MEDYA GÖZLEM VERİTABANI
ENGLISH
BİA MEDYA GÖZLEM / OCAK-ŞUBAT-MART 2016
BİA Medya Gözlem 2016 Ocak Şubat Mart Tam Metin
2016 1. Çeyrek Medya Gözlem Raporu - Tam Metin
Erol Önderoğlu - Bia Haber Merkezi 02/05/2016

28 gazeteci ve 10 dağıtımcı Nisan 2016’ya cezaevinde girdi. Gazetecilerin 18’i ve dağıtımcıların tamamı Kürt medyasından; TMK ile TCK kapsamında “örgüt” bağlantılı olarak hapiste bulunuyor. Geçen yılın aynı döneminde 23 gazeteci ve 9 dağıtımcı cezaevindeydi.

Agos gazetesi yayın yönetmeni Hrant Dink’in 19 Ocak 2007’de öldürülmesinde sorumlulukları oldukları gerekçesiyle 26 Emniyet ve istihbarat görevlisine dokuz yıl sonra dava açıldı. Ogün Samast ve Yasin Hayal’in tutuklu yargılandığı cinayet davası ile Emniyet görevlileri Ali Fuat Yılmazer, Ramazan Akyürek, Ercan Demir, Muhittin Zenit ve Özkan Mumcu’nun tutuklu olduğu yeni davayla İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde birleşti. Birleşik dava için, 19, 20 ve 21 Nisan’a gün verildi.

Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi, aydın ve gazeteci Musa Anter’in öldürülmesi ve 90’larda JİTEM’in işlediği cinayetlerle ilgili ele aldığı davada, hala “Yeşil” kod adlı Mahmut Yıldırım’ı yakalatamadı; İsveç’te bulunan sanık Aziz Turan’ın (Abdülkadir Aygan) savunmasının alınmasını sağlayamadı.

Cizre’deki bir apartmanın bodrum katında haftalarca bekledikten sonra güvenlik kuvvetlerinin operasyonu sonucu öldürülenlerden birinin, Azadiya Welat gazetesi sorumlu müdürü Rohat Aktaş olduğu ortaya çıktı. Adana’da 14 Ekim 2014 tarihinde öldürülen aynı gazetenin dağıtımcısı Kadri Bağdu ile ilgili soruşturma dosyası, gelişme sağlanamadığı için rafa kaldırıldı. Ankara’daki bombalı saldırıda, Tarım TV muhabiri Gülşen Yıldız da hayatını kaybetti.

BİA Medya Gözlem Raporu’nda “öldürülen gazeteciler”, “hapisteki gazeteciler”, “saldırı, tehdit ve engellemeler”, “soruşturmalar, açılan-süren davalar, kararlar”, “hakaret, kişilik hakları ve tazminat davaları”, “yasaklamalar, kapatmalar, toplatmalar”, “Anayasa Mahkemesi”, “AİHM”, “RTÜK” ve “YSK” bölümleri yer alıyor.

Gazeteci Cinayetleri / Yargılama

Hrant Dink Cinayeti

Birleşen Dink davası 19 Nisan’da: İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, Hrant Dink cinayeti ana davası ile yeni açılan 26 sanıklı ikinci davasının birleştirilmesine ilişkin Yargıtay 5. Ceza Dairesi kararı sonrası ilk duruşmayı 19, 20 ve 21 Nisan’da yapmaya karar verdi. Heyet, cinayete kayıtsız kaldıkları gerekçesiyle tutuklanan Emniyet görevlileri Ali Fuat Yılmazer, Ramazan Akyürek, Ercan Demir, Muhittin Zenit ve Özkan Mumcu’nun tutuklu kalmalarına hükmetti (15 Şubat).

Dink davaları birleşti: Yargıtay, Dink suikastında ihmalleri olduğu gerekçesiyle 26 kamu görevlisi hakkında yeni açılan davaya “örgütlü suç” olduğundan İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nin bakmasına karar verdi. 160 sayfalık iddianamede, Emniyet Genel Müdürlüğü eski İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek, eski İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer ve Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanı Engin Dinç de var. Bugüne kadar İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde cinayet dosya kapsamında yargılanmakta olan tetikçi Ogün Samast ve polis muhbiri Erhan Tuncel de, bu durumda İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanacaklar (26 Ocak).

Cinayet öncesi jandarma Dink’i sormuş: Hrant Dink cinayetinden önce gazetecinin Bakırköy’de oturduğu apartmana giderek “Hrant Dink burada mı oturuyor?” diye soran iki kişinin Trabzon Jandarma İstihbarat görevlisi olduğu tespit edildi. Apartman görevlisi M. A.’nın ifadesiyle ulaşılan iki görevliyle ilgili soruşturma sürüyor (13 Ocak).

Dink savcısı gitti: Hrant Dink cinayetinde kamu görevlilerinin ihmaliyle ilgili iddianame düzenleyen İstanbul Cumhuriyet Savcısı Gökalp Kökçü’nün görev yeri değiştirildi (12 Ocak).

Takipsizlik kararlarına itiraz. Hrant Dink’in aile avukatları,İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, Dink cinayetinde sorumlulukları olduğu gerekçesiyle soruşturma geçiren ancak 19 Aralık 2015 tarihinde haklarında takipsizlik kararı verilen Ali Loğoğlu,Ali Çınar, Aptulla Öztürk, Arif Akkale,Ayhan Çelik, Bahadır Tekin,Bülent Köksal, Cemal Yanık, Coşkun Çelik, Davut Ateş, Engin Akçiçek, Ergun Güngör,Erkut Ersoy, Gürkan Kuşçu, Hayati Özcan, Hikmet Çiçek, İbrahim Pala, İbrahim Gerçek,İbrahim Şevki Eldivan, İlhan Selçuk, İsmail Yıldız, İzzet Akdağ, Kemal Kerinçsiz, Mehmet Ali Mutlu, Mehmet Fikri Karadağ, Mesut Kılıçarslan, Murat Çakan, Mustafa Laleli, Nezat Mete, Oğuz Evren Kılıç, Oktay Daştan, Oktay YıldırımÖzcan Özkan, Özel Yılmaz,Salih Cihan, Selim Kutkan, Seyfi İnan,Tolgay Sivrikaya, Ufuk Kaba, Vedat Yenerer, Veli Küçük, Volkan Altunbulak ve Yalçın Kara ile ilgili karara itiraz etti (5 Ocak).

Musa Anter Cinayeti

Anter davası 24. yılında: Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi, aydın ve gazeteci Musa Anter’in öldürülmesi ve 1990’larda JİTEM’in işlediği cinayetlerle ilgili ele aldığı davada, Susurluk Raporu’nda imzası olan Başbakanlık Teftiş Kurulu eski Başkanı Kutlu Savaş, Ankara eski Emniyet Müdürü Orhan Taşanlar ve MİT eski Kontrterör Dairesi Başkanı Mehmet Eymür’ü tanık olarak dinledi. 2013’te açılmış davada ilk defa tanık ifadeleri alındı.

Mahkeme, sanık Hamit Yıldırım’ın tutuklu kalmasına, emekli tuğgeneral Veli Küçük ve Diyarbakır’da görev yapmış emniyet görevlisi Hüseyin Özbilgin’i tanık olarak dinlemeye karar verdi. Ayrıca, MİT ve Ankara Emniyet Müdürlüğü’nden Mahmut Yıldırım’ın 1990’lı yıllarda sorgulanmasına ilişkin tutanakları isteyecek. Eymür’ün beyanında geçen Mahmut Yıldırım’ı kontrol ve takip eden kişilerin isimlerinin MİT’ten soracak olan mahkeme, İsveç’te bulunan sanık Aziz Turan’ın (Abdülkadir Aygan) savunmasının alınması için Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğüne tekrar yazı yazacak. Dava 25 Nisan’da (14 Mart).

Kadri Bağdu cinayeti

Bağdu cinayeti faili meçhul mü? Adana’da 14 Ekim 2014 tarihinde öldürülen Azadiya Welat gazetesi dağıtımcısı Kadri Bağdu ile ilgili dosyada 12 Ocak’ta “daimi arama” kararı verildi. Bağdu Ailesi’nin avukatı Tugay Bek cinayette “IŞİD parmağı” bulunduğunu savundu, bir yılı aşan gizlilik kararı sonrası dosyanın “faili meçhul dosyalar” arasına gönderilmesinden endişelendiğini söyledi. Bek, davayı etkin bir yargılama talebiyle Anayasa Mahkemesi’ne götüreceklerini açıkladı (29 Şubat).

Rohat Aktaş cinayeti

Aktaş öldü: Habur’daki geçici Adli Tıp Kurumu’nda bekletilen cenazelerden alınan DNA örnekleri, Cizre’deki bir apartmanın bodrum katında haftalarca bekledikten sonra güvenlik kuvvetlerinin operasyonu sonucu öldürülenlerden birinin, Azadiya Welat gazetesi sorumlu müdürü Rohat Aktaş olduğunu ortaya koydu (24 Şubat).

Gülşen Yıldız cinayeti

Yıldız bombalı saldırıda öldü: Ankara’da düzenlenen bombalı saldırıda, dört yıldır Tarım TV’de muhabir olarak çalışan, Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi (İLEF) mezunu Gülşen Yıldız da hayatını kaybetti (17 Şubat).

Hapis Gazeteciler

 (Türkiye cezaevindeki gazeteci ve medya çalışanların durumu hem ülke içinde hem uluslararası planda farklı şekillerde kamuoyuna yansıyor. Kimi kuruluş ve girişimler “gazeteci” oluşlarının temel alarak savunu faaliyetlerinde bulunurken, kimileri de “gazetecilik faaliyetleri kapsamında cezaevinde olup olmadıklarını” esas alıyorlar. Hatta, aynı kriterde yola çıktıkları halde farklı sonuçlar da elde edebiliyorlar. BİA Medya Gözlem Raporu’nda, çalıştıkları medya kuruluşunca gazeteci olarak tanıtılanlar, gazetecilik faaliyeti kapsamı itibariyle herhangi bir sonuca gidilmeden, Türk Ceza Kanunu veya Terörle Mücadele Kanunu kapsamında işlem görmeleri dikkate alınarak değerlendirmeye alınmıştır.)

28 gazeteci ve 10 dağıtımcı Nisan 2016’ya cezaevinde girdi. Gazetecilerin 18’i ve dağıtımcıların tamamı Kürt medyasından; TMK ile TCK kapsamında “örgüt” bağlantılı olarak hapiste bulunuyor.

2015’in aynı döneminde 23 gazeteci ve 9 dağıtımcı cezaevindeydi; gazetecilerden 14’ü ve dağıtımcıların tamamı Kürt medyasındandı.

Hapisteki 28 gazeteciden 19’u ‘Kürdistan Topluluklar Birliği-Türkiye’ (KCK), ‘PKK’ ve ‘DYG’; biri ‘ Maoist Komünist Partisi’; biri  ‘Marksist Leninist Komünist Partisi’ (MLKP); ikisi FETÖ/PDY örgütü,biri ‘Devrimci Halk Kurtuluş Partisi-Cephesi’ (DHKP-C); biri ‘Direniş Hareketi’, biri ‘Türkiye Komünist Emek Partisi/Leninist’ (TKEP/L) örgütü üyeliği kapsamında yargılanma konusu oldu. Biri de üç örgüte birden üye olmaktan (Ergenekon Örgütü Mersin Teşkilatı, Türk İntikam Birliği Teşkilatı ve İç Örgüt) yargılandı.

28 gazeteciden 15’i hükümlü, ikisi mahkum oldu ancak Yargıtay kararını bekliyor; ikisi halen yargılanıyor; dokuzu soruşturma geçiriyor. Soruşturma geçirenlerden dördü “örgüt üyeliği”, üçü “örgüt propagandası”; biri hem “örgüt üyeliği” hem “örgüt propagandası”; biri “Hem örgüt yöneticiliği hem gizli belge temini” şüphesiyle soruşturuluyor.

Azadiya Welat gazetesinden dört gazeteci hapiste; tamamı hükümlü; Dicle Haber Ajansı’ndan (DİHA) biri eski muhabir toplam yedi gazeteci hapiste, ikisi hükümlü, beşi soruşturma geçiriyor; Özgür Halk dergisinden iki gazeteci hapiste, ikisi de hükümlü; bir Radyo Dünya yetkilisi, bir Hevi Jine dergisi yetkilisi, bir Yeni Özgür Politika/Özgür Gündem gazetelerinin yazarı hükümlü.

KCK – PKK – DYG / Hükümlüler: Ferhat Çiftçi (Azadiya Welat Antep temsilcisi- 22 yıl, 8 ay), Hamit Dilbahar/Duman (Azadiya Welat yazarı- 16 yıl), Kamuran Sunbat (DİHA Çukurova eski muhabiri- 11 yıl, 11 ay), Kenan Karavil (Radyo Dünya Yönetmeni- 19 yıl, 9 ay), Nuri Yeşil (Azadiya Welat Tunceli temsilcisi- 1 yıl, 7 ay), Seyithan Akyüz (Azadiya Welat Adana temsilcisi- 22 yıl, 6 ay), Şahabettin Demir (DİHA Van muhabiri- 4 yıl), Mikail Barut (Özgür Halk dergisi editörü- 7 yıl 6 ay), Yılmaz Kahraman (Özgür Halk dergisi editörü- 10 yıl hapis), Gurbet Çakar (Hevi Jine dergisi yazı işleri müdürü- 7 yıl 6 ay hapis), Özgür Amed (Yeni Özgür Politika ve Özgür Gündem gazeteleri yazarı).

KCK – PKK – DYG örgütüne üyelik/ soruşturma aşamasında: Cebrail Parıltılı (Anadolu Ajansı eski muhabiri), Mazlum Dolan (DİHA muhabiri), Feyyaz İmrak (DİHA muhabiri), Nuri Akman (DİHA Van muhabiri),

KCK – PKK – DYG örgütü propagandası yapmak/ soruşturma aşamasında: Muhammed Yusuf Keskin (Yurtsever Gençlik dergisi sorumlu müdürü), Nazım Daştan (DİHA Antep muhabiri), Nedim Oruç (DİHA muhabiri).

KCK – PKK – DYG örgütü üyeliği ve örgüt propagandası yapmak/ soruşturma aşamasında: Serkan Aydemir (Bitlis Aktüel gazetesi muhabiri).

MKP / Hükümlüler: Erdal Süsem (Eylül Hapishane dergisi editörü – ömür boyu hapis)

MLKP / Hükümlüler: Hatice Duman (Atılım Dergisi sahibi ve yazı işleri müdürü – ömür boyu hapis).

DHKP-C/Hükümlü: Mustafa Gök (Emek-Adalet dergisi Ankara temsilcisi – ömür boyu hapis).

Direniş/ Hükümlü: Erol Zavar (Odak dergisi yazı işleri müdürü).

Ergenekon Mersin/ Türkiye İntikat Birliği Teşkilatı (TİBT) ve İç Örgüt:  Mikdat Algül (Mezitli FM genel yayın yönetmeni): 65 yıl ceza aldı, dosyası Yargıtay’da. “Cemaat” yargıçlarını şikayet ettikten sonra Ankara Sincan Cezaevi’ne nakledildi. Şikayeti hala sonuçsuz.

TKEP/L / Hükümlü: Sami Tunca (Yeni Evrede Mücadele Birliği Dergisi yazı işleri müdürü)

FETÖ/PDY “Fethullah Terör Örgütü/Paralel devlet yapılanması” örgütü yöneticiliği/Tutuklu: Hidayet Karaca (Samanyolu Yayın Grubu başkanı).

FETÖ/PDY “Terör örgütü yönetme”/“Devletin gizli belgelerini temin”/Soruşturma aşamasında: Gültekin Avcı (Bugün gazetesi yazarı).

“Devletin gizli belgelerini tahrip/kullanma”/Tutuklu: Mehmet Baransu(Taraf gazetesi yazarı)

Dağıtımcılar-çalışanlar

10 dağıtımcı ve çalışanın tamamı ‘KCK-PKK-DYG’ davalarından cezaevinde bulunuyor. Dağıtımcıların sekizi hükümlü, biri yargılanıyor, biri soruşturma geçiriyor.

KCK-PKK-DYG / Hükümlüler: Cengiz Doğan (Fırat Dağıtım – Azadiya Welat Nusaybin çalışanı – 3 yıl, 7 ay), Mikail Çağrıcı (Azadiya Welat Diyarbakır dağıtımcısı, müebbet), Sibel Mustafaoğlu (Fırat Dağıtım Antep çalışanı – 21 yıl, 6 ay), Veysi Arancak (Fırat Dağıtım İstanbul çalışanı – 9 yıl, 8 ay, 15 gün), Salman Akpınar (Fırat dağıtım çalışanı- İki kez müebbet ve 7 yıl 8 ay), Neval Aydın (Azadiya Welat Adana dağıtımcısı, 7 yıl, 6 ay), Mevlüt Ayağ (Fırat Dağıtım Batman çalışanı 7 yıl 6 ay), Baran Karadağ (Azadiya Welat Erdiş Dağıtımcısı, 7 yıl 6 ay).

KCK-PKK-DYG / Yargılananlar: Mehmet Emin  (Azadiya Welat Diyarbakır çalışanı).

KCK-PKK-DYG/Soruşturma geçirenler: Semih Elitaş (Azadiya Welat Manisa dağıtımcısı).

Tutuklamalar

Dağıtımcı tutuklandı: Manisa’da gözaltına alınan Azadiya Welat Gazetesi dağıtımcısı Semih Elitaş “örgüt propagandası” ve “Örgüte kazanç sağlamak” iddiasıyla tutuklandı; Manisa Cezaevi’ne gönderildi (9 Mart).

Parıltılı’ya tutuklama: Mardin’de Derik Belediye yetkilileriyle birlikte gözaltına alınan Anadolu Ajansı muhabiri Cebrail Parıltı Derik Sulh Ceza Hakimliği’nce “örgütü üyeliği” suçlamasıyla tutuklandı. Muhabir tutuklanınca işten çıkarıldı (26 Şubat).

Keskin tutuklandı: Yurtsever Gençlik dergisi sorumlu müdürü Muhammed Yusuf Keskin, not defterinde bulunan yazı ve telefon numaraları suç delili sayılarak, “Örgüt üyesi olmak” iddiasıyla tutuklandı; Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevi’ne gönderildi (24 Şubat).

Dolan’a tutuklama: DİHA muhabiri Mazlum Dolan Diyarbakır’ın sokağa çıkma yasağı olan, çatışmaların yaşandığı Sur İlçesi’nde 19 Şubat’ta mahsur kaldığı evden çıkarken gözaltına alındıktan sonra tutuklandı (23 Şubat).

İmrak’a tutuklama: Antalya’da 11’i çocuk 27 kişiyle birlikte gözaltına alınan DİHA muhabiri Feyyaz İmrak gözaltında dört gün tutulduktan sonra, Sulh Ceza Hakimliği’nce “PKK üyeliği”nden tutuklandı (14 Şubat).

Aydemir tutuklandı: Yerel gazeteci Serkan Aydemir, Tatvan ve köylerine yapılan ev baskınlarında gözaltına alındıktan sonra bazı muhtarlarla birlikte “PKK üyeliği” ve “PKK propagandası yapmak”tan tutuklandı; Bitlis E Tipi Cezaevi’ne gönderildi (13 Şubat).

Daştan tutuklandı: DİHA Antep muhabiri Nazım Daştan, GBT kontrolünde hakkında açılan bir soruşturma kapsamında ifade vermesi gerektiği söylenerek gözaltına alındı; Facebook’ta paylaştığı haberleri gerekçe gösterilerek “PKK propagandası” iddiasıyla tutuklandı (11 Şubat).

Akman tutuklandı: 14 öğrencinin tutuklandığı soruşturma dosyasında adı geçtiği için Malatya Cumhuriyet Savcılığı’na ifade için giden DİHA Van muhabiri Nuri Akman “örgüt üyeliği” suçlamasıyla tutuklanarak Malatya E Tipi Cezaevi’ne gönderildi. Suçlamaya gerekçe olarak ise gittiği Kobanê’de yaptığı haberler, çektiği fotoğraflar ve sosyal medya paylaşımları gösterildi (2 Şubat).

Tunç’a tutuklama: İstanbul Bayrampaşa’daki evinden çıktığı sırada sivil polisler tarafından gözaltına alınan Jiyan.us sitesi muhabiri Hayri Tunç, “örgüt propagandası” iddiasıyla tutuklandı (2 Şubat).

Karaca’ya ikinci tutuklama: “Tahşiyecilere kumpas” davası kapsamında Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca, Ankara Başsavcılığının “Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması’na (FETÖ/PDY)” ilişkin ana soruşturması kapsamında da tutuklandı. Tutuklama “Anayasayı ihlal” ve “Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ni ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs” suçlarına dayandırıldı (27 Ocak).

Oğuz’a tutuklama: Van’da 5 Ocak sabahı Kredi Yurtlar Kurumu öğrenci yurtları ve çok sayıda öğrenci evine yönelik baskında 17 öğrenciyle birlikte gözaltına alınan JINHA muhabiri Rojda Oğuz Facebook paylaşımları ve bir gizli tanık ifadesi üzerine “PKK üyeliği” suçlamasıyla tutuklandı, Van M Tipi Kapalı Cezaevi’ne gönderildi (9 Ocak).

Oruç tutuklandı: Silopi’de polisin darp ederek üç gün gözaltında tuttuğu DİHA muhabiri Nedim Oruç “PKK örgütü propagandası” iddiasıyla tutuklandı. Gözaltı, sosyal medyada #NedimOruçNerede etiketi altında yaygınlaşan kampanyanın ardından, bir gün sonra Emniyetçe kabul edilmişti (6 Ocak).

Tahliyeler

Canözer’e tahliye: Sosyal medya paylaşımları gerekçe gösterilerek tutuklanan JİNHA muhabiri Beritan Canözer Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılandığı davanın ilk duruşmasında tahliye edildi (29 Mart).

Oğuz’a tahliye: Van’da 5 Ocak sabahı Kredi ve Yurtlar Kurumu’na düzenlenen polis operasyonunda gözaltına alınarak “Örgüt üyeliği” iddiasıyla tutuklanan JINHA muhabiri Rojda Oğuz bulunduğu Van M Tipi Cezaevi’nden tahliye edildi (28 Mart).

Tunç’a tahliye: Sosyal medya yoluyla “PKK propagandası yapmak”, “Suç işlemeye tahrik”, “Suçu ve suçluyu övme” iddialarıyla hakkında dava açılan ve 2 Şubat’tan beri tutuklu bulunan Jiyan.org sitesi muhabiri Hayri Tunç tahliye edildi (11 Mart).

Konar’a tahliye: Azadiya Welat gazetesi Elazığ temsilcisi Ali Konar, “PKK üyeliği”nden verilen 7 yıl 6 aylık hapis cezasının infazını çektikten sonra tahliye edildi (10 Mart).

Dündar ve Gül’e tahliye: Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu, MİT TIR’ları haberi nedeniyle 92 gün Silivri Cezaevi’nde tutuklu kalan Cumhuriyet gazetesi yayın yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül’ün tutukluluğunun hak ihlali oluşturduğuna 3’e karşı 12 oyla karar verdi. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi de, bu karar üzerine tahliye kararı verdi; iki gazeteci için yurtdışına çıkış yasağı koydu (25-26 Şubat).

Karakuş’a tahliye: Nusaybin’de 1 Aralık 2015’te “PKK propagandası yaptığı” iddiasıyla tutuklanan gazeteci Zeki Karakuş tahliye edildi (25 Şubat).

Bakir’e tahliye: Haber takibi için gittiği Diyarbakır Sur’da gözaltına alınıp “Örgüt üyesi olmak” iddiasıyla 15 Aralık’ta tutuklanan Azadiya Welat çalışanı Deniz Babir ara kararla Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevi’nden tahliye edildi (13 Şubat).

Aslan’a tahliye: Kobanê’de IŞİD’e karşı savaşırken ölen Aziz Güler’in fotoğrafını paylaştığı için “örgüt propagandası yapmak” suçlamasıyla 23 Kasım 2015’te gözaltına alınıp tutuklanan Ötekilerin Postası sitesi editörü Mesut Aslan tahliye edildi (28 Ocak).

Yılmaz’a tahliye: Sosyal medya yoluyla “PKK propagandası yapmak” ile suçlanarak 14 Kasım’da tutuklanan DİHA muhabiri İdris Yılmaz, çıkarıldığı Van Erçiş Ağır Ceza Mahkemesi’nce tahliye edildi (21 Ocak).

Rasool’a tahliye: Vice News muhabirlerine tercümanlık yaparken Diyarbakır’da 27 Ağustos 2015’te gözaltına alınıp “örgüte yardım” şüphesiyle Adana Kürkçüler Cezaevi’nde 131 gün kalan gazeteci-çevirmen Muhammed İsmail Resul, avukatlarının tutukluluğa itirazı sonucu tahliye edildi (5 Ocak).

Gözaltılar

Ocak-Mart 2016’da, 49 gazeteci ve medya çalışanı gözaltına alındı. Ayrıca, 1 gazeteci zorla ifadeye götürüldü, bir yerel gazeteye baskın düzenlendi. Üç gazeteci PKK tarafından kaçırılıp serbest bırakıldı.

2015’in aynı döneminde ikisi uluslararası medyadan toplam yedi gazeteci ve bir sosyal medya aktörü gözaltına alınmıştı. 2015’in tamamında bu sayı 120 oldu.

Bulut’a gözaltı: JİNHA ajansı muhabiri Manolya Bulut, öğrencisi olduğu Erzurum Atatürk Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde “örgütü propagandası” şüphesiyle gözaltına alındı (30 Mart).

Tekerek’e gözaltı: Polis,JINHA Muhabiri Beritan Canözer’in yargılandığı davayı “yer olmadığı” gerekçesiyle izlemesine izin verilmeyen gazeteci Tuğba Tekerek’i itiraz ettiği için gözaltına aldı (29 Mart).

İki muhabire gözaltı: Hayat TV Muhabiri Dilara Çoban ve Kameraman Halil Yılmaz, Kocaeli’nde işçilerle mülakat yaparken “vatandaş şikayeti” iddiasıyla gözaltına alındı (23 Mart).

Tezcan’a gözaltı: Gazeteci Fatih Tezcan, Twitter üzerinden Fethullah Gülen için “vatan haini” dediği için gözaltına alındığını bildirdi. Tezcan, dava kapsamında ifade vermesi için Adliyeye çıkarıldı (22 Mart).

Yerel gazeteye baskın: Aydın’da polis, Aydın 2. Sulh Ceza Hakimliği’nden alınan kararla, Bakış gazetesine ait büroya “FETÖ/PYD” operasyonları kapsamında operasyon yaptı. Gazete sahibi Sami Solak, bilgisayar imajlarının alındığını, bazı evraklarla gazetenin arşivine el konulduğunu söyledi (22 Mart).

Keskin’e tutuklama tehdidi: Özgür Gündem eş genel yayın yönetmeni Eren Keskin, “terör örgütü propagandası” gerekçesiyle ifadeye çağrıldığı Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’nde tutuklama istemiyle mahkemeye sevk edildi ancak tutuksuz yargılanmasına karar verildi (22 Mart).

Özkaya’ya gözaltı: İstanbul Sultanbeyli’de Newroz kutlamaları için haber takibi yapan Özgür Gündem gazetesi muhabiri Burcu Özkaya görüntü çektiği sırada gözaltına alındı (19 Mart).

Pehlivan’a “ifade” gözaltısı: Odatv bürosuna gelen polisler, sitenin genel yayın yönetmeni Barış Pehlivan’ı, hakkında zorla getirme kararı bulunduğu gerekçesiyle Kadıköy Emniyet Müdürlüğü’ne götürdü. Gazeteci, Balyoz Davası’nda 163 subayın tutuklanma anını gösteren mahkeme kamera görüntülerinden bir kesite yer verdiği gerekçesiyle açılan soruşturma kapsamında ifade verdi, serbest kaldı (16 Mart).

Öğretim üyesine gözaltı: Bilgi Üniversitesi öğretim üyesi Chris Stephenson, gözaltındaki meslektaşlarıyla dayanışma için geldiği İstanbul Adliyesi’nde çantasında bulunan HDP’nin Newroz davetiyeleri gerekçesiyle gözaltına alındı (15 Mart).

İki haberciye alıkonma: İstanbul Çağlayan Adliyesi önünde bir basın açıklamasını haberleştirmek isteyen Evrensel muhabiri Eylem Nazlıer ve Hayat TV muhabiri Zülal Koçar polis müdahalesine itiraz edince Adliye İçindeki polis merkezine götürüldü; GBT kontrolünden geçirildi. Bir polis Nazlıer’e, “Basın mısınız, terör sevici mi belli değil” dedi; bianet muhabiri Beyza Kural’ın elindeki basın metnini zorla aldı (15 Mart).

Dere’ye gözaltı: Diyarbakır’ın operasyon bölgesi Sur’da haber takibi yapan Azadiya Welat gazetesi muhabiri Ferit Dere gözaltına alındı (13 Mart).

Üç haberciye gözaltı: Sendika.org muhabiri Murat Bay, Fransız fotoğrafçı Jan Schmidt-Whitley ve serbest fotoğrafçı Orhan Tanhan, Nusaybin’deki bir kafede oturdukları sırada polisin kimlik kontrolüyle gözaltına alındı; Nusaybin Terörle Mücadele Şubesi’nde ifadeleri alındıktan sonra serbest bırakıldı (11 Mart).

Maman’a gözaltı: Gazeteci Kamil Maman, Cumhurbaşkanının oğlu Bilal Erdoğan’ın “hakaret”ten yaptığı şikayetle ilgili hakkında yakalama kararı çıkarıldığı için Büyükada’da kaldığı bir otelden gözaltına alındı (6 Mart).

Güray’a gözaltı: Radyo programcısı Serkan Sedat Güray Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hakaret ettiği iddiasıyla gözaltına alındı; ifade sonrası serbest bırakıldı (3 Mart).

İşeri’ye gözaltı: İstanbul Sarıyer’deki Küçük Armutlu mahallesinde yıkım ekipleriyle gelen polis, olayı görüntüleyen gazeteci Gülşen İşeri’yi “Gazeteci olmak sana ayrıcalık kazandırmaz” diyerek gözaltına aldı (1 Mart).

Üç haberciye gözaltı: Polis, Şırnak’ın İdil ilçesinde, HDP Şırnak vekili Encü’nün olduğu evi bastı, DİHA muhabirleri Ferzen Çatak ve Mahmut Ruvanas ile Azadiya Welat gazetesi muhabiri Kadri Esen’i gözaltına aldı. Gazeteciler, “Valilikten izin belgesi olmadan buradan haber yapamazsınız” denilerek İdil sınırları dışına bırakıldı (28 Şubat).

Akkuş’a gözaltı: Diyarbakır’da Azadîya Welat gazetesi çalışanı Yılmaz Akkuş gözaltına alındı (25 Şubat).

Doğan’a gözaltı: Etkin Haber Ajansı’nın gönüllü muhabiri Ali Haydar Doğan, İstanbul’daki Gazi Cemevi’nin önünde haber takibi yaparken gözaltına alındı (24 Şubat).

Beş muhabire gözaltı: DİHA muhabirleri Ahmet Kanbal ve Sabahattin Koyuncu, Pel Prodüksiyon çalışanları Eylem Baykuş ve Servet Yigen, JINHA muhabiri Handan Tufan ile evinde misafir oldukları bir kişiyle birlikte Şırnak’ın Silopi İlçesi’nde gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar, ihbar asılsız çıkınca serbest bırakıldı (21 Şubat).

Üç haberci kaçırıldı: PKK, Anadolu Ajansı muhabiri Rauf Maltaş, foto-muhabiri Onur Çoban ve kameraman Kenan Yeşilyurt’u, Mardin’in Nusaybin İlçesi’nde kaçırdı. Gazeteciler 48 saat içinde HDP milletvekilleri, Barış Anneleri ve Mezopotamya Hukukçular Derneği’ne teslim edilerek serbest bırakıldı (21 Şubat).

Suriyeli haberciye gözaltı: Suriyeli gazeteci Rami Jarrah, Gaziantep Göç İdaresi yetkililerince gözaltına alındı; dört dün sonra Adana Göç Bölge Misafirhanesi’nden serbest bırakıldı (20 Şubat).

Dolan’a gözaltı: DİHA Muhabiri Mazlum Dolan, çatışma yaşanan Sur’da 80 gün haber takibi yapan ve bir bodrumda mahsur kalan DİHA Muhabiri Mazlum Dolan Diyarbakır Terörle Mücadele Şubesi’nde gözaltına alındı (19 Şubat).

İki gazeteciye gözaltı: Özgür Gazeteciler Cemiyeti Eşbaşkanı Nevin Erdemir ile Özgür Gün Radyo çalışanı Ahmet Gülmez, Mardin’de üç gün gözaltında tutulduktan sonra hakimlikçe, haftada iki gün imza vermek şartıyla serbest bırakıldı (17 Şubat).

Sezgin’e gözaltı: Demokratik Modernite Dergisi İmtiyaz Sahibi ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü S. Mehmet Sezgin İstanbul Kadıköy’de gözaltına alındı. Hasanpaşa Polis Karakolu’nda tutulan ve savcılık sorgusu için Kartal Adliyesi’ne götürülen Sezgin serbest kaldı (15 Şubat).

İnedi’ye gözaltı: DİHA muhabiri Asya İnedi, HDP İstanbul Sultanbeyli İlçe Örgütü’nün PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın Türkiye’ye getirilişinin protesto edildiği eylemi izlemek isterken gözaltına alındı; GBT kontrolünün ardından serbest bırakıldı (14 Şubat).

İrlan’a gözaltı: Cizre’nin Cudi ve Nur mahallelerine gitmek isteyen aileleri izlemek isteyen DİHA muhabiri Beritan İrlan gözaltına alındı; “Sokağa çıkmaktaki amacın neydi” gibi sorular sorulduktan sonra serbest bırakıldı (12 Şubat).

İki haberciye gözaltı: Nusaybin’de Mitanni Kültür Merkezi’nde gözaltına alınan Fransız foto muhabiri Gael Cloarec ve Siyasihaber.org sitesi muhabiri Duygu Yıldız Emniyetteki sorgularının ardından serbest bırakıldı (13 Şubat).

Belli’ye gözaltı: Suriye sınırındaki gelişmeleri aktaran ITV ekibinden mihmandar Burçak Belli “genişletilmiş askeri yasak bölgeyi ihlal”den gözaltına alındı; 12 saat Elbeyli Jandarma Karakolu’ndan tutulduktan sonra serbest bırakıldı (7 Şubat).

İki gözaltı: Nusaybin’de Cizre operasyonlarına karşı Botan yürüyüşçülerine yönelik polis müdahalesinde Özgür Gün TV muhabiri Eren Siverek ve sunucu Ayşe Kara da gözaltına alındı (2 Şubat).

Seçkin’e gözaltı: Aralarında DİHA muhabiri Bilal Seçkin ile HDP ve DBP il yöneticilerinin de olduğu 6 kişi, Kars’ta gözaltına alındı (28 Ocak).

Bay’a gözaltı: Sendika.org siyesi muhabiri Murat Bay, Diyarbakır’ın Sur İlçesi girişinde polislerce gözaltına alındı (28 Ocak).

Kurşundan sonra gözaltı: Şırnak Cizre’de olayları izlerken bacağından vurulan İMC TV Kameramanı Refik Tekin hakkında gözaltı kararı çıkarıldı; hastanede tedavi gördüğü odanın kapısında polis bekletildi. Tekin Mardin Emniyet Müdürlüğü’nde ifade verdikten sonra serbest bırakıldı (24 Ocak-2 Şubat).

Dargeçit’te iki gözaltı: Almanya’da çıkan Neues Deutschland ve Junge Welt gazetelerinin muhabiri Alp Kayserilioğlu ve foto muhabiri Sinan Tangay Mardin Dargeçit’te gözaltına alındı. Fotoğraf makineleri ve kameraları kontrol edildikten sonra serbest bırakıldı (20 Ocak)

Kobulan’a gözaltı: Diyarbakır’da polislerce “hakkında arama kararı bulunduğu” gerekçesiyle zırhlı araca bindirilerek gözaltına alınan DİHA muhabiri Yasin Kobulan, asker işlemlerinden kaynaklanan sorun giderildikten sonra serbest bırakıldı (16 Ocak).

Aydın’a gözaltı: Muş’un Varto ilçesinde DBP ilçe binası ve Eğitim Destek Evi’ne yapılan polis baskınında DBP ilçe ve belediye yetkililerinin gözaltına alınmasını görüntüleyen DİHA muhabiri Murat Aydın aynı akıbete uğradı (12 Ocak).

İki gazeteciye gözaltı: Van’daki çatışmalarla ilgili haberler yapan İMC TV muhabiri Bekir Güneş ve kameraman Mehmet Dursun gözaltına alındı (10 Ocak).

Aktaş’a gözaltı: Evrensel gazetesi muhabirimiz Eda Aktaş, İzmir’de Bornova metro girişinde Güneydoğu’daki çatışmaların durması çağrısıyla yapılan basın açıklamasını haberleştirirken, Barış İçin Kadın Girişimi üyesi 12 kadınla birlikte gözaltına alındı (9 Ocak).

Verim’e gözaltı: DİHA muhabiri Murat Verim, Mardin’in Dargeçit (Kerboran) ilçesindeki ev baskınlarında iki kişiyle birlikte gözaltına alındı (9 Ocak).

Gönül’e gözaltı: Ankara’da görülen duruşma sırasında Yasin Börü’nün ailesinin şikayetiyle gözaltına alınan DİHA muhabiri Fatih Gönül serbest bırakıldı (7 Ocak).

 

Saldırı, Tehdit ve Engellemeler

Ocak-Mart 2016 döneminde 15 gazeteci ve iki gazeteci aracı saldırıya uğradı, altı gazeteci ve bir çizer ile üç medya organı tehdit edildi; üç sözlü saldırı yaşandı. Bir örgütlü suç lideri Barış İçin Akademisyenler inisiyatifi üyesi 1128 akademisyeni tehdit etti.

2015’in aynı döneminde bir gazete yazarı öldürülmüş, 10 gazeteci saldırıya uğramıştı. Ayrıca, bir sözlü saldırı yaşanmış, yedi gazeteci ve dört gazete tehdit edilmiş, iki gazetecinin evinde arama yapılmıştı. 2015 yılının tamamında ise, 3 Suriyeli gazeteci ve bir gazete yazarı öldürüldü. 64 gazeteci, dört medya organı, bir yazar saldırıya uğramış; 38 gazeteci, 21 medya organı da tehdit edilmişti. Ayrıca, üç de sözlü saldırı vakası yaşanmıştı.

Muhabire tehdit: BirGün muhabiri Serbay Mansuroğlu, “’Karaman’da 45 erkek öğrenciye tecavüz!’” başlıklı haberi yayımlandıktan sonra,  kendisine gönderilen, ‘”Bunun hesabını soracağız’” mesajıyla tehdit edildi (14 Mart).

Muhabir yaralı: Hakkari Yüksekova’da sokağa çıkma yasağı öncesi yaşanan patlamada aralarında JİNHA muhabiri Gülfidan Ataman’ın da bulunduğu dört kişi yaralandı (13 Mart).

İki muhabire ateş: Askeri ablukanın sürdüğü Mardin’in Nusaybin ilçesinde bir apartmanın çatı katında görüntü almaya çalışan JINHA muhabiri Zehra Doğa ile FİFA Fransa fotoğraf ajansına çalıştığı söylenen bir gazeteciye kolluk kuvvetlerince ateş açıldı (6 Mart).

Mahalli’ye tehdit: Yurt gazetesi yazarı Hüsnü Mahalli, bir röportajda, IŞİD’in öldürülmesi için fetva verdiğini ifade ederek, “Elbette korkuyorum zaman zaman. İnsanız neticede… Bir sürü tehdit alıyorum. Benim ne korumam var, ne şoförüm ne silahım. İstesem talep de bulunur alırım ama almıyorum” dedi (1 Mart).

Sürme yaralandı: Diyarbakır Sur’da yapılan yürüyüşe saldıran polisin attığı gaz bombasıyla DİHA Muhabiri Ayşe Sürme yaralandı (24 Şubat).

Kanbal’a şiddet: DİHA Muhabiri Ahmet Kanbal’ın Şırnak’ın Silopi İlçesi’nde evinin basılması ve gözaltına alınması sırasında özel harekât polisinin yumruklu saldırısına uğradığı ve ters kelepçe takılarak gözaltına alındığı öğrenildi.

Cansu hastaneye kaldırıldı: BirGün gazetesi muhabiri Burcu Cansu Artvin Cerattepe’deki polisin gazlı saldırında fenalaşarak hastaneye kaldırıldı (21 Şubat).

Türfent’e tehdit: DİHA İngilizce haber editörü ve Yüksekova muhabiri Nedim Türfent, Twitter üzerinde JİTEM adında bir hesaptan tehdit edildi (19 Şubat).

Vekilden tehdit: Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eski Başdanışmanı ve AKP Ankara milletvekili Aydın Ünal, “Cumhuriyet gazetesi gibi, T24 gibi gazetecilik yapmayan, terör örgütleri adına faaliyet gösteren bu şer odaklarının, bu terör örgütü yayınlarının mutlaka ve mutlaka dokunulmazlıklarının artık kalkması gerekiyor. Savcılarımıza da hâkimlerimize de buradan suç duyurusunda bulunuyorum” sözleriyle gazete ve siteyi tehdit etti (19 Şubat).

İki gazeteye saldırı: İstanbul’da Yeni Şafak ve Yeni Akit gazetelerine yönelik kimliği belirsiz kişilerce eş zamanlı silahlı saldırı düzenlendi. Saldırıyı, Rojava’da IŞİD saldırısıyla hayatını kaybeden Aziz Güler’in adını taşıyan “Aziz Güler Özgürlük Gücü Milis Örgütü”nün üstlendiği iddia edildi (11 Şubat).

Muhabire saldırı: Diyarbakır’ın Ofis semtinde haber takibi yapan DİHA muhabiri Alaattin Zuğurli’ye siyah renkli Toyota marka araçtan ateş açıldı. Muhabir saldırıdan yara almadan kurtuldu (9 Şubat).

Aktaş yaralı ve mahsur: Cizre’deki operasyonlar nedeniyle bir binanın bodrum katında mahsur kalan ve kolundan yaralı olduğu bildirilen Azadiya Welat Gazetesi yazı işleri müdürü Rohat Aktaş’tan haber alınamıyor (9 Şubat).

Meslektaş şiddeti: Bizim Kocaeli gazetesinin muhabiri Emrah Taştan, gazetenin yayın yönetmenliği Güngör Aslan’ın saldırısına uğradığı, onur kırıcı muamele gördüğü gerekçesiyle suç duyurusunda bulunduğunu açıkladı. Muhabir Kocaeli Devlet Hastanesi’nden darp raporu aldı (8 Şubat).

Kılıç’a plastik mermi: Taksim’de Cizre’deki operasyonları protesto edenlere müdahale eden polisin saldırısında Evrensel gazetesi muhabiri Ercan Kılıç da plastik mermiyle eli ve yüzünden yaralandı (5 Şubat).

Çetin’in aracı kundaklandı: Balıkesir Susurluk’ta 5 Eylül gazetesinde köşe yazarlık yapan, Emek Partisi Balıkesir Eski İl Başkanı da olan Şuayip Çetin’in aracı, yazıları nedeniyle sosyal medyada tehditler aldıktan sonra, kundaklandı (27 Ocak).

Ekipman kırıldı: Cizre’de askerler DİHA ekibinin aracını ve bilgisayarlarını tahrip etti, malzemelerine el koydu (28 Ocak).

Leman ve Selvi hedefte: Sabah ve Star Gazetesi ile A Haber internet siteleri, “PKK yandaşı Leman!” haberleriyle sokağa çıkma yasaklarının sürdüğü Cizre’de polis ve askerlerin okulları karargah yapmalarını eleştiren Leman Dergisi ve Evrensel Gazetesi çizeri Sefer Selvi’yi hedef aldı (23 Ocak).

Kameraman yaralandı: Cizre’de yaralılar için Cudi Mahallesi’ne giden halkın üzerine ateş açılması sonucu İMC TV kameramanı Refik Tekin ayağından yaralandı. “Hakkında gözaltı kararı var”” denilerek bir süre alıkonan Tekin, ameliyat edildi. (19 Ocak).

İmzacı akademisyenlere tehdit: Sultanahmet’te İstanbul Şehit Aileleri Derneği, Türk Ocakları Vakfı, Kırım Tatarları, Suriye Türkmenleri, İstanbul Milliyetçi Avukatlar Grubu, İstanbul Bingöllüler Derneği ve Bitlis Şehit Aileleri Derneği ile Anadolu Köy Korucuları ve Şehit Aileleri Konfederasyonu üyelerinin oluşturduğu bir grup “Bu Suça ortak olmayacağız” bildirisinin imzacı akademisyenlerin “kalemlerini kırarak” tehdit etti. Anadolu Köy Korucuları ve Şehit Aileleri Konfederasyonu Başkanı Ziya Sözen “Saflarını belli ettiler. Hesabı sorulacak” dedi (18 Ocak).

Akademisyenler İnisiyatifi’nin bildirisine imza atan Akdeniz Üniversitesi’nden Doç. Dr. Süleyman Ulutürk’ün odasının kapısına ve görev yaptığı bölümün koridorlarına “Üniversitemizde PKK sempatizanı istemiyoruz” yazılı kâğıtlar asıldı (18 Ocak).

Kılıç’a saldırı: İstanbul Küçükarmutlu’da polis, Dilek Doğan’ı öldüren polisin bulunması için yapılan protestoyu izleyen Evrensel gazetesi Muhabiri Ercan Kılıç’a plastik mermiyle saldırdı (15 Ocak).

1128 akademisyene tehdit: “Örgütlü suç örgütü” liderliğinden hükümlü Sedat Peker, Güneydoğu’da operasyonların durdurulması çağrısı yapan Barış İçin Akademisyenler inisiyatifiyle bir araya gelen 1128 akademisyeni tehdit etti (12 Ocak).

Darp ve gözaltı girişimi: Diyarbakır Sur’da güvenlik güçlerince öldürülen kişilerin cenazelerini almak için gelen heyeti izleyen gazeteci Mürsel Çoban, Gazi Caddesi’nde darp edilerek gözaltına alınmaya çalışıldı. Özel harekatçıların “Seni hendeklerde kaybederiz” diye tehdit ettiği iddia edilen Çoban, direnmesi üzerine serbest bırakıldı (12 Ocak).

Yeni Şafak’tan Barışçı akademisyenlere: Yeni Şafak gazetesi, Güneydoğu’daki operasyonlar sonucu yaşanan ölümlere karşı imza kampanyası düzenleyerek, “Bu suça ortak olmayacağız” diyen “Barış İçin Akademisyenler” inisiyatifinden 1128 akademisyen için “PKK’nın suç ortakları” ifadesini kullandı. Star gazetesi de “İhanetin 1100 Hali” dedi. (12 Ocak).

İki haberciye tehdit: Polis, Van’da 12 gencin öldürülmesinde sonra kepenklerin kapalı tutulmasını izleyen DİHA muhabirleri Zozan Fendik ve Arif Aslan’ı gözaltına almakla tehdit etti (11 Ocak).

Gümüş’e saldırı: Hatay Samandağ’da Azadiya Welat çalışanı Alican Gümüş, gazete dağıtımı yaptığı sırada kimliği belirsiz kişilerin saldırısına uğradı. Başından yaralanan haberci kendi çabalarıyla hastaneye gitti (4 Ocak).

Kabaş’a sözlü saldırı: Trabzonspor Medical Park futbol takımının yöneticisi Zafer Meriç, sosyal medyada Suudi Arabistan’da ölen Hasan Karakaya ile ilgili iddiaları paylaşan gazeteci Sedef Kabaş’a sözlü saldırıda bulunup, taciz etti (4 Ocak).

Muhabire tehdit: JİNHA muhabiri Duygu Erol, Diyarbakır Sur’da sokağa çıkma yasağının kaldırıldığı Gazi Caddesi’nde polislerce tehdit edildi. Kimlik ve GBT kontrolünden geçirilen haberciye, “Bana kalsa bunların üçünü de infaz ederim. Sen gazeteci falan değilsin. Utanmıyor musun bu kartı taşımaya” denildi (2 Aralık).

Hak arama ve cezasızlık

Gezi sürecinde TOMA’nın tazyikli suyuyla yaralanan Evrensel gazetesi muhabiri Hasan Akbaş’ın suç duyurusu takipsizlikle sonuçlandı. ressam Bedri Baykam ve asistanı Tuba Kurtulmuş’u bıçaklamaktan yargılanan sanık 32 yıl hapse mahkum edildi. Gazeteci Ahmet Hakan’a saldırmaktan yargılanmaya başlayan yedi sanıklı davanın tek tutuklusu tahliye edildi. Türkiyeli yetkililer, bianet muhabiri Beyza Kural’a yönelik polis şiddetini soran Avrupa Konseyi’ni “eylemciler arasındaydı” diyerek yanılttı. 

Gezi şiddetine takipsizlik: Ankara Başsavcılığı, Gezi eylemleri döneminde 26 Haziran 2013’te TOMA’nın tazyikli suyuyla yaralanan Evrensel gazetesi muhabiri Hasan Akbaş’ın yaptığı suç duyurusunu, gazetecilerin doğrudan hedef alındığını gösteren görüntülere rağmen üç yıl sonra takipsizlikle sonuçlandırdı (17 Mart).

İMC TV yargıya gitti: İMC TV, 26 Şubat’ta TÜRKSAT uydusundan çıkarılmasına karşı Danıştay’da dava açtı; karartma talimatı veren savcıyı da Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’na (HSYK) şikayet edecek. Televizyon ayrıca TÜRKSAT yetkilileri hakkında, izleyiciler de şahsi bazda haber alma hakkı bakımından suç duyurusunda bulunacak. (3 Mart).

Baykam’ı bıçaklayana hapis: İstanbul 1. Ağır Ceza  Mahkemesi, ressam Bedri Baykam ve asistanı Tuba Kurtulmuş’u bıçaklamaktan yargılanan sanık Mehmet Çeliker’i 32 yıl hapse mahkum etti, tutuklu kalmasına hükmetti (22 Şubat).

Tehdide takipsizlik: Evrensel gazetesinin Mersin muhabiri Burak Şefkat’i telefonla arayarak tehdit eden Uzman Çavuş H.İ.D hakkında yürütülen soruşturmada takipsizlik kararı verildi (11 Şubat).

Hakan’a saldırı davası: İstanbul 60. Asliye Ceza Mahkemesi, CNN Türk sunucusu Ahmet Hakan’a dört ay önce saldırdıkları gerekçesiyle 1’i tutuklu yedi sanığı yargılamaya başladı. Gazeteci ve şoförü Sari Demir’in katılmadığı duruşmada koruması Cemal Ceyhun vardı. Mahkeme, tutuklu Ahmet Şengüler’in tahliyesine, tutuksuz sanıklara uygulanan adli kontrolün de kaldırılmasına karar verdi. Dava Nisan’da sürecek (27 Ocak).

Konsey yanıltıldı: Avrupa Konseyi, Türkiye Hükümeti’ne bianet muhabiri Beyza Kural’a yönelik polis şiddetini sordu. Avrupa Konseyi Türkiye Daimi Temsilcisi Erdoğan İşcan imzalı yanıltıcı cevapta, muhabir Beyza Kural’ın yasadışı gösteride göstericilerin arasında yer aldığı, basın kartını göstermesinin hemen ardından serbest bırakıldığı iddia edildi (11 Ocak).

 

Soruşturmalar, Açılan / Süren Davalar, Kararlar

Ocak-Mart 2016 döneminde 40 gazeteci TMK uyarınca 642 yıl hapis istemiyle yargılanıyordu; beş gazeteci beraat ederken ikisi toplam 2 yıl 6 ay hapse mahkum edildi. 18’ine dava düşerken, beşine dava yeniydi. sekiz gazeteci hakkında TMK’dan yeni soruşturma açıldı veya suç duyuruları yapıldı.

64 gazeteci “örgüt yöneticiliği,” örgüt üyeliği” veya “örgüt örgüte yardım”dan toplam bin 427 yıl 6 ay hapis istemiyle yargılandı. Biri “örgüt üyeliği”, “polise direnmek”, “mala zarar vermek”ten 49 yıl hapse mahkum oldu; dördüne dava yeniydi. Üç gazeteci “darbecilik”, ikisi “casusluk” ve “; ikisi “silahlı isyana teşvik”, ikisi “devletin güvenliğine dair belge temin veya yayınlamak” iddiasıyla yargılanıyorlar. Biri bu son suçlamadan 1 yıl 8 ay hapis cezası aldı. Beş gazeteci “gizliliği ihlal”, dört gazeteci “kin ve düşmanlığa tahrik”; üç gazeteci “Türk milletini aşağılamak”; iki gazeteci “dini değerleri aşağılamak”, biri “suç işlemeye tahrik”, biri “Atatürk’ün anısına hakaret” suçlamalarıyla sanık olarak yargılanıyor.

Tüm bu suçlamalardan hepsine istenen cezaların toplamı üç ağırlaştırılmış müebbet, iki müebbet ve 2 bin 229 yıl 6 ayı buluyor. Bu dönemde Barış İçin Akademisyenler girişimi üyesi 1128 akademisyen ve üç gazeteci hakkında da 301’den yeni soruşturma açıldı.

2015’in aynı döneminde, altı gazeteci TMK uyarınca 143 yıl hapis istemiyle yargılanıyordu veya haklarında yeni dava açılmıştı.

Barışa 1128 soruşturma, 4 tutuklama: Güneydoğu’daki operasyonların durdurulması ve hak ihlallerin soruşturulmasını talep eden 1128 akademisyene “örgüt propagandası”ndan soruşturma açıldı. 4 akademisyen (Yrd. Doç. Dr. Esra Mungan, Yrd. Doç. Dr. Muzaffer Kaya ve Doç. Dr. Kıvanç Ersoy ve Yrd. Doç. Dr. Meral Camcı) tutuklandı; 38’i işten çıkarıldı, 29’u görevden uzaklaştırıldı; 158’i adli soruşturma kapsamında ifadeye çağrıldı, 37’si gözaltına alındı veya evi arandı; 532’si idari soruşturma geçiriyor; yedisi istifayla emekli edildi (31 Mart).

Gündem’e TMK’dan altısı yeni 20 dava: İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi, Özgür Gündem gazetesi yayın yönetmeni Eren Keskin ve sorumlu müdürü Reyhan Çapan’ı, “PKK propagandası”ndan açılan dördü yeni 15 dava kapsamında yargılıyor. Ayrıca, gazeteciler, “örgüt açıklamalarına yer vermek” suçlamasıyla da ikisi yeni beş davanın sanığı olarak yargılanıyorlar. Keskin ve Çapan, 5-7-26 Nisan, 10 Mayıs günlerinde İstanbul 13. ve 14. Ağır Ceza Mahkemesi ve 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde hakim karşısına çıkacaklar (31 Mart).

Gündem’e 21 soruşturma, üç takipsizlik: Özgür Gündem gazetesi sorumlu müdürü Reyhan Çapan hakkında “PKK propagandası”, “hakaret” şüphesiyle açılan 21 soruşturma sürüyor. Üç soruşturmadaysa takipsizlik kararı verildi (31 Mart).

301’den Gündem’e dördü yeni sekiz dava: Özgür Gündem gazetesi sorumlu müdürü Reyhan Çapan ve eş yayın yönetmeni Eren Keskin hakkında “Nusebin ve Gever’den çağrı”, “Edi Bese”, “Susmak katliam, direnmek zafer” başlıklı haberlerde “Askeri kuvvetlerini aşağılamak” suçlamasıyla üç yeni dava açıldı. İki kişi, “Türk askeri ve El Nusra Gaspa Soyundu”, Daha kaç çocuk öldüreceksiniz?” ve “Cizir dimdik ayakta” haberleriyle ilgili açılan dört dava kapsamından İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yargılanıyorlar. Bu davalar 5 Nisan ve 2 Haziran’da görülecek. Çapan hakkında, bir 301 davası da, “Uludere Başsavcılığı’nca açıldı (31 Mart).

KCK Basın davası sürüyor: 20 Aralık 2011’de yapılan operasyon sonucu açılan “KCK basın davası” kapsamında 46 Kürt basın çalışanının yargılandığı davanın duruşması, uzun bir aradan sonra 8 Nisan’da görülüyor. Özel Yetkili Mahkemelerin kaldırılmasının ardından İstanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesi’ne devredilen ve gazeteciler hakkında “örgüt üyeliği” ve “örgüt yöneticiliği” iddiasıyla 7 yıldan 25 yıla kadar hapis cezasının istendiği dava dosyası, avukatların talebi üzerine Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) gönderilmişti. AYM’den bir yıldır dosyaya ilişkin karar çıkmazken İstanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesi davaya devam kararı verdi (31 Mart).

Karaca yeminle reddetti: İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, “Tahşiyecilere kumpas kurulduğu” gerekçesiyle Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca’nın da aralarında olduğu 10’u tutuklu 33 sanığı, “Paralel Devlet Yapılanması” (PDY) üyesi oldukları iddiasıyla yargılamaya devam etti; üç günlük duruşmanın sonunda tahliye taleplerini reddetti. Karaca için, “silahlı örgüte üyelik”, “resmi belgede sahtecilik” ve “iftira” iddiasıyla 26 yıl 6 aya kadar hapis cezası isteniyor. Davaya, 11-12-14-15 Nisan’da devam ediliyor (29, 30, 31 Mart).

Karaca, Şubat’taki duruşmada “Eğer terör örgütü kurup yönetmişsem, eşim, çocuklarım burada. Allah bütün sülalemle canımı alsın. Bir gizli tanıkla Türkiye’de tutuklanmayacak kimse yoktur. Başbakanla, bakanlarla ya aile dostuyum ya da yakın ilişkim var. Yüzlerce sahneden bir sahnede geçen tek kelime ile mi terörist oldum?” demişti. Karaca, iddianamede tutuklanmasını ve yargılanmasını gerektirecek herhangi bir delil olmadığını savunarak, “Benim tutukluluğuma gerekçe olarak, bir televizyon dizisinin senaryosunda geçen ifadeler gösterilmiş. Senaryonun yazarı belli, çekeni belli, senaristti belli. Tamamen hayal ürünü olan bir senaryodan aylarca tutuklu bulunuyorum. Tahliyemi talep ediyorum” demişti.

Daştan’a “örgüt” davası: Tutuklu DİHA muhabiri Nazım Daştan hakkında, ‘Örgüt üyesi olmak’, ‘Örgüt propagandası yapmak’, ‘Tehdit, halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etmek’ ve ‘Halkı askerlikten soğutmak’ iddiasıyla dava açıldı. 11 Şubat’ta Gaziantep’te gözaltına alınıp tutuklanan haberci, Facebook sosyal medya paylaşımları nedeniyle Antep 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde hakim karşısına çıkacak (31 Mart).

Ticari sırdan soruşturma: Bakırköy Başsavcılığı, iktidara yakın iş insanı Mehmet Cengiz’in vergi borcunun sıfırlandığını ortaya çıkaran gazeteci Fatih Yağmur hakkında Gelir İdaresi Hukuk Müşavirliğinin şikayeti üzerine soruşturma başlattı; “ticari sırrı açığa çıkardığı” gerekçesiyle haberci hakkında üç ayrı yakalama kararı çıkarttı (31 Mart).

Ayyıldız’a dava: Evrensel gazetesimuhabiri Faruk Ayyıldız, Twitter üzerinden 9 Ekim 2013’te paylaştığı “İşgalcinin varlığı silahı, askeri, polisi, şiddetiyse elbet o işgalciye atılan her taş helaldir, haktır” mesajı nedeniyle “Suç işlemeye tahrik”ten yargılanacak. Gazeteci, 21 Nisan’da Diyarbakır 7. Asliye Ceza Mahkemesi’nde hakim karşısına çıkacak (30 Mart).

İnsel dinlendi: Cumhuriyet gazetesi yazarı Ahmet İnsel’in İstanbul ve Paris’teki telefonları, “PKK/KCK terör örgütüne üyelik” şüphesiyle FETÖ Örgütü davasından yargılanan Savcı Muammer Akkaş’ın talebiyle dinleme alındı. İstanbul Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu, “dinlendiniz, hakkınızda takipsizlik kararı verildi” şeklinde tebligat yaptı (29 Mart).

Canözer’e “propaganda ve örgüt” davası: JİNHA muhabiri Beritan Canözer, sosyal medya paylaşımları yoluyla “PKK propagandası yaptığı ve PKK üyesi olduğu” iddiasıyla tutuksuz yargılanacak. 29 Mart’ta tahliye edilen ve Haber notları delil gösterilen gazeteci, bir daha Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi’ne 10 Mayıs’ta hakim karşısına çıkacak (29 Mart).

TRT denetmenine “Atatürk” davası: Ankara Başsavcılığı, TRT Türk’te Osman Yüksel Serdengeçti’nin Türkiye Cumhuriyeti ve devrimlerinin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’e hakaret konuşmasına yer verilen “Kendi Gökkubbemiz” adlı belgesele izin verdiği gerekçesiyle TRT Denetmeni İlyas Aksoy hakkında üç yıla kadar hapis istemiyle dava açtı (25 Mart).

Dündar ve Gül’e “müebbetlik” dava: İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, MİT TIR’larıyla ilgili yayınlar nedeniyle 26 Kasım 2015’te tutuklanan, üç ay sonra ise tahliye edilen Cumhuriyet gazetesi yayın yönetmeni Can Dündar ve Erdem Gül’ü yargılamaya başladı. Gazeteciler için, bir kez ağırlaştırılmış müebbet, bir kez müebbet ve 30’ar yıla kadar da hapis cezası isteniyor. Mahkeme, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve MİT’in davaya müdahil olmasını kabul ederken, davanın baştan sona basın ve izleyicilere kapalı görülmesine karar verdi. Mahkeme, gizlilik kararını kendilerini bağlamadığını savunarak duruşma salonundan çıkmayı reddeden çok sayıda CHP (Orhan Sarıbal, Niyazi Refik Karan, Ali Haydar Hakverdi, Sibel Özdemir ve Ali Şeker) ve HDP milletvekilleri (Meral Danış Beştaş, Garo Paylan, Filiz Kerestecioğlu) hakkında suç duyurusunda bulundu. Dava 1 Nisan’da sürüyor (25 Mart).

Mahkeme, davanın “Selam Tevhid Kumpası” davasıyla birleştirmesi talebiyle ilgili karar verecek. Dündar’ın, 17 ve 25 Aralık 2013 yolsuzluk operasyonlarından haberdar olduğu ve Dündar’ın kaleme aldığı, 3 Aralık 2013 tarihli “Siyasette Nasıl Geldiysen Öyle Gidersin” ve 24 Aralık 2013 tarihli “Piyonlar Devrildi Sıra Şahlarda” yazıları delil olarak gösterildi. Dündar ve Gül’e, “Devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal veya askeri casusluk amacıyla temin etme”, “Devletin güvenliğine ilişkin gizli kalması gereken bilgileri temin etme ve casusluk maksadıyla açıklama”, “Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ni ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen ya da tamamen engellemeye teşebbüs etmek” ve “Silahlı terör örgütüne üye olmaksızın bilerek isteyerek yardım etme” suçlamaları yöneltildi.

Dündar, dava sonrası, “Davayı değil kamuoyundan dava konusu olan haberi gizlemeye çalışıyorlar. Biz basın özgürlüğü için mücadelemize devam edeceğiz” derken Erdem Gül, “AYM’nin kararı sonrası biz yargılanan değil, direk olarak beraat eden olmalıydık. 1 Nisan’da da burada olacağız haberciliği savunmaya devam edeceğiz” diye konuştu.

Bozarslan’a dava: Diyarbakır’da 14 yaşındaki çocuğa tecavüz eden sanığa ‘saygın tutum’ indirimi uygulayan mahkeme kararını haberleştiren DHA ajansı muhabiri Felat Bozarslan hakkında ‘yayın yasağını ihlal ettiği’ gerekçesiyle Diyarbakır 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Dava 2 Haziran’da başlıyor (24 Mart).

İki gazeteye TMK soruşturması: İstanbul Başsavcılığı, Cumhuriyet ve Birgün gazeteleri hakkında, Berkin Elvan’ın ölümüne ilişkin, bir polis memurunu hedef yapacak şekilde yayınlar yaptıkları iddiasıyla, “Terörle mücadelede görev almış kamu görevlilerini hedef gösterme” gerekçesiyle soruşturma başlattı (24 Mart).

Özbudun’a beraat: Ankara 35. Asliye Ceza Mahkemesi, Facebook’ta yaptığı paylaşımlarda “maskeli ve elinde Molotof kokteyli gibi bir malzeme bulunan illegal eylemcinin ve arkasında yine bir eylemi temsil eden çizimlerin bulunduğu fotoğrafı” paylaşmaktan yargıladığı akademisyen ve yazar Sibel Özbudun’u “suça teşvik”ten beraat ettirdi (17 Mart).

Doğan’a “kaçakçılık” davası: İş Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Ersin Özince ve Doğan Holding Onursal Başkanı Aydın Doğan’a akaryakıt kaçakçılığı örgüt liderliği ve diğer suçlardan 23 yıla kadar hapis cezası istendi. 47 şüpheli arasında İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali’nin de ismi geçiyor (17 Mart).

Venedik Komisyonu uyardı: Venedik Komisyonu, Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi’nin (AKPM) talebi üzerine hazırladığı raporunda, TCK’nın 216, 299, 301 ve 314. maddelerinin mevcut hali ve pratikte uygulanışının Avrupa normları ile bağdaşmadığını bildirdi. Komisyon 299. Maddenin yürürlükten kaldırılmasını istedi (16 Mart).

Sam’a beraat: İstanbul 24. Asliye Ceza Mahkemesi, Kurban Bayramı’nda attığı “Benim için IŞİD ile bıçağını masum bir hayvanın boğazına dayayan aynı duygudadır, IŞİD beni şaşırtmıyor” yazılı tweeti nedeniyle “Dini değerleri aşağılamak” suçlamasıyla yargılanan Sanatçı Leman Sam’ı beraat ettirdi (15 Mart).

İki gazeteciye “silahlı isyan” davası: İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, “2 Kasım Pazartesi Türkiye iç savaşının başlangıcı” başlıklı kapak nedeniyle Nokta dergisi genel yayın yönetmeni Cevheri Güven ve sorumlu yazı işleri müdürü Murat Çapan’ı “halkı hükümete karşı silahlı bir isyana tahrik etmek” suçlamasıyla yargılamaya devam etti. Gazeteciler 15 yıldan 20 yıla kadar hapis istemiyle yargılanıyor (15 Mart).

Aygün’e 301 davası: Bakırköy Başsavcılığı, 16 Haziran 2013’te Twitter üzerinden polis şiddetini içeren bir görüntü paylaşarak eleştirdiği ve “Emniyet teşkilatını alenen aşağıladığı” iddiasıyla CHP eski Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün hakkında TCK’nın 301. Maddesinden dava açtı. İki yıla kadar hapsi istenen Aygün, Bakırköy 24. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yargılanacak (15 Mart).

Üç akademisyene “Terör” hapsi: Barış İçin Akademisyenler/İstanbul grubu adına barış talebinde ısrarcı olduklarına dair açıklamayı okuyan ve gözaltına alınan akademisyenler Yrd. Doç. Dr. Esra Mungan, Doç. Dr. Kıvanç Ersoy ve Yrd. Doç. Dr. Muzaffer Kaya çıkarıldıkları nöbetçi mahkemece “terör örgütü propagandası” (TMK 7/2) suçlamasıyla tutuklandı (15 Mart).

Gündem’e toplatma ve soruşturma: Ankara Başsavcılığı, “Newroz’un ayak sesleri” ve “Baharı erteleyemezsin” haberlerinin de yer aldığı Özgür Gündem gazetesi sayısıyla ilgili “örgüt propagandası” ve “suç ve suçluyu övmek” şüphesiyle soruşturma başlattı. Ankara 1. Sulh Ceza Hakimliği, gazete sayısını toplattı. Başbakanlık Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü, Özgür Gündem gazetesinin beş çalışanının basın kartlarını iptal etti (14 Mart).

Baransu ve Çoban’a dava: Anadolu 10. Ağır Ceza Mahkemesi, 28 Kasım 2013 tarihli “Gülen’i Bitirme Kararı 2004′te MGK’da Alındı” manşetiyle ilgili Taraf gazetesi muhabiri Mehmet Baransu ile eski sorumlu müdürü Murat Şevki Çoban’ı yargılamaya devam etti. İki gazetecinin, “Devletin güvenliğine ilişkin belgeleri temin”, “Devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından gizli kalması gereken bilgileri ifşa etmek” ve “MİT’in görev ve faaliyetlerine ilişkin belge ve bilgiyi ifşa etmek” suçlamasıyla 52′şer yıla kadar hapisleri isteniyor (10 Mart).

Mahkeme, MİT, TSK ve İçişleri Bakanlığı’na yazı yazıldığını ve gelen cevaplarda, söz konusu belgenin sızdırılmasına ilişkin herhangi bir adli ve idari soruşturma yapılmadığının tespit edildiğini ifade etti. Baransu’nun avukatı Sercan Sakallı, Basın Kanunu’nun 26. maddesine göre davanın zaman aşımına uğradığı gerekçesiyle davanın düşürülmesini istedi. Diğer avukatı Ömer Kavili, “Kurumlar içerisinde adli veya idari soruşturma yapılmadığı belirtilmektedir” dedi. Baransu ise “Ben 2 Aralık 2013 tarihli MİT belgesini yayınlamaktan ve fişleme belgelerinden yargılanıyorum. Bahse konu belgeyi ben o tarihte değil, 6 ay önce yayınladım. ‘Resmi belge değildir’ denilen fişleme notlarından yargılanıyorum” diye konuştu. MGK Genel Sekreterliği 1. Hukuk Müşavirliği avukatı Emel Bulak, Baransu’yu 2007-2011 döneminde çıkan 200 kadar haberde “sistematik bir dezenformasyon üretmek” ile suçladı. Dava, delillerin gösterilmesi için ertelendi.

Çetiner’e “örgüt” davası: İstanbul Başsavcılığı, Halkların Demokratik Kongresi İl Gençlik Koordinasyonu’nun, Sur ve Cizre’de yaşanan devlet kuşatmalarını protesto etmek için 1 Şubat’ta İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü’nde düzenlediği eylemi izleyen DİHA muhabiri Elif Çetiner hakkında İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açtı. Çetiner, 12 Mayıs’ta, beş sanıkla birlikte, “Örgüt üyesi olmak”, “Örgüt propagandası yapmak” ve “Gösteri ve toplantı kanuna muhalefet” iddiasıyla yargılanacak (10 Mart).

Yağmur’a çekim davası: Radikal gazetesi eski muhabiri Fatih Yağmur hakkında, Adana’da durdurulan MİT TIR’larıyla ilgili soruşturma işlemlerini kayda aldığı gerekçesiyle altı ay hapis istemiyle dava açıldı (10 Mart).

Cumhuriyet’in “Hebdo” davası: İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi, katliama uğrayan Charlie Hebdo dergisiyle dayanışmak için çıkardığı Hazreti Muhammed kapağını fotoğraf olarak köşelerinde yayımlayan Cumhuriyet gazetesi yazarları Hikmet Çetinkaya ve Ceyda Karan’ı yargıladığı davada, dosyayı reddi hakim talebini görüşmesi için Nöbetçi Asliye Ceza Mahkemesi’ne gönderdi. Mahkeme, dosyaya Diyanet İşleri Başkanlığı ve Vatikan’dan bilirkişi tayin edilmesinin bir zorunluluk olmadığını bildirdi, talepleri reddetti. Gazeteciler, “dini değerleri aşağılamak” iddiasıyla yargılanıyorlar (9 Mart).

395 barışsever için 301 soruşturması: İstanbul ve Ankara Başsavcılıkları, “Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi”nin yayımladığı bildiriyi imzalayan bin 128 akademisyenden “Ankara yargı çevresinde olan” 164’ü ve yurtdışından olan 231’i hakkında TCK’nın “Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Devletin kurum ve organlarını aşağılama” başlıklı 301. maddesi kapsamında soruşturma yürütmek için Adalet Bakanlığı’ndan izin istedi (3 Mart).

Avcı’ya 301 davası: İstanbul Başsavcılığı, Bugün gazetesi yazarı Gültekin Avcı hakkında, 3 Eylül 2015 tarihli “Konuşma Zamanı Bugün” başlıklı yazıda “yargı organlarınca yapılan faaliyetleri bir suç örgütünün illegal faaliyeti gibi aktardığı” gerekçesiyle TCK’nın 301. Maddesinden ve 3 yıl hapis istemiyle dava açtı (26 Şubat).

Dayan’ın 15 “TMK” davası sürüyor: Demokratik Ulus gazetesi sorumlu müdürü Arafat Dayan’ın TCK’nın 7/2 maddesinden açılan 15 dava kapsamında yargılanmasına devam edildi. Dayan, Nisan-Temmuz 2014 döneminde çıkan yazı, makale ve içeriklerde “örgüt propagandası yapıldığı” iddiasıyla İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde toplam 112 yıl 6 ay hapis istemiyle yargılanıyor (25 Şubat).

Cemal ve Tatari’ye soruşturma: İstanbul Başsavcılığı, gazeteciler Hasan Cemal ve Tuğçe Tatari, “Delila Bir Genç Kadın Gerillanın Dağ Günlükleri”, “Çözüm Sürecinde Kürdistan Günlükleri” ve “Anneanne, Ben Aslında Diyarbakır’da Değildim” isimli kitapları nedeniyle soruşturma başlattı. Soruşturma, “Terör örgütü propagandası yapmak”, “Halkı kin ve düşmanlığa tahrik” ve “suçu övmek” şüphesine dayandırıldı (24 Şubat).

Emen’e TMK beraati: Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi, Radikal ve Hürriyet muhabiri İdris Emenhakkında, Diyarbakır bombalamasından sorumlu IŞİD’lilere yapılan işlemleri sorgulayan haberi nedeniyle açılan davada beraat kararı verdi. Üç yıl hapsi istenen Emen, “Terörle mücadelede yer almış kamu görevlilerini hedef haline getirmek” ile suçlanıyordu (23 Şubat).

Evrensel’e “gizlilik” beraati: Evrensel gazetesi yayın yetkilileri Mehmet Arif Koşar ve Vural Nasuhbeyoğlu, 17 -25 Aralık 2013 yolsuzluk operasyonlarıyla ilgili çıkan “Yolsuzluk iktidarı yıkılsın” ve  “Rüşvetin fotoğrafları ortaya çıktı” haberlerinde “gizliliği ihlal ettikleri” iddiasıyla İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yargılandıkları davadan beraat etti (23 Şubat).

Tunca’ya 49 yıl: İstanbul 19. Ağır Ceza Mahkemesi, Türkiye Komünist Emek Partisi/Leninist (TKEP/L) üyesi olduğu ve Taksim Gezi eylemlerine Mücadele Birliği pankartı altında katıldığı gerekçesiyle 54 yıldan 185 yıla kadar hapis istemiyle yargılanan 27 yaşındaki Mücadele Birliği dergisi yazı işleri müdürü Sami Tunca’yı, 49 yıl hapis cezasına mahkum etti. Tunca, Deniz Gezmiş anmasına katılmak, örgüt üyeliği, 2911 Sayılı Kanuna muhalefet, Molotof kokteyli atmak, kamu malına zarar vermek ve direnmekten suçlanıyordu. Gezi sürecinde 17 Eylül 2013’te tutuklanan Tunca, çıkarıldığı ilk duruşmada Temmuz 2014’te tahliye edilmiş ancak Gaziantep’te işleme konulan bir başka dosyadan hükümlü olduğundan tahliye olamamıştı (19 Şubat).

Ok’a “örgüt” davası: Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi Kürdsat News kanalı kameramanı Baran Ok hakkında dava açtı. 31 Aralık 2015’te Diyarbakır’da polisin gazlı müdahalesi sırasında gözaltına alınan Ok, 23 kişiyle birlikte “Örgüt üyeliği”, “Kanunsuz gösterilere katılmak” ve “örgüt propagandası”ndan yargılanacak. Dava 5 Nisan’da (5 Şubat).

Odatv bilirkişi bekliyor: İstanbul 18. Ağır Ceza Mahkemesi, 10 gazetecinin tutuksuz yargılandığı Odatv davasında, Ergenekon örgütüne yardım etmekle suçlanmasına dayanak oluşturan ve virüs yoluyla bilgisayarlarına yerleştirildiği savunulan dijital dosyaların incelenmesi için Boğaziçi Üniversitesi’ne bağlı bilirkişiden rapor bekliyor. Yargılama, 13 Nisan’da (17 Şubat).

Davadan, gazeteciler Ahmet Şık ve Nedim Şener ile Odatv sitesi çalışanları Soner Yalçın, Barış Pehlivan, Barış Terkoğlu, Doğan Yurdakul, Müyesser Uğur, Coşkun Musluk, Sait Çakır, Ahmet Mümtaz İdil yargılanıyor.

Uludağ’a beraat: Ankara 12. Asliye Ceza Mahkemesi, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Cumhuriyet Gazetesi yayın yönetmeni Can Dündar hakkında yaptığı suç duyuruyu Twitter hesabından paylaştığı için hakkında “soruşturmanın gizliliğini ihlal”den dava açılan Cumhuriyet gazetesi muhabiri Alican Uludağ’ı beraat ettirdi (17 Şubat).

Dava düştü: Ankara 2. Asliye Ceza Mahkemesi, MİT’e ait bilgileri bulundurarak ve yayınlayarak “Devlet İstihbarat Hizmetleri ve Milli İstihbarat Teşkilatı Kanununa aykırılık” iddiasından yargıladığı Taraf gazetesi muhabiri Mehmet Baransu’ya ilişkin davayı zamanaşımından düşürdü (2 Şubat).

Duman’a “216” davası: Bakırköy Başsavcılığı, 27 Eylül 2015 tarihli “Bana 1 Kasım’ı sakın sormayın” başlıklı yazısındaki “Bir çocuğum daha olsaydı…” bölümündeki ifadeleriyle “halkın bir kesimini ‘bölge farklılığına dayanarak alenen aşağıladığı” iddiasıyla Hürriyet gazetesi yazarı Selahattin Duman hakkında dava açtı. Şikayeti Tüm Emniyet Teşkilatı Emeklileri’ üyeleri ile Halk Birlikteliği Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği yaptı. Duman’ın 1,5 yıl hapsi isteniyor (11 Şubat).

İki haberciye beraat: Çağlayan Adliyesi’nde savcı Mehmet Selim Kiraz’ın rehin alınması ve öldürülmesiyle ilgili yayınlar nedeniyle Taraf gazetesi yetkilisi Tunca Öğreten ve muhabir Aysun Yazıcı hakkında, “Terör örgütü propagandası”ndan açılan dava İstanbul Anadolu 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde beraatla bitti (2 Şubat).

Başlangıç’a soruşturma: Cumhuriyet gazetesi haber koordinatörü Ayşe Yıldırım Başlangıç hakkında, 29 Ekim 2015’te çıkan “Sandık başında onları sakin unutmayın” haberde “Millet ve devleti ve organlarının aşağılandığı”, “adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs edildiği” ve “iftira edildiği” iddialarıyla TCK’nın 301. Maddesinden soruşturma açıldı. Gazeteci, Adana Emniyet Müdürlüğü’nün şikayetiyle açılan soruşturmadan ifade verdi (2 Şubat).

Ünlü’ye TMK davası: Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi (SBF) öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Barış Ünlü hakkında, hocası olduğu dersin final sınavında, “Abdullah Öcalan’a ait iki metni karşılaştırarak, Kürt sorunun geçirdiği dönüşümü” öğrencilerine sorduğu gerekçesiyle “Terör örgütü propagandası yapmak” ve “suç ve suçluyu övmek”ten dava açıldı (1 Şubat).

Eski vekile hapis: Ankara 32. Asliye Ceza Mahkemesi, Başbakan Ahmet Davutoğlu’na “IŞİDsever” dediği gerekçesiyle CHP eski Tunceli milletvekili Hüseyin Aygün’ü “halkı kin ve düşmanlığa tahrik” iddiasıyla ertelemeli 9 ay hapse mahkum etti (1 Şubat).

12 yıl sonra beraat: İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, Abdullah Öcalan’ın avukatıyla 12 yıl önce yapılan röportaj nedeniyle “PKK propagandası” iddiasıyla yargıladığı Evrensel gazetesi dönemin sorumlu müdürü Muzaffer Özkurt ve imtiyaz sahibi Ahmet Sami Belek’ı 12 yıl sonra beraat ettirdi (28 Ocak).

18’ine dava düştü; beşine devam: İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, “Örgüt propagandası” iddiasıyla haklarında dava açılan Özgür Gündem gazetesi 23 çalışanı ve köşe yazardan 18’inin dosyasını “4 aylık dava açma süresi aşıldığı” gerekçesiyle düşürdü. Mahkeme, gazete eş yayın yönetmenleri Emine Eren Keskin ve Hüseyin Aykol, yazı işleri müdürü Reyhan Çapan ile yazarlar Filiz Koçali ve Zülal Nazan Üstündağ’ın dosyalarını ayırdı (29 Ocak).

Demir’e TMK davası: Gazeteci Arzu Demir hakkında, HDP Eşbaşkanı Figen Yüksekdağ ile yaptığı “Önce müzakereler başlasın” başlıklı bir röportaj nedeniyle “PKK propagandası yapmak” iddiasıyla dava açıldı (29 Ocak).

Aziz Güler’in fotoğrafı: Ötekilerin Postası sitesi editörü Mesut Aslan, Kobane’de IŞİD’e karşı savaşırken ölen Aziz Güler’in fotoğrafını paylaştığı için Gaziantep Asliye Ceza Mahkemesi’nde “örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla tutuksuz yargılanıyor (28 Ocak).

Kart’a 301 soruşturması: Cumhurbaşkanlık Genel Sekreterliği’nin şikayetiyle Cumhuriyet gazetesi çizeri Musa Kart hakkında,”yargının Saray’a bağımlılığını” çizdiği için TCK’nın 301. Maddesinden soruşturma başlatıldı (28 Ocak).

Hukukçuya 301’den beraat: Adana 4. Ağır Ceza Mahkemesi, 14 Ekim 2014’te öldürülen gazete dağıtımcısı Kadri Bağdu’nun katillerinin hem polis hem de yargı tarafından korunduğunu iddia eden avukatı Tugay Bek’i TCK’nın 301. Maddesinden yargıladı. Hukukçu, davanın ilk duruşmasında beraat etti (28 Ocak).

Avukata soruşturma: İstanbul Başsavcılığı, bir ihbar üzerine, Savcı Kiraz’ın adliyede öldürülmesiyle ilgili Bugün TV programında sarf ettiği sözlerden avukat Efkan Bolaç ile program yetkilileri hakkında “örgüt propagandası” şüphesiyle soruşturma açtı (21 Ocak).

Yılmaz’a tahliye ve iki dava: Van Erçiş Ağır Ceza Mahkemesi, sosyal medya yoluyla “PKK propagandası yapmak” ile suçlanarak tutuklanan DİHA muhabiri İdris Yılmaz’ı yargılamaya devam etti (21 Ocak).

Haberciye soruşturma: Ankara Başsavcılığı, DİHA İngilizce haber editörü ve Yüksekova muhabiri Nedim Türfent hakkında, Med Nuçe ve Stêrk TV’ye bağlanarak haber aktardığı için “PKK örgütü propagandası” şüphesiyle soruşturma başlattı (21 Ocak).

İki haberciye hapis: Adana 2. Ağır Ceza Mahkemesi, bir basın açıklaması sırasında kendilerini görüntüleyen polislerin fotoğrafını sosyal medyada “Bugün cuma burası Adana beni fişlemeye çalışan polis kameralarını teker teker tespit ediyorum” ifadeleriyle paylaştıkları gerekçesiyle yargılanan gazeteci Aytekin Gezici’yi “devlet güvenliğine dair belgeler bulundurma” ve “terörle mücadele görevlisini hedef göstermek”ten 2 yıl 11 ay, Cihan Haber Ajansı muhabiri Abdullah Özyurt’u da “hedef göstermek”ten 1 yıl 3 ay hapis cezasına mahkum etti. Hükümler ertelendi (17 Ocak).

AYM beklenmeyecek: İstanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesi, 46 medya çalışanını PKK’ye bağlı KCK Basın Komitesi’ne üyelik iddiasıyla yargıladığı davada, dosya “Özel yetkili yargının bir ürünü” olduğu gerekçesiyle iptal için başvurulan Anayasa Mahkemesi yanıtının beklenmesinden vazgeçilmesine karar verdi. AYM’den bir yılı aşkın bir süredir mahkemenin talebine cevap gelmemişti. Dava 8 Nisan’da sürecek (15 Ocak).

1128 akademisyene soruşturma: İstanbul Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu, “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisine imza veren 1128 kişilik Barış İçin Akademisyenler Grubu hakkında, “Türk milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni ve devletin kurum ve organlarını aşağılamak” ve “Terör örgütü propagandası yapmak” şüphesiyle soruşturma başlattı (14 Ocak).

Bozarslan’a soruşturma: Diyarbakır Başsavcılığı, bir çocuğun cinsel istismara uğramasıyla ilgili davanın son celsesinde verilen yayın yasağını ihlal ettiği gerekçesiyle Doğan Haber Ajansı Diyarbakır muhabiri Felat Bozarslan hakkında üç yıla kadar hapis istemiyle soruşturma başlattı (13 Ocak).

23 “Gündem” çalışanına “Terör” davası: Özgür Gündem gazetesinin 23 çalışanı hakkında, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde “terör örgütü propagandası” iddiasıyla dava açıldı. Hayri Demir, Şenel Karataş, Mehmet Gemsiz, Eren Keskin, Mehmet Güç, Ersin Çaksu, Reyhan Çapan, Metin Yeğin, Arif Altan, Filiz Koçali, Hasan Kıyafet, Nesim Kalkan, Ayşe Batumlu Kaya, Ömer Ağın, Hüseyin Aykol, Veysi Sarısözen, Nazan Üstündağ, İhsan Yorulmaz, Eyyüp Güven, Enver Baysal, Doğan Durgun, Kemal Bümbül ve Şaban İba hakkında 7,5 yıl hapis isteniyor (12 Ocak).

Çocuk ölümlerini eleştirmeye “Terör” soruşturması: Diyarbakır Başsavcılığı, Kanal D’deki Beyaz Show’a Diyarbakır’dan bağlanarak Güneydoğu’daki operasyonlarda çok sayıda çocuğun öldürülmesiyle ilgili, “Burada yaşananlar ekranlarda çok farklı aktarılıyor. Sessiz kalmayın” diyen öğretmen Ayşe Çelik hakkında “örgüt propagandası” şüphesiyle soruşturma açtı. Bakırköy Başsavcılığı da, programcı sunucu Beyazıt Öztürk hakkında aynı gerekçeyle soruşturma açtı (11 Ocak).

Yaylalı’ya hapis: Uludere Asliye Ceza Mahkemesi, vicdani retçi Yannis Vasilis Yaylalı’yı, vicdani ret çalışmaları ve Demokrat Haber sitesindeki yazılarında “halkı askerlikten soğuttuğu” iddiasıyla 7 ay 15 gün hapse mahkum etti (7 Ocak).

Şansal’a dava yok: Bakırköy Başsavcılığı, Rahmi Kurt’un şikayetiyle hakkında “kin ve düşmanlığa tahrik” ve “Ölen kişinin hatırasına hakaret” şüphesiyle soruşturma yürüttüğü modacı Barbaros Şansal’a dava açmaya gerek görmedi. Şansal’ın, Twitter üzerinden paylaştığı “Hala şehit diyorlar … yoluna gitti niyazi lafını bilmiyorlar” mesajı şikayete nedendi (7 Ocak).

Takipsizlik kararında, “Şikayet hakkı ölenin yakınlarına aittir. Dosyada geçerli, usulüne uygun bu yönüyle bir şikayetin bulunmadığı, şüphelinin suçu işleme kastıyla hareket ettiği sonucunun bu tweet içeriğinden çıkartılamaz” denildi.

Twitter cezası yargıda: Twitter Şirketi, ‘terör propagandası’ yapılan içerikleri kaldırmadığı gerekçesiyle TİB’in verdiği 150 bin TL para cezasını Ankara 10. İdare Mahkemesi’ne taşıdı; cezanın iptalini istedi (6 Ocak).

Ergenekon davası yargılanmalı: Ergenekon davasının temyiz duruşması Yargıtay 16. Ceza Dairesi’nde gerçekleşti. Sanıklardan gazeteci Mustafa Balbay, “Öncelikle bu yargılamanın yargılanması ve bu davanın dava haline gelmesi gerekiyor. Bu anlamda bizim sizden beklentimiz sadece usulden ve esastan bozulması değil asıl bu yargılamanın sizin katınızda bir zemine oturtulması” dedi. Savunmaların tamamlandığı davada karar 21 Nisan 2016’da açıklanıyor (1 Ocak).

 

Tekzipler

Son üç ayda Cumhuriyet gazetesi, Cumhurbaşkanının oğlu Bilal Erdoğan, Başbakan Davutoğlu ve DaeKwang Şirketi’yle bağlantılı haberler nedeniyle tekzip yayımlamak zorunda kaldı. Özgür Gündem gazetesi, “tekzip yayımlamadığı” gerekçesiyle toplam 100 bin TL adli para cezasına mahkum edildi.

Geçen yılın aynı döneminde de BirGün ve Zaman gazeteleri, gündeme getirdikleri yolsuzluk veya fişleme iddialarıyla ilgili olarak tekzip yayımlamak zorunda kalmışlardı.

Gündem’e iki tekzip davası: Özgür Gündem gazetesi eş yayın yönetmeni Eren Keskin ve sorumlu müdür Reyhan Çapan hakkında, biri Turkuvaz Grubu’ndan gönderilen iki tekzip metnini basmadıkları gerekçesiyle açılan davaların görülmesine devam edildi. Duruşma 31 Mayıs’ta (31 Mart).

IŞİD haberine tekzip: Cumhuriyet gazetesi, 9 Aralık 2015 tarihli “Türk firmadan IŞİD’e bomba” başlıklı, Koreli biber gazı firması DaeKwang’a DAEŞ’e bomba temin ettiği gerekçesiyle soruşturma açıldığını iddia eden haberiyle ilgili tekzip yayınladı (26 Mart).

Cumhuriyet’e tekzip beraatı: İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi, tekzip yayımlamadıkları iddiasıyla Cumhuriyet gazetesi yayın yetkilileri Ayşe Yıldırım Başlangıç ve Utku Çakırözer’ı yargıladığı davada, tekzibin yayınlandığı tespit ederek beraat kararı verdi (23 Şubat).

Cumhuriyet’e tekzip: Cumhuriyet gazetesi, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’a yönelik iddiaları işleyen Aykut Küçükkaya’nın 10 Aralık 2015 tarihli “Ustalık Dö- Nemi-5 Değil 15 Restoran” yazısı nedeniyle tekzip yayınladı (17 Şubat).

Tekzip davasına beraat: Cumhuriyet gazetesi eski yetkilileri Utku Çakırözer ve Abbas Yalçın, Başbakan Davutoğlu’nun kızıyla ilgili “Kızı zayıf aldı, fatura öğretmene çıktı” haberine gönderilen tekzibi yayınlamadıkları gerekçesiyle yargılandıkları davadan beraat etti. İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi, tekzibin 15 Şubat 2015’te yayınlandığını tespit etti (16 Şubat).

100 bin TL tekzip cezası: İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi, Basın Kanunu’nun 18. Maddesi gereği “tekzip yayınlamadıkları” ileri sürülen Özgür Gündem gazetesi eş yayın yönetmeni Eren Keskin ve sorumlu müdür Reyhan Çapan’ı toplam 100 bin TL adli para cezasına mahkum etti. Keskin’le ilgili hüküm ertelendi (4 Şubat).

 

Hakaret, Kişilik Hakları ve Tazminat Davaları

Ocak-Mart 2016 döneminde 3 gazeteci toplam ertelemeli 10 ay hapse ve 7 bin 610 TL adli para cezasına mahkum edildi, üç gazeteci beraat ederken yedi gazeteciye açılan ceza davaları sürüyor, ikisine yeni ceza davası açıldı. Kişilik haklarına saldırı iddiasıyla iki gazeteci toplam 14 bin TL tazminat ödemeye mahkum edildi. Halen üç gazeteci toplam 1 milyon 155 bin TL tazminat istemiyle yargılanıyor, üçüne 40 bin TL’lik yeni tazminat davası açıldı.

Geçen yılın aynı döneminde, iki gazeteciye toplam 4 bin 420 TL para cezası verilmiş, dokuz gazeteci yargılanmaktaydı. Altı gazeteci beraat etmiş, ikisine yeni davalar açılmış veya haklarında yeni şikayette bulunulmuştu. Dört gazeteci ve iki gazeteyle ilgili toplam 1 milyon 520 bin TL’lik tazminat davası açılmıştı.

2015 yılının tamamında, 15 gazeteci ve bir siteye “hakaret” suçlamasıyla 1740 TL’si ertelemeli olmak üzere toplam 5 yıl 8 ay 17 gün hapis ve 48 bin 940 TL adli para cezası verilmişti. Üç gazeteci de kişilik haklarına saldırı gerekçesiyle toplam 14 bin TL tazminat ödemeye mahkum edilmişti.

Yıldız’a dava: Gazeteci Arzu Yıldız hakkında, sosyal medya üzerinden eski Adalet Bakanı Kenan İpek ve Adalet Bakanlığı eski müsteşarı Basri Bağcı’ya hakaret ettiği iddiasıyla Ankara 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Gazeteci hakkında zorla getirme kararı alındı. Davaya 25 Mayıs’ta devam edilecek (30 Mart).

Uludağ’a beraat: İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi, polisin “17-25 Aralık Haftası, Yolsuzluk Haftası Olsun ve Hırsızlar tarafından AKP Genel Merkezi’nde Kutlansın” yazılı pankartı kaldırmasını haberleştiren Cumhuriyet gazetesi muhabiri Alican Uludağ’ı Bilal Erdoğan’a hakaretten yargıladığı davada beraat kararı verdi (29 Mart).

Yazardan 135 bin TL isteniyor: Posta gazetesi yazarı Nedim Şener, “Yasin El Kadı” kitabı nedeniyle Yasin El Kadı’nın açtığı 100 bin TL’lik, Cüneyt Zapsu’nun açtığı 5 bin TL’lik tazminat davası çerçevesinde yargılanıyor. Şener’in yazarı Aziz Tunç’un “Beni Sen Öldür/ Maraş 78” kitabıyla ilgili yazdığı yazıya Ramazan Tutal’ın açtığı 30 bin TL’lik dava çerçevesinde yargılanıyor (25 Mart).

1 milyon TL’lik yazı: İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi, “Vatan’da Damat Afeti” başlıklı yazıda İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın damadı Ömer Faruk Kavurmacı’ya hakaret ettiği gerekçesiyle Cumhuriyet gazetesi yazarı Çiğdem Toker’i yargılamaya 14 Nisan’da devam ediyor. Toker, aynı yazı nedeniyle Asliye Hukuk Mahkemesi’nde 1 milyon TL’lik tazminat istemiyle de yargılanıyor ( 15 Mart).

Pehlivan’a beraat: Odatv sitesi yayın yönetmeni Barış Pehlivan, “Erdoğan’dan El Kadı’nın Ortağına El Kaide Kıyağı” başlıklı haberde Suudi işveren Yasin El Kadı’ya hakaret ettiği iddiasıyla 2 yıl hapis istemiyle yargılandığı davadan beraat etti. İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi “suç unsuru yok” dedi (15 Mart).

Gazeteciye 23 yıl hapis tehdidi: Cumhuriyet gazetesi muhabiri Canan Coşkun’un, “Yargıda tartışılan konut satışı” haberiyle Yargıda Birlik Platformu (YBP) üyesi bir hakim ve dokuz savcıya hakaret ettiği iddiasıyla yargılanmasına İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. 23 yıl 4 ay hapsi istenen Coşkun’un davası “Haberde hakim ve savcıların görevleriyle ilgili tek bir eleştiri yok” dedi. Dava 26 Mayıs’ta (15 Mart).

Gökçek’e ret: Ankara 13. Asliye Hukuk Mahkemesi, “Yolsuzluk Gökçek’in fıtratında var” sözleri nedeniyle Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in CHP Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka’ya açtığı 30 bin TL’lik tazminat davasını reddetti (29 Şubat).

Şahiner’e ceza: İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi, “Buraları eskiden hep düz liseydi” yazısındaki “Üstün zekasına daha önceki tapelerden şahit olduğumuz Bilal Erdoğan” ifadesi nedeniyle BirGün gazetesi yazarı Seray Şahiner’i 2 bin 410 TL para cezasına mahkum etti (25 Şubat).

Torun’a tazminat davası: AK Parti milletvekili Şamil Tayyar, “Bu Şamil… Şamil gibi olmayın” ifadelerinin yer aldığı karikatürü paylaştığı gerekçesiyle Gaziantep’te yerel gazetecilik yapan Hüseyin Torun hakkında 20 bin TL’lik tazminat davası açtı (25 Şubat).

Keyif’e beraat: İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi, “Mayruk ve Şansal defileden çıkarıldı” haberinde yer verdiği Barbaros Şansal’ın görüşleri nedeniyle Emine Erdoğan’a ‘hakaret’ iddiasıyla yargılanan BirGün gazetesi muhabiri Ömür Şahin Keyif’i beraat ettirdi (23 Şubat).

Köşe yazarı mahkum: Evrensel gazetesi köşe yazarı Bülent Falakaoğlu, “Örümcek Ağına Takılan Biziz” başlıklı yazısında TÜRGEV’in tüzel kişiliğine hakaret ettiği iddiasıyla 4 bin TL tazminat ödemeye mahkum edildi. Gazeteciden 20 bin TL talep ediliyordu (23 Şubat).

Bir kitap yazdı: İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi, Big Boss kitabında Erdoğan’ın cezaevinde korumalığını yapan Hasan Yeşildağ’a hakaret etmekten yargıladığı gazeteci Mustafa Hoş’un dosyasını bilirkişiye gönderdi. Duruşma 24 Mayıs’ta. Gazeteci, Yeşildağ’ın kişilik haklarına saldırdığı gerekçesiyle de 20 bin TL manevi tazminat istemiyle de yargılanıyor (23 Şubat).

Alphan’a dava: Hürriyet gazetesi köşe yazarı Melis Alphan hakkında,Kezban Hatemi’nin oğluyla röportajı yaptıktan sonra hukukçunun kendisini hedef almasını Twitter üzerinden “Bu kadın bir yalancı. Şimdi ona yalancı dediğim için bana dava açsın” diye tepki gösterdiği için “hakaret”ten dava açıldı. İlk duruşma 3 Haziran’da, İstanbul Asliye Ceza (16 Şubat).

Dündar ve Menekşe’ye dava: Amasya Katı Atık Bertaraf Tesisi’nin AKP’lilerce birçok kez açılışının yapılmasını eleştiren 15 Mayıs 2015 tarihli “Açmaya doyamadılar” manşeti nedeniyle Cumhuriyet gazetesi yayın yönetmeni Can Dündar ve Amasya muhabiri Mehmet Menekşe hakkında Amasya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde 20 bin TL manevi tazminat davası açıldı. Şikayeti AKP’li Amasya Belediye Başkanı Cafer Özdemir yaptı (12 Şubat).

Arslan mahkum: Kayyum öncesi Bugün gazetesi eski muhabiri Metin Arslan, Mustafa Doğan İnal ve Yassen Abdullah El Kadı’nın açtığı iki hakaret davasında toplam 5 bin 200 TL adli para cezasına mahkum edildi (11 Şubat).

CHP liderinden örnek davranış: CHP genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, kendisine hakaret ettiği iddiasıyla dava açıldığını öğrendiği genç kıza mektup yazarak, “Hiçbir çocuğumuzun hakim karşısında yargılanmasına gönlüm razı olmaz” dedi; davayı geri çekti (8 Şubat).

Şahin’e ceza, Özay’a beraat: Taraf Gazetesi sorumlu müdürü Bülent Onur Şahin, haber yoluyla gazeteci Mustafa Karaalioğlu’na iftira ettiği iddiasıyla ertelemeli 10 ay hapis cezasına mahkum edildi. Aynı haberden muhabir Hüseyin Özay’ın beraatına karar verildi (1 Şubat).

Altan tazminat ödeyecek: Ankara 19. Asliye Hukuk Mahkemesi, Cumhuriyet gazetesinde çıkan yazısında Balyoz davasına ilişkin Emekli Korgeneral Engin Alan’a ait olduğu öne sürülen bir konuşmadan söz edenAhmet Altan 10 bin TL manevi tazminat ödemeye mahkum oldu (7 Ocak).

Dirik’in ifadesi Cinayet Büro’da alındı. “Kayyumdan damat çıktı” haberi nedeniyle “hakaret” şüphesiyle hakkında soruşturma yürütülen Cumhuriyet gazetesi eski muhabiri Hakan Dirik’in ifadesi, İzmir Bozyaka’daki cinayet büro amirliğinde alındı (4 Ocak).

Sözcü için suç duyurusu: AKP İzmir Bayraklı İlçe Başkanlığı, “2016 Falınız” başlıklı haberde Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hakaret ettiği iddiasıyla Sözcü gazetesi hakkında suç duyurusunda bulundu (4 Ocak).

Avcı cezaevinden ifade verdi: Yazılarıyla “Tevhid Selam terör örgütü soruşturmasını” manipüle etmekten tutuklanan Bugün gazetesi eski yazarı Gültekin Avcı, sulh ceza hakimlerinin tarafsız olmamakla eleştirdiği köşe yazısıyla savcılar İslam Çiçek, Durmuş Karaçalı, Cevdet Özkan, Fevzi Keleş, Bekir Altun ve Recep Uyanık’a hakaret ettiği iddiasıyla yargılandığı davada Silivri Cezaevi’nden sesli görüntülü sistem aracılığıyla ifade verdi. İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki dava 14 Nisan’da (1 Ocak).

BirGün’de üç sanık: BirGün gazetesi yetkilileri İbrahim Aydın ve Berkant Gültekin “Hırsıza hırsız dediler davalık oldular” haberinde Cumhurbaşkanının oğlu Bilal Erdoğan’a hakaret ettikleri iddiasıyla TCK’nın 125. Maddesinden yargılanıyorlar. Yargılama esas hakkında savunma için 19 Nisan’da sürecek. Gazete muhabiri Cansever Uğur’un iki haber nedeniyle aynı gerekçeyle yargılandığı dava da aynı güne kaldı (1 Ocak).

Avcı’nın hapsi isteniyor: Bugün gazetesi yazarı Gültekin Avcı, bir yazısında Van’daki El Kaide operasyonunu devlet yetkililerinin engellediğini, İçişleri Bakanı Efkan Ala’nın da o dosyada görev alan polisleri gözaltına alma talimatı verdiğini iddia ettiği için “hakaret ve iftira” gerekçesiyle yargılamaya İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde 24 Aralık’ta devam etti. Duruşma 14 Nisan’da (1 Ocak).

Hakaret yok, düşünce açıklama var

Akit’e ifade özgürlüğü: Ankara 2. Sulh Ceza Hâkimliği, “Bu Suça Ortak Olmayacağız” bildirisinin imzacısı akademisyenleri “Uzatmayın atın bu adamları”, “kahpe”, “eşcinsel sevici hoca”, “mandacı akademisyenler” ve “diplomalı sapkınlar” diye yazan Yeni Akit gazetesi ve Akit Haber sitesine erişim yasağı getirmedi; içerikleri ifade özgürlüğü saydı (5 Şubat).

Kararda, “Basın ve yayın, olayların kamuya aktarılmasının yanında eleştiri sınırı içinde kalmak suretiyle yorumda da bulunabilecektir. Haberlerin daha çarpıcı hale getirilebilmesi amacıyla eleştiri ve kişilik özgürlüğünü zedelemeyecek şekilde yorum da basın özgürlüğü içinde mütalaa edilmeli” denildi.

“Ceza hukuku baskı aracı olamaz”: Baskentlilerhaber.com sitesi sahibi ve yazarı Mehmet Akyol, 22 Mart 2015’te AKP’deki temayül yoklamalarını eleştiren bir yazıda Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’e hakaret ettiği iddiasıyla yargılandığı davadan beraat etti. Ankara 35. Asliye Ceza Hâkimi Aydoğan Levent Gedik, AİHS ve AİHM kararlarına dayandırdığı kararında savcılığı eleştirerek “Ceza hukukunun medya üzerinde bir baskı aracı olarak kullanılıp halkın bazı görüşler hakkında bilgi sahibi olması hakkının kısıtlanamayacağı kabul edilmelidir” dedi (18 Ocak).

Banka eleştirisine dava yok: İstanbul Başsavcılığı, “Sanayi Dalgalı, Bankalar Gamsız”  başlıklı yazısı nedeniyle Ziraat Bankası şikayetiyle hakkında “hakaret ve iftira”dan soruşturma yürüttüğü BirGün gazetesi eski yazarı Mustafa Sönmez’e dava açılmamasına karar verdi (2 Ocak).

Yorum ve eleştiri niteliğindeki yazıda şikayetçi bankanın hedef alınmadığı, herhangi bir istatistik ileri sürmeden kamu bankalarının genel olarak düşük karlılıkla çalıştıkları ve kötü yönetildiklerinin iddia edildiğine yer verilen kararda, “Bu kasıtla yazıldığını gösterir herhangi bir unsuru da içermediği, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile koruma altına alınan ifade özgürlüğünün sınırlarının aşılmadığı, aksine bankalar hakkında yapılacak eleştirilerin –velev ki yerinde olmasın-suç olarak kabulü sonucunu doğuracak, oysa kanun koyucunun böyle bir amaç gütmediği, öte yandan yazıda hakaret suçunu oluşturabilecek bir ifadenin de yer almadığı” işaret edildi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sıkıntısı

Ocak-Mart döneminde TCK’nın 299. Maddesinden yargılanan beşi gazeteci yedi kişiye, 3 yıl 3 ayı ertelemeli olmak üzere toplam 11 yıl 4 ay hapis cezası verildi; 22’si yeni sanık 29 gazeteci toplam 32 kişi yazı, görüş ve eleştirileri nedeniyle 299. Maddeden halen yargılanıyor. İkisi gazeteci toplam 20 kişi beraat etti. Yine 299’dan sekiz gazeteciye yeni soruşturma açıldı; iki gazeteci hakkında takipsizlik kararı verildi.

Bir karikatürist, bir öğretmen ve bir siyasetçi, yayın yoluyla eski Başbakan Erdoğan’a hakarette bulunduğu iddiasıyla TCK’nın 125/3 maddesi uyarınca 1 yıl 6 ay hapis ve 14 bin 160 TL adli para cezasına çarptırıldı. Bir öğretmen beraat ederken, beş gazeteci, bir vekil, bir doktor ve bir mankenin ceza davaları ise sürüyor.

Eski Başbakan da olan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kişilik haklarına saldırıda bulunulduğu iddiasıyla bir milletvekili (Eren Erdem-CHP) 7 bin TL manevi tazminat ödemeye mahkum edildi. Muhalefetteki iki parti lideri (Selahattin Demirtaş-HDP; Kemal Kılıçdaroğlu-CHP) hakkında toplam 350 bin TL istemiyle yeni tazminat davası açıldı; 200 bin TL’lik kısmı reddedildi. Bir gazeteci ve bir yönetmene açılan toplam 200 bin TL tutarındaki tazminat davasıysa sürüyor.

Geçen yılın aynı döneminde üç gazeteci ve iki karikatürist başbakanlığı döneminde Recep Tayyip Erdoğan’a hakaretten (TCK 125) ertelemeli 1 yıl 4 ay 20 gün hapis ve 21 bin TL de adli para cezasına mahkum edilmişti. Gazeteci Barış İnce ve köşe yazarı Ender İmrek hakkında “Cumhurbaşkanı’na hakaret”ten (TCK, madde 299) yeni davalar açılmış; Çanakkale ve Dikili’de 7yedi kişi de aynı gerekçeyle toplam 57 bin 100 TL adli para cezasına mahkum edilmişti.

Ocak-Mart döneminde 53’ü gazeteci 86 kişi hakkında eski Başbakan (TCK 125) ve Cumhurbaşkanı (TCK 299) Recep Tayyip Erdoğan’a yayın yoluyla hakaret ettikleri veya Erdoğan’ın kişilik haklarına saldırıda bulundukları iddiasıyla işlem (mahkumiyet, kovuşturma, soruşturma, şikayet ve tazminat olarak) gördü.

Erdoğan şikayetine konu olan isimler

Kemal Bekir Ulusaler, Tamer Karaman, Sera Kadıgil, Barış İnce, Bülent Keneş, İdris Yılmaz, Hilal Kalafat, Arzu Yıldız, Kumbasar, Kemal Kılıçdaroğlu, Mustafa Sönmez, Mustafa Altıoklar, Mustafa Hoş, Selahattin Demirtaş, Eren Erdem, Oktay Ekşi, Yasemin Ergündoğan, Umut Oran, Merve Büyüksaraç, Melih Gürler, Can Dündar, İbrahim Öztürk, Hakan Gülseven,  Kerem Çalışkan, Bilgin Çiftçi, Oğuz Oyan, Onur Erem, Hüseyin Ceyhan, Bayram Vural, Kadri Gürsel, Hasan Cemal,Emre Deveci, 13 yaşındaki A.Ş. Ahmet Altan, Serkan Sedat Güray, Ekrem Dumanlı, Sefer Selvi, Ali Kenanoğlu, Bekir Coşkun, Vural Nasuhbeyoğlu, Mehmet Akif Koşar, Koray Çalışkan, Şermin Terzi, Aynur Kabayel, Perihan Mağden, Tunca Öğreten, Mehmet Ali Güller, Özgür Mumcu, Örsan Öymen, Mustafa Hoş, Barış Pehlivan, Hakan Şükür, Nasuh Mahruki, Cevheri Güven, Murat Çapan, Bülent Keneş, Cengiz Çandar, Uğur Güler, Dilara Mahmure Aydoğdu, Diren Yula, Gülşin Tazecan, Merthan Özcan, Sibel Güngör, İsmail Bayraktar, Serkan Aras, Onurcan Kazbek, Ayşe Çelebi, Ceren Şahin, Bedi Özbay, Özge Opalay, Aslı Din, Cevdet Engin Celme, Merdan Yanardağ, Yılmaz Odabaşı, Ender İmrek, İrfan Değirmenci, Süleyman Sarılar, Fevzi Yeniçeri, Ali Ekber Aydın, Ertuğrul Özkök, Sevgi Akarçeşme, Erdal Kozan, Çiğdem Geçimli, Muhammed Kül, Sedat Ergin ve İzzet Doğan, İsrafil K. Kumbasar.

Pozisyonlar, meslekler

BirGün, CHP,  PM üyesi, Milletvekili, öğretmen, Genel Başkan Yardımcısı, Türkiye güzeli, karikatürist, Cumhuriyet, Gençlik Kolları Başkanı, Yurt, doktor,  eski Milletvekili, muhabir, avukat, T24, CNN Türk, FKF’li Liselilerin Devrimci aylık dergisi, Radyo programcısı, eski Zaman gazetesi,  Genel Yayın Müdürü, Evrensel, çizer, Sözcü, gazeteci-öğretim üyesi, kelebek eki, editör, Diken, Nokta Dergisi, sorumlu müdür, Today’s Zaman, ABC Gazetesi sitesinin, şair, yazar, program sunucusu, genel yayın yönetmeni, haber müdürü, üniversite öğrencileri, Hürriyet, Evrensel, Yeniçağ,

 

299: 7 kişiye 11 yıl 4 ay hapis: Söz konusu üç aylık dönemde, beş gazeteci, bir siyasetçi ve bir iş insanı, TCK’nın 299. maddesinden ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hakaret suçlamasıyla 3 yıl 3 ayı ertelemeli olmak üzere toplam 11 yıl 4 ay hapis cezasına mahkum edildi.

20 sanığa beraat; 31’i hala sanık: 29’u gazeteci, ikisi üniversiteli, biri eski vekil toplam 32 kişi yazı, görüş ve eleştirileri nedeniyle aynı maddeden yargılanmaya devam ediyor. Bu gazetecilerin 22’sinin davası yeniydi. İkisi gazeteci toplam 20 kişi beraat etti.

Bu dönemde gazeteciler Barış İnce, Bülent Keneş, İdris Yılmaz, Kemal Bekir Ulusaler ve Hilal Kalafat mahkum olurken, Arzu Yıldız, Kumbasar, Vural Nasuhbeyoğlu, Sedat Ergin, İzzet Doğan, Ekrem Dumanlı, Sevgi Akarçeşme, Ertuğrul Özkök, Ender İmrek, Yılmaz Odabaşı, Bülent Keneş, Merdan Yanardağ, İrfan Değirmenci, Süleyman Sarılar, Fevzi Yeniçeri, Ali Ekber Aydın, Cengiz Çandar, Cevheri Güven, Murat Çapan, Nasuh Mahruki, Mustafa Hoş, Barış Pehlivan, Örsan Öymen, Özgür Mumcu, M. Ali Güller, Tunca Öğreten, Şermin Terzi, Aynur Kabayel, Koray Çalışkan, Mehmet Akif Koşar ve Bekir Coşkun Erdoğan’ın eski ve yeni davalı gazetecileri oldu.

299’dan 8 gazeteciye yeni soruşturma: Son üç ayda, sekiz gazeteci hakkında Cumhurbaşkanı’na “hakaret” fillerini düzenleyen TCK’nın 299. Maddesi temelinde yeni soruşturma açıldı. Ayrıca, iki gazeteci hakkında 299. maddesinden açılan soruşturma takipsizlikle sonuçlandı.

 

Hakaret

            Madde 125- (1) Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden (…) (1) veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır. Mağdurun gıyabında hakaretin cezalandırılabilmesi için fiilin en az üç kişiyle ihtilat ederek işlenmesi gerekir.

(2) Fiilin, mağduru muhatap alan sesli, yazılı veya görüntülü bir iletiyle işlenmesi halinde, yukarıdaki fıkrada belirtilen cezaya hükmolunur.

(3) Hakaret suçunun;

a) Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı,

b) Dini, siyasi, sosyal, felsefi inanç, düşünce ve kanaatlerini açıklamasından, değiştirmesinden, yaymaya çalışmasından, mensup olduğu dinin emir ve yasaklarına uygun davranmasından dolayı,

c) Kişinin mensup bulunduğu dine göre kutsal sayılan değerlerden bahisle,

İşlenmesi halinde, cezanın alt sınırı bir yıldan az olamaz.

(4) (Değişik: 29/6/2005 – 5377/15 md.) Hakaretin alenen işlenmesi halinde ceza altıda biri oranında artırılır.

(5) (Değişik: 29/6/2005 – 5377/15 md.) Kurul hâlinde çalışan kamu görevlilerine görevlerinden dolayı hakaret edilmesi hâlinde suç, kurulu oluşturan üyelere karşı işlenmiş sayılır. Ancak, bu durumda zincirleme suça ilişkin madde hükümleri uygulanır.

 

Cumhurbaşkanına hakaret

            Madde 299- (1) Cumhurbaşkanına hakaret eden kişi, bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) (Değişik: 29/6/2005 – 5377/35 md.) Suçun alenen işlenmesi hâlinde, verilecek ceza altıda biri oranında artırılır.

(3) Bu suçtan dolayı kovuşturma yapılması, Adalet Bakanının iznine bağlıdır.

 

TCK 299: 7 kişiye toplam 11 yıl 4 ay hapis

Son üç ayda, beş gazeteci, bir iş insanı ve bir siyasetçi, TCK’nın 299. Maddesinden ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hakaret suçlamasıyla toplam 11 yıl 4 ay hapse (3 yıl 3 ayı ertelemeli) mahkum edildi.

Geçen yılın aynı döneminde henüz mahkum edilmiş gazeteci yoktu. 2015 yılının tamamında, beşi gazeteci toplam dokuz kişiye toplam 10 yıl 8 ay 22 gün hapis cezası veriliyordu.

Yılmaz’a ertelemeli hapis: Van’ın Erciş 3. Asliye Ceza Mahkemesi, sosyal medya yoluyla “Cumhurbaşkanına hakaret” ettiği iddiasıyla yargıladığı DİHA muhabiri İdris Yılmaz’ı 11 ay 20 gün hapse mahkum etti; hükmün açıklanmasını erteledi. Gazeteci, kararı temyiz edeceklerini, reddedilmesi durumunda AİHM’e başvuracaklarını açıkladı. Yılmaz hakkında “PKK propagandası” iddiasıyla açılmış bir başka dava da var (27 Mart).

Keneş’e hapis: İstanbul 44. Asliye Ceza Mahkemesi, Twitter’da paylaştığı yazı ve yaptığı açıklamalarda “Cumhurbaşkanı’na hakaret”te bulunduğu iddiasıyla Today’s Zaman gazetesi eski yayın yönetmeni Bülent Keneş’i 2 yıl 7 ay hapis cezasına mahkum etti. Mahkeme, Keneş hakkındaki yurtdışına çıkış yasağını kaldırmadı (24 Mart).

İş insanına ertelemeli hapis: İzmir Aliağa Asliye Ceza Mahkemesi, Facebook yoluyla Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hakaret ettiği iddiasıyla iş insanı Tamer Karaman’ı 11 ay 20 gün hapis cezasına mahkum etti; hükmü erteledi. (11 Mart).

İnce’ye 21 ay hapis: İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi, “Ceplerine duble yol yapmışlar” haberine açılan davada yaptığı akrostişli savunma metninde Cumhurbaşkanı Erdoğan için “Hırsız Tayyip” sözlerine yer verdiği gerekçesiyle BirGün gazetesi yayın danışmanı ve yazarı Barış İnce’yi 21 ay hapse mahkum etti. Ceza ertelenmedi (8 Mart).

Köşe yazarına hapis: BirGün gazetesi yazarı Kemal Bekir Ulusaler hakkında, 18 Şubat 2015’de çıkan “Ayaktayız, ayakta” yazısında Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hakaret ettiği iddiasıyla ertelemeli 11 ay 20 gün hapis cezası verildi. Mahkeme, cezayı erteledi (24 Şubat).

CHP’liye hapis: Bilal Erdoğan’ın CHP’ye açtığı davada, partinin gönüllü avukatı olarak yazdığı cevap dilekçesinde “Gittikçe otoriterleşen Erdoğan rejimi” cümlesini kullanan CHP PM üyesi Sera Kadıgil, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ‘hakaret’ suçlamasıyla  1 yıl 9 ay cezaya çarptırıldı (16 Şubat).

Radyocuya ertelemeli hapis: Afyonkarahisar 3. Asliye Ceza Mahkemesi, hemen sonra sildiyse de, 20 Mart 2015’te Newroz kutlamalarına ilişkin haberle birlikte “Cumhurbaşkanı’na hakaret” içeren içerikler paylaştığı iddiasıyla radyocu Hilal Kalafat’ı ertelemeli 2 yıl 4 ay hapse mahkum etti. Kalafak beş yıl adli denetime tabi tutulacak (11 Şubat).

TCK 299: 22’si yeni 29 sanık gazeteci; 2’sine de beraat

Yedi gazeteci ve iki üniversiteli, yazı, görüş ve eleştirileri nedeniyle “Cumhurbaşkanına hakaret”ten ve TCK’nın 299. Maddesinden yargılanmaya devam ediyor. İki gazeteci, bir gazete, Yalova’dan 15 kişi ve üç üniversiteli aynı suçlamadan beraat etti. Ayrıca, 22 gazeteci ve eski AKP’li Hakan Şükür hakkında TCK 299’dan yeni dava açıldı.

Geçen yılın aynı döneminde aynı maddeden sadece gazeteci Barış İnce ve köşe yazarı Ender İmrek hakkında henüz dava açılmıştı.

Yıldız’a dava: Gazeteci Arzu Yıldız hakkında, sosyal medya üzerinden Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hakaret ettiği iddiasıyla Ankara 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Gazeteci hakkında zorla getirme kararı alındı. Davaya 25 Mayıs’ta devam edilecek (30 Mart).

Kumbasar’a beraat: Yeniçağ gazetesi köşe yazarı İsrafil K. Kumbasar, “Artık sıra heykelini dikmeye mi geldi?” başlıklı köşe yazısıyla Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hakaret ettiği iddiasıyla Bakırköy 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yargılandı. Erdoğan’a seçimlere müdahalesini eleştiren yazar beraat etti (30 Mart).

TCK 299 AYM’ye gitti: İstanbul 43. Asliye Ceza Mahkemesi, “Katil, Hırsız Erdoğan” başlıklı Fikir Kulüpleri Federasyonu gazetesi sayısını okul koridoruna astıkları iddiasıyla iki üniversitelinin yargılandığı davada, TCK’nın 299. Maddesinin Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne aykırı olduğunu belirterek, maddenin iptali için Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu (29 Mart).

Nasuhbeyoğlu’na dava başladı: KCK Eş Başkanı Cemil Bayık’ın “Bir zihniyetin dışa vurumu” başlıklı açıklamasını 20 Mart 2015’te haberleştirdiği için Evrensel gazetesi sorumlu müdür Vural Nasuhbeyoğlu’nun yargılanmasına İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde başladı. “Cumhurbaşkanına hakaret”ten 4 yıl hapsi istenen gazeteci, bir daha 28 Haziran’da hakim karşısına çıkacak (29 Mart).

Hürriyet ve Zaman’a dava: Bakırköy 54. Asliye Ceza Mahkemesi, “Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Dağlıca açıklaması: 400 milletvekili alınsaydı, bunlar olmazdı” şeklindeki tweet nedeniyle, Hürriyet gazetesi yetkilileri Sedat Ergin ve İzzet Doğan ile Zaman gazetesi sitesi eski yayın yönetmeni Ekrem Dumanlı’yı “Cumhurbaşkanı Erdoğan”a hakaretten yargılamaya başladı. Ergin, “Böyle bir hata dolayısıyla üzüntü duyduğumuzu belirtmiştik. Kaldı ki, haber başlığı çok kısa bir sürede yayından kaldırıldı. 41 yıllık meslek yaşamımda hakaret içerikli bir yayın politikası benimsemedim” dedi. Mahkeme Dumanlı hakkında zorla getirme kararı aldı (25 Mart).

“Tayyip’e çay yok” davası:  İzmir 30. Asliye Ceza Mahkemesi, Ege Üniversitesi’nde çay zamlarını protesto amacıyla “Herkese benden çay. Tayyip’e çay yok” yazılı pankartı astıkları iddiasıyla“ Cumhurbaşkanına hakaret”ten yargıladığı üniversite öğrencileri Erdal Kozan, Çiğdem Geçimli ve Muhammed Kül’ü beraat ettirdi (22 Mart).

Akarçeşme dönmeyecek: Today’s Zaman gazetesi eski yayın yönetmeni Sevgi Akarçeşme bir konferans için gittiği Belçika’dan Türkiye’ye geri dönmeyeceğini açıkladı. Gazeteci, gelecek hafta Cumhurbaşkanı’na hakaretten yargılanacağı davaya da katılmayacak (20 Mart).

Özkök’e dava başladı: Bakırköy 2. Asliye Ceza Mahkemesi, 3 Eylül 2015 tarihli “Utan ey büyük adam” yazısında Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hakaret ettiği iddiasıyla Hürriyet gazetesi yazarı Ertuğrul Özkök’ü 5 yıl 4 ay hapis cezası istemiyle yargılamaya başladı. Özkök, savunmasında “büyük adam” sözüyle Ortadoğu’nun çarpışan aktörlerini, “Ülkesini babasının çiftliği sanan diktatör” sözünden de Beşar Esad’ı kastettiğini söyledi (17 Mart).

Dört haberciye “Erdoğan” davası: Bakırköy Başsavcılığı, “Kanal D Haber Günaydın” programında, bir haber görüntüsünde “Katil Erdoğan” yazılı pankartın gözükmesi nedeniyle, program sunucusu İrfan Değirmenci, Kanal D TV haber genel yayın yönetmeni Süleyman Sarılar, haber müdürü Fevzi Yeniçeri ve haber editörü Ali Ekber Aydın hakkında “Cumhurbaşkanına hakaret”ten dava açtı. Gazetecilerin 5 yıl 4 ay hapislerinin istendiği Bakırköy 39. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki dava Mayıs’a kaldı (17 Mart).

İmrek’in 299 davası: 7-25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonlarıyla ilgili “Yolsuzluk, hırsızlık, rüşvet gizlenebilir mi?” başlıklı bir yazı kaleme aldığı için “Cumhurbaşkanı’na hakaret”ten yargılanan Evrensel gazetesi yazarı Ender İmrek’in davası 16 Haziran’a kaldı. İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi, İmrek’i 4 yıl hapis istemiyle yargılıyor (17 Mart).

Odabaşı’na dava: Bakırköy Başsavcılığı, Meydan gazetesinde çıkan “Zamanın Vicdanında İki Mahkum” başlıklı yazısında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret ettiği iddiasıyla şair- yazar Yılmaz Odabaşı hakkında TCK 299/1 maddesi uyarınca dava açıldı. Dava, Bakırköy 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülecek. (14 Mart).

Dumanlı’ya yakalama, Keneş’ten savunma: Bakırköy 42. Asliye Ceza Mahkemesi, “Cumhurbaşkanına hakaret ve iftira” gerekçeleriyle hakkında 9 yıl 4 aya kadar hapis cezası istemiyle dava açılan Zaman gazetesi eski yayın yönetmeni Ekrem Dumanlı hakkında, ifadesinin alınması için yakalama kararı çıkarttı. Gazetelerin İnternet sitelerinde Fuat Avni adlı Tzitter hesabını kaynak göstererek haber yayınlamakla suçlanan ve 9 yıl 4 aya kadar hapis istemiyle yargılanan Today’s Zaman eski genel müdürü Bülent Keneş ise, “Suç içermeyen ve yazı içeriğinde Fuat Avni’ye atıf yapılarak ve iddia olarak hazırlanıp yayınlanmıştır. Bu haber pek çok basın ve gazete tarafından haber yapılmıştır. Yapılan haber gazetecilik faaliyeti kapsamındadır” dedi. (11 Mart).

Yanardağ’a “Erdoğan” davası: ABC Gazetesi sitesinin genel yayın yönetmeni Merdan Yanardağ hakkında, “Erdoğan’ın kanlı planı” ve “CHP kanlı planın farkında değil’” başlıklı yazılarında “Cumhurbaşkanına hakaret ettiği” iddiasıyla altı yıl hapis istemiyle dava açıldı. Yanardağ, İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın ilk duruşması suçlamaları reddetti. Duruşma 14 Haziran’da (10 Mart).

Beraat ve gerekçesi: Yalova Asliye Ceza Mahkemesi, 13 Mayıs 2015’te Soma için yapılan yürüyüşte “Hırsız katil Erdoğan” şeklinde slogan atarak “Cumhurbaşkanı’na hakaret”ten yargılanan 15 sanık hakkında beraat kararı verdi (29 Şubat).

Mahkeme, Uğur Güler, Dilara Mahmure Aydoğdu, Diren Yula, Gülşin Tazecan, Merthan Özcan, Sibel Güngör, İsmail Bayraktar, Serkan Aras, Onurcan Kazbek, Ayşe Çelebi, Ceren Şahin, Bedi Özbay, Özge Opalay, Aslı Din ve Cevdet Engin Celme hakkında beraat kararında şu tespite yer verdi: “…Mağdurun Cumhurbaşkanı olduktan sonraki bir takım davranışları ve sözlerinin toplumun bazı kesimlerinde hala iktidarda bulunan partinin genel başkanı gibi hareket ettiği, eski partisi ile bağlarını kopartmadığı algısını oluşturduğu ve halen siyasal kişilik taşıdığı düşünülerek mevcut olaydaki gibi protestolara konu olduğu, bununla birlikte bahsi geçen sloganları sanıkla birlikte atan ve toplantıya katılan diğer şahıslar hakkında herhangi bir işlem yapılmamasında anayasa ve eşitlik ilkesi yönünden aykırılık oluşturduğu, tüm bu açıklanan nedenlerle sanıkların atılı suçtan ayrı ayrı beraatlerine karar verilerek hüküm tahsis edilmiştir”.

Çandar’a dava: Radikal sitesi yazarı Cengiz Çandar hakkında, Radikal’de 26 Temmuz-19 Ağustos 2015 tarihleri arasında yayımlanan altı yazısında “Cumhurbaşkanı’na hakaret ettiği” iddiasıyla başlatılan iki ayrı soruşturma kapsamında dava açıldı. Dört yıla kadar hapsi istenen Çandar 7 Nisan’da Bakırköy 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde (26 Şubat).

Keneş’in “Twitter” davası: Twitter yolluyla attığı mesajlarda “Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hakaret etmek” ile suçlanan Today’s Zaman eski Genel Yayın Yönetmeni Bülent Keneş’in yargılandığı İstanbul 44. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki dava dosyası reddi hakim talebi nedeniyle değerlendirmek üzere nöbetçi ağır ceza mahkemesine gönderildi. Keneş’in avukatı, dosyada Adalet Bakanlığı’nın davanın akıbetini sorduğu yazısına itiraz da ettiler (24 Şubat).

Güven ve Çapan’a dava: Nokta Dergisi yayın yönetmeni Cevheri Güven ve sorumlu müdürü Murat Çapan hakkında, derginin 18. Sayısında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın asker cenazesi önünde selfi çekerken gösterildiği kapak fotoğrafı nedeniyle 2 yıl 8 aydan 12 yıl 2 aya kadar hapis istemiyle dava açıldı. İki gazeteci, 15 Nisan’da, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde “Terör örgütü propagandası yapmak” ve “Cumhurbaşkanına alenen hakaret” iddiasıyla yargılanmaya başlayacak (24 Şubat).

Mahruki’ye dava: Ankara Başsavcılığı, “Erdoğan neden başkan olmamalı” başlıklı köşe yazısında Cumhurbaşkanına hakaret ettiği iddiasıyla Sözcü gazetesi yazarı Nasuh Mahruki hakkında dava açtı (24 Şubat).

Şükür’e dava: Bakırköy Başsavcılığı, 15 Şubat 2015’te paylaştığı Twitter mesajları yoluyla Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hakaret ettiği iddiasıyla eski milli futbolcu ve eski AKP milletvekili Hakan Şükür hakkında dava açtı. Şükür’ün 4 yıla kadar hapsinin istendiği dava Bakırköy 28. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülecek (24 Şubat).

Pehlivan’ın davası Mayıs’a kaldı: Odatv sitesi yayın yönetmeni Barış Pehlivan hakkında “Şaşırtıcı benzerlik” haberinde “Cumhurbaşkanı’na hakaret edildiği” iddiasıyla açılan davanın görülmesine İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Mimarlar Odası Ankara Şubesi Başkanı Tezcan Karakuş’un açıklamasını haberleştiren Pehlivan’ın 4 yıla kadar hapsi isteniyor. Duruşma 24 Mayıs’ta (16 Şubat).

Hoş’a 299 davası: İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi,Big Boss kitabında Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hakaret ettiği iddiasıyla gazeteci Mustafa Hoş’u TCK’nın 299. Maddesinden yargılamaya devam etti. Yargılama 24 Mayıs’ta sürecek (9 Şubat).

Öymen’e 299 davası: Aydınlık gazetesinde yazdığı “Erdoğan’ın yargılanması” yazısında “Cumhurbaşkanına Hakaret ettiği iddiasıyla Prof. Dr. Örsan Öymen hakkında İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Öymen 31 Mayıs’ta hakim karşısına çıkacak (8 Şubat).

Mumcu’ya 299 davası: Cumhuriyet gazetesi yazarı Özgür Mumcu, “Zalim ve Korkak” yazısı nedeniyle İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yargılanmaya başladı. Yazar mahkemede ifadesinde ifade özgürlüğü hakkını kullandığını açıkladı. Dava 10 Mayıs’a kaldı. (2 Şubat).

Güller’e beraat: İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi, Gezi direnişinde yaşanan “Kabataş Tacizi yalanını” 2 Mart 2015’de Aydınlık gazetesinde eleştirdiği için “Cumhurbaşkanına hakaret”ten yargılanan gazeteci-yazar Mehmet Ali Güller’i beraat ettirdi. Yazar, Erdoğan için “yalancı” demişti (2 Şubat).

Evrensel’e beraat: Evrensel gazetesi, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin sözlerine yer verildiği 4 Haziran 2015 tarihli “Erdoğan fitnenin sözcüsüdür” haberinde “Cumhurbaşkanına hakaret edildiği” iddiasıyla açılan davadan beraat etti (28 Ocak).

Öğreten’e dava: Nokta dergisine düzenlenen polis baskınıyla ilgili Perihan Mağden’le bir röportaj gerçekleştiren Diken sitesi editörü Tunca Öğreten hakkında “Cumhurbaşkanına hakaret”ten dava açıldı (28 Ocak).

İki gazeteciye dava: Hürriyet gazetesinin Kelebek ekinde yer alan, “13. Cuma uğursuzluğu” başlıklı haberde, Leonardo da Vinci’nin “Son akşam yemeği” tablosuna Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın fotoğrafını ekledikleri iddiasıyla gazetenin işten çıkardığı editörler Şermin Terzi ve Aynur Kabayel hakkında “”Cumhurbaşkanına hakaret” iddiasıyla dava açıldı. İki gazetecinin 5 yıl 4 ay hapsi isteniyor (25 Ocak).

Çalışkan’a dava: İstanbul Başsavcılığı Basın Bürosu savcısı Umut Tepe, sosyal paylaşım sitesi üzerinden Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hakaret ettiği iddiasıyla gazeteci-öğretim üyesi Koray Çalışkan hakkında dava açtı (19 Ocak).

İki gazeteciye dava: Evrensel gazetesi sorumlu müdürü Vural Nasuhbeyoğlu ve gazete sahibi Mehmet Akif Koşar, “Ali İsmail’in faili Erdoğan’dır” başlıklı haberle Cumhurbaşkanına hakaret ettikleri iddiasıyla İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde hakim karşısına çıktı. TCK’nın 299. Maddesinden yargılanan Nasuhbeyoğlu savunmasında “Yargılandığımız Ali İsmail Korkmaz’ın avukatlarının Erdoğan’a dair açıklamasına yer vermeseydik o zaman suç işlemiş olurduk” derken Koşar da, “Bahsi geçen haber bir köşe yazısı değil özel bir yorum da katmadık” şeklinde konuştu. Davaya 19 Nisan’da devam edilecek (1 Ocak).

Coşkun’a Erdoğan davası: Sözcü gazetesi yazarı Bekir Coşkun, “Saray Var Vezir Eder, Saray Var Rezil Eder” başlıklı yazısında Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hakaret ettiği iddiasıyla Küçükçekmece 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yargılanıyor (1 Ocak).

TCK 299: Sekiz gazeteciye yeni soruşturma, ikisine de takipsizlik

Ocak-Mart 2016 döneminde sekiz gazeteci, bir gazete, bir televizyon kuruluşu ile bir çocuk hakkında TCK’nın 299. Maddesi temelinde yeni soruşturma açıldı. TCK’nın 299. maddesinden soruşturma başlatılan iki gazeteci hakkında takipsizlik kararı verildi.  

Selvi ve Kenanoğlu’na dava yok: İstanbul Başsavcılığı, 4 Ocak 2016 tarihli “Hitler’le aramızda ne benzerlik var” başlıklı karikatür yoluyla “Cumhurbaşkanı’na hakaret ettiği” suçlamasıyla hakkında soruşturma yürüttüğü Evrensel gazetesi çizeri Sefer Selvi için dava açılmasına gerek görmedi. Bir takipsizlik de, 31 Temmuz 2015 tarihli ve “Altını çizelim” başlıklı köşe yazısıyla aynı suçlamayla karşılaşan Ali Kenanoğlu’na verildi (29 Mart).

Dumanlı’ya soruşturma: Bakırköy Başsavcılığı, dokuz ay önce Atatürk Havalimanı’nda iken “Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hakaret” ettiğini duyduğunu ileri süren bir şahsın şikayetiyle eski Zaman gazetesi Genel Yayın Müdürü Ekrem Dumanlı hakkında soruşturma başlatıldı (3 Mart).

Güray’a gözaltı: Radyo programcısı Serkan Sedat Güray hakkında, “Cumhurbaşkanı’na hakaret” şüphesiyle soruşturma açıldı (3 Mart).

Altan’a soruşturma: Yazar Ahmet Altan, Haberdar sitesinde çıkan “İki Adam” yazısında Cumhurbaşkanı’na yönelik hakaret ve iftirada bulunduğu, “Türk milletini aşağıladığı” şüphesiyle İstanbul Başsavcılığı’nda ifade verdi. 16 yıl hapsi istenen Altan, “Bir Cumhurbaşkanı kendisinin ve devletin meşruiyet kaynağı olan Anayasa’yı tanımadığını, o anayasaya uymadığını söylediğinde, o ülkenin başı dertten kurtulmaz. Bir yazının bu kadar kısa zamanda doğru çıkması, yargılanmasını değil, takdir edilmesini gerektirir” dedi (2 Mart).

Çocuğa “Erdoğan” soruşturması: Facebook hesabı dokuz aydır polis takibinde olan çocuğun evine Terörle Mücadele polisleri baskın yaptı. 13 yaşındaki A.Ş. “Cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasıyla savcılıkta ifade verdi, “Ben bilgisayar oyunları paylaşıyorum” dedi (23 Şubat).

Karikatüre soruşturma: Ankara Başsavcılığı, Brezilyalı çizer Carlos Latuff’un 1 Kasım Genel Seçim sonuçları sonuçlarını değerlendiren karikatürünü kullandığı gerekçesiyle FKF’li Liseliler’in Devrimci aylık dergisi hakkında “Cumhurbaşkanına hakaret” şüphesiyle soruşturma başlattı. Dergi sorumlu müdürü Emre Deveci ifade verdi (8 Şubat).

Emniyette “299” alarmı: Emniyet Genel Müdürlüğü Güvenlik Daire Başkanlığı, 81 il emniyet müdürlüğünü “Cumhurbaşkanı ve diğer devlet büyüklerine karşı hakaret” suçları konusunda alarma geçirdi. 6 Ocak 2016 tarihli yazıda, “Devlet büyüklerimize yönelik yapılan hakaret içerikli gelişmelerle ilgili olarak ivedilikle adli işlem başlatılması yasanın verdiği bir görevdir. Özellikle bireysel olarak devlet büyüklerine hakaret olaylarında suçun sıradan bir asayiş olarak değerlendirilmemesi, olaya karşın kişinin amacının, bağlantılarının tespiti, olayın gerçek sebebinin ortaya çıkarılabilmesi amacıyla, yapılan adli işlemin yanı sıra ilgili birimlerimizce ayrıntılı inceleme ve araştırma yapılması önem taşımaktadır” deniyor; hakkında işlem yapılanların olay öncesine yönelik ayrıntılı araştırma yapılabilmesi için TEM ve İstihbarat birimlerine haber verilmesi isteniyor (30 Ocak).

CNN Türk’e soruşturma: Bakırköy Başsavcılığı, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu hakkında açtığı tazminat davası haberini verirken “Diktatör Yargıda” alt başlığı kullanan CNN Türk televizyonu hakkında “Cumhurbaşkanına hakaret” şüphesiyle soruşturma başlattı (25 Ocak).

Cemal’e soruşturma: Ankara Başsavcılığı, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği’nin şikayeti üzerine, “Sen Cumhurbaşkanı ol, hem de…” yazısında Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hakaret ettiği şüphesiyle T24 sitesi yazarı Hasan Cemal hakkında soruşturma açtı. Cemal, avukatı Fikret İlkiz ile birlikte verdiği ifadede “Yazım, ifade özgürlüğü çerçevesine oturan sert bir eleştiridir. İktidar sahipleri eleştiri karşısında daha tahammüllü olmalı” dedi (6 Ocak).

Gürsel’e soruşturma yok: Diken gazetesi yazarı Kadri Gürsel hakkında, bir Twitter mesajıyla Cumhurbaşkanı Erdoğan hakaret ettiği şüphesiyle başlatılan incelemede soruşturma açılmasına gerek görülmedi (5 Ocak).

Sözcü’ye soruşturma: Küçükçekmece Başsavcılığı, 1 Ocak 2016 sayısında çıkan “2016 falınız” haberindeki tabloda Cumhurbaşkanının ismi ve soy ismine yer verilerek, bir sırasında “ÖL” ve “RECEP” kelimelerinin yan yana kullanılması nedeniyle Sözcü gazetesi hakkında resen soruşturma başlattı. İşlem, “hakaret, suç işlemeye tahrik, tehdit, Cumhurbaşkanına saldırıya azmettirme” şüphesine dayandırıldı (2 Ocak).

TCK 299’dan 3 suç duyurusu

DİSK 15. Olağan Genel Kurulu’nda slogan atan kişiler, avukat Bayram Vural, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hakkında “Cumhurbaşkanı’na hakaret” (TCK 299) suçlamasıyla şikayette bulunuldu. Suç duyuruları Cumhurbaşkanlık ve AKP Konya İl Başkanlığı’ndan geldi.

Karikatür için baroya şikayet: Cumhurbaşkanlık, Sözcü gazetesinde çıkan karikatürü Facebook’ta “Çizgili Hukuk” kapalı grubunda paylaşan avukat Bayram Vural hakkında “Cumhurbaşkanı ve devletin yargı organlarına hakaret”ten işlem yapılması için Ankara Barosu’na şikayet etti. Baro, karikatürün “Avukatlık Kanununu ihlal eder bir nitelik taşımadığı”na hükmedince savcılık karara itiraz etti (21 Şubat).

DİSK Kongresi’nden şikayetçi: Cumhurbaşkanı Erdoğan, 13 Şubat’taki DİSK 15. Olağan Genel Kurulu’nda, aleyhine sloganlar atan kişiler hakkında, “Cumhurbaşkanı’na hakaret” suçlamasıyla Ankara Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu (15 Şubat).

Kılıçdaroğlu için şikayet: Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AKP Konya İl Başkanlığı, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP 35. Olağan Kongresi’nde kendisiyle ilgili sarf ettiği, “diktatör bozuntusu” ve “Senin için şeref ve namus ne anlama geliyor” şeklindeki sözleri nedeniyle “Cumhurbaşkanına hakaret” iddiasıyla suç duyurusunda bulundu (18 Ocak).

125’den 3 mahkum, 8 sanık

Bir karikatürist, bir öğretmen ve bir siyasetçi, yayın yoluyla eski Başbakan Erdoğan’a hakarette bulunduğu iddiasıyla TCK’nın 125/3 maddesi uyarınca 1 yıl 6 ay hapis ve 14 bin 160 TL adli para cezasına çarptırıldı. Bir öğretmen beraat ederken, beş gazeteci, bir vekil, bir doktor ve bir mankenin ceza davaları ise sürüyor.

2015’in aynı döneminde, üçgazeteci ve iki karikatürist eski Başbakan Erdoğan’a hakaret ettikleri iddiasıyla toplam ertelemeli 16 ay 20 gün hapis ve 21 bin TL para cezasıyla cezalandırılmıştı. 2015 yılının tamamında, 14’ü gazeteci, ikisi karikatürist toplam 19 kişiye TCK’nın 125. Maddesi uyarınca “Kamu görevinden dolayı Erdoğan’a hakaret”ten toplam 10 yıl 9 ay 27 gün hapis cezası verilmişti.

Öğretmene beraat: Antalya 11. Asliye Ceza Mahkemesi, Berkin Elvan’ın öldürülmesini kınadığı konuşmasında eski Başbakan Erdoğan’a hakaret etmekle suçlanan (TCK 125) ve iki yıl hapis istemiyle yargılanan öğretmen Hüseyin Ceyhan beraat etti (30 Mart).

Röportaja dava: Yazar Tarık Ali’yle yaptığı, 15 Ekim 2015’te çıkan söyleşişinde Cumhurbaşkanı Erdoğan için “soytarı” ifadesi kullanıldığı iddiasıyla BirGün gazetesi muhabiri Onur Erem hakkında TCK’nın 125. Maddesinden dava açıldı. 2 yıl 4 ay hapsi istenen Erem’in davası 24 Mayıs’ta başlıyor (22 Mart).

Eski vekile dava: Sol gazetesi için kaleme aldığı 30 Ocak 2014 tarihli “Çarklar nasıl dönüyor” başlıklı köşe yazısında CHP eski İzmir Milletvekili Oğuz Oyan hakkında eski Başbakan Erdoğan ve oğlu Bilal Erdoğan’a hakaret iddiasıyla dava açıldı (25 Şubat).

Doktorun davası: Aydın 3. Asliye Ceza Mahkemesi, sosyal medyada Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın farklı ruh hallerindeki fotoğraflarını Yüzüklerin Efendisi karakterlerinden Gollum’a benzettiği için meslekten men edilen doktor Bilgin Çiftçi’yi iki yıl hapis istemiyle (TCK 125/3) yargılamaya devam etti. Bilirkişi raporunu yetiştiremeyince dava ertelendi. Çiftçi, kendisine destek için söz konusu filmin yönetmeni Peter Jackson’ın Türkiye’ye gelmek istediğini söyledi. Duruşma 12 Mayıs’ta (23 Şubat).

Gülseven ve Çalışkan’ın iki davası: Yurt gazetesi eski yayın yetkilileri Hakan Gülseven ve Kerem Çalışkan hakkında, “İşte 2. Yolsuzluk dosyasında örtbas edilen dava; Erdoğan’dan rüşvetle villa” haberi yoluyla eski Başbakan Erdoğan’a hakaretten (TCK 125/3) açılan dava 24 Mayıs’a kaldı. Gülseven ve Çalışkan hakkında, “Rüşvet çarkına göz yumdu” ve “Mustafa Demir’den rüşvetle izin” haberleri yoluyla “gizliliği ihlal etmek”ten açılan dava da aynı tarihe bırakıldı (23 Şubat).

CHP’liye Erdoğan cezası: Kütahya 5. Asliye Ceza Hukuk Mahkemesi, “Katil, Hırsız Erdoğan” diye bağırdığı gerekçesiyle CHP Kütahya eski Gençlik Kolları Başkanı İbrahim Öztürk’ü TCK’nın 125/3 maddesinden7 bin 80 TL para cezasına çarptırdı (18 Şubat).

Dündar 2 davadan mahkemedeydi: İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi, “Fezlekeleri okumak hakkımız” ve “Erdoğan’ın yumuşak karnı” ve “Arkadaşın babası” yazılarında “hakaret” ve “soruşturmanın gizliliğini ihlal” den açılan davadan tutuklu Cumhuriyet gazetesi yayın yönetmeni Can Dündar’ı yargılamaya devam etti. Eski Başbakan Erdoğan, oğlu Bilal Erdoğan, eski Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım ve hükümete yakın iş çevrelerinden Muaz Yassın A Kadı, Usame Kutub, Cengiz Aktürk, Abdülkerim Çay, Yassen Abdullah Al Kadı ve Hasan Doğan’ın şikayetçi olduğu davadan Dündar’ın toplam 6 yıl 8 aya kadar hapsi talep ediliyor. Avukatları, 3-8 Ağustos 2014 tarihlerinde çıkan yazı dizisinden yargılanan Dündar için esas hakkında savunma yapmak için süre istedi. Dava, 25 Nisan’da sürecek (17 Şubat).

Hapis çizere “mektup”tan hapis: Bafra 3. Asliye Ceza Mahkemesi, “Kaçak Saray’a göndermek üzere hazırladığı 2 adet karikatür ve 5 sayfalık mektup” yoluyla Recep Tayyip Erdoğan’a kamu görevinden dolayı hakaret ettiği iddiasıyla (TCK 125) Bafra Cezaevi’nde tutuklu olan karikatürist Melih Gürler’i 1,5 yıl hapse mahkum etti (13 Şubat)

Büyüksaraç mahkemedeydi: İstanbul 29. Asliye Ceza Mahkemesi, Başbakan olduğu dönemde Erdoğan’a Instagram yoluyla hakaret ettiği iddiasıyla eski Türkiye güzeli Merve Büyüksaraç’ı yargılamaya devam etti. “Ustanın şiiri” adlı şiiri paylaştığı için “Kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret”ten 4 yıl 5 aya kadar hapsi istenen Büyüksaraç, pişman olduğunu bildirdi. Dava 31 Mayıs’a kaldı (28 Ocak).

Oran’a soruşturma: CHP eski Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran milletvekiliyken yaptığı bir açıklama yoluyla dönemim başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’a “hakaret” ve “tehdit” ettiği iddiasıyla Antalya Başsavcılığı’nın sürdürdüğü soruşturma kapsamında Bakırköy Adliyesi’nde ifade verdi. Soruşturma, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu’nun şikayetiyle açılmıştı  (20 Ocak).

Öğretmen mahkum: İzmir 6. Asliye Ceza Mahkemesi, Cumhurbaşkanlığı seçimleri adayı Erdoğan’a “asla” oy vermeyeceğini Facebook’ta yazan öğretmen Yasemin Ergündoğan’ı “kamu görevlisine hakaret”ten (TCK 125/1-2), 7 bin 080 TL para cezası ödemeye mahkum etti (20 Ocak).

Ekşi’nin davasına devam: Hürriyet gazetesi eski yazarı ve CHP eski milletvekili Oktay Ekşi, 2010 yılında hidroelektrik santrallerle ilgili yazısında kullandığı “Analarını bile satan işte o zihniyetin marifetleri” ifadelerinden dolayı dönemin başbakanı Tayyip Erdoğan ve iki bakana hakaret iddiasıyla Bakırköy 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde hâkim karşısına çıktı. 8 yıl hapsi istenen Ekşi “Aslında benim davam bir eleştiriyi beğenmedikleri için açılan bir dava. Şimdi sadece eleştirenler değil, alkışlamayan gazetecilere de davalar açılıyor.” Dedi (19 Ocak).

Bir siyasetçiye 7 bin TL tazminat cezası

Eski Başbakan da olan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kişilik haklarına saldırıda bulunulduğu iddiasıyla bir milletvekili 7 bin TL manevi tazminat ödemeye mahkum edildi. Muhalefetteki iki parti lideri hakkında toplam 350 bin TL istemiyle yeni tazminat davası açıldı; 200 bin TL’lik kısmı reddedildi. Bir gazeteci ve bir yönetmene açılan toplam 200 bin TL tutarındaki tazminat davasıysa sürüyor.

CHP’li Erdem mahkum: Ankara 24. Asliye Hukuk Mahkemesi, Suruç’taki terör saldırısında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı “Terör ve teröristlerle aynı çizgide ve zihniyette olmak” ile suçladığı ve bu yolla Erdoğan’ın kişilik haklarını çiğnediği iddiasıyla CHP İstanbul Milletvekili Eren Erdem’i 7 bin TL manevi tazminat ödemeye mahkum etti. Erdoğan 10 bin TL istiyordu (7 Mart).

Demirtaş’a 50 bin TL’lik dava: Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın avukatları, 27 Şubat’taki “HDP Mersin Akdeniz Barış Mitingi”nde Erdoğan’ın kişilik haklarına saldırı niteliğinde konuşma yaptığı iddiasıyla HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş hakkında 50 bin TL manevi tazminat davası açtı (3 Mart).

Gülen’e ret: Ankara 5. Asliye Hukuk Mahkemesi, FETÖ üyeliği gerekçesiyle hakkında yakalama kararı bulunan Fethullah Gülen’in “kişilik haklarını ihlal ettiği” iddiasıyla Cumhurbaşkanı Erdoğan hakkında açtığı 100 bin TL’lik manevi tazminat davasını reddetti (9 Şubat).

Erdoğan’dan 100 bin TL’lik dava: Gazeteci Mustafa Hoş, Big Boss kitabında Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ilişkin “Amerika’nın bir projesidir” şeklindeki tanıklık nedeniyle 100 bin TL manevi tazminat istemiyle yargılanıyor (9 Şubat).

Altıoklar’a tazminat davası: Bakırköy 6. Asliye Hukuk Mahkemesi, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hakaret ettiği iddiasıyla 100 bin TL tazminatla yargıladığı yönetmen Mustafa Altıoklar’ın İstanbul Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nden mezun olup olmadığını, Tabipler Birliği’nden de Altıoklar’ın tıp doktoru olarak görev yaptığı tarihleri soracak (22 Ocak).

Davaya ret: Ankara 7. Asliye Hukuk Mahkemesi, grup toplantısında eski Başbakan Erdoğan’la ilgili “Başçalan, hırsızdan Başbakan olmaz” ifadelerini kullandığı için CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu hakkında açılan 200 bin TL’lik tazminat davasını reddetti. Hakim kararını açıkladıktan sonra tarafların avukatlarıyla yaptığı sohbette “Siyaset bu hale getirilmemeli. Çocuklarımıza kötü örnek oluyorlar. Daha esprili bir dil kullanılabilirler” dedi (21 Ocak).

CHP liderine 100 bin TL’lik dava: Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendisi için “diktatör bozuntusu” ve “Senin için şeref ve namus ne anlama geliyor” diyen CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu hakkında 100 bin TL manevi tazminat talebiyle dava açtı (18 Ocak).

Hakaret yok, düşünce açıklama var

Sönmez’e iki takipsizlik: Küçükçekmece Başsavcılığı, “Altı ay önce tahminler neredeydi?” ve “RTE despotluğuna İstanbul rantı” başlıklı köşe yazıları nedeniyle “Cumhurbaşkanı’na hakaret” şüphesiyle iki ayrı soruşturma yürüttüğü Sözcü gazetesi eski köşe yazısı Mustafa Sönmez’e dava açılmasına gerek görmedi (2 Ocak).

AİHM’in abartma ve bir miktar kışkırtmayı eleştiri olarak gören Prager, Oberschlich&Avusturya, Bladed Tromsö ve Stensaas&Norveç kararlarına atıf yapılan kararda, “Eleştirinin sert bir üslupla gerçekleştiği (…) Basın özgürlüğünün belli ölçülerde abartma hatta kışkırtma içerdiği, gazetecilerin yazıların kullandığı terimlerin polemik niteliğinde olsa da ifadelerin nesnel bir açıklama ile desteklendiğinde, bunların asılsız kişisel bir saldırı biçiminde görüleceği öngörülmüştür…” denildi.

Sönmez’e dava yok: İstanbul Başsavcılığı, “İstanbul yağması kar kalsın diye” yazısında “Cumhurbaşkanı’na hakaret etmek” şüphesiyle hakkında soruşturma açtığı BirGün gazetesi eski yazarı Mustafa Sönmez hakkında dava açmaya gerek görmedi (2 Ocak).

HDP’lilere davalar

Fezlekeler: Halkın Demokrasi Partisi’ne (HDP) bağlı 41 milletvekilinin hakkında dokunulmazlıklarının kaldırılması için düzenlenen 278 fezleke 31 Mart 2016 itibariyle Büyük Millet Meclisi’nde görüşülmeyi bekliyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, HDP eş genel başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ın ‘özerklik’ açıklamalarının ‘anayasa suçu’ olduğunu savunarak, “Dokunulmazlıklarının kaldırılması suretiyle başlayacak süreç, terörle mücadele açısından ülkemizdeki havayı da olumlu yönde etkileyecektir” diye konuştu. Başta “Hodri meydan, hepsini Meclise getirelim” diyen Başbakan Davutoğlu, bir tek defa uygulanacak istisnai bir çözümü tercih ediyor.

41 HDP’liye 278; 33 CHP’liye 116 fezleke

Mart sonu itibariyle,Başbakan’ın TBMM’de olduğunu duyurduğu 506 fezleke 112 milletvekilini kapsıyor. Fezlekelerden 278’i HDP’li 41 milletvekili, 116 fezleke CHP’li 33 milletvekili, 41 fezleke Ak Partili 21 milletvekili ve 14 fezleke de MHP’li 6 milletvekiliyle ilgiliydi.

HDP’de en fazla fezleke Demirtaş hakkında

HDP’li vekiller hakkındaki fezlekelerin 57’si Eş Genel Başkan Selahattin Demirtaş, 7’si Figen Yüksekdağ hakkında düzenlendi. TBMM Başkanvekili HDP’li Pervin Buldan hakkında ise 46 fezleke bulunuyor. Bu rakamlara göre; TBMM’de 53 milletvekili ile temsil edilen HDP’nin 41 vekili hakkında fezleke düzenlendi.

CHP’de rekor Kılıçdaroğlu’nun

CHP’li 33 milletvekili hakkında 116 fezleke bulunurken, en fazla fezleke CHP Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu için hazırlandı. Kılıçdaroğlu hakkında 37 fezleke bulunuyor.

AK Parti’nin 41 fezlekesi Meclis’te

22 AK Parti milletvekilinin ise, 41 fezlekesi TBMM’de. 22 vekil arasında Şamil Tayyar 10 fezlekeyle ilk sırada. Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz ve Ekonomi Bakanı Naci Ağbal, hakkında fezleke düzenlenmiş AK Partili vekiller arasında.

Haklarında fezleke hazırlanan HDP milletvekilleri, Selahattin Demirtaş (57), Pervin Buldan (46), İdris Baluken (14), Altan Tan (13), Figen Yüksekdağ (7), İmam Taşcıer (7), Leyla Zana (7), Sırrı Süreyya Önder (8), Ayşe Acar Başaran (8), Ertuğrul Kürkçü (6), Gülser Yıldırım (6), Çağlar Demirel (4), Lezgin Botan (4), Tuğba Hezer Öztürk (3), Leyla Birlik (2), İbrahim Ayhan (5), Saadet Becerekli (3), Nihat Akdoğan (3), Adem Geveri (1), Nursel Aydoğan (36), Selma Irmak (8), Faysal Sarıyıldız (4), Meral Danış Beştaş (2), Ferhat Encu (2), Alican Önlü (2), Behçet Yıldırım (2), Dirayet Taşdemir (2), Mehmet Ali Aslan (2), Abdullah Zeydan (2), Ziya Pir (2), Osman Baydemir (1), Erol Dora (1), Hişyar Özsoy (1), Mizgin Irgat (1), Feleknas Uca (1), Ali Atalan (1), Ahmet Yıldırım (1), Burcu Çelik Özkan (1), Kadri Yıldırım (1), Osman Baydemir (1), Nadir Yıldırım (1).

HDP’li milletvekilleri, “PKK propagandası yapmak”, “örgüt üyeliği”, “kin ve düşmanlığa tahrik”, “suçu övmek”, “Toplantı ve Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet” gibi suçlamalarla karşılaştılar.

Bakırköy Başsavcılığı’ndan Demirtaş’a fezleke: Bakırköy Başsavcıvekili Nafiz Özkalay, Rusya ziyareti dönüşü Atatürk Havalimanı’nda yaptığı konuşmayla “kin ve düşmanlığa tahrik ettiği” suçlaması bulunan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın dokunulmazlığının kaldırılması için fezleke hazırlayarak, Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’ne gönderdi (17 Mart).

Tuncel’e yurtdışı yasağı: Kocaeli 4. Asliye Ceza Mahkemesi, 2012 Newroz etkinliklerinde “Suçu ve suçluyu övdüğü” ve 2911 Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet ettiği iddiasıyla yargıladığı HDP eski milletvekili ve Halkların Demokratik Kongresi (HDK) eski Eş Sözcüsü Sebahat Tuncel hakkında adli kontrol kararı alındı ve yurtdışına çıkışı yasakladı (16 Mart).

Hezer için fezleke: Van Başsavcılığı, Ankara’da 29 kişinin hayatını kaybettiği saldırıyı gerçekleştiren Abdulbaki Sömer için kurulan taziye çadırını ziyareti nedeniyle HDP Van Milletvekili Tuba Hezer hakkında soruşturmada dokunulmazlığının kaldırılması için TBMM’ye fezleke gönderdi.  Başsavcılık, “terör örgütünün propagandasını yapmak” ve “suçu, suçluyu övmek” gerekçelerinden dava açmak istiyor. Son gönderilen fezlekelerle birlikte Meclis’teki fezleke sayısı 475’e çıkacak. Fezlekelerin 284’ü HDP’li milletvekillerine ait (5 Mart).

Demirtaş ve Yüksek’e soruşturma: Diyarbakır Başsavcılığı, HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve DBP Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek hakkında halkı Sur’a yürümeye çağırdıkları gerekçesiyle soruşturma başlatıldı (1 Mart).

Tekin’e fezleke: Ankara Başsavcılığı, “Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi” bildirisinin imzacılarının gözaltına alınmasına karşı CHP Parti Meclisince hazırlanan bildiriyi okuyan CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin hakkında, “Cumhurbaşkanına hakaret” şüphesiyle fezleke düzenledi. Tekin’in dokunulmazlığının kaldırılması isteniyor (1 Mart).

Tuncel’e dava: İstanbul Anadolu Başsavcılığı, 2008, 2009 ve 2010 yıllarında BDP ve DTP etkinliklerinde sarf ettiği sözlerle “PKK propagandasıyla suçu övdüğü” iddiasıyla eski HDP milletvekili Sebahat Tuncel hakkında dört dava açtı. Tuncel’in sekiz yıl hapsi isteniyor (24 Şubat).

HDP’lilere ve sanatçıya dava: İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesi, 7 Haziran 2015 Genel seçimlerinde İzmir HDP milletvekili adayı olan halk müziği sanatçısı Pınar Aydınlar ile HDP İzmir İl Yöneticisi Hacay Yılmaz ve sanatçı Murat Elmastaş hakkında “Terör örgütünün propagandasını yapmak” ve “suçu ve suçluyu övmek” iddiasıyla yargılamaya başladı. Aydınlar, İbrahim Kaypakkaya’yı, Deniz Gezmiş’i, Mahir Çayan’ı andığı ve Kobani’deki devrimci güçleri selamladığı gerekçesiyle suçlanıyor (15 Şubat).

Tuğluk’a ceza: Van 2. Ağır Ceza Mahkemesi, Van eski Bağımsız milletvekili Aysel Tuğluk hakkında, 2013 yılındaki Newroz’da sarf ettiği “30 yıldır büyük bir mücadele verdik. Bu halk direndi, Öcalan, Kürt hareketi, PKK direndi” sözlerinden 10 ay hapis cezası verdi. “PKK propagandası”ndan verilen ceza paraya çevrildi (12 Şubat).

Pir’e fezleke: Diyarbakır Başsavcılığı, Silvan’da üç mahallede sokağa çıkma yasağı uygulanması ve operasyonları eleştiren HDP milletvekili Ziya Pir’in yaptığı açıklamalarla ilgili, Halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etmek” ve “Silahlı terör örgütüne üye olmak” şüphesiyle fezleke düzenledi. Fezlekeler, Pir’in dokunulmazlığının kaldırılması için Adalet Bakanlığı’na gönderildi (9 Şubat).

Dört vekile fezleke: Diyarbakır Başsavcılığı, 26 Aralık 2015’teki Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Olağanüstü Genel Kurulu’nda öz yönetim ilanına dair yaptıkları konuşma nedeniyle soruşturma açtığı HDP milletvekilleri Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ, Selma Irmak, Sırrı Süreyya Önder ve Ertuğrul Kürkçü’nun dokunulmazlıklarının kaldırılması için TBMM Başkanlığı’na fezleke gönderdi. Vekiller, “kin ve düşmanlığa tahrik” ve “örgüt üyeliği” ile suçlanıyorlar (4 Şubat).

Ahmet Türk’e dava: Diyarbakır Başsavcılığı, “PKK üyeliği”, “silahlı terör örgütü propagandası” ve 2911 sayılı Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefetten Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk hakkında Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 7 yıl 6 aydan 18 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açtı. Türk, KCK yapılanma üyeleriyle telefon konuşmaları bulunduğu iddia ediliyor (28 Ocak).

 

Yasaklamalar, Kapatmalar, Toplatmalar

Ocak-Mart 2016 döneminde 15 site, sekiz medya organı (6 gazete, 1 TV, 1 dergi), 312 URL temelli haber, 200 Twitter hesabı, 33 Youtube, 79 Instagram linki, üç kitap, bir panel sansüre uğradı. Beş yayın yasağı kararı çıktı; iki akreditasyon ayrımcılığı yaşandı; Ayrıca 12 de sansür olayı yaşandı.

Geçen yılın aynı döneminde üç site, iki gazeteci, iki film, bir kitap, iki köşe yazısı, bir resim sansüre uğramış; biri geçici iki yayın yasağı çıkarılmıştı. 49 haber, 312 Twitter mesajı ve Facebook’ta Muhammed Peygamber içeriklerine erişim yasağı gibi altı sansür olayı daha yaşanmıştı. En az iki olayda 17 medya organı akreditasyonda ayrımcılığa uğramıştı.

2015’in tamamında, altı yayın yasağı, beş gizlilik kararı, 10 akreditasyon ayrımcılığı yaşanmıştı. Ayrıca, 118 site, 353 Twitter hesabı, 399 haber ve köşe yazısı, 21 TV ve iki gazeteci sansürle karşılaşmıştı. 12 video, yedi kitap, beş mizah dergisi, dört film, iki dergi, iki gazeteci, bir belgesel, bir broşür, bir panel, bir anma, bir seçim filmi, bir afiş, bir resim sansür edilmişti.

Hükümet-Twitter karşı karşıya: Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ABD ziyareti sırasında Twitter üzerinden “AK Troller” aracılığıyla #WeLoveErdogan hashtag altında kampanyası başlatıldı. Twitter ise etiketi bir süre sonra kaldırınca hükümet çevresinde sansürcülükle suçlandı. Hashtag’in kaldırılmasının takipçi ve takip edilen sayıları aynı olan ve etikete anlamsız aynı mesajları paylaşan robot hesaplar neden olduğu ortaya çıktı. Şirket, Policy hesabından, “Gündemler bir konunun toplamdaki rağbetine göre değil atılan tweetlerin hızını ölçen bir algoritmaya göre belirlenir”açıklaması yaptı (30 Mart).

Almanya ile “Erdoğan klibi” krizi: Dışişleri Bakanlığı, Alman NDR televizyonunun Cumhurbaşkanı Erdoğan için özel bestelediği ve 3 milyonu aşkın tık alan “Erdowie Erdowo Erdogan”şarkıyla ilgili Almanya Büyükelçisi’ni çağırarak nota verdi. Yetkililerin videonun sosyal medyadan silinmesi talebinde bulundukları açıklandı (30 Mart).

Davutoğlu’na sansür: Sabah, Star ve Yeni Şafak gazeteleri, Başbakan Davutoğlu’nun Ben prensip olarak hüküm verilene kadar eğer herhangi bir hukuki zorunluluk yoksa insanların tutuklu yargılanmalarına karşıyım” sözlerini okuyucularına iletmedi (29 Mart).

Cumhuriyet 18 gün ilansız: Basın İlan Kurumu, adliyede rehinken savcı Mehmet Selim Kiraz’ın fotoğrafını, saldırı sonrası Charlie Hebdo dergisinin özel sayısını ve Cüneyt Arcayürek’in yazısını yayımladığı gerekçesiyle Cumhuriyet gazetesine 18 gün ilan kesme cezası verildi (29 Mart).

Zaman’ın siteleri de kapatıldı: Ankara 1. Sulh Ceza Hakimliği, kayyum atanan Zaman gazetesi ile ilişkili oldukları gerekçesiyle Zaman uzantılı bazı sitelere de erişim engeli getirdi; TİB de bu kararı yerine getirdi (24 Mart).

Dört gazetenin abone dağıtımına yasak: İstanbul Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturma kapsamında, İstanbul 9. Sulh Ceza Hakimliği’nce kayyım atanan Cihan Medya Dağıtım AŞ’nin yeni yönetimi, Meydan, Yarına Bakış, Özgür Düşünce ve Yeni Asya gazetesinin abone dağıtımını durdurma kararı aldı (23 Mart).

Saldırıyla ilgili sitelere yasak: İstanbul İstiklal Caddesi’ndeki bombalı saldırıyla ilgili 96 haber, 54 tweet, 33 YouTube videosu ve 79 Instagram linkine erişim engellendi (23 Mart).

Gizlilik yokken yasak: İzmir 30. Asliye Ceza Mahkemesi Hakimi Mustafa Ali Çakır, “Herkese benden çay, Tayyip’e çay yok” yazılı pankart nedeniyle “Cumhurbaşkanı’na hakaret”ten yargıladığı üç üniversitelinin davasında gizlilik kararı olmamasına rağmen içeriye basın mensuplarını almadı (22 Mart).

Sansür mü, usulsüzlük mü? Yeni Şafak, Facebook yönetiminin Facebook’taki çok beğenili (like) Türkçe, Arapça ve spor sayfalarını ”gerekçesiz” kapattığını yazdı. Diğer yandan, gazetenin çok “beğenili” sayfalar satın alarak bunları birleştirme yoluyla gazete sayfalarına dahil ederek usulsüzlük yaptığı ileri sürüldü. Gazete, Facebook’a dava açacağını duyurdu (20 Mart).

Yayın yasağı aynı gün kaldırıldı: İstanbul Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu, İstiklal Caddesi’nde dört kişinin hayatını kaybettiği canlı bomba saldırısıyla ilgili soruşturma kapsamında yayın yasağı getirdi. Yasak akşamüzeri kaldırıldı (19 Mart).

Dergiye toplatma: Ankara Üniversitesi Dil, Tarih ve Coğrafya Fakültesi öğrencileri ile cezaevlerindeki tutukluların ortaklaşarak çıkardığı aylık kadın dergisi Roza’nın 6. Sayısı “örgüt propagandası” iddiasıyla toplatıldı (18 Mart).

Akreditasyon ayrımcılığı: Çanakkale Savaşı’nın 101. yılında töreni takip edecek gazetecilere verilen akreditasyon kartlarından bazıları, Cumhurbaşkanlığı’ndan gelen talimatla iptal edildi. İptal yaşayan medya kuruluşları arasında Çanakkale Olay gazetesi de var (18 Mart).

214 adrese yasak: Ankara Gölbaşı Sulh Ceza Hakimliği, Ankara Kızılay’da çok sayıda kişinin ölümüne neden olan bombalı saldırına dair görüntülerle ilgili 214 adrese erişim engeli getirdi (18 Mart).

DİHA sitesine 33. Yasak: DİHA Ajansı’nın sitesi 24 Temmuz 2015’ten bu yana, 33. kez erişime kapatıldı. TİB, en son www.dicle-news.pw adresine erişimi durdurdu (16 Mart).

Düşünceleri nedeniyle oyundan çıkarıldı: Oyuncu Füsun Demirel “Mesela o dağlardaki gerilla kızları oynamayı çok istedim” dediği röportajı nedeniyle hedef gösterilmesinin ardından ATV’de yayınlanan “Aile İşi” dizisinin kadrosundan çıkarıldı (15 Mart).

Basın kartları iptal edildi: Başbakanlık Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü, aralarında Sedat Yılmaz ve Ömer Çelik’in de olduğu Özgür Gündem gazetesi beş çalışanının sarı basın kartını iptal etti. İşlem “Newroz’un ayak sesleri” haberinin çıkmasından sonra yapıldı (15 Mart).

Tecavüz haberlerine yasak: Karaman Başsavcılığı Ensar Vakfı’nın evlerinde kalan 13 küçük çocuğa tecavüz haberlerine “masumiyet karinesi” ve “mağdur yaşları” gerek yapılarak yayın yasağı getirdi (15 Mart).

Siteye 11. sansür: Sendika.org haber sitesi 24 Temmuz’dan beri 11 kez erişime engellendi. TİB’in son sansürü sonrası site sendika10.org adresinden yayına devam ediyor (14 Mart).

Bir yayın yasağı daha: Ankara 1. Sulh Ceza Hakimliği, RTÜK’ün “olay yeri, olay oluş anı ve cenaze görüntüleri” ile sınırlı geçici yayın yasağı”ndan hemen sonra, 27 kişinin ölümüne neden olan Ankara Kızılay’daki bombalı saldırıyla ilgili soruşturma kapsamında yayın yasağı getirdi. Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç, “halkın bilgi edinme ve öğrenme hakkı”na dayanarak yayın yasağına itiraz etti (13 Mart).

Dört Şirkete kayyım: Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği, İstanbul Başsavcılığı’nın talebi üzerine Irmak Medya A.Ş. Cihan Medya Dağıtım A.Ş., Radyo Cihan ve Dünya Dağıtım A.Ş’ye kayyım atanmasına karar verdi (12 Mart).

Rotahaber hacklendi: Rotahaber sitesinin Facebook hesabı, kimliği belirsiz kişilerce hacklendi. Hesabı ele geçiren kişiler, siteyle ilgisi olmayan mesajlar attı (6 Mart).

Kayyımla gelen sansür: İstanbul Hakimliği’nce kayyum atandığında “Anayasa Askıda” manşetiyle çıkan Zaman gazetesinin sonraki gün manşeti, Cumhurbaşkanı Erdoğan fotoğraflı “Tarihi Köprü Heyecanı” oldu. Zaman çalışanları “Gözyaşına Kan Değdi” sürmanşetinin yer aldığı Yarına Bakış gazetesi çıkardı (6 Mart).

Kayyım iki siteyi susturdu: İstanbul 6. Sulh Ceza Hakimliği’nin Feza Gazetecilik Anonim Şirketi’ne kayyum atanmasından sonra şirket bünyesinde yayın yapan Zaman gazetesi ve CİHAN Ajansı’nın sunucularına ulaşılamadı (5 Mart).

Dört medya organına kayyım: İstanbul 6. Sulh Ceza Hakimliği, Zaman, Today’s Zaman, Aksiyon dergisi ve Cihan Haber Ajansı’nın bağlı bulunduğu Feza Gazetecilik Anonim Şirketi’nin yönetimine kayyım olarak gazeteci Sezai Şengönül, avukatlar Tahsin Kaplan ve Metin İlhan’ı atadı. “FETÖ örgütüyle işbirliği” gerekçesiyle İstanbul Başsavcılığı’nın talebiyle alınan kararı protesto eden okurlara polis, gaz, plastik mermi ve tazyikli su ile saldırdı (4 Mart).

TÜRKSAT IMC TV yayınını durdurdu: Ankara Başsavcılığı’nın, ‘terör örgütü propagandası’ yaptığı iddiasıyla İMC TV’nin frekansının iptali için TÜRKSAT’a gönderdiği yazının ardından İMC TV’nin ekranı karardı (26 Şubat).

Polis fotoğrafları sildi: Diyarbakır’a giden dördüncü Haber Nöbeti grubundan Nokta Dergisi foto-muhabiri Güliz Karaoğlan özel harekat polislerince alıkonuldu ve fotoğrafları silindi (25 Şubat).

120 Twitter hesabına sansür: Diyarbakır 1. Sulh Ceza Hakimliği, Evrensel ve Özgür Gündem gazeteleri ile DİHA ve ANF Ajanslarının da aralarında olduğu 120 kadar Twitter hesabına “devlet organlarını aşağılama”, “terör örgütü propagandası” gerekçesiyle erişim yasağı getirdi (25 Şubat).

Ekşisözlüğe sansür: İstanbul 3. Sulh Ceza Hakimliği, 24 Şubat 2014’te yayınlanan ve dönemin Başbakanı Erdoğan ile oğlu Bilal Erdoğan arasında geçtiği iddia edilen “Sıfırlama” tapelerinin Ekşisözlük sitesinde yayınlanan kesitlerine sansür getirdi (24 Şubat).

Twitter sansüründe rekor bizde! Twitter Şirketi Şeffaflık Raporu’na göre, 1 Temmuz-31 Aralık 2015 döneminde dünyada 3 bin 353 tweete erişim engellenirken, bunun 3 bin 3’ü Türkiye’yle ilgiliydi. Türkiye engellenen tweet sayısı dünyanın geri kalanının 10 katı (20 Şubat).

Rapora göre, Türkiye Twitter’dan toplam 2 bin 211 kez talepte bulundu. Taleplerin yüzde 23’ü olumlu yanıt aldı. Twitter’dan 403 hesapla ilgili bilgi istendi. Ancak bu taleplerin hiçbirine olumlu yanıt almadı. 2012’den bu yana dünyadan gelen 8 bin 428 içerik kaldırma talebinin 6 bin 673’ü (yüzde 79) Türkiye’dendi.

Dersimspor’a ceza: Türkiye Futbol Federasyonu, Dersimspor Kulübü’ne, “berkin Elvan Ölümsüzdür” ve “Her yer Dersim, her yer direniş” tezahüratlarıyla “ideolojik propaganda yapıldığı” iddiasıyla 28 bin TL para cezası verdi (20 Şubat).

Üç siteye TİB yasağı: JİNHA Ajansı’nın üç kez sansür edilmeyince yayına soktuğu jinhahaber.link sitesine de erişim yasağı getirildi. Site, jinhaber.info sitesini yayına soktu. Bir yasak da Kızıl Bayrak gazetesinin internet sitesi ve Aryen Haber sitesine getirildi (16 Şubat).

Yayınlar bir saat kesildi: Halk TV, Ulusal Kanal, Bengü Türk, Can Erzincan TV, Cem TV, Hayat TV ve İMC TV gibi kanalların yayınları yaklaşık 1 saat kesildi. Türk Telekom, sorunun fiber alt yapıdan kaynaklandığını açıkladı (16 Şubat).

Bağdat’a sansür: Facebook, Güneydoğu’daki operasyonlarda Jandarma Özel Harekat ve Polis Özel Harekat mensuplarının duvarlara yazdığı ırkçı ve cinsiyetçi sloganları eleştiren gazeteci Hayko Bağdat’ın yazısını sansürledi; “Facebook Topluluk Standartları’na uymadığı iddiasıyla sosyal paylaşım ağı Facebook’tan kaldırıldı (13 Şubat).

Herkul.org’a yasak: İstanbul 7. Sulh Ceza Hakimliği, Fethullah Gülen’in sohbetlerinin metin olarak yer aldığı Herkul.org sitesine TİB’in aldığı tedbir amaçlı erişim yasağını onadı (11 Şubat).

Pankart yasaklı: Sabah, Vatan ve Akşam, Türkiye Kupası karşılaşması öncesi Amedspor ile Fenerbahçeli futbolcuların “Çocuklar Ölmesin Maça Gelsin” yazılı pankartı sayfalarına taşımadı; Star flulaştırarak sundu (10 Şubat).

Naki’ye “ideolojik” ceza: Türkiye Futbol Federasyonu Tahkim Kurulu, Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu (PFDK), “ideolojik propaganda” ve “sportmenliğe aykırı açıklama” iddiasıyla Spor Toto 2. Lig futbol takımlarından AmedSpor oyuncusu Deniz Naki’ye 12 maçlık ceza verdi. Kolunda “Azadi” (Kürtçe özgürlük) yazılı dövmesi bulunan Naki, “Freedom yazsa sorun olmazdı” dedi (8 Şubat).

Facebook sansürü: Facebook, Ferhat Tunç’un son albümü Kobani’nin tanıtım videosunun yayınlandığı Ferhat Tunç Fan sayfasını şikayetleri gerekçe göstererek sanatçının yönetiminden aldı (1 Şubat).

Dört siteye kapatma: TİB, Demokrat Haber, Sendika.org ve Şemdinli Haber sitelerine erişim yasağı getirdi. Gölbaşı Sulh Ceza Hakimliği de kararı onadı (29 Ocak).

Sefa’nın pasaportuna el konuldu: İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nün talebiyle pasaportuyla emniyete giden gazeteci Said Sefa’ya yurtdışına çıkma yasağı getirildi (22 Ocak).

Bir yayın yasağı daha: Kilis Başsavcılığı, Eyüp Gökçeimam Ortaokulu bahçesine havan mermisi düşmesiyle ilgili yayın yasağı getirdi (18 Ocak).

Oto-sansür: Kanal D, öğretmen Ayşe Çelik’in “insanlar ölmesin, çocuklar ölmesin, anneler ağlamasın” dediği soruşturma geçirmesine neden Beyaz Şov programına dair bölümü İnternet sitesinde yayınlamadı (12 Ocak).

Barış için Akademisyenler sitesi hack’lendi: Güneydoğu’da operasyonların durdurulması çağrısı yapan “Barış için Akademisyenler” İnisiyatifinin internet sitesi kendilerini Yaşartim olarak adlandırılan bir grupça hack’lendi (14 Ocak).

Bombalı saldırıya yayın yasağı: İstanbul 7. Sulh Ceza Hakimliği, İstanbul Sultanahmet Meydanı’nda ölüm ve yaralanmalara neden olan bombalı saldırıyla ilgili yayın yasağı getirdi.  Patlamanın ardından RTÜK, Başbakanlığın talebiyle geçici yayın yasağı getirmişti. “Milli güvenlik ve kamu düzeni” gerekçesiyle alınan karar 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri hakkında Kanunu’nun 7. Maddesine dayandırıldı (12 Ocak).

26 Twitter hesabına yasak: Diyarbakır 2. Sulh Ceza Hakimliği aralarında @AmedDiicleT’in  de olduğu 26 Twitter hesabını erişime kapattı (12 Ocak).

Üniversitede habere sansür: Atatürk Üniversitesi’nde, öğrencilerin kullandığı bilgisayarlardan Evrensel gazetesi sitesine girmek isteyenler, “Ziyaret etmekte olduğunuz web sayfası Atatürk Üniversitesi internet kullanım politikaları nedeniyle erişime kapatılmıştır” uyarısıyla karşılaştı (9 Ocak).

Kanal D hedef: Kanal D’deki Beyaz Show’a Diyarbakır’dan telefonla bağlanan Ayşe Çelik, Güneydoğu’da yaşanan durumla “Burada yaşananlar ekranlarda çok farklı aktarılıyor. Sessiz kalmayın. İnsan olarak biraz daha hassasiyetle yaklaşın. Görün, duyun ve artık bize el verin. Yazık; insanlar ölmesin, çocuklar ölmesin, anneler ağlamasın” deyince sunucu Beyazıt Öztürk hükümete yakın medyanın hedefi oldu (9 Ocak).

Kopan’ın kitabına sansür: Bolu Valiliği, Okuyorum Projesi kapsamında lise öğrencilerine dağıtılan Yekta Kopan’ın “Aile Çay Bahçesi” kitabını “cinsel içerikli” ifadelere yer verildiği iddiasıyla toplatıp dağıtımıyla ilgili soruşturma başlattı (9 Ocak).

Odatv haberine yasak: Ankara 3. Sulh Ceza Hakimliği, Emniyet Genel Müdürlüğü’nün talebiyle odatv sitesinde çıkan Hrant Dink cinayetinde kamu görevlilerinin rolüne ilişkin habere erişim yasağı getirdi (8 Ocak).

Panele yasak: Erzurum Atatürk Üniversitesi Rektörlüğü, “bölücülük” ile suçladığı Radikal gazetesi muhabiri İsmail Saymaz’ın Mart ayında düzenlenecek panelini iptal etti (6 Ocak).

İki kitabın satışı yasak: Gaziantep 1. Sulh Ceza Hakimliği, Hasan Cemal’in “Delila Bir genç kadın gerillanın dağ günlükleri” ve “Çözüm sürecinde Kürdistan günlükleri” ile Tuğçe Tatari’nin “Anneanne ben aslında Diyarbakır’a değildim” kitaplarına el konulmasından sonra dağıtımını ve satışını yasakladı. İşleme “örgüt propagandası” gerekçe yapıldı (4 Ocak).

Bianet haberine sansür: TİB, “PKK’nin elindeki asker ve polisler konuştu” başlıklı bianet haberine erişimi engelledi. Karar Gölbaşı Sulh Ceza Hakimliği’nce onandı (1 Ocak).

Habercilik

Hükümete yakın bazı gazete yazarları “hayal bile edemeyecekleri acılar yaşayacaklar” ve Türk devletinin gücünü görecekler”, “Lan dallama” sözlerini kullanabildi. Milat gazetesi yazarıBayram Zilan ve Yeni Şafak, Kızılay’daki bombalı saldırının sorumlusunun Cumhuriyet gazetesi muhabiri olduğunu, aracının da iki gün boyunca gazete otoparkında kaldığı yalanını yaydı.

Lan…Dallamalar..! Yeni Şafak yazarı Hikmet Genç,“Ne işiniz vardı lan sizin orada” yazısında, “İngiltere, Fransa, Hollanda Başkonsolosları ve AB’li parlamenterlere n’oluyor?… Ne işiniz vardı lan sizin orda?… Casusluk davasında casuslukla suçlanan birine sahip çıkmak ne?… Elemanını kurtarmaya gelen hanginizdi söyleyin lan!… Yoksa mevzu hepinizi mi ilgilendiriyor?… Size ne bizim mahkemeden?… Burasını müstemleke mi sandınız dallamalar?!…” diye yazdı (28 Mart).

Cem Küçük “acı” vadetti: Star gazetesi yazarı Cem Küçük, Reza Zarrab’ın ABD’de tutuklanmasının ardından bazı kesimlerde Erdoğan’ın da ABD tarafından tutuklanacağı beklentisi oluşturduğunu iddia ederek, gazeteci Akif Beki dahil bazı kişileri, “Önümüzdeki haftalarda ve aylarda hayal bile edemeyecekleri acılar yaşayacaklar ve Türk devletinin gücünü görecekler” sözleriyle tehdit etti (26 Mart).

Dündar, konsoloslar ve vekiller hedef: Sabah gazetesi, “Dündar ittifakı” başlığıyla yaptığı haberde “MİT TIR’ları davasında Dündar ile Gül’ü DHKP-C’li, FETÖ’cü ve PKK’lı avukatlar birlikte savunuyor” dedi; duruşmaya katılan başkonsolosların yargıyı etkilemeye çalıştığını iddia etti. Star gazetesinin başlığı “TIR ihanetinde haçlı ittifakı” oldu. Yeni Şafak, İngiltere Başkonsolosu’nun Can Dündar’la çekilmiş fotoğrafını kullanarak “CHP ve HDP’liler Mahkemeyi işgal ettiler” dedi. Akşam gazetesi de CHP ve HDP’li vekillerin duruşmaya “akın ettiği”ni yazarak “CHP’li vekiller duruşmayı kilitledi” başlığını kullandı. Hükümetin kayyum atadığı Zaman gazetesinin bağlığı da, “Casusluk davasında vekil engeli” oldu (26 Mart).

ABD’li savcı hedef: Star gazetesi, Reza Zarrab’ı ABD’de tutuklayan savcıyla ilgili, “Himmeti aldı, FETÖ şerifi oldu”, Akşam gazetesi de “Şerifin patronu paralel senatör” manşetiyle yayın yaptı (25 Mart).

Sabah’tan Photoshop: Sabah gazetesi, Reza Zarrab’ı ABD’de tutuklayan savcıyla ilgili, “Reza Zarrab’ı tutuklayan savcı bakın kim çıktı!” başlıklı haberinde, Sarraf’ı tutuklayan Amerikalı Savcı Preet Bharara’nın fotoğrafını Photoshop ile değiştirdi (22 Mart).

Dündar kınadı: Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar, hükümete yakın yeni Şafak ve Güneş gazetelerinde yer alan haberleri sert şekilde eleştirdi. Dündar, “Terörden korkmayın’deyip zırhlı araçla geziyorlar” şeklinde bir tweet atmadığını, PKK’li bombacı diye açıklanan kişinin Cumhuriyet muhabiri olmadığını, eşinin Washington’a ev bakmaya değil RSF toplantısına gittiğini, telefonumu dinleyen Fetullahçılar’ın şantajı bulunmadığını, dinleyenlerden şikayetçi olduğunu bildirdi. Dündar, Twitter’da “Ankara bombasını böyle kutladılar” diye rakı sofrasında çekilmiş eski bir fotoğrafının kullanılması içinde “Böyle bir alçaklık yok” sözleriyle kınadı (21 Mart).

Sabah’ın “Newroz” oyunu: Sabah gazetesi, Diyarbakır’da Newroz kutlamaları henüz başlamadan sabah saatlerinde çektiği fotoğrafları, “Diyarbakır’da HDP’ye Nevruz şoku” başlığıyla duyurdu (21 Mart).

Kargaşa yayını: A Haber sitesi, İstanbul İstiklal Caddesi’nde yaşanan bombalı saldırı sonrası, “Nişantaşı’nda patlama” başlıklı gerçekdışı haber yaptı; Akit gazetesinin de yaydığı haber, halk arasında panik yarattı. Sabah da, “Sosyal medya terör ortağı” haberiyle saldırıya tepki gösteren sosyal medya kullanıcılarını hedef gösterdi (20 Mart).

Evrensel hedefte: Beyaz Ekran adlı site veÜlke TV, “Barış olmadan güvenlik olmaz” manşetiyle Ankara Kızılay’daki bombalı saldırını gündeme getiren Evrensel gazetesini hedef yaptı. Gazetenin yayın yönetmeni Fatih Polat, “Savaş desek ödüllendirilirdik, barış dedik hedef olduk” dedi (16 Mart).

Hakan’la “Ensar” tartışması: Hürriyet Gazetesi yazarı Ahmet Hakan, Ensar Vakfı evlerinde cinsel taciz ve istismara uğrayan çocuklarla ilgili yazısında, “Bu olay üzerine Ensar Vakfı’na yüklenmek, Ensar Vakfı’na vurmak, Ensar Vakfı’nın kapatılmasını istemek, Ensar Vakfı’nı hedefe koymak doğru mu” diye yazdı. Sosyal medyada yazar, “suça ortakla olmak” ile suçlandı (16 Mart).

Medyadan “milli duruş” istedi: Türkiye gazetesi genel yayın yönetmeni İsmail Kapan, Ankara Kızılay’daki bombalı saldırıyla ilgili “yayın yasağına rağmen zaman zaman bu yasağın da sınırlarının zorlandığını ifade ederek medyadan “milli duruş” istedi (16 Mart).

Kekeç saldırdı: Star gazetesi yazarı Ahmet Kekeç, “Utanmazlık ete kemiğe bürünmüş, Hasan Cemal olarak karşımıza çıkmış… Gazeteci değil, PKK ulağısın” diyerek T24 sitesi yazarı Hasan Cemal’i hedef aldı (16 Mart).

Engin Ardıç’tan: Sabah gazetesi yazarı Engin Ardıç, “Saçma Kemal” yazısında Atatürk’ü hedef aldı; “Ermeni’yi kestiniz, Rum’u gönderdiniz, Arap’ı tanımadınız, Kürt’ü niçin sırtladınız? Bu ne biçim kurucu ayardır?” diye yazdı (16 Mart).

Saldırmaya devam: Sabah gazetesi, “Cenaze yakını değil provokatör çıktı” şeklindeki sözlerle LGBTİ aktivisti Hasan Hüseyin Şehriban Karabulut’u; “uydurma canlı yayın yaptılar” sözleriyle de Hayat TV’yi hedef gösterdi (16 Mart).

Saçmalık! Cumhuriyet gazetesi, Ankara Kızılay’daki bombalı saldırının sorumlusunun Cumhuriyet gazetesi muhabiri olduğunu ve aracının da iki gün boyunca gazete otoparkında kaldığı yönünde sosyal medyada çıkan, Milat gazetesi yazarı Bayram Zilan ve Yeni Şafak’ın da kullandığı haberi “saçmalık” olarak nitelendirdi; “Bizim ne Güneydoğu’da ne herhangi başka bir yerde ve herhangi bir zamanda bahsedilen isimde bir muhabirimiz olmadı” şeklinde açıklama yaptı (14 Mart).

Meslektaş olacak: Star yazarı Ersoy Dede, Zaman gazetesine kayyum atanmasıyla ilgili, “Kayyım kararı yanlış, el konmalıydı!” başlıklı yazısında “Yarın aynı şey Cumhuriyet Gazetesi’ne de yapılacak.. Bakmayın siz şimdi Can Dündar’ın AYM darbesiyle serbest kaldığına” diye yazdı (6 Mart).

Sibel Eraslan’dan AYM’ye: Star gazetesi yazarı Sibel Eraslan, Can Dündar ve Erdem Gül’ün tahliyesini sağlayan kararı nedeniyle Anayasa Mahkemesi’ni hedef alanları eleştirdi; “Bir de bazıları çıkıp, Anayasa Mahkemelerini toptan kapatalım demiyor mu? Peh Yarabbim! Al birini vur ötekine. Birisi kalkar hem yerel mahkemenin yerine geçer hem temyiz mahkemesinin yerini işgal eder aynı anda… Diğeri kalkar toptan kapatalım der… Gel de İsmet Hoca gibi gürleme “Ol Cehlin Sehli Olmaz!” Muhakkak bir ilmi vardır ki bunca cehalet kolay olmaz!” diye yazdı (4 Mart).

Doğan’dan Sabah’a yanıt: Doğan Yayın grubu, Sabah gazetesinde “İşte İhanet manşetlerinin Finansörleri” başlığı altında yayınlanan haber-yorumu, “yayıncılıkta çarpıtma metodunun yeni bir örneği” olarak nitelendirdi (4 Mart).

Bakanlık AA’yı yalanladı: İçişleri Bakanlığı, Anadolu Ajansı’nın geçtiği, Bakan Efkan Ala’nın söylediği iddia edilen “18 canlı bomba eylemi önlendi” şeklindeki haberi yalanladı (29 Şubat).

AHM kararından “darbe”: Star gazetesi, Cumhuriyet gazetesi yayın yönetmeni Can Dündar ve Ankara temsilcisi Erdem Gül hakkındaki “hak ihlali” kararını “28 Şubat’ın yıl dönümünde FETÖ’nün yeni darbe girişimi” olarak yorumladı (28 Şubat).

Tezcan mutsuz: Analiz Merkezi sitesi yayın yönetmeni Fatih Tezcan, Can Dündar ve Erdem Gül’ü tahliye ettiren AYM kararıyla ilgili 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ü suçladı; mahkemeyi “Abdullah’ın Yasa Mahkemesi”, kararı da “ihanet kararı” olarak tanımladı (26 Şubat).

Ahmet Hakan hedef: Star gazetesi yazarı Cem Küçük isim vermeden Hürriyet yazarı Ahmet Hakan’a sözlü saldırıda bulundu: “1 Kasım’dan sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan karşısında helva gibi pelteleşen ve adeta Yozgat kuzusu haline gelen yazar arkadaş…Sizler köşeleriniz ile ekranlarınıza tapıyorsunuz ve kaybetme ihtimalinden tavuk gibi korkuyorsunuz”(21 Şubat).

Dündar’dan Sabah’a yanıt: Sabah gazetesi, MİT TIR’ları kapsamında tutuklanan bazı avukatların, Can Dündar’a ait olduğu iddia edilen bir evi, MİT TIR’larına ait görüntüleri yayınlaması karşılığında fahiş fiyatla satın aldığını ileri sürdü. Dündar, cezaevinden, “Bir kuruş, evet bir kuruşluk bir haksız kazanç söz konusu olsun, bütün kariyerimi yakarım” şeklinde yanıt verdi (18 Şubat).

Savaş dili: Vatan gazetesi, UEFA Avrupa Ligi’nde Fenerbahçe ile Rusya temsilcisi Lokomotiv Moskova arasında oynanacak maçı duyurduğu haberinde “Ruslara iki füze yeter” başlığını kullandı (16 Şubat).

Alevilerden Akit’e protesto: Samandağ Arap Halkı Alevileri Dayanışma Derneği üyeleri, Yeni Akit gazetesinin Alevilerin yaşadığı mahallelerin listelerini haberleştirmesini ve hedef göstermesini protesto etti (11 Şubat).

Devlette “haber zirvesi: Başbakanlık yetkilileri, Emniyet Genel Müdürlüğü, Genelkurmay, Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü, TRT ve Anadolu Ajansı yetkililerinin katıldığı bir toplantıda, Güneydoğu’da PKK’ye karşı yapılan operasyonlarla ilgili haberlerin nasıl verileceği konusunda ortak tavrı görüştü (11 Şubat).

Eygi için şikayet: Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu üyesi bir grup kadın avukat, Vahdet gazetesi yazarı Mehmet Şevki Eygi’nin 2 Şubat 2016 tarihli “Hiçbir Kadının Fâhişe Kıyafetiyle Gezmeye Hakkı Yoktur” başlıklı yazısı nedeniyle İstanbul Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu (8 Şubat).

Cumhuriyet-Balbay tartışması: Cumhuriyet Gazetesi İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay, gazetedeki yazılarına son verildiği için sert açıklamalarda bulunarak “’Cumhuriyet’i FETÖ finans ediyor”’ iddiasına yanıt bekleyen CHP İzmir Milletvekili Balbay’ın “AKP iktidarı ile kayyım ve havuz medyalarının saldırı, yalan ve iftiralarına alet olduğunu” savundu (5 Şubat).

Sağlıkçılar hedefte: Star gazetesi, Cizre’de operasyonlar sonucu yaralanan sivillere müdahale etmek isteyen sağlık görevlilerini, “O doktor Demirtaş’ın doktoru, Faysal’ın teröristi!” haberiyle hedef aldı (1 Şubat).

Arınç hedefte: Star ve Güneş gibi hükümete yakın gazeteler, CNN Türk’te AKP’ye ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik eleştiriler yönelten eski Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ı hedef aldı. Güneş, Arınç’ın geçmişe sarf ettiği “Üstüme cübbeyi tekrar geçirmeyi arzu ediyorum” sözlerini “Cübbeli Bülo” başlığıyla, Star da “Maske düştü Arınç göründü” başlığıyla verdi. Yeni Akit yazarı Mehtap Yılmaz, “Siyasetten el çektin de ne oldu Bülent Arınç? Seccadeni mi serdin? Dünyadan uzaklaşıp, Allah’a mı yaklaştın? Yoksa yetmişlik halinle “mahalle dedikoduculuğuna” mı başladın? AK Parti’den uzaklaşıp, Aydın Doğan’a mı yaklaştın?” diye yazdı (31 Ocak-1 Şubat).

Nefret söylemi: Bir doktor olduğunu açıklayan Vahdet gazetesi yazarı Seyfi Şahin, “Ben bugün Afrika’nın kuzeyinde ormanlarda yaşayan goril ve şempanzelerin, Lanetlenmiş Yahudi olduklarına inanıyorum” dedi (1 Şubat).

“Ya barikatların öbür yanı?” Hürriyet gazetesi okur temsilcisi Faruk Bildirici,“İsmet Berkan ve Sebati Karakurt’un “Diyarbakır Valiliği’nin özel izni” ile Sur ilçesine girmesi önemli bir gazetecilik fırsatıydı. Yasaklı bölgeyi emniyet güçlerinin penceresinden görmeyi sağladı. İyi de oldu. Fakat o pencereden görünenlerle yetinilmemeliydi. Barikatların öbür tarafında yaşananlar, özellikle sivil halkın yaşam koşulları da irdelenerek madalyonun öbür yüzü de yansıtılmalıydı” diye yazdı (25 Ocak).

AA “terörist” yaptı: Anadolu Ajansı, Cizre’de zırhlı polis aracından kitleye ateş edilmesi ve İMC Tv kameramanının da yaralanmasına neden olan olay, “Cizre’de yaralıları kaçıran 9 terörist yaralandı” şeklinde servis edildi (21 Ocak).

RTÜK’e şikayet: HDP Genel Merkezi, öz yönetim açıklamalarını “HDP devlet kuracağız açıklamasıyla anayasal suç işledi” şeklinde yansıtan Kanal 24 Televizyonu ile “Demirtaş’ın Diyarbakır’daki otelinde yaralı PKK’liler tedavi ediliyor” diyen A Haber kanalını “Hakaret, suçlama ve saldırı içerikli yayın yaptığı” gerekçesiyle RTÜK’e şikayet etti (20 Ocak).

Slogana çarpıtma: Yeni Şafak, Kanal D’de Beyazıt Öztürk’ün sunduğu Beyaz Show’da çocuklar ölmesin” dediği için soruşturma geçiren Ayşe öğretmene destek sloganlarını “Biji Serok Apo” sloganı ile değiştirerek protestoyu yapan öğrencileri hedef gösterdi (17 Ocak).

Yayın yasağına tepki: Cumhuriyet gazetesi icra kurulu başkanı Akın Atalay, Sultanahmet’teki bombalı saldırıya ilişkin yayın yasağı getirilmesine tepki olarak,
“Bu gazete, tercihini yaptı. Gördüğümüz, öğrendiğimiz, bildiğimiz gerçekleri, aman kapatılmayalım, aman cezalandırılmayalım korkusuyla halktan gizlemektense, 91 yıllık bir gazetenin kapatılmasını tercih ederiz” dedi (12 Ocak).

TRT’ye sert tepki: CHP Grup Başkanvekili Levent Gök başkanlığındaki CHP heyeti, TRT Türk’teki “Nasıl oldu Ne oldu” programında tek parti dönemindeki CHP yönetimine ve Cumhuriyet rejimine yönelik ağır ifadeler nedeniyle TRT Genel Müdürü Şenol Göka’yı ziyaret etmek istedi. Göka’nın makam odasında sert tartışmalar yaşandı (12 Ocak).

 “İftiralar çizgimiz değiştiremeyecek”: Kanal D, Diyarbakır’dan telefonla bağlanan Ayşe Çelik’ın Güneydoğu’da yaşanan trajik duruma dikkat çekmesinden sonra “Provokasyonun hedefi olduk. Söz konusu kişiye dair tüm hukuki süreçleri işleteceğiz” dedi;  hem Çelik’i hedef yapan medya organları için “Doğan TV ve  Kanal  D ilk günden bugüne devletin yanında yer almıştır. Altını çizerek bir kez daha belirtmek isteriz ki hiçbir suiistimal ve iftira çizgimizi ve duruşumuzu değiştirmeyecektir” açıklaması yaptı (10 Ocak).

Sehvenmiş: Yeni Akit gazetesi, yayın koordinatörü Hasan Karakaya’nın ölümünün ardından Genelkurmay Basın ve Halkla İlişkiler Daire Başkanı Tuğgeneral Ertuğrul Gazi Özkürkçü’nün “Haksızlığa karşı en zor zamanda konuşmasını bilmiş ve dik duruşundan asla taviz vermemiştir” ifadeleriyle dile getirdiği taziye mesajında “dik duruş” ifadesinin “sehven” eklendiğini ileri sürdü (5 Ocak).

Star’a yanıt: Mardin Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Ahmet Türk, Star gazetesinin “Ahmet Türk ve Sırrı Sakık’tan PKK’ye hendek resti” haberiyle ilgili, “açıklamaların ve haberin tek bir cümlesi dahi doğru değil; tamamı kurgudur, gerçekdışıdır” açıklaması yaptı (5 Ocak).

 

Anayasa Mahkemesi

Ocak-Mart 2016 döneminde Anayasa Mahkemesi, iki gazetecinin bireysel başvurusunda ifade ve haberleşme özgürlüğünün ihlal edildiğini tespit etti. AYM, bu dosyada mahkeme gideri olarak 2 bin 27 TL ödenmesine hükmetti. Yüksek mahkeme, bir tutuklu ile bir hukukçunun başvurusunu reddetti. Silivri Cezaevi’nde kötü muamele gördüğüne dair şikayeti “yargı yolu tüketilmedi” diye reddedilen Mehmet Baransu, “haksız tutukluluk”tan da bir yıldır yanıt bekliyor. Üç aylık dönemde sekiz gazeteci mahkumiyet, tutuklukları veya uğradıkları sansürü AYM’ye taşıdı.

Dündar ve Gül’ün tutukluluğu ihlal: Anayasa Mahkemesi, 26 Kasım 2015’te tutuklananCumhuriyet gazetesi yayın yönetmeni Can Dündar ile Ankara temsilcisi Erdem Gül’ün bireysel başvurusunda, Anayasa’nın 19. maddesinde güvence altına alınan kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkı ile 26. ve 28. maddelerinde güvence altına alınan ifade ve basın özgürlüklerinin ihlal edildiğine oyçokluğuyla hükmetti. Kararda, AİHM’in Nedim Şener/Türkiye ve Şık/Türkiye kararlarına da atıf yapıldı. Başvurulara 2 bin 27 TL de mahkeme gideri ödenecek (25 Şubat).

Karaca, Baransu ve Avcı da AYM yolunda: Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca, Taraf yazarı Mehmet Baransu ve gazeteci-hukukçu Gültekin Avcı’nın avukatları, Can Dündar ve Erdem Gül’e tahliye getiren AYM kararının müvekkilleri açısından emsal niteliğinde olduğunu ifade ederek en yakın zamanda tahliye talebinde bulunacaklarını bildirdi (28 Şubat).

Üç dosya AYM’e gitti: Today’s Zaman genel yayın yönetmeni Sevgi Akarçeşme, Today’s Zaman Yayın Editörü Celil Sağır ve eski Today’s Zaman genel yayın yönetmeni Bülent Keneş, attıkları tweetler ile Başbakan Ahmet Davutoğlu’na şikâyet ettikleri gerekçesiyle aldıkları cezayı Anayasa Mahkemesi’ne taşıdı. Ankara 32. Asliye Ceza Mahkemesi, tweet atarak Başbakan Davutoğlu’na hakaret ettikleri gerekçesiyle Akarçeşme’ye 1 yıl 5 ay 15, Keneş’e 1 yıl 2 ay, Sağır’a da 1 yıl 2 ay hapis cezası vermişti (18 Şubat).

Dündar ve Gül dosyası AYM Genel Kurulu’nda: Anayasa Mahkemesi Birinci Bölümü, Cumhuriyet gazetesi yayın yönetmeni Can Dündar ile Ankara temsilcisi Erdem Gül’ün bireysel başvurusunu Genel Kurula sevk etti. Anayasa Mahkemesi raportörü, Gül ve Dündar’ın başvurusuyla ilgili “basın ve ifade özgürlüğü, kişi güvenliği haklarının ihlal edildiğini, tutukluluklarının hukuksuz olduğunu” bildirdi. Karar, Anayasa Mahkemesi Başkanı ile 12 üyenin katılımıyla toplanacak Genel Kurul’ca verilecek (17 Şubat).

Baransu AYM’yi bekliyor: Tutuklu gazeteci Mehmet Baransu, haksız olarak nitelendirdiği tutukluluğuna karşı başvurduğu Anayasa Mahkemesi’nden 24 Nisan 2015’ten beri karar çıkmamasını bir açıklamayla eleştirdi (17 Şubat).

AYM ifade özgürlüğü dedi: TRT-2’deki “Büyüteç” programında Ş.T’nin, o dönemde Ergenekon davasında tutuklu bulunan İşçi Partisi lideri Doğu Perinçek’in avukatı Hasan Basri Özbey’e yönelik “Eğer bunları diyorsa ve bunu da bir hukuk adamı sıfatıyla söylüyorsa ben de o zaman derim ki, siz bu diplomayı kasaptan mı aldınız?” ifadelerini kişilik haklarının ihlali ve saygınlığa saldırı olarak değerlendirmedi; Ankara 16. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin davayı reddeden kararını haklı buldu (13 Şubat).

Kitap yasağı AYM’de: “Delila / Bir Genç Kadın Gerillanın Dağ Günlükleri” ve “Çözüm Sürecinde Kürdistan Günlükleri“ adlı kitapları Gaziantep 3. Sulh Ceza Mahkemesi kararıyla “terör propagandası” ve “suçu övme” iddiasıyla yasaklanan gazeteciler Hasan Cemal ile Tuğçe Tatari, avukatları aracılığıyla Anayasa Mahkemesi’ne başvurdular (3 Şubat).

Haberleşme özgürlüğü ihlali: AYM, Ergenekon soruşturması kapsamında iletişimi dinlenen hukukçu ve eski Adalet Bakanlarından Seyfi Oktay’a ait özel görüşmelerin bazı medya organlarında yayınlanmasının, Anayasanın 22. maddesinde güvence altına alınan haberleşme hürriyetinin ihlali olduğuna hükmetti; Oktay’a 10 bin TL manevi tazminat ödenmesine karar verdi (27 Ocak).

Hükümlünün sloganı ifade özgürlüğü değil: Anayasa Mahkemesi, Tekirdağ F Tipi Cezaevinde hükümlü bulunan ve “Şehitlerimizin hesabını sorduk, soracağız”, “Kahrolsun faşizm, kahrolsun emperyalizm”, “Tecride işkenceye son” sloganlarını attığı gerekçesiyle verilen “iki ay ziyaretçi yasağı” şeklindeki disiplin cezası nedeniyle bireysel başvuru hakkını kullanan Erdener Demirel’in ifade özgürlüğünün ihlal edilmediğine, hukukta silahların eşitliği ilkesinin ihlal edildiğine hükmetti (20 Ocak).

Baransu’ya ret: Anayasa Mahkemesi, “Balyoz” davasını manipüle ettiği gerekçesiyle tutuklanan Taraf gazetesi muhabiri Mehmet Baransu’nun Silivri Cezaevi’nde kötü muamele gördüğüne ilişkin bireysel başvurusunu “başvuru yolları tüketilmedi” diyerek oybirliğiyle reddetti (19 Ocak).

AİHM

Ocak-Mart 2016 döneminde AİHM, altısı gazeteci dokuz kişinin açtığı davada Türkiye’yi ifade özgürlüğünü ihlal etmekten toplam 19 bin 090 Avro (yaklaşık 61 bin 088 TL) tazminat ödemeye mahkum etti.

Geçen yılın aynı döneminde Türkiye AİHM’de ikisi gazeteci 18 kişinin açtığı davalarda 22 bin 983 avro (yaklaşık 64 bin 452 TL) maddi ve manevi tazminat ödemeye mahkum edilmişti.

Türkiye mahkum: AİHM, Bingöl depremzedelerini desteklemek için bildiri dağıtırken gözaltına alınan EMEP’li Abdullah Bilen ve Cihan Çoruk’un “ifade özgürlüğünü ihlal”den yaptıkları başvuruda Türkiye’yi mahkum etti, Süresinde tazminat talebi iletilmediğinden bu yönde bir tutar da açıklanmadı (8 Mart).

Siyasetçi AİHM’de kazandı: Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Bülent Ecevit’in sağlık durumuyla ilgili Milliyet gazetesinde çıkan açıklamalarından yargılanan DSP milletvekili Yücel Erdener’in başvurusunda Türkiye’yi ifade özgürlüğünü ihlal etmekten 10 bin 840 avro (yaklaşık 34 bin 688 TL) tazminata mahkum etti (2 Şubat).

Altı gazeteci AİHM’de kazandı: Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, “Darbe Günlükleri” haberleri nedeniyle 2007 yılında askeri mahkeme kararıyla basılmasını oybirliğiyle ifade özgürlüğünün ihlali olarak değerlendirdi. Türkiye, dönemin Nokta dergisi yayın yönetmeni Alper Görmüş, yazı işleri müdürü Haşim Akman ve Ferda Balancar ile muhabirleri Ahmet Şık, Banu Uzpeder ile Nevzat Çiçek’e toplam 8 bin 250 avro tazminat ödeyecek (19 Ocak).

AİHM tedbiri reddetti: AİHM, Diyarbakır Valiliği’nden Sur’da 80 gün haber takibi yaparken bir apartman bodrumunda mahsur kalan DİHA muhabiri Mazlum Dolan için geçici tedbir kararı alınması talebini reddetti (18 Şubat).

RTÜK’ten haberler:

RTÜK’e TRT şikayeti: CHP İzmir Milletvekili Zeynep Altıok, Mart ve Nisan’da yayınlanan Pusula Doğu programının Suriye’deki savaş bölümlerinde Esad rejimini karalamak amacıyla çocukların istismar edildiğini savunarak TRT’yi RTÜK’e şikayet etti (31 Mart).

Kanallara “dekolte” cezası: RTÜK,Gülşen’in “Göğüs dekolteli kırmızı bir mayo ile, diz üzeri kırmızı deri çizmeler” giydiği klibini yayınlayan Kral Pop, NR1, Power Türk ve Dream Türk kanallarına oyçokluğuyla ceza verdi. Gerekçe, “Çocuk ve gençlerin fiziksel, zihinsel veya ahlaki gelişimine zararlı” görülmesi oldu (29 Mart).

Star TV ve Kanal D’ye ceza: RTÜK, Big Brother programında, yarışmacıların birbirlerini “şehvetle öptüğü” ve “mıncıkladığı” gerekçesiyle Star TV’ye “milli ve manevi değerler ve genel ahlaka aykırı yayın” şüphesiyle; Bana Bir Soygun Yaz filminde geçen “Durmak yok, yola devam” sloganı nedeniyle de Kanal D’ye “aşağılayıcı yayın”dan ceza vermeyi kararlaştırdı (11 Mart).

İMC TV ve Özgür Gün TV’ye ceza: RTÜK, Silopi’de üç Kürt kadın siyasetçinin öldürülmesini konu alan programı ve HDP Şırnak Milletvekili Ferhat Encü ile yapılan canlı telefon bağlantısı nedeniyle Özgür Gün TV’ye “devletin bölünmez bütünlüğüne aykırı” ve “halkı kin ve düşmanlığa sevk edici yayın” iddiasıyla 10 güne kadar yayın durdurma cezası verecek. Aynı maddelerde yine ceza verilmesi söz konusu olursa kanalın lisansı iptal edilecek. Gazeteci Veysi Sarısözen’in “PKK özgürlük hareketi pek çok çağrı yapıyor, fakat şimdiye kadar elindeki tehdit edici silahları şükür ki metropolde kullanmıyor” şeklindeki yorumu nedeniyle İMC TV’ye de iki ayrı maddeden ağır para cezası verdi (10 Mart).

Van TV’ye iki ceza: RTÜK, sokağa çıkma yasağı altında Cizre’de bir binanın bodrumunda gerçekleşen ölümleri HDP Milas Eski İlçe Eşbaşkanı Derya Koç’un sözlerine atfen “Cizre’de toplu infaz” şeklinde duyuran Van TV’ye “Halkı kin ve düşmanlığa tahrik” ve “teröre övgü” iddiasıyla iki ayrı maddeden para cezası verdi (27 Şubat).

Star TV’ye cezalar: RTÜK, Okan Bayülgen’in “Dava” programındaki sözlerinde kadın bedenini aşağıladığı gerekçesiyle Star TV’ye 442 bin TL ceza verdi. “Polis Akademisi Alaturka” filminde kadın vücudu cinsel obje olarak yansıtıldığı gerekçesiyle kanala 486 bin TL ceza verildi. RTÜK, “Paramparça” dizisinde küfürlü sözler nedeniyle Star TV’ye 442 bin TL ceza verdi. Ceza, “Türkçe’nin düzeysiz ve argo kullanılması”na dayandırıldı (24 Şubat).

Show TV’ye ceza: RTÜK, Show TV’nin izlenme rekorları kıran ve Ali Sunal’ın sunuculuğunu yaptığı 8 Ocak 2016 tarihli “Güldür Güldür” parodi programında “uygunsuz sil kullanıldığı” iddiasıyla ceza verdi (20 Şubat).

Saldırıya yayın yasağı: RTÜK, Ankara’da askeri servis konvoyuna yönelik 28 kişinin yaşamına mal olan bombalı saldırıyla ilgili “milli güvenlik” ve “kamu düzeni”ni gerek göstererek geçici yayın yasağı getirdi. Karar, Ankara Başsavcılığı Müracaat ve Suçüstü Savcılığı’nın talebi üzerine alındı (17 Şubat).

Özgür Gün TV’ye karartma: Özgür Gün TV ekranları, televizyonun bağlı bulunduğu yayıncı kuruluş olan Dijimedya ile RTÜK arasındaki sözleşmenin yenilenme sürecinde yaşanan gecikme gerekçe gösterilerek karartıldı. Sorun çözülmeye çalışılıyor (14 Şubat).

Kanal D’ye ağır ceza: RTÜK, Beyaz Show’a Diyarbakır’dan canlı bağlanarak, “çocuklar ölmesin” diyen Ayşe Öğretmen’in sözlerini “Terör propagandası” olarak gördü; Kanal D’ye reklam gelirlerinin yüzde 2 oranına karşılık 900 bin TL para cezası verdi (29 Ocak).

Kanal D’ye uyarı: RTÜK, Aşk ve Günah’ dizindeki “Nesrin” karakteri üzerinden “kadının istismar edildiği” gerekçesiyle Kanal D’ye uyarı cezası verdi. Milli ve manevi değerlere işaret edilen raporda, “Bu dizi filmde görüldüğü üzere, sağlıksız aşk ilişkilerinin normal bir durum gibi kabul görmesine yol açmaktadır” denildi (25 Ocak).

Doğan haberine ceza: RTÜK, Doğan Holding Onursal Başkanı Aydın Doğan’la ilgili “iftira” niteliğinde yayın yaptıkları gerekçesiyle 24 TV’ye “aşağılayıcı yayın”;  ATV’ye de “taraflı yayın” yapıldığı gerekçesiyle ceza verdi (5 Ocak).

 

RTÜK : Para cezaları daha az; daha ağır

RTÜK, Ocak-Mart 2016 döneminde haber, film ve program yayınlarından dolayı TV kuruluşlarına 24 uyarı, 51 para cezası verdi. Bu dönemde radyo kuruluşlarına 4 uyarı ve 1 para cezası uygulamadı. Kurul, Radyo ve TV’lere toplam 9.809.915 TL idari para cezası verdi.

Geçen yılın aynı döneminde RTÜK, TV kuruluşlarına 27 uyarı, 87 para cezası; radyo kuruluşlarına 2 uyarı, 2 de para cezası vermişti. Kurul, Radyo ve TV’lere toplam 5.480.245 TL tutarında idari para cezası işlemi yapmıştı.

(Çalışma, RTÜK’ün 5 Ocak- 17 Mart 2016 tarihleri arasında gerçekleştirdiği 13 toplantı temel alınarak hazırlandı).

RTÜK “Gençlerin ahlaki gelişimi”ni ihlalden 1 uyarı cezası, 3 para cezası; “Milli ve manevi değerleri” ihlalden 2 uyarı cezası; ‘Ayrımcılık’tan 1 uyarı cezası; ‘Tarafsızlık’ yayından 3 uyarı, 3 para cezası; ‘Aşağılayıcı yayın’dan 1 uyarı, 13 para cezası; ‘Hukukun üstünlüğü’nden 14 uyarı ve 5 para cezası; ‘Masumiyet karinesini ihlal’den 1 para cezası; “Türkçe’nin kullanımı”ndan 1 uyarı, 9 para cezası; “Bölücülük”ten 1 para cezası; “Düşmanlığa tahrik”ten 1 uyarı, 1 para cezası; “Teröre övgü”den 8 para cezası; “Cinsiyet ayırımı”ndan 6 para cezası; “İnancı istismar”dan 2 uyarı cezası; “Engellileri istismar”dan 2 uyarı cezası; “Şiddeti özendirme”dan 1 para cezası; “Alkolü özendirme”den 1 para cezası verdi.

Bölücülük: 6112 sayılı Kanun’un 8. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde belirtilen, “Türkiye Cumhuriyeti Devletinin varlık ve bağımsızlığına, Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne” dair ilkesine aykırılıktan 13.601 TL (Jiyan TV- 13.601 TL) para cezası verildi.

Gençlerin ahlaki gelişimi: RTÜK, 6112 Sayılı Kanunun 8. maddesinin 2. fıkrasında yer alan “Korumalı saatlerdeki program tanıtımlarında çocuk ve gençlerin fiziksel, zihinsel veya ahlakî gelişimine zarar verebilecek türde şiddet, cinsellik ve benzeri unsurlar taşıyan içeriklere yer verilemez” ilkesine aykırılıktan 1 uyarı (Can Erzincan)  ve 620.974 TL (ATV – 211.906 TL; TV8 – 204.534 TL(2)) para cezası verdi.

Milli ve manevi değerler: RTÜK, 6112 sayılı Kanun’un 8. maddesinin 1. fıkrasının (f) bendinde belirtilen “Toplumun millî ve manevî değerlerine, genel ahlaka ve ailenin korunması ilkesine aykırı olamaz” hükmünü ihlalden 2 uyarı (Kanal A; Radyo Viva) cezası verdi.

Ayrımcılık: 6112 sayılı Kanun’un 8. maddesinin 1. fıkrasının (e) bendindeki; “Irk, renk, dil, din, tabiiyet, cinsiyet, engellilik, siyasî ve felsefî düşünce, mezhep ve benzeri nedenlerle ayrımcılık yapan ve bireyleri aşağılayan yayınları içeremez ve teşvik edemez” ilkesine aykırılıktan 1 uyarı cezası (Ulusal Kanal) verildi.

Tarafsızlık: RTÜK,6112 sayılı Kanunun 8. maddesinin 1 (ı) bendinde yer alan “Haber bültenleri ve haber programları, tarafsızlık, gerçeklik ve doğruluk ilkelerini esas almak ve toplumda özgürce kanaat oluşumuna engel olmamak zorundadır” şeklindeki ilkeye aykırılıktan 3 uyarı cezası (IMC TV (2); ATV) ve 43.304 TL (STV – 14.359 TL; Beyaz TV – 13.601 TL;  STV – 15.344 TL) para cezası verdi.

Aşağılama: 6112 sayılı Kanun’un 8. maddesinin 1. fıkrasının (ç) bendinde yer alan “İnsan onuruna ve özel hayatın gizliliğine saygılı olma ilkesine aykırı olamaz, kişi ya da kuruluşları eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü, aşağılayıcı veya iftira niteliğinde ifadeler içeremez” ilkesine aykırılıktan 1uyarı cezası (TRT Haber) ve 1.809.776 TL (Halk TV – 13.601 TL; A Haber – 22.552 TL (2); TV 24 – 13.601 TL; CNN Türk – 65.462 TL; Samanyolu Haber radyosu- 1.357 TL; Star TV – 486.701 TL (2); TV8-373.183 TL; EM TV- 14.359 TL; Ülke TV- 13.601 TL; 24 – 14.160 TL; Kanal D-281.946 TL) para cezası verildi.

Hukukun üstünlüğü: 6112 sayılı Kanun’un 8. maddesinin 1 (c) bendinde yer alan “Hukukun üstünlüğü, adalet ve tarafsızlık esasına aykırı olamaz” ilkesine aykırılıktan 14 uyarı cezası (CNN Türk; Mehtap TV (2); Jiyan TV; İMC TV; Al Jazeera Türk; A Haber; TV NET; ATV; NTV; Kanal D; TGRT Haber; Kaçkar TV; Ege TV)  ve 266.085 TL (Fox TV- 211.681 TL;  Ulusal Kanal – 13.601 TL; Bugün TV – 13.601 TL; Bengü Türk TV- 13.601 TL; TV5 – 13.601 TL) para cezası verildi.

Masumiyet karinesi: RTÜK, 6112 sayılı Kanun’un 8. maddesinin (i) bendi, “Suçlu olduğu yargı kararı ile kesinleşmedikçe hiç kimse suçlu ilân edilemez veya suçluymuş gibi gösterilemez; yargıya intikal eden konularda yargılama süresince, haber niteliği dışında yargılama sürecini ve tarafsızlığını etkiler nitelikte olamaz” hükmünü ihlalden 15.344 TL (STV-15.344 TL) de para cezası verdi.

Türkçenin kullanımı: RTÜK, 6112 sayılı Kanunun “Türkçenin, özellikleri ve kuralları bozulmadan doğru, güzel ve anlaşılır şekilde kullanılmasını sağlamak zorundadır; dilin düzeysiz, kaba ve argo kullanımına yer verilemez” (m bendi) düzenlemesini ihlalden 1 uyarı (Süper FM) ve 2.074.354 TL para cezası (Star TV-442.347 TL (2); Star TV-486.701 TL; Beyaz TV – 28.276 TL; Kanal D – 352.345 TL; Beyaz TV – 45.136 TL; Halk TV – 13.601 TL; Ulusal Kanal – 14.359 TL; Show TV-249.242 TL) verdi.

Düşmanlığa tahrik: 6112 sayılı Kanunun 8. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde yer alan; “Irk, dil, din, cinsiyet, sınıf, bölge ve mezhep farkı gözeterek toplumu kin ve düşmanlığa tahrik edemez veya toplumda nefret duyguları oluşturamaz” hükmünü ihlalden 1 uyarı (Can Erzincan) ve 14.359 TL (Van TV-14.359 TL) para cezası verildi.

Teröre övgü: 6112 sayılı Kanunun 8. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendinde yer alan; “Terörü övemez ve teşvik edemez….” Hükmünü ihlal etmekten 934.110 TL (Kanal D- 837.387 TL; Özgür Gün TV- 13.601 TL; Can Erzincan – 14.359 TL; IMC TV – 13.601 TL (2); Jiyan TV – 14.359 TL; Jiyan TV – 13.601 TL (2)) para cezası verildi.

Cinsiyet eşitsizliği: RTÜK, 6112 sayılı Kanunun 8. maddesinin 1. fıkrasının (s) bendindeki; “Toplumsal cinsiyet eşitliğine ters düşen, kadınlara yönelik baskıları teşvik eden ve kadını istismar eden programlar içeremez” hükmünü ihlalden 3.999.407 TL (Kanal D – 837.387 TL;  Star TV- 973.403 TL (2); Kanal D – 703.129 TL; E2 TV-13.601 TL; Show TV – 498.484 TL) para cezası verildi.

İnancı istismar: 6112 sayılı Kanunun 8. maddesinin 1. fıkrasının (r) bendinde yer alan; “Kişileri fal veya batıl inançlar yoluyla istismar edemez” ilkesine aykırılıktan 2 uyarı (Pendik Bayram FM ve Meltem FM) cezası verildi.

Engellileri istismar: 6112 sayılı Kanun’un 8. maddesinin 1. fıkrasının (ğ) bendindeki; “Çocuklara, güçsüzlere ve özürlülere karşı istismar içeremez” ilkesine aykırılıktan 2 uyarı cezası (Star TV ve Flash TV) verildi.

Şiddeti özendirme: 6112 sayılı Kanunun 8. maddesinin 1. fıkrasının (ş) bendinde yer alan “Şiddeti özendirici veya kanıksatıcı olamaz” ilkesine aykırılıktan 13.601 TL (EM TV – 13.601 TL) de para cezası verildi.

Alkolü özendirme: 4250 Sayılı Kanunun 6. Maddesi 1. Fıkrasında yer alan “Alkollü içkileri özendirme” ile ilgili düzenlemesine aykırılıktan 5.000 TL(Kanal D-5.000 TL) para cezası verildi.

(*) Çalışma, BİA’nın izlediği davalardan, gazetecilerle yaptığı görüşmelerden, savunu örgütlerinin yaptığı açıklamalar ve medya kaynaklı haberler temel alınarak gerçekleştirilmiştir.

 

Sayfa Başı