BİA Medya Gözlem ve İfade Özgürlüğü 2013 Temmuz-Eylül raporu döneminde Türkiye ve dünyadaki gazetecilik ve hak örgütleri, siyasi partiler ve hak çevreleri, gazetecilere ve medyaya yönelik saldırı, gözaltı ve tutuklamalara karşı çıktılar.
Örgütler dönem boyunca duruşmaları izlediler, iktidarın basın üzerindeki baskılarına dikkat çektiler, hapis gazetecilerin serbest bırakılması, Terörle Mücadele Kanunu’nun (TMK) kaldırılması çağrıları yaptılar, uzun tutuklulukla ilgili düzenleme talep ettiler.
Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay’ın Demokratikleşme Paketi ile ilgili uluslararası camiada Türkiye’de gazetecilerin cezaevinde olduklarına dair tespiti arzu etmediklerini söylemesine rağmen Demokratikleşme Paketi’nde TMK ve TCK’nın “terör” suçlarını kapsayan maddelerinde hapis gazetecilerle ilgili düzenleme yapılmadı (30 Eylül).
Gezi Direnişi’nde gazetecilerin sarı basın kartı olmadığı için polis tarafından engellenmesi üzerine başlayan tartışma son buldu (18 Eylül). Polis olayları izleyen muhabir, kameraman, foto muhabirlerinde sarı basın kartı şartı aramayacak, kurum kartı yeterli olacak.
Limak-Cengiz-Kolin ortaklığı, Akşam gazetesi ile Skytürk 360’ın da bünyesinde bulunduğu Türk Medya Grubu’nu satın almaktan vazgeçti (10 Eylül). TMSF
TMSF, 24 Mayıs’ta el koyduğu Akşam Gazetesi, Skytürk 360 televizyonu ve Alem FM’i Kolin-Limak-Cengiz ortaklığına ihalesiz olarak satmıştı.
Anadolu Ajansı, Kurmanci ve Sorani lehçelerinde Kürtçe yayına başladı (1 Eylül).
Prof. Dr. Davut Dursun RTÜK Başkanlığı’na, Prof. Dr. Hasan Tahsin Fendoğlu ise RTÜK Başkan Vekilliği’ne seçildi (23 Temmuz).
Anayasa Mahkemesi, 3. Yargı Paketi’nde yer alan “terör” suçlarına 10 yıl tutukluluk süresi öngören maddeyi iptal etti (4 Temmuz). Buna göre 5 yıl ve üstü süredir tutuklu olanların tahliye edilmesi öngörülüyor.
Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfı’nın (TESEV) “Yargı Paketleri: Hak ve Özgürlükler Açısından Bir Değerlendirme” raporunda basın özgürlüğünün genişlemediği, keyfi tutuklamaların devam ettiği, anadilde savunmanın yetersiz olduğu, hasta tutuklular sorunun devam ettiği tespitleri yer aldı (23 Eylül).
Facebook’un, ilk kez yayımladığı “Küresel Hükümet Talepleri Raporu”na göre 2013’ün ilk altı ayında Türkiye hükümeti, 170 kullanıcı hakkında 96 bilgi talebinde bulundu (28 Ağustos).
Hrant Dink Vakfı’nın Medyada Nefret Söylemi ve Ayrımcı Dil Ocak-Nisan 2013 raporu yayımlandı (21 Ağustos). Rapora göre yine en çok nefret söylemi köşe yazılarında üretildi. Raporda BDP ve HDK’nin Karadeniz turunun medyaya yansımasına da yer verildi.
Twitter’ın 2013’ün ilk altı ayı için hazırladığı şeffaflık raporuna göre, Türkiye kullanıcı bilgisini öğrenme ve içerik kaldırma taleplerine olumsuz yanıt aldı (1 Ağustos).
Çalışma Bakanlığı’nın 2013 yılı Temmuz ayı sendika istatistiklerine göre “Basın, Yayın ve Gazetecilik” işkolunda çalışanların sayısı 95 bin 145’e düştü (30 Temmuz). Bu sayı, Ocak ayında 104 bin 141 idi. Yani 6 ayda 8 bin 996 kişi bu işkolundan ayrıldı/işten çıkarıldı. “Basın, Yayın ve Gazetecilik” işkolunda yetkili sendika sayısı ise ikiye çıktı. Türk-İş’e bağlı Basın-İş Sendikası’nın oranı yüzde 1.72. Hak-İş’e bağlı Medya-İş de yüzde 1.01 ile barajı aşarak yetki kazandı, Türk-İş’e bağlı Türkiye Gazeteciler Sendikası ve DİSK’e bağlı Basın-İş ise barajın altında kaldı.
Türkiye Yayıncılar Birliği (TYB) Haziran 2012-Haziran 2013 dönemini kapsayan Yayınlama Özgürlüğü Raporu’nda en az 27 yazar, çevirmen ve yayıncının cezaevinde olduğunu açıkladı (23 Temmuz).
Basın Konseyi ve Basın Enstitüsü Derneği Radikal Dış Haberler Müdürü Fehim Taştekin’in Soçi Havaalanı’na giderken Rusya’ya girişi engellenmesine tepki gösterdi ve Rusya’yı Taştekin’i görevden alıkoymaya son vermeye çağırdı (30 Eylül).
Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP), Emek Partisi (EMEP), Türkiye Komünist Partisi (TKP) ile Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP), CHP ve BDP Demokratikleşme Paketi’nin halkın özgürlük ve demokrasi taleplerini karşılamadığını belirtti (30 Eylül).
TGC, TGF, TGS ve Basın Konseyi Demokratikleşme Paketi’nde mahpus gazeteciler ile pakette basın ve ifade özgürlüğüne yönelik düzenlemelerin eksikliğine dikkat çekti (30 Eylül).
TGC ve Basın Konseyi Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Demokratikleşme Paketi’ni açıkladığı toplantıya Evrensel, BirGün, Özgür Gündem, Aydınlık, Sözcü, Sol ve Yeniçağ gazeteleri ile Halk TV, Hayat TV ve İMC TV’nin çağırılmamasına tepki gösterdi (30 Eylül).
Ramazan ayında TRT ‘de “Hamile kadınların sokakta gezmesi estetik değil, doğru da değil” sözleriyle tepki çeken Ömer Tuğrul İnançer’in programının kaldırılmasını isteyen bir grup TRT Genel Müdürlüğü önüne çadır kurdu (26 Eylül). BDP Kadın Meclisleri, TRT’nin “kadın düşmanı” programlarını kınadı, Ömer Tuğrul İnançer’in programlarına son verilmesini istedi (23 Eylül). Çevik kuvvet eylemcilere müdahale ederek gözaltına aldı. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, Kadınlar Çetesi ve LGBT aktivistleri TRT’yi ve İnançer’i Ankara, İstanbul ve İzmir’de protesto etti. Haber-Sen TRT’nin programı sürdürmesini kınadı. Kadın Adayları Destekleme Derneği (KA.DER) TRT’yi Basın Konseyi’ne şikayet etti (29 Temmuz).
GÖP, RTÜK’ün Ulusal Kanal’a verdiği cezalar ile ilgili açıklamasında RTÜK ve TBMM’yi göreve çağırdı (27 Eylül).
Basın Enstitüsü Derneği Başkanı ve GÖP Sözcüsü Kadri Gürsel, TGC Başkanı Turgay Olcayto, Avrupa Gazeteciler Federasyonu (EFJ) temsilcisi Esben Ørberg, Hollanda Gazeteciler Sendikası temsilcisi Mehmet Ülger, Sınır Tanımayan Gazeteciler Türkiye Temsilcisi Erol Önderoğlu’nun da aralarında olduğu gazeteciler yedi yıldır tutuklu yargılanan Gazeteci Füsun Erdoğan’ın 20. duruşmasından önce Çağlayan Adliyesi önünde basın açıklaması yaptılar (24 Eylül).
Özgür Gündem, DİHA, Azadiya Welat ve Fırat Dağıtım’ın çağrısıyla 22’si tutuklu 46 gazetecinin yargılandığı KCK Basın Davası öncesi tutsak gazetecilerle dayanışmak amacıyla Galatasaray Lisesi önünde basın açıklaması düzenlendi (22 Eylül).
GÖP emniyetin sarı basın kartı olmadığı bahanesiyle gazetecilerin duruşmalarda ve toplumsal olaylarda görev yapmasını engelleyen tutumunu kınadı (18 Eylül).
Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ) Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Adalet Bakanı Sadullah Ergin, ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’na mektup göndererek basın özgürlüğünü tanıması çağrısında bulundu (17 Eylül).
Hrant’ın Arkadaşları, Agos Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink cinayeti davasının yeniden başlaması üzerine dava avukatları Fethiye Çetin, Hakan Bakırcıoğlu ve İsmail Cem Halavurt’un katılımıyla basın toplantısı düzenledi (13 Eylül).
Türkiye Yayıncılar Birliği Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu taslağının gündeme alınarak yasalaşmasını talep etti (10 Eylül).
Norveç Gazeteciler Cemiyeti (NJ), Türkiye’ye yapılacak resmi gezi öncesi Norveç Kralı’na yazdığı mektupta Türkiye’deki tutuklu gazeteciler ve baskılarla ilgili endişelerini dile getirmelerini istedi (5 Eylül).
TGC medyadaki işten çıkarmaları ve basın ve ifade özgürlüğü üzerinde yaratılan korku iklimini kınadı (4 Eylül).
TRT Arapça kanalında program yapan Mısırlı spiker Beshir Abdelfettah canlı yayında Başbakan Erdoğan’ın Mısır politikasını eleştirip, istifa etti (30 Ağustos).
ÇGD ile Nabız gazetesi yazı işleri müdürü Hasan Fehmi Demir, Rize’de Başbakanlık korumalarının Nabız muhabiri Ekrem Balta’yı, akreditasyonu olmasına rağmen Erdoğan’ın konuşma yapacağı alana almamasını kınadı (26 Ağustos).
Medya Etik Konseyi, Başbakan, Cumhurbaşkanı ve bakanların programlarına özel haber ajanslarının alınmadığının hatırlattı ve bu durumun basın özgürlüğü ile halkın bilgi edinme hakkını engellediğini belirtti (26 Ağustos).
Hürriyet gazetesi Başbakan yardımcısı Bekir Bozdağ’ın “Suriye neden manşette değil” eleştirisini “İleri demokrasilerde gazetelerin hangi haberi ne ölçüde kullanacağı kararı asla siyasi otoriteye bırakılmaz” sözleriyle yanıtladı (23 Ağustos).
Suriye’de bir yıldır kendisinden haber alınamayan Filistinli gazeteci Bashar Fehmi Kadumi’nin serbest bırakılmasını isteyen meslektaşları, İstanbul’da Suriye Konsolosluğu’nda eylem yaptı; Kadumi için her salı eylem yapılma kararı alındı. (20 Ağustos).
BDP Danimarka’nın Nuçe TV, ROJ TV ve MMC hakkında verdiği kapatma kararını “Ortaçağ sansürünü aratmayacak” bir karar olarak nitelendirdi (20 Ağustos).
ROJ TV Genel müdürü İmdat Yılmaz, Temmuz’da Kopenhag Şehir Mahkemesi’nde lisansı iptal edilen ve para cezası verilen Roj TV ve yapımcı firma Mezopotamya TV’nin 10 milyon Danimarka kronu (1,4 milyon Euro) ödeyecek durumda olmadığını belirterek iflas kararı aldıklarını açıkladı (19 Ağustos).
TGC son dönemde medyada artan işten çıkarmaları kınayarak gazetecilerin sendikasız, iş güvencesiz, editoryal bağımsızlıktan uzak bir çalışma biçimine mahkum edildiğini söyledi (19 Ağustos).
TGS, Medya Derneği, TGC, Basın Konseyi ve TGF, Mısır’da gözaltına alınan TRT muhabiri Metin Turan ve İhlas Haber Ajansı Kahire Büro Şefi Tahir Osman Hamde’nin can güvenliğinin sağlanmasını ve serbest bırakılmalarını istedi (18 Ağustos).
CHP Cezaevi Komisyonu’nun Ergenekon Davası tutukluları gazeteci Tuncay Özkan, eski Malatya İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu, eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, Emekli Orgeneraller Hasan Iğsız ve Hurşit Tolon, eski İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, eski İstanbul Üniversitesi Rektörü Kemal Alemdaroğlu ve Sedat Peker ile yaptığı görüşmeler sonrası hazırladığı raporda, görüşülen isimler davayı hukuk davası değil, siyasi bir dava olarak gördüklerini belirtti (7 Ağustos).
TGS, 63 gazetecinin bayrama cezaevinde girdiğini, uzun tutuklulukların ağır hapis cezalarına dönüştüğünü, basın ve ifade özgürlüğünün yanı sıra örgütlenme, haberleşme, seyahat, toplantı ve gösteri yürüyüşü gibi temel hak ve özgürlüklerin kullanılamaz hale geldiğini açıkladı (7 Ağustos).
Avrupa Güvenlik ve Kalkınma Teşkilatı (AGİT), Uluslararası Af Örgütü, Uluslararası Gazeteciler Federasyonu (IFJ), Avrupa Gazeteciler Federasyonu (EFJ), Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI) ve ona bağlı Güney Doğu Avrupa Medya Örgütü (SEEMO) Ergenekon Davası’nda çıkan kararlarla ilgili endişelerini dile getirdiler (6 Ağustos). Örgütler gazetecilere verilen ağır cezaların Türkiye’deki basın özgürlüğüne doğrudan bir saldırı olduğunu açıkladı.
TYB, Yargıtay’ın Guillaume Apollinaire’nin Genç Bir Don Juan’ın Maceraları kitabına ilişkin beraat kararını bozmasını kınayarak bu cezaların yayıncılar üzerinde otosansür etkisi yaptığını söyledi (6 Ağustos).
TGC ve TGS Ergenekon Davası’nın karar duruşması öncesi Aydınlık ve Ulusal TV’ye yapılan baskınları kınadı (3 Ağustos).
TGS, Çalışma Bakanlığı’nın 2013 yılı Temmuz ayı sendika istatistiklerinde 2 bini aşkın üyeleri olmasına rağmen üye sayılarının 835 olarak ilan edilmesine tepki gösterdi (2 Ağustos).
KA.DER (Kadın Adayları Destekleme Derneği), TRT 1’i “Ramazan Sevinci” programında konuk avukat Ömer Tuğrul İnançer’in hamilelikle ilgili ayrımcı açıklamaları nedeniyle, Basın Konseyi’ne şikayet etti (31 Temmuz).
Emek Partisi Yeni Akit’in “Gençlere Kamp Tuzağı” haberi ile gençleri hedef almasını gazete önünde protesto etti (30 Temmuz).
Twitter CEO’su Dick Costolo Twitter’ın Türkiye’de hükümet karşıtı mesaj atan kullanıcıların hesaplarının askıya alındığına dair söylenti üzerine “hükümet ile yapılan anlaşma” sonucunda kullanıcılarının takipçilerinin azaldığı iddiasıyla ilgili “Böyle bir anlaşma yok” açıklaması yaptı (29 Temmuz).
BDP Kadın Meclisi ve Halkevleri TRT1’deki iftar programında konuşan Ömer Tuğrul İnançer’in hamileler hakkında sarf ettiği kadın düşmanı sözlerini protesto etti (25 Temmuz).
Sansürün kaldırılışının 105. yıldönümünde Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (OSCE), Avrupa Gazeteciler Federasyonu (EFJ), Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI), Güneydoğu Avrupa Meslek Örgütü (SEEMO), Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü (RSF), Uluslararası Yayıncılar Birliği (IPA), Uluslararası PEN, Uluslararası Gazeteciler Federasyonu (IFJ) Türkiye’deki basın özgürlüğünün tesisi için acil adımlar atılması gerektiğini vurguladılar.
TGF ve TGDP Türkiye’nin “dünyanın en büyük gazeteci cezaevi” olarak tescillendiği süreçte, basın özgürlüğünden ve bayramdan söz edilemeyeceğini belirtti (24 Temmuz).
Gazeteci Forumu’nun çağrısıyla haberciler, sosyal medya aktivistleri, okur ve izleyiciler Beşiktaş Abbasağa Parkı’nda nasıl bir medya istediklerini ve bunu nasıl yaratabileceklerini tartıştı (24 Temmuz).
CHP “Dünyanın En Büyük Gazeteci Cezaevi: Türkiye” başlıklı Tutuklu Gazeteciler Raporu’nu açıkladı. Cezaevindeki 71 gazeteciyle görüşülerek hazırlanan rapor TMK’da köklü bir reform yapılmasını önerdi (23 Temmuz).
TGS İstanbul Şubesi medyadaki işten atmalar ve istifalarla ilgili, medya emekçilerinin temel özlük haklarından, iş güvencesinden ve editoryal bağımsızlıktan yoksun çalıştırıldıklarını açıkladı (22 Temmuz).
Birgün okurları, THY’nin Dış Hatlar Terminali’ndeki gazete standında Birgün dağıtımını durdurması ve aldığı gazeteler listesinden gazeteyi çıkarması üzerine Atatürk Havaalanı’nda Birgün okuma eylemi yaptı (18 Temmuz).
TGC ve Basın Konseyi AKP Tokat Milletvekili Zeyid Aslan’ın kadın gazetecilere “Ben sizin bacak aranızı çekip gazeteye bastırsam…” sözlerini kınadı (12 Temmuz).
TGC, İGC, Basın Konseyi ve Medya Derneği, Star TV muhabiri Murat Uslu, kameraman Zafer Karakaş, A Haber’den Fatih Er ve Tufan Güzelgün’ün Mısır’da gözaltına alınmasını kınadı (9 Temmuz).
İHD ve BDP, Danimarka Kopenhag Eyalet Mahkemesi’nce Nûçe TV, MMC ve Roj TV’nin yayın lisanslarını iptal edilerek para cezası verilmesinin, basın özgürlüğüne vurulan bir darbe olduğunu belirtti (9 Temmuz, 3 Temmuz).
Taksim’de Lice’ye destek için düzenlenen protestoyu takip ederken gözaltına alınıp sınır dışı elden İsveçli gazeteci Sarah Olsson Türkiye’yi AİHM’e şikayet edeceğini açıkladı (4 Temmuz).
Okurlar Takvim’in kadına şiddet haberini ‘Nakavt’ başlığıyla vermesini Ankara’da gazete binası önünde, İstanbul’da Sabah binası önünde protesto etti (1-5 Temmuz).
CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Adalet Bakanı Sadullah Ergin’e Kırıkkale F Tipi Cezaevinde “Pir Sultan Abdal” resimli kartpostallara terör örgütü simgesi sayılarak el konulmasını ve cezaevindeki tutuklulara ‘Hayat TV, Yol TV, Cem TV, Halk TV, Ulusal Kanal, TV 10’ gibi kanalların izlettirilmeme gerekçelerini sordu (27 Eylül).
İstanbul milletvekili Levent Tüzel, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’a ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin’e TRT’de Gönül Dünyamız programında, çalışan kadınlar ile hamile kadınlar için ayrımcı ifadeler kullanan avukat Ömer Tuğrul İnançer’in hangi kriterlere göre seçildiğini sordu (26 Eylül).
Adalet Bakanı Ergün BDP Iğdır vekili Pervin Buldan’a yanıtında silahlı örgüt suçunu düzenleyen TCK 314’ten 2009-2012’de toplam 66 bin 126 kişinin savcılık soruşturması geçirdiğini; 20 bin 265 kişinin mahkum edildiğini belirtti (24 Eylül)
CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, Adalet Bakanı Sadullah Ergin’e Dünyanın En Büyük Gazeteci Cezaevi: Türkiye raporunun Bakırköy Kadın Cezaevi’ndeki gazetecilere verilmeme sebebini sordu (16 Eylül).
CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba’nın tutuklu ve hükümlü gazetecilere ilişkin soru önergesini yanıtlayan Adalet Bakanı Sadullah Ergin, cezaevlerinde toplam 26 basın mensubunun bulunduğunu bildirdi (15 Eylül).
CHP İzmir Milletvekili Dr. Aytun Çıray, Başbakan’a “Ertuğrul Özkök, Yılmaz Özdil ve Mehmet Yılmaz’ın Hürriyet gazetesinden kovulmasını isteyip istemediğini sordu (13 Eylül).
Tutuklu BDP Van milletvekili Kemal Aktaş, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım’a muhalif parti, kişi ve grupların Facebook hesaplarının kısıtlanması ve kapatılması iddialarını sordu (10 Eylül).
CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’a, daha önce Turkuvaz Medya Grubu’nda görev yapan İbrahim Eren’in mevzuata aykırı bir şekilde TRT Genel Müdür Yardımcısı olarak atanmasını sordu (29 Ağustos).
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Başbakan Erdoğan’a AA’da Mısır’daki darbenin arkasında İsrail’in olduğuna ilişkin ‘Mısır’daki darbeyi İsrail’in desteklemesi’ başlıklı haberin neden iptal edildiğini sordu (21 Ağustos).
CHP İstanbul Milletvekili Melda Onur “Basından Sansürün Kaldırılışının” 105. yıl dönümünde Basından Sorumlu Devlet Bakanı Bülent Arınç’a basın özgürlüğü ile ilgili 16 soru sordu (24 Temmuz). Onur’un Arınç’a yönelttiği sorular arasında hükümet yetkililerince hedef gösterilen uluslararası basın kuruluşları, Gezi direnişi sırasında polis şiddeti sebebiyle yaralanan gazeteciler, Sarı Basın Kartı sorunu, İstanbul Valiliği’nin gazetecilerin Taksim’e yürümesine izin vermemesi, 1 yıl 2 aydan, 7 yıla kadar hapis cezası istenen İtalyan fotoğrafçı Mattia Cacciatori, polis baskınında tacize maruz kalan kadın gazeteciler ile mahpus gazetecilerin durumu yer aldı.
BDP Diyarbakır Milletvekili Nursel Aydoğan Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım’a Facebook’un kendileriyle veri paylaşımı iddialarını, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a İletişim Fakültesi mezunlarının TRT, AA ve Basın Enformasyon Müdürlüğü’ndeki dağılımını ve işe alımlardaki önceliğini, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin’e ise bakanlığın mezunların işe alımına yönelik çalışmalarını sordu (23 Temmuz).
CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’a 24 Mayıs’ta TMSF’nin el koyduğu Çukurova Holding’e bağlı Akşam Gazetesi, Sytürk360 televizyonu, Alem FM ve Alem Dergisi’nin neden Kamu İhale Kanunu çerçevesinde açık ihale usulü ile satılmadığını, bu yayın organlarının değer tespitinin ne zaman yapıldığını sordu (20 Temmuz).
CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’e, Sözcü gazetesinin sahibi şirkete vergi soruşturması üzerine 2007’den itibaren gazete, dergi ve TV kanalı sahibi şirketlere verilen cezaları sordu (19 Temmuz).
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran’ın, Katar Veliaht Prensi Tamim Bin Hamad ile yaptığı görüşmede El Cezire’ye sansür iddiasını yanıtladı (18 Temmuz). Davutoğlu basın ve ifade özgürlüğünün demokrasinin en temel kavramları arasında yer aldığını, hükümetlerinin ve bakanlığının bu ilkeleri esas alarak çalıştığını belirtti.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, CHP İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz’ün önergesi üzerine Nedim Şener’in, “Aleviler Ne İstiyor?” yazı dizisiyle ilgili reklam filminin TRT’de yayınlanmama gerekçesini açıkladı (10 Temmuz). Arınç reklamdaki ‘katliam’ kelimesinin vatandaşlar arasında kin ve düşmanlık tohumları ekebileceğini belirtti.
CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın yanıtlaması istemiyle TMSF’nin el koyduğu medya organlarının durumunu ve kaç kişinin işten çıkarıldığını sordu (4 Temmuz).
Gazetecileri Koruma Komitesi Basın Özgürlüğü Ödülü, Nedim Şener, Janet Hinostroza, Nguyen Van Hai ve Bassem Youssef’a verildi (27 Eylül).
Gazeteciler Aslı Aydıntaşbaş, Ece Temelkuran, Amberin Zaman, Ahmet Tulgar ve Ayşenur Arslan TGS’nin çağrısıyla cezaevindeki gazeteciler için bir video hazırladı (26 Eylül).
Yazılım Özgürlüğü Günü, kullanıcılara özgürlük tanıyan yazılımlar hakkında farkındalık yaratmak amacıyla İstanbul, Ankara, İzmir ve Denizli’de toplam beş etkinlikle kutlandı (21 Eylül).
Bağımsız gazeteciliği desteklemek ve geliştirmek amacıyla Hasan Cemal, Doğan Akın, Yavuz Baydar, Yasemin Çongar, Andrew Finkel, Hazal Özvarış ve Murat Sabuncu tarafından Punto24 Bağımsız Gazetecilik Derneği kuruldu (20 Eylül).
Uluslararası Hrant Dink Ödülü’nün beşincisini Türkiye’den Cumartesi Anneleri / İnsanları ve Sırbistan’dan Nataša Kandić aldı (15 Eylül).
İnsan hakları savunucusu, çevirmen Ayşe Berktay, Brussels Tribunal Uluslararası Dayanışma Ödülü’ne layık görüldü (7 Eylül). Berktay 7 Ekim 2011’den bu yana Bakırköy L Tipi Kadın Cezaevi’nde. KCK İstanbul Davası’ndan yargılanıyor.
BDP il ve ilçe örgütlerinin, basın emekçilerinin gerçeğe ulaşmaları ve görevlerini yapmaları konusunda gerekli zemini yaratması ve gazetecilere her türlü desteği sunması için genelge yayımladı (25 Temmuz).
TGC 2013 Basın Özgürlüğü Ödülü kişi dalında, Milliyet ve Al-Monitor yazarı Kadri Gürsel’e, cezaevindeki tüm tutuklu gazeteciler adına yedi yıldır cezaevinde tutuklu bulunan gazeteci ve radyocu Füsun Erdoğan’a, İMC Program Editörü Gökhan Biçici’ye ve Doğan Haber Ajansı’na verildi (24 Temmuz).
Karşıyaka Belediyesi’nin İzmir Gazeteciler Cemiyeti ile birlikte verdiği “2013 Basın Özgürlüğü Ödülü” “yazdıkları ve muhalif duruşları nedeniyle işsiz kalan gazeteciler” adına gazeteci Ayşenur Arslan’a verildi (24 Temmuz).
Gazeteci, insan hakları aktivisti ve yayımcı Ragıp Zarakolu, MLKP Davası’ndan 2006’dan beri tutuklu yargılanan gazeteci Füsun Erdoğan’a destek için açık mektup yazdı (10 Temmuz).
KCK Basın Davası sanığı Zeynep Kuray’a verilen Ilaria Alpi Ödülü’nü, jüri Kuray’ın yurtdışına çıkış yasağı olduğu gerekçesiyle törene katılamayacağı için başka bir gazeteciye vermeyi kararlaştırdı (10 Temmuz).
TGF 42. Başkanlar Konseyi Toplantısı, TGF’ye üye basın meslek örgütlerinin katılımıyla Tekirdağ’da gerçekleştirildi (26-29 Eylül).
Basın Enstitüsü Başkanı Kadri Gürsel, GÖP’ün yeni dönem başkanı oldu (26 Temmuz).
Basın Konseyi Muğla Cezaevi’nde tutuklu Yurt Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ’ı ziyaret etti (27 Eylül).
TGF Genel Başkanı ve İGC Başkanı Atilla Sertel, Muğla Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Ünal Türkeş ve gazeteci Halil Eğriboyun Muğla Cezaevi’nde tutuklu Yurt Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ’ı ziyaret etti (19 Eylül).
Basın Konseyi, Ergenekon Davası’nda hükümlü Silivri Cezaevi’ndeki gazeteciler ile görüştü, cezaevindeki gazetecilerin koşullarını aktardı (17 Eylül, 17 Ağustos)
İGC Silivri Cezaevi’nde tutuklu gazeteciler Mustafa Balbay, Tuncay Özkan, Deniz Yıldırım, Hikmet Çiçek, Mehmet Haberal ve Turhan Özlü ile açık görüşte bir araya geldi (10 Temmuz).
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) ve Emniyet Genel Müdürlüğü (EGM) “Medya-Polis İlişkisinde Sorunlar ve Çözüm Önerileri” başlıklı toplantı düzenledi (25 Eylül). Gazeteciler toplumsal olayları izlerken TGC tarafından verilecek bir kartın EGM tarafından geçerli kabul edilmesini, İçişleri Bakanlığı’nın basın sözcülüğü uygulamasını başlatmasını ve gazetecilere yönelik fiziksel müdahalelerde sorumluların en kısa sürede bulunmasını talep etti.
TGC ile Konrad Adaneuer Stiftung (KAS) “Gazetecilik ve Nefret Söylemi” paneli düzenledi (29 Temmuz). Galatasaray Üniversitesi’nden Prof. Dr. Yasemin İnceoğlu “Nefret Söylemi, İfade Özgürlüğü ve Medya”, Bahçeşehir Üniversitesi’nden Prof. Dr. Orhan Tekelioğlu “Televizyon Dizilerinde Nefret Söylemi”, Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği Genel başkanı ve Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Görevlisi Av. Nazan Moroğlu “Kadınlara Karşı Ayrımcılık, Nefret Söylemi ve Medya” konularını tartıştı.
GÖP tarafından, sansürün ilk kez kaldırılışının 105. yıldönümünde İkinci Gazetecilere Özgürlük Kongresi toplandı (24 Temmuz). GÖP’ü oluşturan 93 meslek örgütü ve uluslararası gazetecilik örgütlerinin temsilcileri Türkiye’de basın özgürlüğünü tartıştı. Gazeteciler hükümetten yargı bağımsızlığının sağlanması, hapisteki gazetecilerin serbest bırakılması, habercilerin güvenliğinin sağlanması ve editoryal bağımsızlığın güvence altına alınmasını istedi.
Basın Konseyi Sansürün İlk Kez Kaldırılışının 105. yıldönümü sebebiyle Basın Özgürlüğü Paneli düzenledi (23 Temmuz). Gazeteci Yazgülü Aldoğan moderasyonundaki panelde Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, Avukat Turgut Kazan, Halk TV Genel Yayın Yönetmeni Hakan Aygün ve Radikal Yazarı Ezgi Başaran basın özgürlüğünün günümüzdeki durumunu konuştu.
Bülent Arınç (Başbakan Yardımcısı): Üzüldüğüm ikinci bir taraf da medyanın bunlara daha çok ilgi göstermesi. Kim bağırdıysa kamera o tarafa döndürülüyor. Burada beş yüz kişi var. Dışarıda beş kişi bağırsa buradaki bütün kameralar onların arkasından koşacak.
(…) Türkiye’deki habercilik anlayışı da bu. Terörle mücadelede yıllardan beri kafa yoruyoruz. Herkesi dinliyoruz. Bütün ülkelerdeki örneklere bakıyoruz. Bir örnek söyleyeyim. Bir ülkede sadece iki yıl o örgütün ismini anmadan haberler yapılmış. İsmi anılmadığı için çatlamışlar ve örgüt dağılmış. İsmini andığınız zaman propagandasını yapıyorsunuz. Kamerayı çevirdiğiniz zaman propagandasını yapıyorsunuz.
(…) İki sene ‘PKK’ demesek bu ülkede, PKK kendiliğinden çökerdi. Ama bizim televizyonlarımızın bir kısmı kanlı kanlı, canlı canlı reality programı yapar gibi propagandayı kendiliğinden üstlendiği için bu örgütler yaşayabiliyor.
(…) Siz de böyle yapıyorsunuz ey Bursa’nın güzel basını. Gazeteciler Cemiyeti Başkanı da burada beni dikkatle dinliyor. Tasvip etmeseniz bile bu sözlerim kulağınızda kalsın (Uludağ Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Açılış Töreni, 25 Eylül).
Beşir Atalay (Başbakan Yardımcısı): Bizim genel ilkemiz şu: Şiddet içermeyen bütün düşünce, ifade, inançlar serbest olsun. Hiçbir sınır olmasın. Uluslararası bir kriter vardır. O da şiddettir. Biz oraya ulaşmak için çok düzenleme yaptık ama KCK’dan dolayı gazeteci kimliğinde insan var içeride (NTV’de “Mehmet Barlas ile 45 Dakika Programı, 23 Eylül).
Egemen Bağış (Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci): Bir zamanlar tabu olarak düşünülen, bırakın üzerine yazıp, çizmeyi ve konuşmayı, düşünmeyi bile tedirginlikle gerçekleştirdiğimiz konular, artık bugün toplumun gündeminde ve medyamız gerçekten çok farklı bir dönemi yaşıyor. Evet medyayla ilgili belki sıkıntılarımız olabilir. Ama kim ne derse desin, bugün Türk medyamız tarihin en özgür dönemini yaşamaktadır. Dünden çok daha iyi noktadadır. Ama AB reformları ve Türkiye’nin demokratikleşme süreci kararlığıyla, yarın bugünden de daha iyi bir noktaya taşınacaktır. Çok şükür artık Türkiye’de ‘411 el kaosa kalktı’, ‘Asker rahatsız’, ‘Ordu göreve’, ‘Muhtar bile olamaz’ gibi manşetlerin geçerliliği kalmadı. O zihniyet tedavülden kalktı (Türkiye Gazetesi lansmanı, 16 Eylül).
Recep Tayyip Erdoğan (Başbakan): Şimdi 28 Şubat’ta sermayenin katkısı yok muydu, yazılı ve görsel medyanın katkısı yok muydu? Hani bazı beşliler vardı, beşli çeteler diye başlıkların atıldığı dönem yok muydu? Ben onlar niye yargılanmıyor diye hâlâ şaşıyorum. 28 Şubat’la ilgili niye onlar hesaba çekilmiyor diye merak ediyorum (Tüm Sanayici ve İşadamları Derneği -TÜMSİAD KOBİ Şurası, 12 Eylül).
Recep Tayyip Erdoğan (Başbakan): Bundan 11 yıl önce gazetelerde her haberi yazmak mümkün değildi. Belli çevrelerden korkuluyor, özgürlükler kullanılamıyordu. Hükümetimiz yazarlar üzerinden ifade özgürlüğü korkusunu ortadan kaldırmıştır. Tutuklu ve hükümlü gazeteciler konusunda Avrupa ve dünya kamuoyu sistematik şekilde tamamen yanlış bir şekilde bilgilendirilmektedir. Türkiye’deki ifade özgürlüğü konusunda aynı çevreler yine son derece yanıltıcı biçimde bilgilendirilmektedir (Kamu Denetçiliği Sempozyumu, 3 Eylül).
Recep Tayyip Erdoğan (Başbakan): Cezaevlerinde gazeteciler yazarlar var deniyor. Bunlar bir elin parmak sayısını geçmez. Bunların gazetecilik, yazarlıkla alakası yok. Bunların bölücü terör örgütü ile ilişkileri var. Bunlar suç teşkil eden konulardan dolayı içerideler. Çözüm sürecinde bir konuya dikkat gösterdik. … 28 Şubat sürecinde hakları gasp edilenlere hak iadesi için çalışmalar yapılıyor. 28 Şubat sürecinde başörtülüler ile birlikte Salih Mirzabeyoğlu gibi yargılananlarla ilgili de çalışmalar yapılıyor. Hak ihlali varsa gereken yapılacak. (Sıradışı Özel, Ülke TV-Kanal 7 ortak yayını, 22 Ağustos).
Recep Tayyip Erdoğan (Başbakan): Diktatörlüğün olduğu yerde kimse diktatörlüğü ağzına alamaz. Gazeteler, dergiler, televizyonlar yayın yapamaz. Sallandırırlar, Mısır’da olduğu gibi. Türkiye’de kim böyle bir şeyden bahsedebilir. Çıkacaksın meydanlarda konuşmanı yapacaksın. Kanuna aykırı olarak bunları yapacaksın. Sevsinler seni (AKP Genişletilmiş İl Başkanları toplantısı, 20 Ağustos).
Bekir Bozdağ (Başbakan Yardımcısı): Medya ile ilgili iki cümle söylemek istiyorum. İsmini de veriyorum. Hürriyet gazetesine baktığınızda manşetinde bambaşka bir olay var. Yani gazetenin içinde dışında baktığınızda Suriye’de yaşanan insanlık katliamına ilişkin tek bir satırı görme imkanınız yok. Başka gazetelerde de görme imkanınız yok. Allah aşkına hangi insanlığa sığar bu? Türkiye’nin en önemli gazetelerinden biri bu haberi hangi vicdan görmezden gelme talimatı verdi? Hangi anlayış böyle bir haberi görmez? Hangi gazeteci gazetecilik adına böyle bir haberi getirmez? Bırakın habercilik adına insan olmaz adına da bu haberi okuyucularına duyurmak onların vicdan sesinin onların bu konudaki tavrının katkısını almak açısından son derece önemli.
Bütün dünyanın gündemi buyken her zaman en büyüğünü iddia edenin gündeminde yok? Ben şimdi buradan soruyorum. Hürriyet gazetesinin yetkililerine ve diğer gazetelerin yetkililerine de soruyorum. Köşelerine, haberlerine, sayfalarına bu en büyük vahşeti, en büyük insanlık suçunu görmeyenlere soruyorum. Size kim baskı yaptı? Esad yönetiminden mi bir baskı var? Yoksa Tuncay Güney haberini getirin diye başkaları tarafından mı baskı var? Kim baskı yaptı? (Basın açıklaması, 22 Ağustos).
Recep Tayyip Erdoğan (Başbakan): Mısır halkına karşı askeri darbeyi yapanların, çok açık bir şekilde katliam yaptığını dünya televizyonlarında izleme fırsatımız oldu. Bunu bizim de bazı medya gruplarımız dahil, bunu gizlemek, göstermemek gayreti içinde olup hatta Müslüman Kardeşlerin silah kullandıklarını söyleyecek kadar ileri giden medya gruplarımız da olmuştur. Bu talihsizliktir.
(…) Allah’a hamd olsun iyiyim ama iyi foxluyorsunuz. Ve hangi hastanede yatmışım… Hastanede ne olmuş filan falan… Böyle bir şey olmadı. İşte medyanın bu yönü çok kötü. Biraz kendinizi sorgulamanız lazım. Bu kadar yalanı nerden buluyorlar, nasıl yazıyorlar. Biraz insan utanır. Ülkenin başbakanı hastanede yatmış, yok şöyle olmuş. Biz bir ders aldık o dersin başlığı da edeb ya hu (Türkmenistan ziyareti öncesi Ankara Esenboğa Havalimanı, 15 Ağustos).
Egemen Bağış (Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci): Gazete köşelerinden çok defa milli iradeye saldırılar gerçekleştirildi. ‘Muhtar bile olamaz’ diye manşetler atıldı. Fakat hamdolsun artık daha çeşitli ve renkli bir medya fotoğrafına sahibiz.
(…) Medya uzaktan kumanda edilen bir araç haline getirildiğinde bunun bedelini toplum ödemiştir. Düne nazaran basınımız daha iyi bir noktada ama yarın daha iyi bir noktaya gitmek zorunda (Basın İlan Kurumu 24 Temmuz Basın Bayramı kutlaması).
Recep Tayyip Erdoğan (Başbakan): Gelişmiş demokrasilerde önemli bir kamusal güç olarak kabul edilen basın, toplumun geniş kesimlerini etkileyebilmekte ve yönlendirebilmektedir. Basın kuruluşlarımızın, özgür, tarafsız, objektif bir şekilde görevlerini yerine getirirken, ülke menfaatlerini, kamu düzenini, toplumsal dinamikleri ve mesleğin gerektirdiği ahlaki değerleri göz ardı etmemeleri, sorumlu bir yayıncılık üstlenmeleri de, hiç kuşkusuz büyük önem taşımaktadır.
(…) Nitekim Türkiye’nin demokratikleşme ve insan hakları alanında kat ettiği büyük değişime paralel olarak, haber alma ve ifade özgürlüğünde de çok önemli reformlar gerçekleştirdik ve ilerlemeler sağladık (Basın Bayramı mesajı, 24 Temmuz).
Recep Tayyip Erdoğan (Başbakan): İfade özgürlüğünün önünü açtık. Şu anda cumhurbaşkanına, genelkurmay başkanına fütursuzca saldıranlar, küfredenler 10 yıl önce böyle bir yazı yazabilirler miydi? Yazdıkları zaman gidecekleri yer belliydi. Ama şu anda içeride olanlar terör örgütleriyle bağlantısı olanlar, ruhsatsız silah taşıyanlar. Ama Avrupa’da gazetecileri hapse attınız diyorlar. Kaç kere açıkladık. Sadece fikirlerinden dolayı cezaevinde olan yok. Ya teröre yataklık etmişler ya da terörle iç içe olmuşlar. Daha 10 yıl öncesine kadar Türkiye’de yasaklı kelimeler, yasaklı konular vardı. Dokunulamayan kurumlar vardı. Gazetecilerin, sanatçıların üzerindeki baskıları kaldıran biz olduk (AKP Dış İlişkiler Başkanlığı İftarı, 18 Temmuz).
Temmuz-Eylül 2013 döneminde en az 18 gazeteci, medya çalışanı istifa etti, 25 gazeteci, medya çalışanı işten çıkarıldı.
Hacaloğlu istifa etti: Skytürk360’ta Şimdi Söz Sizde programını yapan Hilmi Hacaloğlu istifa etti (29 Eylül).
Duruoğlu görevden alındı: Vatan, internet sitesi genel yayın yönetmeni Aylin Duruoğlu’nu görevden aldı ve gazetenin yazı işlerinde görevlendirdi (28 Eylül)
Aygün istifa etti: Yurt Yazıişleri Müdürü Hicran Aygün istifa etti (18 Eylül).
Ertan kovuldu: NTV Radyo ‘Eve Dönerken’ haber bültenini sunan TayfunErtan’ın görevine son verdi (11 Eylül).
Cem Radyo’dan üç istifa: CEM Radyo Genel Yayın Yönetmeni Cüneyt Yılmaz, 3 Renk programının sunucusu Hasan Ali Sezer ve programcı TijenBolulu Tuzluçayır’daki cami – cemevi projesine tepki göstererek istifa ettiler (10 Eylül).
Livaneli istifa etti: Zülfü Livaneli, Vatan’ın Mustafa Mutlu‘yu işten çıkarmasının ardından gazeteden istifa etti (5 Eylül).
Bulut kovuldu: Yeni Şafak Chomsky röportajında eklemeler yapan muhabir Burcu Bulut‘un iş sözleşmesini feshetti (5 Eylül).
Mengi süresiz izne çıktı: Vatan yazarı Ruhat Mengi kendi isteğiyle süresiz izne ayrıldı (5 Eylül).
Mutlu’nun yazılarına son: Vatan, Mustafa Mutlu‘nun yazılarına son verdi (4 Eylül).
Özyurtseven kovuldu: Milliyet Yazı İşleri Müdürü ve Yayın Koordinatörü Tahir Özyurtseven işten atıldı (13 Ağustos).
Sazak’ın yazılarına son: Milliyet Derya Sazak‘ın köşe yazılarına son verdi (29 Ağustos).
Sancar’ın yazılarına son: Milliyet, yazarlarından Akil İnsanlar Heyeti üyesi Prof. Mithat Sancar’ın yazılarına tasarruf gerekçesiyle son verdi (22 Ağustos).
Özalp’in işine son: Milliyet dış bürolarını kapatma kararı alınca Brüksel Temsilcisi Güven Özalp’ın işine son verildi (21 Ağustos).
İki Laf Edelim bitti: TV 8, Cengiz Semercioğlu’nun sunduğu İki Laf Edelim programını yayından kaldırdı (19 Ağustos).
Halis atıldı: Sabah, gazeteci Müjgan Halis’i işten çıkardı (16 Ağustos).
Özyurtseven kovuldu: Milliyet, yayın koordinatörü Tahir Özyurtseven’in işine son verdi (12 Ağustos).
Türkay ayrıldı: Kanal 24’ün genel koordinatörü ve Söz Hakkı programının sunucusu Merve Türkay görevinden ayrıldı (3 Ağustos).
Show TV istifaları: Ciner Medya’nın satın aldığı Show TV’de İstihbarat Şefi Burak Ersemiz, Show TV Haber yönetmeni Can Sarıcan, muhabir Ece Özişve montaj sorumlusu Serkan Ağca’nın da aralarında olduğu 60 kişi istifa etti, kanal 150 kişinin işine son verdi (1 Ağustos).
Fırat istifa etti: Taraf yazarı eski AKP Milletvekili Dengir Mir Mehmet Fıratistifa etti (31 Temmuz).
Örnek atıldı: Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’nun (TMSF) el koyduğu Akşam, Haftasonu Ekleri Genel Yayın Yönetmeni Nilay Örnek‘i işten çıkardı (29 Temmuz).
Özdoğan istifa etti: Akşam ekler muhabiri Mehmet Özdoğan istifa etti (29 Temmuz).
Sazak görevden alındı: Milliyet Genel Yayın Yönetmeni Derya Sazakgörevden alındı yerine Fikret Bila getirildi (30 Temmuz).
Baydar işten atıldı: Sabah gazetesi Gezi Direnişi’nde iki kez yazısını sansürlediği Okur Temsilcisi Yavuz Baydar‘ın NYT’de yayımlanan “Türkiye’de Medya Patronları Demokrasinin Altını Oyuyorlar” yazısından sonra işine son verdi (23 Temmuz).
Yazıcıoğlu kovuldu: Habertürk Ankara büro editörü Yıldız Yazıcıoğlu’nu işten çıkardı (22 Temmuz).
Ataklı ayrıldı: Gazeteci Can Ataklı Vatan’dan ayrıldı (19 Temmuz).
Toker ayrıldı: Ankara temsilcisi Çiğdem Toker TMSF’nin el koyduğu Akşam’dan karşılıklı anlaşmayla ayrıldı (16 Temmuz).
Akarsu Çelik gönderildi: TMSF’nin el koyduğu Akşam Özlem Akarsu Çelik’in yazılarına son verdi (11 Temmuz).
Üç müdür kovuldu: Milliyet Ekler Yayın Yönetmeni Deniz Alphan,gazetenin magazin eki Cadde’yi yöneten Ufuk Kaan Altın ve Spor Servisi Müdürü Cem Şengül’ü işten çıkardı (8 Temmuz).
Yahşi ve Sever gönderildi: Sabah ekler Genel Yayın Yönetmeni Elçin Yahşi ile Günaydın eki Genel Yayın Yönetmeni Şirin Sever‘in görevlerine son verildi (7 Temmuz).
Özcü kovuldu: Uluç Özcü Takvimi “Nakavt” manşeti nedeniyle protesto eden kadınlarla konuştuğu için Esquire’den atıldı (6 Temmuz).
Cabas, Anad ve Balkaç ayrıldı: Doğuş Grubu’ndan GQ Türkiye dergisinin Genel Yayın Yönetmeni Mirgün Cabas, Çiğdem Anad ve NTV Ankara Temsilcisi Nilgün Balkaç istifa etti (4 Temmuz).
Bumin gönderildi: Yeni Şafak Kürşat Bumin‘i işten çıkardı (3 Temmuz).
Kurt ve Üstünel gönderildi: Banu Kurt ve Süreyya Üstünel TMSF’nin el koyduğu Akşam’dan gönderildi (3 Temmuz).
Kardeşuğlu ayrıldı: Yazı İşleri Müdürü Semra Kardeşoğlu TMSF’nin el koyduğu Akşam’dan istifa etti (3 Temmuz).
Kuseyri ayrıldı: Muhabir Alaz Kuseyri TMSF’nin el koyduğu Akşam’dan istifa etti (2 Temmuz).
Mahalli ve Hacır gönderildi: TMSF’nin el koyduğu Akşam’dan Hüsnü Mahalli ile Gürkan Hacır gönderildi (1 Temmuz).