoğan’a yönelik eleştiri ve isnatlar için uygulanmaya başlanan TCK’nın 299. Maddesi, bu tarihten 31 Mart 2017’ye kadar, 19’u gazeteci 35 kişinin toplam 35 yıl, 12 gün hapse (15 yıl 1 ay 20 günü ertelemeli) ve 62 bin 500 TL de adli para cezasına mahkum edilmesine zemin oluşturdu.
2016’da, 1 gazeteci ve 1 çizerin de aralarında bulunduğu yedi kişi, eski Başbakan “Erdoğan’a görevinden dolayı hakaret” suçlamasıyla ve TCK’nın 125. Maddesi temelinde yargılanmış, 6 yıl 1 ay 24 gün hapis (2 yıl 3 ay 2 günü ertelemeli) ve 17 bin 343 TL de adli para cezasına mahkum olmuştu.
Cumhurbaşkanına hakaret
Madde 299- (1) Cumhurbaşkanına hakaret eden kişi, bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (2) (Değişik: 29/6/2005 – 5377/35 md.) Suçun alenen işlenmesi hâlinde, verilecek ceza altıda biri oranında artırılır. (3) Bu suçtan dolayı kovuşturma yapılması, Adalet Bakanının iznine bağlıdır.
|
Son üç ayda, ikisi gazeteci 10 kişi, TCK’nın 299. Maddesinden ve “Cumhurbaşkanı’na hakaret”ten ertelemeli toplam 8 yıl 11 ay 20 gün hapis ve 20 bin 500 TL adli para cezasına mahkum edildi. Üçü gazeteci dört kişi beraat etti; bir gazeteciye dava zamanaşımından düştü.
Geçen yılın aynı döneminde beşi gazeteci yedi kişi, TCK 299’dan 3 yıl 3 ayı ertelemeli olmak üzere toplam 11 yıl 4 ay hapis cezası mahkum edilmişti.
2016 yılının tamamında da, 12’si gazeteci 16 kişi, 299. Maddeden toplam 15 yıl 4 gün hapis (6 yıl ve 2 ayı ertelemeli) ve 42 bin TL adli para cezasına mahkum edilmişti. 13’ü gazeteci toplam 31 kişi de 299. Maddeden açılan davalardan aklanmıştı.
6 yılda 299’dan 2 bin 673 dava: Prof. Dr. Yaman Akdeniz ve Yrd. Doç. Dr. Kerem Altıparmak’ın İnsan Hakları Ortak Platformu (İHOP) için hazırladığı rapora göre son altı yılda Cumhurbaşkanına hakaret” iddiasıyla 2 bin 673 dava açıldı. Bunlardan sadece 280’inde beraat kararı çıktı. 2015 yılında “Erdoğan’a hakaret” suçlamasıyla 1953 soruşturma açıldı, 238 kişi mahkum oldu, 151 kişi hakkında verilen cezanın açıklanması geri bırakıldı, 120 davada beraat kararı çıktı (17 Mart).
8 KESK’liye ceza: Ankara Garı katliamını protesto eden dokuz KESK üyesinden biri “Cumhurbaşkanı’na hakaret”ten beraat ederken Funda K., Bekir A., Hüseyin K., İsmail Y., Zülfikar A., Suna A., Hakan D., ve Zuhal E. 11 ay 20 gün ile 1 yıl 11 ay arası çeşitli hapis cezaları verildi. Zonguldak 5. Asliye Ceza Mahkemesi, hükümleri erteledi (8 Mart).
Belge’ye 299 beraati: İstanbul Anadolu 2. Asliye Ceza Mahkemesi, Taraf gazetesinde çıkan yazısı nedeniyle “Cumhurbaşkanı’na hakaret”ten suçlanan ve 4 yıl 8 ay hapisle yargılanan yazar Murat Belge’yi beraat ettirdi. “Yazı siyasi olaylara karşı yapılan bir eleştiridir, söz konusu yazı basın özgürlüğü kapsamındadır” diyen mahkeme, Erdoğan’ın şikayetinden vazgeçmiş olduğunu da kayda geçirdi (2 Mart).
Cemal’e 299 cezası: T24 haber sitesi yazarı ve P24 Platformu kurucu başkanı Hasan Cemal, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun sözlerine yer verdiği “Diktatör bozuntusu!” yazısında “Cumhurbaşkanı’na hakaret” ettiği gerekçesiyle 11 ay 20 gün hapis cezasına mahkum edildi. Ankara 24. Asliye Ceza Mahkemesi hükmü erteledi (1 Mart).
Demirhan’a 299 beraati: İstanbul 52. Asliye Ceza Mahkemesi, Ankara Katliamı’nda yaşamını yitirenlerin cenaze törenlerinde kaydedilen bir görüntünün yayınlanması nedeniyle hakkında “Cumhurbaşkanına hakaret”ten dava açılan Sendika.Org sitesi editörü Ali Ergin Demirhan’ı delil yetersizliğinden beraat ettirdi (15 Şubat).
Erem’e “299” cezası: İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi, Google arama motorunun Erdoğan ile ilgili sonuçlarının haberleştiren BirGün gazetesi muhabiri Onur Erem’i “Cumhurbaşkanı’na hakaret”ten 11 ay hapse mahkum etti. Mahkeme cezayı 10 bin 500 TL adli para cezasına çevirdi Anayasa Mahkemesi, son aldığı kararında TCK’nın 299. Maddesinin Anayasaya aykırı olmadığına karar vermişti (14 Şubat).
Odabaşı’na 299’dan beraat: İstanbul Büyükçekmece 2. Asliye Ceza Mahkemesi, Meydan gazetesinde yayınlanan “AKP’de sonun başlangıcı” başlıklı yazısında “Cumhurbaşkanı’na hak”ten yargıladığı şair ve Meydan gazetesi köşe yazarı Yılmaz Odabaşı’nı beraat ettirdi. Hakim, “Yazı içeriğinin eleştiri sınırları kapsamında olduğu ve hakaret unsurları içermediği”ni belirtti (14 Şubat).
Beko ve Çümen’e 299 davası düştü: Bakırköy 2. Asliye Ceza Mahkemesi, DİSK Genel başkanı Kani Beko ve Zaman gazetesi eski yazı işleri müdürü Harun Reşit Çümen’i “Cumhurbaşkanı’na hakaret”ten yargıladığı davayı Ceza Muhakemesi Kanunun 223/8 maddesi gereğince düşürdü (7 Şubat).
Akademisyene 299 cezası: İzmir 4. Asliye Ceza Mahkemesi, Balyoz davası sanıklarına destek için Mayıs 2015’te yaptığı konuşma nedeniyle Tüm Öğretim Elemanları Derneği (TÜMÖD) Genel Sekreteri ve Gazi Üniversitesi öğretim üyesi Suay Karaman’ı, “Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hakaret”ten 11 ay 20 gün hapis cezasına çarptırdı. Karar İstinaf Mahkemesi’ne taşınacak (3 Şubat).
Üç gazeteci beş kişiye TCK 299’dan yeni davalar açılırken, yazı, görüş ve eleştirileri nedeniyle dört gazeteciye açılan davalar devam ediyor.
Geçen yılın aynı döneminde 22’si yeni sanık 29’u gazeteci toplam 32 kişi yazı, görüş ve eleştirileri nedeniyle 299. maddeden halen yargılanıyordu. İkisi gazeteci toplam 20 kişi beraat etmişti. Yine 299’dan sekiz gazeteciye yeni soruşturma açılmış; iki gazeteci hakkında takipsizlik kararı verilmişti.
Altan’a 299 davası: İstanbul 32. Asliye Ceza Mahkemesi, kapatılan Bugün TV’de geçen yıl katıldığı bir programda “Fiili Başkan” olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yetkilerini eleştiren gazeteci-yazar Ahmet Altan’ı “Cumhurbaşkanı’na hakaret”ten yargılıyor. SEGBİS yoluyla, Silivri Cezaevi’nden davaya katılan Altan, eleştirilerin hakaret gibi sunulmaya çalışıldığını savundu (2 Mart).
Çaralan’a 299 davası: İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi, 31 Mayıs 2016 tarihli “Aynı yer, aynı katil” haberiyle “Cumhurbaşkanı’na hakaret edildiği” gerekçesiyle Evrensel gazetesi yazarı İhsan Çaralan’ı yargılamaya başladı. Özgür Gündem gazetesiyle bir günlük “Nöbetçi yayın yönetmeni” olarak dayanıştığı için yargılanan Çaralan, “Yayın yönetmeni bütün sayfaları incelemez bunu sorumlu yazı işleri editörleri yapar. Evrensel gazetesi yazarıyım ve sadece bir günlük yayın yönetmeni oldum ve işleyişe müdahale etmedim” dedi. Dava, 16 Mayıs’ta sürecek (7 Şubat).
Keskin’e dava: Kapatılan Özgür Gündem gazetesinin eski yayın yönetmeni ve avukat Eren Keskin, “Cumhurbaşkanına hakaret”ten İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde hakim karşısına çıktı. Keskin, ifadesinde, “301. madde düşünce özgürlüğünün önündeki en büyük engellerden biridir. Suçlamaları kabul etmiyorum. Sadece farklı düşündüğümüz için burada yargılanmak çok ağır” dedi. Keskin’in avukatı Özcan Kılıç, soruşturmanın Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği’nin suç duyurusuyla başlamasını eleştirerek, “Sekreterliğin böyle bir yetkisi yoktur” dedi. Ancak mahkeme yargılamaya devam etti. Dava, 16 Mayıs’a kaldı (7 Şubat).
Vekile 299 davası: HDP Hakkari Milletvekili Selma Irmak hakkında, Kasım 2015’de Med Nuçe TV’de yaptığı bir konuşmada “Cumhurbaşkanına hakaret ettiği” iddiasıyla Diyarbakır 9. Asliye Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Irmak, sokağa çıkma yasakları sırasında meydana gelen ölümlerden Erdoğan’ı sorumlu tuttuğu için 4 yıl hapisle yargılanacak (1 Şubat).
Üç habercinin röportaj davası: Diken sitesi editörü Tunca Öğreten, gazeteciye röportaj veren Yazar Perihan Mağden ve röportajı kullanan Yurt gazetesi yazı işleri müdürü Mehmet Çağlar Tekin’in “Cumhurbaşkanına hakaret”ten yargılanmasına İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde devam edildi (31 Ocak).
Mahalli’ye dava: Yurt gazetesi köşe yazarı Hüsnü Mahalli hakkında, “Cumhurbaşkanı’na hakaret” ve “Kurul halinde çalışan kamu görevlilerine görevlerinden dolayı hakaret”ten dava açıldı. Mahalli’nin 7 yıl 4 aya kadar hapsi isteniyor (19 Ocak).
Demirtaş’a 299 davası: Tutuklu HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş hakkında, Diyarbakır 7. Asliye Ceza Mahkemesi’nde “Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hakaret”ten dava açıldı. 9 Eylül 2016’da bir televizyon kanalında yaptığı konuşma nedeniyle suçlanan Demirtaş’ın dört yıl hapsi isteniyor (18 Ocak).
“Erdoğan diktatörlüğü” suç değil: Gazeteciler Can Dündar ve Erdem Gül’ün tutuklanmasını Çorum’da kınarken “Erdoğan diktatörlüğü”nden söz eden KESK’e bağlı Büro Emekçileri Sendikası’nın (BES) Çorum Şube Başkanı Ertuğrul Alper, “’Cumhurbaşkanı’na hakaret”ten yargılandığı davadan beraat etti. Çorum 4. Asliye Ceza Mahkemesi, “Sanık, bu sözü ile, Cumhurbaşkanı’nın mesleki yönünü, elindeki gücün sınırlarını, elindeki gücü, yetkiyi kullanarak görevi sınırları dışında kalan kamu görevlilerini de etkilediğini ima ederek, Cumhurbaşkanı’nı eleştirmiştir. Bu eleştiriyi de yaparken, ‘hakaret suçu kapsamında kalacak bir söz söylememiştir, bir imada bulunmamıştır. Bu sözlerin hakaret suçunun unsurları kapsamında kalmadığı, sanığın burada eleştiri hakkını kullanarak Cumhurbaşkanı’na diktatör dediği, bu sözün de mağduru toplum huzurunda küçük düşürecek, rencide edecek, aşağılayacak nitelikte olmadığı, hakaret niteliğinde olmadığı kanaatine varılmıştır” dedi (28 Şubat).
Yurttan tekzip geldi: Cumhuriyet gazetesi, 16 Aralık 2016 tarihli sayısında “Yurt zorunlu başkanlık paneli” başlığıyla çıkan haberle ilgili Yurt genel müdürü Sinan Aksu’nun gönderdiği tekzip metnini yayımladı (9 Şubat)
Ocak-Şubat-Mart 2017 döneminde en az üç yayın yasağı veya geçici yayın yasağı, üç siteye sansür, üç gazete, bir kitap, bir filme yasak veya engel, bir kreditasyon ayrımcılığı, bir basın kartı ile bir pasaport iptali, uluslararası medya temsilcisine yönelik bir sınırdışı yaşandı. Ayrıca, Bolu’da iş cinayetlerini anlatmak için davet edilen İsmail Saymaz’a salon verilmedi; HaberTürk TV, 16 Nisan Referandumu için “Hayır” diyen MHP’li vekil Yusuf Hacaloğlu’na yönelik programda davetini sonradan iptal etti; Hürriyet gazetesi, Orhan Pamuk’un “Hayır” dediği röportajını basmadı.
Geçen yılın aynı döneminde, 15 site, sekiz medya organı (6 gazete, 1 TV, 1 dergi), 312 URL temelli haber, 200 Twitter hesabı, 33 Youtube, 79 Instagram linki, 3 kitap, 1 panel sansüre uğramıştı. Beş yayın yasağı kararı çıkarken 2 akreditasyon ayrımcılığı yaşanmıştı. Ayrıca 12 de sansür olayı gerçekleşmişti.
2016 yılındaki darbe girişimi sonrası, OHAL ve Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) üzerinde medya temsilcileri tutuklanması, çalıştıkları gazete, dergi, radyo ve televizyonlarının da kapatılması, hukuk devletinin de sonunu getirdi. 2016’da 778 basın kartı iptal edilirken, 54 gazetecinin mal varlığına el konulmuştu. Kimi geçici toplam 29 yayın yasağı olmuş; KHK ile 179 medya ve yayın işletmesi kapatılmıştı; 46 gazetecinin pasaportu iptal edilmiş, üç akreditasyon ayrımcılığı gerçekleşmişti. Ayrıca, 300 Twitter hesabı, 33 Youtube, 79 İnstagram linki, 323 haber, 76 site sansüre uğramıştı.
Greve haber yasağı: İstanbul 1. Sulh Ceza Hakimliği “Akbank’ın servet ve şöhretinin korunması”, “milli güvenlik”, “kamu düzeni”, “toprak bütünlüğünün korunması” gibi gerekçelerle Akbank grevine ilişkin yazılı, görsel ve internet medyasında, sosyal medyada her türlü haberin yapılması yasakladı (27 Mart).
İnfaza yayın yasağı: Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, Kemal Kurkut’un öldürülmesi olayına yayın yasağı getirdi (26 Mart).
Dergiye “muzır” sansür: Başbakanlık Küçükleri Muzır Neşriyattan Koruma Kurulu, “Elle” kadın ve moda dergisinin Mart 2017 sayısı için ‘muzır neşriyat’ kararı verdi. Bu durumda derginin ön kapağına “Küçüklere zararlıdır” damga veya işareti basılmak zorunluluğu bulunuyor. (24 Mart).
Hapishanede gazete yasağı: Menemen R Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü Eğitim Kurulu, hasta tutuklu Ergin Aktaş’ın talep ettiği Evrensel ve Atılım gazetelerini “Devlet büyüklerimize aşağılayıcı ifadeler bulunuyor” gerekçesiyle reddetti (18 Mart).
Halaçoğlu’na program yok: Referandum öncesi “hayır” kampanyası yürüttüğü için MHP’den ihraç edilen vekil Yusuf Halaçoğlu, ekrana çıkacağı Habertürk TV’nin yayın davetinin geri çekildiğini duyurdu (11 Mart).
Batıya mesaj, gözlemcilere yasak: Adana 11. Ağır Ceza Mahkemesi hakimi, yerel gazetecilerin “FETÖ üyeliği”nden yargılandığı davayı izlemek isteyen İFJ Genel Sekreter Yardımcısı Oliver Money-Kyrle ve EFJ temsilcisi Mehmet Köksal’ı öyle olmadığı halde “sakız çiğnedikleri” gerekçesiyle duruşma salonundan çıkardı; Batıya yönelik siyasi mesajlar verdi (10 Mart).
Siteye sansür: BTK, Aryen Haber sitesine 14. kez yayın engeli getirdi. Site yönetimi kararı sansür olarak değerlendirdi; karara karşı mücadeleye devam edeceklerini bildirdi (10 Mart).
Akreditasyon ayrımcılığı: İzmir’de Başbakan Binali Yıldırım’ın programını izlemek üzere akreditasyon başvurusunda bulunan, aralarında Ulusal Kanal muhabiri ve TGS İzmir Şubesi Başkan Yardımcısı Belma Yücel’in de bulunduğu muhalif gazetecilere akreditasyon verilmedi (8 Mart).
Saymaz’a salon yok: Bolu Valiliği, 8 Nisan’da Eğitim Sen Bolu Şubesi’nce organize edilen ve gazeteci İsmail Saymaz’ın katılacağı iş cinayetleri konulu konferansı salonun uygun olmadığı gerekçesiyle iptal etti (7 Mart).
RTÜK kapatma için devrede: RTÜK, yurt dışından Türkiye aleyhine yayın yaptıkları iddiasıyla News Channel TV, Ronahi TV ve Sterk TV’nin yayınlarının durdurulması için Fransız uydu şirketi Eutelsat yetkilileriyle görüşme başlattı (4 Mart).
Cumhuriyet satılamadı: Adıyaman Gölbaşı Belediyesi’nin AK Partili Belediye Başkanı’nın oğlu Erdem Özdemir’in “çocuğa cinsel istismar” suçlamasıyla tutuklanmasına ilişkin haberinin ardından Adıyaman merkez ve ilçelerinde Cumhuriyet gazetesi bulunamadı. Dağıtım şirketi “bir kişinin ildeki bayileri dolaşarak tüm nüshaları satın aldığını” bildirdi (1 Mart).
Siteye sansür: Sendika.Org haber sitesine herhangi bir gerekçe gösterilmeden 16. kez erişim engeli getirildi. Yayının http://sendika15.org adresi üzerinden sürdürüleceği belirtildi (22 Şubat).
Kısa filme sansür: Son Şnitzel isimli kısa filmin yönetmenleri “Kayıt Tescil Belgesi” için bazı sahnelerin çıkartılmasının istendiğini ama bunu yapmayacaklarını, dolayısıyla filmin !f İstanbul Bağımsız Filmler Festivali’nde gösterilemeyeceğini duyurdu (17 Şubat).
Pamuk’a sansür: Hürriyet gazetesi, Washington Temsilcisi Cansu Çamlıbel’in Nobel ödüllü yazar Orhan Pamuk’la yaptığı söyleşiyi yayımlamadı (14 Şubat).
Hukuk ve İletişim akademisyenlerine KHK’lı ihraç: Marmara Üniversitesi Anayasa Hukuku Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümü öğretim üyesi Doç.Murat Sevinç, Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi’nden Prof. Dr. Funda Şenol Cantek, Prof. Dr. Ülkü Doğanay, Prof. Dr. Mine Gencel Bekve Prof Dr. Funda Başaran, A.Ü. Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesi Sosyoloji bölümünden Doç. Dr. Levent Ünsaldı, Yard. Doç. Meral Camcı ve Marmara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Bölümü’nden Prof. Dr. Yüksel TaşkınOHAL kapsamında yayımlanan 686 Sayılı KHK ile kamu görevlerinden ihraç edildi (7 Şubat).
Radyo mallarına el konuldu: Darbe girişiminin ardından OHAL kapsamında yayınlanan KHK ile kapatılan İstanbul Özgür Radyo’nun binasındaki eşyalara Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) el koydu. TMSF ve TRT görevlilerinin geçtiğimiz gün eşya tespiti ve sayımı için gittiği radyo binasının önüne bugün nakliye aracı getirildi (27 Ocak).
Özgürüz’e sansür: Gazeteci Can Dündar’ın Genel Yayın Yönetmenliğini yaptığı ‘#Özgürüz’ sitesine erişim engeli getirildi. Sitede medyaya dönük baskı ve sansürlerle ilgili yazılar yer alıyordu (26 Ocak).
Nordland’a sınırdışı: New York Times kıdemli gazeteci Rod Nordland, İstanbul Atatürk Havalimanı’ndan giriş yapmaya çalıştığı Türkiye’den sınır dışı edildi. Gazeteci, Londra’ya geri gönderildi (16 Ocak).
Kitaba toplatma: Aydınlık gazetesi yazarı Sabahattin Önkibar’ın“Devlet Bahçeli ve Ülkücüler Hakkında Her Şey” adlı kitabı, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli‘nin talebiyle toplatıldı (20 Ocak).
Paylan’a ceza ve sansür: HDP İstanbul Milletvekili Garo Paylan’a, anayasa değişikliği teklifinin Genel Kurul görüşmelerinde yaptığı konuşmada “soykırım” ifadesini kullanması nedeniyle TBMM’den üç birleşim boyunca çıkarılma cezası verildi. Sözleri TBMM tutanaklarından çıkarıldı (15 Ocak).
Zaman’ın kartı iptal: Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü, “yurtdışında çeşitli mecralarda her fırsatta Türkiye aleyhine yazılar kaleme aldığı” ileri sürdüğü gazeteci Amberin Zaman’ın basın kartını iptal etti. Gazeteci, “IŞİD’e karşı en etkili güç Suriyeli Kürtler’dir” mesajı nedeniyle “halkı kin ve düşmanlığa sevk etmek” ve “kutuplaşmaya neden olmak” ile suçlandı (5 Ocak).
İşsizlik ödeneği de kesildi: SGK, KHK ile kapatılan Hayatın Sesi TV çalışanlarının işe giriş ve çıkış tarihlerini bilgisayar üzerinde değiştirerek çalışanların işsizlik ödeneğinden yoksun bırakılmasına yol açtı (4 Ocak).
Erdoğan’ın pasaportuna el konuldu: Özgür Gündem gazetesi yayın danışma kurulunda yer aldığı gerekçesiyle tutuklandıktan sonra tahliye edilen gazeteci Aslı Erdoğan’ın pasaportuna el konuldu (4 Ocak).
Reina saldırısına yayın yasağı: RTÜK, İstanbul Reina eğlence mekanına düzenlenen, yaklaşık 40 kişinin ölümüne neden olan silahlı saldırıyla ilgili geçici yayın yasağı getirdi. Kurul, yasağa 6112 sayılı Kanunun 7. maddesinde “milli güvenlik” ve “kamu düzeni”nin tehdit altında olmasını gerekçe olarak gösterdi (1 Ocak).
Hükümete yakın bazı medya kuruluşları, 16 Nisan’da yapılacak referandum için “hayır” diyen gazeteci, akademisyen ve aydınları hedef alan yayınlar yaptı. Hükümet KHK ile referandum öncesi dengesiz yayıncılığı teşvik ederken kamuya ait TRT Haber de ezici ağırlıkta iktidar yanlısı yayın yaptı. Tutuklu gazeteci Ahmet Şık’ı Anadolu Ajansı’nın bir muhabirinin şikayet ettiği iddia edildi. Gazeteci Cem Küçük Twitter hesabından tutuklu “FETÖ” sanığı 21 gazeteciyi tahliye eden mahkeme heyetini hedef aldı. Okur Temsilcisi Faruk Bildirici, gazetesi Hürriyet’in Nobel ödüllü yazar Orhan Pamuk’la yaptığı söyleşiyi yayımlamamasını eleştirdi.
Gırgır mizah dergisi bir karikatürden dolayı özür dilerken Doğan Grubu, sosyal medyada referandumda “Hayır” diyeceğini açıklayan sunucusu İrfan Demirmenci’nin işine son verdi. Sabah gazetesi, imzasız yazı ve “FETÖ ve diğer terör örgütlerinin planları doğrultusunda ülkeyi kaosa sürükleyecekler” sözleriyle suçladığı Doğan Grubu, “Hayal ürünü” dedi.
Cen Küçük’ten yargıçlara tehdit: Gazeteci Cem Küçük Twitter hesabından “Adı belli FETÖ’cüleri tahliye eden savcı ve hakim meslekten ihraç edilecek” mesajını paylaştıktan sonra İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesi’nin tahliye kararı verdiği sekiz aylık tutuklu “FETÖ” sanığı 21 gazeteci tutukluluğa itiraz ve yeni soruşturma yoluyla tahliyeleri engellendi (31 Mart).
Muhabir değil muhbir: Sosyal medya paylaşımları nedeniyle tutuklanan Cumhuriyet gazetesi muhabiri Ahmet Şık’la ilgili bir dosyada Anadolu Ajansı (AA) muhabiri K.K’nın Şık’ı 28 Kasım 2015’te Başbakanlık İletişim Merkezi’ne Twitter hesabındaki mesajlarından dolayı ihbar ettiğine ilişkin resmi tutanaklar olduğu ortaya çıktı (29 Mart).
TRT için şikayet: HDP’li Saruhan Oluç, 1-22 Mart tarihleri arasında TRT Haber’in Cumhurbaşkanına bin 390 dakika, AKP’ye 2 bin 723 dakika, CHP’ye 216 dakika, MHP’ye ise 48 dakika ayrıldığını ancak HDP’ye hiç yer verilmediğini ifade etti. Oluç, konuya dair RTÜK’e dilekçe verdi (28 Mart).
TRT’de taraflı yayın: CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, “Referandum sürecinde, ‘Evet’ diyenler televizyonda 30 bin dakika konuşmuş, ‘Hayır’ diyenler sadece 2 bin 737 dakika. TRT resmen suç işliyor, suç duyurusunda bulunacağız. Bazı televizyonlar var ki CHP’nin, ‘Hayır’ diyenlerin hiç ismi yok” dedi (25 Mart).
Saldırı sonrası yorum: Star Gazetesi yayın yönetmeni Nuh Albayrak, Londra’da dört kişinin öldüğü saldırı sonrasında, Twitter hesabından “Komedi bir saldırı ile dünyayı ayağa kaldıran İngilizlerin algı operasyonuna hizmet eden bütün haber kanallarımızı kınıyorum” diye yazdı; ardından da “Bu arada… Meğer içimizde ne çok İngiliz varmış. Artık “İçimizdeki İrlandalılar” sözü sizlere ömür…” diye de ekledi (22 Mart).
Krizde birleştiler: Ana akım gazeteleri, Hollanda’nın Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun uçuş iznini iptal etmesi ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya’yı sınır dışı etmesiyle ortaya çıkan krizde hükümeti destekledi. Yeni Şafak, “Avrupa’nın 16 Nisan korkusu”, Star “Faşist Avrupa”, Sabah “Bunlar faşist Nazi kalıntısı” manşeti, HaberTürk “Sen nasıl geleceksin” sözünü, Posta, “Bunlar faşist”, Milliyet “Utan Avrupa” ve Hürriyet de “Skandal üstüne skandal” manşetiyle çıktı (12 Mart).
Bildirici eleştirdi: Hürriyet gazetesi Okur Temsilcisi Faruk Bildirici, gazetesinin “Karargâh rahatsız” haberiyle ilgili, “Gizli bir kaynağa dayanarak ‘görüş, eleştiri, rahatsızlık yazmak’ bu haberin temel yanlışıydı” yorumunu yaptı. “Hürriyet, kaynağın gizlenmesini isteyerek sorumluluk üstlenmeyen Genelkurmay’ın sözcülüğünü yapmış oldu” diye yazdı (6 Mart).
AA’nın garip yanıtı: MHP’den ihraç edilen ve referandum için ‘hayır’ çalışması yürütürken Bahçeşehir Üniversitesi’nde bir kişinin saldırısına uğrayan Sinan Oğan, Anadolu Ajansı, olayı ‘protesto’ olarak duyurmasına tepki gösterince şu yanıtı aldı: “Şimdi sinirlisiniz. Haberin linki burada, sakinleşince okursunuz. Anlamazsanız döner tekrar okursunuz” (5 Mart).
Medyaya “engelliler” kılavuzu: Engelli Kadın Derneği ve Adana Kadın Dayanışma Merkezi ve Sığınmaevi Derneği ortaklığıyla medyada engellilere yönelik ayrımcı dille mücadele için Medya Dili Kılavuzu hazırlık çalışmaları sürüyor (1 Mart).
Ergin’in yerine Bila: Cumhurbaşkanı Erdoğan ve hükümetin tepkisini çeken “Karargah Rahatsız” haberi sonrası Hürriyet gazetesi genel yayın yönetmeni Sedat Ergin’in yerine Fikret Bila getirildi (1 Mart).
Çolaşan’a “kin” şikayeti: Diyarbakır Barosu, Sözcü gazetesinin 28 Şubat 2017 sayısında Kürdistan Federe Devleti bayrağı ve Başkanı Mesut Barzani ile ilgili yazdığı yazında “halkı kin ve düşmanlığa tahrik” gerekçesiyle Emin Çölaşan’ı savcılığa şikayet etti. “Bayrak direklerine Kürdistan paçavraları çekildi, Barzani denilen adi ve alçak herif Türkiye’yi resmen ziyaret ediyordu” sözleri de şikayete konu oldu (1 Mart).
Ocaktan’tan AK troll eleştirisi: Karar gazetesi yazarı Mehmet Ocaktan, “AK Parti’ye gönül verenleri ürkütmeyin…” yazısında AK trolleri eleştirerek “AKP adına hareket ettiğini iddia eden trollerin, muhalefeti ‘vatan haini’ ilan etmesi çok tehlikeli!” diye yazdı (22 Şubat).
Hürriyet yayımlamalıydı: Hürriyet gazetesi Okur Temsilcisi Faruk Bildirici, Washington Temsilcisi Cansu Çamlıbel’in Nobel ödüllü yazar Orhan Pamuk’la yaptığı söyleşinin yayımlanmamasını eleştirdi; “… keşke yazar Orhan Pamuk ile yapılan ve referandum hakkındaki görüşlerini aktardığı söyleşi de yayınlanabilseydi” dedi (19 Şubat).
Gırgır’dan özür: Gırgır mizah dergisi “Musa Kızıldenizi ayırır ve Yahudiler kurtulur” karikatürüne kamuoyunda yoğun tepki gelmesi üzerine, “Yorgunluk ve uykusuzluk nedeniyle basım öncesi fark edilmeyen bu ‘berbat’ karikatür nedeniyle incitmiş olduğumuz herkesten özür dileriz” şeklinde açıklama yaptı (18 Şubat).
Doğan Holding’den açıklama: Doğan Yayın İlkeleri Kurulu Başkan Vekili Volkan Vural, Kanal D spikeri İrfan Deyirmenci’yi işten çıkarmasıyla ilgili gelen tepkiler üzerine “Özellikle sunucu veya ekran yüzü olarak görev yapan arkadaşlarımızın, kişisel görüşleri ne olursa olsun tarafsız bir konumda olmaları daha da önem taşıyor” açıklaması yaptı. (14 Şubat).
Güneş hedef yaptı: İktidara yakın Güneş gazetesi, “Bunlar mı akademisyen” başlıklı haberiyle sinemacı Önder Çakar için “Terör örgütü PYD saflarında savaşmak için Suriye’ye giden hatta girdiği çatışmada yaralanan Önder Çakar, son KHK ile çalıştığı üniversiteden ihraç edildi” ifadesini kullandı (10 Şubat).
Hayır diyenler “şeytan”: İktidara yakın TV24 kanalında, 16 Nisan’da yapılacak referandum için “hayır” diyenleri hedef aldı: “Hayatta her şey var” isimli programa konuk olarak ilahiyatçı Vehbi Güler, programda ‘şeytanı’ anlatırken ‘hayır’ diyenleri şeytana benzetti; “Cenabı Hakka kafa tutan bir şeytan vardı o da ‘hayır’ dedi” ifadelerini kullanıyor (7 Şubat).
Sabah imzasız haberle hedef aldı: Doğan Grubu, 1 Ocak 2017 sayısında imzasız bir yazıyla “FETÖ ve diğer terör örgütlerinin planları doğrultusunda ülkeyi kaosa sürükleyecekler” iddiasını öne süren Sabah gazetesini şikayet etti. Grup, “Tamamen gerçek dışı, hayali ve hukuka aykırı ithamlar” içeren haberin linklerine erişim engeli istendi (6 Ocak).
Darbe girişimi sonrası iki üyesi tutuklanan, son aldığı kararla “Cumhurbaşkanı’na hakaret”e dair TCK’nın 299. Maddesini meşrulaştıran Anayasa Mahkemesi, Ocak-Şubat-Mart 2017 döneminde ifade özgürlüğüne dair tek bir kararı gündemine aldı. Borsa Gündem sitesi yayın yönetmeni Orhan Pala’nın ifade özgürlüğünün hukuk aykırı şekilde kısıtlandığına, bunun için 2 bin TL tazminat ödenmesine karar veren AYM, aylardır ağır tecrit altında hapishanelerde tutulan en az 18 gazetecinin başvurusunu görmezden geldi.
AİHM öncesi “bireysel başvuru mercii” haline gelen AYM, geçen yılın aynı döneminde, iki gazetecinin bireysel başvurusunda ifade ve haberleşme özgürlüğünün ihlal edildiğini tespit etmiş ve mahkeme gideri olarak 2 bin 27 TL ödenmesine hükmetmişti. Yüksek mahkeme, 1 tutuklu ile bir hukukçunun başvurusunu ise reddetmişti.
Anayasa Mahkemesi, 2016 yılının tamamındaysa, iki gazeteci, bir eğitimci ve bir işçinin “bireysel” başvurusunda devleti 4 bin 223 TL tazminata mahkum etmişti.
Orhan Pala haklı: AYM, Borsa Gündem sitesi yayın yönetmeni Orhan Pala’nın 2 ay 27 gün hapse mahkum edilmesini, hüküm ertelense dahi ifade özgürlüğü üzerinde caydırıcı etki göstereceğini bildirdi. Anayasa’nın 26. ve 28. Maddelerinin ihlal edildiğine yer veren kararda, Pala’ya 2 bin TL tazminat ödenmesine hükmedildi. Dosya, İstanbul Anadolu 19. Sulh Ceza Mahkemesi’nin yerine geçen mahkemeye geri gönderilecek (29 Mart).
Yücel için AYM’ye başvuru: “PKK propagandası” ve “kin ve düşmanlığa tahrik” iddiasıyla 14 Şubat’ta gözaltına alınıp yaklaşık iki hafta sonra tutuklanan Die Welt muhabiri Deniz Yücel’in avukatları, tahliye edilmesi için AYM’ye başvurdu (29 Mart).
Alkan AYM’ye gitti: Darbe girişimi sonrası “FETÖ üyeliği” şüphesiyle tutuklanan Zaman gazetesi eski köşe yazarı Ahmet Turan Alkan’ın avukatları, müvekkillerinin tahliyesi için Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu; sonuç alamazlarsa AİHM’e başvuracak (24 Mart).
Bulaç AYM’ye gitti: Darbe girişimi sonrası “FETÖ üyeliği” şüphesiyle tutuklanan Zaman gazetesi eski köşe yazarı Ali Bulaç’ın avukatları, Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu (15 Mart).
Altan’lar, Alpay, Ilıcak için karar yok: Darbe girişimi sonrası “FETÖ üyeliği” şüphesiyle tutuklanan gazeteci-yazarlar Ahmet Altan, Mehmet Altan ve Şahin Alpay’ın avukatları, “güvenlik hakkı” ve “ifade özgürlüğü” haklarının çiğnendiği gerekçesiyle 8 Kasım’da AYM’ye başvurdu. Benzer bir başvuru da, Nazlı Ilıcak için yapıldı. AYM bu konuda aylardır karar almadı (5 Ocak).
11 gazeteci AYM bekliyor: Cumhuriyet gazetesi yazar ve yetkilileri Murat Sabuncu, Kadri Gürsel, Musa Mart, Önder Çelik, Mustafa Kemal Güngör, Güray Öz, Bülent Utku, Turhan Günay, Önder Çelik, Hakan Karasinir ve Akın Atalay, hukuka aykırı şekilde tutuklandıkları gerekçesiyle avukatları aracılığıyla AYM’ye başvurdu. “FETÖ’ye yardım”dan tutuklanan gazetecilerin “kaçma şüphesi” nedeniyle tutuklandığı ancak Gürsel, Kart, Çelik ve Güngör’ün kendilerinin polis merkezine gittikleri belirtildi. Aralık 2016’dan beri AYM’den ses çıkmadı (1 Ocak).
Ocak-Şubat-Mart 2017 döneminde AİHM, Kürtçe eğitim için sundukları dilekçeden gözaltına alınıp yargılanan 20 başvurucuya Türkiye’nin “ifade özgürlüğünü ihlal”den toplam 199 bin 500 avro (yaklaşık 758 bin 100 TL) tazminat ödemesine karar verdi. Anayasa Mahkemesi, aylardır tutuklu 16 gazetecinin dosyasını işleme koymadığından başvurular AİHM’in önüne geldi. AİHM, Ahmet Altan, Mehmet Altan, Şahin Alpay, Nazlı Iıcak, Murat Aksoy ve Atilla Taş için “öncelikli inceleme” kararı verdi.
Geçen yılın aynı döneminde Türkiye, AİHM önünde, altısı gazeteci yedi kişinin açtığı davada ifade özgürlüğünü ihlalden toplam 19 bin 090 Avro (yaklaşık 61 bin 088 TL) tazminat ödemeye mahkum edilmişti
2016’nın tamamında AİHM, Türkiye’nin yedisi gazeteci toplam 11 kişiye toplam 27 bin 590 avro (yaklaşık 91 bin 438 TL) ödemesine hükmetmişti. Bir gazeteciye de “haksız tutuklama”dan 2 bin avro (yaklaşık 7 bin 500 TL) ödenmesi söz konusuydu.
Bulaç AİHM’e gitti: Darbe girişimi sonrası “FETÖ üyeliği” şüphesiyle tutuklanan Zaman gazetesi eski köşe yazarı Ali Bulaç’ın avukatları, Anayasa Mahkemesi’nden yanıt alamayınca AİHM’e başvurdu (25 Mart).
Kürt dilekçeye davaya tazminat: AİHM, 2002 yılında Kürtçe eğitim için dilekçe verdikleri için gözaltına alınıp yargılanan 20 başvurucuya “ifade özgürlüğü hakları ihlal edildiği” gerekçesiyle toplam 199 bin 500 avro (yaklaşık 758 bin 100 TL) tazminat ödenmesine karar verdi (7 Mart).
Cumhuriyet tutuklamaları AİHM’de: “FETÖ’ye yardım” şüphesiyle 4 aydır tutuklu bulunan Cumhuriyet gazetesinin 10 yazar ve yayın yetkilisi ve “FETÖ ve PKK’ya yardım”dan iki aydır Silivri Cezaevinde tutulan gazeteci Ahmet Şık’ın dosyaları Anayasa Mahkemesi’nden ses çıkmayınca AİHM’e taşındı. Başvuru, “özgürlük ve güvenlik hakkı”, “ifade özgürlüğü” ve “sınırlamaların amaç dışı kullanılması”na dair 5, 10 ve 18. Maddelere dayandırıldı. Avukatlar, gazeteci ve yöneticilerin bir an önce serbest bırakılması ve her bir başvurucuya 20 bin avro manevi tazminat ödenmesini talep etti (7 Mart).
Altan’lar, Alpay, Ilıcak AİHM’de: Darbe girişimi sonrası “FETÖ üyeliği” şüphesiyle tutuklanan gazeteci-yazarlar Ahmet Altan, Mehmet Altan ve Şahin Alpay’ın avukatları, “güvenlik hakkı” ve “ifade özgürlüğü” haklarının çiğnendiği gerekçesiyle AİHM’e başvurdu. Bir diğer başvuru da Nazlı Ilıcak için yapılmıştı. AİHM, söz konusu başvuruları öncelikli olarak gündemine alacağını bildirdi (12 Ocak).
ATV’ye rekor ceza: ATV’de Müge Anlı’nın sunduğu “Müge Anlı ile Tatlı Sert” programında insan kaçakçılarına bağlanarak, seri katil Atalay Filiz’in kaçırılmasına vesile olmayacaklarını açıklayan insan kaçakçılarını seyirciye alkışlatılması ve onlara “Yunanistan’a kaça götürüyorsunuz” şeklinde sorular yöneltmesine 1 milyon 320 bin TL ceza verildi. Ceza daha sonra geri alındı (29 Ocak).
Akit TV’ye ceza: RTÜK, Akit TV’de CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik sözlü saldırıları nedeniyle CHP İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş’ın şikayetiyle Akit TV’ye para cezası verdi (13 Ocak).
Çocuğuna şeriat çağrısı yaptırılmasına ceza: RTÜK, CHP Genel Başkan Yardımcısı Zeynep Akatlı Altıok’un şikayetiyle İsmailağa Medya AŞ’ye ait FM TV’de dört buçuk yaşındaki bir çocuğa şeriat çağrısı yaptırılmasına ceza verdi. Ceza “Toplumun millî ve manevî değerlerine, genel ahlaka ve ailenin korunması ilkesine aykırı olamaz” ve “Çocuklara, güçsüzlere ve engellilere karşı istismar içeremez ve şiddeti teşvik edemez” ilkelerinin ihlaline dayandı (13 Ocak).
Kanal A’ya ceza: RTÜK, CHP’ye ve Kemal Kılıçdaroğlu’ya hakaret edildiği gerekçesi Kanal A’ya ceza verdi. Başvuruyu CHP vekili Barış Yarkadaş yaptı (3 Ocak).
RTÜK, Ocak-Şubat-Mart 2017 döneminde haber, film ve program yayınlarından dolayı TV kuruluşlarına 24 para cezası, radyo kuruluşlarına da para cezası uygulandı. Kurul, Radyo ve TV’lere toplam 5 milyon 101 bin 328 TL idari para cezası verdi.
Geçen yılın aynı döneminde RTÜK, haber, film ve program yayınlarından dolayı TV kuruluşlarına 24 uyarı, 51 para cezası vermişti. Bu dönemde radyo kuruluşlarına dört uyarı ve bir para cezası uygulanmış, ayrıca radyo ve TV’lere toplam 9.809.915 TL idari para cezası söz konusuydu. Kurul 2016 yılının tamamında televizyonlara 50 uyarı, 112 para cezası ve iki de yayın durdurma cezası; radyolara da yedi uyarı, 11 de para cezası vermişti. Yayın ilkelerini ihlalden verilen para cezalarının toplamı 15 milyon 907 bin 627 TL olmuştu.
(Reklamları değerlendirme dışı bırakılan çalışma, RTÜK’ün 4 Ocak ile 8 Mart 2017 tarihleri arasında gerçekleştirdiği 10 toplantının kayıtları temel alınarak hazırlandı).
RTÜK “Aşağılayıcı yayın”dan 13 para cezası; “Milli ve manevi değerler”den dört para cezası; “Tarafsızlığı ihlal”den bir para cezası; “Türkçe’nin kullanımı”ndan iki para cezası; “Müstehcenlik”ten üç para cezası; “Şiddeti özendirmek”ten bir para cezası verdi; “Çocuk ve gençlerin gelişimine zararlı yayın”dan bir para cezası verdi.
Aşağılama: 6112 sayılı Kanun’un 8. maddesinin 1. fıkrasının (ç) bendinde yer alan “Yayınlar insan onuruna ve özel hayatın gizliliğine saygılı olma ilkesine aykırı olamaz, kişi ya da kuruluşları eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü, aşağılayıcı veya iftira niteliğinde ifadeler içeremez” ilkesine aykırılıktan 2.771.793 TL (ATV- 303.062 TL; Kanal D -253.696 TL (2); Star TV – 228.498 TL (2); Show TV – 66.025 TL; Flash TV – 14.908 TL; Show TV – 355.917 TL; Halk TV – 14.359 TL; Akit TV – 14.359TL; Star TV – 351.550 TL; ATV – 567.467 TL; TV8 – 119.758 TL) para cezası verildi.
Milli ve manevi değerler: 6112 sayılı Kanun’un 8. maddesinin 1. fıkrasının (f) bendinde yer alan “Yayınlar toplumun millî ve manevî değerlerine, genel ahlaka ve ailenin korunması ilkesine aykırı olamaz” hükmünü ihlalden; 1.109.487 TL (Show TV-382.285 TL; Kanal D – 397.057 TL; Flash TV- 14.359 TL; Fox TV- 315.786 TL) para cezası verildi.
Tarafsızlık: 6112 sayılı Kanun’un 8. maddesinin 1. fıkrasının (ı) bendinde yer alan“Tarafsızlık, gerçeklik ve doğruluk ilkelerini esas almak ve toplumda özgürce kanaat oluşumuna engel olmamak zorundadır”hükmünü ihlalden, 14.359 TL (Halk TV – 14.359 TL) para ceza verildi.
Türkçenin kullanımı: RTÜK, 6112 sayılı Kanunun “Türkçenin, özellikleri ve kuralları bozulmadan doğru, güzel ve anlaşılır şekilde kullanılmasını sağlamak zorundadır; dilin düzeysiz, kaba ve argo kullanımına yer verilemez” (m bendi) düzenlemesini ihlalden 23.072 TL para cezası (Beyaz TV – 21.640 TL; Star Artı FM- 1.432 TL) verdi.
Müstehcenlik: 6112 sayılı Kanun’un 8. maddesinin 1. fıkrasının (n) bendinde yer alan “Yayınlar müstehcen olamaz” hükmünü ihlalden 35.366 TL (FX TV – 6.648 TL; MTV – 14.359 TL; Park TV – 14.359 TL) para cezası verildi.
Şiddeti özendirme: 6112 sayılı Kanun’un 8. maddesinin 1. fıkrasının (ş) bendinde yer alan “Şiddeti özendirici veya kanıksatıcı olamaz” hükmünün ihlalde 711.834 TL (Show TV – 711.834 TL) para cezası verildi.
Çocuk ve gençlerin gelişimi: 6112 sayılı Kanunun 8. maddesinin 2. fıkrasında yer alan “Çocuk ve gençlerin fiziksel, zihinsel veya ahlakî gelişimine zarar verebilecek türde içerik taşıyan programlar bunların izleyebileceği zaman dilimlerinde ve koruyucu sembol kullanılmadan yayınlanamaz” hükmünün ihlalden; 435.417 TL (Kanal D – 435.417 TL) para cezası verildi. (EÖ/BA)