MEDYA GÖZLEM VERİTABANI
ENGLISH
BİA MEDYA GÖZLEM / EKİM - KASIM - ARALIK
Gün Gün Üç Aylık Medya/İfade Özgürlüğü İhlalleri -Tam Metin
2015 4. Çeyrek Medya Gözlem Raporu - Tam Metin
Erol Önderoğlu - Bia Haber Merkezi 12/01/2016

31 gazeteci ve sekiz dağıtımcı Ocak 2016’ya cezaevinde girdi. Gazetecilerin hepsi TMK ile TCK kapsamında “örgüt” bağlantılı olarak hapiste bulunuyor. Gazetecilerin 17’si ve dağıtımcıların tamamı Kürt medyasından ve 2015’e 22 gazeteci ve 10 dağıtımcı cezaevinde girmişti.
Ekim-Aralık 2015 döneminde Antep’e sığınan veya bu kentte görev yapan üç Suriyeli gazeteci infaz edildi. Ekim sonunda, Ayn-El Vatan (Vatanın Gözü) gazetesini çıkartan İbrahim Abdulkadir ve Faris El Hamidi’nin başları kesilerek öldürüldü. IŞİD katliamları üzerine belgesel hazırlayan Hentah gazetesi sorumlu müdürü Naji El Jerf Aralık ayı sonunda sokak ortasında öldürüldü.
Hrant Dink cinayetinden dokuz yıl sonra, suikastta sorumlulukları bulundukları iddiasıyla 26 emniyet görevlisi hakkında iddianame düzenlendi. Yargıtay, hangi mahkemenin dosyaya bakacağına karar verecek. Musa Anter’in öldürülmesiyle ilgili 2013’te son anda açılan davada ilk kez, Susurluk Raporu’nda imzası olan Başbakanlık Teftiş Kurulu eski Başkanı Kutlu Savaş, Ankara eski Emniyet Müdürü Orhan Taşanlar ve MİT eski Kontrterör Dairesi Başkanı Mehmet Eymür tanık olarak dinlenecek.
BİA Medya Gözlem Raporu’nda “öldürülen gazeteciler”, “hapisteki gazeteciler”, “saldırı, tehdit ve engellemeler”, “soruşturmalar, açılan-süren davalar, kararlar”, “hakaret, kişilik hakları ve tazminat davaları”, “yasaklamalar, kapatmalar, toplatmalar”, “Anayasa Mahkemesi”, “AİHM”, “RTÜK” ve “YSK” bölümleri yer alıyor.
Gazeteci Cinayetleri / Yargılama
Naji El Jerf Cinayeti
Suriyeli gazeteci öldürüldü: IŞİD’in katliamları üzerine belgesel hazırlayan Suriyeli gazeteci Naji El Jerf, Antep’te yolda yürürken kimliği belirsiz kişilerin silahlı saldırısına uğradı. Susturuculu silahla sokak ortasında vurulan Hentah gazetesi sorumlu müdürü hastaneye kaldırıldıktan sonra yaşamını yitirdi (27 Aralık).
Hrant Dink Cinayeti
Dink dosyayı mahkeme mahkeme bekliyor: Trabzon 1. Ağır Ceza Mahkemesi, Hrant Dink cinayetini önlemede ihmal gösterdikleri gerekçesiyle Trabzon İl Jandarma Komutanı Albay Ali Öz’ü yargılamaya devam etti. Avukatı Ali Sürmen, Öz ve diğer jandarma görevlilerinin ceza aldığı ancak Yargıtay’ın bozduğu dosyanın Trabzon 2. Sulh Ceza Mahkemesi’ndeki dosyayla birleştirilmemesini istedi. Dava, bu mahkemenin yerini alan Trabzon 5. Asliye Ceza Mahkemesi’nin kararını bekleyecek. Dava Mart 2016’da sürecek (29 Aralık).
Şimdi de Adli Tıp’a görev: İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesi, Agos Gazetesi Genel yayın Yönetmeni Hrant Dink’in 19 Ocak 2007’de öldürülmesiyle ilgili yeniden görülen davanın yedinci durulmasında, cinayet mahallinde Ogün Samast’ın yanındaki siyah pantolonlu şahsın Osman Hayal olup olmadığının tespiti için Adli Tıp’a müzekkere yazdı. TÜBİTAK, mahkemeye, görüntülerdeki kişinin Osman Hayal olup olmadığı konusunda tespit yapamayacağını bildirdi. Mahkemeye, hakkında yakalama kararı çıkarılan sanık Ahmet İskender’in Belçika’da olduğu bilgisi geldi. Mahkeme Kocaeli 2 Nolu F Tipi Cezaevi’nde kalan tetikçi Ogün Samast’ın duruşmalara katılmak için İstanbul’daki cezaevlerinden birine nakledilme başvurusunu reddetti. Ayrıca, Yargıtay 5. Ceza Dairesi’nin kamu görevlilerinin yargılanacağı yeni davanın görüleceği mahkemeyi belirlemesi bekleniyor. Dosyadan, cinayetten hükümlü, “örgüt üyeliği”nden ise halen yargılanan Ogün Samast ve cinayeti azmettirmekten hükümlü Yasin Hayal cezaevinde bulunuyor. Dava 4 Mart 2016’da sürecek (22 Aralık).
Yargıtay mahkeme uyuşmazlığını çözecek: İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, Hrant Dink’in cinayetinde kamu görevlilerinin ihmali olduğu iddiasıyla 26 şüpheli hakkında hazırlanan iddianamenin İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki ana dava dosyasıyla birleştirilmesine karar verdi (15 Aralık).
Ancak İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesi, dosyanın ana davayla birleştirilmesi talebini reddetti. 14. Ağır Ceza Mahkemesi, kendisini geri gönderilen dosyayı, görevle ilgili uyuşmazlığı çözmesi için Yargıtay’a taşıdı.
Dosyadan eski Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek, eski İstihbarat Daire Başkanlığı C Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer, polis memuru Muhittin Zenit, eski Trabzon İstihbarat Şube Müdürlüğü Amiri Ercan Demir ve eski Trabzon Emniyet Müdürlüğü komiseri Özkan Mumcu tutuklu yargılanıyor.
Dink dosyasında bozma: Yargıtay 12. Ceza Dairesi, Trabzon 2. Sulh Ceza Mahkemesi’nce, Hrant Dink’e suikast hazırlığı konusunda istihbari bilgiye ulaşmasına rağmen kanuni işlemleri başlatmayarak görevini ihmal etmekle suçlanan dönemin Trabzon İl Jandarma Komutanı Albay Ali Öz, Yüzbaşı Metin Yıldız ve dört asker hakkında verilen kararı bozdu. Kararda, sanıkların “kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği” suçundan da yargılanması gerektiğine hükmedildi. Trabzon’daki mahkeme Yargıtay kararına uyarsa, dosyanın Trabzon 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde süren diğer davayla birleştirilmesi gündeme gelecek (11 Aralık).
İddianameyi iadeye itiraz: Dink Ailesi’nin avukatı Hakan Bakırcıoğlu, Dink cinayetinde kamu görevlilerinin sorumluluğuyla ilgili düzenlenen iddianamenin İstanbul Başsavcılığı’nca soruşturma savcısına iade edilmesine itiraz etti. Dilekçede, soruşturmayı yürüten Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu Savcısı Gökalp Kökçü’nün hazırladığı 20 Ekim 2015 tarihli iddianamenin 3 Kasım 2015’de iade edilmesi kararının hukuka aykırı olduğu ifade edildi. CMK’ya atıf yapılan dilekçede, “İddianame düzenlenme, kamu davası açma yetkisi Cumhuriyet Savcısı’na, iddianameyi iade etme yetkisi başsavcılığa değil mahkemelere verilmiştir” denildi (4 Aralık).
Cinayeti altı kamu görevlisi gördü: İstanbul Başsavcılığı, Dink cinayetinde “kamu görevlilerinin ihmalinin olup olmadığı” yönünde başlatılan soruşturmada, devletin açık sorumluluğunu ortaya koyan önemli kanıtlara ulaştı. İhmal soruşturmasında, cinayetin işlendiği çevrede altı kamu görevlisinin bulunduğu, bunlardan birinin İstanbul İl Jandarma Komutanlığı’nda görevli bir astsubay olduğu tespit edildi. Trabzon İstihbaratı, cinayetten önce görevine son verdiğini açıkladığı Erhan Tuncel ile 34 telefon görüşmesi olduğu ortaya çıktı. Tetikçi Samast’ın, cinayetten önce olay yerine yakın bir telefon kulübesinden 12.48’den itibaren cinayet anına kadar üç arama yaptığı, bu kişinin İstanbul’a gelmesiyle birlikte İstanbul ve Trabzon’daki Emniyet ve Jandarma birimlerinin geçmişe göre aşırı telefon görüşmeleri yaptıkları anlaşıldı.
Jandarmaya soruşturma da var: İstanbul Başsavcılığı’nın, Hrant Dink cinayetiyle ilgili güvenlik kuvvetleriyle ilgili hazırlanan iddianamenin “dosyası ayrılan jandarma görevlileri hakkında yürütülen soruşturmanın sonuçlandırılması ve bazı şüphelilere isnat edilen ‘kasten öldürme’ suçu ile şahıslar arasında illiyet bağının yeterli düzeyde delillendirilmesi” talebiyle iade edildiği öğrenildi (4 Kasım).
Dink cinayetinde yeni dava: Hrant Dink cinayetinde kamu görevlilerinin ihmali olduğu gerekçesiyle yürütülen soruşturma kapsamında hazırlanan iddianamede, dönemin Emniyet İstihbarat Dairesi eski Başkanı Ramazan Akyürek ile Gülen Cemaati’ne yönelik operasyonlar kapsamında tutuklu bulunan İstihbarat C Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer hakkında kasten öldürme suçlamasıyla ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep edildi (25 Ekim).
Dönemin İstanbul İl Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah ve Emniyet İstihbarat Daire Başkanı Sabri Uzun’un ise “görevi kötüye kullanma” suçlamasından 6 yıla kadar hapisleri istendi.
İddianame iade: İstanbul Başsavcılığı, Hrant Dink suikastında kamu görevlilerinin ihmali olduğu iddiasıyla yürütülen soruşturma kapsamında 25 şüpheli hakkında hazırlanan iddianameyi “eksiklik olduğu” gerekçesiyle Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu Savcısı Gökalp Kökçü’ye iade etti (21 Ekim).
Soruşturmada polisler Muhittin Zenit, Özkan Mumcu ve Ercan Demir “Cinayette ihmalleri olduğu” gerekçesiyle, eski Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek de “İhmali davranışla ölüme sebebiyet vermek” suçundan tutuklanmıştı. Eski İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer de “Tasarlayarak cinayete yardım etmek” ve “Suç işlemek amacıyla örgüt kurmak” suçlarından tutuklanmıştı.
Yedi polise gözaltı: İstanbul Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Birimi Savcısı Gökalp Kökçü, Hrant Dink cinayetiyle ilgili Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığı Eski Daire Başkan Yardımcısı Coşkun Çakar, İstanbul Eski İstihbarat Müdürü Ahmet İlhan Güler, Trabzon İstihbarat Eski Şube Müdürü Faruk Sarı, Polis Memuru Mehmet Ayhan, İstihbarat Daire Başkanlığı Eski C Şube Müdür Yardımcıları Bülent Demirel ve Osman Gülbel, Eski C-2 Büro Amiri Yılmaz Angın, EGM İstihbarat Dairesi Eski Teknik Şube Müdürü Yunus Yazar ve Polis Memuru Onur Karakaya için gözaltı kararı aldırdı (6 Ekim).
Soruşturmada gözaltına alınan ve tutuklama istemiyle hakimliğe sevk edilen yedi Emniyet görevlisi, “tutuklamanın mağduriyete sebep olacağı” gerekçesiyle serbest bırakıldı (8 Ekim).
Musa Anter Cinayeti
Savaş, Eymür, Taşanlar dinlenecek: Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi, aydın ve gazeteci Musa Anter’in öldürülmesi ve 90’larda JİTEM’in işlediği cinayetlerle ilgili ele aldığı davada, Susurluk Raporu’nda imzası olan Başbakanlık Teftiş Kurulu eski Başkanı Kutlu Savaş, Ankara eski Emniyet Müdürü Orhan Taşanlar ve MİT eski Kontrterör Dairesi Başkanı Mehmet Eymür’ü tanık olarak dinleyecek. 2013’te açılmış davada ilk defa tanık ifadeleri alınacak.
Emniyet, bir yıl sonra mahkemeye “Yeşil” kod adlı Mahmut Yıldırım’ın “Hasan Tanrıkulu” adıyla hiç gözaltına alınmadığını bildirdi. Daha önce de MİT, bu yönde bir işlem yapmadıklarını bildirmiş, Jandarma Komutanlığı da herhangi bir belge göndermemişti. Ayrıca, Mahmut Yıldırım’a (Yeşil) ait olduğu iddia edilen mezardan alınan DNA Mahmut Yıldırım’ın oğluyla eşleşmediğini belirtti. Dava 14 Mart 2016’da sürecek (21 Aralık).
Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi, sanık Hamit Yıldırım’ın tutuklu olduğu, Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım’ın bulunamadığı Musa Anter davasında, İsveç’te bulunan eski PKK’li ve eski itirafçı sanık Abdülkadir Aygan’ın ifadesini SEGBİS üzerinden alamadığı için ilerleme sağlayamıyor.
Hamidi ve Abdulkadir Cinayetleri
Şüpheli Suriye’de: Urfa’da Ayn-El Vatan (Vatanın Gözü) adlı gazete çıkartan İbrahim Abdulkadir ve Faris El Hamidi başları kesilerek öldürüldü. IŞİD’in üstlendiği cinayetlerin bir numaralı şüpheli Talas El Surur’un Suriye’ye kaçtığı belirtildi. Türkiye’ye sığınmacı olarak geldiği belirlenen Surur’un, IŞİD’in Rakka merkez komutasından aldığı talimatla gazetecileri öldürdüğü, Türkiye’deki Suriyelilerle ilgili IŞİD’i bilgilendirdiği açıklandı (30 Ekim).
Hapis Gazeteciler
(Değerlendirmeye, gazetecilik faaliyeti kapsamında veya Türk Ceza Kanunu veya Terörle Mücadele Kanunu kapsamında tutuklu bulunan gazeteciler/medya çalışanları alındı)
31 gazeteci ve 8 dağıtımcı 2016 yılına cezaevinde girdi. Gazetecilerin 17’si ve dağıtımcıların tamamı Kürt medyasından; TMK ile TCK kapsamında “örgüt” bağlantılı olarak hapiste bulunuyor.
2014’ün aynı döneminde 22 gazeteci ve 10 dağıtımcı cezaevindeydi; gazetecilerden 14’ü ve dağıtımcıların tamamı Kürt medyasındandı.
Hapisteki 31 gazeteciden 17’si ‘Kürdistan Topluluklar Birliği-Türkiye’ (KCK), ‘PKK’ ve ‘DYG’; biri ‘Maoist Komünist Partisi’; biri ‘Marksist Leninist Komünist Partisi’ (MLKP); ikisi ‘Devrimci Halk Kurtuluş Partisi-Cephesi’ (DHKP-C); biri ‘Direniş Hareketi’, biri ‘Türkiye Komünist Emek Partisi/Leninist’ (TKEP/L) örgütlerine üyelik suçlamasıyla yargılanma konusu oldu.
Gazetecilerden biri “FETÖ/Paralel Devlet Yapılanması” örgütü yöneticiliğinden, biri “Devletin gizli belgelerini tahrip/kullanma” ve “hükümeti yıkmaya teşebbüs” iddiasıyla yargılanırken, biri “FETÖ/PDY örgüt yöneticiliği”nden soruşturmaya konu edildi; ikisi de “FETÖ/PDY” örgütüne “yardım” ve “gizli belge temin etmek”ten soruşturma geçiriyor.
Gazetecilerden biri üç örgüte birden üye olmaktan (Ergenekon Örgütü Mersin Teşkilatı, Türk İntikam Birliği Teşkilatı ve İç Örgüt) yargılandı; bir diğeri Suriye’deki Demokratik Birlik Partisi (PYD) örgütü “propagandası” yapmaktan, biri de bilinmeyen bir “örgüte yardım”dan soruşturma geçiriyor.
31 gazeteciden 19’u hükümlü, 3’ü halen yargılanıyor; 9’u soruşturma geçiriyor. Soruşturma geçirenlerden ikisi “örgüt propagandası”, ikisi “örgüt üyeliği”, ikisi hem “örgüte yardım” hem “gizli belge kullanmak”, ikisi sadece “örgüte yardım”, biri “örgüt yöneticiliği” şüphesiyle soruşturuluyor.
Azadiya Welat gazetesinden beş gazeteci hapiste; tamamı hükümlü; Dicle Haber Ajansı’ndan (DİHA) biri eski muhabir toplam iki gazeteci hapiste, ikisi de hükümlü; Özgür Halk dergisinden üç gazeteci hapiste, üçü de hükümlü; bir Radyo Dünya yetkilisi, bir Hevi Jine dergisi yetkilisi, bir Yeni Özgür Politika/Özgür Gündem gazetelerinin yazarı hükümlü…
KCK – PKK – DYG / Hükümlüler: Ali Konar (Azadiya Welat Elazığ temsilcisi- 7 yıl 6 ay), Ferhat Çiftçi (Azadiya Welat Antep temsilcisi- 22 yıl, 8 ay), Hamit Dilbahar/Duman (Azadiya Welat yazarı- 16 yıl), Kamuran Sunbat (DİHA Çukurova eski muhabiri- 11 yıl, 11 ay), Kenan Karavil (Radyo Dünya Yönetmeni- 19 yıl, 9 ay), Nuri Yeşil (Azadiya Welat Tunceli temsilcisi- 1 yıl, 7 ay), Ensar Tunca (Azadiya Welat Iğdır muhabiri), Seyithan Akyüz (Azadiya Welat Adana temsilcisi- 22 yıl, 6 ay), Şahabettin Demir (DİHA Van muhabiri- 4 yıl), Mikail Barut (Özgür Halk dergisi editörü- 7 yıl 6 ay), Yılmaz Kahraman (Özgür Halk dergisi editörü- 10 yıl hapis), Gurbet Çakar (Hevi Jine dergisi yazı işleri müdürü- 7 yıl 6 ay hapis), Özgür Amed (Yeni Özgür Politika ve Özgür Gündem gazeteleri yazarı).
KCK – PKK – DYG örgütüne üyelik/ soruşturma aşamasında: Deniz Babir(Azadiya Welat çalışanı)
KCK – PKK – DYG örgütüne yardım/ soruşturma aşamasında: Beritan Canözer (JİNHA ajansı muhabiri).
KCK – PKK – DYG örgütü propagandası ve Cumhurbaşkanına hakaret: İdris Yılmaz (DİHA muhabiri).
PKK örgütü propagandası / soruşturma aşamasında: Zeki Karakuş(Nisebin.com sitesi sahibi).
DHKP-C/Hükümlü: Mustafa Gök (Emek-Adalet dergisi Ankara temsilcisi – ömür boyu hapis).
DHKP-C üyeliği/ Soruşturma aşamasında: Tahsin Sağaltıcı (Yürüyüş dergisi muhabiri)
MKP / Hükümlüler: Erdal Süsem (Eylül Hapishane dergisi editörü – ömür boyu hapis)
MLKP / Hükümlüler: Hatice Duman (Atılım Dergisi sahibi ve yazı işleri müdürü – ömür boyu hapis).
Direniş/ Hükümlü: Erol Zavar (Odak dergisi yazı işleri müdürü).
Ergenekon Mersin/ Türkiye İntikat Birliği Teşkilatı (TİBT) ve İç Örgüt: Mikdat Algül (Mezitli FM genel yayın yönetmeni): 65 yıl ceza aldı, dosyası Yargıtay’da. “Cemaat” yargıçlarını şikayet ettikten sonra Ankara Sincan Cezaevi’ne nakledildi. Şikayeti hala sonuçsuz.
TKEP/L / Hükümlü: Sami Tunca (Yeni Evrede Mücadele Birliği Dergisi yazı işleri müdürü)
Örgüte yardım/Soruşturma aşamasında: Mohammed İsmael Rosool(Vice News tercümanı)
FETÖ/PDY “Fethullah Terör Örgütü/Paralel devlet yapılanması” örgütü yöneticiliği/Tutuklu: Hidayet Karaca(Samanyolu Yayın Grubu başkanı).
FETÖ/PDY “Terör örgütü yönetme”/“Devletin gizli belgelerini temin”/Soruşturma aşamasında: Gültekin Avcı (Bugün gazetesi yazarı).
“Devletin gizli belgelerini tahrip/kullanma”, “hükümeti yıkmaya teşebbüs”: Mehmet Baransu (Taraf gazetesi yazarı)
“FETÖ/PDY örgütüne yardım”/Soruşturma aşamasında: Can Dündar (Cumhuriyet gazetesi yayın yönetmeni); Erdem Gül (Cumhuriyet gazetesi Ankara temsilcisi).
Suriye’deki Demokratik Birlik Partisi (PYD) örgütü propagandası / soruşturma aşamasında: Mesut Aslan(Ötekilerin Postası sitesi editörü)
Dağıtımcılar-çalışanlar
Sekiz dağıtımcı ve çalışanın tamamı ‘KCK-PKK-DYG’ davalarından cezaevinde bulunuyor. Dağıtımcıların sekizi hükümlü, biri yargılanıyor.
KCK-PKK-DYG / Hükümlüler: Cengiz Doğan (Fırat Dağıtım – Azadiya Welat Nusaybin çalışanı – 3 yıl, 7 ay), Mikail Çağrıcı (Azadiya Welat Diyarbakır dağıtımcısı, müebbet), Sibel Mustafaoğlu (Fırat Dağıtım Antep çalışanı – 21 yıl, 6 ay), Veysi Arancak (Fırat Dağıtım İstanbul çalışanı – 9 yıl, 8 ay, 15 gün), Salman Akpınar (Fırat dağıtım çalışanı- İki kez müebbet ve 7 yıl 8 ay), Neval Aydın (Azadiya Welat Adana dağıtımcısı, 7 yıl, 6 ay), Mevlüt Ayağ (Fırat Dağıtım Batman çalışanı 7 yıl 6 ay), Baran Karadağ (Azadiya Welat Erdiş Dağıtımcısı, 7 yıl 6 ay).
KCK-PKK-DYG / Yargılananlar: Mehmet Emin (Azadiya Welat Diyarbakır çalışanı).
Tutuklamalar
Muhabir tutuklandı: Diyarbakır’ın Sur semtindeki sokağa çıkma yasağını protesto edenleri izlerken özel harekat polislerince siyah Ranger aracına bindirilerek gözaltına alınan JİNHA ajansı muhabiri Beritan Canözer “örgüte yardım” şüphesiyle tutuklandı (19 Aralık).
Babir’e tutuklama: Diyarbakır’ın Sur İlçesi’ndeki sokağa çıkma yasağını izlerken gözaltına alınan Azadiya Welat çalışanı Deniz Babir “örgüt üyeliği” iddiasıyla tutuklandı; Diyarbakır D Tipi Cezaevi’ne gönderildi (15 Aralık).
Editör tutuklandı: Ötekilerin Postası sitesi editörü Mesut Aslan, IŞİD’e karşı savaşırken ölen Aziz Güler’in resmini profil resmi yaptığı ve paylaşımlarda bulunduğu için tutuklandı (28 Kasım).
Dündar ve Gül tutuklandı: Cumhuriyet gazetesi yayın yönetmeni Can Dündar ile gazetenin Ankara Temsilcisi Erdem Gül, MİT’e ait TIR’larla ilgili yaptıkları haberler sebebiyle İstanbul 7. Sulh Ceza Hakimliğince tutuklandı. Dündar ve Gül, Silivri Cezaevi’ne gönderildi (26 Kasım).
Türkiye Barolar Birliği, gazeteciler Can Dündar ve Erdem Gül için tutuklama kararı veren İstanbul 7. Sulh Ceza Hakimi İsmail Yavuz ile İstanbul Başsavcı Vekili İrfan Fidan hakkında adli ve idari soruşturma başlatılması için HSYK’ya başvurdu (27 Kasım).
İstanbul 8. Sulh Ceza Hâkimliği, tutukluluklara yapılan itirazı reddetti. Kararda, yayınla Türkiye Cumhuriyeti devletini ve yöneticilerini teröre yardım eden ülke konumuna sokarak Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde yargılatmak amacı güdüldüğü ileri sürüldü. Avukatlar, 7. Sulh Ceza Mahkemesi’nden de ret yanıtı aldıktan sonra İstanbul Nöbetçi 2. Sulh Ceza Hakimliği’ne başvurdu.
İki haberciye tutuklama: Van Erçiş’te çatışmaları izleyen DİHA muhabiri İdris Yılmaz ve JİNHA muhabiri Vildan Atmaca “PKK örgütü propagandası” ve “sosyal medyada Cumhurbaşkanı’na hakaret” gerekçesiyle tutuklandı (14 Kasım).
İki gazeteciye tutuklama: İstanbul 8. Sulh Ceza Hakimi Arşla Öztürk, “2 Kasım Pazartesi Türkiye iç savaşının başlangıcı” kapağı nedeniyle Nokta dergisi genel yayın yönetmeni Cevheri Güven ve sorumlu yazı işleri müdürü Murat Çapan’ı “halkı hükümete karşı silahlı bir isyana tahrik etmek” suçlamasıyla tutukladı. Gazeteciler “suç işlemeye tahrik”ten gözaltına alınmıştı. İstanbul 8. Sulh Ceza Hakimliği tutukluluğa itirazı reddetti (4 Kasım).
Tahliyeler
Nokta’dan iki tahliye: İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, “2 Kasım Pazartesi Türkiye İç Savaşı’nın Başlangıcı” kapağı nedeniyle “Hükümetine karşı silahlı isyana tahrik”ten yargıladığı Nokta Dergisi yayın yönetmeni Cevheri Güven ve sorumlu müdürü Murat Çapan’ı tahliye etti (29 Aralık).
Atmaca’ya tahliye: Van Erçiş’te çatışmaları izleyen DİHA muhabiri İdris Yılmaz ve JİNHA muhabiri Vildan Atmaca “PKK örgütü propagandası” iddiasıyla yargılandığı davanın ilk duruşmasında tahliye edildi (29 Aralık).
Atak’a tahliye: PKK örgütüne üyelikten 7 yıl 6 ay hapis cezası alanÖzgür Halk dergisi editörü Sevcan Atak, İzmir Şakran Cezaevi’nden tahliye oldu.
Keneş’e tutuklama ve tahliye: Twitter’den “Cumhurbaşkanına hakaret” niteliğinde 14 mesaj paylaştığı iddiasıyla 10 Ekim’de tutuklanan Today’s Zaman gazetesi yayın yönetmeni Bülent Keneş, “yurtdışı yasağı” karşılığında tahliye edildi (14 Ekim).
Gözaltılar
Ekim-Aralık 2015’te, 34 gazeteci ve medya çalışanı gözaltına alındı; biri ters kelepçe takılarak gözaltı girişimi yaşadı. 2014’ün aynı döneminde 43 gazeteci gözaltına alınmıştı.
Ok’a gözaltı: Diyarbakır’da polisin sokağa çıkma yasağı olan Suriçi bölgesine yürüyenlere tazyikli su ve biber gazlı müdahalesini izleyen Kürtsat News kameramanı Baran Ok gözaltına alındı (31 Aralık).
Çetiner’e gözaltı: DİHA Muhabiri Elif Çetiner, Kocaeli Üniversitesi’ndeki bir etkinliği haber yapmak isterken gazeteci olduğunu bildirdiği halde gözaltına alındı (30 Aralık).
Dergi dağıtımını yapanlara gözaltı: Boyun Eğme dergisinin satışını Beyoğlu İstiklal Caddesi’nde yapan 20 Komünist Parti üyesi gözaltına alındı (26 Aralık).
Aşan’a gözaltı: Van’ın Çatak İlçesi’nde esnafın çatışmaları protesto için kepenk kapatmasını görüntülemek isteyen DİHA muhabiri Niyazi Aşan özel hareket timlerince gözaltına alındı (24 Aralık).
İmrağ’a gözaltı: Doğan Haber Ajansı Cizre muhabiri Ramazan İmrağ, Cizre’nin Dağkapı Mahallesi’nde hiçbir gerekçe göstermeden gözaltına alındı. Gazeteciye, sokağa çıkma yasağını ihlalden 210 TL para cezası verildi (23 Aralık).
Dergi dağıtmaya şiddet ve gözaltı: İstanbul Şişli’deki Cevahir alışveriş merkezinin önünde, Yürüyüş Dergisi’nin 500. sayısını dağıtmak isteyen 24 kişi darp edilerek gözaltına alındı (20 Aralık).
Beş haberciye gözaltı: Diyarbakır’ın Sur İlçesi’nde beş gazeteci, dokuz gün süren sokağa çıkma yasağının kısa bir süreliğine kaldırılmasının ardından haber takibi yaparken 11 Aralık’ta gözaltına alındı. Azadiya Welat çalışanları Ferit Dere ve Elifcan Alkan ile Özgür Halk Dergisi çalışanları Pınar Sağnaç Kalkan ve Savaş Aslan, terörle mücadele şubesine götürüldü. Kalkan ve Aslan emniyet ifadelerinin ardından Alkan savcılık sorgusunun ardından, Dere de adli kontrol karşılığında serbest bırakıldı; Deniz Babir “örgüt üyeliği” suçlamasıyla tutuklandı (15 Aralık).
Keneş’e gözaltı: Twitter üzerinden yetkililere hakaret ettiği şüphesiyle Atatürk Havalimanı’nda gözaltına alınıp hakim karşısına çıkarılan Today’s Zaman gazetesi eski yayın yönetmeni Bülent Keneş serbest bırakıldı (11 Aralık).
Ergün’e gözaltı: ETHA Ajansı editörü İsminaz Ergün, bir yazısında “Terör örgütü propagandası yaptığı” iddiasıyla hakkında çıkarılan arama kararı gerekçe gösterilerek İstanbul’da gözaltına alındı (27 Kasım).
Muhabire gözaltı: Öğrencilerin fotoğraflarını çektiği gerekçesiyle İstanbul Üniversitesi önünde, GBT kontrolüne tabi tutulan ve karakola götürülen ETHA muhabiri Rosida Koyuncu serbest bırakıldı (25 Kasım).
Cihan’a gözaltı: Dokuz8haber muhabiri Metin Cihan Antalya’daki G20 Zirvesi öncesi yaşanan eylemleri izlerken gözaltına alındı; savcılıkça serbest bırakıldı (16 Kasım).
İki haberciye gözaltı: İstanbul’da İngiltere Konsolosluğu önünde yapılan G20 zirvesi protestosu sırasında JİNHA muhabirleri Öykü Dilara Keskin ve Ceren Karlıdağve altı eylemcigözaltına alındı. JİNHA muhabiri Keskin, polisin basın kartlarına el koyduğunu yazdı (14 Kasım).
İki darplı gözaltı: Van Erciş’teki çatışmayı takip ederken meslektaşlarının darp edilerek gözaltına alınmasına tepki gösteren İMC TV muhabirleri Bekir Güneş ve Ruşen Takva aynı akıbete uğradı (13 Kasım).
İki muhabire alıkoyma: Antalya’daki G-20 Zirvesi’ni takip etmek için Serik’te bulunan DİHA muhabirleri Erdoğan Alayumat ve Ahmet Kanbal ile muhabirlerin yanında bulunan bir yurttaş polislerce üç saat boyunca alıkonuldu (13 Kasım).
Yağmur’a gözaltı: MİT TIR’ları ile ilgili yazdığı haber nedeniyle hakkında soruşturma açılan eski Radikal gazetesi muhabiri Fatih Yağmur, Adana’da gözaltına alındıktan sonra çıkarıldığı Tarsus Adliyesi’nden serbest bırakıldı (12 Kasım).
Dumanlı’ya yakalama: İstanbul 2. Sulh Ceza Hakimliği, Zaman gazetesi eski yayın yönetmeni Ekrem Dumanlı hakkında “Selam Tevhid dosyasında usulsüzlük” soruşturmasıyla ilgili “tutuklamaya yönelik yakalama kararı” çıkardı. Dumanlı, “Hükümeti ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs” ve “Silahlı terör örgüt kurmak veya yönetmek” şüphesiyle soruşturma geçiriyor (11 Kasım).
Opçin’e yakalama: İstanbul Başsavcılığı, Balyoz sanıklarına kumpas kurulduğu gerekçesiyle süren soruşturmada, tutuklu Mehmet Baransu’ya belge taşıdığı iddia edilen gazeteci Tuncay Opçin hakkında yakalama kararı çıkardı (11 Kasım).
Kural’a şiddet, gözaltı girişimi: Polis Beyazıt’taki YÖK protestosunda bianet muhabiri Beyza Kural’ı ters kelepçe takarak gözaltına almak istedi; “Bundan sonra hiçbir şey eskisi gibi değil artık, bunu öğreteceğiz size” diye bağırdı. Diğer muhabirlerin müdahalesi sonucu Kural’ı serbest bırakıldı (6 Kasım).
İpek Koza’da altı gözaltı: Koza İpek Holding’e ait 22 şirkete kayyum atanmasıyla birlikte sabah Mecidiyeköy’deki pek Medya Grubu binasına gelen polis, kitleye saldırıyı protesto edenlerden Bugün Gazetesi muhabiri Kamil Maman’ı tartaklayıp ters kelepçe takarak gözaltına aldı. Gazete binasında gözaltına alınan Maman hakkında Emniyette, “Toplantı ve gösteri yürüyüşler Kanunu’na muhalefet”ten işlem yapıldı. Canlı yayın yapmaya çalışan Cihan Haber Ajansı muhabirleri Enes Bulut ve Hüseyin Arıcı, Zaman Gazetesi muhabirleri Celal Kaya ile Metin Ormancı ve Aksiyon Dergisi muhabiri Haşim Söylemez tartaklanarak gözaltına alındı (28 Ekim).
Tunç’a gözaltı: Jiyan.org sitesi yazarı ve kitapçı Hayri Tunç özel harekat polislerince evinde gözaltına alındı; ertesi gün gece serbest bırakıldı (23 Ekim).
İnci’ye gözaltı: İnci Sözlük sitesinin kurucusu ve sosyal medya fenomeni Serkan İnci, “Cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasıyla gözaltına alındı. İnci, Kavacık Polis Merkezi’nde ifade verdikten sonra serbest bırakıldı (22 Ekim).
İki muhabire gözaltı: DİHA muhabirleri Erkan Şahin ve Selman Keleş, Van’da görev yaparken “Polislere görevlerini yaptırmadıkları” şüphesiyle gözaltına alındı. İki haberci suç duyurusunda bulundu (14 Ekim).
Faraç’a gözaltı: Aydınlık gazetesi yazarı ve Halk TV Program yapımcısı Mehmet Faraç, hakkında açılan soruşturma nedeniyle, Adana’da kaldığı otelden saat 05.00’te gözaltına alındı (19 Ekim).
Muhabire gözaltı: Nusaybin Arena Haber sitesi muhabiri Abdulhalim Baran, sitesinde ve Facebook hesabında yaptığı paylaşımlardan dolayı “Örgüt propagandası yapmak” gerekçesiyle Otogar Kavşağı’nda gözaltına alındı; ertesi gün çıkarıldığı mahkemece adli kontrolle serbest bırakıldı (7 Ekim).
Yüce’ye gözaltı: Diyarbakır Sur’daki sokağa çıkma yasağı ve Ankara katliamını protesto edenleri izleyen Reuters Ajansı muhabiri ve kameramanı Faruk Yüce cep telefonuyla görüntü çektiği gerekçesiyle gözaltına aldı (12 Ekim).
İki muhabire gözaltı: Diyarbakır’ın Silvan ilçesinde polis, sokağa çıkma yasağını belediye bahçesinde haberleştiren Özgür Gün TV muhabiri Murat Demir ve DİHA muhabiri Serhat Yüce’yi darp ederek gözaltına aldı. Kafasına silah dayayarak darp edilen DİHA muhabiri Serhat Yüce ve Murat Demir şikayetçi oldu (6 Ekim).
Urun’a gözaltı: İstanbul’da 50 kişiyle birlikte gözaltına alınan ve “Örgüte eleman sağlamak” ve “Örgüt adına para toplamak” iddiasıyla tutuklama talebiyle nöbetçi mahkemeye sevk edilen Özgür Gündem Gazetesi editörü Hicran Urun serbest bırakıldı (5 Ekim).
Muhabir kaçırıldı: JİNHA muhabiri Filiz Zeyrek’in, Adana’nın Seyhan İlçesi’nde polisler tarafından kaçırıldığı iddia edildi. Zeyrek’in yarım saat boyunca gezdirildiği araçta fotoğrafı da çekildi (5 Ekim).
Saldırı, Tehdit ve Engellemeler
Ekim-Aralık 2015 döneminde 15 gazeteci, bir medya grubu ve bir medya organı saldırıya uğradı. Dört gazeteci, beş medya organı tehdit edildi. 2014’ün aynı döneminde 33 gazeteci, iki İnternet sitesi ve bir Twitter hesabı saldırı yaşamış, bir gazeteci dağıtımcısı öldürülmüş, dörtgazeteci de tehdit edilmişti.
Bu dönemde kayda geçen 21 saldırı & tehdit vakasının 12’sinde polis, çevik kuvvet veya özel harekat, plastik mermi, gaz kapsülü veya dipçikle yaptıkları müdahalelerle saldırı faili olarak gösterildi.
Dokuzunda, Star gazetesi köşe yazarı Cem Küçük, AKP milletvekili Aydın Ünal, Üniversite güvenlik görevleri, Suriye sınırındaki güvenlik görevlileri, IŞİD’in adı geçiyor.
Bu saldırı ve tehditlerde haberciler çeşitli yerlerinden yaralandı (yüz, bacak vs.), yerlerde sürüklendi, plastik mermi veya gaz kapsüllerinin hedefi oldu. Polis operasyonuyla medya organlarının kapılar kırıldı. Tahir Elçi cinayeti sırasında da bir muhabir elinden yaralandı.
İsmen 19 gazeteci ve kurumsal olarak da Doğan Yayın Grubu, İpek Medya Grubu, Cumhuriyet, Zaman, Sözcü, Fox TV, Yeni Asır, Özgür Kocaeli, Özgür Gün TV, Mersin Yaşam sitesi, DİHA, Hürriyet, DHA, Anadolu Ajansı, hedefteki medya kuruluşlarıydı.
Kalaycı’ya şiddet: Özgür Kocaeli gazetesi muhabiri Ayşegül Kalaycı, Kocaeli Üniversitesi’nde yapılan bir etkinliği izlemek isterken polis ve özel güvenlik görevlilerinin şiddetine maruz kaldı, yerlerde sürüklenip fotoğraf çekmesi engellendi (30 Aralık).
Berk’e gaz kapsülü: Diyarbakır’da KESK ve DİSK’in çağrısıyla gerçekleşen eylemleri haberleştirmek isteyen DİHA muhabiri Merdan Berk, polisin sıktığı gaz kapsülleriyle her iki bacağından yaralandı. “Aramızda beş metre kadar mesafe vardı. Beni görmemeleri ve gazeteci olduğumu bilmemeleri mümkün değil! Bile bile attılar” diyen ve üç günlük iş göremez raporu alan haberci şikayetçi olacağını açıkladı (29 Aralık).
Muhabir yaralı: Mersin’in Toros ilçesinde Güneydoğu’daki sokağa çıkma yasaklarına yönelik protestoları izleyen DİHA muhabiri Erdoğan Alayumat, polisin halka sıktığı gaz kapsülü nedeniyle ayağından yaralandı (19 Aralık).
Haberciye saldırı: Tokat’ın Niksar İlçesi’nde gazetecilik yapan Ali Özyurt, bir belediye çalışanının atıl bir göreve getirildiğini yazdıktan sonra saldırıya uğradı (19 Aralık).
Hakan’a saldırıya dava: CNN Türk programcısı ve Hürriyet gazetesi yazarı Ahmet Hakan’a evinin önünde saldırılmasıyla ilgili tutuklu Ahmet Şengüler ve altı şüpheliye İstanbul 60. Asliye Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Ancak, soruşturma sonunda “örgüt” bulunmadı (18 Aralık).
Gazete binasına silahlı saldırı mı? Hürriyet gazetesinin Ankara Bürosu’na da ev sahipliği yapan Doğan Medya Center binasının yola bakan tarafındaki bazı camlar patladı. Gazete, “Patlamanın dışarıdan yapılan bir müdahale nedeniyle mi, yoksa binadan kaynaklanan yapısal bir nedenle mi olduğu hususu henüz netleştirilemedi” dedi; Cihan Haber Ajansı ise binaya yönelik silahlı saldırı gerçekleştiğini iddia etti (12 Aralık).
Muhabirlere saldırı ve tehdit: Mersin Yaşam sitesi muhabiri İsa Uğur Erdoğan, Mersin Üniversitesi’nde Nihal Atsız anmasını izlerken polisin plastik mermili saldırısına uğradı. DİHA muhabiri Nurhan Kuzu da “Seni gözaltına alır, kafanı koparırız” sözleriyle tehdit edildi. Gazeteciler şikayetçi oldu (11 Aralık).
Muhabire gaz kapsüllü saldırı: Diyarbakır’ın Sur ilçesinde sokağa çıkma yasağına karşı Kayapınar İlçesi’nde yapılan protestoları izleyen DİHA Muhabiri Beritan İrlan polisin sıktığı gaz kapsülüyle sağ bacağından yaralandı. İrlan, bilerek hedef alındığını iddia etti (9 Aralık).
İfade Ahlak masada alındı: Denizli Ekspres sitesinin sahibi Kadriye Sözeri, otobüs şoförlerinin sorunlarını işleyen bir haber nedeniyle Denizli Emniyet Müdürlüğü Ahlak Büro Amirliği’nde ifadesi alındı (8 Aralık).
Boynukalın’ın hakkı: Hürriyet gazetesi binasına 6 Eylül’de taş ve sopayla saldırılmasıyla ilgili soruşturmada eylemci grubun içerisinde bulunan ve sözleriyle saldırının arkasında durmaya devam eden eski AKP Gençlik Kolları Başkanı ve milletvekili, yeni Gençlik ve Spor Bakanı Yardımcısı Abdurrahim Boynukalın, savcılığa verdiği ifadede “Gidiş nedenim demokratik hakkım olan sözlü protestoyu gerçekleştirmekti” dedi (3 Aralık).
Bakırköy Başsavcılığı, soruşturma sonunda 26 kişi hakkında “’mala zarar verme’”, “’nitelikli olarak konut dokunulmazlığını ihlal etme” suçlarından 2 yıl 4 aydan 9 yıla kadar hapis istemiyle dava açtı. Ancak Bakırköy 5. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yargılanacaklar arasında saldırıda yer alan ve saldırganlara konuşma yapan Boynukalın yer almıyor. Bu vekil ve 29 kişi hakkında takipsizlik kararı verildi (15 Aralık).
Sınırda darp: Suriyeli gazeteciler Nagieb Khaja ve Mohammed Al-Khatieb, basın kartını göstermesine rağmen sınırda Türkiyeli güvenlik görevlilerince yumrukla darp edildi (3 Aralık).
Beş yıl önceki hesaplara inceleme: Cumhuriyet Gazetesi’nin 2010 yılı hesapları için yeniden inceleme kararı verildi. Cumhuriyet konuyla ilgili haberi “Hodri meydan… Hiçbir baskıyla Cumhuriyet’i susturamazsınız” başlığıyla verdi (30 Kasım).
İki muhabire saldırı: Hukukçu Tahir Elçi’nin öldürüldüğü saldırı sonrasını izleyen DHA muhabiri Ramazan Yavuz, polisin dipçikli saldırısına uğradı. Silahlı saldırıda Anadolu Ajansı muhabiri Aziz Aslan da yaralandı; Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde tedavi altına alındı (28 Kasım).
Şiddete şikayet: Bianet sitesi muhabiri Beyza Kural’ı 6 Kasım’da haber takibi sırasında tehdit eden ve ters kelepçe takarak gözaltına alma girişiminde bulunan polisler hakkında suç duyurusu yapıldı (16 Kasım).
Muhabire tehdit: Antalya’da G-20 Liderler Zirvesi’ne dört gün kala Valiliğin eylem yasağı koyduğu bölgede halkla röportaj yapmak isteyen DİHA muhabiri Feyyaz İmrak’a polis, basın akreditasyonu olmadığını açıklayarak, “Bir daha buralarda görürsek farklı davranırız. 10 gün bölgeye gelen bütün muhabirler aynı işlemle karşılaşacak” dedi. GBT sorgusu yapılan gazetecinin çektiği fotoğraf ve görüntüler de silindi (11 Kasım).
Helikopter ve TOMA’lı arama: İstanbul polisi, Gerçek Bugün gazetesinin Feza Yayıncılık’ta basılıp basılmadığını denetlemek için Zaman gazetesi merkezine helikopter ve TOMA ile geldi; altı saat süreyle arama yaptı (11 Kasım).
Kayyumla tehdit: Star gazetesi yazarı Cem Küçük, “Hissedarlarını dolandıran halka açık bir şirkete -isterse bir gazete ya da TV olsun -hukukun gerektirdiği gibi kayyum atanır. Bu olay bu kadar nettir. Hiç ağlamak yok. Köksal Bayraktar bile kabul ediyor ki, hukuk böyle emrediyor. Aydın Doğan da bu gerçeği çok iyi biliyor…” diye yazdı (6 Kasım).
Küçük’ten tehdide devam: Star gazetesi yazarı Cem Küçük, “Artık seni de biz yöneteceğiz. Seninle ilgili kararları da artık biz alacağız Aydın Doğan” sözleriyle Kanal 24’te Aydın Doğan’a yönelik tehditlerde bulundu; kovulacak gazeteciler listesini açıkladı (5 Kasım).
Cumhuriyet’e tehdit: Cumhuriyet gazetesinin İstanbul merkezi ve Ankara ile İzmir büroları, “saldırı ihbarı alındığı” gerekçesiyle polis korumasına alındı. Gazete yetkilisi Akın Atalay, “Çok önemli ve tarihi bir seçime giderken, bu seçimin arifesinde kimin hangi amaçla yaptığını bilmediğimiz kirli, karanlık oyunlar ya da cinayetler, seçimleri etkilemeye yöneliktir” dedi (30 Ekim).
Kapı kırıldı, iki muhabire darp: Bünyesinde Kanaltürk TV, Bugün TV ve gazetesini bulunduran Koza İpek Holding’e ait 22 şirkete kayyum atanmasıyla birlikte sabah Mecidiyeköy’deki İpek Medya Grubu binasına gelen polis, kapıyı sökerek protestolar eşliğinde içeri girdi. Millet gazetesi muhabiri Mustafa Kılıç bileğinden, Samanyolu TV muhabiri Emin Can Şahin ayağından yaralandı. (28 Ekim).
Vekil ve gazeteciden tehdit: AKP milletvekili Aydın Ünal’ın, Cumhuriyet, Sözcü, Hürriyet ve Zaman’ı “1 Kasım’dan sonra hesap sorulacak” diye tehdit etmesinden sonra bir tehdit de Kanal 24 programında Star gazetesi yazarı Cem Küçük’ten Fox TV’ye geldi: “Belki bu Murdoch’la ilgili dosyayı devletimiz İngiltere’den isterse burdaki Murdoch’un temsilcilerine de o belgeyi sunabilirler. FOX’taki arkadaşlar bence akıllı olsunlar. Bunu en tepe bilgi olarak söylüyorum” (28 Ekim).
Küçük’ten tehdit: CNN Türk haber spikeri Nevşin Mengü, Star gazetesi yazarı Cem Küçük’ün “Seni bitireceğim” sözleriyle tehdit edilmesine, “Buyur birader elinden geleni ardına koyma” şeklinde karşılık verdi (22 Ekim).
Muhabire şiddete dava: Akdeniz Üniversitesi’nde Lice olaylarının protesto edilmesini görüntüleyen DİHA Ajansı muhabiri Feyyaz İmrak’ın burnunu kırdığı iddia edilen polis memuru Kadir S.G. hakkında Antalya 28. Asliye Ceza Mahkemesi’nde 1 yıl hapis istemiyle dava açıldı (20 Ekim).
Siyasi örgüt değilmiş: Star Medya Grubu Başkanı Murat Sancak’a 20 Ağustos’ta saldırılmasıyla ilgili bir kişi tutuklandı; beşi serbest bırakıldı. Olayda siyasi ve silahlı bir örgüt suçlanırken İstanbul Emniyet Müdürlüğü, daha sonra “kriminal bir grup”a işaret etti (17 Ekim).
Twitter’a tehdit: Ulaştırma Bakanı Lütfi Elvan, Ankara’daki bombalı saldırı öncesinde “Ankara’da yarın bomba patlayacak” mesajı atan kullanıcının bilgilerini “özel hayatın gizliliği” nedeniyle paylaşmayan Twitter şirketini hedef aldı: “Eğer terörle mücadele gerekiyorsa bunu biz yapacağız. Twitter’ın kalkıp da terör örgütünü koruma gibi bir eğilim içerisine girmesi kabul edilemez. Böyle bir girişim içerisinde olursa gereken neyse o yapılır, gerekirse Twitter kapatılır” (15 Ekim).
Gazeteye saldırı: Yeni Asır gazetesine, çatışmalarla ilgili protestoları haberleştirdikten sonra yumurtalı ve boyalı saldırı düzenlendi (13 Ekim).
Muhabire gaz fişeği: Ankara’da yaklaşık 100 kişinin hayatına mal olan bombalı saldırının Diyarbakır’da protesto edildiği eylem sırasında haber takibi yapan DİHA muhabiri Esra Aydın gaz fişeğiyle bacağından vuruldu (13 Ekim).
İki haberciye darp: Diyarbakır Silvan’da polis, sokağa çıkma yasağını haberleştiren DİHA muhabiri Serhat Yüce ve Özgür Gün TV kameramanı Kamil Murat Demir’i darp etti. Gazeteciler, 16 Ekim’de olayı Silvan Başsavcılığı’na taşıdı (4 Ekim).
Soruşturmalar, Açılan / Süren Davalar, Kararlar
Ekim-Aralık 2015 döneminde 26 gazeteci TMK uyarınca 337 yıl 6 ay hapis istemiyle yargılanıyordu; bunlardan üçü “örgüt açıklamaları yayımlamak” ve “terör örgütü propagandası yapmak” iddiasıyla toplam (1 yıl 6 ay 22 günü ertelemeli) 6 yıl 3 ay 22 gün hapis ve 24 bin TL para cezasına mahkum oldu. 135 yıl hapis istemiyle yargılanan 18’inin davası zamanaşımından düştü; biri beraat etti. İki gazeteciye açılan dava yeniydi. Hukukçu Tahir Elçi, TMK’dan daha açıldıktan sonra Diyarbakır’da öldürüldü. 32 gazeteci ve bir yazar hakkında TMK’dan yeni soruşturma açıldı.
58 gazeteci “örgüt yöneticiliği,” örgüt üyeliği” veya “örgüt örgüte yardım”dan toplam 877 yıl 6 ay hapis istemiyle yargılanıyor; iki gazeteci, “örgüt üyeliği” ve “casusluk” iddiasıyla müebbet hapis ve 20 yıl hapis istemiyle soruşturma geçiriyor. İki gazeteci “casusluk”tan beraat etti.
Ayrıca, dört gazeteci, “silahlı isyana teşvik” veya “darbe teşebbüsü” suçlamasıyla toplam iki kez ağırlaştırılmış müebbet hapis ve 40 yıl hapis istemiyle yargılanıyor.
Altı gazeteci “soruşturmanın gizliliğini ihlal” veya “gizliliği ihlal”den yargılandı; üçü beraat etti. Dört gazeteci, “polise direnmek”, iki gazeteci üçer dava kapsamında “Askeri kuvvetleri aşağılamak”, biri “Toplantı Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet” suçlamasıyla yargılanıyor. Bu son suçlamalardan istenen cezaların toplamı 36 yılı buluyor.
Bir gazete için “Atatürk’e hakaret”ten suç duyurusunda bulunuldu; bir yazar 1 yıl 9 ay hapse mahkum oldu.
2014’ün aynı döneminde 4 gazeteci TMK uyarınca 268 yıl 6 ay hapis istemiyle yargılanıyordu. 3 gazeteci yolsuzluk haberlerinde “suçlu ilan ettikleri” iddiasıyla ertelemeli 5’şer ay hapse mahkum edilmiş; üçüne “gizliliği ihlal ve yargıyı etkilemeye teşebbüs”ten, 1’ine “iftira”dan yeni dava açılmıştı.
2014 yılında 1 gazeteciye TMK uyarınca 16 yıl 3 ay hapis cezası verildi; 4’ü de 268 yıl 6 ay hapis istemiyle yargılanmıştı. Aynı dönemde 10 gazeteciye, TCK’nın “düşmanlığa tahrik”, “dini değerleri aşağılamak” ve “hakaret” suçlamalarıyla 3 yıl 5 ay 9 gün hapis ve 14 bin 280 TL de para cezası verilmişti.
Gündem’e 301’den üç yeni dava: Özgür Gündem gazetesi sorumlu müdürü Reyhan Çapan ve eş yayın yönetmeni Eren Keskin hakkında, “Türk askeri ve El Nusra Gaspa Soyundu” haberinde “askeri kuvvetleri aşağıladıkları” iddiasıyla dava açıldı. Avukatları Özcan Kılıç’ın görevsizlik itirazı üzerine İstanbul 37. Asliye Ceza Mahkemesi dosyayı İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi’ne gönderdi.
Çapan ve Keskin hakkında, “Daha kaç çocuk öldüreceksiniz?” ve “Cizir dimdik ayakta” başlıklı haberle yoluyla “Emniyet kuvvetlerini alenen aşağılamak” iddiasıyla 301’den iki ceza davası daha açıldı. Davalar İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülecek (30 Aralık).
TMK’dan süren 11 dava: Mart 2012-Ekim 2014 döneminde yapılan yayınlarla ilgili Özgür Gündem gazetesi sorumlu müdürü Reyhan Çapan hakkında İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi önünde açılmış yedi “örgüt propagandası” davası, dört de “örgüt açıklamalarını basmak” davası bulunuyor. Birleştirilen dosya 16 Mart 2016’da görülecek (30 Aralık).
Hala soruşturma bitmedi: ABD merkezli Vice News sitesi için çalışırken Ağustos’ta Diyarbakır’da gözaltına alınıp tutuklanan ve dört aydır Adana Kürkçüler Cezaevi’nde tutulan Mohammed Rasool, “örgüte yardım” şüphesiyle soruşturma geçiriyor (30 Aralık).
Tekzip davaları: Özgür Gündem gazetesi eş yayın yönetmeni Eren Keskin ve sorumlu müdür Reyhan Çapan hakkında, “tekzip yayınlamama” suçlamasıyla açılan dört dava, İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde 4, 9 Şubat ve 3 Mart 2016’da sürecek (30 Aralık).
Dayan’ın 15 “TMK” davası sürüyor: Demokratik Ulus gazetesi sorumlu müdürü Arafat Dayan, Nisan-Temmuz 2014 döneminde çıkan yazı, makale ve içeriklerde “örgüt propagandası yapıldığı” iddiasıyla 15 dava kapsamında yargılanıyor. Davalar, İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 25 Şubat 2016’da sürecek (30 Aralık).
5 yıl 10 ay hapis onandı: Yargıtay, İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi’nin Demokratik Ulus gazetesi sorumlu müdürü Arafat Dayan’a 21 Mayıs 2012’de verdiği toplam 5 yıl 10 aylık hapis cezasını onadı. Dayan, örgüt açıklamalarına yer vermek ve örgüt propagandası yapmaktan yargılanıyordu (30 Aralık).
Atmaya’ya tahliye: Van’ın Erciş Ağır Ceza Mahkemesi, bir astsubayın yaşamını yitirdiği çatışmanın haberini takip ederken gözaltına alınan JİNHA Ajansı muhabiri Vildan Atmaca’yı “örgüt propagandası yapmak” şüphesiyle yargıladığı davada tahliye etti. Avukatı Sabahattin Kaya, “YPJ’li bir kadın savaşçının fotoğrafının paylaşmak suç değil” dedi. Dava 21 Ocak 2016’ya kaldı (29 Aralık).
Nokta’ya iki tahliye: İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, “2 Kasım Pazartesi Türkiye İç Savaşı’nın Başlangıcı” kapağı nedeniyle Nokta Dergisi yayın yönetmeni Cevheri Güven ve sorumlu müdürü Murat Çapan’ı “Hükümetine karşı silahlı isyana tahrik” iddiasıyla 20 yıl hapis istemiyle yargılıyor. Gazeteciler ilk duruşmada tahliye oldu (29 Aralık).
Akın’a iddianame: Ankara Başsavcılığı, Hürriyet gazetesi muhabiri Arda Akın hakkında, 10 Ekim’de Ankara Garı önünde 100’ü aşkın kişinin ölümüne neden olan bombalı saldırıyla ilgili yayın yasağını ihlal ettiği gerekçesiyle iddianame düzenledi. “Soruşturmanın gizliliğini ihlal”den 3 yıla kadar hapis istenen iddianameyi Ankara 38. Asliye Ceza Mahkemesi inceliyor (24 Aralık).
İki haberciye dava: İstanbul Anadolu 2. Ağır Ceza Mahkemesi, savcı Mehmet Selim Kiraz’ın Çağlayan Adliyesi’nde rehin alınmasıyla ilgili haberde , “Terör örgütü propagandası yaptıkları” iddiasıyla Taraf gazetesi yetkilisi Tunca Öğreten ve muhabir Aysun Yazıcı’yı 7,5 yıl hapisle yargılamaya devam etti. Dava 2 Şubat 2016’da sürecek (24 Aralık).
Aydınlık’a beraat: İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi, Suriye’deki Süleyman Şah Türbesi’yle ilgili, dönemin Dışişleri Bakanı, MİT Müsteşarı ve askeri bir yetkili arasındaki konuşmaları yayınlamaktan yargılanan Aydınlık gazetesi sorumlu müdürü Murat Şimşek ile eski yayın yönetmeni Mustafa İlker Yücel’i beraat ettirdi. “Devletin güvenliğine ve siyasal yararlarına ilişkin gizli bilgileri açıklamaya” ilişkin suçun unsurlarının oluşmadığı belirtildi (24 Aralık).
Karaca’ya “üyelik” davası: Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca, Fethullah Gülen ve üçü Emniyet müdürü toplam 33 şüpheli hakkında açılan dava İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde başladı. Mahkeme, avukatların yetki ve anayasaya aykırılık itirazını reddederken avukatlar tutuklama kararı veren Sulh Ceza Hakimliklerinin tabi hakim ilkesine aykırı olduğunu belirttiler. Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan Karaca için, “silahlı örgüte üyelik”, “resmi belgede sahtecilik” ve “iftira” iddiasıyla 26 yıl 6 aya kadar hapis cezası isteniyor. Karaca ve 9 tutuklunun tahliye istemleri “atılı suçların vasıf ve mahiyeti, mevcut delil durumu, müşteki beyanları, bazı sanıklara ait HTS kayıtları, atılı suçların kanunda öngörülen cezaların alt ve üst sınırlarının kaçma kuşkusunu somutlaştırması, müşteki sayısı ve eylemlerinin sayısal yoğunluğu” dikkate alınarak reddedildi. Davaya 23, 24 ve 25 Şubat 2016’da devam edilecek (22 Aralık).
Uludağ’a dava: Ankara Başsavcılığı Basın Suçları Soruşturma Bürosu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Cumhuriyet gazetesi yayın yönetmeni Can Dündar ile ilgili suç duyurusunu haberleştiren gazetenin muhabiri Ali Can Uludağ hakkında “soruşturmanın gizliliğini ihlal”den dava açtı. Ankara 12. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yargılanacak olan Uludağ’ın 3 yıla kadar hapsi isteniyor (22 Aralık).
Hakan’a ceza “şimdilik” iptal: Bakırköy Savcısı İdris Kurt, öldürülmeden önce Diyarbakır Barosu başkanı Tahir Elçi’nin “PKK bir terör örgütü değildir” sözlerini yayına taşıdığı iddiasıyla 20 bin TL ön ödemeli para cezası yönelttiği CNN Türk sunucusu Ahmet Hakan’la ilgili kararından döndü. Avukat Turgut Kazan’ın itirazı üzerine Savcı, Hakan’a ikinci bir yazı göndererek, “tebligatımız yeni bir işleme kadar iptal edilmiştir” dedi (20 Aralık).
“Özgür Bugün” için dava: Bugün gazetesinin idaresine kayyumun geçmesine tepki olarak “Özgür Bugün” gazetesinin yayınlanmasından sorumlu tutulan “Özgür Bugün” yayın yönetmeni Mehmet Yılmaz, imtiyaz sahibi Nevzat Güner ve Feza Gazetecilik A.Ş. baskı direktörü Sedat Kızıltunç hakkında, “Marka hakkına tecavüz” suçundan dava açıldı. Üç gazetecinin 3 yıla kadar hapisleri isteniyor (18 Aralık).
Yılmaz’a “propaganda” hapsi: Erciş Asliye Ceza Mahkemesi, bir astsubayın yaşamını yitirdiği çatışmanın haberini takip ederken, darpla gözaltına alınıp tutuklanan DİHA muhabiri İdris Yılmaz’ı sosyal medya yoluyla “örgüt propagandası yapmak”tan yargılamaya devam ediyor. Dava 21 Ocak 2016’da sürecek (18 Aralık).
Muhabire TMK soruşturması: Gaziantep’te IŞİD’e yönelik operasyon yapan emniyet görevlilerinin yüzleri ve araç plakalarını gizlemeden yayınlandığı gerekçesiyle İHA muhabiri Mehmet Bulut hakkında “Terörle mücadele görev yapanları terör örgütlerinin hedefi haline getirmek” şüphesiyle (TMK, 6/1) soruşturma açıldı (18 Aralık).
Kaya ve Dumanlı için yakalama: Ankara Başsavcılığı, FETÖ Örgütü’ne yönelik soruşturmada eski Zaman gazetesi imtiyaz sahibi Alaeddin Kaya, eski Zaman gazetesi genel yayın yönetmeni Ekrem Dumanlı ile Recep Uzunallı, Ali Bayram, Mahmut Akdoğan ve Cemal Uşak hakkında yakalama kararı çıkartılmasını talep etti. Ankara 8. Sulh Ceza Hakimliği, talebi kabul etti (17 Aralık).
Muhabire soruşturma: Erzurum’da 24 Mayıs’ta DBP’li Hınıs ve Karaçoban belediyelerinin düzenlediği Gençlik Festivali’ni izleyen DİHA Muhabiri Mensur Küçükkarga hakkında “örgüt propagandası” şüphesiyle soruşturma başlatıldı (16 Aralık).
Evrensel’e “gizlilik” davası: Evrensel gazetesine, 17 -25 Aralık 2013 yolsuzluk operasyonlarıyla ilgili “Yolsuzluk iktidarı yıkılsın” ve “Rüşvetin fotoğrafları ortaya çıktı” haberlerine “gizliliği ihlal” iddiasıyla İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde açılan dava sürüyor. Davaya 23 Şubat’ta bakılacak (15 Aralık).
Twitter’a ceza: Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK), terörü öven, emniyet güçlerini hedef gösteren, halkı kin, nefret ve şiddete yönlendiren içerikleri, tüm uyarılarına rağmen çıkarmadığı gerekçesiyle Twitter şirketine 150 bin TL idari para cezası verdi. Ceza 5651 Sayılı İnternet Kanunu’nun 8/A maddesine dayandırıldı (11 Aralık).
18 gazeteciye dava düştü: İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, Savcı Mehmet Selim Kiraz’ın adliye içinde rehin tutulmasıyla ilgili yayınlarda “terör örgütü propagandası yapıldığı” iddiasıyla 18 gazeteciyi yargılamaya 17 Kasım’da başladı. Dava, duruşmada bulunamayan 13 habercinin ifadesinin alınması için 14 Ocak 2016’ya bırakıldı. Ancak mahkeme, davanın geç açıldığını tespit ederek, duruşmayı beklemeden davayı düşürdü (11 Aralık).
Şok Gazetesi Sorumlu Müdürü Kaan Özbek ile yetkilisi Orhan Duman, Millet Gazetesi sorumlu müdürü Sedat Gülmez ile yetkili Cuma Ulus, Posta gazetesi sorumlu müdürü Seçil Şengelir ile yetkilisi Mehmet Emin Öztürk, Yurt gazetesi sorumlu müdürü Başak Günsever ile yetkilisi Orhan Şahin, Bugün gazetesi sorumlu müdürü Gökhan Çorbacı ile yetkilisi Temel Tanadalan, Cumhuriyet gazetesi sorumlu müdürü Abbas Yalçın ile yetkilisi Can Dündar, Özgür Gündem gazetesi sorumlu müdürü Reyhan Çapan ile yetkilisi Emire Eren Keskin, Aydınlık gazetesi sorumlu müdürü Murat Şimşek ile yetkilisi Mehmet Sabuncu ve Birgün gazetesi sorumlu müdürü Berkant Gültekin ile yetkilisi İbrahim Aydın, 7,5 yıl hapis istemiyle yargılanıyordu.
Yazara soruşturma: İstanbul Başsavcılığı, Atılım gazetesi için yazdığı “Paris’le Versay, Kobane’yle Rakka”, “Saray Soytarıları” ve “Ne Yapacağına İktidar Karar Versin” yazılarında “örgüt propagandası yaptığı” iddiasıyla suçladığı tutuklu yazar Sami Özbil hakkında soruşturma başlattı (10 Aralık).
Dört haberciye direnme davası: Erciş’te gözaltına alınmamak için direndikleri iddiasıyla İMC TV muhabiri Bekir Güneş, DİHA muhabiri İdris Yılmaz ve JİNHA muhabiri Vildan Atmaca, fotoğrafçı Ruşen Takva hakkında dava açıldı. Üç yıl hapisleri istenen gazeteciler, 26 Ocak’ta Erciş Asliye Ceza Mahkemesi’nde hakim karşısına çıkacaklar (10 Aralık).
Tehdide dava yok: İstanbul Başsavcılığı, sosyal medya yoluyla Evrensel gazetesi çalışanlarını tehdit ettikleri gerekçesiyle haklarında soruşturma yürüttüğü Hüseyin B ve Alper A ‘ya “delil yokluğu” iddiasıyla dava açılmasına gerek görmedi (4 Aralık).
Candan’a 5 yıl 3 ay 22 gün hapis: İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, “PKK örgütü propagandası yapmak”tan birleşik bir dosyada yargıladığı Yeni Demokratik Ulus gazetesi sorumlu müdürü Nuray Candan’ı 2 yıl 6 ay hapse mahkum etti (3 Aralık).
1 yıl 3 ay hapis, 24 bin TL para cezası: Demokratik Ulus gazetesi sorumlu müdürü Arafat Dayan, 30 Eylül-27 Ekim 2014 sayısında çıkan haberler yoluyla “PKK örgütü propagandası yapıldığı” iddiasıyla İstanbul toplam 1 yıl 3 ay hapis ve 24 bin TL adli para cezasına mahkum edildi. Avukat Özcan Kılıç kararı temyize taşıdı (3 Aralık).
Kazcı’ya gizlilik davası: Sol Haber sitesi eski sorumlu müdürü Hafize Kazcı hakkında, yayın yasağına rağmen Adana’daki MİT TIR’larının içinde mühimmat bulunduğunu haberleştirdiği gerekçesiyle “gizliliği ihlal” suçlamasıyla 3 yıl hapis istemiyle dava açıldı. Yargılama 9 Mart 2016’da başlayacak (27 Kasım).
Çapan’a 2 yıl 6 ay 22 gün hapis: İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, 27 Aralık 2014, 8 Ocak ve 3 Şubat 2015 tarihli haberler yoluyla “terör örgütü propagandası yaptığı” (TMK, 7/2) iddiasıyla Özgür Gündem gazetesi sorumlu müdür Reyhan Çapan’ı ertelemeli 1 yıl 6 ay 22 gün hapse mahkum etti (26 Kasım).
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, 20 Ekim’de de, Aralık 2014 tarihli bir haber yoluyla “kamu görevlilerin kimliğini açıklayarak terör örgütlerinin hedefi yaptığı” (TMK, 6/1) iddiasıyla Özgür Gündem gazetesi sorumlu müdür Reyhan Çapan’ı 1 yıl hapse mahkum etmişti.
Candan’a hapis: İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi de, bu yıl çıkan üç dergi sayısında “örgüt propagandası yapıldığı” gerekçesiyle Nuray Candan’ı toplam 2 yıl 9 ay 22 gün hapse mahkum etti (26 Kasım).
“Silahlı isyana tahrik”ten dava: Nokta dergisi yayın yönetmeni Cevheri Güven ve yazı işleri müdürü Murat Çapan hakkında, 2 Kasım 2015 tarihli “2 Kasım Pazartesi Türkiye İç Savaşı’nın Başlangıcı” başlıklı kapak yoluyla “halkı hükümete karşı silahlı isyana tahrik” iddiasıyla (TCK, madde 313) dava açıldı (25 Kasım).
Sarısözen’e soruşturma: Özgür Gündem gazetesi köşe yazarı Veysi Sarısözen hakkında, 1 Temmuz-28 Ağustos 2015 döneminde yazdığı 20 köşe yazısında “örgüt propagandası yaptığı” şüphesiyle soruşturma açıldı. Yazar, İstanbul Başsavcılığı’nda ifade verdi. Avukatı Özcan Kılıç, suçlamanın zorlama bir iddia olduğunu açıkladı (25 Kasım).
Haberciye şiddete dava: Adana 24. Asliye Ceza Mahkemesi, DİHA Adana muhabiri Ahmet Kanbal’ın Aralık 2014’te Çukurova Üniversitesi’nde Roboskî protestolarını izlerken saldırıya uğramasıyla ilgili Ülkü Ocakları Adana Şube Başkanı Yunus Uzunlular ve Ülkü Ocakları Çukurova Üniversitesi sorumlusu Refik Caymaz’ı “basit yaralama”dan yargılamaya başladı. Polislerle ilgili ise takipsizlik kararı verilmişti. Dava 14 Ocak’ta sürecek (24 Kasım).
İlahiyatçıya soruşturma: İlahiyatçı Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk, bir televizyon programında halka “raiye” (halkın hukuki adı) dediği gerekçesiyle “halkı kin ve düşmanlığa tahrik” şüphesiyle soruşturma geçiriyor (19 Kasım).
Odatv bilirkişi bekliyor: İstanbul 18. Ağır Ceza Mahkemesi, 10 gazetecinin tutuksuz yargılandığı Odatv davasında, Ergenekon örgütüne yardım etmekle suçlanmasına dayanak oluşturan ve virüs yoluyla bilgisayarlarına yerleştirildiği savunulan dijital dosyaların incelenmesi için Boğaziçi Üniversitesi’ne bağlı bilirkişiye gönderdi. İTÜ Mühendislik Fakültesi Bilgisayar Bölümü mahkeme talebini reddetti.
Gazeteciler Ahmet Şık ve Nedim Şener ile Odatv sitesi çalışanları Soner Yalçın, Barış Pehlivan, Barış Terkoğlu, Doğan Yurdakul, Müyesser Uğur, Coşkun Musluk, Sait Çakır, Ahmet Mümtaz İdil’nin yargılandığı dava 17 Şubat’a kaldı (18 Kasım).
Baransu yargılandı: Taraf gazetesinde çıkan “Gülen’i Bitirme kararı 2004’te MGK’da alındı” haberi nedeniyle “Devletin gizli belgelerini temin etme, çalma, örgüt kurma, darbeye teşebbüs” iddialarıyla yargılanan ve 1 Mart 2015’ten beri Silivri Cezaevi’nde tutulan Mehmet Baransu, İstanbul Anadolu 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nde hakim karşısına çıktı (17 Kasım).
Baransu’yu savunan İstanbul Barosu Avukat Hakları Komisyonu Başkan Vekili Ömer Kavili, “Savcı delilerini ortaya koymalı. MGK ve MİT belgeleri aslı gönderilmeden bu dava açılamaz” dediyse de, Baransu’nun yargılandığı evrakların aslının MGK ve MİT’ten istenmesi reddedildi. Dava 10 Mart 2016’ya kaldı.
Hürriyet’e takipsizlik kesinleşti: Bakırköy 5. Sulh Ceza Hakimi Cemal Kök, “Dünya şokta, yüzde 52 ile seçilen Cumhurbaşkanı’na idam” haberiyle ilgili Hürriyet.com.tr sitesi yetkilileri Sedat Ergin ve İzzet Doğan hakkında verilen takipsizlik kararına avukat Rahmi Kurt’un yaptığı itirazı reddetti. Soruşturma, “düşmanlığa tahrik”, “halkı hükümete karşı silahlı eyleme teşvik”, “suçu övmek”, “terör propagandası” şüphesiyle yürütülmüştü. Kararda, basının siyasi arenada ve kamuoyunun ilgilendiği alanlarda tartışma konusu olan bilgi ve görüşleri iletme görevi bulunduğu, İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 10. Maddesi’ne göre gazeteci doğru ve güvenilir bilgi sunulması için iyi niyetle hareket etmesi şartıyla haber yapabileceği; nefret söylemi ve şiddet çağrısı yapan yayın yapılmaması gerektiği anlaşılmıştır. Haber yapanın bir olaya dayalı olarak değer yargısında bulunabileceği, bunun ispatının kendisinden istenemeyeceği kabul edilmelidir” denildi (13 Kasım).
Baykal için şikayet: Avukat Ömer Faruk Alimoğlu, birlikte fotoğraf çektirdiği Yozgat Belediyesi çalışanı başörtülü kadınları İnstagram’da eleştiren oyuncu Melek Baykal hakkında, “kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama” ve “hakaret’ şüphesiyle şikayetçi oldu. Oyuncu özür diledi (12 Kasım).
Akit için şikayet: Avukat Faruk Emre Akı, Yeni Akit gazetesi internet sitesindeki linkte “Zulüm 1938’de son buldu” başlıklı haberde Mustafa Kemal Atatürk’e hakaret edildiği gerekçesiyle gazete yetkilileri hakkında suç duyurusunda bulundu. Dilekçede, “halkı kin ve düşmanlığa sevk”, “basın yoluyla hakaret” ve “Atatürk’ün hatırasına hakaret” gerekçesiyle cezalandırma istendi (11 Kasım).
Uslu’ya müebbetlik dava: İstanbul Başsavcılığı, “Selam Tevhid” soruşturmasında usulsüzlük yapıldığı iddialarıyla 54’ü tutuklu 122 şüpheli hakkında İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açtı. İddianamenin bir numaralı şüphelisi Fethullah Gülen ve iki numaralısı gazeteci Emre Uslu, “Silahlı terör örgütü kurma veya yönetme”, “devletin gizli bilgilerini siyasal veya askeri casusluk amacıyla temin”, “hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs”, özel hayatın gizliliğini ihlal”, “hukuka aykırı kişisel verileri kaydetme”, ”resmi belgede sahtecilik”, “suç uydurma”, “devletin güvenliğine dair gizli bilgilerini casusluk maksadıyla açıklama”, “suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme”, “hukuka aykırı olarak kişiler verileri kaydetmek” suçlarından ayrı ayrı 2 kez ağırlaştırılmış müebbet, 67,5 yıla kadar hapis cezasına çarptırılmaları isteniyor. Dava 1-5 Şubat 2016’da yapılacak (10 Kasım).
Elçi’ye dava: Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi hakkında, 14 Ekim’de CNNTürk televizyonuna yaptığı açıklamalarda “Terör örgütü propagandası yaptığı” iddiasıyla TMK’nın 7/2 maddesi uyarınca dava açıldı. Elçi, Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 7,5 yıl hapis istemiyle yargılanacaktı. Hukukçu dava başlamadan önce Diyarbakır’da öldürüldü (6 Kasım).
Kayyum yargıya taşındı: Bugün gazetesi muhabirleri Cihan Acar ve Bilal Şahin, P24 Bağımsız Gazeteciler Platformu adına Avukat Veysel Ok aracılığıyla, İpek Medya Grubu’na kayyum olarak atanan Hasan Ölçer ve diğer yetkililer hakkında suç duyurusunda bulundu. Şikayette, “Anayasa’yı ihlal, iş yerini işgal, görevi kötüye kullanma, kişilik haklarına saldırı ve hakaret” suçunun işlendiği belirtildi (6 Kasım).
26 gazeteci ve yazara soruşturma: İstanbul Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu, Özgür Gündem gazetesi eş yayın yönetmenleri Eren Keskin ve Hüseyin Aykol ile Demokratik Ulus Gazetesi yazarları dahil 26 gazeteci ve yazar hakkında “örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla soruşturma açtı. Soruşturmaya Demokratik Ulus Gazetesi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Nuray Candan, gazetenin yazarları Cemal Şerik, Ali Haydar Kaytan, Metin Arslan, Selahattin Erdem, Dilzar Dilok, Özgür Gündem Gazetesi eş yayın yönetmenleri Eren Keskin ve Hüseyin Aykol, gazetenin sorumlu müdürü Reyhan Çapan, gazetenin yazarları Suat Bozkuş, Şenel Karataş, Eyüp Güven, Muzaffer Ayata, Baki Gül, Hasan Kıyafet, Kemal Bülbül, Hasan Ali Kızıltoprak, Arif Altan, Ersin Çaksu, Zana Farqini, Doğan Durgun, Metin Yeğin, Mehmet Güç, Ayşe Batumlu, Ömer Ağın ve DİHA muhabiri Hayri Demir uğruyor (5 Kasım).
Savcılığa ifade veren Keskin, düşünce suçu diye bir suçu kabul etmediğini, Aykol yayınlanan yazı içeriklerinin illegal bir örgütle ilişkisi bulunmadığını, Batumlu Kaya da suçlanan yazısında herhangi bir örgütün değil, iyi insan olmanın propagandasını yapmaya çalıştığını söyledi.
Şiddet kınadı, sanık oldu: Ankara 33. Asliye Ceza Mahkemesi, Berkin Elvan cinayetinin Ankara’da protesto edildiği eylemde şiddet konusunda TOMA’yı uyaran Rahmi Yıldırım’ı 2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası’na muhalefetten 3 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılamaya devam etti. Dava 8 Şubat 2016 tarihine kaldı (3 Kasım).
Tonbul’a beraat: Yargıtay 11. Ceza Dairesi, Marmaris Yenisayfa gazetesinin binasına ruhsatsız olduğu gerekçesiyle belediyenin vurduğu mührü sökmekten yargılanan gazete sahibi Süleyman Doğa Tonbul’a Marmaris 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin verdiği beraat kararını onadı (27 Ekim).
Ergenekon davası yargılanmalı: Ergenekon davasının temyiz duruşması Yargıtay 16. Ceza Dairesi’nde gerçekleşti. Sanıklardan gazeteci Mustafa Balbay, “Öncelikle bu yargılamanın yargılanması ve bu davanın dava haline gelmesi gerekiyor. Bu anlamda bizim sizden beklentimiz sadece usulden ve esastan bozulması değil asıl bu yargılamanın sizin katınızda bir zemine oturtulmas” dedi. Savunmaların tamamlandığı davada karar 21 Nisan 2016’da açıklanacak (27 Ekim).
Yüksel’e 1 yıl 9 ay hapis: Anadolu 57. Asliye Ceza Mahkemesi, Facebook ve Twitter üzerinden “Atatürk’ün hatırasına alenen hakaret” iddiasıyla yazar Edip Yüksel’i ertelemeli 1 yıl 9 ay hapse mahkum etti (27 Ekim).
Say’ın cezası bozuldu: Yargıtay 8. Ceza Dairesi, Piyanist ve besteci Fazıl Say hakkında, Twitter yoluyla “dini değerleri aşağılamak” iddiasıyla İstanbul 19. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 2013’te verdiği ertelemeli 10 aylık hapis cezasını bozdu. Dört üye, Say’ın paylaşımlarının düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamında kaldığını değerlendirirken, bir üye sanatçının cezalandırılması yönünde oy kullandı (26 Ekim).
Polat’tan sonra Zarakolu’na: Ankara Başsavcılığı, 2010’da Roj TV’ye verdiği bir röportaj nedeniyle gazeteci ve insan hakları savunucusu Ragıp Zarakolu hakkında “terör örgütüne üyelik” şüphesiyle soruşturma açtı (23 Ekim).
Aynı suçlama, Evrensel gazetesi yayın yönetmeni Fatih Polat’ı da yöneltilmişti. 2008 yılında “Roj TV muhabirliği”, “Terör örgütü üyeliği” ve “propaganda” şüphesine başlatılan soruşturma sürüyor.
Üç haberciye beraat: Türkiye Halk Bankası eski müdürü Süleyman Aslan’ın da tutuklandığı 17 Aralık 2013 yolsuzluk operasyonuna dair yayınlar nedeniyle Taraf gazetesi adliye muhabiri Aysun Yazıcı, sorumlu müdür Murat Şevki Çoban ve Ankara temsilcisi Hüseyin Özay hakkında açılan dava beraatle sonuçlandı. Üç haberci “Soruşturmanın gizliliğini ihlal” ve “adil yargılamaya etkileme” iddiasıyla 8,5 yıl hapis istemiyle yargılanıyordu (20 Ekim).
Baransu’ya “darbe” davası: Mersin Savcılığı, “GDO’lu pirinç” haberinden “Silahlı terör örgütüne üyelik”, “Türkiye Cumhuriyetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs” gerekçesiyle Taraf gazetesinin tutuklu muhabiri Mehmet Baransu’yu yargılıyor (14 Ekim).
Tekzip davaları: Özgür Gündem gazetesi sorumlu müdürü Reyhan Çapan ve eş yayın yönetmeni Eren Keskin, gönderilen tekzipleri yayımladıkları iddiasıyla üç dava kapsamında İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yargılanıyor (13 Ekim).
Kabaş’a beraat: İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, yolsuzluk dosyalarını kapatan İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Hadi Salihoğlu’yu Twitter yoluyla “tehdit” ve “terörle mücadelede görev almış kamu görevlilerini hedef gösterme” suçlamasıyla yargılanan gazeteci Sedef Kabaş’ı beraat ettirdi (6 Ekim).
Hür ve Duman’a “terör” soruşturması: Bakırköy Başsavcılığı, radikal.com.tr sitesi yazarı Ayşe Hür’ın “HDP’ye 120 kez saldır, Diyarbakır’da 4 kişiyi öldür, 400’ünü yarala, 32 sosyalisti öldür, 3 polisin intikamı için Kandil’i bombala. Ne kadar adil…” şeklindeki Twitter mesajı ile Hürriyet gazetesi yazarı Selahattin Duman’ın “Bir çocuğum daha olsa o da vatana feda olsun” sözleriyle ilgili “Terör örgütü propagandası” şüphesiyle soruşturma açtı (2 Ekim).
Askerlik karşıtlarına dava: Ankara 2. Asliye Ceza Mahkemesi, Genelkurmay Başkanlığı’nın şikayetiyle askeregitmeyin.com sitesi sorumluları Mehmet Ali Başaran ve Ahmet Bıyıklı hakkında, “Halkı askerlikten soğutmak” iddiasıyla yargılamaya başladı. İki yıl hapis istemiyle açılan dava, 14 Ocak 2016’da sürecek (1 Ekim).
Anayasa Mahkemesi bekleniyor: İstanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesi, “KCK Basın Komitesi üyeliği” iddiasıyla Kürt medyasına çalışan 46 gazeteciyi yargılamaya devam etti. Mahkeme, daha önce dava dosyasının Anayasa’ya aykırılık yönüyle incelenmesi için gönderilen dosyanın Anayasa Mahkemesi’nden dönmesini bekliyor. Dava, 15 Ocak 2016’da sürecek (11 Eylül).
Saldırıya bir tutuklama: Hürriyet gazetesi yazarı ve CNN Türk programcısı Ahmet Hakan’a 30 Eylül gecesi saldırdıkları iddia edilen A.Ş. K.E., F.E. ve U.A ve olayın azmettiricisi olmakla suçlanan eski özel harekât polisi Y.K.G., eski polis N.Ö. ve S.A. gözaltına alındı. İstanbul 6. Sulh Ceza Hâkimliği, Ahmet Şengüler’i “Kasten yaralama”dan tutukladı (5 Ekim).
Cumhuriyet Savcısı Mehmet Şenay Baygın, Hakan’a saldırıyla ilgili tutuklama istemiyle mahkemeye sevk edilen şüphelilerin serbest bırakılmasına itiraz etti. Ancak bu talep reddedildi (7 Ekim).
Tekzipler
Son üç ayda Cumhuriyet ve Hürriyet gazeteleri, Star Medya Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Murat Sancak’ın saldırıya uğraması, Sümeyye Erdoğan’a suikast iddialarına ilişkin yayınlar ile “Erdoğan Kosova’da para aklıyor” haberiyle ilgili tekzip yayımlamak zorunda kaldı.
Geçen yılın aynı döneminde, Cumhuriyet ve Taraf gazeteleri, gündeme getirdikleri yolsuzluk veya fişleme iddialarıyla ilgili olarak tekzip yayımlamak zorunda kalmıştı.
Dündar ve Yalçın’a beraat: İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi, “Sporculara yok, hatırlılara var” haberi için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın gönderdiği tekzibi yayınlamadığı gerekçesiyle Cumhuriyet gazetesi yayın yönetmeni Can Dündar ve sorumlu müdür Abbas Yalçın’ı yargıladığı davada beraat kararı verdi (17 Aralık).
Sancak tekzibi: Cumhuriyet,Star Medya Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Murat Sancak’ın saldırıyla uğramasıyla ilgili 16 Ekim 2015 tarihli “Saldırıda kumar borcu iddiası” haberiyle ilgili tekzip yayınlattı (17 Aralık).
Hürriyet’e tekzip: Hürriyet gazetesi, Sümeyye Erdoğan’a suikast iddialarına ilişkin 19 Ağustos 2015 tarihli “Yalanı örtbas etme çabası” başlıklı Mehmet Yılmaz imzalı yazısıyla ilgili HSYK’nın talebiyle cevap ve düzeltme yayınladı (12 Aralık).
Cumhuriyet’e TİKA tekzibi: Cumhuriyet gazetesi, 18 Ağustos 2015 tarihli “Erdoğan Kosova’da Para Aklıyor” haberle ilgili Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı (TİKA) Başkanlığı’nın gönderdiği tekzip yayınladı (14 Kasım).
Tekzip davaları: Özgür Gündem gazetesi sorumlu müdürü Reyhan Çapan ve eş yayın yönetmeni Eren Keskin, gönderilen tekzipleri yayımladıkları iddiasıyla üç dava kapsamında İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yargılanıyor (13 Ekim).
Arcayürek öldükten sonra tekzip: Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın avukatı, Haziran’da hayatını kaybeden Cumhuriyet gazetesi yazarı Cüneyt Arcayürek’in 5 Mayıs’ta yayınlanan “Yüzsüzlüğün daniskası” başlıklı yazısında Erdoğan’a hakaret ettiği iddiasıyla gazeteye tekzip gönderdi (9 Ekim).
Hakaret, Kişilik Hakları ve Tazminat Davaları
Ekim-Aralık 2015’te 7 gazeteci toplam 2 yıl 2 ay 7 gün hapse ve 19 bin 890 TL adli para cezasına mahkum edildi, 13 gazeteciye açılan ceza davaları sürüyor, 5’ine yeni ceza davası açıldı; 2’si beraat etti.
Kişilik haklarına saldırı iddiasıyla 2 gazeteci 9 bin TL tazminat ödemeye mahkum edildi. 4 gazeteci toplam 1 milyon 40 bin TL, 2 gazete de 100 bin TL tazminat istemiyle yargılanıyor.1 gazeteci açılan tazminat davası reddedildi.
Geçen yılın aynı döneminde, 2’si gazeteci ve bir öğrenci toplam 3 bin 480 TL (1.740 TL’si ertelemeli) adli para cezası ve 23 bin TL de tazminata mahkum edilmiş; 13 gazeteci, 1 köşe yazarı, 1 çizer de yargılanmaktaydı.
Hakaret, kişilik hakları ve tazminat davalarında kayıtlarda 28 gazetecinin adı geçiyor; yanı sıra CHP milletvekili Eren Erdem ve piyanist Fazıl Say da hakaret ve ceza davasına veya şikayetine maruz kalanlardan.
“Hakaret edilenler”, Cumhurbaşkanı’nın oğlu Bilal Erdoğan, Cumhurbaşkanının eşi Emine Erdoğan, Bilal Erdoğan’ın eşinin babası Orhan Uzuner, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, İçişleri Bakanı Efkan Ala, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın damadı Ömer Faruk Kavurmacı, THY Özel Kalem Müdürü Mehmet Karakaş ile Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mustafa Varank, Yasin El Kadı, Gaziantep Üniversitesi Rektörlüğü ve Senatosu, AKP Trabzon Milletvekili Süleyman Soylu, AKP eski Bitlis Milletvekili Vahit Kiler, Hakim İslam Çiçek, Savcılar Hadi Salihoğlu, Orhan Kapıcı, Orhan Yiğit, Durmuş Karaçalı, Cevdet Özkan, Fevzi Keleş, Bekir Altun, Recep Uyanık, Fuzuli Aydoğdu, İrfan Fidan, İsmail Uçar, Mehmet Demir, Ali Doğan ve Fehmi Tosun ile çeşitli Emniyet yetkililerinin adları geçiyor.
Ceyhan’a Ala davası: İstanbul Başsavcılığı, “Oh ne Ala” haberiyle İçişleri Bakanı Efkan Ala’ya hakaret ettiği iddiasıyla Millet gazetesi haber müdürü Bülent Ceyhan hakkında dava açtı. Haberde, 7 Haziran Genel Seçimleri öncesi görevinde istifa eden Ala’nın bakanlık uçağını kullanması eleştiriliyordu. Ceyhan, İstanbul 2.Asliye Ceza Mahkemesi’nde 2 yıl 4 ay hapisle yargılanacak (28 Aralık).
Baransu mahkum: Ankara 8. Asliye Ceza Mahkemesi, Twitter yoluyla Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’a hakaret ettiği gerekçesiyle Taraf gazetesinin tutuklu muhabiri Mehmet Baransu’yu 105 gün hapis karşılığı olan 3 bin 150 TL para cezasına mahkum etti. Suç işlemeye yatkın gösterilerek ceza ertelenmedi (27 Aralık).
Erdem için şikayet: AKP Çanakkale İl Başkanı Erdenar Can, partililerle birlikte Rus televizyonuna verdiği röportajda Türkiye’yi IŞİD’e sarin gazı vermekle suçlayan CHP İstanbul “Milletvekili Eren Erdem hakkında “hakaret ve iftira” iddiasıyla Çanakkale Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu (25 Aralık).
Avcı’nın hapsi isteniyor: Bugün gazetesi yazarı Gültekin Avcı, bir yazısında Van’daki El Kaide operasyonunu devlet yetkililerinin engellediğini, İçişleri Bakanı Efkan Ala’nın da o dosyada görev alan polisleri gözaltına alma talimatı verdiğini iddia ettiği için “hakaret ve iftira” gerekçesiyle yargılamaya İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde devam etti (24 Aralık).
Evrensel’e dava: Ankara Başsavcılığı, THY Özel Kalem Müdürü Mehmet Karakaş ile Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mustafa Varank arasında geçtiği iddia edilen Nijerya’ya silah sevkiyatıyla ilgili ses kayıtlarına yayınlayan Evrensel gazetesi sorumlu müdürü Vural Nasuhbeyoğlu hakkında, “iftira ve hakaret” iddiasıyla dava açtı. “118 kişiyi öldüren bombaları THY mi taşıdı?” haber nedeniyle 4 yıl hapsi istenen gazeteci, talimatla verdiği ifadede, basın özgürlüğüne vurgu yaptı ve davanın yasal süresi aşılarak açıldığını savundu (23 Aralık).
Güreş’e ceza: Gaziantep 2. Asliye Ceza Mahkemesi, Gaziantep Haberler sitesinde çıkan dört makalesinde Gaziantep Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yavuz Coşkun ve Üniversite Senatosunu “çingene güruhlu yöneticiler” sözleriyle eleştirdiği gerekçesiyle gazeteci Murat Güreş’i ertelemeli 1 yıl 2 ay 17 gün hapis ve 7 bin TL para cezası verdi. Gazeteci karara itiraz edeceğini açıkladı (22 Aralık).
Bilal’e hakaret davası: İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi, akrostişli savunma metni yoluyla Cumhurbaşkanının oğlu Bilal Erdoğan’a hakaret ettiği iddiasıyla BirGün gazetesi eski yayın yönetmeni Barış İnce’yi yargılamaya devam etti. Mahkeme, bu dosyanın İnce’nin diğer bir dosyasıyla birleştirilmesi konusunda kararını 16 Şubat’ta karar verecek (22 Aralık).
Avcı cezaevinden ifade verdi: Yazılarıyla “Tevhid Selam terör örgütü soruşturmasını” manipüle etmekten tutuklanan Bugün gazetesi eski yazarı Gültekin Avcı, sulh ceza hakimlerinin tarafsız olmamakla eleştirdiği köşe yazısıyla Savcılar İslam Çiçek, Durmuş Karaçalı Cevdet Özkan, Fevzi Keleş, Bekir Altun ve Recep Uyanık’a hakaret ettiği iddiasıyla yargılandığı davada Silivri Cezaevi’nden sesli görüntülü sistem aracılığıyla ifade verdi. İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki dava 14 Nisan’da sürecek (22 Aralık).
BirGün’de üç sanık: BirGün gazetesi yetkilileri İbrahim Aydın ve Berkant Gültekin, “Hırsıza hırsız dediler davalık oldular” haberinde Cumhurbaşkanının oğlu Bilal Erdoğan’a hakaret ettikleri iddiasıyla TCK’nın 125. maddesinden yargılanıyorlar. Dava, esas hakkında savunma için 19 Nisan’a bırakıldı. Gazete muhabiri Cansever Uğur’un iki haber nedeniyle aynı gerekçeyle yargılandığı dava da aynı güne kaldı (22 Aralık).
Gazeteciye altı soruşturma: Ankara Başsavcılığı, Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele (KOM) Dairesi Başkanı Orhan Özdemir, Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanı (İDB) Engin Dinç, İzmir Emniyet Müdürü Celal Uzunkaya, Manisa Emniyet Müdürü Tayfun Erdal Eren ile Emniyet Genel Müdür Yardımcıları Mustafa Gülcü ve Faruk Ünsal’ın şikayetiyle gazeteci-yazar Bayram Kaya hakkında, Meydan gazetesinde çıkan “Sarayın şaibeli müdürleri” haberinden dolayı “hakaret” şüphesiyle 6 ayrı soruşturma açtı (18 Aralık).
Küçük’e dava: Küçükçekmece Başsavcılığı, “İstesek seni sinek gibi ezeriz” dediği “Şizofrenik ve PKK’lı bir hırsız portresi: Ahmet Hakan” yazısı gibi dört ayrı yazıda gazeteci Ahmet Hakan’a hakaret ve tehdit ettiği gerekçesiyle Star gazetesi yazarı Cem Küçük hakkında beş yıl altı aya kadar hapis istemiyle dava açtı. Dava TCK’nın 106 ve 125/4 maddelerinden açıldı (18 Aralık).
Yazardan 135 bin TL isteniyor: Posta gazetesi yazarı Nedim Şener, “Yasin El Kadı” kitabı nedeniyle Yasin El Kadı’nın açtığı 100 bin TL’lik, Cüneyt Zapsu’nun açtığı 5 bin TL’lik tazminat davası çerçevesinde yargılanıyor. Şener’in yazarı Aziz Tunç’un “Beni Sen Öldür/ Maraş 78” kitabıyla ilgili yazdığı yazıya Ramazan Tutal’ın açtığı 30 bin TL’lik dava çerçevesinde yargılanıyor (17 Aralık).
Toker’in iki davası sürüyor: İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi, “Vatan’da Damat Afeti” başlıklı yazıda İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın damadı Ömer Faruk Kavurmacı’ya hakaret ettiği gerekçesiyle Cumhuriyet gazetesi yazarı Çiğdem Toker’i yargılamaya devam etti. Toker, aynı yazı nedeniyle Asliye Hukuk Mahkemesi’nde 1 milyon TL’lik tazminat istemiyle de yargılanıyor. Ceza davasına 14 Nisan’da, tazminat davasına da 4 Mart’ta devam edilecek (17 Aralık).
TÜRGEV davası: İstanbul 14. Asliye Hukuk Mahkemesi, “Örümcek ağına takılan biziz” yazısında TÜRGEV Vakfı’nın kişilik haklarına saldırıda bulunduğu iddiasıyla Evrensel gazetesi köşe yazarı Bülent Falakaoğlu’nu 20 bin TL manevi tazminatla yargılamaya devam etti (16 Aralık).
Şık mahkum: İstanbul Anadolu 22. Asliye Hukuk Mahkemesi, Aralık 2014’te çıkan “Paralel Yürüdük Biz Bu Yollarda” kitabıyla eski Bakan Binali Yıldırım’ın kişilik haklarını ihlal ettiği iddiasıyla gazeteci-yazar Ahmet Şık’ı 4 bin TL tazminat ödemeye mahkum etti (15 Aralık).
Ülker 50 bin TL istiyor: Günlük Evrensel gazetesi, çeşitli sayılarında çıkan Ülker Şirketi işçilerinin sendika değiştirdikten sonra işten atılmalarına ilişkin haber, makale ve her çeşit yazı hakkında şirketin “ticari itibar ve kişilik haklarına saldırı” iddiasıyla 50 bin TL manevi tazminat talebiyle yargılanıyor. Dava 8 Mart’ta sürecek (15 Aralık).
Aysever’e dava: Birgün gazetesi yazarı Enver Aysever hakkında, MOBESE görüntüleri, anlatımlar ve polis raporuyla çürütülen “Kabataş” yalanının yayılmasını sağlayan isimlere canlı yayında ‘yalancı’ dediği için hakaret iddiasıyla dava açıldı (14 Aralık).
Aygül’e ceza: Tatvan 2. Asliye Ceza Mahkemesi, bitlishaber sitesi yayın yönetmeni Sinan Aygül hakkında AKP eski Bitlis Milletvekili Vahit Kiler’in başlattığı “Nemrut Jeopark” ve “Jeotermal Enerji Tesis” projelerinin iptal edilip AKP’ye yakın isimlere peşkeş çekileceğine ilişkin haber yaptığı için hakaret iddiasıyla 90 gün adli para cezası karşılığında 1.500 TL ödemeye mahkum edildi (11 Aralık).
Ilıcak’a zorla getirme: İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi, Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca ve 62 polisin tahliye edilmemesini eleştirdiği Bugün gazetesi yazısında Başbakan Davutoğlu’na hakaret etmekle suçlanan Nazlı Ilıcak’ın bir sonraki duruşmaya zorla getirilmesine karar verdi. Ilıcak 2 yıl 4 aya kadar hapis cezası istemiyle yargılanıyor (8 Aralık).
Bağdat mahkum: Ankara 24. Asliye Ceza Mahkemesi, Twitter’da Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek için “Senin kökenin Ermeni mi, sana Ermeni diyorlar” diye yazan gazeteci Hayko Bağdat’ı hakaret iddiasıyla bin 160 TL ödemeye mahkum etti (7 Aralık).
Bağdat’tan tazminat isteniyor: Gazeteci Hayko Bağdat hakkında, Twitter üzerinden Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek için “Senin kökenin Ermeni mi, sana Ermeni diyorlar” dediği için açılan 10 bin TL’lik manevi tazminat davası sürüyor (7 Aralık).
Akmen öldü, davası yaşıyor: Ankara 16. Asliye Hukuk Mahkemesi, “TÜSAK yasa tasarısı meclise varmadan ortadan kaldırılmalı” yazısında Kültür Bakanı Ömer Çelik’in kişilik haklarına saldırıda bulunduğu iddiasıyla Günlük Evrensel gazetesinin vefat eden köşe yazarı Üstün Akmen’i 10 bin TL manevi tazminatla yargılamaya devam ediyor. Çelik’in avukatları, davayı Akmen’in mirasçılarına da yöneltmek konusunda değerlendirme yapmak için süre istedi. Dava 9 Şubat’ta sürecek (2 Aralık).
Pehlivan’a bir beraat: Odatv sitesi yayın yönetmeni Barış Pehlivan, “Erdoğan’dan El Kadı’nın Ortağına El Kaire Kıyağı” başlıklı haberde Suudi işveren Yasin El Kadı’ya hakaret ettiği iddiasıyla 2 yıl hapis istemiyle yargılanıyor. ANKA Ajansı’ndan yanıt bekleyen İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki dava 15 Mart 2016’ya kaldı (12 Kasım).
Aynı Mahkeme, eski savcı Zekeriya Öz’e hakaret ve iftira iddiasıyla Odatv.com sitesi yazı işleri müdürü Barış Pehlivan ve eski Hava Kuvvetleri Komutanlığı Başsavcısı Ahmet Zeki Üçok’u yargıladığı davada beraat kararı verdi. Mahkeme, yurtdışına kaçan Öz hakkında suç duyurusunda da bulundu (1 Aralık).
Birgün’den 4 gazeteci sanık: Birgün gazetesi yönetim kurulu başkanı İbrahim Aydın ve yazı işleri müdürü Berkant Gültekin, İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde Cumhurbaşkanının kızı Sümeyye Erdoğan, eşi Emine Erdoğan ve oğlu Necmettin Bilal Erdoğan’a hakaretten TCK 125. Maddeden yargılanıyor. Ayrıca, Berkant Gültekin bir başka davada, Cumhurbaşkanının eşi Emine Erdoğan, damadı Berat Albayrak, oğlu Necmettin Bilal Edoğan ve kızları Esra Albayrak ve Sümeyye Erdoğan’a hakaret suçlamasıyla Birgün gazetesi sorumlu müdürü İlker Yaşar, gazete imtiyaz sahibi Bülent Yılmazile birlikte yargılanıyor (1 Aralık).
Cumhuriyet’e dava: Hatay Valisi Topaca, Kocaeli’nde görev yaptığı dönemde makam tuvaletinde altın kaplama malzemeler kullandığı, tadilata da 752 bin TL harcandığını 23 Mayıs 2015 tarihli “Vali altına battı” haberiyle gündeme getiren Cumhuriyet gazetesine 50 bin TL tazminat istemiyle dava açtı (20 Kasım).
TÜRGEV cezası: İstanbul 22. Asliye Hukuk Mahkemesi, BirGün Gazetesi yayın danışmanı Barış İnce’yi, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın yöneticisi olduğu TÜRGEV’e hakaret ettiği iddiasıyla 5 bin TL para cezasına mahkum etti (20 Kasım).
Özdil’e zorla getirme: Bakırköy 12. Asliye Ceza Mahkemesi, Soma’da 301 madencinin ölmesinden sonra “Çocuklar Tayyip Erdoğan’ın mitingine otobüsle taşınan işçiler. Bu olan biten gayet normaldir hatta müstahaktır bile denilebilir” diyen ve AK Parti Manisa İl Başkanlığı’nın şikayetiyle yargılanan gazeteci-yazar Yılmaz Özdil için zorla getirme kararı çıkardı. “Hakaret” iddiasıyla açılan dava 25 Şubat 2016’da sürecek (19 Kasım).
Taş’a beraat: Ankara 26. Asliye Ceza Mahkemesi, attığı iki tweetle Başbakan Davutoğlu’ya hakaret ettiği iddiasıyla yargılanan ve bu Tweetlerine erişim engeli de gelen Meydan gazetesi yazarı Atilla Taş TCK’nın 125/3 maddesinden beraat etti. Avukatları engellenen tweetler için Anayasa Mahkemesi’ne başvurmuştu (17 Kasım).
23 yıl 4 ay hapsi isteniyor: Cumhuriyet gazetesi muhabiri Canan Coşkun’un, “Yargıda tartışılan konut satışı” haberiyle Yargıda Birlik Platformu (YBP) üyesi bir hakim ve dokuz savcıya hakaret ettiği iddiasıyla yargılanmasına İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde başlandı. 23 yıl 4 ay hapsi istenen Coşkun, “Haberde hakim ve savcıların görevleriyle ilgili tek bir eleştiri yok” dedi. Dava 15 Mart 2016’ya kaldı (12 Kasım).
Özay’a ceza: İstanbul Anadolu 2. Asliye Ceza Mahkemesi, Ağustos 2014’te yazdığı köşe yazılarında 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve ailesine ait özel bilgileri sızdırdığını iddia ettiğini ileri sürerek Cumhurbaşkanlığı Kurumsal İletişim Başkanı Mücahit Küçükyılmaz’a hakarette bulunduğu gerekçesiyle Taraf Gazetesi Ankara Temsilcisi Hüseyin Özay’ı 354 gün karşılığı 7 bin 80 TL adli para cezasına çarptırdı. Ceza 10 taksitte ödenecek (12 Kasım).
Say’a dava: Anadolu 58. Asliye Ceza Mahkemesi, Nisan 2014’te Twitter üzerinden Ali Emre Bukağılı’ya hakaret ettiği iddiasıyla piyanist Fazıl Say’ı 2 yıl 4 aya kadar hapis cezası istemiyle yargılıyor. Hakim, üç celsedir duruşmada ifade vermesi beklenen Say için “Konser salonuna gider, orada ifadesini alırız” diyerek esprisi yaptı (12 Kasım).
Dumanlı’ya hakaret davası: Zaman gazetesi eski yayın yönetmeni Ekrem Dumanlı hakkında, “Albayrak ve Kürt petrolü” konulu iki haberle Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın damadı olan AKP İstanbul Milletvekili Berat Albayrak’a hakaret ve iftirada bulunduğu iddiasıyla soruşturma açıldı (9 Kasım).
Yaman’a dava yok: Evrensel gazetesi yazarı Özcan Yaman hakkında, 4 Nisan 2014’te çıkan “Fotoğrafçı ile foto muhabiri arasındaki fark” yazısı nedeniyle “Bilal Erdoğan’a hakaret” ve “soruşturmanın gizliliğini ihlal” şüphesiyle yürütülen soruşturmada dava açılmasına gerek görülmedi. İstanbul 2. Asliye Hukuk Mahkemesi de, aynı yazıya açılan 50 bin TL’lik manevi tazminat davasını reddetti (6 Kasım).
Özkök’e dava: AKP Trabzon Milletvekili Süleyman Soylu, “Vur emrini kim verdi?” yazısında kendisine hakaret ettiği iddiasıyla Hürriyet Gazetesi yazarı Ertuğrul Özkök hakkında Bakırköy 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde dava açtı. Özkök, 2 yıl 8 aya kadar hapis istemiyle yargılanacak (6 Kasım).
Dündar mahkum: Küçükçekmece 2. Asliye Ceza Mahkemesi, 5 Nisan 2014’te Sözcü Gazetesi’nde yazdığı bir köşe yazısında, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’a hakaret ettiği iddiasıyla köşe yazarı Uğur Dündar’ı 11 ay 20 gün hapisle cezalandırdı. Hükmün açıklanması ertelendi (9 Ekim).
Şener kazandı: Bakırköy 6. Asliye Hukuk Mahkemesi, Eski savcı Zekeriya Öz’ün, “Utanmasını Bilmeyen Savcı” başlıklı bir yazı kaleme alan Posta gazetesi yazarı Nedim Şener aleyhine açtığı 30 bin TL’lik tazminat davasını reddetti (6 Ekim).
Bayer mahkemedeydi: İstanbul Anadolu 2. Asliye Ceza Mahkemesi, “Başbakan’ın dünürüne ballı ihale” haberiyle Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın eşinin babası Orhan Uzuner’e hakaret ve iftira ettiği iddiasıyla Yurt gazetesi eski ekonomi müdürü Murat Bayer’i 4 yıl 8 ay hapis istemiyle yargılamaya devam etti. Suçlanan haber bilirkişiye gönderildi. Duruşma 14 Ocak 2016’da (29 Eylül).
Hakaret yok, düşünce açıklama var
TÜRGEV’e ret: İstanbul 4. Asliye Hukuk Mahkemesi, Cumhurbaşkanının oğlu Bilal Erdoğan’ın yönetim kurulu üyeliği yaptığı Türkiye Gençlik ve Eğitime Hizmet Vakfı’nın (TÜRGEV) hakaret suçlamasıyla CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na açtığı 100 bin TL’lik tazminat davasını reddetti.
Mahkeme, “TÜRGEV rüşvetin merkezidir. Devletten ihale alanlar ihaleyi almadan önce götürüp TÜRGEV’e para veriyorlar” sözleriyle ilgili “Siyasi eleştiriler, sert ve kırıcı olabilir. Ana muhalefet partisi başkanının, sert, gücendirici beyanlarının siyasi eleştiri sınırları kapsamında olduğu anlaşıldı” dedi (25 Aralık).
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sıkıntısı
Ekim-Aralık döneminde, 4 gazeteci ve 1 siyasetçi TCK’nın 299. Maddesinden ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hakaret suçlamasıyla toplam 2 yıl 10 ay 27 gün (11 ay 20 günü ertelemeli) hapis cezasına mahkum edildi.
8 gazeteci ve bir eski vekil hakkında yazı, görüş ve eleştirileri nedeniyle “Cumhurbaşkanına hakaret”ten ve TCK’nın 299. Maddesinden yeni dava açıldı. Mahkemeler, 8 gazeteci ve çeşitli siyasi parti mensubu iki kişiyi bu maddeden yargılamaya devam ediyor.
Bu dönemde 10 gazeteci hakkında TCK’nın 299. Maddesi temelinde yeni soruşturma açıldı. Haklarında daha önce 299. maddesinden soruşturma başlatılan 3 gazeteci ve bir karikatürist hakkında takipsizlik kararı verildi. Bu maddeden iki de suç duyurusu yapıldı.
Eski Başbakan da olan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kişilik haklarına saldırıda bulunulduğu iddiasıyla 1 gazeteci, 1 gazete ve 1 İnternet sitesi toplam 28 bin TL manevi tazminat ödemeye mahkum edildi. Bir gazeteci hakkında açılan toplam 120 bin TL’lik dava ise sürüyor.
Geçen yılın aynı döneminde, Erdoğan’a hakaret ettikleri veya kişilik haklarına saldırdığı gerekçesiyle 9 gazeteci yargılanmış, 1’i 7 bin TL tazminata mahkum olmuştu. Ayrıca, bir akademisyen ve bir öğrenciye toplam 11 ay 20 gün hapis (ertelemeli) ve 6 bin 80 TL adli para cezası verilmişti.
Ekim-Aralık döneminde 42’si gazeteci 93 kişi hakkında eski Başbakan (TCK 125) ve Cumhurbaşkanı (TCK 299) Recep Tayyip Erdoğan’a yayın yoluyla hakaret ettikleri veya Erdoğan’ın kişilik haklarına saldırıda bulundukları iddiasıylaişlem (mahkumiyet, kovuşturma, soruşturma, şikayet ve tazminat olarak) gördü.
TCK 299: 5 kişiye toplam 2 yıl 10 ay 27 gün hapis: Söz konusu üç aylık dönemde, 4 gazeteci ve 1 siyasetçi, Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 299. maddesinden ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hakaret suçlamasıyla 11 ay 20 günü ertelemeli olmak üzere toplam 2 yıl 10 ay 27 gün hapis cezasına mahkum edildi.
16’sı gazeteci, 19 sanık: 8 gazeteci ve bir eski vekil hakkında yazı, görüş ve eleştirileri nedeniyle “Cumhurbaşkanına hakaret”ten ve TCK’nın 299. Maddesinden yeni dava açıldı. Mahkemeler, 8 gazeteci ve çeşitli siyasi parti mensubu iki kişiyi bu maddeden yargılamaya devam ediyor.
Necati Doğru (Sözcü), Berkant Gültekin (BirGün), Can Uğur (BirGün) ve Barış İnce (BirGün) mahkum olurken Sedat Ergin (Hürriyet), Ekrem Dumanlı (Zaman), Vural Nasuhbeyoğlu (Evrensel), Mehmet Akif Koşar (Evrensel), Cüneyt Arat (gazeteci), İdris Yılmaz (DİHA), Ender İmrek (Evrensel), Özgür Mumcu (Cumhuriyet), Eren Keskin (Özgür Gündem), Hüseyin Aykol (Özgür Gündem), Reyhan Çapan (Özgür Gündem), Berkant Gültekin (BirGün), Ertuğrul Özkök (Hürriyet), Barış Pehlivan (Odatv), Bülent Keneş (Today’s Zaman), Bekir Coşkun (Sözcü) Erdoğan’ın eski ve yeni davalı gazetecileri oldu.
TCK 299: 10 gazeteciye yeni soruşturma, 4’üne takipsizlik:
Son üç ayda 10 gazeteci hakkında TCK’nın 299. Maddesi temelinde yeni soruşturma açıldı. Şikayetler nedeniyle Cengiz Çandar (Radikal), Alican Uludağ (Cumhuriyet), Onur Erem (BirGün), Perihan Mağden (Nokta), Ahmet Altan (gazeteci), Erdoğan Alayumat (DİHA), Ataol Behramoğlu (Cumhuriyet), Vural Nasuhbeyoğlu (Evrensel), Ekrem Dumanlı (Zaman), İbrahim Türkmen (Today’s Zaman) soruşturma geçiriyor.
Haklarında daha önce TCK 299. maddeden soruşturma başlatılan 3 gazeteci ve bir karikatürist hakkında takipsizlik kararı verildi. Musa Kart (Cumhuriyet), Hasan Cemal (T24), Fatih Yağmur (gazeteci) ve Arzu Yıldız (gazeteci) hakkında dava açılmasına gerek görülmedi.
Cumhuriyet Savcısı Emin Aydinç, “BHH 1 Kasım’da ittifak yapacak” haberinde “Cumhurbaşkanına hakaret” şüphesinden soruşturma geçiren Evrensel gazetesi Yazı İşleri Müdürü Vural Nasuhbeyoğlu’na dava açmaya gerek görmedi.
Kararda, “Toplumu ilgilendiren olaylar hakkında, halkı objektif ve gerçekleri yansıtacak biçimde aydınlatmak, çeşitli sorunlar üzerinde kamuoyunu düşünmeye çağıracak tarzda tartışmalar açmak, yöneticileri eleştirmek, uyarmak ve bu yöntemlerle denetleme, toplumun ve tüm insanlığın sorunları konusunda bireyi bilinçlendirmek durumunda olan basına bir kısım haklar tanınmıştır. Bunlar; bilgi edinme, yayma, eleştirme, yorumlama ve eser yaratma haklarıdır” denildi.
Ayrıca, Cumhurbaşkanlık ve AKP Burdur Milletvekili Reşat Petek, Gerçek Gündem haber sitesi ve CHP Burdur Milletvekili Mehmet Göker hakkında da “Cumhurbaşkanı’na hakaret” (TCK 299) suçlamasıyla şikayette bulundu.
TCK 125/3: 2’si gazeteci 4 mahkum: İki gazeteci (Bahri Şenkal, Gökçe Fırat Çulhaoğlu) yayın yoluyla eski Başbakan Erdoğan’a hakarette bulunduğu iddiasıyla TCK’nın 125/3 maddesi uyarınca 3 yıl 1 ay 27 gün hapse mahkum edildi. Bir yönetmen (Mustafa Altıoklar) ve bir yazar (Edip Yüksel) da toplam 1 yıl 9 ay hapis ve 6 bin TL de adli para cezasına çarptırıldı. 23 eylemci, 2 gazeteci ve 2 öğretmenin ceza davaları ise sürüyor. Bir gazeteci hakkında da suç duyurusu var.
Erdoğan 28 bin TL tazminat kazandı: Eski Başbakan da olan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kişilik haklarına saldırıda bulunulduğu iddiasıyla 1 gazeteci (Erol Özkoray), 1 gazete (Kurtuluş Yolu) ve 1 İnternet sitesi (Rotahaber) toplam 28 bin TL manevi tazminat ödemeye mahkum edildi. Bir gazeteci (Mustafa Hoş) hakkında açılan toplam 120 bin TL’lik dava ise sürüyor.
Erdoğan’a işlem yok: Ankara Başsavcılığı, “Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Türkiye’nin yönetim sistemi değişmiştir” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan hakkında yapılan şikayeti işleme koymadı: Bu sıfata sahip kişiler haklarında soruşturma ve kovuşturma yapma yetkimiz bulunmuyor”.

Hakaret
Madde 125- (1) Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden (…) (1) veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır. Mağdurun gıyabında hakaretin cezalandırılabilmesi için fiilin en az üç kişiyle ihtilat ederek işlenmesi gerekir.
(2) Fiilin, mağduru muhatap alan sesli, yazılı veya görüntülü bir iletiyle işlenmesi halinde, yukarıdaki fıkrada belirtilen cezaya hükmolunur.
(3) Hakaret suçunun;
a) Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı,
b) Dini, siyasi, sosyal, felsefi inanç, düşünce ve kanaatlerini açıklamasından, değiştirmesinden, yaymaya çalışmasından, mensup olduğu dinin emir ve yasaklarına uygun davranmasından dolayı,
c) Kişinin mensup bulunduğu dine göre kutsal sayılan değerlerden bahisle,
İşlenmesi halinde, cezanın alt sınırı bir yıldan az olamaz.
(4) (Değişik: 29/6/2005 – 5377/15 md.) Hakaretin alenen işlenmesi halinde ceza altıda biri oranında artırılır.
(5) (Değişik: 29/6/2005 – 5377/15 md.) Kurul hâlinde çalışan kamu görevlilerine görevlerinden dolayı hakaret edilmesi hâlinde suç, kurulu oluşturan üyelere karşı işlenmiş sayılır. Ancak, bu durumda zincirleme suça ilişkin madde hükümleri uygulanır.

Cumhurbaşkanına hakaret
Madde 299- (1) Cumhurbaşkanına hakaret eden kişi, bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) (Değişik: 29/6/2005 – 5377/35 md.) Suçun alenen işlenmesi hâlinde, verilecek ceza altıda biri oranında artırılır.
(3) Bu suçtan dolayı kovuşturma yapılması, Adalet Bakanının iznine bağlıdır.

TCK 299: 5 kişiye toplam 2 yıl 10 ay 27 gün hapis
Son üç ayda, 4 gazeteci ve 1 siyasetçi TCK’nın 299. Maddesinden ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hakaret suçlamasıyla toplam 2 yıl 10 ay 27 gün (11 ay 20 günü ertelemeli) hapis cezasına mahkum edildi. Cüneyt Arcayürek’ın dosyası ölümü nedeniyle düştü.
Üç gazeteciye ertelemeli hapis: İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi, protestoları “Katil ve Hırsız Erdoğan” manşetiyle duyurmaları nedeniyle “Cumhurbaşkanına hakaret” iddiasıyla (TCK 299) yargıladığı BirGün gazetesi yazı işleri müdürü Berkant Gültekin, sorumlu müdür Can Uğur ile Barış İnce’yi ayrı ayrı 11 ay 20 gün hapse mahkum etti; cezaları erteledi (10 Aralık).
Arcayürek’in dosyası düştü: İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi, 19 Mart 2015 tarihli “Üçlü Cephe” yazısında Cumhurbaşkanı Erdoğan’a “cehaletin temsilcisi bir cahilin” ve “başımızdaki ekonomi cahili” sözleriyle hakaret ettiği iddiasıyla yargıladığı Cumhuriyet gazetesi yazarı Cüneyt Arcayürek’ın dosyasını ölümü nedeniyle düşürdü (12 Kasım).
Yalçınel’e ceza: Ankara 5. Asliye Ceza Mahkemesi, AK Parti Adana eski İl Genel Meclis üyesi Yazar Naim Yalçınel, Twitter yoluyla “Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hakaret” iddiasıyla 14 ay 17 gün hapis cezasına çarptırıldı (25 Ekim).
İki öğrenciye beraat: Eskişehir 2. Asliye Ceza Mahkemesi, Eskişehir Anadolu Üniversitesi’nde “Diktatörler sokakta devrilirler” yazılı pankart astıkları gerekçesiyle “Cumhurbaşkanına hakaret”ten yargılanan Yusuf Sami Özten ve Çağla Safyürek adlı öğrencileri beraat ettirdi. Hakim Vedat Karakurt, kararına “’diktatör’ kelimesinin Büyük Türkçe Sözlük’te ‘bütün siyasi yetkileri kendinde toplamış kimse’ olarak tanımlandığı, sanıkların pankart yazısı içeriğinin tartışma götürür bir siyasi eleştiri olmasından başka bir anlam taşımadığı…” gerekçesi sundu (20 Ekim).
Doğru’ya ceza: Sözcü gazetesi yazarı Necati Doğru’ya “Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hakaret”ten 11 ay 20 gün hapis cezası verildi. Ceza paraya çevrildi (9 Ekim).
TCK 299: 16’sı gazeteci, 19 sanık
8 gazeteci ve bir eski vekil hakkında yazı, görüş ve eleştirileri nedeniyle “Cumhurbaşkanına hakaret”ten ve TCK’nın 299. Maddesinden yeni dava açıldı. Mahkemeler, 8 gazeteci ve çeşitli siyasi parti mensubu iki kişiyi bu maddeden yargılamaya devam ediyor.
İki gence dava: İzmir 21. Asliye Ceza Mahkemesi, “Adalet kırmızı ışığa yakalandı” eylemi nedeniyle CHP Bornova Gençlik Kolları Başkanı Ömer Yener ile CHP Konak Gençlik Kolları’nın eski başkanı Ali Aktaş’ı “Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hakaret” suçlamasıyla ve 4 yıl hapis istemiyle yargılıyor. Dava 22 Şubat 2016’da sürecek (25 Aralık).
Ergin ve Dumanlı’ya dava: Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın katıldığı bir TV programında söylemediği sözleri “Dört yüz milletvekili alınsaydı bunlar olmazdı” şeklinde aktardıkları iddia edilen Hürriyet ve Zaman gazetelerinin internet sitelerinin sorumluları olarak Hürriyet gazetesi yayın yönetmeni Sedat Erginve eski Zaman gazetesi yayın yönetmeni Ekrem Dumanlıhakkında, “Cumhurbaşkanı’na hakaret” iddiasıyla dava açıldı. 4 yıla kadar hapis cezası istemiyle açılan dava Bakırköy 54. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülecek (24 Aralık).
İki gazeteciye dava: Evrensel gazetesi sorumlu müdürü Vural Nasuhbeyoğlu ve gazete sahibi Mehmet Akif Koşar, “Ali İsmail’in faili Erdoğan’dır” başlıklı haberle Cumhurbaşkanına hakaret ettikleri iddiasıyla İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde hakim karşısına çıktı. TCK’nın 299. Maddesinden yargılanan Nasuhbeyoğlu savunmasında “Yargılandığımız Ali İsmail Korkmaz’ın avukatlarının Erdoğan’a dair açıklamasına yer vermeseydik o zaman suç işlemiş olurduk” derken Koşar da, “Bahsi geçen haber bir köşe yazısı değil özel bir yorum da katmadık” şeklinde konuştu. Davaya 19 Nisan’da devam edilecek (22 Aralık).
Engelli haberciye davaya devam: Ankara 43. Asliye Ceza Mahkemesi, Twitter hesabından Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı kul hakkı yemekle eleştirdiği gerekçesiyle Adana’daki görme engelli gazeteci Cüneyt Arat’ı yargıladığı davada, Arat’ın Twitter şifresini bildiğini iddia ettiği iki kişinin de tanık olarak dinlenmesine karar verdi. Erdoğan’ın avukatı Hüseyin Aydın, şikayet ve katılma isteminden vazgeçtiklerini bildirdi (21 Aralık).
İnce’nin davası başladı: İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi, Başbakan’a hakaretten yargılandığı davada akrostişli savunma metni yoluyla “Cumhurbaşkanı’na hakaret” ettiği iddiasıyla BirGün gazetesi yayın yönetmeni Barış İnce’yi yargılamaya başlıyor. Dava 16 Şubat’a kaldı (21 Aralık).
Yılmaz’a tutuklama ve dava: Van Erciş’te bir astsubayın yaşamını yitirdiği çatışmanın haberini takip ederken, darpla gözaltına alınıp tutuklanan DİHA muhabiri İdris Yılmaz, “Cumhurbaşkanı’na hakaret”ten tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Dava 21 Ocak 2016’da sürecek (18 Aralık).
Eski vekile dava: Ankara Başsavcılığı, eski CHP Milletvekili Hüseyin Aygün hakkında, 28 Ağustos 2015’te Twitter üzerinden Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hakaret ettiği iddiasıyla 4 yıl 8 aya kadar hapis istemiyle (TCK 299) dava açtı (17 Aralık).
İmrek’in 299 davası: Günlük Evrensel gazetesi köşe yazarı Ender İmrek hakkında, 29 Kasım 2014 tarihli “Yolsuzluk, Hırsızlık, Rüşvet Gizlenebilir mi” yazısına “Cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasıyla açılan dava İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde sürüyor. Davaya 11 Şubat’ta devam edilecek (15 Aralık).
Mumcu’ya dava: İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi, 18 Mart günlü “Zalim ve Korkak” yazısında Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hakaret iddiasıyla (TCK, 299) Cumhuriyet gazetesi yazarı Özgür Mumcu’yu yargılıyor. 4 yıl 8 ay hapsi istenen Mumcu, 2 Şubat’ta hakim karşısına çıkacak (15 Aralık).
Evrensel’e dava: KCK Eş Başkanı Cemil Bayık’ın “Bir zihniyetin dışa vurumu” başlıklı açıklamasını 20 Mart 2015’te haberleştirdiği için Evrensel gazetesi sorumlu müdür Vural Nasuhbeyoğlu hakkında “Cumhurbaşkanına hakaret” iddiasıyla dava açıldı. İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki dava 29 Mart’ta başlayacak (15 Aralık).
Erdoğan’a hakaretten tutuklandı: Artvin Hopa’da Serdar Altınkaya, Facebook adresinden yaptığı paylaşımlar yoluyla Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hakaret ettiği iddiasıyla Artvin Cezaevi’ne gönderildi (9 Aralık).
Üç gazeteciye yeni dava: Özgür Gündem gazetesi eş yayın yönetmenleri Eren Keskin ve Hüseyin Aykol ile sorumlu müdürü Reyhan Çapan’a, “Savaş çıldırdı” ve “Her şey 400 vekil uğruna” haberleri nedeniyle “Cumhurbaşkanı’na hakaret” ve “örgüt propagandası” iddiasıyla dava açıldı. Dava İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 8 Mart 2016’da görülecek (3 Aralık).
Gültekin’e 32 yıl hapis istemi: BirGün Yazı İşleri Müdürü Berkant Gültekin’e, sekiz haberde “Cumhurbaşkanı’na hakaret edildiği” iddiasıyla sekiz dava açıldı. TCK’nın 299. Maddesinde yargılanan Gültekin’in toplam 32 yıl hapsi isteniyor (1 Aralık).
Özkök’e dava: Bakırköy Başsavcılığı, “Utan ey büyük adam” yazısında Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hakaret ettiği iddiasıyla Hürriyet gazetesi yazarı Ertuğrul Özkök hakkında 5 yıl 4 aya kadar hapis cezası istemiyle dava açtı (27 Kasım).
“Erdoğan’a hakaret”ten tutuklama: İzmir Başsavcılığı’nın “Cumhurbaşkanı’na hakaret” şüphesiyle arama kararı çıkarttığı E.B tutuklandı (10 Kasım).
Pehlivan sanık: Odatv sitesi yayın yönetmeni Barış Pehlivan hakkında “Şaşırtıcı benzerlik” haberinde “Cumhurbaşkanı’na hakaret edildiği” iddiasıyla açılan davanın görülmesine İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Mimarlar Odası Ankara Şubesi Başkanı Tezcan Karakuş’un açıklamasını haberleştiren Pehlivan’ın 4 yıla kadar hapsi isteniyor. Dava, 16 Şubat 2016’da sürecek (20 Ekim).
Keneş’e dava: Twitter’den “Cumhurbaşkanına hakaret” niteliğinde 14 mesaj paylaştığı iddiasıyla Ekim’de bir süre tutuklu kalan Today’s Zaman genel yayın yönetmeni Bülent Keneş hakkında İstanbul Asliye Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı (14 Ekim).
Evrensel’e Erdoğan davası: Evrensel gazetesi sorumlu müdürü Vural Nasuhbeyoğlu’na, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin “Erdoğan 7 Haziran yaklaştıkça azgınlaşmaktadır” sözlerine 4 Haziran’da yer verdiği için “Cumhurbaşkanı’na hakaret” suçlamasıyla dava açıldı. İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki dava 28 Ocak’ta devam edecek (9 Ekim).
Coşkun’a Erdoğan davası: Sözcü gazetesi yazarı Bekir Coşkun, “Saray Var Vezir Eder, Saray Var Rezil Eder” başlıklı yazısında Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hakaret ettiği iddiasıyla Küçükçekmece 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yargılanıyor (1 Ekim).
TCK 299: 10 gazeteciye yeni soruşturma, 4’üne takipsizlik
Ekim-Aralık 2015 döneminde 10 gazeteci hakkında TCK’nın 299. Maddesi temelinde yeni soruşturma açıldı. Haklarında daha önce 299. maddesinden soruşturma başlatılan 3 gazeteci ve bir karikatürist hakkında takipsizlik kararı verildi.
İki soruşturma: İzmir’de “Adalet kırmızı ışığa yakalandı” eylemine dava açılmasına tepki olarak “Hala Hırsız” pankartıyla eylem yapan Orhan Balcı ve Yiğitcan Yener hakkında da “Cumhurbaşkanına hakaret” şüphesiyle soruşturma başlatıldı (25 Aralık).
EMEP’liye soruşturma: EMEP Adana İl Başkanı Sevil Aracı hakkında Ankara katliamında hayatını kaybeden Dilan Sarıkaya’nın cenazesini karşılarken yaptığı konuşmadan dolayı “Cumhurbaşkanına hakaret” şüphesiyle soruşturma başlatıldı (15 Aralık).
Çandar ifade verdi: Radikal sitesi yazarı Cengiz Çandar, yedi köşe yazısında “Cumhurbaşkanı’na hakaret” etmek şüphesiyle açılan soruşturmada Bakırköy Adliyesi’nde ifade verdi. Çandar “Yazacağım bir köşe yazısında hangi ifadeleri kullandığım taktirde yasal sorumluluk doğacağını gayet iyi bilirim” dedi. Gazeteci ”Bahane: Terörle mücadele, Amaç: 7 Haziran rövanşı” ”Çözüm süreci, terör ve şiddet, HDP”, ”Tehlikeli hesaplar”, ”Gidişat”, ”Niçin kan akıtılıyor, Nasıl durdurulabilir” ve ”Yeni Türkiye’de katliam korkuları” başlıklı yazıları nedeniyle suçlanıyor (27 Kasım).
Uludağ’a soruşturma: Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Can Dündar ile ilgili suç duyurusu dilekçesini haberleştiren Cumhuriyet gazetesi muhabiri Alican Uludağ hakkında “Cumhurbaşkanı’na hakaret” şüphesiyle soruşturma başlatıldı (27 Kasım).
İki soruşturmaya dava yok: Cumhuriyet gazetesi çizeri Musa Kart hakkında, “Son balkon konuşması” ve “Gemisini yürüten kaptan” konulu karikatürlerine “Eylül ayında açılan iki soruşturma takipsizlik çıktı; “Cumhurbaşkanı’na hakaret”ten dava açılmayacak (20 Kasım).
Savcıya soruşturma: Adana Başsavcılığı, Facebook’ta Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı Romanya’nın devrik lideri Çavuşesku’ya benzettiği gerekçesiyle Adana Savcısı Mehmet Turan Demirgöçer hakkında “Cumhurbaşkanı’na hakaret”ten soruşturma açtı (20 Kasım).
Erem’e soruşturma: Ankara Katliamı’nın ardından dünyaca ünlü düşünür Tarık Ali’nin Cumhurbaşkanı Erdoğan hakkındaki “teneke diktatör” sözlerini içeren söyleşisini hazırlayan BirGün gazetesi muhabiri Onur Erem hakkında “Cumhurbaşkanına hakaret” şüphesiyle soruşturması açıldı (18 Kasım).
Mağden’e soruşturma: Nokta dergisine polis baskınını “Erdoğan, köşeye sıkışmış vahşi bir kaplan, vahşi bir hayvan gibi davranıyor”sözleriyle kınayan dergi yazarı Perihan Mağden hakkında “Cumhurbaşkanı’na hakaret” şüphesiyle soruşturma açıldı (13 Kasım).
Altan ifade verdi: Gazeteci-Yazar Ahmet Altan, Bugün TV programında dile getirdiği “Kürtlere, ‘barış istiyorsanız faşist bir diktatörlüğü kabul edin’ diyor. Bu, ahlaksız bir tekliftir” şeklindeki görüşleri ve Grihat internet sitesinden Hüseyin Özkaya’ya verdiği “Saraylarda oturabilmek için gencecik çocukları öldürtüyorlar” başlıklı röportaj nedeniyle “Cumhurbaşkanına hakaret” şüphesiyle açılan soruşturmadan ifade verdi (11 Kasım).
Diha muhabirine soruşturma: Mersin Başsavcılığı, 16 Ekim’de yayınlanan “Fikri Sağlar: Dün JİTEM vardı bugün Recep var” başlıklı haberiyle ilgili DİHA Mersin muhabiri Erdoğan Alayumat hakkında “Cumhurbaşkanı’na hakaret” şüphesiyle soruşturma açıldı (3 Kasım).
Behramoğlu’na soruşturma: Cumhuriyet gazetesi yazarı Ataol Behramoğlu hakkında, “Ortaçağ’dan sesleniş” başlıklı köşe yazısında Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hakaret ettiği şüphesiyle soruşturma açıldı. BirGün gazetesi de soruşturmaya dahil edildi (8 Kasım).
Mağden’e soruşturma: Nokta dergisi yazarı Perihan Mağden hakkında, Nokta dergisinde çıkan bir yazısının Yurt gazetesinde alıntılandığı haber nedeniyle “Cumhurbaşkanı’na hakaret” şüphesiyle soruşturma başlatıldı. (28 Ekim).
Kitaba takipsizlik: Gazeteciler Arzu Yıldız ve Fatih Yağmur hakkında, Cumhurbaşkanı ve oğlu Bilal Erdoğan arasında geçtiği öne sürülen, “sıfırlama tapesi” olarak bilinen görüşme kaydını “AKP’yi sarsan 10 gün” adlı kitabında yayımladıkları için dava açılmayacak. İki haberci “hakaret” ve “Cumhurbaşkanına hakaret” şüphesiyle soruşturma geçirmişti (26 Ekim).
Evrensel’e iki soruşturma: Evrensel gazetesi sorumlu müdürü Vural Nasuhbeyoğlu hakkında, Birleşik Haziran Hareketi’nin 1 Kasım 2015 genel seçimleriyle ilgili yaptığı açıklama ve Neue Zürcher Zeitung (NZZ) gazetesinin Türkiye’ye yönelik eleştirisiyle ilgili bir çeviri haber nedeniyle “Cumhurbaşkanına hakaret”ten iki soruşturma açıldı (20 Ekim).
11 kişiye soruşturma: Şubat 2014’te İç Güvenlik Kanunu’nu protesto eden Berkin Elvan’ın anne ve babası Gülsüm ve Sami Elvan, avukat Can Atalay, Mimarlar Odası yöneticisi Mücella Yapıcı, ÖDP Eş Genel Başkanı Alper Taş, HDP Milletvekili Rıdvan Turan ve eski hakim Ömer Faruk Eminağaoğlu dahil 11 kişiye “Cumhurbaşkanına hakaret” ve “2911. Sayılı Kanunu’na aykırı davranmak” şüphesiyle soruşturma açıldı (19 Ekim).
Evrensel’e soruşturma: Evrensel gazetesine, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı Yüzüklerin Efendisi filminin karakteri Gollum’u yan yana gösteren fotoğrafı paylaşmaktan ceza alan doktor Bilgin Çiftçi’nin haberini yaptığı için soruşturma açıldı. Sorumlu müdür Vural Nasuhbeyoğlu ifade verdi (19 Ekim).
Cemal’e takipsizlik: İstanbul Basın Savcılığı, “Hey sen!” ve “Akan kanın bir numaralı sorumlusu saraydaki sultandır, nokta!” yazıları nedeniyle Cumhurbaşkanı’na hakaret şüphesiyle soruşturma yürüttüğü T24 sitesi yazar Hasan Cemal hakkında takipsizlik verdi. Savcı Umut Tepe’nin verdiği takipsizlik kararlarının birinde, “Siyasetçileri ve toplum önünde bulunan tanınmış kişileri eleştiri sınırlarının normal bireye göre daha geniş olduğu” da vurgulandı (16 Ekim).
Dumanlı ve Türkmen’e soruşturma: Today’s Zaman gazetesinde yer alan “Erdoğan slams terrorist attack launched by Boko Haram militans” haberi nedeniyle Zaman gazetesi eski yayın yönetmeni Ekrem Dumanlı ve gazete editörü İbrahim Türkmen hakkında “Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hakaret” şüphesiyle soruşturma açıldı (14 Ekim).
TCK 299’dan iki suç duyurusu
Cumhurbaşkanlık ve AKP Burdur Milletvekili Reşat Petek, Gerçek Gündem haber sitesi ve CHP Burdur Milletvekili Mehmet Göker hakkında“Cumhurbaşkanı’na hakaret” (TCK 299) suçlamasıyla şikayette bulundu.
Cumhurbaşkanı’ndan “gizli” şikayet: Cumhurbaşkanlık, Gerçek Gündem sitesinde çıkan “Sayıştay: Kaçak Saray hileli” haberinde “Cumhurbaşkanına hakaret edildiği” iddiasıyla “gizli” ibareli şikayet dilekçesiyle Ankara Savcılığı’na suç duyurusunda bulundu (29 Aralık).
Vekil için şikayet: AKP Burdur Milletvekili Reşat Petek, Twitter üzerinden paylaştığı “Esad’ı devirip Suriye petrolüne çökme heveslilerin yarattığı (IŞİD) terördür bu. Hepiniz katilsiniz; uzun adam sen de!” sözleri nedeniyle CHP Burdur Milletvekili Mehmet Göker hakkında “Cumhurbaşkanı’na hakaret”ten suç duyurusunda bulundu (14 Kasım).
125’den 4 mahkum, 27 sanık
İki gazeteci yayın yoluyla eski Başbakan Erdoğan’a hakarette bulunduğu iddiasıyla TCK’nın 125/3 maddesi uyarınca 3 yıl 1 ay 27 gün hapse mahkum edildi. Bir yönetmen ve bir yazar da toplam 1 yıl 9 ay hapis ve 6 bin TL de adli para cezasına çarptırıldı. 23 eylemci, 2 gazeteci ve 2 öğretmenin ceza davaları ise sürüyor. Bir gazeteci hakkında da suç duyurusu var.
Şenkal’a ertelemeli hapis: Ankara 31. Asliye Ceza Mahkemesi, Twitter yoluyla eski Başbakan Erdoğan’a hakarette bulunduğu iddiasıyla Sızıntı Dergisi yazarı Bahri Şenkal’a ertelemeli 11 ay 20 gün hapis cezası verdi (29 Aralık).
Altıoklar mahkum: Bakırköy 4. Asliye Ceza Mahkemesi, Gezi eylemleri sırasında CNN Türk’te katıldığı programda eski Başbakan Erdoğan’a hakaret ettiği iddiasıyla Yönetmen Mustafa Altıoklar’ı 10 ay hapse mahkum etti; ceza 6 bin TL para cezasına çevrildi (28 Aralık).
Dündar 3 davadan mahkemedeydi: İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi, “Fezlekeleri okumak hakkımız” ve “Erdoğan’ın yumuşak karnı” başlıklı köşe yazılarıyla eski Başbakan Erdoğan ve oğlu Bilal Erdoğan’a hakaret ettiği iddiasıyla yargıladığı Cumhuriyet gazetesinin tutuklu yayın yönetmeni Can Dündar’a TCK’nın 127. maddesinin sağladığı gibi bir ispat hakkı tanımadı; 25 Aralık 2013 yolsuzluk iddialarına dair takipsizlik kararını yeterli gördü.
“Arkadaşın babası” yazısında “hakaret” ve “soruşturmanın gizliliğini ihlal”den açılan davadan da dinlenen Dündar, “Şikâyetçilere ve yargılamayı 17 Aralık’a denk getirenlere teşekkür ediyorum, bu dosya kapanmamalıydı” dedi. Dündar, “Fezlekeleri okumak hakkımız” yazı dizisinde kimsenin isminin geçmediğini, sadece ‘hırsız’ sözünün geçtiğini kaydederek, “Bilal Erdoğan’ın üstüne alınıp neden şikayetçi olduğunu anlamadım… Bu bina altında bir gün gerçek suçlular yargılanacak. Bu yargılamayı gülerek hatırlayacağız” diye konuştu.
Can Dündar, 3-8 Ağustos 2014 tarihlerinde çıkan yazı dizisi yoluyla Recep Tayyip Erdoğan, oğlu Bilal Erdoğan, eski Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım ve hükümete yakın iş çevrelerinden Muaz Yassın A Kadı, Usame Kutub, Cengiz Aktürk, Abdülkerim Çay, Yassen Abdullah A Kadı ve Hasan Doğan’ın şikayetçi olduğu davada ifade verdi. Dündar, “Fezlekeleri inceleyen ve elinde bilgi belgesi olan gazeteci asıl bunları biliyor ve yazmıyorsa suçlu konumuna düşer” dedi. Yıldırım’ın avukatı, Dündar’ın cezalandırılmasını istedi. Mahkeme, Dündar’ın “Hakaret” ve “Soruşturmanın gizliliğini ihlal” iddiasıyla toplam 2 yıl 8 aydan 6 yıl 8 aya kadar hapsi talep ediliyor. Birleştirilen iki davaya 19 Şubat’ta bakılacak (17 Aralık).
Çulhaoğlu mahkum: İstanbul 44. Asliye Ceza Mahkemesi, “Çaldı yetmedi, bir de hesaba para yatırın diyor”, “İstiklal Marşımızın da, istiklal savaşımızın da, İstiklal Komutanımız Atatürk’ün de, İstiklal Bayrağımızın da düşmanı Tayyiptir” gibi Twitter mesajları yoluyla eski Başbakan Erdoğan’a hakaret ettiği” iddiasıyla (TCK, 125/3-a) Türk Solu gazetesi başyazarı Gökçe Fırat Çulhaoğlu’nu 2 yıl 2 ay 7 gün hapse mahkum etti. Avukatı dosyayı Yargıtay’a taşıyacak (15 Aralık).
Öğretmenin davası: Aydın 3. Asliye Ceza Mahkemesi, sosyal medyada Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın farklı ruh hallerindeki fotoğraflarını Yüzüklerin Efendisi karakterlerinden Gollum’a benzettiği için meslekten men edilen doktor Bilgin Çiftçi’yi iki yıl hapis istemiyle yargılamaya devam etti. Bilirkişi atanan dava, 23 Şubat 2016’da sürecek (1 Aralık).
Gülseven’e dava: İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi, Yurt gazetesindeki köşesinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hakaret ettiği iddiasıyla Hakan Gülseven’i, “kamu görevlisine basın yoluyla alenen hakaret” (TCK 125) suçlamasıyla 2 yıl 4 aya kadar hapis cezası istemiyle yargılıyor (1 Aralık).
Öğretmene dava: İzmir, 6. Asliye Ceza Mahkemesi, Facebook sayfasında, arkadaşının “Cumhurbaşkanlığı adayları arasından kime oy vereceksin?” sorusuna verdiği, “R. T. Erdoğan’a asla!” yanıtı nedeniyle öğretmen Yasemin Ergündoğan’a eski Başbakan Erdoğan’a hakaret etmekten dava açtı. Yargılama 20 Ocak’a kaldı (24 Kasım).
Said Sefa için şikayet: Cumhurbaşkanı Erdoğan, sosyal medyada hükümet içinden bilgi yaydığı halde kimliği tespit edilemeyen “Fuat Avni” olduğu iddiasıyla Haberdar.com sitesi yayın yönetmeni Said Sefa hakkında Ankara Başsavcılığı’nda suç duyurusunda bulundu. TCK’nın 132, 133, 134, 137, 267, 125/1(a) ve 314. maddelerinden işlem istenen Sefa’nın ev ve işyerlerinde arama yapılması, bilgisayar ve cep telefonlarına da el konulması talep ediliyor.
23 kişi Erdoğan sanığı: 17- 25 Aralık yolsuzluk operasyonlarının ardından tutuklanan üç Bakan çocukları ve Rıza Sarraf’ın salıverilmesini protesto eden 23 kişi hakkında “eski Başbakan Erdoğan’a hakaret”, “kamu malına zarar verme”, “mala zarar verme”, “kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşleri düzenleme” suçlamalarıyla dava açıldı. “Hırsız, katil Erdoğan” sloganı nedeniyle açılan dava 26 Ocak 2016’da Mersin 13. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülecek (10 Kasım).
Davadan Mersin Halkevi Başkanı Şamil Işıkcevahir, Mersin Halkevi Yöneticileri Murat Bozdağ, Samet Uslu, Ayşegül Başar, Tülin Turan, Halkevi üyesi Mesut Kocaman, Burcu Ebru Özdemir, DİSK Genel- İş Sendikası Mersin Şube Başkanı Kemal Göksoy, Büro Emekçileri Sendikası (BES) Mersin Şube Başkanı Yusuf Kaya, Mersin Büro Emekçileri Sendikası (BES) Örgütlenme Sekreteri Kemal Göçmen, Birleşik Devrimci Parti MYK Üyesi Serkan Kaya, Birleşik Devrimci Parti Mersin İl Başkanı Hakan Aktaş, Devrimci Parti Üyeleri Ayça Yanar, Mustafa Kanar, Abdulkadir Saraçoğlu, Mersin Özgürlükçü Gençlik Derneği Üyeleri Soner Temür, Mehmet Sevda ve Kerem Çiçek, Özer İnal, Özhan Yazar, Onur Yıldırım, Deniz Melih Özşen yargılanacak.
Yüksel’e 1 yıl 9 ay hapis: İstanbul Anadolu 57. Asliye Ceza Mahkemesi, Facebook ve Twitter üzerinden eski Başbakan Erdoğan’a hakaret ettiği iddiasıyla yazar Edip Yüksel’i TCK’nın 125. Maddesinden ertelemeli 1 yıl 9 ay hapse mahkum etti (27 Ekim).
Çulhaoğlu’nun davası: Türk Solu dergisi yazarı Gökçe Fırat Çulhaoğlu, IŞİD’in Telafer’e saldırısıyla ilgili attığı bir twitle eski Başbakan Erdoğan’a hakaret ettiği gerekçesiyle (TCK, 125) yargılanıyor. Dava İstanbul 24. Asliye Ceza Mahkemesi’nde 28 Ocak’ta sürecek (1 Ekim).
Erdoğan’a üç davadan 28 bin TL tazminat geliri
Eski Başbakan da olan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kişilik haklarına saldırıda bulunulduğu iddiasıyla 1 gazeteci, 1 gazete ve 1 İnternet sitesi toplam 28 bin TL manevi tazminat ödemeye mahkum edildi. Bir gazeteci hakkında açılan toplam 120 bin TL’lik dava ise sürüyor.
Özkoray mahkum: İstanbul 6. Asliye Hukuk Mahkemesi, “Gezi Fenomeni” kitabında eski Başbakan Erdoğan’ın kişilik haklarına saldırıda bulunduğu gerekçesiyle gazeteci-yazar Erol Özkoray ve kitabın yayınevini 10 bin TL manevi tazminat ödemeye mahkum etti. Erdoğan 100 bin TL talep etmişti (23 Aralık).
Kitaba 120 bin TL isteniyor: Gazeteci Mustafa Hoş adliyenin 5. katında Big Boss kitabında Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hakaret ettiği iddiasıyla yeni açılan 100 bin TL’lik tazminat davası kapsamında savunma verdi; “Davayı da aslında kendi geçmişine açmıştır. Benim yaptığım bu geçmişi hatırlatmaktır”. Kitapta Erdoğan’ın cezaevinde korumalığını yapan Hasan Yeşildağ’a hakaret ettiği iddiasıyla açılan 20 bin TL’lik davadaysa duruşma hakimi yoktu (1 Aralık).
Kurtuluş Yolu mahkum: İstanbul 11. Asliye Hukuk Mahkemesi, 1 Nisan 2014 tarihli “Sen insanları kusturmak için mi varoldun ya” başlıklı yazıda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kişilik haklarına saldırıda bulunulduğu iddiasıyla Kurtuluş Yolu gazetesini 10 bin TL ödemeye mahkum etti. Erdoğan, 100 bin TL istiyordu (21 Kasım).
Rotahaber mahkum: Ankara 21. Asliye Hukuk Mahkemesi, “İsviçre’de 3,48 milyar dolar! İsviçre’de 3105 Türk hesabı” haberi nedeniyle Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kişilik haklarına saldırı suçlamasıyla 20 bin TL talep ettiği Rotahaber.com sitesinin 8 bin TL tazminat ödemesine karar verdi (19 Kasım).
Tazminata ret: Ankara 27 Asliye Hukuk Mahkemesi, “Altın kaplamalı klozet, kendisine 1100 odalı saray yaptıracağına bu ülkede 17 milyon yoksul olduğu hiç aklına gelmiyor mu?” ve “Altın klozetli tuvalet dedin onu da aldın, saraylar dedin onu da aldın” gibi açıklamaları nedeniyle Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na açtığı 100 bin TL’lik tazminat davasını reddetti (19 Kasım).
Hakaret yok, düşünce açıklama var
Evrensel’e dava yok: Cumhuriyet Savcısı Emin Aydinç, “BHH 1 Kasım’da ittifak yapacak” haberinde “Cumhurbaşkanına hakaret” şüphesinden soruşturma geçiren Evrensel gazetesi Yazı İşleri Müdürü Vural Nasuhbeyoğlu’na dava açmadı (18 Kasım).
Cumhuriyet Savcısı Emin Aydinç,“Toplumu ilgilendiren ya da ilgilendirmesi gereken tüm olaylar hakkında, halkı objektif ve gerçekleri yansıtacak biçimde aydınlatmak, çeşitli sorunlar üzerinde kamuoyunu düşünmeye çağıracak tarzda tartışmalar açmak, onu toplumsal ve siyasal oluşumlar üzerinde doğru ve gerçeğe uygun bilgilerle donatmak, yöneticileri eleştirmek, uyarmak ve bu yöntemlerle denetleme, ayrıca içinde yaşadığı toplumun ve tüm insanlığın sorunları konusunda bireyi bilinçlendirmek durumunda olan basına, bu ödevlerini yerine getirirken ihtiyaç duyacağı bir kısım haklar tanınmıştır. Bunlar; bilgi edinme, yayma, eleştirme, yorumlama ve eser yaratma haklarıdır” dedi.
Altı kişiye beraat: Sinop 2. Asliye Ceza Mahkemesi, “Hırsız katil Erdoğan” sloganı attığı için “Cumhurbaşkanına hakaret”ten yargılanan altı kişinin beraatına karar verdi (26 Ekim).
Kararda “Somut davanın kendine has koşulları dikkate alındığında ve devlet başkanına hakaret sebebiyle verilen mahkumiyetin yararını ve başvuran üzerindeki etkisini tarttıktan sonra, kamu yetkililerinin cezalandırma yoluna başvurmalarının hedeflenen amaç ile orantılı olmadığına ve dolayısıyla demokratik bir toplumda gerekli olmadığına karar vermiştir” dedi.
Cemal’e takipsizlik: İstanbul Basın Bürosu Savcılığı, “Hey sen!” ve “Akan kanın bir numaralı sorumlusu saraydaki sultandır, nokta!” yazıları nedeniyle Cumhurbaşkanı’na hakaret şüphesiyle soruşturma yürüttüğü T24 sitesi yazar Hasan Cemal hakkında takipsizlik verdi. Savcı Umut Tepe’nin verdiği takipsizlik kararlarının birinde, “Siyasetçileri ve toplum önünde bulunan tanınmış kişileri eleştiri sınırlarının normal bireye göre daha geniş olduğu” da vurgulandı (16 Ekim).
HDP’lilere davalar
Fezlekeler: Halkın Demokrasi Partisi’nin (HDP) 22 milletvekili hakkında 15 Aralık itibariyle 182 fezleke düzenlendi.
Haklarında fezleke düzenlenenler, Pervin Buldan, Figen Yüksekdağ, Selahattin Demirtaş, İdris Baluken, Çağlar Demirel, Nursel Aydoğan, Altan Tan, Leyla Zana, İbrahim Ayhan, Selma Irmak, Sırrı Süreyya Önder, Ertuğrul Kürkçü, Erol Dora, Faysal Sarıyıldız, Gülser Yıldırım, Burcu Çelik Özkan, Abdullah Zeydan, Lezgin Botan, Saadet Becerikli, Tuğba Hezer Öztürk, Behçet Yıldırım ve Feleknas Uca.
Ayrıca, Ankara ve Diyarbakır Başsavcılıkları, “özyönetim” açıklamalarının ardından Hakların Demokrasi Partisi’nden (HDP) en az 9 vekil ve yetkili hakkında soruşturma başlattı.
HDP Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş, HDP milletvekili Sırrı Süreyya Önder, eski HDP milletvekili Sebahat Tuncel, Demokratik Toplum Kongresi Eş Başkanları Hatip Dicle ve Selma Irmak, DBP Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek ve HDP İzmir Milletvekili Ertuğrul Kürkçü soruşturma geçiriyor.
İşlemler, “terör örgütü propagandası”, “suç işlemeye tahrik”, “halkı isyana teşvik”, “devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak”, “devletin egemenliği altında bulunan topraklardan bir kısmını devlet idaresinden ayırmak”, “suçluyu övmek” gibi gerekçelere dayandırıldı.
PKK lideri Abdullah Öcalan için “öncü”, ölen PKK’liler için de “şehit yoldaşlarımız” dediği gerekçesiyle Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Gültan Kışanak hakkında da “terör örgütü propagandası yapmak” 5 yıl hapis istemiyle dava açıldı.
Yüksekdağ ve Ulusoy’a soruşturma: Diyarbakır Başsavcılığı, Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Olağanüstü Genel Kurulu’nda öz yönetim, özerklik, hendek ve barikatlarla ilgili açıklamaları nedeniyle HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ ile ESP Genel Başkanı Sultan Ulusoy hakkında soruşturma başlattı (29 Aralık).
Soruşturma, “terör örgütü propagandası”, “suç işlemeye tahrik”, “halkı isyana teşvik”, “devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak”, “devletin egemenliği altında bulunan topraklardan bir kısmını devlet idaresinden ayırmak” gerekçesiyle başlatıldı. Yüksekdağ’ın milletvekili dokunulmazlığının kaldırılması ve soruşturma izni için Adalet Bakanlığına fezleke gönderilecek (29 Aralık).
Demirtaş, Önder, Dicle, Yüksel, Irmak ve Tuncel’e soruşturma: Ankara Başsavcılığı, Diyarbakır’da “özerklik” açıklaması yapan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş hakkında; Diyarbakır Başsavcılığı ise Demirtaş, Sırrı Süreyya Önder, Hatip Dicle, Kamuran Yüksek, Selma Irmak ve Sebahat Tuncel hakkında “halkı kin ve düşmanlığa tahrik” ve “suçu ve suçluyu övme” şüphesiyle soruşturma başlattı (28 Aralık).
HDP, DBP DTK yetkililerine soruşturma: Diyarbakır Başsavcılığı, Diyarbakır’da yaptıkları basın açıklamasında hendekli direnişi destekleyerek “halkı suç işlemeye çağırdıkları” iddiasıyla HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Demokratik Toplum Kongresi Eş Başkanları Hatip Dicle, Selma Irmak, DBP Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek ve HDP İzmir Milletvekili Ertuğrul Kürkçü hakkında soruşturma başlattı (22 Aralık).
HDP’lilere ve sanatçıya dava: İzmir Başsavcılığı 7 Haziran 2015 Genel seçimlerinde İzmir HDP milletvekili adayı olan halk müziği sanatçısı Pınar Aydınlar ile HDP İzmir İl Yöneticisi Hacay Yılmaz ve sanatçı Murat Elmastaş hakkında “Terör örgütünün propagandasını yapmak” ve “suçu ve suçluyu övmek” iddiasıyla dava açtı. Aydınlar, İbrahim Kaypakkaya’yı, Deniz Gezmiş’i, Mahir Çayan’ı andığı ve Kobani’deki devrimci güçleri selamladığı gerekçesiyle suçlanıyor. Dava, İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 15 Şubat 2016’da görülecek (14 Aralık).
Sakık’a beraat: Ağrı Ağır Ceza Mahkemesi, Twitter hesabından “PKK/KCK’nın propagandası yaptığı” iddiasıyla 7,5 yıl hapis istemiyle yargıladığı Ağrı Belediye Başkanı Sırrı Sakık’ı “suçun unsurları yok” diyerek beraat ettirdi (10 Aralık).
Yüksekdağ’a soruşturma: Diyarbakır Başsavcılığı HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ hakkında, 12 gün sokağa çıkma yasağı olan Diyarbakır Silvan’daki operasyon sırasında polislere hakaret ettiği ve “Terör örgütü propagandası” yaptığı gerekçesiyle soruşturma başlattı (18 Kasım).
Tuncel’e bir beraat, bir dava: Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi, Mayıs 2012’te BDP Kadın Meclisi’nin Ankara ve Diyarbakır’da yaptığı “özgürlük nöbeti” eyleminde yaptığı konuşmada “Terör örgütü propagandası” iddiasıyla yargıladığı eski HDP milletvekili Sebahat Tuncel’ı beraat ettirdi. Ancak Bakırköy Başsavcılığı, 2013 Newrozu’nda yaptığı konuşmada “terör örgütü propagandası yaptığı” iddiasıyla Tuncel hakkında yeni bir iddianame düzenledi (18 Kasım).
Tuncel’e soruşturma: İstanbul Anadolu Başsavcılığı, 2008 ve 2009 yıllarında yaptığı seçim konuşmaları nedeniyle Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüsü ve HDP İstanbul eski Milletvekili Sebahat Tuncel hakkında “PKK propagandası yapmak” iddiasıyla 6 ayrı soruşturma başlattı (10 Kasım).
Kışanak’a TMK davası: Diyarbakır Başsavcılığı, bir konuşmasında PKK lideri Abdullah Öcalan için “öncü”, ölen PKK’liler için de “şehit yoldaşlarımız” dediği gerekçesiyle Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Gültan Kışanak hakkında “terör örgütü propagandası yapmak” iddiasıyla 1 yıldan 5 yıla kadar hapis istemiyle dava açtı. Dava, Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek. (2 Ekim).
Yasaklamalar, Kapatmalar, Toplatmalar
Ekim-Aralık 2015 döneminde 18 TV kanalı Tivibu, Digiturk ve TURKSAT gibi dijital platformlardan dışlandı; 13 İnternet sitesi, 4 yazara ait kitap, 2 dergi, 2 mizah dergisi, 1 gazete haberi, 1 broşür, 1 panel, 1 anma sansüre uğradı. 4 gizlilik kararı, 3 yayın yasağı kararı çıktı. En az 2 olayda akreditasyon ayrımcılığına başvuruldu.
Geçen yılın aynı döneminde 6 gazeteci, 2 site, 2 Facebook sayfası, 1 kitap, 1 film, 1 piyano eseri sansüre uğramış, 4 yayın yasağı ile 4 akreditasyon ayrımcılığı yaşanmıştı.
Panele sansür: Marmara Üniversitesi İnsan Hakları ve Anayasa Hukuku Çalışmaları Kulübü, Aralık sonunda yapılacak “Siyasi Cinayetler ve Yargılamadaki Aksaklıklar” Paneli için Deniz Gezmiş’in kardeşi Bora Gezmiş’i de davet etti. Ancak Rektörlük, “Bora Gezmiş’i programdan çıkarırsanız izin veririz” diye dayatınca panel iptal edildi (24 Aralık).
Anmada yasak: Genelkurmay Başkanlığı, Menemen’de 85 yıl önce öldürülen Asteğmen Kubilay için yapılan anmalarda sadece TRT ve Anadolu Ajansı’nı tören alanına aldı (23 Aralık).
Şiddete yayın yasağı: İstanbul Anadolu 19. Aile Mahkemesi, Avrupa Koleji Yönetim Kurulu Başkanı Talip Emiroğlu’nun eşine şiddet uyguladığına dair medyada çıkan görüntü ve habere yayın yasağı getirdi (22 Aralık).
Habere sansür: İstanbul 8. Sulh Ceza Hakimi Atila Öztürk, Cumhuriyet gazetesi sitesinde çıkan ve IHH kampanyasını sorgulayan “Çocukların harçlıkları cihatçılara” başlıklı habere erişim yasağı getirdi (20 Aralık).
İki yeni sansür: DİHA Ajansının İnternet sitesi 26. Kez erişime kapatıldı. Sendika.org haber sitesi de 9. Kez sansür edilmiş oldu. (16 Aralık).
Dört yazarın kitaplarına sansür: Gaziantep 3. Sulh Ceza Hakimliği, Hasan Cemal’in “Delila-genç kadın gerillanın dağ günlükleri” ve “Çözüm sürecinde Kürdistan günlükleri” kitapları, Tuğçe Tatari’nin “Anneanne ben aslında Diyarbakır’da değilim” kitabı, Müslüm Yücel’in “Abdullah Öcalan, Amara’dan İmralı’ya” kitabı ve PKK lideri Abdullah Öcalan’ın kitaplarına toplatma kararı verdi (15 Aralık).
Evrensel’e ilan kesme: Basın İlan Kurumu Genel Müdürlüğü, 8 Eylül 2015 tarihli “Tek adam çok ölüm” başlıklı manşeti nedeniyle Evrensel gazetesine iki gün ilan kesme cezası verdi (11 Aralık).
Öğretmen işe iade: İstanbul 16. İş Mahkemesi, öğrencileriyle çıkardığı dergi için “Kadın Cinayetleri Politiktir” konusunu işlemesi nedeniyle işten çıkartılan Notre Dame de Sion Lisesi Edebiyat Öğretmeni Melike Koçak’ın işe iadesine ve öğretmene dört aylık ücret ödenmesine karar verdi (10 Kasım).
Çizer bloğuna sansür: Ankara 3. Sulh Ceza Hakimliği, Brezilyalı Karikatürist Carlos Latuff’un karikatür bloguna erişimi engelledi. Latuff, 2014 Soma Maden Katliamı sonrası dönemin Başbakanlık Müsteşarı Yusuf Yerkel’in madenci yakınına tekme atmasına dair bir karikatür çizmişti (8 Aralık).
Elçi cinayetine gizlilik: Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi’nin öldürülmesiyle ilgili soruşturmada gizlilik kararı koydu (28 Kasım).
Twitter reddetti: Twitter, Başbakanlık Güvenlik İşleri Genel Müdürlüğü ve Gölbaşı Sulh Ceza Hakimliği’nin Baran Tursun adına kurulan vakfın Twitter hesabına “teröre övgü” suçlamasıyla erişimin engellenmesi için TİB üzerinden ilettiği talebi yerine getirmedi (23 Kasım).
Cezaevinde mizah yasak: Amasya F Tipi Cezaevi’ndeki mahkumlara aylardır talep etmelerine rağmen Penguen dergisi verilmiyor. Gardiyanlar, gerekçe olarak, “Devlet büyüklerinin ağzını, burnunu yamultuyor” şeklinde açıklama yaptığı iddia edildi (22 Kasım).
Lezbiyen sitesine sansür: Lezbiyen arkadaşlık sitesi lezce.com, “müstehcenlik” gerekçesiyle erişimi engellendi. İdari tedbir kararı, olayın medyaya yansımasından birkaç saat sonra kaldırıldı (17 Kasım).
İÜ’de mizah yasak: İstanbul Üniversitesi özel güvenliği, öğrencilerinin astıkları Uykusuz ve Penguen dergilerine satılarına ait son sayılarının kapaklarını duvardan sökerek yırttı (16 Kasım).
Reddit’e sansür: TİB, internetin en büyük tartışma platformu sayılan sosyal haberleşme sitesi Reddit’e erişim yasağı getirdikten kısa bir süre sonra kaldırdı. EngelliWeb sitesine göre, Türkiye’de son 10 yılda 106 bin 212 site “pornografi”, “kumar”, “terör propagandası” gibi gerekçelerle engellendi. (14 Kasım).
Uyduda 16 yayına yasak: TÜRKSAT, Samanyolu Grubu’na bağlı Samanyolu Haber, Mehtap TV, Ebru TV, Burç FM dahil 13 yayın kuruluşunun uydu sözleşmelerini yenilemedi. Dijital platform, STV’ye gönderdiği yazıda 14 Kasım’da uydu yayınlarının kesileceğini bildirdi. 16 Kasım gecesi de sıra Bugün TV, Kanaltürk TV ile Kanaltürk Radyo’ya geldi (13 Kasım).
Kayyum kalacak: Ankara 6. Sulh Ceza Hakimliği, Koza İpek Holding ve bağlı şirketler için verilen kayyum kararının kaldırılmasına yönelik itirazı reddetti (13 Kasım).
G20’de akreditasyon: Antalya’daki G20 Liderler Zirvesi öncesi Zaman ve Sözcü gazetelerine akreditasyon verilmedi (10 Kasım).
Özgür Bugün sitesine sansür: İpek Koza Grubu’na kayyum atanmasından sonra hükümetin Bugün TV’nin yayınına müdahale etmesinin ardından yayına başlayan ozgurbugun.com sitesi İstanbul 8. Sulh Ceza Hakimliği’nin aldığı kararla erişime kapatıldı (3 Kasım).
Bir yayın yasağı daha: Gaziantep 1. Sulh Ceza Hakimliği, Antep’te yakalanan ve üzerlerinde Cumhuriyet gazetesinin adresi çıkan iki IŞİD üyesinin yakalanmasıyla ilgili yayın yasağı getirdi (31 Ekim).
MHP TRT’yi dışladı: MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin seçim öncesi Osmaniye’deki gezisi sırasında TRT’ye ait mikrofonunu iade etmesinin ardından, TRT’deki “Fetret” adlı belgesele tepki göstermek için açıklama yapan Grup Başkanvekili Oktay Vural da, görüntü alan TRT ekibine “Buraya ne geliyorsunuz? Böyle bir rezalet olmaz. İstemiyorum TRT’yi” sözleriyle tepki gösterdi (31 Ekim).
İki TV susturuldu: Polis, Bugün TV ve Kanaltürk TV yayınlarının yapıldığı Ortaklar Caddesi’ndeki binaya girdi. Polisler ve atanan kayyum ana kumanda odasına giderek yayını kesti. Bugün gazetesinin “Kayyumla gasp” manşeti için “rezalet” diyen kayyum Hasan Ölçer, manşeti savunanların iş akitlerinin feshedildiğini söyledi; Cihan Acar ve Bilal Şahin’in isimlerini yazdı; yayını savunanların yazı işleri odasından çıkarılmasını emretti (28-29 Ekim).
İlk talimat sansür: Bugün TV yayın yönetmeni Tarık Toros, ardından da Bugün Gazetesi genel yayın yönetmeni Erhan Başyurt’un görevinden alınmasından sonra Bugün gazetesi yazı işleri koordinatörlüğüne atanan Oğuzhan Müezzino’un ilk talimatı, “Bugün.com.tr sitesinde 27-28 Ekim 2015 tarihinde girilen bütün siyasi içerikli haberlerin, varsa atılan tweetler ve sosyal medya hesaplarından atılan mesajların silinmesi” oldu.
Koza İpek’e kayyum: Ankara 5. Sulh Ceza Hâkimi Yunus Süer, Ankara Başsavcılığı’nın talebiyle, Bugün, Kanaltürk ve Samanyolu gibi televizyonları ve Bugün ve Millet gibi gazeteleri de bünyesinde toplayan Koza İpek Holding ve 21 şirketine “FETÖ örgütüne yardım ettikleri” iddiasıyla kayyım atadı (26 Ekim).
Basın Konseyi, polis eşliğinde kapıları kırarak İpek Medya Grubu’na el koyan kayyumları HSYK’ya şikayet etti. Açıklamada, “Gazetecilik faaliyetine kayyumlar karışamaz” ifadelerine yer verildi (30 Ekim).
Arınç’a ambargo: Eski Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, “Benim kendilerine dost bildikleri kanallara ambargom vardır. Davet özellikle edilmiyoruz. Benim sorumlu olduğum TRT de dahil olmak üzere” dedi (24 Ekim).
Beş siteye sansür: TİB, idari tedbir kapsamında siyasihaber.org, jiyan.org, garzanhaber.org, sendika6.org, direnisteyiz1.org haber sitelerinin erişimini engelledi (23 Ekim).
Polis vurunca “gizlilik”: İstanbul 3. Sulh Ceza Hakimliği, Armutlu’da polisin evinde vurduğu Dilek Doğan ile ilgili soruşturmaya, “soruşturma dosyasının incelenmesi ve örnek alınmasının soruşturmanın selametini tehlikeye düşüreceği” gerekçesiyle “gizlilik” kararı getirdi (23 Ekim).
Gizli dava: Yargıtay 16. Ceza Dairesi, Suriye’deki cihatçı çetelere silah sevkiyatı için kullanıldığı anlaşılan MİT TIR’larıyla ilgili tutuklu dört savcı ve bir albayın yargılandığı davada, “dosyadaki belgelerin devlet sırrı niteliğinde olduğu” gerekçesiyle verilen gizlilik kararını kaldırmadı (23 Ekim).
Beş haberciye akreditasyon yok: Star gazetesi muhabiri Aygün Özipek, Hürriyet gazetesi muhabiri Ahmet Ercanlar, Sabah gazetesi muhabiri Volkan Demir, Fotomaç gazetesi muhabiri Emre Bol, Habertürk gazetesi muhabiri Ahmet Selim Kul, Fenerbahçe’nin Ajax ile oynadığı futbol maçına TSYD akreditasyonuna rağmen alınmadı (22 Ekim).
Broşürlere toplatma: Ağrı Sulh Ceza Hakimliği, HDP’nin 1 Kasım 2015 genel seçim beyannamesi kapsamında hazırlanan ve “öz yönetim” vurgusu yapılan broşürlerin toplatılmasına karar verdi. Ankara Başsavcılığı da beyanname ile ilgili HDP Merkez Yönetim Kurulu hakkında inceleme başlattı (20 Ekim).
Nokta’ya sansür: Ankara 5. Sulh Ceza Hakimliği,AKP kurmay heyetinin partiyle ilgili özeleştiri yaptıkları toplantıların notlarını “AKP Günlükleri” haberin yayınladıktan sonra Nokta dergisi internet sitesini erişime kapattı (20 Ekim).
Polis, AKP önde gelenlerinin partiyle ilgili özeleştiri toplantısı notlarının “AKP Günlükleri” olarak yayımlandığı Nokta dergisinin 20 Ekim 2015 tarihli sayılarını Beşiktaş ve Bakırköy’deki bayilerden topladı. Dergi sayılarının mahkeme kararı olmadan toplatıldığı gerekçesiyle Emniyet, TİB ve BTK hakkında yasal yollara başvurulacak.
Yayın yasağı: Ankara 6. Sulh Ceza Hakimliği, Ankara garı yakınında yüze yakın kişinin ölümüne neden olan bombalı saldırıyla ilgili soruşturmada her türlü eleştiri, yorum, röportaj ve benzeri yayını yasakladı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçlar Soruşturma Bürosu kararı ivedi ibaresiyle medyaya gönderdi (14 Ekim).
Evrensel gazetesi, 10 Ekim’deki bombalı saldırıyla ilgili yayın yasağını tanımadığını açıkladı. Cumhuriyet, BirGün, Özgür Gündem, bianet, İleri Haber, P24, Haberdar ve Jiyan Haber Ajansı gibi çok sayıda medya organı da yasağa uymayacaklarını ilan etti. Gazeteciler Banu Güven, Mehveş Evin ve Burcu Karakaş ile Prof. Dr. Yaman Akdeniz ve Yrd. Doç. Kerem Altıparmak yasağa itiraz etti. Yasak, TGS’nin itiraz etmesinden birkaç saat sonra kaldırıldı.
Nokta’ya sansür: Ankara 21. Asliye Hukuk Mahkemesi, Nokta Dergisi’nin 5-11 Ekim 2015 tarihli 21. sayısında ve internet sitesinde yayınlanan “AKP Günlükleri” yazısında AKP’nin kişilik haklarına saldırıda bulunulduğu gerekçesiyle yayını ihtiyati tedbir yoluyla durdurdu. Derginin ileri tarihlerde aynı konuyu işlemesi de engellendi (13 Ekim).
Katliama gizlilik: Ankara 2. Sulh Ceza Mahkemesi, Ankara Başsavcılığı Anayasal Düzene Karşı Suçlar Bürosu’nun talebiyle barış mitingine yapılan ve 100’ü aşkın kişinin hayatını kaybettiği bombalı saldırı ile ilgili açılan soruşturmada “gizlilik” kararı alındı. Karara göre avukatlar dosyadan bazı istisnalar dışında bilgi, belge alamayacaklar (12 Ekim).
24. TİB yasağı: TİB, diclenews.pw/tr adresinden faaliyet gösteren Dicle Haber Ajansı (DİHA) sitesine 24. Kez erişim yasağı getirdi (9 Ekim).
Türksat sansürü: Tivibu ve Digiturk’ten sonra TURKSAT da Samanyolu TV, Bugün TV, Kanaltürk ve Yumurcak TV’yi kendi bünyesinde yayın yapan Kablo TV ve Teledünya dijital platformundan kaldırdı (12 Ekim).
Yedi Kanal Dijitürk dışında: Türk Telekom bünyesinde faaliyet gösteren Digiturk, Ankara Başsavcılığı Anayasaya Karşı Suçlarla Mücadele Savcılığı’nın talebi ürerine Samanyolu TV, Mehtap TV, Samanyolu Haber, Bugün TV, Kanaltürk, Yumurcak TV ve Irmak TV’yi platformundan çıkardı (8 Ekim).
Siteye ikinci sansür: Sendika.Org, TİB kararıyla 3. kez erişime engellendi. Yayın Sendika2.Org üzerinden sürdürülecek (7 Ekim).
TİB istedi, mahkeme reddetti: Mahkeme, TB’in gazeteci Cüneyt Özdemir’in Twitter hesabına erişim engeli getirilmesine dair TİB talebini geri çevirdi (6 Ekim).
Yumurcak TV de yok: Turkcell TV, Fethullah Gülen Cemaati’yle ilgili terör soruşturması gerekçesiyle Cemaat’e yakın kanallarla birlikte Caillou ve Niloya gibi çizgi filmlerin yayınlandığı Yumurcak TV’nin yayınlarına da son verdi (3 Ekim).
Habercilik
Kayyum kontrolündeki Bugün gazetesinin yayın çizgisi iktidar lehine kaydı. Star gazetesi yazarı Cem Küçük, Can Dündar’ın tutuklanmasını haklı, Erdem Gül’ünkini haksız buldu; tutuklanacak ve işten çıkarılacak gazeteciler için yeni adresler gösterdi; YSK ve RTÜK’ü yeni hedef yaptı.
Akşam gazeteci, istihbarat birimleri için “Teşkilat-ı Şahane” dedi; Ankara Barış Bloku, askeri operasyonların yaşandığı Silvan ve Nusaybin’de yaşanan hak ihlallerini yayınlamadığı gerekçesiyle NTV’yi protesto etti. Antalya’daki G-20 Zirvesini TRT Çocuk dahi yayınladı. Hürriyet gazetesi yazarı Ertuğrul Özkök, 1 Kasım 2015 Genel Seçimler’de AKP’nin çoğunluğu elde etmesinden sonra, “İktidar iyi bir şey yaptığı zaman, bütün kalbimle destekleyeceğim. Kıvırmıyorum” diye yazdı.
Doğan Grubu, Taksim Hilton arazisi üzerinden Aydın Doğan’a yönelik suçlamalar nedeniyle Sabah ve Star gazeteleriyle sert tartışma yaşadı. Star gazetesi yazarı Cem Küçük’ün “Kabataş kurguydu” sözlerine Yeni Şafak yazarı Abdülkadir Selvi tepki gösterdi.
Kayyumun Bugün çizgisi: Kayyum kontrolündeki Bugün gazetesi, Diyarbakır’da öldürülen baro başkanı Tahir Elçi’nin tabutu üzerine serilen Diyarbakır Barosu bayrağının renklerini, “Diyarbakır Barosu bayrağı PKK paçavrası gibi” sözleriyle aşağıladı (1 Aralık).
Kriz suçlaması ve yanıt: Sabah gazetesi, Hürriyet gazetesini Hacer Boyacıoğlu imzalı ‘Merkez Bankası’na bağımsızlık rötuşu” başlıklı haberle “kriz çıkarmak” ile suçladı. Hürriyet Ekonomi Servisi de, “Kriz haberi değil atlatma haber” başlığıyla yanıt verdi (30 Kasım).
Küçük liste verdi: Star yazarı Cem Küçük, “Can Dündar’ın tutuklanması çok haklı” yazısında Ankara Temsilcisi Erdem Gül’ün tutuklanmasının haksız olduğunu yazdı; “Erdem Gül tutuklu iken Ahmet Hakan’ın, Eyüp Can’ın, Erhan Başyurt’un, Tarık Toros’un dışarıda olması büyük skandaldır… Peki Nazlı Ilıcak ve Ahmet Hakan gibi sırf Tayyip Erdoğan düşmanlığından FETÖ işbirlikçiliği yapmış tipler ne olacak? Batı standartlarında onların hakkı medeni ölümdür. Marjinal kuytu köşelerde sürünmektir. Ilıcak göbek attığı program hariç şu an zaten medeni ölüdür. Ahmet Hakan’ın aynı hale düşeceğini zaman içinde göreceğiz… Ekrem Dumanlı gibi azılı çetecileri zaten saymıyorum” dedi (28 Kasım).
Mumay hedef: Star gazetesi yazarı Cem Küçük, Hürriyet gazetesi yayın yönetmeni Sedat Ergin’in özel danışmanı Bülent Mumay hakkında, “Eyüp Can’ı, dijital icra kurulu müdürü bilmem ne yapıyor, geri planda tutuyor. Bir de onun yardımcısı var Bülent Mumay. İkisinin birden sözleşmesini feshet iyi, niyetini anlayalım” diye yazdı (26 Kasım).
Nefret söylemi: Akit gazetesi İnternet sitesi, Mustafa Denizli’nin Galatasaray’ın başına geçmesiyle ilgili “Mustafa Denizli Yahudi mi?” başlıklı bir habere yer verdi (23 Kasım).
Küçük’ten Arıboğan’a: Star gazetesi yazarı Cem Küçük, “Herkesi döven devlete güçlü denmez haydut denir” diyen Prof. Dr. Deniz Ülke Arıboğan için “Kadın her yere oynuyor. Kadının bir duruşu yok. Deniz Ülke Arıboğan, botokstan anlayan bir kadın. Siyasetten anlamaz. İngilizcesi de son derece yetersizdir. TRT’den atılınca, Akın İpek’e operasyon yapılınca, bunu basın özgürlüğüne yıktı” dedi (22 Kasım).
Sorgulama yok: Akşam gazetesi, Suruç’ta 33, Diyarbakır’da 5 ve Ankara’da 102 kişinin hayatını kaybettiği bombalı saldırıları önlemediği gerekçesiyle eleştiri konusu edilen Türk istihbarat birimleri için “Teşkilat-ı Şahane” dedi (22 Kasım).
YSK ve RTÜK hedef: Star gazetesi yazarı Cem Küçük, YSK ve RTÜK’ün seçim döneminde hükümete yakın TVNET, A Haber ve 24 TV’ye “yanlı yayın”dan verdiği cezaları, “Aslında RTÜK meselesini esaslı biçimde ele almak gerekiyor. RTÜK son yıllarda bir FETÖ karargâhı gibi çalıştı… RTÜK’teki Paralel Yapı da temizlenecek” sözleriyle eleştirdi (21 Kasım).
Savcıya yol gösterdi: Star gazetesi yazarı Cem Küçük, hakkında yakalama kararı bulunan eski Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmen Ekrem Dumanlı’nın yazılarının nereden gönderildiğinin belirlenmesi için, “Savcılar ya da polislerin Zaman gazetesinin bilgisayarlarına bakması” gerektiğini yazdı (18 Kasım).
Islığın anlamı: Akşam gazetesi yayın yönetmeni Murat Kelkitlioğlu, Paris katliamında hayatını kaybedenlerin anısına Türkiye-Yunanistan maçında yapılan saygı duruşunu ıslıklayanlara, “Paris’te Pierre ölünce dünya ayağa kalkarken, Ankara’da Mehmet öldüğünde köşe bucak kaçanlara itiraz ediyorum. İşte Başakşehir Fatih Terim Stadı’ndaki ıslığın gerçek anlamı bu” sözleriyle destek verdi (18 Kasım).
NTV’yi protesto: Ankara Barış Bloku, askeri operasyonları sonucu Silvan ve Nusaybin’de yaşanan hak ihlallerini yayınlamadığı gerekçesiyle NTV Ankara Temsilciliği önünde protesto eylemi düzenledi (16 Kasım).
Sabah’ın hayali: Sabah gazetesi, “Yargı PKK kanalları için de harekete geçsin” haberinde, IMC TV’nin Türksat uydusundan çıkarılmasını ve Özgür Gündem Gazetesi’nin ise kapatılmasını istedi (16 Kasım).
TRT Çocuk’tan da G20 yayını: G-20 Zirvesi için Antalya’da bulunan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın toplantıda yaptığı konuşma, TRT’nin çocuklara yönelik yayın yapan kanalı TRT Çocuk televizyonunda da yayımlandı (16 Kasım).
Baykam açıklaması: Bedri Baykam’ın sansür şikayetiyle ilgili Cumhuriyet, “Sayın Baykam’ın da CHP’nin kongre sürecinde aktif siyasi faaliyet içinde olduğu/olacağı anlaşıldığından, yazılarına yer verilmemesi uygun görülmüştür” açıklaması yaptı (12 Kasım).
Küçük’e değil, Cumhuriyet’e kızdılar: Milliyet gazetesi yetkilileri,“Milliyet gazetesi 30 bine düştü. Yani beyaz Türklerin gözünde bir değeri kalmadı” sözlerini sarf eden Star yazarı Cem Küçük’e değil gazete tirajının 144 binde olduğunu belirten “Cumhuriyet gazetesine tepki gösterdi. Cumhuriyet, “Sizi kızdıran sözü yazana değil, söyleyene cevap vermelisiniz. Yazana kızmak, basın özgürlüğü ile bağdaşmaz” dedi (8 Kasım).
Özkök kıvırmıyor: Hürriyet gazetesi yazarı Ertuğrul Özkök, 1 Kasım gecesi AKP’nin tek başına iktidarını garantilemesi sonrası “Artık 17-25 Aralık’ı konuşmanın anlamı yok, bu konuyu gündeme getirmeyelim” dedi. Özkök, “Eskiden sahip olduğum, ne yazık ki sonradan kaybettiğim bir özelliğimi de tekrar kazanacağım. İktidar iyi bir şey yaptığı zaman, bütün kalbimle destekleyeceğim. Kıvırmıyorum” dedi (3 Kasım).
Yumuşama: Hürriyet gazetesi, 1 Kasım Genel Seçimlerinden sonra, “Alınan sonuç, AK Parti açısından bir başarı tablosudur. Bu başarıda, bütün süreçte ağırlığını hissettiren Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın, aktif bir seçim kampanyası yürüten Başbakan Sayın Ahmet Davutoğlu’nun ve ayrıca bütün AK Parti kademelerinin rolü bulunmaktadır” denildi ve Türkiye’nin bir an önce yumuşama dönemine girmesi gerektiği vurgulandı (2 Kasım).
Küçük’e yalanlama: ABD Büyükelçisi Richard Moore, twitter hesabından, “Bugünkü Star gazetesinde Cem Küçük’ün ‘News of the World gazetesinin İngiliz devletince kapatıldığı’ yönündeki asılsız haberi tekrarladığını gördüm. Bu tamamen gerçek dışıdır. Gazeteyi kapatma kararını News International’ın kendisi almıştı” şeklinde açıklama yaptı (30 Ekim).
TRT’den eşitsizlik: CHP kontenjanından RTÜK’e seçilen Ersin Öngel, Twitter hesabından TRT’nin 25 günde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı 29 saat, AK Parti’yi 30 saat, CHP’yi 5 saat, MHP’yi 1 saat 10 dakika ve HDP’yi sadece 18 dakika canlı yayına taşıdığını yazdı (27 Ekim).
Ortak manşetle tepki: 1 Kasım 2015 Genel Seçimlere altı gün kala İpek Koza Holding şirketlerine kayyum atanmasına, grup bünyesinde yayın yapan Bugün ve Millet gazeteleri birinci sayfadan “Demokrasimiz, özgürlüğümüzü ve Türkiye için… KARA BİR GÜN” başlığıyla tepki gösterdi (27 Ekim).
Selvi’den Küçük’e: Yeni Şafak yazarı Abdülkadir Selvi Star gazetesi yazarı Cem Küçük’ü “Kabataş kurguydu diyen Cem Küçük, o zaman Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı da kurgu yapmakla suçladığının farkında mısın? Vicdansız adam” sözleriyle eleştirdi (27 Ekim).
Kabataş haberi de yalanmış: Gezi direnişi sırasında Kabataş’ta başörtülü bir kadının darp ve cinsel tacize uğradığına ilişkin yalan haberin yayımlandığı Star gazetesinin o dönemki editörü, Taraf gazetesi yazarı Murat Seçkin,yazıda imzası bulunan Elif Çakır‘a “Bunları bu kadın mı anlattı?” diye sorulduğunda, “Psikolojik olarak bitmiş durumda… Konuşacak hali yoktu. Ne anlatabilirdi ki? Ama ne demek istediğini ben anladım!!!” yanıtı aldıklarını yazdı (25 Ekim).
Star’ın “karanlık” haberi: Star gazetesi, 1 Kasım 2015 Genel Seçimler öncesi PKK, DHKP-C, FETÖ, Doğan Grubu ittifakının Oy ve Ötesi girişimi üzerinden yeni “karanlık planını” devreye soktuğunu ileri sürdü (24 Ekim).
Sabah ve Star’a yanıt: Doğan Grubu, Aydın Doğan’a atıfla Taksim’deki Hilton arazisi üzerine “AVM ve villalar yaparak 3 milyar dolarlık rant elde etmeyi planlandığı” iddialarını gündeme getiren Sabah grubu ve Star grubuna, “Nazi Almanyası’nın kara propaganda bakanı Goebbels, ‘Bana vicdansız bir medya verin, size bilinçsiz bir toplum yaratayım’ sözünü 21’nci yüzyılda kanıtlayan Havuz ve Şems medyası umurumuzda değil” şeklinde yanıt verdi (22 Ekim).
Küçük’e “dansöz” eleştirisi: Hürriyet gazetesi yazarı Ahmet Hakan, daha önce yazısında kendini “Seni sinek gibi ezeriz” sözleriyle hedef gösteren Star yazarı Cem Küçük’ün savcılıkta verdiği ifadeyi eleştirdi; “Bu korkak adamı dikkate almayın, bu tırsak adamı yok sayın, bu kıvrak adamı görmeyin, bu dansöz adamı korkaklığıyla baş başa bırakın” diye yazdı (22 Ekim).
Sancak Allah’a havale: Star Medya Grubu yetkilisi Murat Sancak’ın kendisine Ağustos’ta yapılan silahlı saldırıyla ilgili olarak suçladığı Doğan Yayın Grubu, “Murat Sancak’ı Allah’a ama önce Yüce Türk Yargısına havale ediyor; ayrıca kendi çelişkileri ve açmazlarıyla başbaşa bırakıyoruz” açıklaması yaptı (17 Ekim).
Sansürü savundu: Star gazetesi yazarı Cem Küçük, Tivibu ve Digiturk’ün 7 TV kanalını yayından çıkarmasına ilişkin olarak, “Normalde Türksat FETÖ propagandası yapan kanalları uydudan çıkartmalıydı. Umarım Digiturk’ten sonra Türksat da beklemeden gerekeni yapar. Bu arada bakalım Aydın Doğan’ın D-Smart’ı nasıl bir karar alacak?” dedi (9 Ekim).
Vekilsen gazetede yazma: Cumhuriyet gazetesi aktif siyaset yapan yazarı Mustafa Balbay ile ilgili “Bu gazetede bulunup da aynı zamanda siyasi partilerin yönetim kademelerinde görev almaya başlayan kişilerin gazete ile ilişkisi -karşılıklı anlayış çerçevesinde- askıya alınmıştır” açıklaması yaptı (9 Ekim)
Anayasa Mahkemesi
Ekim-Aralık 2015 döneminde Anayasa Mahkemesi, 1 yazar, 1 radyo kuruluşu ve 1 İnternet sitesi yetkililerinin bireysel başvurusunda ifade ve haberleşme özgürlüğünün ihlal edildiğini tespit etti. AYM, mahkeme gideri dahil toplam 5 bin 094 TL tazminata hükmetti. Ayrıca, “gözaltında işkence”den 1 gazeteciye 55 bin TL tazminat ödenmesine, 1 diğerinin de adil yargılanmadığı gerekçesiyle yeniden yargılanmasına hükmetti.
Poyraz kazandı: Anayasa Mahkemesi (AYM), 2007’de çıkan “Musa’nın Gülü” kitabında 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e hakaret ettiği iddiasıyla Ankara 6. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce 15 bin TL tazminata mahkum edilen yazar Ergun Poyraz’ın ifade özgürlüğü hakkının ihlal edildiğine oyçokluğuyla karar verdi. Poyraz masraflar dahil 1.698 TL ödenmesine karar veren AYM, rahatsız edici de olsa siyasilere ilişkin yapılan bilgilendirme ve eleştirilerin cezalandırılmasının caydırıcı etki doğurarak toplumdaki ve kamuoyundaki farklı seslerin susturulmasına yol açabileceğini kaydetti (10 Aralık).
Yeniden yargılama: AYM, “MLKP örgüt üyeliği, yağma, örgüt adına öldürmek ve yaralamak” suçlamalarıyla müebbet hapis cezası alan Atılım Gazetesi yazı işleri müdürü Hatice Duman ve üç kişinin davasında “hakkaniyete uygun yargılama yapılmadı” tespitiyle yeniden yargılama kararı verdi. Mahkeme, Alkaya, Duman, Doğan’ın “Anayasa’nın tamamını veya bir kısmını tağyir ve tebdil veya ilga etmekten” suçlu bulmuştu. 27 Ekim’de verdiği karar 9 Aralık 2015’teki Resmi Gazete’de çıktı (9 Aralık).
AYM sansür dedi: AYM, bir şirketin eleştirildiği “Çemaş-Çevik ilişkisi” haberini yargı kararına karşın yayından kaldırmayan Borsagundem.com sitesine hak verdi; haber içeriğinin internetten kaldırılmasını basın özgürlüğü ihlali olduğuna karar verdi. AYM, muhalif olanlar dahil olmak üzere düşüncenin her türlü araçlarla açıklanmasının çoğulcu demokratik düzenin gereği olduğunu vurguladı; düşünceyi yayma ve açıklama özgürlüğü ile basın özgürlüğünün yaşamsal öneme sahip olduğuna karar verdi. Siteye 1.698 TL ödenecek (8 Aralık).
Dündar ve Gül için AYM başvurusu: Avukatları, MİT TIR’ları haberleri nedeniyle 26 Kasım’da İstanbul 7. Sulh Ceza Hakimliğince tutuklanan Cumhuriyet Gazetesi yayın yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül için Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu. Başvuruda, “devletin güvenliğine ilişkin bilgileri temin etme”, “Siyasi ve askeri casusluk”, “Gizli kalması gereken bilgileri açıklama”, “Terör örgütünün propagandasını yapmak” ile suçlanan gazetecilerin özgürlük ve güvenlik ile ifade özgürlüğü haklarının kısıtlandığı belirtildi (4 Aralık).
RTÜK mahkum: Anayasa Mahkemesi, 2000-2002 yılları arasında yayına ara verdikten sonra RTÜK’ün 2008’de tekrar yayına geçmesine izin verilmediği Radyo V.Y’nin başvurusunda ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine karar verdi. Radyoya mahkeme giderleri için 1.698 TL ödenecek. Dosya, gereğin yapılması için Ankara 8. İdare Mahkemesi’ne gönderildi (3 Aralık).
Gizliliğe itiraz: Ankaralı hukukçular, Ankara’da 100’ü aşkın can alan bombalı saldırıyla ilgili gizlilik kararını Anayasa Mahkemesi’ne taşıdı (10 Kasım).
İhlal yok: Anayasa Mahkemesi, hakkında “Terör örgütü propagandası yapmak” iddiasıyla açılan davada makul sürede yargılanmadığını iddia eden İbrahim Halil Yahli’nin bireysel başvurusunda oybirliğiyle ihlal yaşanmadığına hükmetti (5 Kasım).
Muhabire işkenceye tazminat: Anayasa Mahkemesi, 2001 yılında gözaltında işkence yapmaktan şikayetçi olduğu polislere ertelemeli 10 ay hapis cezası verilmesine “bireysel” olarak itiraz eden Atılım gazetesi muhabiri Şenol Gürkan’a 55 bin TL tazminat ödenmesine hükmetti, 11 yıl süren yargılamanın tekrarlanmasına gerek görmedi (4 Kasım).
Karaca’ya AYM reddi: AYM, ”Tahşiyeciler” grubuna kumpas kurulduğu iddialarına ilişkin soruşturmadan tutuklanan Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca’nın “adil yargılanmadığı, kötü muamele gördüğü ve gözaltı süresinin aşıldığı” iddialarıyla yaptığı başvuruda, başvuru yollarının tüketilmemiş olmasını gerekçe göstererek bireysel başvurusunu reddetti (9 Ekim).
AİHM
Ekim-Aralık 2015 döneminde AİHM, üç hukukçu, iki gazeteci ve bir siyasetçinin açtığı davalarda Türkiye’yi ifade özgürlüğünü ihlal etmekten 19 bin 060 avro (yaklaşık 57 bin 516 TL) ödemeye mahkum etti.
Geçen yılın aynı döneminde Türkiye AİHM’de 3 kişiye 28 bin 800 avro (yaklaşık 83 bin 520 TL) maddi ve manevi tazminat ödemeye mahkum edilmişti.
YouTube cezası: AİHM, “Atatürk’e hakaret”ten YouTube sitesinin 2010’da erişime kapatılmasıyla ilgili hukukçular Serkan Cengiz, Yaman Akdeniz ve Kerem Altıparmak’ın yaptığı başvuruda Türkiye’yi ifade özgürlüğü ve adil yargılanma hakkını ihlalden mahkum etti (1 Aralık).
AİHM’de iki ceza: AİHM, Günlük Evrensel gazetesinden Ahmet Sami Belek ve Savaş Velioğlu’nun ifade özgürlüğü hakkı çiğnendiği gerekçesiyle Belek’e 575 avro, Velioğlu’na 285 avro maddi, ayrıca 1250’şer avro da manevi tazminat ödenmesine karar verdi. AİHM, ikinci bir dosyada Halkın Demokrasi Partisi’nden (HADEP) Müdür Duman’na da 12 bin 500 avro manevi tazminat ile 3 bin 200 avro mahkeme masrafı ödenmesine hükmetti (6 Ekim).
RTÜK’ten haberler:
RTÜK başkanı Yerlikaya: 22 Temmuz’dan bu yana başkanını seçemeyen Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) başkanına kavuştu. Başkan, AK Parti kontenjanından RTÜK üyeliğine seçilen eski Konya milletvekili İlhan Yerlikaya, başkan vekili de MHP kontenjanından üye olan Esat Çıplak oldu (25 Kasım).
Kanal 7’ye ceza: RTÜK, 31 Ağustos-8 Ekim 2015 seçim döneminde iktidar lehine yanlı yayın yaptığı gerekçesiyle Kanal 7 televizyonuna, 4 ayrı programın birer kez yayınlanmaması şeklinde ceza verdi. Bu dönemde kanal, AK Parti’ye 3 saat 53 dakika 50 saniye, CHP’ye 51 dakika 38 saniye, MHP’ye 30 dakika, HDP’ye 62 dakika 3 saniye, Saadet Partisi’ne ise 1 dakika 40 saniye süre ayırdı (20 Kasım).
CNN Türk’e ceza: RTÜK, Ahmet Hakan’ın “Tarafsız Bölge” programında Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi’nin “PKK terör örgütü değildir” sözlerini aktardığı için “terörü övmek” iddiasıyla CNN Türk’e 700 bin TL para cezası verdi. Tekrarı halinde kanalın lisansının iptali gündeme gelecek (11 Kasım).
Beyaz TV’ye ceza: RTÜK, CHP liderinin eşi Selvi Kılıçdaroğlu ile ilgili “Selvi Kılıçdaroğlu fena yakalandı”, “Milletvekili karşılığı daire iddiası”, “Selvi Hanım’a lüks yatta teşekkür turu” şeklinde sunulan haberle ilgili Beyaz TV’ye “Soruşturmadan bilgi verdiği” gerekçesiyle ceza verdi (2 Ekim).
RTÜK Cezaları:
RTÜK, Ekim-Aralık 2015 döneminde haber, film ve program yayınlarından dolayı TV kuruluşlarına 24 uyarı, 23 para cezası verdi. Bu dönemde radyo kuruluşlarına uyarı veya para niteliğinde bir ceza uygulamadı. Kurul, Radyo ve TV’lere toplam 1.175.106 TL idari para cezası verdi.
Geçen yılın aynı döneminde RTÜK, TV kuruluşlarına 8 uyarı, 46 para cezası, radyolara da 1 uyarı, 2 de para cezası vermişti. Radyo ve TV’lere toplam para cezası 2.400.015 TL olmuştu.
(Çalışma, RTÜK’ün 7 Ekim ile 18 Kasım 2015 tarihleri arasında gerçekleştirdiği 7 toplantı temel alınarak hazırlandı).
RTÜK “Gençlerin ahlaki gelişimi”ni ihlalden bir uyarı cezası; “Milli ve manevi değerleri” ihlalden 1 para cezası; “İnsan onuru ve özel hayatın gizliliği”ni ihlalden bir uyarı, 3 para cezası; ‘Ayrımcılık’tan bir uyarı cezası; ‘Tarafsızlık’ yayından 6 uyarı, 2 para cezası; ‘Aşağılayıcı yayın’dan 6 uyarı, 9 para cezası; ‘Hukukun üstünlüğü’nden bir uyarı; ‘Masumiyet karinesini ihlal’den 4 uyarı cezası; “Türkçe’nin kullanımı”ndan 1 uyarı, 3 para cezası; “Düşmanlığa tahrik”ten 1 para cezası; “Türün yasağını ihlal”den bir para cezası; “Teröre övgü”den 2 para cezası; “Cinsiyet ayırımı”ndan 1 para cezası; “Tekzip yayınlamamak”tan 3 uyarı cezası verdi.
Gençlerin ahlaki gelişimi: 6112 Sayılı Kanunun 8. maddesinin 2. fıkrasında yer alan “Korumalı saatlerdeki program tanıtımlarında çocuk ve gençlerin fiziksel, zihinsel veya ahlakî gelişimine zarar verebilecek türde şiddet, cinsellik ve benzeri unsurlar taşıyan içeriklere yer verilemez” ilkesine aykırılıktan 1 uyarı (TRT1 TV) cezası verdi.
Milli ve manevi değerler: 6112 sayılı Kanun’un 8. maddesinin 1. fıkrasının (f) bendinde belirtilen “Toplumun millî ve manevî değerlerine, genel ahlaka ve ailenin korunması ilkesine aykırı olamaz” hükmünü ihlalden 166.514 TL (Star TV-166.514 TL) para cezası verdi.
İnsan onuru, özel hayatın gizliliği: 6112 sayılı Kanunun 8. maddesindeki “insan onuruna ve özel hayatın gizliliğine saygılı olma ilkesine aykırı olamaz, kişi ya da kuruluşları eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü, aşağılayıcı veya iftira niteliğinde ifadeler içeremez” hükmüne göre 1 uyarı (TGRT Haber TV) ve 256.439 TL (Show TV- 104.449 TL; Show Türk TV – 13.601 TL; ATV-138.389 TL) para cezası verildi.
Ayrımcılık: 6112 sayılı Kanun’un 8. maddesinin 1. fıkrasının (e) bendindeki; “Irk, renk, dil, din, tabiiyet, cinsiyet, engellilik, siyasî ve felsefî düşünce, mezhep ve benzeri nedenlerle ayrımcılık yapan ve bireyleri aşağılayan yayınları içeremez ve teşvik edemez” ilkesine aykırılıktan 1 uyarı cezası (IMC TV) verildi.
Tarafsızlık: RTÜK, 6112 sayılı Kanunun 8. maddesinin 1 (ı) bendinde yer alan “Haber bültenleri ve haber programları, tarafsızlık, gerçeklik ve doğruluk ilkelerini esas almak ve toplumda özgürce kanaat oluşumuna engel olmamak zorundadır” şeklindeki ilkeye aykırılıktan 6 uyarı cezası (ATV (3), A Haber TV, 360 TV, 24 TV) ve 27.202 TL (Ulusal Kanal- 13.601 TL; Samanyolu Haber TV- 13.601 TL) para cezası verdi.
Aşağılama: 6112 sayılı Kanun’un 8. maddesinin 1. fıkrasının (ç) bendinde yer alan “İnsan onuruna ve özel hayatın gizliliğine saygılı olma ilkesine aykırı olamaz, kişi ya da kuruluşları eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü, aşağılayıcı veya iftira niteliğinde ifadeler içeremez” ilkesine aykırılıktan 6 uyarı cezası (24 TV (2), TGRT, TGRT Haber, A Haber TV (2)) ve 231.042 TL para cezası (A Haber TV- 56.071 TL (2); Halk TV- 13.601 TL (3); TV Net -13.601 TL; Samanyolu Haber-13.601 TL; Beyaz TV- 13.601 TL; CNN Türk- 37.294 TL) verildi.
Hukukun üstünlüğü: 6112 sayılı Kanun’un 8. maddesinin 1 (c) bendinde yer alan “Hukukun üstünlüğü, adalet ve tarafsızlık esasına aykırı olamaz” ilkesine aykırılıktan 1 uyarı cezası (Uçankuş TV) verildi.
Masumiyet karinesi: RTÜK, 6112 sayılı Kanun’un 8. maddesinin (i) bendi, “Suçlu olduğu yargı kararı ile kesinleşmedikçe hiç kimse suçlu ilân edilemez veya suçluymuş gibi gösterilemez; yargıya intikal eden konularda yargılama süresince, haber niteliği dışında yargılama sürecini ve tarafsızlığını etkiler nitelikte olamaz” hükmünü ihlalden 4 uyarı (A Haber TV (2), 24 TV, Habertürk) cezası verdi.
Türkçenin kullanımı: RTÜK, 6112 sayılı Kanunun “Türkçenin, özellikleri ve kuralları bozulmadan doğru, güzel ve anlaşılır şekilde kullanılmasını sağlamak zorundadır; dilin düzeysiz, kaba ve argo kullanımına yer verilemez” düzenlemesini ihlalden 1 uyarı (A Haber TV) ve 428.494 TL para cezası (Kanal D-164.032 TL; Kanal D- 250.861 TL; Halk TV-13.601 TL) verdi.
Düşmanlığa tahrik: 6112 sayılı Kanunun 8. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde yer alan; “Irk, dil, din, cinsiyet, sınıf, bölge ve mezhep farkı gözeterek toplumu kin ve düşmanlığa tahrik edemez veya toplumda nefret duyguları oluşturamaz” hükmünü ihlalden 13.601 TL (Özgür Gün TV- 13.601 TL) para cezası verildi.
Tütün ve tütün ürünleri: RTÜK, 6112 sayılı Kanunun 8. maddesinin birinci fıkrasının (h) bendindeki; “Alkol, tütün ürünleri ve uyuşturucu gibi bağımlılık yapıcı madde kullanımı ….. özendirici nitelikte olamaz” hükmü ile 4207 sayılı Tütün Mamullerinin Zararlarının Önlenmesine Dair Kanun’un üçüncü maddesinin altıncı fıkrasında yer alan “Televizyonda yayınlanan programlarda, filmlerde, dizilerde, müzik kliplerinde, reklam ve tanıtım filmlerinde tütün ürünleri kullanılmaz, görüntülerine yer verilmez” hükmünün ihlalinden 11.011 TL para cezası (Cine 5 – 11.011 TL) verdi.
Teröre övgü: 6112 sayılı Kanunun 8. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendinde yer alan; “Terörü övemez ve teşvik edemez….” Hükmünü ihlal etmekten 27.202 TL (Samanyolu Haber – 13.601 TL; Jiyan TV-13.601 TL) para cezası verildi.
Cinsiyet eşitsizliği: RTÜK, 6112 sayılı Kanunun 8. maddesinin 1. fıkrasının (s) bendindeki; “Toplumsal cinsiyet eşitliğine ters düşen, kadınlara yönelik baskıları teşvik eden ve kadını istismar eden programlar içeremez” hükmünü ihlalden 13.601 TL (CN Cartoon Network – 13.601 TL) para cezası verildi.
Tekzip yayınlamama: 6112 sayılı Kanun’un 8. maddesinin 1. fıkrasının (o) bendindeki; “Kişi veya kuruluşların cevap ve düzeltme hakkına saygılı olmak zorundadır” hükmünü ihlalden, 3 uyarı (Samanyolu Haber TV (2), Kanal D) cezası verildi.
YSK Cezaları:
Yüksek Seçim Kurulu (YSK), 1 Kasım 2015 Genel Seçimleri sürecinde 61 TV kuruluşuna toplam 117 yayın durdurma cezası, 39 televizyona da 59 uyarı cezası verdi.
61 TV kuruluşuna 117 yayın durdurma cezası verildi. Yayın organları şunlardır: TV5 (2), Uzay Haber (3), Anadolu’da Vuslat TV (4), Ulusal 1 (2), Ülke TV (2), Mehtap TV (3), Bengütürk (4), TGRT Haber (5), Beyaz TV (4), Kaçkar TV, A Haber (6), Can Erzincan TV, GTV (3), Kanal D, KRT, Kanal 7 (4), Show TV (2), Kanal A, 4 Eylül TV, EM TV, Tek Rumeli TV, Aksu TV, Yurt TV, Ülke TV (2), TV NET (7), 24 TV (4), HTV Hayat, Akit TV, TV6 (2), Kon TV (2), Altaş TV, Kanal Urfa, Kanal 5, Star TV, Eurostar, Halk TV (5), Kanal 3, TRT1, ATV, STV (2), Fox TV, TRT Haber (2), TRT Türk, Haberaks, Kanal Fırat (4), 360 TV, Cem TV, Kanal Çay, İMC TV, Yeni Kocaeli TV, Kardelen TV, Akdeniz TV, TV Kayseri, NTV, CNN Türk (2), Habertürk, Meltem TV, Samanyolu Haber, Denge TV (2), Haber Medya, Ulusal Kanal.
39 TV kuruluşuna 59 uyarı cezası verildi. Yayın organları şunlardır: ATV, Bugün TV, Kanal A (2), Kanal 7, TV NET (3), Kaçkar TV, TRT Haber, Akit TV (2), Halk TV (5), Samanyolu Haber (6), A Haber (3), 360 TV, TRT Haber (2), TRT, TRT1, Kadırga TV, Ülke TV, Anadolu’da Vuslat, Kon TV, Kanal Fırat (2), Kanal 7, TV5, TV6, Doruk TV, Bugün TV, Ulusal Kanal, Mehtap TV (2), Meltem TV, Mesaj TV, Bengü Türk, Bengütürk TV, Beyaz TV, TGRT Haber (3), Denge TV, Haber Medya, Kanal 24, 24 TV, Kanal Türk, CNN Türk.

Sayfa Başı