MEDYA GÖZLEM VERİTABANI
ENGLISH
BİA MEDYA GÖZLEM / TEMMUZ - AĞUSTOS - EYLÜL 2016
Gün Gün Üç Aylık Medya/İfade Özgürlüğü İhlalleri -Tam Metin
2016 3. Çeyrek Medya Gözlem Raporu - Tam Metin
Erol Önderoğlu - Bia Haber Merkezi 24/10/2016

Medya Gözlem 2016 Temmuz-Ağustos-Eylül/ Tam Metin

107 gazeteci ve 10 dağıtımcı Ekim 2016’ya cezaevinde girdi. Tutuklu gazetecilerin 71’i Gülen Cemaati medyasından 29’u ve dağıtımcıların tamamı Kürt medyasındandı. Bu kişiler, TMK ile TCK kapsamında “örgüt” bağlantılı olarak hapiste bulunuyor.

Agos gazetesi yayın yönetmeni Hrant Dink’in 19 Ocak 2007’de öldürülmesinde sorumlulukları oldukları gerekçesiyle 26 Emniyet ve istihbarat görevlisinin dokuz yıl sonra yargılanmaya başladığı davada sanıklar suçlamaları kabul etmedi, yer yer birbirlerini suçladı. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, sanıklar Ömer Faruk Kartın, Serkan Şahan, Mehmet Akif Yılmaz ve Yılmaz Angın hakkında yakalama emri çıkardı. 10 yıldır açık olan soruşturma kapsamındaysa, aralarında dönemin Trabzon İl Jandarma Komutanı Albay Ali Öz’ün de olduğu 14 güvenlik görevlisi tutuklandı. Hükümete yakın medya organlarında, tetikçi Ogün Samast’ın cinayet mahallinde jandarma görevlileriyle birlikte göründüğü görüntüler yayınlandı.

Aydın ve gazeteci Musa Anter’in 1992’de öldürülmesiyle ilgili yargılamadaysa, 24 yıl sonra dinlenen emekli Tuğgeneral Veli Küçük JİTEM’i inkar etti; Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım’ı da hiç görmediğini savundu. Korucu Hamit Yıldırım’ın tek tutuklu sanık olduğu dava, iki yılı aşkın bir süredir İsveç’te yaşayan itirafçı sanık Abdülkadir Aygan’ın savunmasını bekliyor. Dava 28 Aralık’ta sürecek.

Kırklareli’nde gazeteci Haydar Meriç’in, Fethullah Gülen’ı eleştiren kitap yazacağını açıklamasından sonra kaçırılması, cesedinin 18 Haziran 2011’de Düzce Akçakova kıyılarında bulunmasıyla soruşturma kapsamında Komiser Tolga G. yakalandı. Daha önce de cinayet ve Meriç’in “sol örgüt üyesi” diye dinlemeye alınmasıyla ilgili 30 istihbaratçı polis gözaltına alınmış, dokuzu “cinayet”, “Fetullah Gülen Terör Örgütü (FETÖ)/Paralel Devlet Yapılanması (PDY)üyeliği veya yöneticiliği”, “resmi belgede sahtecilik”, “delil gizleme” gibi suçlamalar kapsamında tutuklanmıştı.

BİA Medya Gözlem Raporu’nda “öldürülen gazeteciler”, “hapisteki gazeteciler”, “saldırı, tehdit ve engellemeler”, “cezasızlık ve hak aramaları”, “soruşturmalar, açılan-süren davalar, kararlar”, “hakaret, kişilik hakları ve tazminat davaları”, “yasaklamalar, kapatmalar, toplatmalar”, “Anayasa Mahkemesi”, “AİHM” ve “RTÜK” bölümleri yer alıyor.

Gazeteci Cinayetleri / Yargılama

Hrant Dink Cinayeti

Dört yakalama emri: İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in 19 Ocak 2007’de öldürülmesiyle ilgili ikisi tutuklu 35 sanıklı davada, sanıklar Ömer Faruk Kartın, Serkan Şahan, Mehmet Akif Yılmaz ve Yılmaz Angın hakkında yakalama emri çıkardı.

26-27 ve 29 Eylül’de devam edilen 35 sanıklı davanın 14. duruşmasındaki savunmada dönemin Trabzon Emniyeti’nden istihbaratçı polis Mehmet Uçar, 2005’te Trabzon’da göreve başladığını, Mart 2006’da istihbarat şubeye geçtiğini, yardımcı istihbarat elemanı olan Erhan Tuncel ile yapılan görüşmeye bir kez katıldığını ve sadece araç kullandığını söyledi; “Cinayetle ilgili bilgi sahibi değilim” dedi. Tutuksuz sanık Hamdi Egbatan da savunmasında suçlamaları reddetti. (29 Eylül).

Mahkeme, Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığı’ndan daha önce Trabzon İl Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürlüğü’nde çalışan sanıklar Engin Dinç, Faruk Sarı, Hasan Durmuşoğlu, Özkan Mumcu, Mehmet Ayhan, Onur Karakaya, Mehmet Uçar’ın telefonlarının önlem olarak dinlenip dinlenmediğini sordu. Sanıklar Ali Fuat Yılmazer ve Ramazan Akyürek’in tutuklulukların devamına karar veren mahkeme, bir sonraki duruşmada sanıklar Engin Dinç, Faruk Sarı, Hasan Durmuşoğlu ve Ahmet İlhan Güler’in sorgusunun yapılmasına karar verdi. Dava 10-11-13 ve 14 Ekim’de.

Samast’a ait yeni görüntüler: Dink cinayetinde tetikçi Ogün Samast’ın cinayet mahallinde jandarma görevlileriyle göründüğü görüntüleri yayınlandı (Ülke TV). Samast’ın yakalandığı Samsun’da emniyet görevlilerince kahraman muamelesi yapılmasına dair yeni görüntüler de sonraki günlerde medyada yayınlandı. Samast’ın yanındaki polisin telefon konuşmasında “Ramazan ağabey olabilir mi?” dediği duyuluyor. Adı geçenin dönemin Trabzon Emniyet Müdürü Ramazan Akyürek olup olmadığı bilinmiyor (8-9 Eylül).

Dink cinayetinde 14 tutuklama daha: İstanbul Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği, Dink cinayetinde sorumlulukları bulunduğu gerekçesiyle dönemin Trabzon İl Jandarma Komutanı Albay Ali Öz, Trabzon jandarma istihbarat müdürü Metin Yıldız, jandarma istihbarat görevlisi Astsubay Veysel Şahin, İstanbul İl Jandarma Komutanlığı’nda görevli Astsubay Ecevit Emir ve Uzman Jandarma Adem Sarıgöl’ü tutukladı. Soruşturma Savcısı Gökalp Kökçü’nün ifadelerine başvurduğu yedi şüpheliden dördüne, “silahlı FETÖ terör örgütüne üyelik” ve “Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs” suçlamaları yöneltildi. Osman Kırçalı, Önder Araz ve Tefik Cantürk ise serbest bırakıldı. Cantürk için adli kontrol getirildi.

Daha önce de, İstanbul İl Jandarma İstihbarat Şubesinde görevli astsubay Abdullah Dinç, eski uzman çavuş Yavuz Bozca ve Trabzon İl Jandarma İstihbarat Şubesinde görevli Ergün Yorulmaz ile jandarma astsubay Emre Cingöz, Volkan Şahin, Şeref Ateş, Okan Şimşek, Hüseyin Yılmaz, Gazi Günayve Albay Ali Barış Sevindik tutuklanmıştı. Gözaltına alınan diğer 10 şüpheli, “yurt dışına çıkış yasağı” ve “evine en yakın güvenlik birimine haftada bir, imza verme” zorunluluğundan oluşan adli kontrol tedbirleri uygulanması şartıyla serbest bırakılmıştı.

İstihbarat amiri Mumcu’nun sorgusu: İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, Dink cinayeti davasında dönemin Trabzon İstihbarat Şubesi amiri Özkan Mumcu’nun sorgusuna geçti. Mumcu duruşmanın ilk yarısında Dink ailesi avukatlarının, ikinci yarısında sanık avukatlarının ve sanıkların sorularını yanıtladı. Polis muhbiri Erhan Tuncel, kafeden teslim aldıkları Dink’in fotoğraflarını Mumcu’ya verdiğini, Hayal’in ilk tetikçi olarak söylediği Zeynel Abidin Yavuz’un ismini Mumcu’ya aktardığını belirtti. Mumcu, hem fotoğrafları hem de Yavuz’un ismini bildiğini reddetti (11 Ağustos).

Tuncel ise, “Beni Dinç ile görüşmeye Özkan Mumcu değil, Muhittin Zenit ile Mehmet Ayhan çağırdı. Dinç ile görüşmeye beni Muhittin Zenit götürdü” dedi. Tuncel ise Zenit yalanladı. Zenit, SEGBİS ile bağlandığı duruşmada “Engin Dinç ile görüşmeyi ben ayarlamadım, o görüşmeyi bana Erhan Tuncel söyledi” dedi.

Eski İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek,“Bu örgütün üyeleri de, yöneticileri de, hiç biri benim irademle atanmış kişiler değildir. Örgüt mensubu denilen Zenit, Demir ve Mumcu mahkemenizce tahliye edilmiştir” diyerek kendi tahliyesini istedi. Talep reddedildi. 26 Eylül’den itibaren Trabzon İstihbarat’tan Mehmet Ayhan, Onur Karakaya ve Mehmet Uçar’ın sorgusu yapılacak.

Dink cinayetine 20 gözaltı: Hrant Dink’in 2007’de öldürülmesine ilişkin soruşturma kapsamında dönemin Trabzon Jandarma İstihbarat Müdürü Metin Yıldız ve İstanbul Jandarma İstihbarat Müdürü M.D. dahil 20 kişi gözaltına alındı (30 Temmuz).

27 Temmuz’da da jandarma görevlilerine yönelik soruşturma kapsamında bir yarbay, iki astsubay, bir uzman çavuş, bir yayınevi sahibi olmak üzere toplam beş kişi gözaltına alındı. Soruşturmayı Ocak-Aralık 2015 döneminde yürüten Savcı Gökalp Kökçü 15 Temmuz darbe girişiminin ardından gerçekleşen atamalarla yeniden soruşturmanın başına getirildi.

Musa Anter Cinayeti

İki yılda bir ifade gelmedi: Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi, aydın ve gazeteci Musa Anter’in 1992’de öldürülmesi ve 90’larda JİTEM’in işlediği cinayetlerle ilgili Hamit Yıldırım’ın tutuklu yargılandığı davada, emekli Tuğgeneral Veli Küçük’ü Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile tanık olarak dinledi. Son duruşmada eski MİT Kontr-terör Daire Başkanı Mehmet Eymür 1990’lı yıllarda Güneydoğu’da işlenen bazı faili meçhul cinayetler ve olaylarla ilgili Veli Küçük’ü uyardığını iddia etmişti. İstanbul’dan duruşmaya katılan Veli Küçük, Anter cinayetine ilişkin “Basından duyduğum kadarıyla bilgim var” dedi. Sanıklardan Savaş Gevrekçi’yi de tanıdığını ancak nerede tanıştığını hatırlamadığını öne süren Küçük, “Yeşil” kod adlı Mahmut Yıldırım’ı hiç görmediğini iddia etti: “Sakallı diye geçermiş. Jandarma istihbaratta çalışmak istemiş. Ben kesinlikle karşı çıktım. Örgütten gelenleri çalıştırmıyordum. Nerede çalıştığını bilmem. Onu hiç görmedim. Hiç görüşmedik. İstihbarat gerçeğe dayanır. Senelerce örgütün içinde çalışan bir kişi gelirse bunun vereceği bilgilere itibar etmem”. Davanın tek tutuklu sanığı Hamit Yıldırım da SEGBİS ile duruşmaya katıldı. Musa Anter’in oğlu Dicle Anter ile HDP Milletvekili Besime Konca da duruşmayı takip etti.

Hamit Yıldırım’ın tutuklu kalması ve SEGBİS yoluyla duruşmalara katılmasına, “Yeşil”in defteri olarak anılan belgenin Ankara 2 Nolu Devlet Güvenlik Mahkemesi’nin dosyasından alınarak incelenmesi karar veren mahkeme, Aziz Turan’ın (Abdüladir Aygan) video konferans yoluyla İsveç’ten ifade vermesi için Adalet Bakanlığı’na başvuracak. Anter’in öldürüldüğü gün Diyarbakır’a gitmesine neden olan ve Diyarbakır Belediyesi’nce düzenlenen festivale ilişkin TRT Diyarbakır Bölge Müdürlüğü’nden kamera görüntüleri de istenecek. Dava 28 Aralık’ta sürecek (26 Eylül).

24 yıl sonra gelen tanıklıklar: Diyarbakır 3. Ağır Ceza Mahkemesi, gazeteci-yazar Musa Anter’in Diyarbakır’da öldürülmesinden 24 yıl sonra ilk kez tanıklar Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Kültürel Miras ve Turizm Daire Başkanı Nevin Soyukaya ile Yazar Samet Aydın’ı dinledi. Anter Ailesi’nin avukatı Selim Okçuoğlu bütün tanıkların davanın görüldüğü Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dinlenmesini talep ederek, tanık Soyukaya’ya, “O tarihlerde Diyarbakır’da ve bölgede gazeteciler dahil işlenen çok sayıda kaçırma ve ‘faili meçhul’ olaylara rağmen böylesi bir organizasyonu ve risk altında bulunan kişileri davet etmeyi nasıl izah ediyorsunuz?” sorusunu yöneltti. Soyukaya’nın yanıtı, “Festivalin yapılıp yapılmama kararı bize ait değildir. Yönetim karar alıp komisyon karar almıştı. En alt komisyonda bulunan bendim, çok eleştiri almıştık. Biz karar merciinde etkili değildik. Dolayısıyla izahta bulunamam” oldu. Tanık Samet Aydın da ifadesinde, “Olayın üzerinden 25 yıl geçmesi nedeniyle pek çok şeyi hatırlayamıyorum. Ben o dönemde emniyette kamera kaydı eşliğinde ifademi verdim. O dönem benim görevim belediye sanat danışmanlığı idi. Benim Musa Anter’in öldürülmesi olayı ile ilgili görgüye dayalı bir bilgim yoktur. Musa Anter ile münasebetim festival kapsamındaki imza günü dolayısıyladır” dedi (22 Eylül).

Haydar Meriç cinayeti

5 yıl sonra gelen tutuklamalar: Kırklareli’nde gazeteci Haydar Meriç‘in, Fethullah Gülen’ı eleştiren kitap yazacağını açıklamasından sonra kaçırılması, cesedinin 18 Haziran 2011’de Düzce Akçakova kıyılarında bulunmasıyla soruşturma kapsamında, İstanbul İstihbarat Şube Müdürlüğü’nde görevli Komiser Tolga G yakalandı. Daha önce de cinayet ve Meriç’in “sol örgüt üyesi” diye dinlemeye alınmasıyla ilgili 30 istihbaratçı polis gözaltına alınmış, 9’u “cinayet”, “FETÖ/PDY örgütüne üyelik veya yöneticilik”, “resmi belgede sahtecilik”, “delil gizleme” gibi suçlamalar kapsamında tutuklanmıştı (9 Eylül).

Hapis Gazeteciler

 

(Türkiye cezaevindeki gazeteci ve medya çalışanların durumu hem ülke içinde hem uluslararası planda farklı şekillerde kamuoyuna yansıyor. Kimi örgüt ve girişimler “gazeteci” oluşlarının temel alarak savunu faaliyetlerinde bulunurken, kimileri de “gazetecilik faaliyetleri kapsamında cezaevinde olup olmadıklarını” esas alıyorlar. Hatta, aynı kriterde yola çıktıkları halde farklı sonuçlar da elde edebiliyorlar. BİA Medya Gözlem Raporu’nda, çalıştıkları medya kuruluşunca gazeteci olarak tanıtılanlar, gazetecilik faaliyeti kapsamı itibariyle herhangi bir tespit ve sonuca gidilmeden, Türk Ceza Kanunu veya Terörle Mücadele Kanunu kapsamında işlem görmeleri dikkate alınarak değerlendirmeye alınmıştır).

107 gazeteci ve 10 dağıtımcı Ekim 2016’ya cezaevinde girdi. Tutuklu gazetecilerin 71’i “Gülen Cemaat medyası”, 29’u ve dağıtımcıların tamamı Kürt medyasındandı. Bu kişiler, TMK ile TCK kapsamında “örgüt bağlantılı” olarak hapiste bulunuyor.

2015’in aynı döneminde 24 gazeteci ve 9 dağıtımcı cezaevindeydi; gazetecilerden 13’ü ve dağıtımcıların tamamı Kürt medyasındandı.

Hapisteki 107 gazeteciden 70’i “FETÖ/PDY”, 28’i “Kürdistan Topluluklar Birliği-Türkiye” (KCK), “PKK” ve “DYG”; biri ‘Marksist Leninist Komünist Partisi’ (MLKP); biri ‘ Maoist Komünist Partisi; biri ‘Devrimci Halk Kurtuluş Partisi-Cephesi’ (DHKP-C); biri ‘Direniş Hareketi’, biri ‘Türkiye Komünist Emek Partisi/Leninist’ (TKEP/L) örgütü üyeliği, biri “casusluk”, biri “gizli bilgi temini/tahribi”, biri de “Askeri yasak bölgeyi ihlal etmek” çerçevesinde yargılanıyor. Biri de üç örgüte birden üye olmaktan (Ergenekon Örgütü Mersin Teşkilatı, Türk İntikam Birliği Teşkilatı ve İç Örgüt) yargılandı.

 

107 gazeteciden 82’si soruşturma geçiriyor, 18’i hükümlü, biri yerel mahkemede hüküm giydi, Yargıtay kararını bekliyor; 6’sı halen yargılanıyor.

OHAL: Darbe girişimi kapsamında 69 medya çalışanı tutuklandı

Fethullah Gülen Cemaati ulusal ve yerel medya organlarından çalışan 69 gazeteci ve medya temsilcisi Olağanüstü Hal’in (OHAL) ilan edildiği 20 Temmuz’dan itibaren tutuklandı. “FETÖ/PDY yöneticiliği veya üyeliği”, “Hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs-darbecilik”,  “örgüte yardım”, “örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüte bilerek yardım” ve “örgüt propagandası” şüphesiyle açılan dosyaların tamamı soruşturma aşamasında bulunuyor. Samanyolu Yayın Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Hidayet Karaca OHAL öncesinde tutuklandı ve halen cezaevinde.

FETÖ/PYD yöneticiliği/üyeliği/darbecilik/örgüte yardım/örgüt üyesi olmamakla birlikte bilerek yardım/örgüt propagandası: Abdullah Kılıç(Meydan gazetesi köşe yazarı), Abdullah Özyurt (Zaman gazetesi Adana muhabiri), Ahmet Altan (Taraf gazetesi eski yayın yönetmeni), Ahmet Memiş (Haberdar sitesi haber müdürü), Ahmet Metin Sekizkardeş (Cihan Medya Yönetim Kurulu Başkan yardımcısı), Ahmet Turan Alkan (Zaman gazetesi eski yazarı), Ahmet Yavaş (TRT radyosu Erzurum muhabiri), Alaattin Güner (Cihan haber ajansı eski medya direktörü), Alaattin Kaya (Zaman gazetesi eski imtiyaz sahibi), Ali Akkuş (Zaman gazetesi eski genel yayınlar editörü), Ali Bulaç (Zaman gazetesi eski yazarı), Ali Ünal (Zaman gazetesi eski yazarı), Ayşe Nazlı Ilıcak (Bugün ve Yarına Bakış gazeteleri yazarı), Ayşenur Parıldak (Zaman gazetesi muhabiri), Aytekin Gezici (Adana’da gazeteci-yazar), Atilla Taş (Meydan gazetesi yazarı), Aziz İstegün (Zaman gazetesi eski Diyarbakır bölge temsilcisi), Bayram Kaya (Zaman ve Yeni Hayat gazetesi muhabiri), Cemal Azmi Kalyoncu (Aksiyon dergisi muhabiri), Cihat Ünal (Zaman gazetesi Antalya muhabiri), Cuma Ulus (Millet gazetesi eski yayın koordinatörü), Cumali Önal (Zaman gazetesi eski Arapça servis sorumlusu), Eda Şanlı(Bizim Antalya gazetesi yazarı), Emre Soncan (Zaman savunma eski muhabiri), Ercan Gün (Fox TV haber editörü), Erdal Şen (Meydan gazetesi yazı işleri müdürü), Faruk Akkan (Cihan Haber Ajansı Genel Müdürü), Fevzi Yazıcı (Zaman gazetesi görsel yönetmeni), Gökçe Fırat Çulhaoğlu(Türksolu gazetesi yazarı), Gültekin Avcı (Bugün gazetesi eski köşe yazarı), Habip Güler (Zaman gazetesi eski muhabiri), Halil İbrahim Mert (TRT TV Erzurum kameramanı), Hanım Büşra Erdal (Zaman gazetesi eski muhabiri ve köşe yazarı), Haşim Söylemez (Aksiyon dergisi eski yazarı), Hüseyin Aydın (Cihan haber ajansı muhabiri), İsa Siyi (Haberdar sitesi editörü), İbrahim Balta (Zaman gazetesi eski ekonomi editörü), İbrahim Karayeğen(Zaman gazetesi eski yazı işleri müdürü), Kenan Baş (Zaman gazetesi Antalya muhabiri), Lalezar Sarıibrahimoğlu (Lale Kemal – Zaman gazetesi eski yazarı), Lokman Erdoğan (Çorum Manşet gazetesi yazarı), Mehmet Altan (gazeteci-yazar), Mehmet Dener (Şanlıurfa.com haber sitesi yayın yönetmeni), Mehmet Kuru (Zaman gazetesi Eskişehir muhabiri), Muhammed Taşçılar (Şanlıurfa.com haber sitesi sahibi), Murat Aksoy(Yarına Bakış gazetesi yazarı), Murat Öztürk (Çorum Manşet gazetesi), Mustafa Erkan Acar (Zaman gazetesi eski haber müdürü), Mutlu Çölgeçen(Millet gazetesi yazı işleri koordinatörü), Mümtaz’er Türköne (Zaman gazetesi eski yazarı), Nuri Durna (TRT Erzurum muhabiri), Nuriye Ural(Akman- Zaman gazetesi eski yazarı), Nurullah Kaya (Zaman gazetesi eski Gaziantep Bölge temsilcisi), Olgun Matur (Bizim Antalya sitesi sahibi), Osman Yakut (Zaman gazetesi eski Antalya muhabiri), Özkan Mayda(Zaman gazetesi Antalya muhabiri), Resul Cengiz (Zaman gazetesi eski Denizli muhabiri), Seyid Kılıç (TRT eski muhabiri), Şahin Alpay (Zaman gazetesi eski yazarı), Şeref Yılmaz (Irmak TV yönetim kurulu başkanı), Tuncer Çetinkaya (Zaman gazetesi Antalya temsilcisi), Ufuk Şanlı (Vatan gazetesi eski yazarı), Vahit Yazgan (Zaman gazetesi eski İzmir bölge temsilcisi), Vedat Demir (Yarına Bakış eski yazarı), Yakup Çetin (Zaman gazetesi eski muhabiri), Yalçın Güler (TRT Erzurum muhabiri), Yener Dönmez (Habervaktim sitesi sahibi), Yetkin Yıldız (Aktif Haber internet sitesi yayın yönetmeni), Zafer Özsoy (Feza Yayın Şirketi ortağı).

FETÖ/PDY (Fethullah Terör Örgütü/Paralel devlet yapılanması”) kapsamında daha önce tutuklananlar/ dava aşamasında: Hidayet Karaca (Samanyolu Yayın Grubu başkanı).

“Devletin gizli belgelerini tahrip/kullanma”/ dava aşamasında:Mehmet Baransu (Taraf gazetesi yazarı).

KCK – PKK – DYG / Hükümlüler: Ferhat Çiftçi (Azadiya Welat Antep temsilcisi- 22 yıl, 8 ay), Hamit Dilbahar/Duman (Azadiya Welat yazarı- 16 yıl), Kamuran Sunbat (DİHA Çukurova eski muhabiri- 11 yıl, 11 ay), Kenan Karavil (Radyo Dünya Yönetmeni- 19 yıl, 9 ay), Nuri Yeşil (Azadiya Welat Tunceli temsilcisi- 1 yıl, 7 ay), Seyithan Akyüz (Azadiya Welat Adana temsilcisi- 22 yıl, 6 ay), Şahabettin Demir (DİHA Van muhabiri- 4 yıl), Mikail Barut (Özgür Halk dergisi editörü- 7 yıl 6 ay), Yılmaz Kahraman (Özgür Halk dergisi editörü- 10 yıl hapis), Gurbet Çakar (Hevi Jine dergisi yazı işleri müdürü- 7 yıl 6 ay hapis), Özgür Amed (Yeni Özgür Politika ve Özgür Gündem gazeteleri yazarı), Zeynel Abidin Bulut (Azadiya Welat editörü), Arafat Dayan (Demokratik Ulus eski sorumlu müdürü- 5 yıl hapis).

KCK – PKK – DYG örgütüne üyelik/ yargılananlar:Mazlum Dolan (DİHA muhabiri), Zana Kaya (Özgür Gündem gazetesi yayın yönetmeni), İnan Kızılkaya (Özgür Gündem gazetesi yazı işleri müdürü)

KCK – PKK – DYG örgütüne üyelik/ soruşturma aşamasında:Cebrail Parıltılı (Anadolu Ajansı eski Derik muhabiri), Nedim Türfent (DİHA Van muhabiri), Ziya Ataman (DİHA Van muhabiri), Mehmet Hakkı Yılmaz (DİHA Antep muhabiri), Abdulkadir Turay (DİHA Mardin muhabiri), Serkan Aydemir (Bitlis Aktüel gazetesi muhabiri), Muhammet Doğru (DİHA Sakarya muhabiri), Necmiye Alpay (Özgür Gündem gazetesi yayın kurulu üyesi ve yazarı), Zehra Doğan (JİNHA Haber Ajansı editörü), Şerife Oruç (DİHA muhabiri)

Gizli belge temini / Yargılananlar: Şermin Soydan (DİHA Van muhabiri)

KCK-PKK-DYG üyeliği ve PKK propagandası / Soruşturma aşamasında: Sebahattin Koyuncu (DİHA muhabiri), Aslı Erdoğan (Özgür Gündem gazetesi yayın danışma kurulu üyesi ve köşe yazarı)

MKP/ Hükümlüler: Erdal Süsem (Eylül Hapishane dergisi editörü- ömür boyu hapis)

MLKP/ Hükümlüler:  Hatice Duman (Atılım Dergisi sahibi ve yazı işleri müdürü- ömür boyu hapis)

DHKP-C/Hükümlü: Mustafa Gök (Emek-Adalet dergisi Ankara temsilcisi- ömür boyu hapis)

Direniş/ Hükümlü: Erol Zavar (Odak dergisi yazı işleri müdürü- ömür boyu hapis).

Ergenekon Mersin/ Türkiye İntikam Birliği Teşkilatı (TİBT) ve İç Örgüt: Mikdat Algül (Mezitli FM genel yayın yönetmeni): 65 yıl ceza aldı, dosyası Yargıtay’da. “Cemaat” yargıçlarını şikayet ettikten sonra Ankara Sincan Cezaevi’ne nakledildi. Şikayeti hala sonuçsuz.

TKEP/L / Hükümlü: Sami Tunca (Yeni Evrede Mücadele Birliği Dergisi yazı işleri müdürü)

“Askeri yasak bölgeyi ihlal”/soruşturma aşamasında: Lindsey Snell(ABD’li serbest gazeteci).

Tutuklamalar

Temmuz-Eylül döneminde çoğu OHAL altında gerçekleşen tutuklama vakalarından bazılarına aşağıda yer verilmiştir:

Ahmet Altan tutuklandı: 10 Eylül’de gözaltına alındı, 22 Eylül’de serbest bırakılan gazeteci-yazarAhmet Altan, yeniden gözaltına alınarak “Darbeye teşebbüs” ve “FETÖ’ye üyelik” şüphesiyle tutuklandı. Hakim Bekir Altun’un tutuklama kararında, Altan’ın Taraf gazetesi genel yayın yönetmenliği döneminde yaptığı yayınlarla “TSK’yı itibarsızlaştırma yönünde manşetlere yer verildiği” ve “FETÖ’nün gayesine hizmet” iddiasına yer verdi (23 Eylül).

Mehmet Altan tutuklandı: Darbe girişimine yönelik operasyonlarda 10 Eylül’de gözaltına alınan gazeteci yazar Prof. Dr. Mehmet Altan 11 gün sonra çıkarıldığı Sulh Ceza Hakimliği’nce tutuklandı (21 Eylül).

4 gazeteci tutuklandı: İstanbul Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu Cumhuriyet Savcılığı’nca gözaltına alınan ve üç gün gözaltında kalan Özgür Düşünce yazarı Murat Aksoy, Meydan gazetesi yazarışarkıcı Atilla Taş,gazeteci Mutlu Çölgeçen ve Ulusal Parti başkanı ve Türksolu dergisi yazarı Gökçe Fırat Çulhaoğlu “FETÖ üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek”ten tutuklandı (2 Eylül).

Koyuncu tutuklandı: Silopi’de 26 Ağustos’ta serbest bırakılan ve savcılığın itirazı üzerine yeniden gözaltına alınan DİHA muhabiri Sebahattin Koyuncu, HDP milletvekilleri ile yaptığı röportajlar ve sosyal medya paylaşımları gerekçe gösterilerek tutuklandı. Şırnak T Tipi Kapalı Cezaevi’nde (2 Eylül).

Alpay tutuklandı: Özgür Gündem gazetesi yayın kurulu üyesi, dilbilimci ve yazar Necmiye Alpay ifade vermeye gittiği İstanbul Savcılığı’nca “PKK üyeliği”nden tutuklandı. Alpay, “Özgür Gündem gazetesinin yayınlanmasını Kürt sorununun çözülmesine katkıda bulunacağı, çatışmaların ve ölümlerin önüne geçilebileceği düşüncesiyle destekledim. Toplumda gerginlikleri azaltabileceği düşüncesiyle böyle bir gazetenin çıkması gerektiğini düşündüğüm için Yayın Danışma Kurulu Üyeliği teklifini kabul ettim” dedi (31 Ağustos).

Memiş ve Siyi tutuklandı: Darbe girişimi sonrası başlatılan “FETÖ/ PDY” soruşturması kapsamında Haberdar sitesi haber müdürü Ahmet Memiş ve editör İsa Siyi tutuklandı (28 Ağustos).

Avcı yeniden tutuklandı: Kapatılan Bugün gazetesi yazarı ve Hidayet Karaca’nın avukatı eski savcı Gültekin Avcı, FETÖ soruşturması kapsamında İzmir Karabağlar’da gözaltına alındıktan sonra tutuklandı (26 Ağustos).

Yazgan’a tutuklama: Zaman gazetesi Ege Bölge eski temsilcisi Vahit Yazgan, İzmir Başsavcılığı’nın yürüttüğü “FETÖ/PDY” soruşturması kapsamında tutuklandı (25 Ağustos).

Kaya ve Kızılkaya tutuklandı: Altı gün gözaltında kalan Özgür Gündem gazetesi yayın yönetmeni Zana Kaya ve gazetenin yazı işleri müdürü İnan Kızılkaya “PKK üyeliği”nden tutuklandı. Gazeteciler ifadelerinde, haber yaparken talimat almadıklarını, “haber kaynaklarına dayanarak muhalif bir anlayışla haber yaptıklarını” belirttiler, “gazetenin örgütçe finanse edilmesi, PKK’li Bese Hozat röportajı ve gazetede uzun süre çalışmak”tan tutuklandılar (22 Ağustos).

Erdoğan’a tutuklama: Yazar,Özgür Gündem gazetesi yayın danışma kurulu üyesi ve köşe yazarı Aslı Erdoğan “PKK üyeliği ve PKK propagandası”ndan tutuklandı (20 Ağustos).

Ünal’a FETÖ tutuklaması: Zaman gazetesi başyazarı Ali Ünal ve diğer üç kişi, Uşak Kaçakçılık ve Organize Suçlar Müdürlüğü’nce 14 Ağustos’ta gözaltına alındı; “FETÖ/PDY üyeliği ve yardım”dan tutuklandı (16 Ağustos).

Akın’a tutuklama: FETÖ soruşturmasından gözaltına alınıp 29 Temmuz’da yurt dışına çıkış yasağıyla serbest bırakılan Hürriyet gazetesi muhabiri Arda Akın, savcılığın itirazı üzerine teslim olduğu makamlarca “FETÖ’ye yardım”dan tutuklandı (15 Ağustos).

ABD’li haberci tutuklandı: ABD’li serbest gazeteci Lindsey Snell, Suriye’den Türkiye’yi geçerken “askeri yasak bölgeyi ihlal ettiği” gerekçesiyle gözaltına alınıp tutuklandı (10 Ağustos).

Arslan tutuklandı: DİHA Erzurum Karayazı muhabiri Mehmet Arslan, ev baskılarında gözaltına alınanlarla ilgili gelişmeleri izlerken ilçe belediyesi önünde gözaltına alındı; nöbetçi mahkemece “güvenlik personelini teşhir ettiği” gerekçesiyle tutuklanarak Erzurum H Tipi Kapalı Cezaevi’ne gönderildi (2 Ağustos).

Bulut tutuklandı: Azadiya Welat editörü Zeynel Abidin Bulut, hakkındaki hüküm Yargıtay’ca onanınca tutuklandı, Diyarbakır D Tipi Cezaevi’nde (24 Temmuz).

17 gazeteciye tutuklama: İstanbul Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği, Nazlı Ilıcak (Meydan yazarı), Bayram Kaya (eski Zaman muhabiri), gazeteci Haşim Söylemez, Seyid Kılıç (TRT Haber), Emre Soncan (Eski zaman Cumhurbaşkanlığı muhabiri) ,Cuma Ulus (Millet), Hanım Büşra Erdal (Yeni Hayat yazarı), Habib Güler (eski Zaman parlamento muhabiri), Ufuk Şanlı (Vatan), gazeteci Yakup Çetin, Mustafa Erkan Acar (kapatılan Bugün haber müdürü), Ali Akkuş (Eski Zaman), Abdullah Kılıç (Meydan),  Cihan Acar (kapatılan Bugün muhabiri), Bünyamin Köseli (Aksiyon dergisi),  Cemal Azmi Kalyoncu (Gazeteci ve Yazarlar Vakfı) ve gazeteci Hüseyin Aydın’ı ‘”FETÖ üyeliği”nden tutukladı (30 Temmuz).

6 gazeteciye tutuklama: İstanbul Sulh Ceza Hakimliği, “FETÖ” soruşturması kapsamında OHAL Kararnamesi’yle kapatılan Zaman gazetesinin yazar ve yöneticilerinden Şahin Alpay, Ahmet Turan Alkan, Ali Bulaç, Nuriye Akman, Lale Kemal ve Mustafa Ünal’ın “FETÖ’yü övücü, darbe girişimini mazur gösterici içerikleri”nden tutukladı (30 Temmuz).

Çetinkaya’ya tutuklama: “FETÖ örgütünün darbe girişimi” soruşturması kapsamında gözaltına alan kayyum öncesi Zaman gazetesinin Antalya Bölge Temsilcisi Tuncer Çetinkaya Antalya’da “örgüt üyeliği”nden tutuklandı (27 Temmuz).

Aktif Haber sitesi çalışanı tutuklandı: İstanbul Emniyet Müdürlüğü ekiplerinin Fuat Avni Twitter hesabıyla bağlantıları bulunduğu ve “FETÖ/PDY’nin amaçlarına uygun yayın ve propaganda yaptıkları” şüphesiyle gözaltına alınan 31 kişiden ikisi tutuklandı. Tutuklananlardan biri Aktif Haber internet sitesi yayın yönetmeni Yetkin Yıldız  idi (24 Temmuz).

Taşçılar ve Dener tutuklandı: Urfa’da darbe girişimi kapsamında gözaltına alınan Şanlıurfa.com haber sitesi sahibi Muhammed Taşçılar ve yayın yönetmeni Mehmet Dener “örgüt üyeliği”nden tutuklandı. İki gazeteci, Urfa T Tipi Kapalı Cezaevi’ne konuldu (23 Temmuz).

Doğan tutuklandı: Mardin Nusaybin’de haber takibi yapan JİNHA Haber Ajansı editörü Zehra Doğan, Nusaybin’de operasyon bölgesine giriş-çıkış yaptığına dair tanıklıklara dayanılarak tutuklandı. “PKK üyeliği” ile suçlanan ve iki gün gözaltında tutulan Doğan, Mardin Cezaevi’ne gönderildi. Doğan, çizdiği resimlerde güvenlik kuvvetlerini haksız yere suçladığı şüphesiyle de sorgulandı (23 Temmuz).

Oruç’a tutuklama: Batman’da ki Kıbrıs Caddesi’nde gözaltına alınan DİHA muhabiri Şerife Oruç ile araçta bulunan iki kişi, savcılık ve mahkemedeki ifadelerinden sonra, “PKK üyeliği”nden tutuklandı. Batman Emniyet Müdürlüğü’nde çıplak aramaya maruz kaldığı söylenen Oruç, Batman M Tipi Cezaevi’ne gönderildi (5 Temmuz).

Dayan tutuklandı: Tarsus’ta hakkında yakalama kararı olduğu gerekçesiyle gözaltına alınan Demokratik Ulus gazetesi eski yazı işleri müdürü Arafat Dayan tutuklandı, Silifke Cezaevi’ne gönderildi (1 Temmuz).

Tahliyeler

İmrak’a tahliye: Antalya 2. Ağır Ceza Mahkemesi, 11 Şubat’taki ev baskınlarında 13 kişiyle birlikte gözaltına alınarak tutuklanan Akdeniz Üniversitesi öğrencisi ve DİHA muhabiri Feyyaz İmrak’i tahliye etti (20 Eylül).

Akın’a tahliye: “FETÖ’ye yardım”dan 15 Ağustos’ta tutuklanan Hürriyet gazetesi muhabiri Arda Akın, avukatının itirazı üzerine Silivri Cezaevi’nden tahliye edildi (9 Eylül).

Arslan’a tahliye: DİHA Erzurum Karayazı muhabiri Mehmet Arslan “eylemlerde güvenlik personelini teşhir” etmekten 2 Ağustos’ta tutuklandı, avukatının itiraz üzerine Erzurum H Tipi Kapalı Cezaevi’nden tahliye edildi (1 Eylül).

Oktay’a tahliye: Mardin 2. Ağır Ceza Mahkemesi, Mardin’in Nusaybin ilçesi Çatalözü Mahallesi’nde kaldıkları eve 12 Nisan’da düzenlenen polis baskınında gözaltına alınarak tutuklanan DİHA muhabiri Meltem Oktay’ı adli kontrol altında tahliye etti (18 Ağustos).

Demir’e tahliye: Mersin 2. Ağır Ceza Mahkemesi, 31 Mayıs’ta tutuklanan serbest gazeteci Emin Demir’i tutuklu yargıladığı davanın ilk duruşmasında, sosyal medyada  “örgüt propagandası yapmak”tan 4 yıl hapse mahkum etti; tutuklu geçirdiği süreyi dikkate alarak tahliye etti (26 Temmuz).

Akman’a tahliye: Malatya Savcılığı’na ifade vermeye gittiğinde tutuklanan DİHA muhabiri Nuri Akman, Malatya 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde “PKK/KCK Üyeliği”nden yargılandığı davada tahliye edildi (18 Temmuz).

Gözaltılar

 

Temmuz-Ağustos-Eylül 2016’da, 78 gazeteci ve medya çalışanı gözaltına alınıp serbest bırakıldı; 24 gazeteci için gözaltı kararı çıkarıldı; 6 gazetecinin evine baskın düzenlendi. 1 gazeteci ev hapsinde tutuluyor.

Geçen yılın aynı döneminde, 49 gazeteci veya medya çalışanı gözaltına alınmıştı. 2015 tamamında bu sayı 120 idi.

33 medya çalışanına “FETÖ/PDY” gözaltısı: OHAL’in ilan edildiği 20 Temmuz’dan 30 Eylül’e kadar “darbe girişimi” kapsamında en az 33 gazeteci ve medya çalışanı gözaltına alıp adli kontrollü veya kontrolsüz serbest bırakıldı. Bu medya çalışanları Abdullah Alparslan Akkuş (NTV eski haber editörü), Dinçer Gökçe (Hürriyet internet editörü), Emre Koçali (Haberdar sitesi editörü), Erkan Büyük (Haberdar sitesi editörü), Hilmi Yavuz (eski Zaman köşe yazarı), İhsan Duran Dağı (eski Zaman köşe yazarı), İskender Yunus Tiryaki (Bugün muhabiri), Levent Arap (Postmedya.com sitesi yetkilisi), Mehmet Gündem (Milliyet eski yazarı), Nurullah Öztürk (Yeni Şafak eski genel koordinatörü, Zaman yazarı), Ömer Şahin (Radikal ve Meydan eski Ankara temsilcisi), Rasih Yılmaz (Samanyolu Haber ve Zaman yazarı), Yakup Sağlam (Samanyolu Haber TV muhabiri), Bülent Mumay (eski Hürriyet gazetesi eski dijital yayınlar koordinatörü), Servet Avcı (Yeniçağ yazarı), Adnan İslamoğulları (Yeniçağ yazarı), Yavuz Selim Demirağ (Yeniçağ yazarı), Salim Büyükkaya (TGS Adana Şube başkanı ve kapatılan Adana Haber gazetesi çalışanı), Abdurrahim Haklıkul (Adana’da gazeteci), Mustafa Naim Yalçınel (Adana’da gazeteci), Osman Palamut (Adana’da gazeteci), Volkan Koç (Haberdar sitesi muhabiri), Çağlar Dağdelen (Merkür Haber sitesi editörü), Ferit Elçin (Merkür Haber sitesi haber müdürü), Ali Şaki (Merkür Haber sitesi editörü), Levent Kenez (Meydan Genel Yayın Yönetmeni ve Can Erzincan TV’de yorumcu), Gülizar Baki (Meydan Sorumlu Müdürü), Hakan Bülent Yardımcı (Adana Ekspres gazetesi imtiyaz sahibi), Rıfat Söylemez (Adana Haber gazetesi sahibi ve yazarı), Yüksel Evsen (Adana Tele 9 sahibi), Taner Talaş (Adana Medya gazetesi sahibi), Sibel Hürtaş (Al Monitor sitesi yazarı), Orhan Kemal Cengiz (Today’s Zaman eski yazarı). (20 Temmuz-30 Eylül).

Temmuz-Eylül döneminde gözaltına alınan medya çalışanlarına dair şu örnekler verilebilir:

İki muhabire alıkonma: Evrensel gazetesi muhabirleri Eren Ergine ve Cumali Kaya, arazilerine el konulan kişilerce görüşmek isterken sivil polisler ve Esenyurt Belediyesi’nde çalışan güvenlik görevlilerince üç saat boyunca belediye binasındaki bir odada tutuldu. Özel güvenlikçilerin “şikayetçi olmaması üzerine” muhabirler bırakıldı. Polisin, “Sarı basın kartları yok, burayı provoke etmeye gelmişler” dediği de iddia edildi (28 Eylül).

Arat’a ev hapsi: Adana 7. Sulh Ceza Mahkemesi, yüzde 90 görme engeli bulunan gazeteci Cüneyt Arat’ı sosyal medya paylaşımlarında “FETÖ propagandası yapmak”tan ev hapsine mahkum etti. Ayağına elektronik kelepçe takılan Arat, üç aylık emeklilik maaşını da çekemediğini bildirdi (27 Eylül).

Demir ve Alağaş’a gözaltı: Hükümetin belediyelere kayyum atanmasına karşı Diyarbakır Bağlar’da yapılan gürültü eylemleri izleyen DİHA Muhabiri Ruken Demir ve stajyer muhabir Rozerin Alağaş gözaltına alındı (13 Eylül).

Dört gazeteciye gözaltı: Muhabirler Ferit Demir (Doğan Haber Ajansı/DHA), Ercan Topaç (İhlas Haber Ajansı/İHA),) Haydar Toprakçı (Anadolu Ajansı/AA) ve Ali Haydar Gözlü, (Rudaw) askerlerce gözaltına alındı. Gazeteciler, fotoğraf makineleri ve kameralarındaki kayıtlar silindikten sonra serbest bırakıldı (10 Eylül).

Kurnaz’a gözaltı: Diyarbakır’da HDP’nin açlık grevine destek eylemini (5 Eylül) izlerken “örgüt üyeliği ve polise mukavemet”ten gözaltına alınan DİHA muhabiri Mehmet Kurnaz serbest bırakıldı (9 Eylül).

Uğur ve Polat’a 16 gün gözaltı: Evrensel gazetesi muhabirleri Cemil Uğur ve Halil İbrahim Polat Mersin’de PKK lideri Öcalan’a yönelik tecridi protesto eylemini izlerken gözaltına alındı. Gazeteciler 16 gün gözaltında tutulduktan sonra Mersin Sulh Ceza Hakimliği kararıyla serbest bırakıldı (7 Eylül).

Yoksu’ya darplı gözaltı: DİHA muhabiri Metin Yoksu, İstanbul’da CHP’li Avcılar Belediyesi işçilerinin direnişini takip ederken darp edilerek gözaltına alındı; Firuzköy Karakolu’na götürdü (31 Ağustos).

Baydar ve Yurttagül’ün evine baskın: FETÖ soruşturması kapsamından hakkında gözaltı kararı verilen Dünya Haber Ombudsmanları Örgütü eski Başkanı, STV Haber ve TV24 eski program moderatörü ve Punto24’ün kurucularından gazeteci Yavuz Baydar ile Avrupa Parlamentosu Yeşiller Grubu eski siyasi danışmanı ve eski Yeni Hayat gazetesi yazarı Ali Yurttagül’ün evlerine baskın düzenlendi; çilingirle kapı açılarak arama yapıldı. Evine tutanak bırakılan Baydar, Twitter mesajında, “Burası Türkiye. İşini yapmaya çalışan her gazeteci er veya geç işten atılmayı, mahkemeyi ve cezaevini tadacaktır” dedi (30 Ağustos).

17 günlük gözaltı: DİHA Siirt bürosundan çıkarken gözaltına alınan muhabir Engin Eren, 17 gün boyunca Siirt Emniyet Müdürlüğü’nde “yer olmadığı” gerekçesiyle 10 gündür Aydınlar İlçe Emniyet Müdürlüğü’nde tutuldu. Eren, adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı (30 Ağustos).

23 gazeteci için gözaltı kararı: “FETÖ/PDY” soruşturması kapsamından Ergun Babahan, Eyüp Can Sağlık, Mehmet Yavuz Baydar, Erhan Başyurt, Abdülkerim Balcı, Asım Yıldırım, Önder Deligöz, Ali Selçuk Gültaşlı, Şemseddin Efe, Turhan Bozkurt, Yonca Kaya Şahin, Ali Yurttagül, Ayşe Özkalay, Can Bahadır Yüce, Celil Sağır, Faruk Arslan, Hasan Cücük, İbrahim Öztürk, Kemal Gülen, Mahmut Akpınar, Osman Özsoy, İhsan Yılmaz ve Savaş Genç hakkında gözaltı kararı verildi (30 Ağustos).

Eren’e gözaltı: Siirt’te DİHA muhabiri Engin Eren 17 gün gözaltında tutulduktan sonra, tutuklanma istemiyle sevk edildiği hakimlikçe adli kontrolle serbest bırakıldı (29 Ağustos).

Tekerek’e gözaltı: Gazeteci Tuğba Tekerek, İstanbul Gayrettepe Emniyet Müdürlüğü’nde gözaltında bulunan kişilerin yakınlarının fotoğrafını çekerken gözaltına alındı. Tekerek’in gözaltına alındıktan sonra sosyal medya paylaşımlarına bakıldığı ve Cumhuriyet gazetesinin haberine yaptığı yorum nedeniyle “Cumhurbaşkanı’na hakaret” ile suçlandığı bildirildi. Tekerek savcılıkta ifadesi dahi alınmadan serbest bırakıldı (21 Ağustos).

Gazeteci evlerine baskınlar: Polis, Özgür Gündem gazetesi yazarı ve yayıncı Ragıp Zarakolu’nun yasal ikametgâhı olan, oğlu Sinan Zarakolu’nun evine baskın düzenledi. Kimsenin olmadığı ve kapı kırılarak girilen evde, kitaplara el konuldu. Özgür Gündem gazetesi eski yayın yönetmeni Eren Keskin, İmtiyaz sahibi Kemal Sancılı ve yazar Filiz Koçali’nin evlerine de baskın düzenlendi (17 Ağustos).

23 medya çalışanına gözaltı: Özgür Gündem gazetesine yapılan polis baskınıyla 22 medya çalışanı gözaltına alındı. Gazetenin genel yayın yönetmeni Zana Kaya ile yazı işleri Müdürü İnan Kızılkaya ise İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi’ne; Elif Aydoğmuş, İMC TV muhabiri Gülfem Karataş, Sevdiye Ergürbüz, Reyhan Hacıoğlu, Amine Demirkıran, Günay Aksoy ve Burcu Özkara Taksim Polis Karakolunda; Özgür Gündem çalışanları Kemal Bozkurt, Önder Elaldı, Ender Öndeş, Sinan Balık, Davut Uçar, Fırat Yeşilçınar, Zeki Erden, Bilir Kaya, Ersin Çaksu, Bayram Balcı; karikatürist Doğan Güzel, DİHA Muhabirleri Özgür Paksoy ve Mesut Kaynar ile İMC TV’den Gökhan Çetin, Karaköy ve Kasımpaşa karakollarında tutuldu. İki gün gözaltında kalan çalışanlar polis baskını sırasında “görevli memura direnme ve polise mukavemet”ten çıkarıldıkları savcılıkça serbest bırakıldı (18 Ağustos).

Diyarbakır’da dört gözaltı: Diyarbakır Sur’daki On Gözlü Köprü yakınlarında beş sivilin ölümüne neden olan bombalı saldırıyı haberleştiren Evrensel gazetesi muhabirleri Hasan Akbaş, Fırat Topal, Serpil Berk ve serbest gazeteci Sertaç Kayar gözaltına alındı (10 Ağustos).

Karakuş’a gözaltı: Mardin’in Nusaybin ilçesinde yayın yapan Nushaber gazetesi muhabiri Zeki Karakuş, ilçenin girişinde kurulan polis kontrol noktasında akşam saatlerinde gözaltına alındı (31 Temmuz).

Havalimanı’nda gözaltı: Rusya’dan yayın yapan REN TV kanalı muhabiri Valentin Trushinin Türkiye’deki darbe girişimi ile ilgili haber hazırlamak için gittiği Atatürk Havalimanı’nda gözaltına alındı (19 Temmuz).

Yıldız için gözaltı kararı: Haberdar sitesi Ankara temsilcisi Arzu Yıldız için gözaltı kararı alındı. Polis gözaltı için Arzu Yıldız’ın evine gitti. Arzu Yıldız o sırada evinde olmadığı için gözaltı gerçekleşmedi (18 Temmuz).

Paksoy’a gözaltı: Karikatürist Carlos Latuff’un katledilen Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi için çizdiği karikatürünü sosyal medyada paylaştığı için hakkında açılan soruşturma kapsamında İdil’de gözaltına alınan DİHA muhabiri Özgür Paksoy, sevk edildiği adliyede “Cumhurbaşkanı’na hakaret”ten ifadesi alındıktan sonra serbest bırakıldı (6 Temmuz).

Kılıç’a gözaltı: Mersin’den Kars’ın Kağızman ilçesine giden DİHA Muhabiri Arif Kılıç, Kırıklareli Asliye Ceza Mahkemesi’nce hakkında yakalama kararı verildiği gerekçesiyle ilçe girişinde yapılan yol kontrolünde gözaltına alındı; ifadesi alındıktan sonra serbest bırakıldı (1 Temmuz).

Saldırı, Tehdit ve Engellemeler

 

Temmuz-Ağustos-Eylül 2016 döneminde 7 gazeteci ve 2 medya bürosu saldırıya uğradı; Ayrıca, 2 gazeteci tehdit edildi, 2 gazeteci de kötü muamele gördüklerini açıkladı.

2015’in aynı döneminde 21 gazeteci, 3 medya organı v 1 gazete matbaası saldırıya uğramış, 20 gazeteci ve 7 medya organın tehdit edilmişti.

2015 yılının tamamındaysa, 3 Suriyeli gazeteci ve 1 gazete yazarı öldürülmüş, 64 gazeteci, 4 medya organı ve 1 yazar da saldırıya uğramıştı. Geçen yıl, 38 gazeteci ve 21 medya organı da tehdit görmüştü. 

Tozan’a saldırı: Balıkesir’deki Kent Radyo ve TV’nin sahibi Murat Tozan trafik kazası haberini görüntülemek için gittiği olay yerinde kazaya karışanların saldırısına uğradı (27 Eylül).

Çıplak arama ve tecrit: Özgür Gündem gazetesi yetkilisi İnan Kızılkaya, İstanbul Çağlayan Adliyesi’ne getirilirken çıplak aramaya maruz kaldığını ve tecride uğradığını bildirdi (22 Eylül).

Gözaltında taciz: “FETÖ/PDY ile bağlantılı olmak”tan tutuklanan eski Zaman gazetesi muhabiri Ayşegül Parıldak gözaltında tacize uğradığını açıkladı (1 Eylül).

Gözaltında tecavüz tehdidi: Özgür Gündem gazetesine yönelik operasyonda gözaltına alınan İMC TV muhabiri Gülfem Karataş tecavüzle tehdit edildiğini, dayağa maruz kaldığını söyledi (17 Ağustos).

Özgür Gündem polis araması: Kapatıldıktan sonra Özgür Gündem gazetesine gelen polis, arama gerekçesiyle gazete merkezini talan etti, bilgisayarlar dahil tüm haber malzemelerine el koydu (16 Ağustos).

Kındıra’ya saldırı: “Fethullah’ın Copları” kitabının yazarı gazeteci Zübeyir Kındıra, kitabının 17-25 Aralık operasyonları ve 15 Temmuz darbe girişimini de içeren genişletilmiş baskısını hazırladığı Muğla Gökova’da gece saldırıya uğradı. Gazeteci, daha önce görmediği elleri sopalı ve silahlı altı kişinin saldırısına uğradığını beyan etti. Jandarma ekipleri 10 şüpheliyi gözaltına aldı (30 Temmuz).

Hoş’a ölüm tehdidi: Gazeteport sitesi sahibi Mustafa Hoş, darbe girişimi sürecinde sosyal medya üzerinden ölüm tehditleri aldı (23 Temmuz).

Darbeyle gelen şiddet: CNN Türk’e yapılan darbeci baskını sırasında kameraman Ahmet Akpolat saldırıya uğradı, kamerası kırıldı. CNN Türk ekibinden muhabir Göksel Göksu, Fulya Öztürk, kameraman Onur Özel, Taksim Meydanı’ndaki gelişmeleri izlerken bir grubun saldırısına uğradı, kameraları kırıldı. Hürriyet gazetesi foto muhabiri Selçuk Şamiloğlu, Boğaziçi Köprüsü’nde gözaltına alınan askerleri görüntülerken 20 kişilik bir grubun saldırısına uğradı, fotoğraf makinesi kırıldı. 25 kişilik bir grup, Gazetem İstanbul’un Beylicium AVM’deki merkezini tahrik etti, ofisteki tüm malzemelere ağır hasar verdi (16 Temmuz).

Hak arama ve cezasızlık

Gazeteciler Ahmet Hakan ve Can Dündar’a yönelik iki ayrı saldırı olayıyla ilgili yargılamalar sürüyor. NTV muhabiri Yağız Şenkal’ın da ayağından yaralandığı silahlı saldırıyla ilgili İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesi, Dündar’ın “kasten öldürülmeye çalışılmadığı” iddiasıyla dosyayı yeniden İstanbul 28. Asliye Ceza Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verdi. Almanya merkezli Deutsche Welle (DW), röportaj gerçekleştirdiği Türkiye Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın el koyduğu kayıtları geri almak için Ankara Asliye Hukuk Mahkemesi’nde dava açtı.

Hakan’a saldırıda yeni deliller: CNN Türk programcısı ve Hürriyet gazetesi yazarı Ahmet Hakan Coşkun’un darp edilmesiyle ilgili yedi sanığın yargılandığı dava İstanbul 60. Asliye Ceza Mahkemesi’nde sürüyor. Sanıklardan Yahya Kemal Gezer’in telefondan saldırganları yönlendirdiğini gösteren yeni deliller dosyaya girmişti. Gezer’in sildiği, polisin kurtardığı yazışmalara göre sanık, kanal önünde bekleyen saldırganlardan Soner Arık ve Uğur Adıyaman’ı yönlendiriyor  (30 Eylül).

Dündar’a saldırı davası: İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesi, Çağlayan Adliyesi önünde 6 Mayıs’ta silahlı saldırıya uğramasıyla ilgili davada ifadesi alınması için gazeteci Can Dündar hakkında zorla getirme kararı aldı. İstanbul 28. Asliye Ceza Mahkemesi’nin görevsizlik kararıyla gönderilen dosyayı inceleyen mahkeme, sanıklar Murat Şahin, Sabri Boyacı ve Habip Ergün Celep’in Dündar’ı “kasten öldürmeye teşebbüs etmediğine” kanaat getirdi. Mahkeme, tutuklu sanık Murat Şahin’in 11 yıl, diğer iki sanığın “kasten yaralama” ve “silahla tehdit”ten 7 yıl hapisle yargılanmasına dair dosyayı yeniden İstanbul 28. Asliye Ceza Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verdi. NTV muhabiri Yağız Şenkal’ın bacağından yaralanmasıyla sonuçlanan olayla ilgili dava 21 Ekim’de sürecek (28 Eylül).

DW’den Bakanlığa dava: Deutsche Welle (DW), gerçekleştirdiği bir söyleşiye ait Conflict Zone programının kayıtlarına el koyan Türkiye Gençlik ve Spor Bakanlığı’na karşı Ankara’da Asliye Hukuk Mahkemesi’nde dava açtı (26 Eylül).

Soruşturmalar, Açılan / Süren Davalar, Kararlar

Temmuz-Ağustos-Eylül 2016 döneminde 117 gazeteci TMK uyarınca 880 yıl, 6 ay hapis istemiyle yargılandı. 61 gazeteci “örgüt yöneticiliği”, “ örgüt üyeliği” veya “örgüt örgüte yardım”dan toplam 1036 yıl hapis istemiyle yargılandı. 5 gazeteci TCK’nın 301. Maddesini ihlal etmek suçlamasıyla toplam 10 yıl hapis istemiyle yargılanıyor.

6 gazeteci de, “Devletin güvenliğe dair gizli bilgileri temin etme ve açıklama” gibi suçlamalarla bir müebbet ve 216 yıl ve 6 ay hapis tehdidiyle yargılamaya devam ediyordu. Ayrıca, 2 gazeteci “Kin ve düşmanlığa tahrik”, bir diğeri de “soruşturmanın gizliliği ihlal”den hakim karşısındaydı. Tüm bu suçlamalardan hepsine istenen cezaların toplamı 1 ömür boyu hapis ve 2 bin 152 yılı buluyor. Bu dönemde, Özgür Gündem gazeteciyle sembolik bir günlük “Nöbetçi Genel Yayın Yönetmeni” dayanışmasında bulunan 32 gazeteci ve hak savunucusu “terör örgütü propagandası yapmak”tan kendisini mahkemelerde buldu. 10 takipsizlik kararı çıkarken 8’inin soruşturması sürüyor.

Gündem nöbetçilerinden 32 sanık: : Özgür Gündem gazetesinde bir günlük “Nöbetçi Genel Yayın Yönetmenliği” dayanışmasına katılan 32 gazeteci veya insan hakları savunucusuna dava açıldı. Ayşe Düzkan, Ragıp Duran, Faruk Eren, Ertuğrul Mavioğlu ile gazetenin sorumlu müdürü İnan Kızılkaya, 20 Eylül’den itibaren yargılanmaya başladı.

Celal Başlangıç 4 Ekim’de; Fehim Işık ve Yıldırım Türker 6 Ekim’de; Ayşe Batumlu 13 Ekim’de; İhsan Çaralan 25 Ekim’de; Murat Çelikkan ve Beyza Üstün 27 Ekim’de; Celalettin Can 1 Kasım’da; Nadire Mater ve Derya Okatan 7 Kasım; Dicle Anter, Şebnem Korur Fincancı, Ahmet Nesin ve Erol Önderoğlu 8 Kasım; Cengiz Baysoy 10 Kasım; Öncü Akgül 15 Kasım; Tuğrul Eryılmaz 22 Kasım; Çilem Küçükkeleş 22 Kasım’da; Fehim Işık, Yıldırım Türker, Necmiye Alpay ve Jülide Kural, Kumru Başer, Hasan Cemal, Murat Uyurkulak, Said Sefa ve Faruk Balıkçı 24 Kasım’da yargılanmaya başlayacak (30 Eylül).

8 soruşturma, 10 takipsizlik: Katılımcılardan Mehmet Güç, Hayri Şanlı, Deniz Türkali, Nevin Erdemir, Hakkı Boltan, Şeyhmus Diken, Aydın Engin ve Veysi Altay hakkında açılan soruşturma ise sürüyor. Kampanyayla birlikte yürütülen soruşturmalar sonucunda Eşber Yağmurdereli, Ahmet Abakay, Saruhan Oluç, Işın Eliçin, Mustafa Sönmez, Melda Onur, İhsan Eliaçık, Hasip Kaplan, Sebahat Tuncel ve Kemal Can hakkında takipsizlik kararı verilmişti.

Soydan’a “müebbetlik” dava: Hakkari 2. Ağır Ceza Mahkemesi, Yüksekova’da askeri operasyon yapılmadan önce “İşte Gever’e ‘gizli’ operasyon belgesi” haberini kaleme aldığı gerekçesiyle 14 Mayıs’ta tutuklanan DİHA muhabiri Şermin Soydan’ı tutuklu yargılamaya devam ediyor. “Devletin güvenliğine ilişkin gizli belgeleri temin etme”, “Devletin savaş ve imkânlarının tehlikeye sokulması”, “PKK üyeliği” ve “Örgüte yardım”dan Soydan’ın müebbetle birlikte 18 yıl hapsi isteniyor. Gazeteci, Erzurum T Tipi Kapalı Cezaevi’nde bulunuyor. Dava 23 Kasım’da sürecek (30 Eylül).

Mater ve Eryılmaz’a dava: Özgür Gündem gazetesinde bir günlük “Nöbetçi Yayın Yönetmenliği” dayanışmasına katılan gazeteciler Nadire Mater ve Tuğrul Eryılmaz hakkında, “Terör örgütünün yayınlarını basmak veya yayınlamak” ve “terör örgütü propagandası yapmak”tan dava açıldı. Mater, İstanbul 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 7 Kasım’da, Eryılmaz ise 22 Kasım’da yargılanmaya başlayacak (30 Eylül).

Uyurkulak ifade verdi: Gazeteci ve yazar Murat Uyurkulak Özgür Gündem gazetesinde bir günlük “Nöbetçi Eş Genel Yayın Yönetmenliği” dayanışmasına katıldığı için Çağlayan Adliyesi’nde ifade verdi. Uyurkulak, “Yazdığım 3 roman bir hikaye kitabım var ve sayısız yazı yazdım. Tüm yazdıklarımda hiçbir şekilde şiddet içermemektedir. Şiddet savunulmamaktadır. Hiçbir terör örgütüyle alakam yoktur. Basın kuruluşlarına yapılan her türlü baskıya karşıyım” dedi (29 Eylül).

Mavioğlu yargılanıyor: İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, Özgür Gündem gazetesinde bir günlük “Nöbetçi Yayın Yönetmenliği” dayanışmasına katılmaktan gazeteci Ertuğrul Mavioğlu’nu, “PKK propagandası yapmak”tan yargılamaya başladı. Mahkeme başkanının, “Örneğin özel harekatçılar öldü’ cümlesi sanki ‘özel harekatçılar oraya işgalci olarak gitmiş’ gibi yazılmış. Siz hangi pencereden bakıyorsunuz” sorusuna Mavioğlu, “Tüm gazeteciler aynı şeyi söyleseydi her yer toz pembe görünürdü… Eğer özgürlük bizi hükümet yanlısı yayın yapmaya zorluyorsa ben böyle özgürlük istemiyorum” şeklinde yanıt verdi. Cezaevinde olan, gazetenin sorumlu müdürü İnan Kızılkaya, 25 Ekim’de görülecek bir sonraki duruşmada dinlenecek (29 Eylül).

TMK’den 6 sanık: Özgür Gündem Gazetesi eski Eş Yayın Yönetmenleri Eren Keskin ve Hüseyin Aykol, Eski Sorumlu Yazıişleri Müdürü Reyhan Çapan ve yazar Ayşe Berktay, Reyhan Hacıoğlu ile Özgürlükçü Hukukçular Derneği avukatlarından Nuray Özdoğan’ın “terör örgütü propagandası”ndan yargılandığı dava İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Aykol, savunmasında suçlamaları reddetti. Eksikliklerin giderilmesi için dava 22 Kasım’a bırakıldı (29 Eylül).

Demir’e TMK davası: Gazeteci Arzu Demir hakkında “Dağın Kadın Hali” kitabında “örgüt propagandası yapıldığı”, “suç ve suçlunun övüldüğü” ve “suça teşvik”ten dava açıldı. Gazeteci mahkemede savunma yaptı. Dava 8 Kasım’da sürecek (27 Eylül).

Aykol iki davadan ifade verdi: Kapatılan Özgür Gündem Gazetesi’nin eski eş yayın yönetmeni Hüseyin Aykol, “Suç işlemeye tahrik etme”, “suçu ve suçluyu övmek” ve “terör örgütü propagandası yapmak” suçlamalarıyla İstanbul’da açılan davalar kapsamında Ankara 5 ve 8. Ağır Ceza Mahkemeleri’nde ifade verdi. Aykol, “Yazıların yayınladığı dönemde genel yayın yönetmeniydim. Ankara’da ikamet ettiğim için gazetenin baskıya girişini göremiyorum. Benim sorumluluğumda değil. Suçlamaları kabul etmiyorum” dedi (26 Eylül).

Dolan’a dava: Diyarbakır Başsavcılığı, Sur İlçesi’nde 104 gün süren operasyon sırasında mahsur kalan DİHA Muhabiri Mazlum Dolan ve 19 kişi hakkında “Örgüt üyesi olmak”, “Örgüt propagandası yapmak” ve “Toplantı gösteri yürüyüşleri kanuna muhalefet”ten dava açtı. Diğer bazı sanıklar için, “Devletin birliği ve bütünlüğünü bozmak”tan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası da istendi.  Dava, Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde Aralık ayında başlayacak (24 Eylül).

Cemal, Eryılmaz, Güç ve Mater ifade verdi: Kapatılan “Özgür Gündem” ile dayanışma için Genel Yayın Yönetmeni olan gazeteciler Hasan Cemal, Tuğrul Eryılmaz, Mehmet Kamil Güç ve Bianet proje danışmanı Nadire Mater İstanbul Çağlayan Adliyesi’ndeki savcılıkta ifade verdi. Gazeteciler; ifade özgürlüğü ve halkın haber alma hakkını savunmak için Özgür Gündem ile dayanıştıklarını açıkladılar (23 Eylül).

Bir TMK davasında 40 sanık: Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi, Beyaz Şov’a telefonla bağlanarak, çatışma bölgelerinde çocuk ölümlerine dikkat çektiği için “Örgüt propagandası”dan yargılanan öğretmen Ayşe Çelik, program sorumlusu Kadir Turnalı ve destek olmak amacıyla savcılığa başvurarak suça ortak olduklarını bildiren 38 kişinin yargılanmasına başlandı. Mahkeme, sunucu Beyazıt Öztürk’ün tanık olarak dinlenmesine karar verdi. Dava 30 Kasım’da sürecek (23 Eylül).

“Sözlerimin arkasındayım diyen Çelik’in yanı sıra, Ahmet Dindar, Ayşe Erzan Silier, Ayşegül Akış Devecioğlu, Ayşegül İyidoğan, Bayram Bahri Belen, Dilek Gökçin, Ercan İpekçi, Ergin Cinmen, Ferhat Tunç, Gençay Gürsoy, Gülseren Onanç, Gülşen Denizhan, Gürhan Ertür, Gürkan Develi, Halim Bulutoğlu, İbrahim Akın,İbrahim Sinemillioğlu, Kemal Özgül, Mahmut Konuk, Mehmet Tursun, Mevlüt Ülgen, Murat Çelikkan, Nazmiye Özen, Nergiz Ovacık, Neşe Yaşın, Nil Özsoy Dindar, Orhan Alkaya, Orhan Silier, Oya Baydar, Perihan Pulat,Pınar Önen, Şanar Yurdatapan, Sibel Özbudun Demirer, Süleyman Eryılmaz,Temel Demirer, Türkcan Baykal, Üner Eyüboğlu ve Vecdi Sayar da Çelik’e destek verdikleri için yargılanıyor.

Savcı ceza istedi: Anadolu 10. Ağır Ceza Mahkemesi Savcısı, 28 Kasım 2013 tarihli Taraf gazetesinde çıkan “Gülen’i bitirme kararı 2004’te MGK’da alındı” haberiyle ilgili davada esas hakkındaki mütalaasını sundu. Savcı, “Devletin güvenliğine ilişkin belgeleri temin etme”, “Devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından gizli kalması gereken bilgileri basın ve yayın yoluyla ifşa etme” ve “MİT’in görev ve faaliyetlerine ilişkin belge ve bilgiyi basın yoluyla ifşa etme”den muhabir Mehmet Baransu ve eski sorumlu müdür Murat Şevki Çoban’ın 16 yıldan 31 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılmasını talep etti (22 Eylül).

Eren ve Kızılkaya’nın davası başladı: DİSK Basın-İş Genel Başkanı Faruk Eren’in, kapatılan Özgür Gündem gazetesiyle dayanıştığı için “PKK propagandası yapmak” ve “Suç ve suçluyu övmek”ten açılan dava İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye başlandı. Gazetenin tutuklu sorumlu müdürü İnan Kızılkaya getirilmedi. Eren, savunmasında, “Türkiye’de gazetecilik açısından sefil durumdayız. 80’lerden bu yana gazetecilik yapıyorum. Şu anda 100’ü aşkın gazeteci cezaevindedir. Özgür Gündem gazetesi ile art arda açılan davaların ardından dayanışmaya gittik” dedi. Dava 25 Ekim’e kaldı (22 Eylül).

Odatv davası bitmiyor: İstanbul 18. Ağır Ceza Mahkemesi, 10 gazetecinin tutuksuz yargılandığı Odatv davasında, esas hakkında mütalaasını hazırlaması için yeni dosyaya atanan duruşma savcısına süre verdi. Boğaziçi Üniversitesi’nden bilirkişi, gazetecilerin bilgisayarlarına ilişkin dijital dosyalarda yaptığı incelemede, Ergenekon örgütüne yardım etmekle suçlanmasına dayanak oluşturan dosyaların zararlı yazılım yoluyla bilgisayarlara virüs yoluyla gönderildiği sonucuna vardı. Yargılama, 24 Ekim’de sürecek (21 Eylül).

Sanıklardan gazeteci Ahmet Şık, soruşturmayı yürüten “Gülen Cemaatinden polis, hakim ve savcıların tutuklu ya da kaçak” olduğunu hatırlattı; “bu Cemaate destek veren Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da yargılanması” gerektiğini söyledi. Bu sözler, ancak Şık ve avukatı Can Atalay’ın ısrarları sonucu tutanağa yansıyabildi. Prof. Dr. Yalçın Küçük ise “Eskiden Yargıtay’a ben hakim gönderirdim. Şimdi beni aştı. Tayyip Bey gönderiyor” dedi. Coşkun Musluk, uğradığı hukuksuzluklara değindikten sonra beş yıldır süren davanın artık son bulması gerektiğini ifade etti. Davanın ilk günü “Tiyatroya hoşgeldiniz” dediğini hatırlatan gazeteci Nedim Şener de, son duruşmada “Bu tiyatroya son verin” dedi. Davadan, gazeteciler Ahmet Şık ve Nedim Şener ile Odatv sitesi çalışanları Soner Yalçın, Barış Pehlivan, Barış Terkoğlu, Doğan Yurdakul, Müyesser Uğur, Coşkun Musluk, Sait Çakır, Ahmet Mümtaz İdil yargılanıyor.

Dündar ve Gül’e ikinci dava: Cumhuriyet gazetesi eski yayın yönetmeni Can Dündar ve Ankara temsilcisi Erdem Gül, MIT TIR’larıyla Suriye’ye silah sevk edildiğine dair haber nedeniyle “FETÖ üyesi olmamakla birlikte örgüte bilerek yardım etmek”ten (TCK 220/7) yargılanmaya başladı. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, davayı, CHP Milletvekili Enis Berberoğlu hakkında MİT TIR’ları görüntülerini vermekten açılan dosyayla birleştirdi. Mahkeme, Dündar ve Gül’ün avukatlarının gizlilik kararının kaldırılmasını, birleştirme kararının reddedilerek müvekkillerinin beraatlarına karar verilmesi talebini reddetti; Berberoğlu’nun gelecek celse savunmasının alınmasına, MİT’in duruşmalardan haberdar edilmesine karar verdi. Gizli sürecek dava 16 Kasım’a bırakıldı (21 Eylül).

Düzkan, Duran, Kızılkaya davası başladı: İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, Özgür Gündem gazetesinde bir günlük “Nöbetçi Yayın Yönetmenliği” dayanışmasına katılan gazetecilerden Ayşe Düzkan ve Ragıp Duran ile sorumlu müdürü İnan Kızılkaya’yı “örgüt propagandası yapmak”tan yargılamaya başladı. Düzkan savunmasında, “Basın özgürlüğünü savunmak için bir günlük genel yayın yönetmenliği yaptım. Bunun suç teşkil etmediğini düşünüyorum” dedi. 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki dosyaların birleştirilmesine karar verilip dava 15 Aralık’a bırakıldı (20 Eylül).

Dört “Gündem” destekçisine soruşturma: Özgür Gündem gazetesinde bir günlük “Nöbetçi Yayın Yönetmenliği” dayanışmasına katılan gazeteciler Mehmet Güç, Faruk Balıkçı ile Alevi Piri Hasan Hayri Şanlı ve sanatçı Deniz Türkali ifadeye çağrıldı (7 Eylül).

Taraf’ın davası başladı: İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, haberlerle “Balyoz darbe planı soruşturmasını manipüle etmek”ten Taraf gazetesi eski yayın yönetmeni Ahmet Altan ve eski yayın yönetmeni yardımcısı Yasemin Çongar, Yıldıray Oğur ve muhabir Mehmet Baransu’yu 52 yıl 6 aya kadar hapis istemiyle yargılamaya başladı. Mahkeme, Avukat Veysel Ok’un kendilerine ileten iddianameyle okunan iddianamenin farklı olduğunu, bu nedenle beraat kararıyla davanın bitirilmesi gerektiği yönündeki talebi reddetti. Ok, İddianamenin 46 sayfasının Can Dündar ve Erdem Gül davasından, 10 sayfasının aynı davaya ilişkin mütalaadan, 150 sayfasının da başka bir bilirkişi raporundan alındığını belirtti. Balyoz davası sanıkları Hakan Büyük, Kadir Sağdıç ve Ahmet Zeki Üçok’un müdahil olduğu davada Çongar, Baransu’nun getirdiği ve “darbe planı gibi görünen” belgeleri incelediğini, Egemen Harekat Planı belgesini ifade verdiği güne değin duymadığını belirtti. Baransu ise, “Çetin Doğan’ın ses kayıtlarında bütün bunlar var. ‘Balyoz’ gerçek bir darbe planıdır. O haber bugün elime geçse yine yazarım” dedi. Altan da, “darbe planı devlet sırrı olarak addediliyorsa, bu durumda belgenin gerçekliği teyit ediliyor demektir. Devletin anayasal düzenini ortadan kaldırmak üzere hazırlanmış planlar devlet sırrı olamaz. ” diye konuştu. İddianamede, Çongar, Altan ve Oğur’un “Örgüt propagandası”, “Devletin güvenliğine ilişkin gizli belgeleri temin etme”, “Devletin güvenliğine ve siyasal yararına ilişkin gizli kalması gereken bilgileri açıklama” ve “Devletin güvenliğine ilişkin belgeleri tahrip etme, amacı dışında kullanma ve hile ile çalma”dan 51,5 yıla kadar hapis cezası istendi. Mehmet Baransu ve Tuncay Opçin için de aynı maddelere ek olarak “Terör örgütü kurma ve yönetme”den 74 yıla kadar hapis cezası talep edildi. Baransu’nun tahliye talebini reddeden mahkeme, sanıkları vareste tuttu. Dava 23 Kasım’da sürecek (2 Eylül).

Kızılkaya, Aykol ve Dicle’ye 301 davası: İstanbul Başsavcılığı, Özgür Gündem Gazetesi Yazı İşleri Müdürü İnan Kızılkaya, eski eş yayın yönetmeni Hüseyin Aykol ve Demokratik Toplum Kongresi (DTK) eş Başkanı Hatip Dicle hakkında “devleti ve organlarını aşağılamak” suçlamasıyla dava açtı. Dicle’nin verdiği 4 Nisan 2016 tarihli ve “Moğol Saldırısı” başlıklı röportaj nedeniyle iki haberci ve Dicle, TCK’nın 301. Maddesi uyarınca ve iki yıla kadar hapis istemiyle İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yargılanacaklar (2 Eylül).

Dokuz “Nöbetçi” ifadeye çağrıldı: : 3 Mayıs’ta başlatılan Özgür Gündem gazetesinde bir günlük “Nöbetçi Yayın Yönetmenliği” dayanışmasına katılan gazeteci ve bianet Proje Danışmanı Nadire Mater, gazeteciler Tuğrul Eryılmaz, Hasan Cemal, Hasan Hüseyin Tahmaz ve Dicle Anter, Özgür Radyo Genel Koordinatörü Derya Okatan, kapatılan haberdar.com sitesi Genel Yayın Yönetmeni Said Sefaoğlu, yazar Murat Uyurkulak, HDP Merkez Yürütme Kurulu Üyesi Çilem Küçükkeleş ifadeye çağrıldı (1 Eylül).

İmrak’a tahliye yok: Antalya 2. Ağır Ceza Mahkemesi, 12 öğrencinin yargılandığı davada, DİHA muhabiri Feyyaz İmrak’ı tahliye etmedi. “Örgüt üyesi olmak”, “örgüt propagandası yapmak” ve “Kanuna Aykırı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşü Düzenleyip Yönetmek”ten İmrak için 20 yıla kadar hapis cezası isteniyor (25 Ağustos).

Oktay’ın davası: Mardin 2. Ağır Ceza Mahkemesi, Mardin’in Nusaybin ilçesi Çatalözü Mahallesi’nde kaldıkları eve 12 Nisan’da düzenlenen polis baskınında gözaltına alınarak tutuklanan DİHA muhabiri Meltem Oktay’ı tahliye etti; bundan sonra adli kontrol altında yargılamaya devam edecek. “PKK üyeliği” ve “örgüt propagandası”ndan yargılanan Oktay, bir daha 8 Kasım’da hakim karşısına çıkacak (18 Ağustos).

Gündem ve gözaltılar için itiraz: Özgür Gündem gazetesi avukatları Özcan Kılıç ve Sercan Korkmaz, “terör örgütü propagandası” gerekçesiyle kapatılan gazete ve gözaltına alınan çalışanlar için İstanbul 8. Sulh Ceza Hakimliği’ne itiraz etti (18 Ağustos).

İtiraz dilekçesinde, İstanbul 8. Sulh Ceza Hakimliği kararının “Hukuki ve yasal gerekçeden yoksun”, süresinin belirsiz olması olmasının ise “sansür” niteliği taşıdığı belirtildi. Kararın usul ve yasaya, Anayasa, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve temel hukuk kurallarına aykırı olması nedeniyle kaldırılması talep edildi.

Çelebi’ye iki dava: Özgür Gündem gazetesinde çıkan 25 Nisan 2016 tarihli “Harita denemesi” başlıklı köşe yazısı ve Tükenmez dergisinde 2015 Haziran döneminde yazılan Suriye ve Rojava’daki gelişmelere dair analizi nedeniyle Mehmet Ali Çelebi hakkında “örgüt propagandası”ndan iki dava açıldı. Baas rejiminin Qamişlo’daki saldırılarının analiz edildiği “Harita denemesi” yazısına açılan dava 11 Ekim’de görülecek. Tükenmez dergisinde İŞİD’le Gire Spi’de yaşanan çatışmalara dair yazıyla ilgili dava ise 3 Kasım’da İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek (8 Ağustos).

Polat ve Dündar’a TMK soruşturması: Evrensel gazetesi yayın yönetmeni Fatih Polat, 10 Ekim Ankara Katliamı’ndaki ihmallere ilişkin haberler yoluyla “Terörle mücadelede görev alan kamu görevlilerinin isimlerini açıklayarak hedef göstermek” şüphesiyle açılan soruşturmada ifade verdi Ankara Başsavcılığı’nın TMK’nın 6/1 maddesinden açtığı soruşturmada Cumhuriyet gazetesi yayın yönetmeni Can Dündar’ın da talimatla ifadesinin alınması istendi (1 Ağustos).

Demir’e ceza ve tahliye: Mersin 2. Ağır Ceza Mahkemesi, 31 Mayıs’ta tutuklanan serbest gazeteci Emin Demir’i tutuklu yargıladığı davanın ilk duruşmasında, sosyal medyada  “örgüt propagandası yapmak”tan i 4 yıl hapse mahkum etti; tutuklu geçirdiği süreyi dikkate alarak Demir’i tahliye etti (26 Temmuz).

329 çalışana “FETÖ/PDY” soruşturması: Ankara Başsavcılığı, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından TRT’de açığa alınan 300, RTÜK’te açığa alınan 29 personel hakkında “FETÖ örgütüyle bağlantı” şüphesiyle soruşturma başlattı (21 Temmuz).

Demir açığa alındı: Ankara Başsavcılığı, darbe girişiminin ardından TRT’de açığa alınan 300, RTÜK’te açığa alınan 29 personel hakkında soruşturma başlattı. 17 yıldır TRT’de çalışan KESK Haber-Sen üyesi Mehmet Demir de, idari soruşturma kapsamında açığa alındı. Karar daha sonra geri alındı. Halen açığa alınmış TRT veya AA çalışanı KESK Haber-Sen üyesi altı gazeteci soruşturma geçiriyor (21 Temmuz).

KCK Basın davası yeniden: İstanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesi, Anayasaya aykırılık iddiasıyla ilgili Anayasa Mahkemesi’nden bir yıldır karar çıkmaması üzerine 46 Kürt basın çalışanının tutuksuz sanık olduğu “KCK Basın Komitesi” davasına devam etti. Medya çalışanları, “örgüt üyeliği” ve “örgüt yöneticiliği”den 7 yıldan 25 yıla kadar hapis istemiyle yargılanıyor. Savunma yapan sanık Şerafettin Sürmeli, “Davanın hangi siyasi konjonktür ve hukuksuzluklar üzerine kurulu olduğu ortaya çıktı. Bu utanca son verilmesini istiyoruz. Davasının sürmesi gazeteciliğimize bir tehdittir” dedi. Savunma yapan sanık Şerafettin Sürmeli, “Davanın hangi siyasi konjonktür ve hukuksuzluklar üzerine kurulu olduğu ortaya çıktı. Davasının sürmesi gazeteciliğimize bir tehdittir” dedi. Avukat Ercan Kanar, “Dava hakkında düşme kararı verilmeyecekse dosyaya ilişkin henüz çıkan AYM kararının açıklanması beklensin” dedi. Avukat Fevzi Çelik de, davada yasal bir dayanak kalmadığını belirterek, gazeteciler hakkında derhal beraat kararı verilmesini talep etti. Mahkeme heyeti, sanık İsmet Kayhan’ın Türkiye veya yurt dışındaki açık adresine davaya çağrı için yazı yazılmasına karar verdi. Sanıklara ek savunma için süre verilme talebi daha sonra değerlendirilecek. Dava 18 Kasım’a kaldı (15 Temmuz).

Paksoy’a soruşturma: DİHA muhabiri Özgür Paksoy hakkında, Karikatürist Carlos Latuff’un katledilen Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi için çizdiği karikatürünü sosyal medyada paylaştığı için “Cumhurbaşkanı’na hakaret” şüphesiyle soruşturma geçiriyor (6 Temmuz).

Üç “nöbetçi”nin davası: 3 Mayıs’ta başlatılan Özgür Gündem gazetesinde bir günlük “Nöbetçi Yayın Yönetmenliği” dayanışmasına katılmaktan 10 gün tutuklu kalan Şebnem Korur Fincancı, Ahmet Nesin, Erol Önderoğlu ve gazetenin tutuklu sorumlu müdürü İnan Kızılkaya yargılanmaya İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 8 Kasım’da başlayacak. Dört kişinin “terör örgütü propagandası”, “suçu övmek” ve “suç işlemeye tahrik”ten 14,5 yıl hapsi isteniyor (2 Temmuz).

JİNHA davası: İstanbul Çağlayan 14. Ağır Ceza Mahkemesi, İngiliz Konsolosluğu önünde Kasım 2015’te G-20 zirvesi dolayısıyla düzenlenen protestolar nedeniyle JINHA muhabirleri Ceren Karlıdağ ve Öykü Dilara Keskin’i yargılamaya başladı. Duruşmada Karlıdağ ve Keskin, “Halkın haber alma hakkı için oradaydık. Mesleki faaliyetimiz dolayısıyla buradayız. Gazetecilik suç değildir” dedi. Gazeteciler ve ESP’liler “Toplantı ve yürüyüşte ihtara rağmen dağılmama” ve “Örgüt propagandası”nden yargılanıyor. Mahkeme, İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nden olay gününe ait görüntüleri istedi. Dava 11 Ekim’e kaldı (2 Temmuz).

Aktan’a “örgüt” davası: Twitter paylaşımları gerekçe gösterilip 30 Nisan’da evi basılarak gözaltına alınan İMC TV haber müdürü Hamza Aktan hakkında, “PKK propagandası”ndan Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Suçlamaya konu dokuz Tweet ile ilgili “Benim olduğu öne sürülen tweetleri ilk kez iddianamede gördüm” diyen Aktan, 5 yıla kadar hapis istemiyle yargılanmaya 27 Ekim’de başlayacak (2 Temmuz).

Savcı ceza istedi: Gaziantep 2. Ağır Ceza Mahkemesi, “PKK üyesi olmak”, “Facebook paylaşımları üzerinden “Örgüt propagandası yapmak”, “Tehdit, halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etmek” ve “Halkı askerlikten soğutmak”tan cezalandırması istenen DİHA ajansı muhabiri Nazım Daştan’ı ilk duruşmada tahliye etti. Savcı, esas hakkındaki mütalaasında, “propaganda” dışındaki suçlamalardan beraat istedi. 11 Şubat’ta tutuklanan Daştan’ın 1 Kasım’da yargılanmasına devam edilecek (2 Temmuz).

Doğan’a “TMK” davası: Bakırköy 2. Asliye Ceza Mahkemesi, Savcı İdris Kurt’un fotoğrafının izinsiz yayınladığı ve bu yolla “terör örgütlerine hedef göstermek”ten Hürriyet gazetesi yetkilisi İzzet Doğan’ı TMK’nın 6/1 maddesinden yargılıyor. 15 Kasım’da sürecek davada gazeteci yazılı savunmasını sunacak (1 Temmuz).

Akın’a “yayın yasağı” davası: Hürriyet gazetesi muhabiri Arda Akın  hakkında yayın yasağına rağmen Ekim 2015’te “Ankara Garı yakınındaki bombalı saldırıyı haberleştirmek”ten dava açıldı. Ankara’da yetkisizlik kararıyla İstanbul’a gönderilen dosyaya ilişkin dava Bakırköy 35. Asliye Ceza Mahkemesi’nde 5 Ekim’de görülecek. Soruşturmanın gizliliği ihlal edildiği gerekçesiyle Akın’ın 3 yıla kadar hapsi isteniyor (1 Temmuz).

Doğan ve Duman’a dava: Bakırköy 2. Asliye Ceza Mahkemesi, “Bir Çocuğum Daha Olsa” başlıklı köşe yazısında “Halkın bir kesimini sosyal, sınıf, din, mezhep, cinsiyet ve bölge farklılığı temelinde alenen aşağılamak”tan (TCK, 216/2) Hürriyet gazetesi yetkilisi İzzet Doğan ve yazarı Selahattin Duman’ı yargılıyor. 6 Ekim’de sürecek davada Duman’ın ifade vermesi bekleniyor (1 Temmuz).

Keskin ve Çapan’a 301 davası: Özgür Gündem gazetesi yayın yetkilileri Eren Keskin ve Reyhan Çapan hakkında, siviller yönelik infazlarını haberleştirirken güvenlik kuvvetlerini “Saray çeteleri” ve “çeteler” olarak nitelendirildiği gerekçesiyle “devletin askeri kuvvetlerini aşağılamak”tan dava açıldı. TCK’nın 301. Maddesinden açılan İyi yıl hapis istemiyle açılan dava, 20 Ekim’de İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülecek (1 Temmuz).

Atılım’a toplu “propagandası” davası: Atılım Gazetesi’nin Temmuz ve Ağustos 2015 sayılarında yer alan içerikler nedeniyle gazetenin 14 yazarı ve sorumlu yazı işleri müdürü Mehmet Ali Genç’in yargılanmasına İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlandı. Yazarlar Ali Haydar Saygılı, Alp Altınörs, Arzu Demir, Aydın Akyüz, Emin Orhan, Erkan Salduz, Fadime Çelebi, Fatih Gür, Hatice Duman, Fuat Uygur, İsminaz Ergün, Sami Özbil, Semiha Şahin, Vahap Biçici ve Uğur Ok ile sorumlu yazı işleri müdürü Mehmet Ali Genç “örgüt propagandası yapmak”tan yargılanıyorlar. Mahkeme savunması dinlenmeyen sanıkların savunmasının alınması için davayı 4 Ekim’e bıraktı (2 Temmuz).

İki haberciye dava: Evrensel gazetesi genel yayın yönetmeni Fatih Polat ve sorumlu müdürü Vural Nasuhbeyoğlu hakkında, gazete sitesinde 9 Ekim 2015’te yayımlanan “HPG: Yüksekova’da Türk’ün gücünü göreceksiniz diyen polis alıkonuldu” haberinde “PKK propagandası” (TMK 7/2) ve “Suçun övülmesi”nden (TCK, 215/1) dava açıldı. Gazeteciler, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 6 Ekim’de yargılanmaya başlayacak (2 Temmuz).

Tekzipler

Son üç ayda Cumhuriyet gazetesi, “Bilal’in ortağına TRT’den 57 milyon” başlıklı haber nedeniyle tekzip yayımlamak zorunda kaldı. Yeni Şafak gazetesi “Tutun şu savcıyı” haberi nedeniyle, Hürriyet gazetesi yayın yönetmeni Sedat Ergin de, yayınlanan ancak “tekzibi uygun şekilde yayınlamamak”tan yargılanıyor.

Geçen yılın aynı döneminde Hürriyet, BirGün, Cumhuriyet ve Sözcü gazeteleri, Cumhurbaşkanı Erdoğan, oğlu Bilal Erdoğan’ın yönetiminde yer aldığı TÜRGEV Vakfı, HSYK atamaları, Yolsuzluk ve DAEŞ bağlantılı haberler nedeniyle tekzip yayımlamak zorunda kalmışlardı.

Cumhuriyet’e tekzip: Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın oğlu Necmettin Bilal Erdoğan, “Bilal’in ortağına TRT’den 57 milyon” başlıklı haberde kişilik haklarına saldırıda bulunulduğu gerekçesiyle Cumhuriyet gazetesinde tekzip yayınlattı (3 Eylül).

Hürriyet’e tekzip davası: Bakırköy 2. Asliye Ceza Mahkemesi, yayımlanan tekziplerin “haberlerin çıktığı yerde yayımlanmadığı ve puntoda farklılık olduğu” gerekçesiyle Hürriyet gazetesi genel yayın yönetmeni Sedat Ergin’i, Basın Kanunu’na aykırılık “sıyla iki dava kapsamında yargılıyor. Davalar 6 Ekim’de sürecek (30 Haziran).

Yeni Şafak’a tekzip davası: İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi, “Tutun şu savcıyı” haberi nedeniyle Adana eski savcısı Ahmet Mithat Temel’in Yeni Şafak gazetesi yetkilileri Ersin Çelik ve İdris Saruhan hakkında açtığı davada, gazeteciler lehine alınan “Yazılı emir” kararını incelemeye karar verdi. Dava 25 Ekim’e kaldı (9 Haziran).

Hakaret, Kişilik Hakları ve Tazminat Davaları

Temmuz-Ağustos-Eylül 2016 döneminde 4 gazeteci toplam 55 yıl 4 ay hapis istemiyle yargılandı.

Geçen yılın aynı döneminde, 1 gazeteci 3 yıl 6 ay hapse mahkum edilmiş, 10 gazeteci ve 2 gazeteye açılan ceza davaları sürüyordu; 3’üne yeni ceza davası açılmıştı. Kişilik haklarına saldırı”dan 1 gazete 5 bin TL tazminat ödemeye mahkum edilmiş, 5 gazeteci toplam 1 milyon 140 bin TL tazminat istemiyle yargılanıyordu, 1’ine 100 bin TL’lik yeni tazminat davası açılmıştı.

2015 yılının tamamında, 15 gazeteci ve 1 siteye “hakaret” suçlamasıyla 1740 TL’si ertelemeli olmak üzere toplam 5 yıl 8 ay 17 gün hapis ve 48 bin 940 TL adli para cezası verilmişti. 3 gazeteci de kişilik haklarına saldırı”dan toplam 14 bin TL tazminat ödemeye mahkum edilmişti.

Ahmet Hakan’a beş dava: Bakırköy 2. Asliye Ceza Mahkemesi, ABD’de tutuklu Rıza Zarrab ile Rasim Ozan Kütahyalı, Ethem Sancak, Latif Erdoğan ve Murat Kelkitlioğlu’nun şikâyetçi olduğu davalardan Hürriyet gazetesi yazarı Ahmet Hakan Coşkun’u yargılıyor. Üç davadan toplam 4 yıl 3 aydan 28 yıla kadar hapsi istenen Coşkun, 6 Ekim’de hakim karşısına çıkacak (30 Eylül).

Canan Coşkun’un davası bilirkişiye: İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi, bazı yargıçların ayrıcalıklı lüks konut almasını haberleştiren Cumhuriyet gazetesi muhabiri Canan Coşkun’un “kamu görevlisine hakaret”ten 23 yıla kadar hapis istemiyle yargılamaya devam etti. Mahkeme, Coşkun’un avukatlarının talebiyle dosyanın, Emlak Konut’un aynı metrekareye ve özelliklere sahip dairelerinin satış sözleşmelerinin karşılaştırılması için bilirkişiye gönderilmesine karar verdi. Dava 20 Ekim’de sürecek (22 Eylül).

Şık’a Yıldırım davası: İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi, “Paralel Yürüdük Biz Bu Yollarda” adlı kitabında, dönemin Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı olan Başbakan Binali Yıldırım’a kamu görevinden dolayı “hakaret etmek”ten gazeteci Ahmet Şık’ı yargılıyor. AK Parti-Gülen Cemaati ilişkilerini ele alan kitabı nedeniyle gazetecinin 2 yıl 4 ay hapsi isteniyor (21 Eylül).

Komedyen yargılanıyor: Yalova 1. Asliye Ceza Mahkemesi, Yalova Valisi Selim Cebiroğlu’nun öğretmen Halil Serkan Öz’ü azarlamasını sosyal medyada kınadığı için komedyen Cem Yılmaz’ı “hakaret”ten yargılanmaya devam etti. Duruşmaya bakan geçici hakim, Cebiroğlu’nun talimatla ifadesinin alınması için yazı yazılmasına karar verdi. Yılmaz’ın iki yıl hapsi isteniyor (13 Temmuz).

Alphan’a “Hatemi” davası: Hukukçu Kezban Hatemi’nin oğluyla röportaj yaptığı için annesince hedef alınan, bunun üzerine sosyal medya üzerinden “Bu kadın bir yalancı” şeklinde tepki gösteren gazeteci Melis Alphan, İstanbul Asliye Ceza Mahkemesi’nde “hakaret”ten yargılanmaya başladı. TCK’nın 125. Maddesinden 2 yıla kadar hapsi istenen Alphan’ın davası 11 Kasım’da sürecek (2 Temmuz).

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sıkıntısı

Temmuz-Ağustos-Eylül döneminde TCK’nın 299. Maddesi kapsamında ve “Cumhurbaşkanı’na hakaret”ten yargılanan 6 gazeteciden dördü beraat etti; 2’si 10 bin 500’er TL adli para cezasına mahkum edildi.

Bu dönemde, 22’si gazeteci toplam 29 kişi, TCK’nın 299 (Cumhurbaşkanı’na hakaret) ve 125. Maddeleri (Erdoğan’a görevinden dolayı hakaret) kapsamında açılan ceza davaları veya Erdoğan’ın “kişilik haklarına saldırı”dan açılan tazminat davaları kapsamında işlem gördü. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın darbe girişimi sonrası, haklarında dava açtığı, sayıları 3 bini bulan kişilere yönelik şikayetlerini geri çekeceğini açıklamasının ardından Antalya ve Ankara gibi illerde tahliyeler yaşandı.

Temmuz-Eylül döneminde 15 gazeteci ve 1 hukukçu,yazı, görüş ve eleştirileriyle “Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hakaret etmek”ten Ceza Kanunu’nun 299. Maddesi uyarınca açılan davalar kapsamında yargılanıyordu. Bu dönemde, TCK’nın 299. Maddesinden yeni soruşturma veya suç duyuruları tespit edilemedi. Cumhurbaşkanının geri çektiği davaların nasıl seyredeceğini ise zaman gösterecek.

Geçen yılın aynı döneminde, biri gazeteci 4 kişi, TCK’nın 299. Maddesi uyarınca 4 yılı ertelemeli olmak üzere toplam 7 yıl 9 ay 25 gün hapis cezasına mahkum edilmiş, 11’i gazeteci toplam 23 kişi de yazı, görüş ve eleştirileri nedeniyle 299. Maddeden halen yargılanıyordu. Yine 299’dan 19 gazeteciye yeni soruşturma açılmış; 3 de suç duyurusu yapılmıştı. 4 gazeteci hakkında takipsizlik kararı verilmişti.

2015’in tamamında da, 5’i gazeteci toplam 9 kişi, “Cumhurbaşkanı’na hakaret” başlıklı TCK’nın 299. Maddesi uyarınca toplam 10 yıl 8 ay 22 gün hapse, 14’ü gazeteci, 2’si karikatürist toplam 19 kişiyse Başbakan olduğu dönemde Erdoğan’a “hakaret etmek”ten (TCK 125/3) toplam 10 yıl 9 ay 27 gün hapse mahkum edilmişlerdi. Böylece, geçen yıl, 19 gazeteci ve 2 karikatürist olmak üzere 28 kişi, Erdoğan’a hakaretten mahkum edilmiş oldu.

Dört kişiye “Erdoğan” tahliyesi: Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın darbe girişimi sonrası, haklarında dava açtığı, sayıları 3 bini bulan kişilere yönelik şikayetlerini geri çekeceğini açıklaması üzerine Antalya’da “Cumhurbaşkanı’na hakaret”ten tutuklanan reklamcı Ferit Aslan, turizmci Salih Topuz ve Eğitim-Sen Demre Temsilcisi Aytaç Özgen adli kontrol şartıyla tahliye edildi. IŞİD’in 10 Ekim 2015’te Ankara’da düzenlediği saldırıda kızı Şebnem Yurtman’ı kaybeden, sosyal medyada Erdoğan’ı eleştirdiği için tutuklanan Mehmet Yurtman da tahliye edildi (4 Ağustos).

Hakaret

            Madde 125- (1) Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden (…) (1) veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır. Mağdurun gıyabında hakaretin cezalandırılabilmesi için fiilin en az üç kişiyle ihtilat ederek işlenmesi gerekir.

(2) Fiilin, mağduru muhatap alan sesli, yazılı veya görüntülü bir iletiyle işlenmesi halinde, yukarıdaki fıkrada belirtilen cezaya hükmolunur.

(3) Hakaret suçunun;

a) Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı,

b) Dini, siyasi, sosyal, felsefi inanç, düşünce ve kanaatlerini açıklamasından, değiştirmesinden, yaymaya çalışmasından, mensup olduğu dinin emir ve yasaklarına uygun davranmasından dolayı,

c) Kişinin mensup bulunduğu dine göre kutsal sayılan değerlerden bahisle,

İşlenmesi halinde, cezanın alt sınırı bir yıldan az olamaz.

(4) (Değişik: 29/6/2005 – 5377/15 md.) Hakaretin alenen işlenmesi halinde ceza altıda biri oranında artırılır.

(5) (Değişik: 29/6/2005 – 5377/15 md.) Kurul hâlinde çalışan kamu görevlilerine görevlerinden dolayı hakaret edilmesi hâlinde suç, kurulu oluşturan üyelere karşı işlenmiş sayılır. Ancak, bu durumda zincirleme suça ilişkin madde hükümleri uygulanır.

 

Cumhurbaşkanına hakaret

            Madde 299- (1) Cumhurbaşkanına hakaret eden kişi, bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) (Değişik: 29/6/2005 – 5377/35 md.) Suçun alenen işlenmesi hâlinde, verilecek ceza altıda biri oranında artırılır.

(3) Bu suçtan dolayı kovuşturma yapılması, Adalet Bakanının iznine bağlıdır.

 

TCK 299: 4 beraat; 2 gazeteciye toplam 21 bin TL ceza

Temmuz-Eylül döneminde “Cumhurbaşkanı’na hakaret”ten yargılanan 6 gazeteciden dördü beraat etti; 2’si 10 bin 500’er TL adli para cezasına mahkum edildi.

Geçen yılın aynı döneminde, biri gazeteci 4 kişi, TCK’nın 299. Maddesi uyarınca 4 yılı ertelemeli olmak üzere toplam 7 yıl 9 ay 25 gün hapis cezasına mahkum edilmişti.

2015 yılının tamamındaysa, 5’i gazeteci toplam 9 kişi, TCK’nın 299. Maddesi gereğince toplam 10 yıl 8 ay 22 gün hapisle cezalandırılmıştı.

Özkök’e “Erdoğan” beraati: Hürriyet gazetesi yazarı Ertuğrul Özkök hakkında, “Utan Ey Büyük Adam” ve “Halkın yüzde kaçı ondan korkuyor?” başlıklı yazılar yoluyla “Cumhurbaşkanı’na hakaret”ten açılan dava Bakırköy 2.Asliye Ceza Mahkemesi’nde beraatle sonuçlandı. Mahkeme, Cumhurbaşkanının davadan feragat ettiğine ilişkin yazıyı dikkate alarak 9 yıl 4 ay hapis istemiyle yargılanan Özkök’ü akladı (6 Eylül).

Çandar ve Doğan’ın “299” beraati: Bakırköy 39. Asliye Ceza Mahkemesi, Radikal sitesinde çıkan yedi yazısında “Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hakaret”ten 4 yıl 8 ay hapis istemiyle yargılanan Cengiz Çandar ve site yetkilisi İzzet Doğan’ın kastı bulunmadığına kanaat getirerek iki gazeteciyi beraat ettirdi. Çandar’ın avukatlarından Veysel Ok, “Cumhurbaşkanının eleştiri sınırı diğer vatandaşlardan yüksek olmalıdır” derken Eren Mustafa Şener de, Erdoğan’ın davalardan feragat ettiğini mahkemeye hatırlattı (6 Eylül).

Gültekin ve Aydın mahkum: İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi, bir haberden yargılanan BirGün gazetesi sorumlu müdür Berkant Gültekin ve bağlı bulunduğu yetkili İbrahim Aydın’ı, “Cumhurbaşkanı’na hakaret”ten 11 ay 20 gün hapse mahkum etti. Mahkeme, avukat Ali Deniz Ceylan’ın haberin basın özgürlüğü kapsamında kaldığına ilişkin savunmasına rağmen cezalandırmaya gitti; cezaları da 10 bin 500’er TL paraya çevirdi (2 Temmuz).

İmrek’e beraat: İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi, “Yolsuzluk, hırsızlık, rüşvet gizlenebilir mi?” yazısı nedeniyle “Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hakaret”ten yargılanan Evrensel gazetesi köşe yazarı Ender İmrek’i beraat ettirdi (1 Temmuz).

TCK 299: 15’i gazeteci, toplam 16 sanık

Temmuz-Eylül döneminde 15 gazeteci ve 1 hukukçu,“Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hakaret”ten Ceza Kanunu’nun 299. Maddesi uyarınca açılan davalar kapsamında yargılanıyordu.

Geçen yılın aynı döneminde, 11’i gazeteci toplam 23 kişi de yazı, görüş ve eleştirileri nedeniyle 299. Maddeden halen yargılanıyordu.

Altan’a 299 davası: İstanbul Başsavcılığı, bir internet sitesine verdiği röportajda “Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hakaret etmek”ten (TCK, 299) tutuklu gazeteci Ahmet Altan hakkında İstanbul Asliye Ceza Mahkemesi’nde dava açtı. Erdoğan’ın avukatı, davadan feragat ettiklerine dair belgenin mahkemeye sehven gönderildiğini savunarak, şikayetlerinin sürdüğünü bildirdi. Altan yargılanmaya devam edecek (30 Eylül).

Cemal’e 299 davası: T24 sitesi yazarı ve P24 Bağımsız Gazetecilik Platformu Kurucu Başkanı gazeteci Hasan Cemal, 4 Ocak 2016’da yayımlanan “Her Allah’ın günü ‘anayasa suçu’ işleyen bir Tayyip Erdoğan’la…” yazısında Cumhurbaşkanı Erdoğan’a “hakaret etmek”ten İstanbul 25. Asliye Ceza Mahkemesi’nde hâkim karşısına çıktı. Cemal, avukatı Fikret İlkiz eşliğinde verdiği talimatlı ifadesinde, “Cumhurbaşkanı’na dönük sert bir eleştiridir ve ifade özgürlüğünün çerçevesine oturan bir eleştiridir. Türkiye’de devlet büyüklerinin, Türkiye’yi yönetenlerin eleştiriye karşı tahammüllü olmaları gerekir çünkü demokrasinin özü budur. İfade özgürlüğü demokrasinin olmazsa olmaz koşuludur. Suçlamaları kabul etmiyorum” dedi. Erdoğan’ı hukuk tanımazlıkla ve Anayasayı ihlal etmekle eleştirdiği için 4 yıl 8 ay hapsi istenen Cemal’in ifadesi Ankara 33. Asliye Ceza Mahkemesi’ne gönderilecek (21 Eylül).

Fırat’a Erdoğan davası: Türk Solu dergisi başyazarı Gökçe Fırat, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hırsız dediği gerekçesiyle Ankara 25. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yargılanmaya devam etti. 4 yıl 8 ay hapsi istenen yazara, savunmasını hazırlaması için süre verildi. Dava 9 Kasım’a kaldı (12 Temmuz).

Ergin, Doğan ve Dumanlı’ya dava: Bakırköy 54. Asliye Ceza Mahkemesi, “Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Dağlıca açıklaması: 400 milletvekili alınsaydı, bunlar olmazdı” şeklindeki tweet nedeniyle, Hürriyet gazetesi yetkilileri Sedat Ergin ve İzzet Doğan ile Zaman gazetesi sitesi eski yayın yönetmeni Ekrem Dumanlı’yı “Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hakaret”ten yargılamaya devam etti. Hürriyet gazetesi avukatları 299. Maddenin Anayasa Mahkemesi’ne taşınması için başvurdu. Dava kapsamında ifade veren Ergin, “Böyle bir hata dolasıyla üzüntü duyduğumuzu belirtmiştik. Kaldı ki, haber başlığı çok kısa bir sürede yayından kaldırıldı. 41 yıllık meslek yaşamımda hakaret içerikli bir yayın politikası benimsemedim” demişti. Dava 19 Ekim’de sürecek (2 Temmuz).

Erem’e “299” davası: İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi, BirGün gazetesi muhabiri Onur Erem’i “Cumhurbaşkanı’na hakaret”ten yargıladığı davada, avukat Ali Deniz Ceylan’ın “TCK’nın 299. Maddeden karar vermeden önce Anayasa Mahkemesi kararı beklensin” talebini, “İptal edilme şansı pek yok” şeklinde bir gerekçeyle reddetti. Dava 3 Kasım’a kaldı (2 Temmuz).

Yağmur’a dava: Gazeteci Fatih Yağmur hakkında, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hayatını kaybeden askerin babasına yönelik “karaktersiz” sözlerine Twitter üzerinden gösterdiği tepki nedeniyle “Cumhurbaşkanı’na hakaret” davası açıldı. “Evladını hırsız yapanlardır”, “şehit babası için bile karakteri bozuk diyor” gibi sözlerden suçlanan Yağmur, İstanbul 20. Asliye Ceza Mahkemesi’nde 5 Ekim’de yargılanacak (1 Temmuz).

İki “299” davasından biri düştü: İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi, Yurt gazetesi yetkilileri Mehmet Çağlar Tekin ve Orhan Şahin’i “Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hakaret”ten 4 yıl 8 ay hapis istemiyle yargılıyor. Dava 3 Kasım’da sürecek (1 Temmuz).

Öymen’e de dava: Aydınlık gazetesinde yazdığı “Erdoğan’ın yargılanması” yazısında “Cumhurbaşkanına Hakaret”ten Prof. Dr. Örsan Öymen hakkında İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Mahkeme, Öymen’in avukatı Turgut Kazan’ın ispat hakkına ilişkin talebi kabul etti. Gezi eylemlerinde 8 kişinin ölümünü, yolsuzluk, anayasayı ihlal, ihalelerde usulsüzlük, yüzlerce kişinin düşüncelerinden tutuklanmasını eleştirdiği için yargılanan Öymen 11 Ekim’de hakim karşısına çıkacak. İspat talebi, “Cumhurbaşkanı’na hakaret” davalarında ilk kez kabul edildi (1 Temmuz).

Pehlivan’ın davası Ekim’de: İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi, “Şaşırtıcı benzerlik” haberinde “Cumhurbaşkanı’na hakaret”ten Odatv sitesi yayın yönetmeni Barış Pehlivan’ı yargılamayı sürdürdü. Mimarlar Odası Ankara Şubesi Başkanı Tezcan Karakuş’un açıklamasını haberleştiren Pehlivan’ın 4 yıla kadar hapsi isteniyor. Dava, 18 Ekim’e bırakıldı (1 Temmuz).

Üç haberciye röportaj davası: Diken sitesi editörü Tunca Öğreten, gazeteciye röportaj veren Yazar Perihan Mağden ve röportajı kullanan Yurt gazetesi yazı işleri müdürü Mehmet Çağlar Tekin’in “Cumhurbaşkanına hakaret”ten yargılanmasına İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde başlandı. Yazılı savunma sunan Mağden,  “Nokta dergisinin toplatılması üstüne, telefonda Diken sitesinden arayan muhabire ifade özgürlüğü kapsamında ve mealen bildirmiş olduğum görüşlerim, eleştiri niteliğindedir” dedi. Öğreten de “Perihan Mağden’le yaptığım görüşmenin içeriğini olduğu gibi siteye aktardım. Bu söylemlerde bir hakaret içeriği yok. Kaplan, aslan gibi sözcükler hakaret içeriği olarak kullanılamaz” şeklinde konuştu. Mağden’in avukatı Veysel Ok da, TCK 299. Maddesinin Anayasa Mahkemesi’ndeki görüşme sonucunun beklenmesini talep etti. Dava 20 Ekim’e kaldı (1 Temmuz).

Hukukçuya dava: Sosyal Haklar Derneği Başkanı ve Mimarlar Odası avukatlarından Can Atalay, İç Güvenlik Paketi’ne karşı düzenlenen bir basın açıklamasında, arka planda bir yurttaşın tuttuğu “Milyonları evde zor tutuyoruz” yazılı pankart nedeniyle “Cumhurbaşkanı’na hakaret”ten yargılanıyor. Yargılama İstanbul 5. Asliye Ceza Mahkemesi’nde 15 Kasım’da görülecek (1 Temmuz).

Özgentürk’e 299 davası: İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi, Cumhuriyet gazetesi yazarı Işıl Özgentürk’ü, 19 Ağustos 2015 tarihli “Çok nazik, çok hassas olanlar için Güneydoğu” yazısı nedeniyle “Cumhurbaşkanı’na hakaret”ten yargılamaya başladı. 4 yıl 8 ay hapsi istenen yazar, “Güneydoğu’ya gittim, gözlemlerimi yazdım. Oradaki çocuk ölümlerini yansıtmak istedim. Fikirlerimi dile getirdim” dedi. Dava 11 Ekim’de sürecek (1 Temmuz).

125’den 2 sanık hapisle yüz yüze

Biri gazeteci, biri doktor toplam 2 kişi, yayın yoluyla eski Başbakan Erdoğan’a hakaret”ten TCK’nın 125/3 maddesi uyarınca toplam 5 yıl 4 ay hapis istemiyle yargılanmaya devam ediyor.

2015’in aynı döneminde, bir gazeteci yayın yoluyla eski Başbakan Erdoğan’a “hakaret”ten TCK’nın 125/3 maddesinden 7 bin 500 TL para cezasına mahkum edilmişti. Bir üniversite öğrencisi cezası onanınca cezaevine gönderilmiş, iki gazeteci, üç sendikacı toplam beş kişi de, aynı maddeden 2 yıl 8’er ay hapis istemiyle halen yargılanıyordu. 

2015 yılının tamamında, 14’ü gazeteci, 2’si karikatürist toplam 19 kişiye TCK’nın 125. Maddesi uyarınca “Kamu görevinden dolayı Erdoğan’a hakaret”ten toplam 10 yıl 9 ay 27 gün hapis cezası verilmişti.

Bilirkişiden “Gollum” raporu: Eski Başbakanken Recep Tayyip Erdoğan’ın Smeagol ile yan yana konulduğu fotoğrafı Facebook’ta paylaşan doktor Bilgin Çiftçi hakkında “kamu görevlisine hakaret”ten (TCK 125) ve 2 yıl 8 aya kadar hapis istemiyle açılan davada bilirkişi raporu çıktı. “Gollum davası” adıyla bilinen Aydın 3. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki davada bilirkişi, “Smeagol neşeli ve tatlı bir karakter. Yalan söylemez, aldatmaz ve başkalarını manipüle etmeye girişmez. Kötü ve işbirlikçi biri değildir” raporu verdikten sonra “Bu açıklamaları dikkate alıp almamak mahkemenin takdirindedir” notu da düştü (23 Eylül).

Röportaja dava: İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi, yazar Tarık Ali’yle yaptığı 15 Ekim 2015 tarihli söyleşide eski Başbakan Erdoğan’a “soytarı” ifadesiyle hakaret edildiği gerekçesiyle BirGün gazetesi muhabiri Onur Erem’i yargılamaya devam etti. TCK’nın 125. Maddesinden 2 yıl 8 ay hapsi istenen Erem’in davası 20 Ekim’e kaldı (1 Temmuz).

Erdoğan’dan 5 bin TL’lik tazminat cezası 

Cumhurbaşkanı Erdoğan “kişilik haklarına saldırıda”dan HDP milletvekili Osman Baydemir’i 5 bin TL manevi tazminata mahkum ettirdi.

Geçen yılın aynı döneminde, iki milletvekili (Kemal Kılıçdaroğlu ve Hüseyin Aygün) Erdoğan’ın “kişilik haklarına saldırı”dan toplam 45 bin TL manevi tazminat ödemeye mahkum edilmişti. İki vekil (Selahattin Demirtaş ve Eren Erdem) hakkında da toplam 80 bin TL istemiyle yeni tazminat davası açılmıştı.

Baydemir mahkum: Ankara 25. Asliye Hukuk Mahkemesi, Eylül 2015’te Cizre’deki sokağa çıkma yasaklarını eleştirdiği konuşmasında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “kişilik haklarına saldırı”dan HDP milletvekili Osman Baydemir’i 5 bin TL manevi tazminata mahkum etti. Erdoğan’ın avukatları 20 bin TL talep etmişlerdi (13 Temmuz).

Fezlekeler

 Milletvekillerinin yasama dokunulmazlığının kaldırılmasına ilişkin Anayasa’da değişiklik yapılmasını öngören kanunun yürürlüğe girmesiyle birlikte çoğu HDP’li, 152 milletvekiliyle ilgili daha önce düzenlenmiş 799 fezleke işleme konulmaya başlandı.

Mahkeme, HDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan’a “duruşmaya katılmazsanız tutuklanabilirsiniz” tebligatı gönderdi. Fezlekesi davaya dönüşen HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş 15 Ekim 2011 tarihli il kongresi sırasında atılan PKK lehindeki sloganları nedeniyle, diğer Eş Genel Başkan Figen Yüksekdağ da, bir cenaze töreni sırasında yaptığı konuşmada “Hükümeti aşağıladığı” gerekçesiyle yargılanacak. HDP milletvekilleri Dilek Öcalan ve İbrahim Ayhan hakkında “terör örgütü propagandası”ndan dava açılırken, HDP eş genel başkanı Selahattin Demirtaş, 15 Ekim 2011 tarihli il kongresi sırasında atılan PKK lehindeki sloganları nedeniyle Adana 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanacak.

Tan için tutuklanma tehdidi: Şanlıurfa’da Mart 2012’de düzenlenen Newroz kutlamalarındaki konuşmasından dolayı HDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan hakkında, “halkı kin ve düşmanlığa tahrik”ten düzenlenen fezleke, milletvekili dokunulmazlıklarının kaldırılması üzerine davaya dönüştü. Ankara 25. Asliye Ceza Mahkemesi, hakkında 16 fezlekesi bulunan Tan’a “duruşmaya katılmazsanız tutuklanabilirsiniz” tebligatı gönderdi. Dava 5 Aralık’ta sürecek. Tan, gelecek duruşmaya da partilerinin aldığı karar gereği katılmayacağını açıkladı (26 Eylül). 

Beştaş’a iki 301 davası: HDP Adana Milletvekili ve Eş Genel Başkan Yardımcısı Meral Danış Beştaş hakkında ”sosyal medyada bir kişinin polisçe katledildiğini” açıkladığı ve “Güneydoğu’da sokağa çıkma yasaklarını protesto” ettiği Adana’daki konuşması nedeniyle iki dava açıldı. Beştaş, Adana 2. ve 8. Asliye Ceza Mahkemeleri’nde 301. Madde uyarınca toplam 4 yıl hapis istemiyle yargılanacak (6 Eylül).

Dört HDP’liye dava: Şanlıurfa Başsavcılığı, Yüksekdağ konuşmasında, HDP için “sırtını terör örgütüne dayayan parti” diyenlere “Anlamayanlara tekrardan buradan cevap veriyoruz. Biz sırtımızı Rojava’ya, Kobani’ye, IŞİD vahşetine karşı direnen halklara, insanlık mücadelesi yürüten YPG-YPJ’ye, PYD’ye dayıyoruz. Bunu söylemekte hiçbir sakınca görmüyoruz”şeklinde karşılık verdiği için “terör örgütü propagandası yapmak” ve “PKK üyeliği”nden dava açtı. Yüksekdağ’ın 15 yıl hapsi isteniyor. Ayrıca, HDP milletvekilleri Dilek Öcalan ve İbrahim Ayhan hakkında “terör örgütü propagandası”ndan beş yıla kadar, vekil Altan Tan hakkında ise “halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik”ten üç yıl kadar hapis istemiyle dava açıldı (18 Ağustos).

İki vekile davalar: HDP eş genel başkanı Selahattin Demirtaş, 15 Ekim 2011 tarihli il kongresi sırasında atılan “PKK lehindeki sloganlar” nedeniyle Adana 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanacak. HDP eş genel başkanı Figen Yüksekdağ hakkında beş yıla kadar hapis cezası istemiyle beş ayrı dava açıldı. Demirtaş ve Yüksekdağ, 12 Ekim 2015’de düzenlenen basın açıklaması ve cenaze töreni sırasında yaptığı konuşmada “Hükümeti aşağılamak”tan Adana Asliye Ceza Mahkemesi’nde iki yıl hapisle yargılanacak (14 Ağustos).

Yasaklamalar, Kapatmalar, Toplatmalar

Olağanüstü Hal’in (OHAL) etkili olduğu Temmuz-Eylül 2016 döneminde 775 sürekli veya süreli sarı basın kartı ve 46 gazetecinin pasaportu iptal edildi; 5 gazetecinin pasaportuna el konulması için talepte bulunuldu. Tutuklu Şahin Alpay’ın kızı, Ercan Gün’ün oğlu, Can Dündar’ın eşi Dilek Dündar’ın pasaportuna el konuldu. Bu üç aylık dönemde 155 medya organı (TV, radyo, gazete ve yayınevi) kapatıldı; 3 yayın yasağı veya geçici yayın yasağı, 18 İnternet sitesi kapatıldı; 4 site haberi sansür gördü. 7 yayına müdahale edildi; 2 gazeteci sınırdışı edildi; 1 gazete toplatıldı.

Geçen yılın aynı döneminde, 101 site, 40 Twitter hesabı, 178 URL bazlı habere sansür gelmişti. 1 yayın yasağı kararı çıkmış, 3 TV kanalı, 3 mizah dergisi, 2 kitap, 1 film sansüre uğramıştı. En az 1 olayda akreditasyon ayrımcılığına gidilmişti. Ayrıca 3 sansür olayı daha yaşanmıştı.

2015’in tamamında, 6 yayın yasağı, 5 gizlilik kararı, 10 akreditasyon ayrımcılığı yaşanmıştı. Ayrıca, 118 site, 353 Twitter hesabı, 399 haber ve köşe yazısı, 21 TV ve 2 gazeteci sansürle karşılaşmıştı. 12 video, 7 kitap, 5 mizah dergisi, 4 film, 2 dergi, 2 gazeteci, 1 belgesel, 1 broşür, 1 panel, 1 anma, 1 seçim filmi, 1 afiş, 1 resim sansür edilmişti.

İki pasaporta iptal: “FETÖ’ye yardım”dan tutuklanan gazeteciler Şahin Alpay’ın kızı ve Ercan Gün’ün 16 yaşındaki oğlunun pasaportuna el konuldu (30 Eylül).

Diken’e 4 sansür: Diken haber sitesinin RedHack’in Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak’ın e-posta hesaplarını nasıl ele geçirdiğine dair “Düpedüz sansür: Bakan Albayrak hacklendi, Diken’in haberine erişim engeli getirildi”haberi de sansürlendi. Diken, RedHack’in duyurusunu haberleştirmiş, ‘RedHack, Enerji Bakanı Berat Albayrak’ın mail hesaplarını ‘hackledi’: ‘Solcu muhalif’ler serbest kalmazsa yayınlayacağız’ başlığıyla yayınlamış, ancak haberehızla erişim engeli getirilmişti. RedHack konusunda sitenin toplam dört haberi sansürlenmiş oldu (30 Eylül).

Üç haber sitesine sansür: Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK), ayrı ayrı verdiği kararla Özgür Radyo, İMC TV ve Hayatın Sesi TV’nin internet sitelerine “idari tedbir” adı altında sansür getirdi (30 Eylül).

23 medya organı kapatıldı: OHAL’in ilanı ardından yayınlanan 668 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile aralarında İMC TV, Hayatın Sesi, TV 10, Van TV, Jiyan TV, Azadi TV ve Zarok TV’nin de bulunduğu 12 televizyon kanalı ve 11 radyonun lisansının iptaline karar verildi. Denge TV ve Birlik Medya TV ile Van TV binaları mühürlendi. Kapatmalar, TÜRKSAT’ın söz konusu medya organlarının yayınını durdurmasının ardından geldi (30 Eylül).

REDaktif’e erişim engeli: RedHack isimli ‘hacker’ grubunun Enerji Bakanı ve ‘damat’ Berat Albayrak’ın mail adresini ele geçirdiğini duyuranREDaktif (redaktif.com) sitesi erişime kapatıldı (30 Eylül).

Lagendijk sınırdışı edildi: Today’s Zaman gazetesi eski yazarı ve Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu eski Eş Başkanı Joost Lagendijk yeni uygulama olarak “Hollanda’daki Türkiye Büyükelçiliği’nden vize almadığı” gerekçesiyle Sabiha Gökçen Havalimanı’ndan sınırdışı edildi (25 Eylül).

Sansür birincisi: Twitter Ocak-Haziran 2016 Şeffaflık Raporu’na göre, içerik kaldırmaya ilişkin Twitter’a ulaştırılan 761 mahkeme kararından 712’si  Türkiye’den. Hükümet yetkilileri ya da polis gibi kamu görevlilerinden gelen 4.434 talep iletildiğimi, bunun bir önceki yıla göre yüzde 13’lük artış getirdiğini açıkladı. En çok içerik silme talebinde bulunan ülke de 2 bin 493 ile Türkiye oldu. Rusya bin 601 başvuruyla ikinci sırada yer aldı (22 Eylül).

7 bin 440 tweet için sansür talebi: Ensar Vakfı’nın Türkiye Değer Ödülleri’ne sponsor olduğu gerekçesiyle Twitter’da kullanıcıların tepkisini çeken Turkcell Şirketi, Twitter’dan 7 bin 440 tweet için engelleme talep ettiyse de bu talebi yerine getirilmedi (22 Eylül).

Cezaevinde gazete yasağı: Silivri Cezaevi 9. Kısım’da tutuklu Özgür Gündem gazetesi yetkilileri Zana Kaya ve İnan Kızılkaya’ya Cumhuriyet ve Birgün gibi gazetelerin verilmediği, televizyon ve radyo gibi yayın araçlarına da sahip olamadığı belirtildi (22 Eylül).

46 pasaporta iptal: İçişleri Bakanlığı, KCK Basın Davası’ndan yargılanan 46 Kürt medya çalışanına ait pasaportları, OHAL sonrası çıkarılan 667 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) uyarınca 1 Eylül itibariyle iptal etti (20 Eylül).

775 basın kartı iptal: Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü (BYEGM) verilerine göre, darbe girişiminden sonra 115 gazetecinin sürekli basın kartını, 660 gazetecinin sarı basın kartını “FETÖ/PDY ile irtibat, iltisak ya da aidiyet” gerekçesiyle iptal edildi. “FETÖ/PDY” soruşturması kapsamında hakkında soruşturma açılan, tutuklanan gazeteciler Nazlı Ilıcak, Ergun Babahan, Alaeddin Kaya, Mustafa Ünal, Şirin Kabakçı, Abdullah Aymaz, Celal Azmi Kalyoncu ve Ömer Şahin de Basın Kartı iptal edilenler arasında bulunuyor. “Gri” renkli görev pasaportuyla gazetecilerin yurtdışına çıkışları BYEGM iznine bağlandı (9 Eylül).

Röportaj ver, kayıtlara el koy: Türkiye Spor Bakanı Akif Kılıç’ın Deutsche Welle’de konuk olduğu Conflict Zone programının kayıtlarına Ankara’da Bakanlıkça görüşme sonrasında ve “”yetkilendirme” olmadığı gerekçesiyle el konuldu (5 Eylül).

Dilek Dündar’ın pasaportuna el konuldu: MİT TIR’ları haberi nedeniyle mahkum olan ve yurtdışında kalmak zorunda bırakılan Cumhuriyet gazetesi eski yayın yönetmeni Can Dündar’ın eşi Dilek Dündar’ın pasaportuna, 1 Eylül’de çıkarılan Kanun Hükmünde Kararname gerekçe gösterilerek el konuldu (3 Eylül).

Özgür Gün TV uydusuz: Diyarbakır merkezli Özgür Gün TV’nin ulusal yayın yaptığı kamuya ait TÜRKSAT uydusundan çıkarıldı. Kanal, sadece bölgesel yayın yapabilecek. Kanal yönetim kurulu üyesi Barış Barıştıran, kararı “basın özgürlüğüne vurulan bir darbe” olarak değerlendirdi (30 Ağustos).

Çekime müdahale yokmuş: TGC, televizyonlarda haber için görev yapan muhabir ve kameramanların İstanbul’da meydan ve ana yol gibi kamusal alanlarda  zabıtalarca engellenmesi üzerine İstanbul Valiliği’ne 12 Temmuz’da yazı yazdı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yönlendirilen başvuruya yanıt veren İstanbul Büyükşehir Belediyesi, “Başkanlığımız görev, yetki ve sorumluluğu dahilinde bulunan kamusal alanlarda, haber ve haber niteliği taşıyan çekimlere müdahale edilmedi” yanıtı geldi (29 Ağustos).

Gündem ekine toplatma: İstanbul Başsavcılığı, Atılım gazetesinin Özgür Gündem manşeti ve “Fail aynı hedef aynı” başlığıyla çıkan özel sayısıyla ilgili toplatma kararı verdi (22 Ağustos).

Özgür Gündem kapatıldı: İstanbul 8. Sulh Ceza Hakimliği, İstanbul Başsavcılığı Basın Bürosu’nun 16 Ağustos 2016 tarihli talebi üzerine, Özgür Gündem gazetesini “sürekli PKK Terör örgütü propagandası” ve “silahlı terör örgütü yayın organı gibi hareket etmek”ten kapattı (16 Ağustos).

Dalaman haberlerine yasak: Ankara 4. Sulh Ceza Hakimliği 15 Temmuz darbe girişiminin Dalaman Havalimanı ile ilgili kısmına dair medya ve sosyal medyada çıkabilecek her türlü haber, röportaj ve eleştirilere 5187 sayılı Basın Kanunu’nun 3/2 maddesi gereğince yayın yasağı getirdi (15 Ağustos).

Saldırıyla ilgili yayın yasağı: Diyarbakır 2. Sulh Ceza Hakimliği, Diyarbakır-Bismil karayolunda Bölge Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü’ne yapılan bombalı saldırı hakkında yayın yasağı kararı aldı (15 Ağustos).

Bir yayın yasağı da İzmir’den: İzmir 7. Sulh Ceza Hakimliği, 15 Temmuz darbe girişimine yönelik soruşturma kapsamında, şüpheli ifadeleri ve gizli tanık beyanlarına ilişkin yayın yasağı getirildi. Kararı RTÜK, tüm radyo ve televizyon kuruluşlarına duyurdu (15 Ağustos).

Kanal 35 kapatıldı: RTÜK, “FETÖ terör örgütüne finansal destek”ten gözaltına alınan Küçükbay Şirketler Grubu’nun sahibi Ahmet Küçükbay’a ait Kanal 35’in yayınlarını durdurdu (15 Ağustos).

Sputnik açıldı: Sputnik sitesine Türkiye’de uygulanan erişim engeli, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’le Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın uçak krizinin ardından yapacağı ilk yüz yüze görüşmeden bir gün önce kaldırıldı (8 Ağustos).

Pasaportları iptal edilsin talebi: İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, “Terör örgütü propagandası”ndan yargılanan Özgür Gündem Gazetesi Eski Eş Yayın Yönetmenleri Eren Keskin ve Hüseyin Aykol, yetkililer Reyhan Çapan, Ayşe Berktay, Reyhan Hacıoğlu ve Avukat Nuray Özdoğan’ın pasaportlarının iptal edilmesi için Pasaport Şube Müdürlüğü’ne yazı gönderdi (9 Ağustos).

Egedesonsoz.com kapatıldı: Egedesonsoz.com İnternet sitesi OHAL kararı kapsamında kapatıldı (11 Ağustos).

Twitter hesaplarına engel: TİB, DİHA, Özgür Gündem ve Fırat Haber Ajansı’nın resmi Twitter hesaplarını Türkiye’den erişime engelledi (9 Ağustos).

131 medya kapatıldı: “Olağanüstü Hal Kapsamında Alınması Gereken Tedbirler İle Bazı Kurum Ve Kuruluşlara Dair Düzenleme Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname” ile 131 yayın organı Milli güvenliğe tehdit oluşturduğu tespit edilen “FETÖ/PDY”ye aidiyeti, iltisakı veya irtibatı gerekçe gösterilerek kapatıldı (27 Temmuz).

Kapatılan 3 ajans, 16 televizyon, 23 radyo, 45 gazete, 15 dergi, 29 yayınevi ve dağıtım kanalı, Cihan haber ajansı, Muhabir haber ajansı, Sem haber ajansı, Barış tv, Bugün tv, Can Erzincan tv, Dünya tv, Hira tv, Irmak tv, Kanal 124, Kanaltürk, Mc tv, Mehtap tv, Merkür tv, Samanyolu haber, Samanyolu tv, Srt televizyonu, Tuna shopping, Yumurcak tv, Millet, Bugün, Meydan, Özgür Düşünce, Taraf, Yarına Bakış, Yeni Hayat, Zaman, Today’s Zaman, Adana haber, Adana medya, Akdeniz Türk, Şuhut’un Sesi, Kurtuluş, Lider, İscehisar Durum, Türkeli, Antalya, Yerel Bakış, Nazar, Batman, Batman Postası, Batman Doğuş, Bingöl Olay, İrade, İskenderun Olay, Ekonomi, Ege’de Son Söz, Demokrat Gebze, Kocaeli Manşet, Bizim Kocaeli, Haber Kütahya, Gediz, Zafer, Hisar, Turgutlu Havadis, Milas Feza, Türkiye’de Yeni Yıldız, Hakikat, Urfa Haber Ajansı, Ajan11, Yeni Emek, Banaz Postası, Merkür Haber, Aksaray mavi radyo, Aktüel radyo, Berfin fm, Burç fm, Cihan radyo, Dünya radyo, Esra radyo, Haber radyo ege, Herkül fm, Jest fm, Kanaltürk radyo, Radyo 59, Radyo aile rehberi, Radyo bamteli, Radyo cihan, Radyo fıkıh, Radyo küre, Radyo mehtap, Radyo nur, Radyo şimşek, Samanyolu haber radyosı, Umut fm, Yağmur fm. Sızıntı, Nokta, Aksiyon, Akademik Araştırmalar Dergisi, Asya Pasifik, Bisiklet Çocuk, Diyalog Avrasya, Ekolife, Ekoloji, Fountain, Gonca, Gül Yaprağı, Yağmur, Yeni Ümit, Zirve, Altın Burç, Burak Basın Yayın, Define, Dolunay Eğitim, Giresun Basın Yayın, Gonca, Gülyurdu, GYV, Işık Akademi, Işık Özel Eğitim, Işık, İklim Basım Yayın Pazarlama, Kaydırak, Kaynak, Kervan Basın, Kuşak, Muştu, Nil, Rehber, Sürat Basım Yayın Reklâmcılık, Sütun, Şahdamar, Ufuk Basın Yayın Haber Ajans Pazarlama, Ufuk Yayınları, Waşanxaneya Nil, Yay Basın Dağıtım Paz. Reklâmcılık, Yeni Akademi,Yitik Hazine, Zambak Basım Yayın Eğitim Turizm’dan oluşuyor.

Ege’de Sonsöz de kapatıldı: İzmir’de çıkan Ege’de Sonsöz gazetesi de OHAL Kanun Hükmünde Kararnamesi gereği kapatıldı. Gazete sahibi Fahrettin Dokak, “Kurunun yanında yaşın da yandığı bir süreci yaşıyoruz. Olayın şokunu yaşıyoruz. 2009’dan bu yana yayın çizgimizi bozmayarak demokrasi, hukuk ve evrensel basın yayın ilkelerinden sapmadık. Dahası onun bunun özellikle de FETÖ gibi alçak bir yapının gazetesi hiç olmadık” dedi (27 Temmuz).

Leman sitesine sansür: İstanbul 4. Sulh Ceza Hakimliği, darbe girişimin iktidarın bir parmağı olabileceğine değinen kapağı nedeniyle haftalık mizah dergisi LeMan dergisinin İnternet sitesine erişim yasağı getirdi (20 Temmuz).

Meydan kapatıldı: Bakırköy Başsavcılığı’nın talebini değerlendiren Bakırköy 4. Sulh Ceza Hakimliği, 20 Temmuz 2016 tarihli “Biliyordunuz engellemediniz” manşet haberiyle ilgili soruşturma başlattı; Meydan gazetesinin de basımını durdurdu (20 Temmuz).

34 basın kartı iptal: Başbakanlık Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü, “Milli güvenliğe tehdit oluşturdukları” gerekçesiyle Meydan Gazetesi’nden 14, Samanyolu TV’den 2, Irmak TV’den 3, Can Erzincan TV’den 8, Samanyolu Haber TV’den 2, Radyo Mehtap’dan 1, Taraf gazetesi ve Nokta dergisinden 4 olmak üzere toplam 34 gazetecinin basın kartını iptal etti (19 Temmuz).

Yayın lisansları iptal: RTÜK, CHP ve HDP kontenjanından üyelerin katılmadığı oylamada, FETÖ Örgütüyle “bağlantılı oldukları” gerekçesiyle Cemaate yakın tüm medya organlarının yayın lisanslarını AKP ve MHP üyelerinin 5 oyuyla iptal etti (19 Temmuz).

Lisansları iptal edilen yayın kuruluşları STV, Samanyolu Haber, Samanyolu Haber Radyo, Can Erzincan TV, Kanal 124, Yumurcak TV, Hira TV, MC TV, Dünya TV, Kanal Türk, Bugün TV, Mehtap TV, Berfin FM, Kanal Türk Radyo, Burç FM, Samanyolu Haber Radyosu, Radyo Mehtap, Haber Radyo Ege, Dünya Radyo, Radyo Küre, Merkür TV, Esra Radyo, Tuna Shoping TV, Samanyolu Haber Radyo Anadolu oldu.

Rus gazeteci sınırdışı: Rusya’dan yayın yapan REN TV kanalı kameraman Mihail Fomichev’in Atatürk Havalimanı’ndan Türkiye’ye girişine izin verilmedi; bir sonraki uçakla geri gönderildi (19 Temmuz).

20 siteye sansür: Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı, “Milli güvenlik” gerekçesiyle Başbakanlığın yaptığı taleple, İnternette yayın yapan Medyascope, Gazeteport, Rotahaber, ABC Gazetesi, Karşı Gazete, Haberdar, Aktif Haber, Postmedya, S Medya, Özgür Düşünce, Meydan, Yarına Bakış, SamanyoluTV, SamanyoluHaber, Can Erzincan TV, Global Haber, Grihat, Haber Park, Özgür Herkül ve Yağmur Dergisi sitelerine erişim engeli getirdi. Medyascope, ABCGazete ve Gazeteport girişimler sonucu yeniden açıldı (17 Temmuz).

Darbeyle gelen sansür: Darbe girişiminde bulunanlar, 15 Temmuz Cuma gecesi, TRT, CNN Türk, Kanal D ve Hürriyet gazetesine saldırdı; yayınları kesti. Ayrıca Halk TV, İMC TV ve Hayatın Sesi TV’nin de yayınları darbecilerce sık sık kesildi. TRT binasını basnlar, sunucu Tijen Karaş’ı darbe bildirisini okumaya zorladı (15 Temmuz).

Habercilik

Hükümete yakın Star gazetesi yazarı Ersoy Dede, “Terörle işbirliği”nden Evrensel ve Cumhuriyet gazeteleri, Güneş gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni Turgay Güler de T24 sitesinin kapatılmasını savundu. Yeni Akit gazetesi yazarı ve sorumlu müdürü Ali Karahasanoğlu da, 2016 Basın Özgürlüğü Ödülleri’ni gerekçe göstererek TGC’nin kapatılması gerektiğini savunabildi. Hürriyet gazetesi genel yayın yönetmeni Sedat Ergin, “FETÖ/PDY’ye yardım”dan tutuklanan gazete muhabiri Arda Akın’a sahip çıktı.

İktidarla yakın temas? RedHack grubu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın damadı Enerji Bakanı Berat Albayrak’a ait olduğunu iddia ettiği e-postaları yayımladı.  Mesajlarda Doğan Yayın Holding Başkan Vekili Mehmet Ali Yalçındağ’ın, grupla ilgili birçok bilgiyi Albayrak’la paylaştığı, bu bilgilerin Cumhurbaşkanının danışması Hasan Doğan’a kadar gittiği iddia ediliyor (24 Eylül).

Evrensel hedef: Star gazetesi köşe yazarı Ersoy Dede, “terör örgütlerinin sesi gibi yayın yaptığı”nı ileri sürdüğü Evrensel gazetesi için, “hâlâ yayınlarına devam ediyor olması bile hayret verici..” diye yazdı (16 Eylül).

Yeni Akit de saldırıda: Yeni Akit gazetesi, Ramazan Alkan imzalı “PKK sözcüsü Evrensel kapatılıyor” başlığıyla verdiği haberde Evrensel gazetesinin kapatılmasının gündemde olduğunu iddia etti (14 Eylül).

Dernek Sabah’ı düzeltti: Artvin’deki vahşi madenciliğe karşı mücadele yürüten Yeşil Artvin Derneği, Sabah gazetesinin “Almanların Cerattepe’de derneklerle işbirliği yaptığı kanıtlandı” şeklindeki yayının gerçeği yansıtmadığını bildirdi. Dernek, “o yazışmalar 51 kuruluşun imzasını taşıyan ve maden şirketine kredi veren yabancı bankalara yönelik uyarı mektuplarıdır” dedi (30 Ağustos).

Meslektaş linçi: Star gazetesi yazarı Ersoy Dede, “Kapatın artık bu gazeteyi” yazısında Cemaatle ittifak yaptığını ileri sürdüğü Cumhuriyet gazetesinin kapatılmasını istedi; Sözcü gazetesinin de “ihanetlerinin bedelini ödemesi gerektiğini” yazdı (26 Ağustos).

TGC’ye karşı linç: Yeni Akit gazetesi yazarı ve sorumlu müdürü Ali Karahasanoğlu, 2016 Basın Özgürlüğü Ödülleri’ni gerekçe göstererek TGC’nin kapatılması gerektiğini savundu (21 Eylül).

Yayın yönetmeni muhabirine sahip çıktı: Hürriyet gazetesi genel yayın yönetmeni Sedat Ergin, “FETÖ/PDY’ye yardım”dan tutuklanan gazete muhabiri Arda Akın’a, “Arkadaşımızın herhangi bir terör örgütü ile ilişkisi bulunmadığına, çalışmalarının meşru gazetecilik faaliyetleri ile sınırlı olduğuna inanıyoruz” şeklinde açıklamayla destek verdi (15 Ağustos).

Yeni Şafak unuttu: Hükümete yakın Yeni Şafak gazetesi, Rusya-Türkiye yakınlaşmasını “Petersburg kararları” manşeti ve “Türkiye-Rusya ilişkileri şimdi daha güçlü” mesajıyla okuyucularına aktarırken aynı gazete, 23 Aralık 2015’te Demirtaş-Lavrov görüşmesi için “Moskova’ya gidip Türkiye’yi sattı. Hain” demişti (10 Ağustos).

Güneş kapatma istedi: Ethem Sancak’ın sahibi olduğu medya grubu bünyesindeki Güneş gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni Turgay Güler, “T24 adlı terör sitesi darbe yayını yapmaya devam ediyor. BU NASIL BİR İŞ YAHU!!!” ve “Darbe üssü T24 sitesi neden hala açık!” şeklindeki Twitlerle T24 haber sitesinin kapatılması için çağrı yaptı (20 Temmuz).

AA Erdal’ı “öldürdü”: Anadolu Ajansı (AA), “Bahoz Erdal” kod adlı PKK komutanlarından Fehman Hüseyin’in 10 Temmuz Pazar akşamı Suriye’de Himo beldesinden Kamışlı’ya giderken Tel Hamis Tugayları’nca öldürüldüğünü iddia etti. NTV ve Haber Türk gibi haber kanalları bilgiyi teyit etmeden Erdal’in “ölümü” üzerine uzman yorumlarını gündeme getirdiler. Hüseyin, Denge Kürdistan radyosunda öldürüldüğü yönündeki haberlerin gerçeği yansıtmadığını bildirdi (10-14 Temmuz).

Sözcü’den nefret: Sözcü gazetesi, manşetinde “Türkiye’de hayat Suriyeliye rahat” başlığıyla, düşük ücrete çalıştırılan, sokaklarda yaşamak zorunda kalan Suriyelilerin, Türk vatandaşlarının sahip olmadığı haklara sahip olduğunu iddia etti (8 Temmuz).

Anayasa Mahkemesi

Temmuz-Eylül 2016 döneminde, bireysel başvuru kapsamında ifade ve haberleşme özgürlüğüyle ilgili Anayasa Mahkemesi’nde bir karar gündeme gelmedi. Özgür Gündem gazetesi, itirazı reddedilince kapatılmasını AYM’ne taşıdı. AYM, bir İnternet sitesinde geçmişte hakkında çıkan haberleri “unutulma hakkı” kapsamında çıkarılması isteyen bir kişiye hak verdi. Karar, gelecekte medya özgürlüğü üzerinde olumsuz etki gösterebilir. 

Geçen yılın aynı döneminde AYM, 1’i gazeteci 5 kişinin bireysel başvurusunda ifade ve haberleşme özgürlüğünün ihlal edildiğini tespit etmiş, sonuçta gideri dahil toplam 12 bin 198 TL tazminata hükmetmişti.

Gündem AYM’ye gitti: Özgür Gündem gazetesi, İstanbul 8. Sulh Ceza Hakimliği’nin İstanbul Başsavcılığı’nın talebiyle aldığı gazetenin geçici kapatılması kararını avukatlarının yaptığı itiraz reddedildiği için AYM’ye taşıdı. Gazeteci çalışanlarının darp edilerek gözaltına alınmasına da işaret edilen Av. Özcan Kılıç ile Av. Sercan Korkmaz imzalı dilekçede, uygulamalarla Anayasa’nın 36. 38. ve AİHS’nin 6. Maddeleri ile güvence altına alınan, adil yargılama ilkesi ile; Anayasa’nın 13, 26, 28 ve 30. maddeleri ve AİHS’nin 10. Maddesinin açıkça ihlal edildiği belirtildi (26 Eylül).

CHP KHK için AYM’ye gitti: CHP, Bakanlar Kurulu’nun “Olağanüstü Hal (OHAL) kapsamında gereken tedbirler ve bazı kurum ve kuruluşlara dair düzenleme yapılmasına” dair 668 sayılı KHK ile “OHAL kapsamında bazı tedbirler alınması ve Milli Savunma Üniversitesi kurulması ile bazı kanunlarda değişiklik yapılması” hakkındaki 669 sayılı KHK’yi bazı hükümlerinin iptali için Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) başvurdu. Bu KHK’ler, şüpheliler için gözaltı sürelerini 30 güne kadar çıkarıyor; gözaltında 5 güne kadar avukatsız kalmayı öngörüyor; tutukluluğa itiraz sürelerini de 30 güne kadar çıkarıyordu. Ayrıca, “FETÖ/PDY” ve “Darbe Girişimi” bağlantısı gibi gerekçelerle 3 haber ajansı, 16 televizyon, 23 radyo, 45 gazete, 15 dergi, 29 yayınevi ve dağıtım kanalının kapatılması da bu KHK’lere dayandırılmıştı (23 Eylül).

Unutulma hakkı: AYM, uyuşturucu kullanmaktan geçmişte aldığı cezalara ilişkin haberlerin bir İnternet sitesinden silinmesini isteyen N.B.B. adlı kişiyi haklı buldu. Yüksek mahkemenin “unutulma hakkı” kararı emsal niteliğinde olacak. Unutulma hakkı dijital ortamda bireye ait fotoğraf, haber ve diğer kişisel içeriğin silinmesi anlamına geliyor (15 Eylül).

AİHM

Temmuz-Eylül 2016 döneminde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), basın ve ifade özgürlüğü kapsamında herhangi bir karar almadı. HDP, vekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılmasının ardından AİHM’e başvurdu.

Geçen yılın aynı döneminde Türkiye, bir gazetecinin açtığı davada Türkiye’yi 10. Maddeyi ihlal etmekten mahkum etmiş ancak başvuruda tazminat tutarı belirtilmediğinden bu yönde bir karar çıkmamıştı.

2015 yılının tamamında AİHM, 5 gazeteci, 3 hukukçu, 1 siyasetçi, 1 emekli askerin de aralarında olduğu 26 kişinin açtığı davada Türkiye’yi aynı gerekçeyle toplam 42 bin 043 Avro (134 bin 166 TL) tazminat ödemeye mahkum etmişti.

HDP AİHM’e gitti: Düşüncelerini ifade ettikleri için 55 milletvekili hakkında düzenlenmiş 511 fezleke bulunan Halkların Demokrasi Partisi (HDP), iç hukuk ve son olarak AYM’den çıkan ret kararıyla vekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılmasının önüne geçilemediği için AİHM’e başvurdu (30 Eylül).

RTÜK’ten haberler

RTÜK’ten “propaganda” cezaları: RTÜK, yayınlarından dolayı Hayatın Sesi TV’ye 2,  Van TV’ye 3, Özgür Gün TV’ye 2 ayrı ceza verdi. RTÜK, Emek Partisi (EMEP) Genel Başkanı Selma Gürkan’ın, Hayatın Sesi TV’de 5 Ağustos’ta katıldığı bir programda sarf ettiği “İki silahlı gücün çatışması olmadığını biliyoruz. 70 yaşındaki Taybet Ana’nın nasıl bir silahlı çatışması olabilir ki? Cizre, Nusaybin ve Sur’da kadın, çocuk, sivil, genç, yaşlı demeden insanlar katledildi” sözlerini “PKK propagandası” saydı. RTÜK, “YPS Nusaybin’deki silahlı güçlerini ilçeden çekti” şeklinde habere, canlı yayında kullanılan “Kürdistan’da siviller katlediliyor” ifadesine ve Murat Karayılan’ın açıklamalarına yer veren Van TV’ye “PKK propagandası” suçlamasıyla (6112 sayılı yasanın 8/1-d maddesi) üç kez para cezası verdi. Özgür Gün TV de, “Öcalan Kürt halkının önderidir” sözlerinden ceza aldı  (21 Eylül).

Van TV ve Özgür Gün TV’ye ceza: RTÜK, “terör propagandası” nden Van TV’ye, “ayrımcılık yapmak”tan da Özgür Gün TV’ye ceza vermeyi kararlaştırdı (27 Ağustos).

RTÜK cezaları geçen yıla göre arttı

RTÜK, Temmuz-Eylül 2016 döneminde haber, film ve program yayınlarından dolayı TV kuruluşlarına beş uyarı, beş para cezası ve bir yayın durdurma cezası verdi. Bu dönemde radyo kuruluşlarına bir para cezası uygulandı. Kurul, Radyo ve TV’lere toplam 300 bin 698 TL idari para cezası verdi.

Geçen yılın aynı döneminde; TV kuruluşlarına dört uyarı, beş para cezası; radyo kuruluşlarına bir uyarı, bir de para cezası verilmişti. Kurul, Radyo ve TV’lere de toplam 112 bin 989 TL idari para cezası vermişti.

Kurul 2015 yılının tamamında TV’lere 69 uyarı, 168 para cezası, radyolara da 4 uyarı 4 de para cezası vermişti. 2015’te yayın kuruluşlarına 9 milyon 905 bin 674 TL para cezası kesilmişti.

(Çalışma, RTÜK’ün 13 Temmuz – 1 Eylül 2016 tarihleri arasında gerçekleştirdiği sekiz toplantının kayıtları temel alınarak hazırlandı).

RTÜK “Bölücülük”ten 1 para cezası; ‘Tarafsızlık’ yayından 2 uyarı cezası; ‘Aşağılayıcı yayın’dan 1 para cezası; “Düşmanlığa tahrik”ten 1 uyarı, 1 para cezası ve 1 yayın durdurma; “Teröre övgü”den 2 para cezası; “Şiddeti özendirmek”ten 2 uyarı cezası verdi. 

Bölücülük: 6112 sayılı Kanun’un 8. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde belirtilen, “Türkiye Cumhuriyeti Devletinin varlık ve bağımsızlığına, Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne” dair ilkesine aykırılıktan 1.432 TL (Radyo Dünya – 1.432 TL) para cezası verildi.

Tarafsızlık: RTÜK,6112 sayılı Kanunun 8. maddesinin 1 (ı) bendinde yer alan “Haber bültenleri ve haber programları, tarafsızlık, gerçeklik ve doğruluk ilkelerini esas almak ve toplumda özgürce kanaat oluşumuna engel olmamak zorundadır” şeklindeki ilkeye aykırılıktan 2 uyarı cezası (HTV HAYAT, Van TV) verdi.

Aşağılama: 6112 sayılı Kanun’un 8. maddesinin 1. fıkrasının (ç) bendinde yer alan “İnsan onuruna ve özel hayatın gizliliğine saygılı olma ilkesine aykırı olamaz, kişi ya da kuruluşları eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü, aşağılayıcı veya iftira niteliğinde ifadeler içeremez” ilkesine aykırılıktan 256.189 TL (Fox TV – 256.189 TL) para cezası verildi.

Düşmanlığa tahrik: 6112 sayılı Kanunun 8. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde yer alan; “Irk, dil, din, cinsiyet, sınıf, bölge ve mezhep farkı gözeterek toplumu kin ve düşmanlığa tahrik edemez veya toplumda nefret duyguları oluşturamaz” hükmünü ihlalden 1 uyarı (Özgür Gün TV) ve 14.359 TL (Van TV – 14.359 TL) para cezası ve 1 gün (Özgür Gün TV – 1 gün) de yayın durdurma verildi.

Teröre övgü: 6112 sayılı Kanunun 8. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendinde yer alan; “Terörü övemez ve teşvik edemez….” Hükmünü ihlal etmekten 28.718 TL (Van TV (2)- 14.359 TL) para cezası verildi.

Şiddeti özendirme: 6112 sayılı Kanun’un 8. maddesinin birinci fıkrasının (ş) bendinde yer alan “Şiddeti özendirici veya kanıksatıcı olamaz” ilkesini ihlal etmekten, 2 uyarı cezası (TRT 1, TRT Belgesel) verildi. (EÖ/BA) 

 

Sayfa Başı