59 gazeteci ve 23 dağıtımcı 2014’e cezaevinde girdi. Gazetecilerin 56’sı ve dağıtımcıların tamamı Terörle Mücadele Kanunu (TMK) ve Türk Ceza Kanunu (TCK) kapsamında “örgüt” bağlantılı olarak hapiste bulunuyor. İki gazeteci Gezi Direnişi operasyonları ile bir gazeteci de “casusluk” iddiasıyla hapiste.
59 gazeteciden 34’ü ve 23 dağıtımcıdan tümü Kürt medyasını temsil ediyor. Gazeteciler ve dağıtımcılar genellikle “haber takibi”, “iktidara eleştirel habercilik” ve “Kürt medyasında çalışmak” gibi olağan gazetecilik faaliyetleri suçmuş gibi tanımlanarak “yasadışı örgütün medya ortamı”nı oluşturmakla suçlanıyorlar.
İsnat edilen suçlar arasında “örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek” ve/veya “örgüt içindeki hiyerarşik yapıya dâhil olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek” de bulunuyor. Bazı gazeteciler ise “silahlı ya da silahsız örgüt kurmak”, “sevk ve idare etmek”, “üye olmak” suçlaması ile yargılanıyor ve hakkında hüküm verilenler var
Gazeteci Cinayetleri / Yargılama
Hrant Dink Cinayeti
Hrant Dink cinayeti 7 yıldır cezasız: Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in 19 Ocak 2007’de öldürülmesinde ihmali bulunduğu gerekçesiyle dönemin İl Jandarma Komutanı Albay Ali Öz’ün tutuksuz yargılandığı davanın görülmesine Trabzon 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi (26 Aralık).
Mahkeme, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nin dosyalarını ana davayla birleştirilmesini kabul etmediğini bildirdi. Yargıtay’ın bozma ilamıyla ilgili görüşü sorulan Öz’ün avukatı Ali Sürmeli, “Eski hükümde ısrar edilsin.” derken, Dink ailesinin avukatı Hakan Bakırcıoğlu, “Bozma ilamına uyulsun” dedi. Yargıtay, Trabzon Ağır Ceza Mahkemesi ile Trabzon 2.Sulh Ceza Mahkemesi’nin ayrı ayrı ele alınan dosyaların birleştirilerek görülmesini istemiş ve dosyayı geri göndermişti. Son olarak, Trabzon 1.Ağır Ceza Mahkemesi, bu karara uymayı kararlaştırdı ve Yargıtay’dan döndüyse, sekiz jandarma görevlisinin yargılandığı, Öz’ün de altı ay hapse mahkum olduğu dosyayı incelemek için Trabzon 2. Sulh Ceza Mahkemesi’nden istemişti. Dosya henüz Yargıtay’dan dönmediğinden Ağır Ceza Mahkemesi bu kararı bekleyecek. Eğer Trabzon 2. Sulh Ceza Mahkemesi kararı Yargıtay’da bozularak gelirse iki dosya birleştirilecek. Dava, 11 Şubat 2014’te sürecek.
Dink ailesinin avukatı Fethiye Çetin dosyaların birleştirmemesine karşı çıktı,“Trabzon Emniyet’i 2004’ten bu yana doğrudan suça iştirak etti, cinayette doğrudan rol aldı. Bu davada asıl zarar gören yargı sistemi ve toplumun adalete olan güvenidir” dedi.
Ahmet İskender’e yakalama: Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in 19 Ocak 2007’de öldürülmesiyle ilgili davanın görülmesine İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi (3 Aralık). Yargıtay’ın bozma kararı sonra gerçekleşen ikinci duruşmada mahkeme, sanık Ahmet İskender hakkında yakalama kararı çıkardı. Gelecek duruşma 7 Ocak’ta.
Cinayetle bağlantılı olmaktan tetikçi Ogün Samast dışında Erhan Tuncel, Yasin Hayal ve Ersin Yolcu tutuklu bulunuyor. Tuncel, “Bu organizasyonun adı ne bilmiyorum. Bu yapı kendilerini yargılatmamak için mahkemenizi figüran olarak kullanıyor” dedi.
İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah Dink’in katili Ogün Samast’ı konuşturduğunu ancak dönemin Trabzon Emniyet Müdürü Ramazan Akyürek’in kayıtları sildiğini söyledi; cinayeti “Ramazan Akyürek’in çetesi ve Trabzon Jandarması’nın yaptığı bir operasyon” olarak niteledi.
Tuncel ifade verdi: Hrant Dink davasının sanığı olarak mahkum edildikten sonra tutuklanan Tuncel’in tanık sıfatıyla ifadesi alındı. Tuncel’in, savcı Muammer Akkaş’a o dönemde Trabzon’da görevli olan ve cinayet günü İstanbul’da olduğu belirlenen Uzman Çavuş Satılmış Şahin ile tanıştığını söylediği iddia edildi (29 Kasım).
Tuncel’in, savcıya emniyetçi Ramazan Akyürek ve Ali Fuat Yılmazer ile istihbaratçı Muhittin Zenit’in isimlerini verdiği, Zenit ile yakın ilişkide olduğunu belirttiği iddia ediliyor. Ayrıca, McDonald’s saldırısından önce bomba talimi yaparken, yanlarında Zenit ile irtibatlı olan istihbaratçı Muzaffer G.’nin de olduğunu ifade ettiği kaydedildi.
İstanbul birleştirme istemedi: İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, dönemin Trabzon İl Jandarma Komutanı Albay Ali Öz’ün yargılandığı dava dosyasının, Yargıtay’dan bozularak dönen Hrant Dink cinayeti davasıyla birleştirilmesi konusunda Trabzon 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nce sorulan görüşe, “dosyalar arasında hukuki ve fiili bağlantı olmadığı” gerekçesiyle olumsuz yanıt verdi (27 Kasım).
Hrant’a rahat yok: Başında Nihat Ömeroğlu’nun bulunduğu Kamu Denetçiliği Kurumu (Ombudsmanlık), “Türklüğe hakaret”ten ceza verildikten sonra tehditler alan ve 2007’de öldürülen gazeteci Hrant Dink’in “Ermeni olduğu için değil suçun maddi ve manevi unsurları oluştuğu” için mahkûm edildiğini öne sürdü (23 Kasım).
Cinayet hala devlet sırrı: İstanbul 2. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi, Hrant Dink cinayetinden 22 yıl 10 ay hapse mahkum edilen Ogün Samast’ı “örgüt üyeliği”nden yargıladığı davada, TBMM Darbeleri Araştırma Komisyonu’nun mahkemeye gönderdiği MİT belgelerinin devlet sırrı olup olmadığını bir kez daha soracak (5 Kasım).
Komisyondan daha önce gelen “MİT sadece gizli ve çok gizli ibaresi koydu ama devlet sırrıyla ilgili bir açıklama yapmadı” açıklamasını yeterli bulmayan mahkeme, ilgili CD’leri Dink avukatlarına vermeye yanaşmadı. Bu kez doğrudan MİT’e sorulacak. Avukat Hakan Bakırcıoğlu, “Anlaşılan MİT bilgileri gönderirken devlet sırrı niteliğinde olduğunu belirtmemiştir. Dink cinayetinin tüm boyutlarıyla aydınlatılması için bu CD’lerin bize verilmesini talep ediyoruz” dedi. Dava 7 Şubat’ta sürecek.
Tuncel yakalandı: Hrant Dink cinayeti davasının sanığı Erhan Tuncel, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nin yakalama kararı çıkarmasından 37 gün sonra İstanbul Kumburgaz’da kaldığı villada yakalandı. (23 Ekim). Mahkeme, 17 Eylül’de sanığa yönelik suçlamanın ağırlaşabileceğine işaret ederek yakalama kararı çıkarmıştı.
Bilseydim, Dink ölmezdi: Trabzon eski Valisi Hüseyin Yavuzdemir, “Bana polisten veya jandarmadan bilgi gelseydi dönemin İstanbul Valisi Muammer Güler gereken tedbiri alırdı ve Dink öldürülmezdi” dedi (10 Ekim)
Öz İstanbul’da yargılanabilecek mi? Trabzon 1. Ağır Ceza Mahkemesi, Dink cinayetinde ihmali bulunmakla yargılanan dönemin Trabzon Jandarma Komutanı Albay Ali Öz’ün İstanbul’daki ana davayla birleştirilmesi konusunda İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nden görüş istedi. (3 Ekim).
Yaşar Parlak cinayeti
Silvan Mücadele gazetesi sahibi Yaşar Parlak’ın öldürülmesinin üzerinden dokuz yıl geçti ancak cinayetin failleri yakalanmadı. Cinayetin 28 Şubat sürecinde yayınlanan “Andıç” ile bağlantılı olduğunu düşünen oğlu Ferhat Parlak, 18 Ağustos 2004’te Silvan’da Selahaddin Eyyubi Camiinin avlusunda işlenen cinayetin Hizbullah infazı olarak gündeme geldiğini hatırlatıyor. Parlak, iki yıl önce dönemin Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Çevik Bir ve Hürriyet Gazetesi başyazarı Oktay Ekşi hakkında yaptığı şikayetin işleme konulmasını istiyor (18 Kasım).
Hayırsevener cinayeti
Güney Marmara’da Yaşam gazetesi genel yayın yönetmeni Cihan Hayırsevener’in 18 Aralık 2009’da öldürülmesiyle ilgili dava Yargıtay’a taşındı (1 Ekim).
İstanbul 10. Özel Görevli Ağır Ceza Mahkemesi, 1 Ağustos’ta, tutuklu sanık İhsan Kuruoğlu’nu cinayeti azmettirmekten 17 yıla, silahlı suç örgütü kurmak’ ve ihaleye fesat karıştırmaktan da 10 yıl hapse mahkum etmişti.
Tetikçi Serkan Erakkuş müebbet, vur emrini taşıyan avukat Ferda Dündar 7 yıl 6 ay, Kuruoğlu Ailesinden Osman ve İlbey Kuruoğlu ile gazeteci Engin Arıcan ‘2 yıl 8’er ay hapis cezası almıştı. Şoför Kerem Yılmaz da 11 yıl 8 ay hapse mahkum edildiyse de, tutuklu kaldığı süre dikkate alınarak yurtdışı çıkış yasağı ve adli kontrol tedbiri karşılığında tahliye edilmişti.
Özgür Ülke’nin bombalanması
Özgür Ülke gazetesinin İstanbul Kadırga’daki binası ve Ankara bürosunun 3 Aralık 1994’te bombalanması, 19. yıldönümünde Sultanahmet Kadırga Meydanı’nda anıldı. Dönemin Başbakanı Tansu Çiller, gazeteyle ilgili etkin önlem alınmasını isteyen bir belgesi ortaya çıkmasına rağmen hiçbir zaman yargı önüne çıkarılmadı (3 Aralık).
Musa Anter Cinayeti
Gazeteci ve aydın Musa Anter’in öldürülmesi ve Orhan Miroğlu’nun yaralanmasıyla ilgili davanın üçüncü duruşması Diyarbakır 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü (2 Aralık).
“Yeşil” kod adlı Mahmut Yıldırım, hakkında yakalama kararı bulunan Abdulkadir Aygan (Aziz Turan) ve Albay Savaş Gevrekçi ile tek tutuklu sanık Hamit Yıldırım, “Taammüden cinayet işlemek”ten ağırlaştırılmış ömür boyu, “Halkı isyana ve birbirini öldürmeye teşvik”ten de 20 yıla kadar hapisle yargılanıyorlar. Hamit Yıldırım, duruşmada kendisine iftira atıldığını söyledi. Yıldırım, ayrıca, Mahmut Yıldırım’ın evine gelmediğini, Aygan’ı tanımadığını, JİTEM kurucusu olduğu iddia edilen Binbaşı Cem Ersever’i tanımadığını anlattı. Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi, soruşturmanın yetersizliğine işaret etti; “Cinayeti sadece genç bir korucunun işlemediği, organize edildiği açıktır. Buna karşın tek bir tutuklu var” dedi. Dava 24 Ocak’ta sürecek.
Hapis Gazeteciler
59 gazeteci ve 23 dağıtımcı 2014’e cezaevinde girdi. Gazetecilerin 56’sı ve dağıtımcıların tamamı Terörle Mücadele Kanunu (TMK) ve Türk Ceza Kanunu (TCK) kapsamında “örgüt” bağlantılı olarak hapiste bulunuyor. Geçen yıl aynı dönemde 68 gazeteci ve 27 dağıtımcı/medya çalışanı cezaevindeydi.
59 gazeteciden de 34’ü ‘Kürdistan Topluluklar Birliği-Türkiye’ (KCK), ‘PKK’ ve ‘DYG’; 9’u ‘Devrimci Halk Kurtuluş Partisi-Cephesi’ (DHKP-C); altısı ‘Ergenekon’;biri ^Maoist Komünist Partisi; üçü ‘Marksist Leninist Komünist Partisi’ (MLKP); biri ‘Direniş Hareketi’, biri ise İBDA-C davalarından hapiste. İki gazetecinin örgütü bilinmiyor. İki gazeteci Gezi Direnişi operasyonları ile bir gazeteci de “casusluk” iddiasıyla hapiste.
59 gazeteciden 25’i hükümlü, 24’ünün yargılanması sürüyor. 10’u ise 31 Aralık itibarıyla henüz iddianameleri açıklanmadığı için, ne tür iddialarla hapiste tutulduklarını net olarak bilmeden ilk duruşma gününü bekliyor.
Dicle Haber Ajansı’ndan (DİHA) 10 gazeteci hapiste; biri eski çalışan üçü hükümlü, beşi yargılanıyor, biri iddianame bekliyor. Azadiya Welat gazetesinden 9 gazeteci hapiste; altısı hükümlü, biri eski yetkilisi ve iki gazetecinin yargılaması sürüyor. Özgür Gündem’den sekiz gazeteci hapiste; üçü eski çalışan tamamı yargılanıyor. Özgür Halk dergisinden iki gazeteci hapiste; biri hükümlü biri yargılanıyor.
Ergenekon / hükümlüler: Hikmet Çiçek (Ulusal Kanal Genel Yayın Yönetmeni), Mehmet Deniz Yıldırım (Aydınlık Dergisi Genel Yayın Yönetmeni), Tuncay Özkan (Kanal Biz TV sahibi), Turan Özlü (Ulusal Kanal genel yayın yönetmeni, Merdan Yanardağ (Yurt gazetesi Genel Yayın Yönetmeni)
Ergenekon/ hükümlü: Prof. Dr. Yalçın Küçük (OdaTV yazarı).
KCK – PKK – DYG / Hükümlüler: Ali Konar (Azadiya Welat Elazığ temsilcisi – 7 yıl 6 ay), Faysal Tunç (DİHA Şırnak muhabiri – 12 yıl, 6 ay), Ferhat Çiftçi (Azadiya Welat Antep temsilcisi – 22 yıl, 8 ay), Hamit Dilbahar/Duman (Azadiya Welat yazarı-16 yıl), Kamuran Sunbat (DİHA Çukurova eski muhabiri – 11 yıl, 11 ay), Kenan Karavil (Radyo Dünya Yönetmeni – 19 yıl, 9 ay), Murat İlhan (Azadiya Welat Diyarbakır muhabiri – 6 yıl, 3 ay), Nuri Yeşil (Azadiya Welat Tunceli temsilcisi – 1 yıl, 7 ay), Sevcan Atak (Özgür Halk dergisi editörü – 7 yıl, 6 ay), Seyithan Akyüz (Azadiya Welat Adana temsilcisi – 22 yıl, 6 ay), Şahabettin Demir (DİHA Van muhabiri – 4 yıl).
KCK – PKK – DYG / Yargılananlar: Abdullah Çetin (DİHA Siirt muhabiri), Ahmet Birsin (Gün TV genel müdürü), Ayşe Oyman (Özgür Gündem editörü), Cengiz Kapmaz (Özgür Gündem yazarı), Dilek Demirel (Özgür Gündem eski editörü), Ertuş Bozkurt (Fırat Dağıtım çalışanı, DİHA muhabiri), Hasan Özgüneş (Azadiya Welat yazarı), Hüseyin Deniz (Evrensel muhabiri), Kenan Kırkaya (DİHA Ankara temsilcisi), Mazlum Özdemir (DİHA Diyarbakır muhabiri), Mehmet Emin Yıldırım (Azadiya Welat genel yayın yönetmeni), Nahide Ermiş (Demokratik Modernite yayın kurulu üyesi), Nevin Erdemir (Özgür Gündem Editörü), Nurettin Fırat (Özgür Gündem yazarı), Ramazan Pekgöz (DİHA Diyarbakır editörü), Sebahattin Sürmeli (Özgür Halk dergisi editörü), Semiha Alankuş (DİHA Diyarbakır editörü), Sibel Güler (Özgür Gündem eski editörü), Sultan Şaman (Heviya Jine editörü), Tayyip Temel (Azadiya Welat eski genel yayın yönetmeni), Turabi Kişin (Özgür Gündem eski editörü),Yüksel Genç (Özgür Gündem yazarı).
KCK iddianamesiz: Cüneyt Hacıoğlu (DİHA Uludere muhabiri)
KCK-PKK-DYG / Tahliye olanlar: Ömer Faruk Çalışkan (Özgür Halk dergisi yazı işleri müdürü – 6 yıl, 3 ay), Nilgün Yıldız (DİHA muhabiri)
DHKP-C/Hükümlü: Mustafa Gök (Emek ve Adalet dergisi Ankara temsilcisi – ömür boyu hapis).
DHKP-C/Yargılananlar: Deniz Kısmetli (Halkın Günlüğü gazetesi İzmir temsilcisi), Gamze Keşkek (Tavır Dergisi genel yayın yönetmeni),
DHKP-C / İddianamesi açıklanmayanlar: Fatih Özgür Aydın (Artı İvme Dergisi yazı işleri müdürü), Kaan Ünsal (Yürüyüş Dergisi muhabiri), Mustafa Doğru (Yürüyüş Dergisi sahibi ve sorumlu yazı işleri müdürü), Naciye Yavuz (Yürüyüş Dergisi muhabiri), Veysel Şahin (Tavır dergisi yazarı, Yayın danışmanı), Yeliz Kılıç (Yürüyüş Dergisi muhabiri).
DHKP-C/Tahliye edilenler: Bahar Kurt (Tavır Dergisi sahibi), Sami Menteş (Yurt Gazetesi muhabiri), Musa Kurt (Yürüyüş Dergisi muhabiri),
MKP / Hükümlüler: Erdal Süsem (Eylül Hapishane dergisi editörü – ömür boyu hapis).
MLKP / Hükümlüler: Füsun Erdoğan (Özgür Radyo genel yayın koordinatörü- müebbet hapis, 789 yıl 7 Ay hapis, 1.263,320 TL para cezası); Bayram Namaz (Atılım dergisi yazarı- müebbet hapis) Hatice Duman (Atılım Dergisi sahibi ve yazı işleri müdürü – ömür boyu hapis).
Odak dergisi yazı işleri müdürü Erol Zavar ‘Direniş Hareketi’ davasından müebbet hapse mahkûm. Mezitli FM genel yayın yönetmeni Mikdat Algül örgüt bağlantısından 65 yıl ceza aldı, dosyası Yargıtay’da. Ama örgüt adı geçmiyor. Akıncı Yol dergisi genel yayın yönetmeni Şükrü Sak ‘İBDA-C propagandası’ndan 21 aydır hükümlü.
Yurt gazetesi, Hatay’daki Asi gazetesi ve Suriye Devlet Televizyonu Hatay muhabiri Hasan Kabakulak “Devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal veya askeri casusluk amacıyla temin etme” iddiasıyla cezaevinde iddianame bekliyor.
Gezi eylemleri/ İddianame bekleyenler: Özgür Gelecek gazetesi muhabiri Çetin Kirsiz, 25 Haziran’da Erzincan’daki Gezi eylemleri sırasında Umut Yayınlık’a ait büro kapısı kırılarak gözaltına alındığından beri Erzurum Cezaevi’nde tutuluyor. Kirsiz’in iddianamesi henüz açıklanmadı.
17 Eylül’de Tekirdağ’da gözaltına alınıp tutuklanan Yeni Evrede Mücadele Birliği Dergisi yazı işleri müdürü Sami Tunca Tekirdağ 1 No’lu F Tipi Cezaevi’nde iddianame bekliyor.
Gezi eylemleri/ tahliye edilenler: İzzet Uysal (Özgür Gelecek).
Dağıtımcılar-çalışanlar
23 dağıtımcı ve çalışanın 22’si ‘KCK-PKK-DYG’; biri ‘DHKP-C’ davalarından cezaevinde bulunuyor. Dağıtımcıların beşi hükümlü, dokuzu yargılanıyor, dördü iddianame bekliyor, beşinin ise hukuki bilgilerine ulaşılamıyor.
KCK-PKK-DYG / Hükümlüler: Cengiz Doğan (Fırat Dağıtım – Azadiya Welat Nusaybin çalışanı – 3 yıl, 7 ay), Mikail Çağrıcı (Azadiya Welat Adana dağıtımcısı, müebbet), Sibel Mustafaoğlu (Fırat Dağıtım Antep çalışanı – 21 yıl, 6 ay), Veysi Arancak (Fırat Dağıtım İstanbul çalışanı – 9 yıl, 8 ay, 15 gün), Salman Akpınar (Fırat dağıtım çalışanı- İki kez müebbet ve 7 yıl 8 ay).
KCK-PKK-DYG / Yargılananlar: Ali Ertuğrul (Azadiya Welat Şırnak dağıtımcısı), Davut Uçar (Özgür Gündem satış ve pazarlama sorumlusu), Haydar Tekin (Fırat Dağıtım eski çalışanı), Nazdar Ecevit (Azadiya Welat Şırnak dağıtımcısı), Ramazan Dinç (Özgür Halk Diyarbakır çalışanı), Savaş Aslan (Azadiya Welat Adana dağıtımcısı), Serdar Ay (Fırat Dağıtım Diyarbakır dağıtımcısı), Şeyhmus Fidan (Fırat Dağıtım İstanbul çalışanı), Ufuk Demir (Fırat Dağıtım Iğdır eski çalışanı).
KCK-PKK-DYG / İddianamesi açıklanmayanlar: Mahmut Tutal (Azadiya Welat çalışanı), Mikail Barut (Fırat Dağıtım eski çalışanı), Uygar Arslan(Fırat Dağıtım çalışanı)
KCK-PKK-DYG / Tahliye olanlar: Dindare Temirhan (Özgür Halk dergisi Mardin çalışanı – 2 yıl, 6 ay), Selam Kahraman (Azadiya Welat Adana dağıtımcısı – 14 yıl, 3 ay), Nizamettin Yılmaz ( Fırat Dağıtım Derik çalışanı), Yasemin Yılmaz (Fırat Dağıtım Mazıdağı çalışanı).
DHKP-C İddianamesi açıklanmayanlar: Yürüyüş Dergisi’nden Doğan Karataştan.
*Azadiya Welat çalışanı Gökhan Gümüş, Hasan Pişkin, Sabri Acar, Fırat Dağıtım Batman çalışanı Mevlüt Ayağ ve Özgür Halk dağıtımcısı Hayri Bal hakkında hukuki bilgilere ulaşılamıyor.
Tahliyeler
Berktay’a KCK tahliyesi: İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesi, KCK İstanbul Ana Davası’nın 67. duruşmasında aralarındaki çevirmen Ayşe Berktay’ın (Hacımirzaoğlu) da olduğu beş sanığı tahliye etti (20 Aralık). Davaya 30-31 Ocak günlerinde devam edilecek.
AYM’den emsal karar: Anayasa Mahkemesi (AYM), 3 yıl 11 ay 24 gün tutuklu yargılanan Firas Aslan ve 4 yıl 1 ay 16 gün tutuklu yargılanan Hebat Aslan’ın tutukluluğunun gerekçesiz şekilde uzatılmasını ‘özgürlük ve güvenlik haklarına müdahale edildiği’ gerekçesiyle toplam 8 bin 200 lira manevi tazminat ödenmesine hükmetti (15 Aralık).
Balbay’a tahliye: Anayasa Mahkemesi’nin “uzun tutukluluğu seçilme hakkını da ihlal ediyor” tespitiyle 5 bin TL tazminat ödenmesine karar verdiği CHP İzmir milletvekili ve Cumhuriyet gazetesi yazarı Mustafa Balbay, Ergenekon davasını gören İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nce aynı gerekçeyle tahliye edildi (10 Aralık).
Ergenekon davasından 5 Ağustos’ta 34 yıl 8 ay hapse mahkum edilen Balbay’a yurtdışına çıkış yasağı koydu. Sincan Cezaevi’nden tahliye olan Balbay 4 yıl 277 gün hapiste kaldı.
Uysal’a tahliye: İzmir 12. Ağır Ceza Mahkemesi, Gezi eylemlerine katıldıkları gerekçesiyle 23 Haziran’da gözaltına alınan ve “Yasadışı yürüyüşe katılmak”, “Silahlı örgüt üyesi olmak” ve Polise mukavemet etmek” iddiasıyla yargıladığı iddialarıyla 17 yıl hapis istemiyle yargılanan Dokuz Eylül Üniversitesi öğrencisi ve Özgür Gelecek dergisi muhabiri İzzet Uysal’ı davanın ikinci duruşmasında yedi kişiyle birlikte tahliye etti (3 Aralık).
Nilgün Yıldız’a tahliye: İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi, 20’si tutuklu 46 basın çalışanını “KCK Basın Komitesinde yer almak”tan yargıladığı davasının 8. duruşmasında DİHA Mardin muhabiri Nilgün Yıldız’ı “tutuklu kaldığı süre ve mevcut delil durumunu” dikkate alarak tahliye etti. Dava, 19 tutuklu sanıkla 13-17 Ocak günlerinde sürecek.
Çalışkan’a tahliye: 19 Temmuz 2008’den beri hapiste bulunan ve 6 yıl 3 aylık hapis cezası bulunan Özgür Halk dergisi yazı işleri müdürü Ömer Faruk Çalışkan Kandıra Cezaevi’nden altı ay önce tahliye edildi. Çalışkan’ın İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nde süren ve PKK üyeliğinden suçlandığı bir başka dosyası da bulunuyor.
Sami Menteş özgür: İstanbul 23. Ağır ceza Mahkemesi, DHKP-C Gençlik yapılanmasına bağlı olmakla suçlandığı için dokuz aydır Kandıra Cezaevi’nde tutulan Yurt gazetesi muhabiri Sami Menteş’i tahliye etti (11 Ekim). Dört kişi daha tahliye edilirken Tavır dergisi yayın yönetmeni Gamze Keşkek tutuklu kaldı. 13’i tutuklu 24 sanıklı dava 25 Şubat 2014’te sürecek.
Bahar Kurt’a tahliye: İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi, bir karakola saldırının faili olarak yakalanan İbrahim Çuhadar’ın cenazesinin Adli Tıp’tan alınması sırasında gözaltına alınıp 10 kişiyle birlikte tutuklanan Tavır dergisi sahibi Bahar Kurt tahliye edildi (6 Eylül).
Mahkeme, 22 sanığın yargılandığı davada Kurt’a yurtdışına çıkış yasağı koydu; haftada bir kere imza verme zorunluluğu getirdi.
Gözaltılar
İki gözaltı: Taksim’de hükümetin adının karıştığı yolsuzluk karşıtı eylemleri izleyen Aydınlık gazetesi muhabiri Yusuf Durdu Emre ellerine ters kelepçe takılarak gözaltına alındı (28 Aralık). Makinelerine el konulan muhabir, gecenin ilerleyen saatlerinde serbest kaldı. Polis, Taksim’deki CHP binası yakınından görev yapan Seç Haber sitesi haber müdürü Şafak İnan’ı gözaltına almaya kalkıştı. Elleri kelepçelenen İnan, gözaltı otobüsüne bindirilerek alıkonuldu; ardından serbest bırakıldı.
Muhabire darp ve gözaltı: İstanbul Tabip Odası’nın Gezi Parkı’nda yaptığı basın açıklaması sırasında görüntü alırken darp edilerek gözaltına alınan ETHA Ajansı muhabiri Emrah İlingi, aldığı görüntüler silindikten sonra serbest bırakıldı (8 Aralık).
Gazeteciye gözaltı: Polis İskenderun, Antakya ve Samandağ’da yaptığı operasyonlar sonucunda İskenderun’da çeşitli gazetelerde köşe yazarı olarak çalışan Nesrin Rihani ve Antakya Ehl-i Beyt Kültür ve Dayanışma Vakfı Merkezi üyelerinin de olduğu 10 kişiyi gözaltına aldı (3 Aralık). Aralarında Rihani’nin de olduğu beş kişi serbest bırakıldı (6 Aralık).
Dağıtımcıya gözaltı: Cizre’de Azadiye Welat dağıtımcısı Ömer Baran gazete dağıttığı esnada “örgüt propagandası yaptığı” gerekçesiyle gözaltına alındı (27 Kasım). Cizre Emniyet Müdürlüğü’ne götürülen Baran ile birlikte 100 Azadiya Welat, 40 Özgür Gündem ile 70 Demoktarik Ulus gazetesine de el konuldu.
Hakan Albayrak’a gözaltı: Tunus’tan İstanbul’a dönen Star gazetesi yazarı ve Sancaktar dergisi kurucusu Hakan Albayrak, daha önce yazdığı bir köşe yazısı nedeniyle Atatürk Havalimanı’nda gözaltına alındı (12 Ekim). Gazeteci, ertesi sabah nöbetçi hakim karşısına çıkarıldıktan sonra serbest bırakıldı.
Saldırı, Tehdit ve Engellemeler
Ekim-Aralık 2013 döneminde gazetecilere, medya çalışanlarına, bir gazete ve iki İnternet sitesine yönelik en az 27 fiili saldırı, 12 sözlü saldırı veya tehdit yaşandı. Üç gazete tehdit edildi; 12 sansür olayı meydana geldi.
13 gazeteciye şiddet: Taksim’de hükümet üyelerinin de adının geçtiği yolsuzlukları protestolarını izleyen en az 13 haberci polis şiddetiyle karşılaştı (28 Aralık).
Radikal gazetesi muhabiri Elif İnce ve ETHA muhabiri Yıldız Tar kalçasından, CNN International muhabiri Mohammet Jamhoom yüzünden, CNN International kameramanı bacağından, serbest muhabir Berna Şahin bacağından plastik mermi ile yaralandı. Polis, fişleme nedeniyle tartıştığı IMC muhabiri Michelle Demishevich’in boğazını sıktı, ölümle tehdit etti. Aydınlık gazetesi muhabiri Yusuf Durdu Emre darp edildi. TOMA aracı, ETHA muhabiri İsminaz Ergün ve bir diğer meslektaşını hedef aldı. Tazyikli suyla yere savrulan ve yaralanan muhabirlerin fotoğraf makineleri kullanılamaz hale geldi. Polis Vice News UK foto muhabiri Deniz Agah’ı da tekmeledi. Serbest gazeteci Savash Porgham da coplandı. İHA foto-muhabiri İsmail Coşkun da, eylemcilerle polis arasında kaldıktan sonra saldırıya uğradı; fotoğraf makinesi kırıldı. Ankara’da AA muhabiri Rauf Maltaş, Ziya Gökalp Caddesi’nde görev yaparken “sivil polis” sanılarak darp edildi. Gazeteci, sağlık raporu aldıktan sonra Çankaya Polis Karakolu’nda şikayetçi oldu.
Gezi’de haberciler fişlenmiş: Ankara polisinin Gezi Parkı eylemleri sırasında gazetecileri de fişlediği iddia edildi (28 Aralık).
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilen tutanaklarda, “Milli Müdafaa Caddesi üzerine gelen DİHA muhabiri Ethem Sarısülük olayıyla ilgili eylem yapan şahıslarla röportaj yaptı” ifadesi geçiyor. Ayrıca, TOMA’nın Günlük Evrensel muhabiri Hasan Akbaş’ı yaralaması da 26 Haziran gününe işleniyor. Eski Pol-Der Genel Başkanı Sıtkı Öner’in Halk TV’ye verdiği röportaj da kayda geçirildi.
Yeni Şafak’a tehdit: Yeni Şafak’ın yakınında, İstanbul merkezli yolsuzluk operasyonlarında gözaltına alınanların mahkemeye çıkarıldığı 19 Aralık gecesiyle 23 Aralık gecesi havaya ateş açıldı. Gazete, “Yeni Şafak’a gözdağı” sürmanşetiyle çıktı (25 Aralık).
Tutuklulara iletişim cezaları: Muş E Tipi Kapalı Cezaevi’nde kalan tutuklular, İHD Genel Merkezi’ne başvurarak, son dönemde cezaevi idaresinin tutumlarından kaynaklanan bazı hak ihlalleri yaşadıklarını bildirdiler; sohbet alanlarına çıkma, kitap, radyo bulundurma, yazı yazma gibi haklarda kısıtlamalara gidildiğini anlattılar (25 Aralık).
İki haberci yaralandı: Kadıköy Meydan’ında düzenlenen İstanbul Kent Miting’inde görev yapan Özgür Gelecek muhabiri Songül Araçve BirGün muhabiriElçin Yıldıral polis müdahalesiyle yaralandı (22 Aralık).
Plastik mermiyle yüzünden yaralandıktan sonra Kadıköy Numune Hastanesi’ne kaldırılan Araç, “Fotoğraf çektiğim için polis direk hedef aldı” dedi. Gazeteci yargıya başvuracağını açıkladı. Gaz fişeğiyle kolundan yaralanan Yıldıral da Haydarpaşa Numune Hastanesi’nden rapor aldı.
THY sansürü: Türk Hava Yolları, Fethullah Gülen cemaatine yakın gazeteleri bulundurmama kararı aldı (21 Aralık). Zaman, Today’s Zaman ve Bugün gazeteleri yanı sıra MHP’ye yakın Ortadoğu gazetesi artık uçuşlarda bulunamayacak.
Haber sitesine saldırı: Ortadoğu gündemini izleyen Yakındoğu Haber (yakindoguhaber.com) sitesi siber saldırıya uğradı (20 Aralık). Site bir süre kullanım dışı kaldıktan sonra yayınına devam etti.
Gazetecilere saldırı: İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın üç bakanın oğullarına ve Fatih Belediye başkanına karşı başlattığı operasyonu izleyen gazetecilere bir kişi Fatih Belediyesi önünde saldırdı (17 Aralık).
Gazete afişi söküldü: Özgür Gündem gazetesinin yeni yayın dönemi ilişkin hazırlanan ve Dersim’de duvarlara yapıştırılan “Herkesin Gündem’i herkese Gündem” yazılı afişler sivil polislerce söküldü (16 Aralık).
AA sansürlememiş: Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Anadolu Ajansı’nın Başbakan Erdoğan’ın “Yol medeniyettir. Ama medeni olmayanlar yolun kıymetini anlamazlar. Önünde cami bile olsa yol oradan geçecekse o camiyi yıkar, camiyi gider başka bir yerde inşa ederiz” sözlerini sansürlemediğini, limitli karakterler nedeniyle bu sözlerin sadece twitter hesabında yer almadığını savundu (13 Aralık).
Ermeni araştırmaları fişleniyor mu? Agos gazetesi, Türk Tarih Kurumu’nun (TTK), YÖK aracılığıyla üniversitelere yazı göndererek Ermeni meselesi üzerine çalışan yüksek lisans ve doktora öğrencilerinin isimleri, çalışma başlıkları ve iletişim bilgilerini istediğini öne sürdü (12 Aralık).
Arınç’tan Taraf’a tehdit: Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, 2004’e ait MGK kararının yayımından sonra Taraf ve muhabiri Mehmet Baransu’yu hedef aldı: “Bu gazetecilik değil edepsizlik”(…) “Somun pehlivanlığına gerek yok. ‘Ben bu işi bilerek yaptım, sonucuna razıyım, bu bir gazeteciliktir’ derseniz, kanun ceza veriyorsa bunu da göğüslersiniz. Mustafa Balbay kadar olmasa bile, herhalde 4,5-5 yılı hiç kimse göze almıyor ama kahramanlık budur.” (11 Aralık).
“Kürdistan” tasarıdan çıkarıldı: TBMM Genel Kurulu, 2014 bütçe tasarısında yer alan “Kürdistan” ifadesini BDP’nin muhalefetine rağmen çıkardı (10 Aralık). Genel Kurulu’nda BDP ve MHP milletvekilleri arasında kavga çıktı.
Yerel gazete camları kırıldı: Polis, Yüksekova’da iki kişinin polis kurşunuyla ölmesinin ardından çıkan olayları yansıtan Yüksekova gazetesinin bürosunun camlarını attığı göz yaşartıcı bomba kapsülleriyle kırdı (9 Aralık). Gazete kurucusu Necip Çapraz, “Polis bilerek ve isteyerek Yüksekova Haber’i hedef aldı. Bulunduğumuz iş merkezine 10 civarı gaz bombası atıldı. İçerde üç dört arkadaşımız mahsur kaldı ve itfaiyenin getirdiği gaz maskeleriyle dışarı çıkabildi” dedi.
Alankuş ile dayanışmaya engelleme: İzmir Ekonomi Üniversitesi’nde düzenlenen “Medya Hukuku” panelinde ifade özgürlüğü tartışılırken, öğrencilerin işten çıkarılan İletişim Fakültesi dekanı Prof. Dr. Sevda Alankuş için attıkları tweetler görünmesin diye salondaki sinevizyon kapatıldı (5 Aralık).
Sansür değilmiş: Basından Sorumlu Devlet Bakanı Bülent Arınç, CHP milletvekili Umut Oran’ın Başbakanın Demokratikleşme Paketi’ni açıkladığı toplantıya Halk TV, Hayat TV, İMC TV ile Sözcü, Aydınlık, BirGün, Sol, Yeni Çağ, Evrensel ve Özgür Gündem temsilcilerinin çağrılmamasıyla ilgili “Sansür değil, akreditasyon” dedi (2 Aralık).
Twitter hesabı askıda: Kürt gazeteci Amed Dicle’nin hesabı twitter yönetimince askıya alındı (27 Kasım). Dicle, yeni hesap açarak, “twitter ile yazıştık cevap bekliyorum. TR-El Kaide ilişkisine ilişkin bir kaç ay önce paylaştığım bir haberi sebep gösteriyorlar.bekliyoruz!” açıklaması yaptı.
Dört gözaltı, iki saldırı: Bir grup, Atatürk’ün ölüm yıldönümü olan 10 Kasım’da “Olmasaydı da olurduk” ilanına yer veren Yeni Akit gazetesini protesto etti (24 Kasım). Slogan atan gruptakilerle, eylemi izleyen gazete muhabirleri arasında arbede oldu. Haber Müdürü Kenan KıranileFahrettin Dede, Hüseyin Kulaoğlu ve Mehmet Özmen gözaltına alındı. Yazar Ali Karahasanoğlu, polisten tekme yediğini yazdı. Kulaoğlu ve Özmen saldırıya uğradı.
Kenan Kırkaya’ya saldırı: KCK davasından 20 Aralık 2011’den beri Kandıra 1 Nolu F Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan DİHA Ankara Temsilcisi Kenan Kırkaya, hastaneye sevki sırasında ring aracında darp edildi (20 Kasım). Gazeteci, zaman kalmadığı gerekçesiyle de tedavi edilmeden hastaneden cezaevine geri gönderildi. TGS saldırıyı kınadı.
Dekanlar fişliyor: Türkiye’de Araştırma ve Öğretim Özgürlüğü Uluslararası Çalışma Grubu (GIT Türkiye) ve Eğitim Sen İstanbul Üniversiteler Şubesi, YÖK’ün 6 Kasım’da yayınladığı Akademik Özgürlük Bildirisi’ne itiraz etti; “Dekanların, öğrenci ve öğretim elemanlarını Twitter ve Facebook üzerinden takip edip fişlediğini iddia etti (19 Kasım).
Yazar twitter hesabını kapattı: Zaman gazetesi yazarı İbrahim Öztürk, “Peygamberin bile kıblesi şaştı oğlum!!! Kudüs’tü Kabe oldu. Bu alemde değişmeyen tek şey yalakalık, güce tapmak” mesajını paylaştığı twitter hesabını tepkiler üzerine kapatmak zorunda kaldı (19 Kasım). Öztürk, daha sonra bu mesajı kendisinin yazmadığını bildirdi.
AKP’li de sansürden şikayetçi: AKP Kütahya Milletvekili İdris Bal, “10 yıldır haftada iki-üç defa televizyonlara çıkarken, iki-üç ay içinde bıçak gibi kesildi. Bu hususta talimat olduğunu duydum. Kırıldım, üzüldüm” dedi (16 Kasım). Bal, Britanya’daki uluslararası bir konferansa katılımının engellendiğini ve bir AKP yetkilisinin medyayı arayarak kendisiyle ilişkisinin kesilmesini istediğini savundu.
Gencel’e saldırı: Gazeteci Süleyman Gençel, İzmir’de bürosuna gelen dört kişinin saldırısına uğradı (11 Kasım). Saldırganlar izlerini kaybettirerek olay yerinden kaçtılar.
Medyaya “tavsiye”: Başbakan Erdoğan’ın danışmanlarının, kızlı-erkekli evlerinin denetimiyle ilgili sözleri nedeniyle Erdoğan’ın Arınç ile ayrı düşmesinden sonra medyayı arayarak Arınç’ın sözlerini küçük görmelerini tavsiye ettiği iddia edildi (10 Kasım).
Baykam ve Kurtulmuş’u bıçaklayana hapis: İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesi, 18 Nisan 2011 günü Akatlar Kültür Merkezi önünde Ressam Bedri Baykam ve asistanı Tuba Kurtulmuş’u bıçakladığı gerekçesiyle sanık Mehmet Çeliker’i “kasten insan öldürmeye teşebbüs” suçundan 25 yıl hapse mahkum etti (11 Kasım).
Stattaki slogana sansür: Galatasaray-Fenerbahçe futbol maçında Fenerbahçeliler “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganları attı. Yayıncı kuruluş, maçın 34. dakikasında “Her yer Taksim her yer direniş” sloganları atılırken sesi kıstı (10 Kasım).
Metiner Ilıcak’ı hedef aldı: AKP Adıyaman milletvekili Mehmet Metiner, bir programda “AK Parti’ye oy da verdim ama şimdi ben utanıyorum” dediği için gazeteci Nazlı Ilıcak’ı “Sahiden Başbakan ve Ak Parti’den utanıyorsa, Sayın Başbakan vasıtasıyla ve ona yakınlık üzerinden elde ettiği köşe ile imkanları elinin tersiyle itsin” sözleriyle hedef aldı. Ilıcak da, “Bu, başarıyı kimseye borçlu değilim” yanıtı verdi. (7 Kasım).
Gazeteciye engel kalktı: İçişleri Bakanlığı, NRC Handelsblad gazetesi temsilcisi Bram Vermeulen’in karşılaştığı güçlüklerin bir yanlış anlaşılmadan kaynaklandığını açıkladı. (1 Kasım). Vermeulen’in tüm seyahat kısıtlamaları da kaldırıldı. Basın Yayın Enformasyon genel Müdürlüğü de, gazeteciye yeni basın kartının hazır olduğunu bildirdi.
Sözcü ekibine saldırı: Marmaray’da elektrik kesintisi nedeniyle seferlerin durmasını görüntülemeye çalışan Sözcü gazetesi muhabiri Eda Sönmez ve kameramanı, güvenlik görevlilerinin saldırısına uğradıklarını açıkladılar (31 Ekim). Üsküdar’a gitmek isteyen ekibi bir güvenlik görevlisi Kazlıçeşme’ye götürdü.
Kitap sakıncalı: Sincan 1 Nolu F Tipi Cezaevi’nde kalan 14 mahkuma yakınları, kitapçılarda satışı serbest olan ‘Bütün Acıların Hesabını Sormak İçin Sınıf Kini’ isimli kitabı gönderdi. Cezaevi Eğitim Kurulu, toplatma ve yasaklama kararı olmayan kitabının bazı sayfalarında, Yürüyüş Dergisi’nden alıntılar tespit edince bir hakimlik kararına dayanarak yasak getirdi. İtiraz üzerine Sincan İnfaz Hakimliği, kitabın parçalanarak, yasak bölümün ayıklandıktan sonra mahkumlara verilmesine karar verdi (31 Ekim).
Basına Marmaray engeli: İstanbul’daki Marmaray-Üsküdar istasyonunda yaşanan arıza sonrası güvenlik görevlileri habercilerin istasyona girişine engel oldu (30 Ekim). Görevliler haber ekiplerine, “Emir geldi. İstasyonlarda artık çekim yapılmıyor” dedi.
Tekerek tartaklandı: Polis, Beyoğlu Tünel’de Andımızı okumak isteyenlere yönelik gözaltı uygulamalarını görüntüleyen Taraf gazetesi muhabiri Tuğba Tekerek’i tartakladı, gözaltıyla tehdit etti. (29 Ekim). Haberciye “Döversem döverim. Sana mı kaldı. Avukat mısın?” dendi.
Gazeteciye sınırdışı: Haftalık Özgür Gelecek gazetesi muhabiri Sven Kaêuler, Sabiha Gökçen Havalimanı’nda gözaltına alınarak sınır dışı edildi. Kaêuler, polis eşliğinde uçağa bindirilirken kendisine, “ülkeye sınırsız giriş yasağı” konulduğu bilgisi verildi (28 Ekim).
Yürüyüşe saldırı: 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nın 90. yılı dolayısıyla İstanbul’da Gültepe’den Kağıthane’ye yürüyüş düzenleyen CHP kortejine bir grup saldırı düzenledi. Saldırıda üç kişiyle gazeteci Özcan Ercan yaralandı (27 Ekim).
Hollandalı gazeteci kara listede mi? Hollanda’dan NRC Handelsblad’ın Türkiye muhabiri Bram Vermeulen’in kara listeye alındığı ve oturma izni ve basın kartı süresinin 1 Ocak 2014 itibaren uzatılmayacağının söylendiği iddia edildi. (23 Ekim).
Gazeteci olmak zor: Polis,ODTÜ’ye destek amacıyla Taksim’de düzenlenen eylemi izleyen Birgün gazetesi muhabiri Ulaş Gürşat’a “çekme” diyerek üzerine yürüdü (22 Ekim). Haberci, çığlık sesleri gelen çevik kuvvet otosunu görüntülemeye çalışıyordu. Ardından polis, İstiklal Caddesi’nde gözaltıları görüntüleyen haberciyi iterek yere düşürdü. Mis Sokak’ta polisler çektiği fotoğraflara bakmak istedi, göstermeyince de küfür etti; tartakladı ve makinesini elinden almaya çalıştı.
Today’s Zaman baskı altında: Today’s Zaman gazetesi genel yayın yönetmeni Bülent Keneş, Washington Post ve Jewish Press gazetelerinde MİT Müsteşarı Hakan Fidan ile ilgili eleştirel haberleri tarafsız bir şeklinde yayımladıkları için hükümet çevrelerinin ve AKP’yi destekleyen medyanın hedefi haline geldiklerini yazdı (20 Ekim).
Keneş, “Today’s Zaman ve şahsım Türkiye’ye, hükümete ve MİT Müsteşarı’na karşı başlatılan bir uluslararası komplonun ‘parçası’, ‘işbirlikçisi’, ‘taşeronu’ olmakla ve hatta ‘vatana ihanet’le suçlandık” dedi.
Grup Yorum konseri yasaklandı: Grup Yorum’un Harbiye Açıkhava Tiyatrosu’nda vereceği konser “provokasyon olabilir” diye yasaklandı (12 Ekim). Tiyatro önünde basın açıklaması yapmak isteyenlere polis tazyikli su ile saldırdı. Saldırının ardından Grup Yorum üyeleri Galatasaray Meydanı’nda bir konser verdi.
Görüntü alan habercilere saldırı: Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde bir kişinin annesi ve kız kardeşini öldürdüğü olayı izleyen gazeteciler, tekme ve tokatlı saldırıya uğradılar (12 Ekim). Saldırıda bazı gazetecilerin kamera ve fotoğraf makineleri kırıldı.
Polisten DİHA muhabirine taciz ve tehdit: Diyarbakır’da DİHA muhabiri Piroze Orhan’a yaklaşan polis, yakınlık kurmaya çalıştıktan sonra “Ben senin hangi kurumda çalıştığını biliyorum. Sen şimdilik git. Bir daha ki sefer ne yapacağımı biliyorum” dedi (8 Ekim).
Polisin kendisini çalıştığı işyerine kadar takip ettiğini ve tehdit ettiğini ifade eden Orhan, hem İHD Diyarbakır Şubesi’ne başvurdu hem de Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurdu. Savcılık, Yenişehir İlçe Emniyet Müdürlüğü’nden cadde üzerindeki Mobese kayıtlarını istedi.
Beki “Tişört”ten Gören’i eleştirdi: Gazeteci AkifBeki, CNN Türk’teki Karşıt Görüş programında, Altın Portakal Film Festivali’nde yapmış olduğu konuşma ve giydiği Çarşı tişörtü nedeniyle Yönetmen Şerif Gören’i hedef aldı (7 Ekim). Beki, “Bu yaptığın ucuz iş, otur filmini yap” dedi.
Rize’de haberciye tehdit: Günlük Evrensel gazetesi, Hayat TV, İMC, Nabız TV ve Nabız gazetesi muhabirleri, AKP Rize Gençlik kolları üyelerince tehdit edildi. Grup, Rize MHP il Başkanı Dr. Zelkif Akgül’ün açıklamasını da engellemeye çalıştı (4 Ekim).
Validen İsmail Saymaz’a tehdit: Eskişehir Valisi Güngör Azim Tuna, Gezi sürecinde Eskişehir’de öldürülen Ali İsmail Korkmaz’la ilgili haberleri Radikal muhabiri İsmail Saymaz’ı gece yarısı 4.00’te gönderdiği bir e-mail mesajla tehdit etti (2 Ekim). Vali önce “ben yazmadım ama içeriğine katılıyorum”; iki gün sonra da “çarpıtılmış haberlere karşı kişiye özel bir mesajdı” dedi. Saymaz, Valiyi hem İçişleri Bakanlığı’na hem savcılığa şikayet etti. İçişleri Bakanı Muammer Güler, “Derhal inceleyeceğim, tasvip edilemez” dedi.
Gökçek’ten Yurt’a tehdit: Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, TGRT Haber’de, Yurt gazetesi sahibi olan CHP milletvekili Durdu Özbolat’ın Çankaya İlçe Belediye Başkan Adayı olduğunu hatırlatarak, “Dokunulmazlığım var diye düşünüyor ama dokunurum ona. Biter milletvekilliği, ondan sonra da bunun hesabını sorarım” dedi (1 Ekim).
Ankara’da tribüne polis uyarısı: Ankara polisi, Gençlerbirliği futbol taraftarlarını uyardı. Tribün lideri Mehmet Celasun’la görüşülerek “Tribünlerde siyasi tezahürat istemiyoruz. Tezahüratlar devam ederse farklı önlemler alacağız” dendi (1 Ekim). Celasun, görüşmeyi “rutin dışı” buldu. KaraKızıl grubundan Kemal Ulusoy, benzer uyarıya karşılık polise, “Tribüne karışmayın, müdahale etmeyin, bir sorun çıkarsa kendi içimizde hallederiz’ dediklerini aktardı.
Üst mahkeme için “açık tehdit”: Ankara 10. Ağır Ceza Mahkemesi, TİT imzasıyla Agos gazetesi yazarı Baskın Oran’ın tehdit eden ve Ermenilere hakaret eden sanığın sözlerini ifade özgürlüğü olarak nitelendiren Ankara 12. Asliye Ceza Mahkemesi’nin kararını kaldırdı. Üst mahkeme, dosyanın 3. Yargı paketi gereği kaldırılamayacağına, sözlerin düşünce ve kanaat açıklaması değil, açık bir tehdit olduğuna kanaat getirdi (1 Ekim).
Soruşturmalar, Açılan / Süren Davalar, Kararlar
Ekim-Aralık 2013 döneminde mahkemeler, dördü gazeteci toplam 13 kişi hakkında, TCK’nın “terör”le ilgili maddelerinden ve TMK’dan iki müebbet hapis, bin 609 yıl 4 ay hapis cezası ve 2 milyon 526 bin 640 TL de para cezası verdi.
Kürt basınına TMK davaları bitmiyor: Özgür Gündem gazetenin yazı işleri müdürü Reyhan Çapan hakkında, Nisan’da 4. Yargı Paketi’nin yasalaşmasından sonra da, TMK’nın “propaganda” fiilini üç yıl hapisle cezalandıran 7/2. maddesinden yeni bir dava açıldı. 17 Ağustos 2013 tarihli “Sonuç alma zamanı” haberinde KCK Yürütme Kurulu Başkan Eşbaşkanı Cemil Bayık’ın 15 Ağustos 1984’ün yıldönümü dolayısıyla yaptığı açıklama ve buna eşlik eden PKK bayraklı fotoğraf suça gerekçe gösterildi. Çapan, İstanbul 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 28 Ocak’ta yargılanacak. Sabah gazetesiyle ilgili tekzibin Özgür Gündem gazetesinde yayımlanmaması, gazete yetkililerine 50 bin TL’ye mal oldu. İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi, 28 Kasım’da, Basın Kanunu 18/ 1 Maddesine dayanarak gazeteyi mahkum etti. 6 Kasım’da İstanbul 38. Sulh Ceza Mahkemesiyse, tekzibe gazeteye ait İnternet sitesinde yer verilmemesini 3 bin TL para cezasıyla cezalandırmıştı.
21 Kasım’da İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi, haftalık Demokratik Ulus gazetesinin sahibi ve sorumlu yazı işleri müdürüArafat Dayan’ı, 25 Eylül-2 Ekim 2012, 14 Ekim 2012, 2-9 Ekim 2012, 30 Ekim-5 Kasım 2012 ve 16-21 Ekim 2012 tarihli sayılarında çıkan haber ve içerikler nedeniyle aynı maddeden 4 yıl 2 ay hapse mahkum etmişti. 2012’de İstanbul 22 ve 23. Ağır Ceza Mahkemeleri, “Terör örgütü açıklamalarına yer verdiği” veya “Terör örgütü propagandası yaptığı” iddiasıyla Dayan hakkında toplam 12 yıl 1 ay hapis cezası vermişti. Dayan, İstanbul 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nin ele aldığı iki basın dosyasından yargılanmaya 28 Ocak’ta, 22. Ağır Ceza Mahkemesi önündeki üç dosyadan da 11 Şubat’ta yargılanacak.
Tuzcuoğlu’nun davası: Eski Evrensel muhabiri-yazar Müge Tuzcuoğlu’nun Diyarbakır 6. Ceza Mahkemesi’ndeki yargılamasına 26 Aralık’ta devam edildi. Yedisi tutuklu 27 kişinin yargılandığı dava, BDP Diyarbakır Siyaset Akademisi’ne yönelik 8 Mart 2012’de yaşanan KCK operasyondan sonra açılmıştı. Tuzcuoğlu de operasyonda tutuklanmış, 25 Eylül 2012’de tahliye olmuştu.
Lorraine Klein Gezi sanığı: İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Gezi eylemlerine katıldıkları gerekçesiyle gözaltına alınan 7’si yabancı 255 kişiye 8 ay ile 14 yıl 4 ay arasında değişen hapis cezası istemiyle dava açtı (25 Aralık).
Fransız gazetecilik öğrencisi Lorraine Klein’ın da yargılanacağı dava, İstanbul 55. Asliye Ceza Mahkemesi’nde Mayıs’ta başlayacak. İlk duruşma beş gün sürecek. Mahkemede gruplar halinde dinlenecek olan sanıklar, “toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanununa muhalefet, görevi yaptırmamak için direnme, kamu görevini usulsüz üstlenme ve kamu malına zarar verme, özel kıyafetleri usulsüz kullanma, suçluyu kayırma, ibadethaneyi kirletmek suretiyle zarar verme ve hırsızlık” ile suçlanıyor.
Uluslar arası medya iddianamede: Antalya Cumhuriyet Savcılığı, Gezi eylemlerine katıldıkları gerekçesiyle beş sanıkla ilgili düzenlediği iddianamede, CNN, BBC, The Economist, El Cezire ve Reuters gibi uluslar arası medya organlarını gelişmeleri çarpıtmakla suçladı (23 Aralık).
İstanbul 2. KCK davası: İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi, 46’sı avukat 50 sanığı KCK Davası’ndan yargılamaya 9. duruşmayla devam etti (19 Aralık).
Gazeteci Cengiz Kapmaz da, “silahlı örgüt yöneticisi olmak” (TCK 314/1) iddiasıyla ve 22,5 yıl hapis istemiyle tutuklu olarak yargılanıyor. Son duruşma dört avukatın tahliyesine karar verildi. Dosyada 11 tutuklu kaldı. Gelecek duruşma 8 Nisan 2014’te.
Çiftçi’nin davası: Hakkâri’deki KCK operasyonlarında tutuklanan DİHA muhabiri Hamdiye Çiftçi’nin Van 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davası karara yaklaşıyor. Yargılamaya 19 Kasım’da devam edildi. Çiftçi hakkında ‘örgüte üye olmak’tan (TCK 314/2) 6 yıl 3 ay hapis cezası isteniyor. Çiftçi 10 Nisan 2012’deki dördüncü duruşmasında tahliye edilmişti.
Üç gazeteci Adana KCK sanığı: KCK Davası’ndan tutuksuz yargılanan DİHA muhabirleri Zeynep Kuriş ile Ahmet Akyol’un birleşen davalarının görülmesine 18 Aralık’ta devam edildi. Adana 10. Ağır Ceza Mahkemesi, 54 sanıklı davanın 6. duruşmasını 12 Mart 2014’te görecek.
Ağuş’a dava: 14 Şubat 2012’de Mersin’de gözaltına alınan DİHA muhabiri Özlem Ağuş’un da aralarında bulunduğu tutuksuz 54 kişinin beşinci duruşması Adana 10. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeydi (18 Aralık). Mahkeme sanıklardan savunmalarını almaya devam etti. Ağuş hakkında “örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek” (TCK 220/6), “örgüt propagandası” (TMK 7/2) ve “2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yönetmeliği’ne muhalefet”ten 23 yıla kadar hapis isteniyor. Gelecek duruşma 12 Mart’ta. .
Taraf’ın şikayetine Tekirdağ bakacak: İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, “vatan hainliği” ithamıyla ilgili Taraf ve Mehmet Baransu’nun Başbakan hakkında “iftira, hakaret ve yargıyı etkileme” suçlamasıyla yaptıkları şikayeti yetkisizlik kararıyla suçlamaya konu sözlerin söylendiği Tekirdağ’daki Başsavcılığa gönderdi (13 Aralık).
Eser’in davasında gizli tanık dinlendi: İstanbul Adalet Sarayı 23. Ağır Ceza Mahkemesi, Günlük Evrensel gazetesi muhabiri Sadiye Eser’in de tutuksuz yargılandığı ikisi tutuklu 32 sanıklı KCK Davası’nda telekonferans yöntemiyle gizli tanık ‘’Hasan’’ı dinledi (12 Aralık).
Bu ikinci duruşmada sanıkları teşhis etmesi istenen “Hasan”, sadece Hüseyin Eser ve Hüseyin Akdoğan’ı teşhis edebildi; kimliklerini de emniyetteyken öğrendiğini söyledi. Avukatların ifadesini tekrarlaması istenen gizli tanık, “Başka sözüm yok soruya cevap vermek istemiyorum” dedi. Gizli sanığa disiplin hapsi isteği reddedildi. Eser, 11 Eylül’de tahliye edilmişti. Dava 22 Nisan’da sürecek.
OdaTV’de tutuklu kalmadı: İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi, gazetecilerin de aralarında olduğu 13 sanıklı Odatv davasının 20. duruşmasında, davanın son iki tutuklusu emekli polis Hanefi Avcı ve Prof. Dr. Yalçın Küçük’ü de tahliye etti (12 Aralık). Davaya 1 Nisan’da devam edilecek. Avcı, Devrimci Karargah davasından 15 sene 2 ay 15 gün hapis, Küçük ise Ergenekon davasından 22 yıl 6 ay hapis cezası almıştı. Avcı ve Küçük bu dosyalardan tutuklu oldukları için cezaevinden çıkamayacaklar. Bu dosyalar Yargıtay aşamasında.
Kabakulak’a casusluk suçlaması: Suriye Devlet Televizyonu ve Yurt gazetesi Hatay muhabiri ve yerel Asi gazetesi çalışanı olan Hasan Kabakulak, 10 Nisan’dan beri Adana Kürkçüler Cezaevi’nde bulunuyor. Gazeteci, Suriye devleti adına “casusluk yaptığı” ve Suriyeli avukat Musa Ahmad Emhan’ın kaçırılması olayına karıştığı iddiasıyla hala soruşturma geçiriyor. Kabakulak’a savcılık sorgusunda, “Suriye uyruklu kişilerle ve Suriye İstihbarat Şefleri oldukları iddia edilen Hilal Esat ve Miraç Kural ile neden görüştüğü” soruldu. Kabakulak’ın “Devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal veya askeri casusluk amacıyla temin etme” (TCK Mad. 328/1) şüphesiyle tutuklanmıştı. Avukatı Tugay Bek, Adana Barosu’ndan davayı soruşturan Cumhuriyet Savcısı Özcan Şişman’ı HSYK’ya şikayet etmesini istedi. Bek, savcıyı “dosyanın hem sanığı, hem MİT’çi, hem de gizli tanığı olduğunu ileri sürdüğü ve hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenen şüpheli Mehmet Ömer Bereket’i resen tahliye ederek, görevini kötüye kullanmak” ile suçluyor (14 Aralık).
KCK İstanbul Ana davası: KCK İstanbul Ana Davası’nın 13 Aralık’taki 9. duruşmasında savunmasını sunan İstanbul Demokratik Kent Konseyi üyesi Ömer Gölge, “KCK operasyonları, siyasi soykırım operasyonlarıdır” deyince mahkeme başkanı Ali Alçık’ın uyarısıyla karşılaştı.
İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesi 22 Kasım’da97 tutuklu sanıktan sekizini tahliye etmişti. 7-22 Kasım’da süren bu duruşma sırasında da Kürt siyasetçiler savunma yaptı. Davada Prof. Dr. Büşra Ersanlı “örgüt yöneticiliği” (TCK 314/1) ve “örgüt propagandası” (TMK 7/2) ile suçlanırken, Belge Yayınları’nın sahibi Ragıp Zarakolu “örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek”le (TCK’nın 220/7 delaleti 314/3 yollamasıyla, 314/2) suçlanıyor. Ersanlı’nın 15-22,5 yıl, Zarakolu’nun ise 7,5-15 yıl hapsi isteniyor. Azadiya Welat yazarı Hasan Özgüneş “örgüt yöneticisi olmak”tan (TCK 314/1) ve “örgüt propagandası”ndan (TMK 7/2) tutuklu; RED dergisi yazarı Hakan Soytemiz ve Özgür Gündem editörü Kazım Şeker “örgüt üyeliği”nden (TCK 314/2) tutuksuz yargılanıyorlar., Davanın 20 Aralık’taki 10. Duruşmasında aralarındaki çevirmen Ayşe Berktay’ın (Hacımirzaoğlu) da olduğu beş sanık tahliye olmuştu.
Taraf’a takipsizlik: İstanbul Anadolu Adliyesi Basın savcısı Sıddık Ilgar, MİT’in “Almanya ile Casus krizi” başlıklı haberi nedeniyle Taraf gazetesi Ankara muhabiri Hüseyin Özkaya ile ilgili yaptığı suç duyurusunda takipsizlik kararı verdi (10 Aralık). Muhabir, Almanya Başbakanı Angela “Merkel’i Türkiye’ye savaş açması için tahrik etmek” ile suçlanıyor, 26 yıl hapsi isteniyordu.
KCK Basın Davası: İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi, 20’si tutuklu 46 basın çalışanını “KCK Basın Komitesinde yer almak”tan yargıladığı davasının 8. duruşmasında DİHA Mardin muhabiri Nilgün Yıldız’ı “tutuklu kaldığı süre ve delil durumunu” dikkate alarak tahliye etti (6 Aralık).
İki sanığın yakalanmasını bekleyen mahkeme, savunma sınırlarını aştıkları iddiasıyla tutuksuz sanıklar Sultan Güneş Ünsal ile Zeynep Ceren Kuray hakkında suç duyurusunda bulundu. Mahkeme, savunma hakkını sınırladığı yönündeki şikayetleri yerinde görmedi. 1 Kasım’da sona eren bir önceki duruşmada tahliye çıkmamıştı. 27 Eylül’deyse Fırat Dağıtım çalışanı İrfan Bilgiç ve DİHA yazı işleri müdürü Fatma Koçak tahliye olmuştu. Dava, 19 tutuklu sanıkla 13-17 Ocak günlerinde sürecek.
Türkiye gazetesine dava: Türkiye gazetesi muhabiri Arzu Yıldız hakkında, 17 Eylül 2013’te çıkan “AK Parti içindeki İran böcekleri” haberi nedeniyle dava açıldı (6 Aralık). Gazeteci, “soruşturmanın gizliliği ihlal” ile suçlanıyor. Yıldız, “Bu zamana kadar gizliliği bulunan birçok soruşturmanın haberlerini yazdım. Onlara açılmayan soruşturma neden sadece bu habere açılıyor?” dedi. Haberde, gazeteye gönderilen bir ihbar mektubuna dayanılarak, parti içinde iki kadının yerleştirdikleri böceklerle Başbakanlıktaki daire başkanlıklarını dinleyip, İran için istihbarat topladıkları ileri sürülüyordu.
Batman KCK Davası: DİHA Batman muhabiri Gülsen Aslan, Heviya Jine editörü Sultan Şaman ve Azadiya Welat dağıtımcısı Şafak Çelen dahil 14’ü tutuklu 40 kişinin yargılandığı Batman KCK Davası’nın Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki sekizinci duruşmasında tanık Numan Yeşilmen dinlendi (5 Aralık).
Yeşilmen, Ocak 2012’de gözaltındayken kendisine ajanlık teklif edildiğini ve kendisine fotoğrafları gösterilen 100 kadar kişinin sonradan KCK’dan gözaltına alındığını söyledi. Mahkeme, “atılı suçun özelliği” ve kaçma şüphesi”, “adli kontrolün yetersiz kalması” gibi gerekçelerle tahliye taleplerini reddetti. Aslan ve Çelen 15 Ekim 2012’deki ilk duruşmada tahliye olmuştu. Sanıklar “örgüt yöneticiliği” (TCK 314/1) ile suçlanıyor. Dava, 18 Şubat’ta.
Taraf’a üçlü kelepçe: Başbakanlık, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) ve Milli Güvenlik Kurulu (MGK), 25 Ağustos 2004 tarihli Fethullah Gülen cemaatine yönelik önlem alınmasını öngören bir MGK kararını yayımlayan Taraf gazetesi ve Mehmet Baransu hakkında suç duyurusunda bulundu (5 Aralık).
Üç şikayetten ikisi basın savcılığına değil, TMK’nın 10. Madde’yle yetkili Ankara Başsavcıvekilliği’ne yapıldı. 28 ve 30 Kasım 2013 tarihli haberlerde, “devletin güvenliğiyle ilgili gizli kalması gereken bilgi-belgeler yayımlanarak suç işlendiği iddia ediliyor. MİT ise, MGK kararına bağlı olarak yapılan fişlemelerin yayımlandığı 2 Aralık 2013 tarihli haberi gerekçe gösterdi. Başbakanlıksa, Baransu’yu 2 Aralık 2013’te çıkan haberinde, “Başbakanlık Müsteşarı’na karşı iftirada bulunmak”la suçluyor.
Ayrıca MİT, “devlete karşı savaşa tahrik” ve iftira” iddiasıyla Ankara muhabiri Hüseyin Özkaya’yı şikayet etti; 26 yıla kadar hapsini istedi. Özkaya’nın 5 ve 6 ağustos 2013 tarihli haberlerinde, nükleer malzemeleri Türkiye üzerinden İran’a gönderdiği iddia edilen bir İranlıyı kırmızı bültenle arandığı Almanya’dan kaçırmak için Türkiye’de basit bir suçtan yargılanmasını sağlandığı savunuluyordu. PYD lideri Salih Müslim’in iki MİT yetkilisiyle görüştüğüne ilişkin haberden de Özkaya için 12 yıl hapis isteniyor. Taraf, 6 Aralık’ta “Susturamazsınız” manşetiyle çıktı.
Duruşmada çekime şikayet: Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi, Ethem Sarısülük’ün öldürülmesi davasında mahkeme salonunda uyuyakalan savcı ve mahkeme üyesini cep telefonuyla çekenler hakkında suç duyurusunda bulundu (5 Aralık). Basında fotoğrafların “Adalet uyuyor” yorumlarıyla yer almasından sonra yapılan şikayette, uyarılara rağmen duruşmada görüntü alındığının tespit edildiği ifade edildi.
Telekulak yargıda: MİT’in mahkemeye sahte kimlik bildirerek dinlediği Prof. Dr. Mehmet Altan’ın avukatı Ergin Cinmen, dinleme kararına imza atan hâkimler hakkında dava açtı (4 Aralık). Hakimler Metin Özçelik, Yakup Hakan Günay ve Oktay Açar, Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’ne dilekçe vererek haklarındaki davanın reddini istedi.
KCK Kurtalan Davası: Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi, DİHA Siirt muhabiri Abdullah Çetin’in de aralarında olduğu sekizi tutuklu 27 sanığı KCK Kurtalan davasından yargılamaya devam etti (3 Aralık). Dava 4 Şubat’ta sürecek
Facebook mesajlarına beraat: Bursa 4. Asliye Ceza Mahkemesi, Gezi eylemleri sırasında Facebook paylaşımlarında bulunduğu iddiasıyla yargılanan Sevilay Çetinkaya ilk duruşmada beraat etti (29 Kasım).
Mesajları sonrasında karakolda, “Eylemlere katıldın mı? Bunun suç olduğunu bilmiyor musun? Yanıt vermezsen direkt mahkemeye sevk ederiz” gibi sorularla karşılaşan Çetinkaya, “Kanuna aykırı eylem düzenleme, yönetme ve katılma” iddiasıyla yargılandı.
Gezi’den Ulusal Kanal’a dava: İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Gezi eylemleri sırasında “halk suç işlemeye tahrik ettiği” iddiasıyla Ulusal Kanal ve kanalın Sorumlu Müdürü Naci Eriş hakkında dava açtı (14 Kasım). Dava, İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülecek.
Slogana özgürlük: Antalya 5. Ağır Ceza Mahkemesi, 1972’de öldürülen THKP/C lideri Mahir Çayan ve dokuz arkadaşını anan sekiz kişiyi, “terör örgütü propagandası yapmak” iddiasıyla yargılandı; sonunda eylemi ifade özgürlüğü olarak nitelendirdi; sanıkları beraat ettirdi (14 Kasım).
Habertrak’a saldırıya iki dava: Tekirdağ’da çıkan Habertrak gazetesinin sahibi Cenap Kürümoğlu’nun, 27 Mart’ta da sokak ortasında yüzleri saklı kişilerce sopalı saldırıya uğramasıyla ilgili iki kişinin yargılandığı dava Tekirdağ 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde sürüyor (14 Kasım). Mahkeme Adli Tıp Kurumu’ndan rapor bekliyor. Olayla ilgili iki çocuğun sanık olduğu yargılamaysa Tekirdağ 1. Çocuk Mahkemesi’nde 5 Şubat’ta görülecek. Gazeteci, kentte denetimsizlik altında kaçak paralı otoparkların artış göstermesini eleştirdiği haberlerden sonra saldırıya uğramıştı.
Kısmetli’ye tahliye yok: Demokratik Haklar Federasonu’na yönelik davanın İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmasında Halkın Günlüğü gazetesi muhabiri Deniz Kısmetli ve 12 tutuklu için tahliye kararı çıkmadı (13 Kasım).
İlk savunmayı yapan DHF İzmir Şube Başkanı Şenol Akyıldız, Gezi direnişinde hayatını kaybedenleri andı; MKP ve TKPML örgütleriyle bağlantıları olmadığını söyledi. 11 ay sonra ilk kez hakim karşısına çıkan 22 sanığın davası 9 Ocak 2014’te sürecek.
Coş’a inceleme: İçişleri Bakanı Muammer Güler, Adana’daki 10 Kasım töreninde kendisini protesto eden vatandaşlara “Allah belanı versin diyen o gavatı getirin buraya” diye talimat veren Adana Valisi Hüseyin Avni Coş hakkında inceleme başlattığını söyledi (11 Kasım). Bir kişi ifade verdi; dokuz kişiye Kabahatler Kanunu uyarınca 186’şar lira para cezası verildi.
Müdahale var: Polis, 23. İstanbul Sanat Fuarı’nda Gezi Direnişini konu alan ve 66 sanatçının katıldığı “Müdahale Var mı?” başlıklı sergide, Başbakan Erdoğan’a hakaret niteliğinde çalışma sergilendiği gerekçesiyle müdahale etti (10 Kasım).
Bir kişinin Nova Kozmikova’nın hükümetin Ortadoğu ve duble yollar politikasını eleştiren çalışması şikayet etmesi üzerine Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma açtı. Sanatçılar, eserlerin üzerini siyah poşetle örterek müdahaleyi protesto etti.
Yürüyüş dergisi DHKP-C davası: Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi, Ozan Yayıncılık’ın sahibi ve Yürüyüş dergisinden beş gazeteciyi yargılamaya devam etti (7 Kasım). Üçü tutuklu 16 kişinin yargılandığı davanın 11. duruşması 30 Ocak’ta görülecek. Savcı sanıkların “DHKP-C üyesi olmak”tan (TCK 314/2) 22’şer yıla kadar hapsini, sanıklar hakkındaki “örgüt propagandası” (TMK 7/2) suçlamasının ise 3. Yargı Paketi kapsamında ertelenmesini istiyor.
24 Aralık 2010’da tutuklanan Yürüyüş dergisi muhabirleri Cihan Gün, Naciye Yavuz, Kaan Ünsal ve Kamu Emekçileri dergisi sahibi Halit Güdenoğlu ve yazı işleri müdürü Musa Kurt 20 Temmuz 2012’deki duruşmada, Ozan Yayıncılık’ın sahibi Necla Can ise 21 Ocak 2012’de tahliye olmuştu.
Devrimci Karargah temyizi: İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi Savcısı, sekizi tutuklu 87 sanıklı Devrimci Karargah Davası’nda Vatan internet editörü Aylin Duruoğlu hakkında 19 Temmuz’da verilen beraat kararına, Mehmet Güneş’in 3 yıl 1 ay 15 günlük hapis cezasına itiraz etti. Savcı, Duruoğlu ve Güneş için diğer 15 sanık gibi örgüt üyeliğinden ceza istedi.
Aydın’ın DHKP-C davası: Mühendislik Mimarlık ve Planlamada Artı İvme dergisi yazı işleri müdürü Fatih Özgür Aydın’ın duruşması İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeydi (5 Kasım). Mahkeme esas hakkında mütalaa için savunmaya ek süre verdi. Aydın, “örgüt üyesi olmak” (TCK 314/2), “örgüt propagandası” (TMK 7/2), “suçu ve suçluyu övmek” (TCK 215), “görevi yaptırmamak için direnmek” (TCK 265) ve “Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet”ten yargılanıyor ve 53,5 yıl hapsi isteniyor. Dava 21 Ocak’ta sürecek.
MLKP davasında üç gazeteciye müebbet: İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi, MLKP Davası’nın 21. duruşmasında, Eylül 2006’dan beri tutuklu bulunan eski Özgür Radyo yayın koordinatörü ve bianet yazarı Füsun Erdoğan, Atılım yazarı Bayram Namaz ve Atılım gazetesi eski yayın koordinatörü İbrahim Çiçek’i “örgüt yöneticisi olmak” iddiasıyla müebbet hapse mahkum etti (4 Kasım).
Dokuzu tutuklu 26 sanıklı davanın yedinci yılında, Atılım gazetesi genel yayın koordinatörü Sedat Şenoğlu da 7 yıl 6 ay hapse mahkum oldu. “Gaye” adı verilen davada müebbet hapse mahkum olan sanıklar, 155 eylemi de kapsayan, “6136 sayılı Ateşli Silahlar Kanuna muhalefet”, “tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması”, “resmi evrakta sahtecilik”, “kasten yaralama”, “güvenliğin kasten tehlikeye sokulması” ve “mala zarar verme” suçlarından da 789 yıl 7 Ay hapis ve 1.263,320 TL para cezası aldılar.
Şansal’a dava: Modacı Barbaros Şansal, Gezi sürecinde Halk TV’ye bağlanıp “Kapımda polisler var, sanırım gözaltına alacaklar”, “internet bağlantım da kesildi” dediği için “suç uydurmak”tan davalık oldu (3 Kasım). Savcılık, Şansal’ın iddiasıyla ilgili delil elde edilemediğini bildirdi.
Demirbaş’a soruşturma: Sur Belediye Başkanı Abdullah Demirbaş hakkında, daha önce yasaklı olan X, W, Q harfleri esnaf tabelalarında kullandığı gerekçesiyle soruşturma açıldı (2 Kasım). Belediye, tabelasını çok dilli hazırlayanlara yüzde 50 indirim getirmişti.
İtalyan fotoğrafçı sanık oldu: İstanbul 9. Asliye Ceza Mahkemesi, Gezi eylemlerinde gözaltına alınan İtalyan fotoğrafçı Mattia Cacciatori dahil 20 sanığı yargılamaya başladı. (1 Kasım). Sanıkların, Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet ve “polise direnmek”ten 7 yıla kadar hapisleri isteniyor. Dava, 11 Şubat 2014’te sürecek.
Soysal’a beraat istendi: Yargıtay C. Başsavcılığı, Fazıl Say’ın “arabesk yavşaklığından utanıyorum” mesajı üzerine, Taraf’ta “Hitler de Wagner dinlerdi” başlıklı bir yazı yazdığı için “hakaret”te yargılanan Ayşe Rengin Soysal’ın beraatının onanmasını istedi (1 Kasım).
Aslan’a TMK cezası: Diyarbakır 7. Ağır Ceza Mahkemesi, Doğan Haber Ajansı (DHA) Diyarbakır muhabiri Ferit Aslan’a, 16 yaşındaki K.A.’yı KCK üyeliğinden mahkum eden yargı kararını radikal.com.tr sitesiyle paylaştığı ve mahkeme heyetinin isimlerini yayımlayarak terör örgütlerine hedef gösterdiği iddiasıyla 10 ay hapis cezası verdi (30 Ekim).
Ferhat Tunç’a dava: Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi, 12. Munzur Kültür ve Doğa Festivali’nde 29 Temmuz 2012’de yaptığı konuşmada “örgüt propagandası yaptığı” iddiasıyla Sanatçı Ferhat Tunç’u yargılayacak. Tunç, Büyükçekmece’de ifade verdi (30 Ekim).
Yeni Akit’e dava: İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi, LGBT’lere yönelik “Sapkınlar Okullara Sızdı” haberinde ‘halkın bir kesimini aşağıladığı’ gerekçesiyle (TCK 216) Yeni Akit ‘e açılan davada Kaos GL Derneği’nin müdahilliğini kabul etti (30 Ekim). Davada, gazetenin sorumlu müdürü Zekeriya Say dinlenecek. Dava 23 Ocak’ta sürecek.
BDP ilçe başkanına hapis: Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi, BDP Kağızman İlçe yöneticisi Bahar Yıldız’a katıldığı basın açıklamasında “PKK propagandası yaptığı” iddiasıyla 4 yıl 6 ay hapis cezası verdi (25 Ekim). Yıldız, karara itiraz edeceğini söyledi; “Hakkımızda verilen bütün cezalar siyasidir” dedi.
Emek eylemine beraat: İstanbul 31. Asliye Ceza Mahkemesi, Emek Sineması yıkımına karşı çıktıkları için “polise mukavemet”ten yargılanan Özgür İpek, Mehmet Ferit Aka, Hazar Berk ve Sinema Yazarları Derneği (SİYAD) üyesi Berke Göl’ü beraat ettirdi (24 Ekim).
Musa Kurt tutuksuz sanık: İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi, 5 Temmuz’da serbest bıraktığı Yürüyüş dergisi muhabiri Musa Kurt’ı örgüt üyeliğinden yargılamaya devam ediyor. Bombalı saldırı düzenleyen İbrahim Çuhadar’ın cenazesini 17 Eylül 2012’de alanları Adli Tıp Kurumu önünde izlerken “Polisin görüntüsünü çektiği” gerekçesiyle tutuklanan Kurt, 11 Şubat’ta hakim karşısına çıkacak.
Gezi sonrası TMMOB’ye davalar: Gezi Parkı eylemlerinde ön planda yer alan Taksim Dayanışması Platformu’nun kurucusu ve örgütleyicisi olan TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı hakkında açılan davalarda toplam 12 yıl hapsi isteniyor (22 Ekim). Soğancı, TEKEL, Genel sağlık sigortası, Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu ile ilgili eylemlere katılmakla suçlanıyor. Soğancı, davaları kişisel algılamadığını, muhalif duruşu nedeniyle TMMOB’ye açılmış davalar olduğunu söyledi.
Say’a cezaya “avam ağzı” gerekçesi: İstanbul 19. Sulh Ceza Mahkemesi, Piyanist Fazıl Say’a “dini değerleri alenen aşağıladığı” (TCK 216/3) iddiasıyla 20 Eylül’de verilen ertelemeli 10 aylık hapis cezasının gerekçeli kararında, Say’ın tweet mesajlarının “avam ağzıyla” yazıldığı iddia edildi (21 Ekim). Gerekçede, “avam ağzıyla, edebi seviyeden uzak, direkt olarak tahkir kastıyla söylenmiştir” dendi.
15 TRT’liye Gezi soruşturması: TRT, Gezi Parkı eylemleriyle ilgili tweet yazan 15 personeli hakkında “Milletin vergisiyle maaş alanların kamu kurallarına karşı sorumlulukları var” diye soruşturma açtı. RTÜK ise, Twitter’da “Tüh yazık oldu ROJ TV ve Nuche TV kapatıldı. Halk TV şimdi nasıl PKK’nin yayın organları ile ortak yayın yapacak” mesajı atan uzman Halil İbrahim Uslu’ya disiplin cezası vermedi, sadece yazılı olarak uyardı (18 Ekim).
Birleşen KCK davalarında tahliye yok: Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi, DİHA editörü Tayyip Temel ve Diyarbakır Gün TV yayın yönetmeni Ahmet Birsin’in de yargılandığı KCK ana davasının 59. duruşmasının 16. oturumunda tahliye çıkmadı. (11 Ekim).
Savcı, Besime Gonca, Esma Güler, Dilayet Taşdemir ve Leyla Deniz’in tahliyesini istediyse mahkemeden tahliye kararı çıkmadı. Milletvekilleri, belediye başkanları ve hak savunucuları dahil 97’si tutuklu 175 sanığın yargılandığı dava 13 Ocak’ta sürecek. Temel, “örgüt yöneticiliği” (TCK 314/1) ve “örgüt propagandası”ndan (TMK 7/2) yargılanıyor.
Tunca dava bekliyor: 17 Eylül’de Tekirdağ’daki ev baskından gözaltına alınarak İstanbul’a getirilip tutuklanan Yeni Evrede Mücadele Birliği Dergisi yazı işleri müdürü Sami Tunca Tekirdağ 1 No’lu F Tipi Cezaevi’nde iddianame bekleniyor. Tunca “TKEP/L örgütüyle bağlantılı olmak, Sarıgazi’de eyleme katılmak, molotof ve taş atmak, yurtdışına kaçma şüphesi” gibi gerekçelerle cezaevine gönderilmişti. 5 Ekim’de dergi okurlarına mektup gönderen Tunca, “Eylemlere gazeteci ve sosyalist kimliğimle katıldım” diye yazdı. Ayrıca, Tunca, bir başka dosyadan 11 yıl 6 aylık hapis cezasının henüz kendisine tebliğ edildiğini belirterek, “Sanırım cezaevinde uzun süre yatacağım” dedi.
Hacıoğlu iddianame bekliyor: Evine yapılan baskınla 31 Ağustos’ta gözaltına alınan DİHA Uludere muhabiri Cüneyt Hacıoğlu hakkında iddianame düzenlenmesini bekliyor. Gazeteci, örgüt üyeliğinden suçlanabilir.
Çapraz ve Düzenci sanık: Hakkari Yüksekova Haber gazetesi sahibi Necip Çapraz ve Yüksekovagündem internet sitesi sahibi Abdulmenaf Düzenci’nin de aralarında olduğu 30 sanığın KCK Hakkari Davası kapsamında yargılanmasına Van 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 24 Ocak’ta devam edilecek.
Mahkeme, 25 Ekim’de de sanıklardan savunma almaya devam ediyor. Çapraz ve Düzenci “örgüt üyesi olmak”tan (TCK 314/2) yargılanıyor. Düzenci 9 Temmuz’da tahliye olmuş, Çapraz 22 Mart 2011’de gözaltına alınmış, dört gün sonra serbest bırakılmıştı.
Ergenekon Davası: İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 5 Ağustos’ta mahkum ettiği 26 basın çalışanı Yargıtay’dan gelecek kararı bekliyor. Mahkumiyet kararıyla birlikte hakkında yakalama kararı çıkarılan Ulusal Kanal Genel Yayın Yönetmeni Adnan Türkkan, Almanya’dan Türkiye’ye dönmeme kararı almıştı.
Mahkeme, Tuncay Özkan’a ağırlaştırılmış müebbet ayrıca 15 yıl, Cumhuriyet yazarları Mustafa Balbay’a 34 yıl 8 ay, Erol Manisalı’ya 9 yıl 8 ay hapis, Yurt genel yayın yönetmeni Merdan Yanardağ’a 10 yıl 6 ay hapis, Kanal B imtiyaz sahibi Mehmet Haberal’a 12 yıl 6 ay hapis, Aydınlık genel yayın yönetmeni Mehmet Deniz Yıldırım’a 16 yıl 10 ay, Aydınlık çalışanı Ruhsar Şenoğlu’na 8 yıl 1 ay, editörü Özlem Konur Usta’ya 6 yıl 3 ay, sorumlu yazı işleri müdürü Mehmet Bozkurt’a 9 yıl 3 ay, yazarları Hikmet Çiçek’e 21 yıl 9 ay, Mehmet Sabuncu’ya 7 yıl 6 ay, Adnan Akfırat’a 19 yıl, Emcet Olcaytu’ya 9 yıl 3 ay, Kanaltürk haber müdürü Adnan Bulut’a 6 yıl 3 ay, OdaTV yazarı Yalçın Küçük’e 22 yıl 6 ay, Tercüman genel yayın yönetmeni Ufuk Mehmet Büyükçelebi’ye 7 yıl 6 ay, Güler Kömürcü’ye 7 yıl 6 ay, Fatma Sibel Gürcihan’a 6 yıl, Muhammed Murat Avar’a 5 yıl 4 ay, Ünal İnanç 19 yıl, Vedat Yenerer’e 7 yıl 6 ay, Ulusal Kanal eski genel yayın yönetmenleri Ferid İlsever’e 15 yıl, Serhan Bolluk’a 7 yıl 6 ay, Turhan Özlü’ye 9 yıl, haber müdürü Ufuk Akkaya 8 yıl iki ay, İzmir temsilcisi Hayati Özcan’a 10 yıl 11 ay hapis cezası vermişti. Caner Taşpınar beraat etmişti.
Kürt Politikacıların Davaları
Fezlekeler: Çeşitli savcılıklarca Barış ve Demokrasi Partisi’nin (BDP) vekilleri ve bağımsız vekiller hakkında Ekim-Aralık 2013’te toplam 3 fezleke düzenlendi.
Hakkında fezleke düzenlenen milletvekilleri Ayla Akat Ata (2) ve Gültan Kışanak (1) oldu.
Fezlekelerde BDP Eş Genel başkanı Gültan Kışanak’a yöneltilen suçlama, “Suçu ve suçluyu övme” (TCK 215/1), “halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme” (TCK 216/1), “halkı kanunlara uymamaya tahrik” (TCK 217/1), “suç işlemeye alenen tahrik” (TCK 214/1) ve “örgüt propagandası yapmak” (TMK-7/2) oldu.
Ayla Akat Ata ile ilgili her iki suçlamadaysa 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet vardı.
Devecioğlu ve 21 BDP’liye ertelemli hapis: Bursa 6. Ağır Ceza Mahkemesi, Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Anayasa Komisyonu ve Danışma Meclisi üyesi yazar Ayşegül Devecioğlu’nu,“PKK propagandası yaptığı” ve “kanuna aykırı toplantı düzenleyip, yönettiği” iddiasıyla 23 ay hapis cezası verdi (30 Aralık). Mahkeme, Devecioğlu’nu beş yıllık denetime tabi tutacak. Yazar, bu süre içinde hapis cezası alırsa mahkûmiyet kararı işleme konulacak.
2012 yılında Yalova’da yapılan Newroz kutlamalarına katılmaları nedeniyle, kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşleri düzenleme, yönetme bunların hareketlerine katılma ve terör örgütü propagandası yapma gerekçesiyle Devecioğlu ve 21 BDP üyesi hakkında dava açılmıştı. BDP Yalova il başkanı İhsan Coşkun, “kanuna aykırı toplantı ve gösteri düzenlediği” gerekçesiyle 1 yıl 3 ay hapis cezası aldı. Coşkun iki yıl süreyle denetime tabi tutulacak. Siban Eminoğulları, Nadire Baran, Berivan Ayral, Ayhan Polat, Ömer Polat, Kaptan Alpyürük ve Hasan Güneş de “örgüt propagandası” iddiasıyla aldıkları 10’ar aylık hapis cezası da ertelendi. Newroz kutlamasına katılan diğer BDP üyeleri beraat etti.
Beş BDP’ye tahliye yok: Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi, KCK davası kapsamında tutuklu olan BDP Milletvekilleri İbrahim Ayhan, Gülser Yıldırım, Kemal Aktaş, Selma Irmak ve Faysal Sarıyıldız’ın tahliye talebini reddetti (16 Aralık). 12 Aralık’taki başvuru, yerel mahkemenin AYM kararı ışığında Ergenekon sanığı CHP’li vekil Mustafa Balbay’ı tahliye etmesinin ardından yapılmıştı.
Tuğluk’un cezaları ertelendi, kaldırıldı: Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi, Van Bağımsız Milletvekili ve Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eş Genel Başkanı Aysel Tuğluk’a, 2005-2010 döneminde yaptığı 15 konuşma nedeniyle verilen toplam 14 yıl 7 aylık hapis cezasını kaldırdı (5 Kasım).
Yargıtay 6. Ceza Dairesi’nin cezaları bozmasından sonra dosyayı görüşen yerel mahkeme, “Terör örgütü propagandası yapmak”tan açılan davayı, 5237 sayılı TCK’ya göre lehe hükümler içerdiği için düşürdü; “propaganda yapmak” ile suçlandığı diğer dokuz konuşmadan açılan davanın ertelenmesine hükmetti. Mahkeme, “Örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek” iddiasıyla ilgili de, 4. Yargı Paketi uyarınca ceza vermeye gerek görmedi.
Hakaret, Kişilik Hakları ve Tazminat Davaları
Ekim-Aralık 2013’te bir gazeteciye ertelemeli 1 yıl, 2 ay, 17 gün hapis ve adli kontrol cezası verildi. Terfisi işkenceci olduğu gerekçesiyle eleştirilen Terörle Mücadeleden Sorumlu polis Sedat Selim Ay, Evrensel, T24 ve Marksist.org ve ETHA Ajansı’nı; faili meçhuller nedeniyle suçlanan Emekli Albay Hasan Atilla Uğur, Özgür Gündem gazetesinden Reyhan Çapan ve Eren Keskin’i yargılatıyor. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mehlih Gökçek de, soL yazarı Nihat Behram’a dava açtı.
Mahluk sözüne ceza: Eskişehir 5. Sulh Ceza Mahkemesi, imzamkampanyası.com İnternet sitesinde yayılan imza kampanyasında Turgay Balaban hakkında, “Bu tip mahlûklara insan diyorum ve utanıyorum. Cezasız kalmamalı bu hayvan düşmanları” diye yazdığı gerekçesiyle hakaret etmekten İnci Uyan’a bin 740 lira para cezası verdi (31 Aralık).
‘’Çapsız davası’’ reddedildi: Ankara 5. Asliye Mahkemesi, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun, CHP Sözcüsü Haluk Koç hakkında kendisine “Çapsız ve onur noktasında sıkıntısı var” dediği için açtığı davayı reddetti (30 Aralık).
Belediyeciye para, haberciye hapis cezası: Tekirdağ Şarköy Asliye Ceza Mahkemesi, Şarköy’ün Sesi gazetesi yazı işleri müdürü Yakup Önal’ı “Elinde kalem var diye her şeyi yazarım diyen bu terbiyesize gün gelir elindeki kalem bir yerine batar” sözleriyle tehdit eden CHP belediye meclis üyesi Ali Bayraktar’ı 87 gün karşılığında 1.740 TL adli para cezasına çarptırdı (27 Aralık). Aynı mahkeme, gazeteciyi eşine şiddet uygulamakla eleştirdiği bayraktar’a hakaret ettiği gerekçesiyle 1 yıl 2 ay 17 gün hapse ve adli denetime mahkum edilmişti (18 Aralık). Mahkeme, Önal’ı darp ve tehdit ettiği gerekçesiyle CHP Tekirdağ Şarköy Belediye Meclis üyesi Hidayet Kaçar’ı bir başka davadan 12 Şubat’ta yargılayacak. Bir başka saldırı olayından bir taşımacılık şirket çalışanları da 13 Şubat’ta yargılanacak.
Çapan ve Keskin’e dava: İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi, Emekli Albay Hasan Atilla Uğur’un şikayeti üzerine Özgür Gündem gazetesi imtiyaz sahibi Reyhan Çapan ve genel yayın yönetmeni Avukat Eren Keskin’i yargılamaya başladı (19 Kasım).
Mardin Kızıltepe’de 1995 yılında işlenen faili meçhul cinayetlerle ilgili kurban yakınlarının verdikleri beyanların “hakaret” olarak değerlendirilmesi üzerine dava açıldı. Dava, 20 Şubat’ta sürecek.
Yoruma ceza: Ankara 13. Asiye Ceza Mahkemesi, İnternette Fethullah Gülen’e hakaret ettiği iddiasıyla TK adı kişiyi 1.740 TL adli para cezasına çarptırdı (26 Kasım). Ceza, Odatv sitesinden “Kadınlar cehennemin etrafını çeviren şeylerdir. Kürtajın fikri temel nereye dayanıyor sanıyorsunuz?” başlıklı Gülen’i eleştiren haber için yaptığı “Bahsi geçen deccal bu sanırım” şeklindeki yorum nedeniyle verildi.
Yargıtay ders verdi: Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, Karlıova gazetesinde üç yıl önce yayımlanan “Kaymakamdan Kaymakama fark var” ve “Eşref Yonsuz: çürümüş patatesleri fakirlere dağıttık” haberlerinden gazeteciler Nevzat Bingöl ve Nazlı Bingöl’e Karlıova Asliye Hukuk Mahkemesi’nin verdiği tazminat cezasını kaldırdı (10 Aralık).
Kararda, “yazı bir bütün olarak ele alındığında demokratik toplumun meşru sayılabileceği niteliktedir. Sivil denetim içerdiği için, ifade özgürlüğü kapsamında kalıyor” dedi.
Gökçek’ten soL’a dava: Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mehlih Gökçek, soL gazetesinin 27 Ekim 2013 tarihli sayısında çıkan yazısında kendisiyle ilgili “Yolsuz şampiyonu Gökçek” ifadesini kullandığı gerekçesiyle yazar Nihat Behram hakkında manevi tazminat davası açtı (29 Kasım).
Kürdistan ve Öcalan’a özgürlük: İstanbul Anadolu 35. Sulh Ceza Mahkemesi, arkadaşının cep telefonuna, “Vatan olacaksa Kürdistan olsun. Bayrak olacaksa kesk ü soru zer (sarı-kırmızı-yeşil) olsun. Başkan olacaksa Abdullah Öcalan olsun. Kürdistan kurulacaksa canımız feda olsun. Bu mesajı tüm Kürtlere yollamayan namert olsun. Be serok jiyan nabe (Öndersiz yaşam olmaz). Yurtsever Gençlik” yazılı SMS atan H.A’nın beraatına karar verdi (29 Kasım).
BDP’liye ceza: Diyarbakır 4. Sulh Ceza Mahkemesi, BDP Diyarbakır İl Başkanlığı yaptığı dönemde, eski Diyarbakır Valisi Mustafa Toprak’a hakaret ettiği gerekçesiyle yargıladığı Zübeyde Zümrüt’e 1 yıl hapis cezası verdi (27 Kasım).
Zümrüt’ün 11 Haziran 2011’de Yenişehir ilçesi Sanat Sokağı’ndaki imza kampanyasına izin verilmemesi nedeniyle polisle tartıştıktan sonra, “Sizin valiniz kafayı mı yemiş, nasıl etkinliği yasaklar” dediği iddia ediliyor. Ceza 7 bin 80 lira paraya çevrildi ve denetimli serbestlik yasası kapsamında beş yıl ertelendi.
Hakan dava açtı: Hürriyet gazetesi yazarı Ahmet Hakan, twitter üzerinden, 28 Şubat sürecindeki durumuyla ilgili hakaretlerde bulunduğu gerekçesiyle şarkıcı Nihat Doğan hakkında 50 bin TL manevi tazminat talebinde bulundu (24 Kasım).
Boğatekin’e soruşturma: Adıyaman Savcılığı, Adıyaman Valisi Mahmut Demirtaş ile Kaymakam Ömer Bilgin’in şikayetiyle, Gerger’e bağlı Bodin Mezrası’ndaki ilkokulun prefabrik tuvaletlerinin başka yere taşınmasını 25 Ekim ve 5 Kasım 2013 tarihli iki haberde eleştiren Gerger Fırat gazetesi sahibi Hacı Boğatekin hakkında soruşturma açtı (22 Kasım).
Saymaz’a soruşturma: Radikal gazetesi muhabiri İsmail Saymaz hakkında, iki televizyon programında, eski Büyük Birlik Partisi (BBP) lideri Muhsin Yazıcıoğlu ve Ergenekon davası sanığı Semih Tufan Gülaltay’ı eleştirdiği için hakaret, iftira ve yargı görevi yapanı etkilemek şüphesiyle soruşturma açıldı. Gazeteci 22 Kasım’da savcılığa ifade verdi.
Topbaş’ın davasına ret: Bakırköy 8. Hukuk Mahkemesi, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın “Topbaş’ın çiftliği derede ve kaçak” başlıklı haberi nedeniyle gazeteci Halil Özen, Birgün gazetesi ve gazetenin sorumlu müdürü İbrahim Çeşmecioğlu hakkında açtığı 40 bin TL’lik tazminat davasını reddetti (22 Kasım).
Yumurtaya beraat: Ankara 7. Asliye Ceza Mahkemesi, bir konferans sırasında TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu’yu yumurta atarak protesto ettikleri için yargılanan 11 öğrenci beraat ettirdi (21 Kasım).
Coşkun’a dava: AKP Sosyal İşler Başkan Yardımcısı ve Manisa Milletvekili Doç. Dr. Selçuk Özdağ, 4 Eylül 2013’te çıkan “Boyalı Merdivenler” yazısında milletvekillerini aşağıladığı ve AKP seçmenine hakaret ettiği iddiasıyla Cumhuriyet gazeteci yazarı Bekir Coşkun’u şikayet etti (17 Kasım).
Ahmet Şık’ın davası: Silivri 2. Asliye Ceza Mahkemesi, gazeteci Ahmet Şık’ı 12 Mart’ta Silivri cezaevi çıkışındaki sözleri nedeniyle yargılanıyor. Mahkeme, 19 Eylül’deki beşinci duruşmada müştekilerin ifadesinin alınması için talimat yazmıştı. Ergenekon soruşturmalarında görevli 39 savcı ve hâkimin iddianamede mağdur sıfatıyla yer aldığı davada Şık ‘tehdit’ (TCK 106/ 2d) ve ‘kamu görevlilerine hakaret’ten (TCK 125/1, 3a, 4) yedi yıla kadar hapis istemiyle yargılanıyor. Gelecek duruşma 28 Ocak’ta.
Gökçek’e hakaret davası: Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’e, CHP Tunceli milletvekili Hüseyin Aygün’e hakaret ettiği iddiasıyla 2 yıl 2 ay hapis istemiyle dava açıldı (15 Kasım).
Coş’tan Uykusuz’a dava: Adana Valisi Hüseyin Avni Coş’un, “Assolist Vali” kapağı nedeniyle haftalık Uykusuz mizah dergisine dava açtı. Coş, Şubat 2013’ten bu yana sosyal paylaşım sitelerinde kendisini komedi karakteri Şuayyip e benzeten 89 kişiye dava açtırdığı, 40’ının cezasının Yargıtay aşamasında olduğu öğrenildi (15 Kasım).
Kadınlar yargılanıyor: Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’e kürtajla ilgili sözleri nedeniyle yumurta attıkları iddiasıyla Neslihan Uyanık ve Nebiye Merttürk’ün yargılanmasına başlandı (14 Kasım). Kadınların her birinin, “yaralama”, “hakaret” ve “tehdit”ten 4 yıl 4 ay hapsi isteniyor.
Vekile sadece uyarı: AK Parti Grup Disiplin Kurulu, Meclis’teki iktidar kulisi bahçesinde uyurken çekilen fotoğrafının yayımlanmasına kızıp, kadın gazetecilere, “Ben sizin bacak aranızı çekip gazeteye bastırsam, ahlaksız olurum değil mi?” diyen AK Parti Tokat Milletvekili Zeyid Aslan’ı sadece uyardı (14 Kasım).
Akit şikayet edildi: CHP İlçe Başkanı Ömer Çengel, Mustafa Kemal Atatürk’ün ölüm yıldönümünde ’Olmasaydı da olurduk’ ilanına yer veren Akit gazetesi ve Sancaktar Grubu hakkında suç duyurusunda bulundu (10 Kasım).
Kaplan hakaretten mahkum: Ayvalık 2. Asliye Ceza Mahkemesi, Star gazetesi Ege temsilcisi Ahmet Kaplan’ı, “İdeolojik Körlük” başlıklı yazısıyla, Ayvalık Devlet Hastanesi Hemşiresi ve SES Balıkesir Şube Yöneticisi Birsen Seyhan’a hakaret ettiği gerekçesiyle 5 bin TL ödemeye mahkum etti (1 Kasım).
BirGün’e dava yok: İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Bürosu, BirGün’de Zeynep Kuray ve Onur Erem imzasıyla yayınlanan “Yakala Oğlum” başlıklı haberle ilgili yürüttüğü soruşturmada kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi (30 Ekim).
Şikayete takipsizlik: İstanbul Basın Savcısı Nevin Özkan, Ergenekon davasının hem gizli tanığı ve sanığı olduktan sonra tahliye edilen Osman Yıldırım’ın çeşitli medya organlarıyla ilgili yaptığı suç duyurusunda takipsizlik kararı verdi (30 Ekim).
Müjdat Gezen mahkum: Ankara 21. Asliye Hukuk Mahkemesi, Sanatçı Müjdat Gezen’i, 1 Şubat 2011’de katıldığı bir televizyon programında, “AKP yüzde 50 çıkmış. Aslında mesela Aziz Nesin kriterlerine göre yüzde 60 çıkması lazım” dediği için Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ ve Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç dahil AK Partili 15 kişiye toplam 60 bin TL ödemeye mahkum etti (22 Ekim).
Yargıdan ifade özgürlüğü standardı: Antalya 10. Sulh Ceza Mahkemesi, KESK’li Akman Şimşek ve Özgürlükler Derneği üyesi Müslüm Dulkadir’in yargılandığı davada ”AKP’nin eli kanlı polisleri”, “Katil işkenceci polisler”, “AKP’nin eli kanlı faşist polisleri” gibi ifadelerin sert eleştiri olarak ifade özgürlüğü kapmasına girdiğine hükmetti (14 Ekim).
Polis Ay’dan dava üstüne dava: Çağlayan’daki İstanbul 48. Asliye Ceza Mahkemesi, İstanbul Terörle Mücadeleden Sorumlu İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı Sedat Selim Ay’a yayın yoluyla hakaret edildiği iddiasıyla Etkin Haber Ajansı’nı (ETHA) yargılamaya başladı (8 Ekim). Avukat Ömer Kavili’nin huzurda dinlenilmesini istiyoruz dediği şikayetçi Ay’ın MERNİS kaydını MİT talebiyle silinmiş. Dava 15 Ocak 2014’te sürecek. Ay’ın T24, Marksist.org ve Evrensel’e açtığı davaysa sürüyor.
Gökçek’e twite ceza: Ankara. Sulh Ceza Mahkemesi, “Edepsizsin Gökçek” gibi twitter sayfalarında, “Bu kadar insan söylüyorsa bir bildiği vardır” diye yazan İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde çalışan Kıvanç Yorulmaz’ı Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’e hakaretten mahkum etti (2 Ekim). Ceza paraya çevrildi ve denetimli serbestlik kapsamında ertelendi. Gökçek, bir kadın kullanıcıya, “Sen çok mu kürtaj yaptırdın?” mesajı göndermesinin ardından tepki görmüştü.
Yurt muhabirine iki soruşturma: Yurt gazetesi İzmir muhabiri Ahmet Çınar hakkında, Twitter hesabına, “Diktatörler istifa etmez devrilir’ diyor siyaset bilimciler. O halde devrilecek. Nokta” ifadesi nedeniyle İzmir Başsavcılığı’nca hazırlık soruşturması başlatıldı. Çınar’a, Alsancak Karakolu’ndaki ifadesinde, diktatör vurgusuyla kimi işaret ettiği soruldu. Çınar da, “Esad’ı kastettim. Bölgede ondan başka diktatör var mı!” yanıtını verdi (1 Ekim). Manisa’daki Gezi eylemlerini izleyen Çınar hakkında, 2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası’ndan Manisa Savcılığı’nda bir soruşturma daha sürüyor.
S.S. Ay’dan T24, Evrensel ve Marksist.org’a dava: Terörle Mücadeleden Sorumlu İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı Sedat Selim Ay’ın Evrensel, T24 ve Marksist.org hakkında ‘kamu görevlisine hakaret’ten açtığı dava İstanbul 12. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülüyor. 13 Eylül’de başlayan yargılama 30 Ocak’ta sürecek.
13 Eylül’deki duruşmada, T24’ün yazı işleri müdürü Metin Kıvanç Yener, yayın yönetmeni Ahmet Doğan Akın, Marksist.org’un yayın yönetmeni Ozan Tekin suçlamaları reddetti. Evrensel yayın yönetmeni Fatih Polat duruşmaya katılamadı.
Başbakanın sıkıntısı
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret ettiği ve kişilik haklarına saldırdığı gerekçesiyle bir gazete (Birgün) 10 bin TL tazminata mahkum oldu; 3 gazeteci de ceza veya tazminat istemiyle şikayet edildi.
Başbakan yine şikayetçi: Başbakan Erdoğan, Today’s Zaman yazarı Mahir Zeynalov’un, twitter’da paylaştığı mesajlar nedeniyle suç duyurusunda bulundu (31 Aralık).
Zeynalov’un mesajlarının, “halkı kin ve düşmanlığa tahrik amacıyla ağır hakaret ve küfür içerdiği, Erdoğan’ın onur ve saygınlığına, kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği” iddia edildi. Şikayet, TCK’nın 125 ve 216. Maddelere dayandırıldı.
Fotoğraf yakmak suç değil: Ankara 12. Sulh Ceza Mahkemesi, 1 Mayıs kutlamalarında Başbakan Erdoğan’ın resminin bulunduğu ABD bayrağını yakan 10 kişi beraat etti, mahkeme eylemin eleştiri amacı taşıdığını açıkladı (30 Aralık).
Taraf Erdoğan’ı şikayet etti: Taraf gazetesi ve Mehmet Baransu, gazeteyi “vatana ihanet” ile suçlayan Başbakan Erdoğan hakkında “iftira”, “hakaret” ve “adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs ettiği” gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu (11 Aralık). Ayrıca, Erdoğan hakkında 50 bin TL de manevi tazminat dava açıldı.
Gerekçe, eylemin “Adalet ve Kalkınma Partisi’nin yürütmüş olduğu politikalara istinaden özellikle ABD ile yürütülmüş politikalara eleştiri amaçlı gerçekleştirilmesi” olarak gösterildi.
Facebook mesajına dava: Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı, Başbakan Gezi eylemleri döneminde Facebook sayfasında Erdoğan hakkında hakaret içerikli mesajlar yazdığı öne sürülen Selçuk Metcan hakkında, 4 aydan 2 yıl 8 aya kadar hapis cezası istemiyle iddianame hazırladı (16 Aralık).
Başbakana hakaretten ceza: Balıkesir Bandırma’da yaşayan Türkiye Gençlik Birliği (TGB) üyesi, üniversite öğrencisi Yarkın Atay, sosyal paylaşım siteleri aracılığıyla Gezi olaylarında Başbakana hakaret ettiği gerekçesiyle 7 bin 80 lira para cezasına çarptırıldı (11 Aralık).
Hükmü açıklanması ertelenen Atay, beş yıl denetime tabi tutulacak. “Başbakan kötü, yalancı” dediği için cezalandırılan Atay üst mahkemeye itiraz edeceğini söyledi.
Birgün’e ceza: Ankara 21. Asliye Hukuk Mahkemesi, 26 Kasım 2012’de Başbakanın gözleri siyah bant ile kapatılmış fotoğrafını kullandığı ve üzerine de “Güven, Mavioğlu, Mert, Şık, Temelkuran, Türker” yazdığı gerekçesiyle Birgün gazetesini 10 bin TL manevi tazminat ödemeye karar verdi (10 Aralık).
Başbakan, kişilik haklarına saldırıda bulunulduğunu savunarak 10 bin TL talep ediyordu.
Erdoğan’dan Taraf’a dava: Başbakan, dershanelerin özel okullara dönüştürülmesini “Toptan Kapatın” başlıklı yazıda 21 Kasım’da eleştiren Taraf gazetesi yazarı Emre Uslu ve gazetesi hakkında 50 bin TL’lik manevi tazminat davası açtı (1 Aralık).
Erdoğan, yazıda, “Çakal, ahlaksız, yalancı, hain, perde önünde farklı, perde arkasında farklı” gibi ifadelerle kişilik haklarının ihlal edildiğini savunuyor. Taraf ise, 2 Aralık 2013 sayısında “Hükümete ters düşen cemaatler fişleniyor” manşetiyle birlikte Uslu’nun yazısını yeniden yayımlandı.
Barbaros Şansal’a dava: Başbakan, twitter üzerinden kendisi için “terzi yamağı” dediği gerekçesiyle modacı Barbaros Şansal hakkında İstanbul 9. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde 2 yıl 3 ay hapis istemiyle dava açtı (29 Kasım).
Şansal ise, söz konusu hesabın kendisi tarafından açılmadığını, hesapları kendisinin kullanmadığını ifade etti.
Davaya ret: Ankara 12. Asliye Hukuk Mahkemesi, twitter üzerinden 2 Haziran’da Başbakan için “Türkiye’de en büyük terörist sensin” diye yazdığı gerekçesiyle CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün hakkında açılan 50 bin TL’lik manevi tazminat davasını reddetti (26 Kasım).
Erdoğan’a hakaretten ceza: Konya 7. Sulh Ceza Mahkemesi, Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi öğrencisi Osman Garip’e, Gezi eylemleri sırasında Facebook hesabından Başbakana hakaret ettiği iddiasıyla 1 yıl 15 gün hapis cezası verdi (15 Kasım). Öğrenci o sözleri kendisinin paylaşmadığını savunarak karara itiraz edeceğini açıkladı.
Emrah Serbes’e beraat:İstanbul 18. Sulh Ceza Mahkemesi, 1 Mayıs akşamı katıldığı SKY360 televizyonunda Erdoğan için, “Recop Tazyik Gazdoğan”, İçişleri Bakanı Muammer Güler için de “boyunsuz” dediği gerekçesiyle yargıladığı yazar Emrah Serbes’i ilk duruşmada beraat ettirdi (7 Kasım).
İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu’ya hakaret etmekle de suçlanan Serbes, duruşma çıkışı, “Zaten açılmaması gereken bir davaydı” dedi. Yazar için, TCK’nın 125/a maddesi uyarınca ve “Kamu görevlisine hakaret” iddiasıyla, 12 yıl hapis cezası isteniyordu.
“Ampül Tayyip”e beraat: Giresun 2. Sulh Ceza Mahkemesi, “Ampül Tayyip” sloganı nedeniyle “Başbakana hakaret”ten yargılanan Halkevleri yöneticisi üç kişiyi beraat ettirdi (1 Kasım).
“Ampul Tayyip”ten 12 çocuğa beraat: Bursa 1. Çocuk Mahkemesi, sınav sistemini protesto eyleminde atılan “Ampul Tayyip” sloganı nedeniyle yargıladığı 12 çocuğu “kamu görevlisine hakaret kastı ile hareket etmedikleri anlaşıldığından” beraat ettirdi (11 Ekim).
Bursa 3. Sulh Mahkemesi’nde yargılanan 18 yaşından büyük beş kişinin davasıysa sürüyor. Giresun 1. Sulh Ceza Mahkemesi ise, aynı slogandan “Başbakana hakaret” suçlamasıyla yargıladığı yedi lise öğrencisine 235′er gün hapis cezası verdi. Ertelenmeyen cezalar paraya çevrilerek 4 bin 700 TL ile 9 bin 400 TL arasında belirlendi.
Aygün’e 50 bin TL’lik dava: CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün, 20 Mart 2013 tarihli bir twitter mesajında Başbakanı “terörist” olarak nitelendirdiği gerekçesiyle 50 bin TL’lik manevi tazminat istemiyle yargılanıyor (1 Ekim).
Aygün, AKP Genel Merkezi ve Adalet Bakanlığı’na yönelik saldırıları kınadıktan sonra, “40 küsür avukatı, 7 bin Kürt siyasetçi-yurttaşı, 100’lerce KESK’liyi tutuklarken, 90 yaşındaki anadan kundaktaki bebeğe dek herkese gaz sıkarken, Grup Yorum elemanının kulağını patlatırken Cemevi’ne kültür merkezi diye küfrederken, milyonlarca Alevi’ye zorla din dersi verirken, gazetecileri işten atarken senin yaptığın terörizm değil mi? Türkiye’de en büyük terörist sensin!” diye yazmıştı.
Muzır Kurulu Kararları
Sancı ve Yerguz beraat etmedi: İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi, Yargıtay 14. Ceza Dairesi’nin Guillaume Apollinaire’nin “Genç Bir Don Juan’ın Maceraları”na verilen beraatı bozmasının ardından, Sel Yayıncılık sahibi İrfan Sancı ve çevirmen İsmail Yerguz’u ‘müstehcenlik’ten (TCK 226/2) yargıladığı dava 3. Yargı Paketi ile getirilen 6352 sayılı Kanun uyarınca ertelendi (17 Aralık).
Duruşmada savunma yapan Sancı “çocuk istismarı” iddiasının doğru olmadığını, kitabın 106 yıl önce yazılmış kurgusal bir roman olduğunu belirterek “Ortada bir çocuk yok” dedi. Sancı karardan memnun olmadıklarını belirtti; “Biz beraat etmedik ve bizim için yargı süreci ve mağduriyetimiz devam ediyor” dedi.
Oysa mahkeme, Apollinaire’in bir başka romanını aynı gerekçeyle yargıladığı için Türkiye’yi mahkum eden AİHM’in “Rahmi Aktaş” kararının Türkçe çevirisini Adalet Bakanlığı’ndan istemişti. Yargıtay 14. Ceza Dairesi, beraat kararını bozmuş, yazarla çevirmenin TCK’nın 226/2. maddesi uyarınca 6 ile 10 yıl hapisle cezalandırılmasının yolunu açmıştı.
Yasaklamalar, Kapatmalar, Toplatmalar
Ekim-Aralık 2013 döneminde altı İnternet sitesi, Twitter veya Facebook yasağı, üç akreditasyon yasağı vardı. Gazetecilere Emniyet müdürlüklerine giriş yasağı getirildi; iki akademisyen sansüre uğradı; haberciler Marmaray Metroya sokulmadı; bir gazete afişi söküldü; Hollandalı bir habercinin Türkiye’ye girişine zorluk getirildi; Kürtçe afişten bir belediye yetkilisi ihraç edildi; bir konser iptal edildi; Başbakan’ın “Kürdistan” ifadesi TRT’de “Kürt Bölgesi” oluverdi; Gazete yazarların telefonları yargıç-polis koordineli dinliyor.
Emniyet yasağı durduruldu: İstanbul 4. İdare Mahkemesi, gazetecilerin emniyet müdürlüklerine girmesinin yasaklanması ve basın odalarının boşaltılması kararına karşı TGC’nin 25 Aralık’ta açtığı davada, yürütmeyi durdurma kararı verdi (31 Aralık).
Kararda Emniyet Genel Müdürlüğü’nden basına getirilen yasağın sebebi ve mevzuattaki dayanağı soruldu; yedi günde belgelerin tamamlanması istendi.
Ktunnel.com kapatıldı: Önemli Proxy sitelerinden Ktunnel.com, TTNet aboneleri için kısa süre önce kapatıldı (12 Aralık). TTNet aboneleri için, “5651 Sayılı Kanun’un 8/1-5 maddesi uyarınca yapılan teknik inceleme ve hukuki değerlendirme sonucunda siteyle ilgili Batman 2. Sulh Ceza Mahkemesi’nce 8 Kasım 2013 tarih ve 2013/1346 sayılı kararına dayanılarak TİB’in “Koruma tedbiri” uygulandığı bilgisine yer verildi.
Dailymotion’a erişim yok: Adana 9. Sulh Ceza Mahkemesi, Dailymotion video paylaşım sitesini erişime kapattı. Erişim, mahkemenin 8 Kasım’da aldığı kararın uygulanmaya başlamasıyla son buldu (27 Kasım). Karar, bir yayın kuruluşunun, yayın hakkı kendisinde olan bir içeriğin kaldırılması yönünde açtığı davayı kazanması üzerine alındı.
CHP’ye eleştiri: Sözcü gazetesi, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun ABD ziyaretine gazeteden kimsenin davet edilmemesini, “Az sa¬tan ga¬ze¬te¬le¬ri ABD ge¬zi¬si için ter¬cih eden CHP 350 bin sa¬tan Sözcü’yü dış¬la¬dı. Bu an¬ti-de¬mok¬ra¬tik ta¬vır, her fır¬sat¬ta “ba¬sın öz¬gür¬lü¬ğü¬”n¬den bah¬se¬den CHP’¬ye ya¬kış¬ma¬dı sözleriyle eleştirdi (27 Kasım).
MHP’liye ihraç: Fethiye Belediye Başkanı Behçet Saatcı, Kurban Bayramı’nda billboardlara asılan kutlama mesajında Türkçe ve Kürtçe mesajlara yer verdiği için Milliyetçi Hareket Partisi’nden (MHP) ihraç edildi (26 Kasım).
Bazı medyaya akreditasyon yok: Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’nın başkanlığında dershanelerin kapatılması konusunda yapılan toplantıyı izlemeleri için STV, Zaman, Kanaltürk TV, Bugün TV, CNNTürk ve Cihan Haber Ajansı gibi bazı medya kuruluşları çağrılmadı (26 Kasım).
Altan AYM’ye başvurdu: Köşe yazarı Mehmet Altan, şüphelinin kod adıyla dinleme yetkisi veren gizli yönetmelik nedeniyle MİT görevlilerini yargılatamadığı için Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru hakkını kullandı (23 Kasım).
Başbakanın sözü: BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, Başbakanın Diyarbakır ziyareti sırasında kullandığı “Kürdistan” sözüyle ilgili, “Burada Kürdistan diyen Kürt siyasetçiler yargılanmaya devam ediyor” dedi (22 Kasım).
AKP’li ihraç yolunda: AK Parti Kütahya Milletvekili İdris Bal, Başbakanın dershanelerle ilgili politikasını twitter üzerinden eleştirdiği gerekçesiyle AKP’den ihraç istemiyle disiplin kuruluna sevk edildi (21 Kasım). Bal, kararı beklemeden 30 Kasım’da istifa etti.
Samyeli’ye ceza: Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) evine bir görevlinin yerleştirileceği ve bir ay boyunca o evdeki gelir ve giderin incelenip istatistiki rakamlarının oluşturulacağı söylenen Defne Samyeli’ye, zamansızlık ve özel hayatın gizliliği gibi gerekçelerle yardımcı olamayınca 923 TL para cezası kesildi. Samyeli, cezayı ödeyeceğini, konuyu da yargıya taşıyacağını belirtti (21 Kasım).
Hâkimlerle koordineli istihbarat: Başbakan Erdoğan, 2008-2009 yıllarında, Taraf Gazetesi eski yayın yönetmeni Ahmet Altan, eski yayın yönetmeni yardımcısı Yasemin Çongar, yayın koordinatörü Markar Eseyan, yazarlar Amberin Zaman ve Mehmet Baransu ile Star gazetesi yazarı Prof. Mehmet Altan’ın telefonlarının sahte isimlerle çıkarılan mahkeme kararlarıyla dinlenmesiyle ilgili sorumlu MİT görevlileri hakkında soruşturma açılmasına izin vermedi. MİT Müsteşarı Hakan Fidan, savcılığa gönderdiği yazıda, “Sahte isimle gazeteci dinlemeyi hâkimlerle koordineli yaptık” dedi (21 Kasım). HSYK 1. Daire Başkanı İbrahim okur, istihbaratın bu yöndeki isteklerinin kimi zaman tedirginlik yaşadıklarını ve toleranslı davrandıklarını söyledi.
TRT “Kürdistan”ı beğenmedi: TRT, Başbakan Erdoğan’ın Diyarbakır ziyareti sırasında söylediği “Kuzey Irak Kürdistan bölgesindeki kardeşlerimizi de selamlıyoruz” sözlerini KJ’de “Kuzey Irak Kürt Bölgesi” şeklinde değiştirdi (16 Kasım).
Dersim hala tabu: Show TV’deki “Hayata Dokunmak Lazım” programına katılan 120 yaşındaki Dersimli Zeyini Çelik’e uzun yaşamasının sırları sorulunca Dersim Katliamı’ndan nasıl kurtulduklarını anlattı. Ancak Zeyini ninenin Zazaca konuşması torunu tarafından çevrilirken sansüre uğradı (15 Kasım).
Facebook’tan yeni sansür: Facebook, Gezi direnişiyle beraber arttırdığı sansür uygulamalarında, son olarak Özgür Gündem gazetesi, Ötekilerin Postası’nın hesaplarını kapatıldı (1 Kasım).
Facebook’tan FEMEN’e sansür: Facebook, FEMEN Türkiye haberini paylaşan kullanıcılarına bir uyarı göndererek, paylaşımlarının “Topluluk standartlarını ihlal ettiği için” kaldırıldığını bildirdi. (31 Ekim)
Facebook BDP’yi kapattı: Facebook, BDP İstanbul İl Örgütü’nün sayfasını kapattı. BDP İstanbul İl Örgütü yayın haklarına müdahale olduğunu belirterek Facebook’u protesto etti (30 Ekim).
Reyhanlı için gizlilik: İstanbul terörden sorumlu savcılık, er Utku Kalı’nın Reyhanlı saldırıyla ilgili belgeleri verdiği iddia edilen gazeteci E.P’yi ifadeye çağırdı. Savcının talebiyle İstanbul 3 No’lu Hakimliği, “içinde gizlilik dereceli evraklar bulunduğu” gerekçesiyle dosya için gizlilik kararı aldı (25 Ekim).
Yıldırım yayın yasağı istedi: Ergenekon davasının hem gizli tanığı ve sanığı olduktan sonra tahliye edilen Osman Yıldırım, Bakırköy savcılığa suç duyurusunda bulundu ve hakkındaki haberlerle ilgili yayın yasağı istedi (25 Ekim).
Hollandalı haberci kara listede mi?: Hollanda devlet televizyonu NOS ile NRC Handelsblad gazetesi temsilcisi Bram Vermeulen, 12 Şubat’tan beri Türkiye’ye her giriş yaptığında havaalanı veya sınır kapılarında “güvenlik” gerekçesiz şekilde polisçe bekletildiğini, tüm uluslararası medya temsilcilerine verilen yeni format basın kartı talebine de bir türlü yanıt alamadığını açıkladı (23 Ekim).
Bazı siteler sansürledi: Başbakan Erdoğan’ın AKP Meclis Grup Toplantısı’nda yol yapımı konusunda söylediği “Gerekirse Cami yıkarız” sözlerine Anadolu Ajansı, Sabah, Yeni Şafak ve Zaman gazetesinin internet siteleri yer vermedi (22 Ekim).
Sayıştay denetçilerine sansür: Geçen yıl Sayıştay raporlarının Meclis’e gönderilmemesi nedeniyle “denetim” krizi yaşanırken bu yıl da, sansür krizi gündemde (16 Ekim). Sayıştay Başkanlığı’nda görevli denetçiler, kamu kurumları hakkında hazırladıkları tutanakların üç-beş sayfaya indirilerek sansüre uğratıldığını öne sürüyorlar.
Cezaevinde İMC TV yasak: BingölM Tipi Kapalı Cezaevive Yarı Kapalı Cezaevi’nde daha önce izlenen İMCTV yasaklandı (14 Ekim).
Hapiste propaganda suçlaması: Antalya Savcılığı, Halk Cephesi’ne yönelik operasyonda 20 Kasım 2012’de tutuklanan Gülçin Bulut ve Yurdagül Gümüş adlı tutuklular hakkında, bulundurdukları kitap aracılığıyla “örgüt propagandası yapmak”tan soruşturma başlattı. Avukatları, “Kitaplar cezaevinde defalarca denetimden geçti” dedi (12 Ekim).
Grup Yorum’a belediye yasağı: Grup Yorum’un 12 Ekim’de Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu’nda vereceği konser İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nce (İBB) iptal edildi (11 Ekim). İdil Kültür Merkezi’nden Bahar Kurt, belediyenin konseri ‘bölücü faaliyetlerde bulunulacağı’ gerekçesiyle engellediğini söyledi.
Fenerbahçe TV’den sansür: Fenerbahçe TV, F1B programında eski yönetici Ömer Çavuşoğlu’nun “Fenerbahçeliler ders vermek için Ak Partiye oy vermeyin” sözlerine yer vermedi (11 Ekim).
Konsey müdahaleyi kınadı: Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç, Başbakanla “kızlı erkekli ev” tartışmasında ayrı düşen Hükümet Sözcüsü ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın tepkisinin küçük görülmesi yönündeki müdahaleyi “kabul edilemez” buldu. Türenç, “Başbakan gazete sayfalarını hizaya çekmeye çalışıyor. Öyleyse danışmanlar açıkça künyelere isimlerini yazsınlar” dedi (11 Kasım).
MHP’li başkana ihraç istemi: Fethiye’de Kürtçe -Türkçe billboardla, “Tek millet, tek vatan, tek dil, tek bayrak, tek devlet” mesajı veren MHP’li Fethiye Belediye Başkanı Behçet Saatçi partisince kesin ihraç istemiyle tedbirli olarak disiplin kuruluna sevk edildi (10 Ekim).
Sanatçıdan RTÜK tweeti: Kadın erkek ilişkilerini konu alan “1 Erkek 1 Kadın” dizisinde rol alan Demet Evgar, RTÜK’ün dizideki bazı sahneleri “esprilerin müstehcen bulunması” nedeniyle kesmesine tweeter üzerinden tepki gösterdi (7 Ekim). Evgar, tweet’inde, “Bir de çektiğimiz skeçleri sansürsüz izleyebilseniz keşke. Ben çektiğimi izlemiyorum şu an. RTÜK sağolsun” diye yazdı.
Habercilik
Medyadan medyaya eleştiri: Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı, hükümeti de içine alan yolsuzluk soruşturmasıyla ilgili, “Yolsuzluk soruşturmaları ile birlikte, hükümetçe ve hükümete yakın medyada daha yüksek sesle dile getirilen, ‘yargı cuntası’, ‘paralel devlet’, ‘otonom yapı’, ‘casusluk’, ‘ajanlık’ ve benzeri delilsiz ve çok soyut suçlamalar, soruşturmanın üstünü örtme izlenimi vermektedir” açıklaması yaptı (31 Aralık).
“İki milyon gönder”: Rüşvet soruşturmasında teknik takibe takılan hükümete yakın gazetenin tepe yöneticisinin, Halkbank Müdürü Süleyman Aslan’a “Maaşları ödeyemiyorum, 2 milyon lira gönder” dediği iddia edildi (28 Aralık).
Çağlayan’ın sözleri bazı sitelerde yok: Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ın yolsuzluk soruşturmasından istifa etmesinin ardından sarf ettiği “imar planlarının büyük bir bölümü Başbakan’ın talimatıyla yapıldı. bu milleti rahatlatmak için Başbakan’ın istifa etmesi gerektiğine inandığımı ifade ediyorum” sözleri Akşam, Sabah ve Star gazetelerinin internet sitelerinde yer almadı (25 Aralık). Anadolu Ajansı da, Bayraktar’ın NTV’de yaptığı bu açıklamaları sansürledi.
“Sahte belge” atışması: Taraf, yayımladığı belgeleri sahte bulan Sabah gazetesine 11 Aralık 2013 tarihli “Her Sabah yalan söylüyor” sürmanşetiyle karşılık verdi. Taraf, Sabah’ın orijinal MİT belgesi diye yayımladığı belgelerin Baransu’yu izleyen MİT’çilere soruşturma talebi olduğunu yazdı.
Zaman eleştirdi: Zaman gazetesi yazarı Veysel Ayhan “Dershane tartışması ve muhafazakar medya” yazısında, AKP’ye yakın medyayla ilgili, “’Muhafazakâr görünümlü’ gazetelerde kolayca yalan haber basılabildiğini hayretle gördük” dedi (2 Aralık).
Camide şişe itirafı: Zaman gazetesi istihbarat şefi İbrahim Doğan, Twitter üzerinden yaptığı açıklamada Gezi olayları sırasında Dolmabahçe’deki Bezmi Alem Valide Sultan Camii’nde bulunan bira kutularının sonradan koyulduğunu iddia etti (1 Aralık).
Sabah MGK kararını görmedi: Taraf gazetesinin 2004 yılında Gülen cemaatine karşı önlem öngören bir MGK kararı bulunduğunu ortaya çıkarırken, Zaman gazetesinin de duyurduğu bu karar Sabah gazetesinde yer almadı (30 Kasım).
TRT AKP’ye çalıştı: Devlet televizyonu TRT’nin haber kanalı olan TRT Haber, Ağustos 2012 – Ağustos 2013 döneminde AKP sözcüsü Hüseyin Çelik’in açıklamaları 2 bin 298 dakika (38 saat 18 dakika) canlı olarak ekrana getirilirken, CHP sözcüsü Haluk Koç’un açıklamaları ise 962 dakika (16 saat 2 dakika) canlı yayınlandı (29 Kasım).
CHP’li Haluk Koç’un soru önergesini yanıtlayan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, parti sözcülerinin haber değeri taşıyan açıklamalarının yayınlanan akışa göre canlı verilmeye çalışıldığını ifade etti.
Yeni Akit Zaman’a çattı: Yeni Akit yazarı Hasan Karakaya, Zaman gazetesinin dershane tartışmalarıyla ilgili oyuncu Müjdat Gezen’den demeç aldığını iddia etti (24 Kasım). Zaman ise iddiayı “çirkin” olarak niteledi. Gazeteler, dershanelerin kapatılması konusuyla da karşı karşıya geldi.
Zaman’dan Başbakana mektup: Zaman gazetesi yayın yönetmeni Ekrem Dumanlı, özellikle dershanelerin kaldırılmasıyla ilgili ayrı düşülen Başbakan Erdoğan’a bir mektup gönderdi; “manzarayı bihakkın görün, goygoycu arkadaşların, alkışçı meslektaşların hakperestlikten uzaklaşarak her icraatınızı tezahürat coşkusuyla kutsaması yanıltıcı olabilir” dedi (24 Kasım).
Cemaattan Sabah’a yanıt: Today’s Zaman yayın yönetmeni Bülent Keneş, Sabah’ın Zaman gazetesi haberleri için “Dershaneler için kara propaganda” başlığını atmasına twitter üzerinden, “Bütün olağanüstü zamanlarda yalan ve kara propagandanın adresi olmuş gazetelerin Zaman’ı suçlaması ibretlik” sözleriyle yanıt verdi (15 Kasım).
Gerginliği görmediler: İktidara yakın Star, Sabah ve Yeni Şafak gazeteleri Başbakan Erdoğan ve Başbakan yardımcısı Bülent Arınç arasında kızlı-erkekli öğrenci evlerinin denetimi konusunda ortaya çıkan gerilimi gizleme çabasındaydı. Star, 13 Kasım 2013 tarihli sayısında, “Dava kardeşiyiz nifak beklemeyin”, Sabah, “Pusuda bekleyene fırsat vermeyiz”, Yeni Şafak ise, “Tartışmaya nokta koydu” başlıklarını tercih ettiler.
Sönmez gazetesini eleştirdi: Yurt gazetesi yazarı Mustafa Sönmez, “Usandıran zırva: Ver petrolü al Kürdistan’ı” yazısında kendi gazetesini, Aydınlık ve Sözcü gazetelerini ve ulusalcı siyasetin yıllardır savunduğu yaklaşımları eleştirdi (19 Kasım).
Oramiral röportajını sordu: İzmir’deki casusluk ve Balyoz davası nedeniyle istifa eden Donanma Kuvvetleri Komutanı Oramiral Nusret Güner, 25 Ekim’de vermiş olduğu röportajın Hürriyet gazetesinde yayımlanmamasına Kasım ortasında twitter üzerinden tepki gösterdi.
Fox TV önünde eylem: İstanbul Zeytinburnu’daki Punto Deri firmasında çalışırken Deri İş Sendikası’na üye oldukları için işten atılan işçiler, 88. Gününe giren eylemlerine ilgisiz kaldığı gerekçesiyle Fox TV önünde eylem yaptı. (7 Kasım)
Sözcü’den “uçkur”lu manşet: Sözcü gazetesi, Başbakanın öğrenci evleriyle ilgili sözlerine tepki gösterirken, “Ne olursun… Kaşına, Kaşındırma- Elin Hintlisi Mars’a çıkıyor, bizim Tayyip uçkurla uğraşıyor” şeklinde manşet attı (6 Kasım).
Arızadan Geziciler sorumluymuş: Türkiye gazetesi, 3 Kasım 2013 sayısında, Marmaray açılışıyla ortaya çıkan arızalardan ve imdat kolunu çekilmesinde “Gezi”cileri sorumlu tuttu. Bilgi Üniversitesi Medya Bölüm Başkanı Aslı Tunç, twitter’da “Gazeteciliği bu kadar alçalttığınız için hiç mi yüzünüz kızarmıyor?” diye yazdı.
Kendi gazetesini eleştirdi: Türkiye gazetesi yazarı Ceren Kenar, twitter hesabından Türkiye gazetesinin 3 Kasım’da çıkan “Marmaray’a gezi sabotajı” haberini, “Kanıt ve delil olmadan, böylesi iddialı bir haber yapmak doğru değil” sözleriyle eleştirdi.
Polisten önce Star buldu: Hrant Dink cinayeti davasından 38 gündür aranan sanık Erhan Tuncel’i polis, Star gazetesinin 23 Ekim 2013 tarihli sayısında “Bağlantılarımı açıklarım” başlıklı röportajı yayımlandıktan sonra bulabildi.
NTV CHP’ye canlı yayın vermedi: NTV, Anayasa ile ilgili CHP’yi ziyaret eden AKP Grup Başkanvekili Nurettin Canikli’nin çıkıştaki açıklamasını canlı yayında sundu; CHP’liler açıklama yaptığında canlı yayını kesti (23 Ekim).
Sabah-Today’s Zaman çekişmesi: Sabah gazetesi yazarı Sevilay Yükselir, “Milli duruşun yoksa evet hainsin” başlıklı yazısında, MİT ve Hakan Fidan konusunda görüş ayrılığına düşen Today’s Zaman ve Cemaat gazetelerini hedef aldı (22 Ekim).
Sosyal medya örgüt yuvasıymış: Milat gazetesi, araştırmacı yazar Celal Tahir’den Twitter için yorum aldı ve sürmanşetine “örgüt yuvası sosyal medya” başlığı ile taşıdı (21 Ekim).
Star, Financial Times’ı hedef aldı: Star gazetesi, Türkiye’nin finansal sorunlar yaşabileceğini, bunun 3. havaalanı ve nükleer programını zora sokabileceğini yazan İngiltere’deki Financial Times (FT) gazetesini karalama kampanyası yürütmekle suçladı (19 Ekim). Star, gazeteyi daha önce de Olimpiyat adaylığı ve barış sürecini baltaladığını iddia etti; “İngiliz FT’nin bu tutumu hastalık derecesine ulaştı” diye yazdı.
İfade özgürlüğü lezzeti: Star gazetesi yazarı Mustafa Karaalioğlu, “Demokratlar, solcular, liberaller ilk kez ifade özgürlüğünün lezzetine varıyor” diye yazdı (17 Ekim).
Sabah’ta yayın ilkeleri yok: Gazeteci Yavuz Baydar, T24 sitesinde “Sabah’ta dokuz yıl ombudsmanlık yaptığım halde, gazetenin yayın ilkelerinden ben de açıkçası haberdar değildim!” diye yazdı (15 Ekim).
Sabah Hürriyet’e yüklendi: Sabah gazetesi, “Veliaht” programı sunucusu Gözde Kansu’nun işine son verilmesini haberleştiren Hürriyet’e yüklendi. Sabah, Hürriyet gibi Doğan Grubu’na bağlı bulunan Kanal D’nin reytinglerde başarılı olamadığı için bu gazetenin kendilerine “çamur attığı”nı ileri sürdü. Hürriyet Dünyası imzasıyla Sabah’a verilen yanıtta, “Hürriyet, bilgilendirme görevini hakkıyla yerine getirdi. Eğer maksat bir medya savaşı açmaksa bu kavgaya girmeyeceğimizi açıkça ilan ederiz” denildi (11 Ekim).
Habertürk demokrasiye koştu: Habertürk gazetesi, “Demokratikleşme” paketinin açıklanmasından sonra 8 Ekim 2013 tarihinde “Demokrasiye koşuyoruz” manşetiyle çıktı.
Uzan Taraf’a konuştu: TMSF’nin tüm mallarına 2003-2004’te el koymasından sonra Fransa’ya yerleşen Star gazetesinin eski sahibi Cem Uzan, Savcılara “Savcılar bana sorsun. 28 Şubat için, diğer darbeler için, bildiklerimi savcılara anlatmaya hazırım” dedi (7 Ekim). Uzan, 28 Şubat post-modern darbesinin sivil ayağı ve medyanın darbelerdeki rolü konusunda Taraf gazetesine konuştu.
Star manşetine Özkök’ü taşıdı: Star gazetesi, 7 Ekim 2013 tarihli manşetinde, “28 Şubat darbesini affetmek ihanettir” başlıklı habere yer verdi; post modern darbenin sivil ayağında yer aldığını iddia ettiği isimlerden Hürriyet yazarı Ertuğrul Özkök’ün de fotoğrafına yer verdi.
Özkök 28 Şubat yayınlarına kızıyor: Hürriyet gazetesi yazarı Ertuğrul Özkök, 28 Şubat davasıyla ilgili olarak, 2 Ekim 2013 tarihli yazısında “Ortada iddianame yok ama medyanın ihtilal savcıları daha şimdiden iddianamelerini yazdılar” diye yazdı. Özkök, yayın yönetmeni olduğu dönemde, Refah-Yol hükümetine karşı asker yanlısı manşet atmakla eleştiriliyor.
AİHM
AİHM, Ekim-Aralık 2013 döneminde Türkiye’yi Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin ifade özgürlüğü hakkını düzenleyen 10. maddesini ihlal ettiği ve bu dosyalarda adil yargılama yapmadığı tespitiyle 24 kişi ve 2 yayın kuruluşuna toplam 113 bin 885 Avro (yaklaşık 307 bin 424 TL) maddi ve manevi tazminat ödemeye mahkum etti.
Eylem cezasına AİHM mahkumiyeti: Maoist Komünist Partisi (MKP) üyesi oldukları iddiasıyla 17 kişinin güvenlik güçlerince öldürülmesini eylemlerde kınayan Merve Yavuz ve İbrahim Yaylalı’ın başvurusunda Türkiye’yi toplam 30 bin 765 avro (yaklaşık 83 bin TL) ödemeye mahkum etti (17 Aralık).
AİHM, Türkiye’nin adil yargılama yaptığına ve ifade özgürlüğünü ihlal ettiğine karar verdi.
AİHM’den ret cevabı: Üniversite camiasını eleştirdiği için iki ayrı davadan hakaretten mahkum olan Siirt Mücadele gazetesi sahibi Cumhur Kılıççıoğlu, başvurusuna 5 Temmuz’da AİHM’den ret yanıtı aldıktan sonra cesaretinin kırıldığını ifade etti. Yerel mahkemeleri mesleklerini yeterince gözetmemekle eleştiren gazeteci, “Kazansaydım AİHM’den, tazminatımı devletten değil, beni mahkum eden ve ettirenlerden rücu edilmesini isteyecektim” dedi (12 Aralık).
Bülent Kaya AİHM’de kazandı: AİHM, PKK lideri Abdullah Öcalan lehine slogan atılan bir eylemde yaptığı konuşma nedeniyle “suç ve suçluyu övdüğü” iddiasıyla yargılanan Bülent Kaya’nın açtığı davada Türkiye’yi 5 bin 360 avro tazminat ödemeye mahkum etti (22 Ekim). AİHM, Kaya’nın 2008’de TCK’nın 215. maddesinden hapisten para cezasına mahkum edilmesini ifade özgürlüğüne aykırı buldu.
AİHM Dicle’ye hak verdi: AİHM, siyasetçi Mehmet Hatip Dicle’nin Dersim katliamı nedeniyle hükümeti eleştirdiği bir yazısı nedeniyle yargılanıp mahkum olmasını ifade özgürlüğünün ihlal edilmesi olarak değerlendirdi; Türkiye’yi giderleri dahil 4 bin 500 avro tazminat ödemesine karar verdi (15 Ekim). Dicle, bölgedeki Kürtleri “asimilasyon politikası ve soykırım kurbanları” olarak nitelendirmişti.
Cumhuriyet’e ceza AİHM’de mahkum: AİHM, 2007’de Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Cumhuriyet gazetesine açtığı davayı ve bu gazete yayınına ihtiyati tedbir konulmasını haber ifade özgürlüğünün ihlali olarak değerlendirdi; Türkiye’yi gazete sorumlu müdürü Güray Tekin Öz, yayıncı şirket Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş. ile Cumhuriyet Vakfı’na toplam 7 bin 500 avro manevi tazminat ile 5 bin 100 avro da maddi tazminat ödenmesine karar verdi.
AİHM’den “Sayın” cezası: AİHM, “Abdullah Öcalan’a Sayın demek suçsa, biz de diyoruz” diyerek 18 Temmuz 2008’de Halfeti Savcılığı’na sundukları dilekçeyle kendilerini ihbar eden 19 kişiye verilen mahkumiyetlerin hukuka aykırı olduğuna kanaat getirdi; Türkiye toplam 60 bin 660 avro tazminat ödeyecek. (1 Ekim).
RTÜK’ten haberler:
Star TV, “Charlie`nin Melekleri” filminde oryantal dans müziği ve ezan sesi eşliğinde dans yapıldığı için RTÜK’ten uyarı aldı… AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik’in kıyafetinden dolayı uyardığı sunucu işinden oldu ancak ATV ceza almadı. RTÜK, “Umutsuz Ev Kadınları” dizisinde geçen ”Yemekten sonra tatlıya geçeceğiz” sözü ve kadının kocasının ellerini vücudunda gezdirmesini cinsellik olarak değerlendirdi; Fox TV’ye ceza verdi. 2003’te sigara içeren görüntülere yer vermekten 24 televizyona 4.9 milyon TL ceza kesildi; 1 milyon 250 bin TL’si Halk TV ve Ulusal Kanal’aydı. Ömer Tuğrul İnançer’in, TRT’deki “Ramazan Sevinci” programında söylediği “Hamilelerin sokağa çıkması terbiyesizlik” sözleri “ifade özgürlüğü” olarak görüldü.
Sigara cezaları muhaliflere: RTÜK, sigara ve tütün ürünlerinin yer aldığı görüntülere yer verdikleri gerekçesiyle 2013’te 24 televizyon kanalına toplam 4.9 milyon TL ceza kesti. Bu rakamın 1 milyon 250 bin TL’si sadece Halk TV ve Ulusal Kanal’aydı (29 Aralık).
Halk TV’ye 879 bin 156 TL, Ulusal Kanal’a 366 bin 315 TL, Olay TV’ye, 2 milyon 197 bin 890 TL ceza verildi. Halk Tv’nin 12, Ulusal Kanal’ın 5, Olay TV’nin 30 yayını cezalandırıldı.
TV’ye beddua cezası: RTÜK, Sanatçı Bülent Ersoy’un kamera arkasında playback kaydını yürüten teknik ekip elemanlarına, “Playbacki bekledik ama içerdeki kuş beyinliler giremediler. Allah belanı versin” demesi nedeniyle Show TV’ye 120 bin lira para cezası verdi (25 Aralık).
Halk TV’ye ceza yok: RTÜK, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın, Halk TV’ye verdiği röportajda, sarf ettiği “Erdoğan hükümeti on binlerce Suriyelinin kanından sorumludur” sözüne ceza vermeye gerek görmedi (25 Aralık).
TRT’yi eleştirdi: Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, AK Parti’nin belediye başkan adaylarının tanıtımını uzun süre ekranlarına taşıyan TRT’nin yanlış yaptığını ve buna müdahale ettiğini söyledi (12 Aralık).
RTÜK’ün dört muhalif üyesi, Başbakanın belediye başkan adaylarını açıkladığı etkinlikleri iki saat canlı yayınlayan televizyonlarla ilgili yaptırım uygulanmasını istemişti. (27 Kasım).
Hem RTÜK’te hem TRT’de görevli: RTÜK, yayınlarını denetlemekle yükümlü olduğu TRT’nin yönetim kurulu üyesi Hikmet İnce’yi kendisine başkan yardımcısı olarak atadı (27 Kasım). Atama, TRT yayınlarının nasıl tarafsız denetleneceği sorusunu beraberinde getirdi.
Fox TV para cezası: RTÜK, 19 Eylül gecesi çıkan “Umutsuz Ev Kadınları” dizisinde yer alan ”Yemekten sonra tatlıya geçeceğiz” sözü ve dizideki kadın karakterin, kocasının ellerini vücudunda gezdirmesini, cinsellik olarak değerlendirdi. Yayını çocukların ve gençlerin psikolojik gelişimi için zarar bulan RTÜK, Fox TV’ye 115 bin lira ceza verdi (10 Aralık).
Alçı’nın sözleri RTÜK’te: RTÜK üyesi Ali Öztunç, gazeteci Nagehan Alçı’nın CNN Türk’te yayınlanan “Dört Bir Taraf” adlı tartışma programında dile getirildiği iddia edilen “Gezi bir Alevi ayaklanmasıdır” sözlerini toplantı gündemine alınmasını istedi (2 Aralık).
Fox TV’te ceza: RTÜK, “Desperate Housewives” dizisinin yerli versiyonu olan “Umutsuz Ev Kadınları” dizisinde 17 yaşındaki çocuğun evli bir kadınla ilişkisinin gösterildiği yayını, “çocukların fiziksel ve zihinsel gelişimi bakımından zararlı” buldu; Fox TV’ye ceza verdi (1 Aralık).
ATV’ye ceza yok: RTÜK, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik’in, “Sunucu öyle bir kıyafet giymiş ki olmaz bu yani. Kimseye karıştığımız yok ama çok aşırı” sözleriyle eleştirdiği Gözde Kansu’nun giyiminden ATV’ye ceza vermeye gerek görmedi (28 Kasım). Ancak Çelik’in sözlerinden sonra Kansu’nun işine son verilmişti.
E2 kanalına cezaya onama: Ankara 9. İdare Mahkemesi, Desperate Housewives (Umutsuz Ev Kadınları) isimli dizideki bir yatak sahnesi nedeniyle RTÜK’ün verdiği cezaya E2 kanalının yaptığı itirazı reddetti (24 Kasım). RTÜK, 4. maddesinin (z) bendine aykırı bir şekilde, “gençlerin ve çocukların izleyebileceği bir saatte yayınlandığı ve sakıncalı olduğu” iddiasıyla kanala ceza vermişti.
Alçı ve Kütahyalı’ya ceza: RTÜK, Nagehan Alçı’nın yayından kaldırılmadan önce Kanal D’deki “Bırakın Konuşalım” programına, yayına katılan S.G isimli kadının bir üniversite profesörünün tacizine uğradığı iddiası nedeniyle ceza verdi. Diğer bir ceza da, Rasim Ozan Kütahyalı’nın Beyaz TV’de konuşmacı olarak katıldığı “Derin Futbol” isimli programa “kişileri aşağılayıcı ifadeler içerdiği” gerekçesiyle verildi (23 Kasım).
RTÜK, Alçı’nın programına “iftira” ve “masumiyet karinesini ihlal”den kanala bir önceki aya ait reklam gelirinin yüzde 1’i oranında ceza verdi. Kütahyalı’nın “aşağılayıcı” sözüne de, aynı oranda ceza verildi.
TRT’yi Arınç’a şikayet edecek: RTÜK, TRT Müzik’te 29 Haziran’da yayınlanan “Müziğin tutkusu” programına bağlanan bir seyirciye Mustafa Keser’in “Allah razı olsun, gene bir şeyler yapıyoruz. Vibratör gibi adamız abi” şeklindeki yanıtı nedeniyle kanalı uyardı. RTÜK, kanalın bağlı olduğu Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’a da yazı gönderdi. (21 Kasım).
Beyaz TV’ye ceza: RTÜK, Galatasaray’dan ayrılış sürecinde Milli Takımlar Teknik Direktörü Fatih Terim’in Başkan Ünal Aysal arasında karşılıklı gönderdikleri mesajları yayınlayan Beyaz TV’ye ceza verdi (21 Kasım). Kanal, bir aylık reklam gelirinin yüzde 1’ini ceza olarak ödeyecek.
Çifte standart mı? Bugün gazetesi yazarı Tarık Toros, 21 Kasım 2013 tarihli köşesinde RTÜK’ün iki ayrı kanala uyguladığı politikayı eleştirdi. Kanaltürk’e ceza kesen RTÜK’ün 24 TV’ye para cezası vermediğini savundu (21 Kasım).
Ulusal Kanal’a ceza: RTÜK, Gezi eylemleri sırasında Hatay’da polis şiddetiyle ölen Ahmet Atakan’a ilişkin 10 Eylül’deki haberinde Valilik açıklamasına itibar etmeyerek taraflı yayın yaptığı iddiasıyla Ulusal Kanal’a para cezası verdi (18 Kasım). İki RTÜK üyesi karara şerh koydu. Ayrıca RTÜK, 19 Kasım’da ek açıklama yaptı: “Kanala, doğruluğundan emin olunmayan bilgileri kesin ifadelerle yayınladığı için müeyyide uygulandı”.
İlaç tanıtımından yedi kapatma: RTÜK, etik olmayan ürün tanıtımında bulunan yedi kanalı kapattı. Bilanço, Sağlık Bakanı Mehmet Müezzıoğlu’nun CHP Balıkesir milletvekili Namık Havutça’nın soru önergesini yanıtlarken ortaya çıktı (15 Kasım).
İki TV’ye “Gezi” uyarısı: RTÜK, “hakaret yok, ceza verilmemeli” yazılı uzman raporuna rağmen, Gezi eylemleri sırasında “Migros, olaylar sırasında kumanya dağıttı. Rahmi Koç’un bile gözetim altına alınacağı söyleniyor. Siviller herkesi yakacak kadar ahlaksız” şeklinde yayın yapan Kanal T ve Kanal A’ya uyarı cezası verdi (4 Kasım).
TRT’ye yaptırım yok: RTÜK, Ömer Tuğrul İnançer’in, TRT’de 23 Temmuz’daki “Ramazan Sevinci” programında söylediği “Hamilelerin sokağa çıkması terbiyesizlik” sözlerini ifade özgürlüğü olarak değerlendirdi (31 Ekim). Beş bin kişi sözleri RTÜK’e şikayet etmişti. RTÜK üyeleri Süleyman Demirkan, Ali Öztunç ve Ahmet Yıldırım karara şerh koydu.
RTÜK Gülen’in şikayetini reddetti: RTÜK, Ulusal Kanal’da İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı Hasan Basri Özbey’in, kendisine yönelik sözleri nedeniyle başvuran Fethullah Gülen’in şikayetini yersiz buldu (26 Ekim). Kurulda, “Yayın, düşünce özgürlüğü kapsamına giriyor” kararı çıktı.
RTÜK cezaları: MHP Milletvekili Alim Işık’ın RTÜK cezalarıyla ilgili sunduğu soru önergesine, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç yanıt verdi (13 Ekim). RTÜK, 2003’ten bu yana televizyonlara 76 milyon 124 bin TL para cezası kesti. Ancak bu paranın yalnızca 12 milyon TL’si tahsil edilebildi. En yüksek ceza kesilen kanallar Kanal D ve Show TV oldu. Kanal D’ye 14 milyon 739 bin TL fatura çıkarıldı.
Star’a “Dans” cezası: RTÜK, 5 Temmuz 2013’te yayınlanan “Charlie`nin Melekleri” filminde oryantal dans müziği ve ezan sesi eşliğinde dans yapılmasını gerekçe göstererek Star TV’ye uyarı cezası verdi (6 Ekim). İhlalin tekrarı halinde para cezası uygulanacağı da bildirildi.
STV’ye kesik baş cezası: RTÜK, “Osmanlı’da Derin Devlet” adlı dizide Patrona Halil ve Acem Şahının kızkardeşi Firdevs’in başının kesilmesini, “dehşet verici” buldu; STV’ye 110 bin lira ceza verdi (6 Ekim).
RTÜK’ten şikayet raporu: RTÜK, duyurduğu raporunda Ağustos’ta RTÜK İletişim Merkezi aracılığıyla 2 bin 072, RTÜK sitesinden 3 bin 445 ve RTÜK e-posta aracılığıyla 53 olmak üzere toplam 5 bin 570 şikayet bildirildiğini açıkladı. Rapora göre, Ağustos’ta en çok yüzde 30 ile reklam kuşakları, yüzde 24 ile spor haber programları ve yüzde 14 ile de haber bültenleri şikayet edildi. Temmuz’da kişilik haklarıyla ilgili şikayetler, TRT’de Ömer Tuğrul İnançer’in hamilelerle ilgili sözleri yüzde 30’u buldurdu. Haziran, Temmuz ve Ağustos aylarında spor programı olarak en çok Beyaz TV’deki Beyaz Futbol, haber programı olarak da en çok Halk TV, ardından Ulusal TV ve TRT, dramatik diziler arasında en çok Pis Yedili şikayet edildi.
Olay TV’ye 879 bin TL “sigara” cezası: RTÜK, yayımladığı 12 filme sigara görüntülerini buzlamadan yer verdiği gerekçesiyle bölgesel yayın yapan Olay TV’ya toplam 879 bin 156 lira ceza verdi.
RTÜK Cezaları:
RTÜK, Ekim-Aralık 2013 döneminde haber ve program yayınlarından dolayı TV kuruluşlarına 31 uyarı, 24 para cezası; radyo kuruluşlarına da 1 uyarı, 5 para cezası verdi.
(Çalışma, RTÜK’ün 2 Ekim-11 Aralık 2013 döneminde gerçekleştirdiği 11 toplantı temel alınarak hazırlandı).
RTÜK ‘koruyucu sembolle ilgili yedi uyarı, yedi para cezası; “gençlerin ahlaki gelişimi”ni ihlalden bir para cezası; ‘Türkçeyi bozmaktan’ üç uyarı, dört para cezası; ‘tütün ve tütün ürünleri’ ile ilgili maddelerden iki uyarı, altı para cezası; ‘insan onuru ve özel hayatın gizliliği’ni ihlalden dört uyarı, sekiz para cezası; ‘Haberin verilişi’nden iki uyarı ve üç para cezası; ‘masumiyet karinesi’ni ihlalden bir uyarı; Milli-manevi değerleri ihlal’den 12 uyarı, bir para cezası; ‘alkollü içki’lerle ilgili bir uyarı, bir de para cezası verdi.
Koruyucu sembol: RTÜK “Radyo ve televizyon yayın hizmetlerinde, çocuk ve gençlerin fiziksel, zihinsel veya ahlaki gelişimine zarar verebilecek türde içerik taşıyan programlar bunların izleyebileceği zaman dilimlerinde ve koruyucu sembol kullanılmadan yayınlanamaz…” ve “Medya hizmet sağlayıcılar, koruyucu sembol sistemi kullanarak, izleyicileri program hizmetlerinin içeriği hakkında sesli veya yazılı olarak bilgilendirir” ilkesini ihlal ettiği gerekçesiyle 7 uyarı (Karadeniz TV, National Geographic, EM TV, Kanal TV, Kanal Çay, Kardelen TV ve Mercek TV) ve 1.513.974 TL para cezası (Star TV-1.142.070 TL; Star TV-148.525 TL; Fox TV-115.115 TL; Show TV-93.689 TL; Show Türk-11.886 TL; Best FM-1.502 TL ve 1.187 TL) verdi.
Gençlerin ahlaki gelişimi: 6112 Sayılı Kanunun 8. maddesinin 2. fıkrasında yer alan “Korumalı saatlerdeki program tanıtımlarında çocuk ve gençlerin fiziksel, zihinsel veya ahlakî gelişimine zarar verebilecek türde şiddet, cinsellik ve benzeri unsurlar taşıyan içeriklere yer verilemez” ilkesine aykırılıktan Star TV’ye 186.824 TL para cezası verildi.
Türkçenin kullanımı: RTÜK 6112 sayılı Kanun’un “Türkçenin, özellikleri ve kuralları bozulmadan doğru, güzel ve anlaşılır şekilde kullanılmasını sağlamak zorundadır; dilin düzeysiz, kaba ve argo kullanımına yer verilemez” düzenlemesini ihlalden 3 uyarı (TRT Müzik, 67 TV ve radyo Mastika) ve 124.548 TL para cezası (Show TV-120.834 TL; Best FM-1.340 TL; Radyo Seymen-1.187 TL (2)) verdi.
Tütün ve tütün ürünleri: RTÜK, 6112 sayılı Kanunun 8. maddesinin birinci fıkrasının (h) bendindeki; “Alkol, tütün ürünleri ve uyuşturucu gibi bağımlılık yapıcı madde kullanımı ….. özendirici nitelikte olamaz.” hükmü ile 4207 sayılı Tütün Mamullerinin Zararlarının Önlenmesine Dair Kanun’un üçüncü maddesinin altıncı fıkrasında yer alan “Televizyonda yayınlanan programlarda, filmlerde, dizilerde, müzik kliplerinde, reklam ve tanıtım filmlerinde tütün ürünleri kullanılmaz, görüntülerine yer verilmez” hükmünün ihlalinden 439.578 TL para cezası (CNNTürk (2) ve NTV Spor’a (2), NATİONAL GEOGRAPHİC CHANNEL’e (1), Kanaltürk TV’ye 73.263 TL; 2 uyarı cezası (Karadeniz TV ve 67 TV) verdi.
İnsan onuru, özel hayatın gizliliği: 6112 sayılı Kanun’un 8. maddesindeki “insan onuruna ve özel hayatın gizliliğine saygılı olma ilkesine aykırı olamaz, kişi ya da kuruluşları eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü, aşağılayıcı veya iftira niteliğinde ifadeler içeremez” hükmüne göre 4 uyarı (Kanal T, KTV,Meltem TV, TV Net), 622.101 TL de para cezası (Kanal D’ye 332.736 TL ve 205.927 TL; Habertürk’e 24.008 TL; Ulusal Kanal’a 11.886 TL (2); Beyaz TV’ye 11.886 TL (2); Flash TV’ye 11.886 TL) verildi.
Haberin verilişi, doğruluk vs: 6112 sayılı Kanun’un 8. maddesinin birinci fıkrasının (ş) bendindeki “Tarafsızlık, gerçeklik ve doğruluk ilkelerini esas almak ve toplumda özgürce kanaat oluşumuna engel olmamak zorundadır…” hükmünü ihlalden 2 uyarı cezası (Show TV, Show Türk) verildi.
6112 sayılı Kanun’un 8. maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendindeki “Haber bültenleri ve haber programları, tarafsızlık, gerçeklik ve doğruluk ilkelerini esas almak ve toplumda özgürce kanaat oluşumuna engel olmamak zorundadır; soruşturulması basın meslek ilkeleri çerçevesinde mümkün olan haberler, soruşturulmaksızın veya doğruluğundan emin olunmaksızın yayınlanamaz; haberin verilişinde abartılı ses ve görüntüye, doğal sesin dışında efekt ve müziğe yer verilemez…” ilkesine aykırı yayın yaptığı iddiasıyla 35.658 TL para cezası (Halk TV (11.886 TL (2) ve Ulusal Kanal) verildi.
Masumiyet karinesi: RTÜK, 6112 sayılı Kanun’un 8. maddesinin (i) bendi, “Suçlu olduğu yargı kararı ile kesinleşmedikçe hiç kimse suçlu ilân edilemez veya suçluymuş gibi gösterilemez; yargıya intikal eden konularda yargılama süresince, haber niteliği dışında yargılama sürecini ve tarafsızlığını etkiler nitelikte olamaz” hükmünü ihlalden Kanal D’ye uyarı verdi.
Milli-manevi değerler: 6112 sayılı Kanun’un 8. maddesinin 1. fıkrasının (f) bendinde yer alan “Toplumun millî ve manevî değerlerine, genel ahlaka ve ailenin korunması ilkesine aykırı olamaz” hükmünü ihlalden 12 uyarı (Rumeli TV (11) ve Star TV) ve Kanal T’ye de 11.886 TL para cezası verildi.
Alkollü içki: RTÜK, 4250 sayılı İspirto ve İspirtolu İçkiler İnhisarı Kanunu’nun 6. maddesindeki “Televizyonlarda yayınlanan dizi, film ve müzik kliplerinde alkollü içkileri özendirici görüntülere yer verilemez” hükmünün ihlali nedeniyle Güneydoğu TV’ye uyarı, Köroğlu TV’te de 5.000 TL para cezası verdi. (SON)