İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), Uluslararası Yazarlar Birliği (PEN), Uluslararası Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF), Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI), Avrupa Gazeteciler Federasyonu (EFJ), Freedom House, Uluslararası Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ), Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) ve Avrupa Konseyi’nin İnsan Hakları Komiseri Thomas Hammarberg 2011’de Türkiye’deki basın ve ifade özgürlüğü hakkında pek çok açıklama yaptı ve rapor hazırladı.
Uluslararası örgütler açıklamalarında ve raporlarında, özellikle Terörle Mücadele Kanunu (TMK) ve Türk Ceza Kanunu’nda (TCK) ifade özgürlüğünü engelleyen maddelere ve uzun tutukluluk sürelerine dikkat çektiler.
Örgütlerin raportörleri ve temsilcileri yıl boyunca Türkiye’ye gelerek, OdaTV davasını, Yumuşak Makine ve Ölüm Pornosu kitapları hakkındaki davaları takip ettiler.
Türkiye’den de yerel ve ulusal gazetecilik ve hak örgütleri 2011 boyunca basın ve ifade özgürlüğü ihlalleri konusunda defalarca açıklama yaptılar.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC), Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS), Gazetecilere Özgürlük Platformu (GÖP), Tutuklu Gazetecilerle Dayanışma Platformu (TGDP), Türkiye Yazarlar Sendikası (TYS) ve İnsan Hakları Derneği (İHD), 2011’de Türkiye’de başta OdaTV davası olmak üzere pek çok davayı takip etti.
Yerel ve ulusal örgütler, yıl boyunca yaptıkları basın açıklamaları, protestolar, yürüyüşler ve yayımladıkları raporlarla Türkiye’deki ifade özgürlüğü ihlallerine ve uzun tutukluluk sürelerine dikkat çektiler.
Yerel ve ulusal raporların odak noktası da, TMK ve TCK’nin terörle ilgili maddeleriydi. Gazetecilerin yargılandıkları veya hüküm giydikleri maddelerin ifade özgürlüğünü kısıtladığı ve ilgili maddelerin değişmesi gerekliliği yıl boyunca yayımlanan raporlarda vurgulandı.
Gazetelere yapılan baskınlar, gazetecilerin, yazarların ve akademisyenlerin KCK adı altında yapılan operasyonlar çerçevesinde tutuklanması da, 2011’de basın ve ifade özgürlüğünün önündeki önemli engeller arasındaydı.
2011’de Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) hükümetinden sık sık gazetecilerin çoğunun yazdıklarından dolayı cezaevinde olmadıkları yönünde açıklamalar yapılırken, muhalefet aksi görüşteydi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ve Barış ve Demokrasi Partisi’nden (BDP) pek çok milletvekili meclisteki konuşmalarında tutuklu gazetecileri gündeme getirdi, uzun tutukluluk sürelerine ve TCK ve TMK’nin terörle ilgili maddelerine işaret etti.
2011’de İHD tarafından insan hakları savunucusu Ayşe Nur Zarakolu onuruna verilen “Düşünce Özgürlüğü Ödülü” Radikal gazetesi muhabiri İsmail Saymaz, Tutuklu Gazetecler Dayanışma Platformu (TGDP) Sözcüsü Necati Abay ve Azadiya Welat Gazetesi eski yazı işleri müdürü Emine Demir’e verildi.
TGC’nin sansürün kaldırılışının yıldönümü onuruna verdiği basın özgürlüğü ödülü ise, GÖP, TGS genel başkanı Ercan İpekçi ve Ahmet Şık’a verildi.
Mecliste basın özgürlüğü konuşması: CHP İstanbul Milletvekili Melda Onur, TBMM’de Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü bütçesi ile ilgili 14 Aralık’taki konuşmasında, tutuklu gazetecilere dikkat çekti ve “Siz büyük adalet sarayları yaptıkça, adalet küçülmeye devam ediyor” dedi. Onur, konuşmasında farklı davalardan tutuklu gazetecilerden ve uzun tutukluluk sürelerinden bahsetti.
CPJ’den yanlış hesap: Uluslararası Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ) 9 Aralık’ta yayımladığı özel bir raporla dünyadaki tutuklu gazetecilerin durumuna dikkat çekti. CPJ dünyada toplam 179 gazetecinin tutuklu olduğunu duyurdu. 42 gazeteciyle İran başı çekerken 8 tutuklu gazetecinin listelendiği Türkiye basın özgürlüğünde en kötülerden ilan edildi. Tutuklu Gazeteciler Platformu (TGP) Türkiye’de tutuklu gazeteci sayısı 65 olarak gösterirken CPJ’nin sadece 8 gazeteciye raporunda yer vermesi soru işareti uyandırdı. Milliyet’in ulaştığı CPJ, rapor için yapılan araştırma sırasında sadece listedeki isimlerin gazetecilik faaliyetleri ve tutuklanmaları arasında güvenilir bir bağ kurulabildiğini açıkladı.
Gazetecilere 212 teklifi: CHP ve BDP’nin gazeteci kökenli milletvekilleri, 212 sayılı yasanın gazetecilerin tamamına uygulanması için 8 Aralık’ta kanun teklifi verdi. CHP’den Oktay Ekşi, Melda Onur ve Rıza Türmen, meclisteki basın toplantısında, Türkiye’de gazetecilerin özgürce görev yapmalarını sadece TCK ve TMK gibi yasalardaki hükümlerin engellediği yönünde genel anlayış olduğunu belirtti. Türkiye’de 75-80 bin kişinin aktif olarak gazetecilik yaptığını kaydeden Ekşi, bunların yalnızca 4 bininin 212 sayılı yasadan yararlandığını ifade etti. Ekşi, 212 sayılı yasanın 50 yıldır yürürlükte olduğunu ancak söz konusu yasayı ihlal eden işverene uygulanan yaptırımın yalnızca 200 lira olduğunu belirtti ve teklifle bu cezanın her gazeteci için en az 5 bin liraya yükseltilmesinin öngörüldüğünü dile getirdi. Ekşi, teklifin yalnızca yazılı basın değil, radyo ve televizyon gibi elektronik basınla, internet gazeteciliğini de kapsadığını bildirdi.
Evrim siteleri yasaklı: Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nun (BTK) uygulamaya koyduğu filtreli internetteki evrim yasağı uygulaması 8 Aralık’ta tepki çekti. 22 Kasım’dan beri uygulanan ‘Güvenli İnternet’tin çocuk profilinde Evrim Teorisi ve İngiliz doğabilimci Charles Darwin’le ilgili siteler yasaklı. Çocuk profilinde, alan adları içinde ‘evrim’ ya da ‘Darwin’ geçen sitelere giriş izni verilmiyor. Bu siteler arasında www.aboutdarwin.com, www.darwinday.org, www.evrimianlamak.org var. Evrim teorisini anlatan sitelere giriş yasakken, yaratılış teorisini anlatan www.yaratilis.com ya da evrim karşıtı www.evrimaldatmacasi.com gibi siteler ise yayında.
“Masal Değil Adalet İstiyoruz”: Ahmet ve Nedim’in Gazeteci Arkadaşları (ANGA), 1 Aralık’ta, Cumhuriyet gazetesi yazarı Mustafa Balbay’ın tutuklanmasının 1001. gününü ve Özgür Gündem yazarı Cengiz Kapmaz’ın tutuklanmasını protesto eden bir yürüyüş düzenledi. Özgür Gündem, Cumhuriyet, BirGün, Aydınlık, Evrensel’den gazeteciler, Mustafa Balbay, Cengiz Kapmaz ve tüm tutuklu gazetecilerin serbest bırakılması talebiyle “Masal değil adalet istiyoruz” diyerek birlikte yürüdü.
RSF: “Sahte Filtreleme; Gizli Sansür Siyaseti”: İnternet Konferansı 30 Kasım’da İzmir’de açıldı. Bilişim Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nun (BTK) “Güveni İnternet” adına 22 Kasım’da uygulamaya başladığı yeni merkezi filtre sistemi, Türkiye’de ve uluslararası planda sert tartışmalara neden oldu. Alternatif Bilişim Derneği, 4 Kasım’da Danıştay’da dava açarak, tercihe bağlı olsa dahi sahte düzenlemenin iptalini talep etti. Uluslararası Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) de konferansta filtreleme yoluyla önlem geliştirilmesiyle uluslararası sözleşmelerin ihlal edileceği konusunda uyarıda bulundu.
Balbay’ın 1000. günü: Cumhuriyet Okurları (CUMOK) Ergenekon Davası’nın tutuklu sanığı, CHP milletvekili Mustafa Balbay’ın tutukluluğunu 30 Kasım’da TBMM önündeki Milli Egemenlik Parkı’nda protesto etti. Tutukluluğun 1000. gündeki protestoya bazı CHP milletvekilleri de destek verdi.
Araştırma Komisyonu kurulsun: BDP Ağrı Milletvekili Halil Aksoy Basın özgürlüğünün önündeki engellerin tespiti için 30 Kasım’da Meclis’te Araştırma Komisyonu kurulmasını istedi.
Adalet Bakanlığı çalışmaları: Brüksel’de 30 Kasım’da Türkiye-Avrupa Birliği Karma Parlamento Komisyonu’nun (KPK) 67. toplantısına katılan Adalet Bakanı Sadullah Ergin ifade ve basın özgürlüğü alanlarındaki sıkıntıların aşılması için çalıştıklarını açıkladı. Toplantıda Ergin ile KPK Eşbaşkanı Helene Flautre arasında tutuklu gazeteciler polemiği yaşandı. Ergin, yararlanılan Türkiye Gazeteciler Sendikası’nın yayınladığı listenin sağlıksız olduğunu belirtti.
Gazeteci örgütleri mecliste: Odatv davası için Türkiye’ye gelen gazeteci örgütleri temsilcileri, 24 Kasım’da Gazetecilere Özgürlük Platformu (GÖP) üyeleriyle Mecliste görüşmeler yaparak, tutuklu gazetecilerin derhal serbest bırakılmasını, basın ve ifade özgürlüğü önündeki engellerin kaldırılmasını istedi. Gazeteciler ilk olarak BDP Grup Başkan Vekili Pervin Buldan’la görüştü. BDP Grup salonunda gerçekleşen görüşmeye, İstanbul Milletvekilleri Levent Tüzel, Sırrı Süreyya Önder ile Van Milletvekili Nazmi Gür de katıldı. Avrupa Gazeteciler Federasyonu Başkanı Arne König de iki gündür Türkiye’de olduklarını, odatv davasını izlediklerini, kendilerini şok eden olaylar ve gelişmeler olduğunu söyledi.
İnternete Filtre: İnternette sansür uygulaması 22 Kasım’da başladı. Türkiye’de sayısı tam olarak bilinmemekle birlikte erişim engelli internet sitesi sayısı 6 bini geçerken ‘güvenli internet’ uygulamasıyla bu sayının yüz binleri bulması bekleniyor. 22 Şubat’ta yayımlanan ilk BTK kararı eleştiriler sonucu Ağustos’ta geri çekilmişti. Revize edilen kararın yeni versiyonu 16 Eylül 2011’de yayımlandı. BTK 22 Kasım’dan itibaren internet kullanıcılarının ‘güvenli interneti’, isteğe bağlı ve ücretsiz olarak kullanılabileceğini açıklarken hizmetin, çocukların ve gençlerin internet üzerindeki bilgi kirliliğinden ve zararlı içeriklerden korunmaları amacıyla geliştirdiğini savundu.
Ekşişözlük kapatılsın kampanyası: 17 Kasım’da Ekşisözlük yazarı Ahmet M.S. hakkında ‘dini değerleri alenen aşağılama’ suçundan 1.5 yıla kadar hapis istemiyle açılan davadan sonra 21 Kasım’da twitter’da “Ekşisözlük kapatılsın” başlığıyla kampanya başlatıldı. Taraf gazetesi yazarı Mehmet Baransu ve Rasih Yılmaz’ın desteklediği kampanyayla Ekşisözlük’ün din karşıtı site olduğu ve kapatılması gerektiği vurgulandı. Ekşisözlük’te de olaya tepki başlıkları açıldı.
İnsan Hakları İzleme Örgütü desteği: İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) Türkiye raportörü Emma Sinclair-Webb, İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 22 Kasım’da odatv iddianamesinden yargılanan gazeteciler Ahmet Şık ve Nedim Şener’i tahliye etmesi gerektiğini söyledi. “Odatv İddianamesi incelendiğinde savcılığın terörizme dair suçlamalara bir tek ikna edici kanıt ortaya koymadığını görürsünüz” dedi.
PEN’den OdaTV davasına destek: Uluslararası Yazarlar Birliği (PEN) başkan yardımcısı Eugene Schoulgin, Ahmet ve Nedim’in Gazeteci Arkadaşları’nın (ANGA) oluşturduğu ‘ozgur-basin.blogspot.com’ sitesinde, “Uluslararası PEN olarak, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Deklarasyonu’nun 19. maddesinin sağladığı haklara uygun olarak, sadece görüşlerini açıkladığı için tutukluluk yaşayan tüm yazarların, gazetecilerin, yayıncıların ve aydınların derhal serbest bırakılmasını talep ediyoruz” dedi.
RSF’den destek: Uluslararası Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) örgütü Avrupa Masası direktörü Johann Bihr, 22 Kasım’da kendisinin de katılacağı Ahmet Şık, Nedim Şener ve Odatv çalışanlarına yönelik davanın ‘araştırmacı gazetecilere yönelik ölçüsüzce genişleyen baskıları’ sembolize ettiğini bildirdi.
Uluslararası Basın Enstitüsü’nden destek: Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI), Ergenekon soruşturması kapsamında 262 gündür Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan gazeteci Nedim Şener’in özgürlüğüne kavuşması için 20 Kasım’da imza kampanyası başlattı.
Özgürlük Ekspresi: Hollanda Kraliyeti Büyükelçiliği ve Hollanda Kraliyeti Başkonsolosluğu İstanbul, Ankara ve İzmir’de 15-16-17 Kasım günlerinde ‘Freedom Express – Özgürlük Ekspresi’ panelleri düzenledi.
Başbakan uyardı, TV’ler otosansür uyguladı: 11 Kasım’da İzmit-Gölcük seferi yapan Kartepe deniz otobüsünün kaçırılmasını, TV kanalları önce ‘Son Dakika’ haberi yaptı. Sonra haberi yayından kaldırdı. Habertürk TV kaçırılan geminin kaptanıyla kurduğu bağlantıyı, genel yayın yönetmeni Yiğit Bulut’un yayına bağlanmasıyla sonlandırdı. Bulut, yayında sesli bağlantının propaganda malzemesine dönüşebileceğini belirtti ve tüm medyaya eylemi propaganda malzemesine dönüştürmeme çağrısı yaptı.
Arınç’tan internet medyası açıklaması: Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç 5 Kasım’da Ocak 2012’de yasalaşmasını planladıkları, internet medyasını 5187 sayılı Basın Kanunu’nun içine alacak bir düzenleme hazırladıklarını açıkladı. Düzenleme taslağı, portallarda çalışanların sarı basın kartı sahibi olacaklarını ve Basın Kanunu’nun uyarıları ve müeyyidelerinin internet haber portalları için de geçerli olacağını belirtti. Alternatif Bilişim Derneği, internet medyasını Basın Kanunu’nun içine alacak bir düzenlemenin, interneti kontrol altına alma riski taşıyabileceğine dikkat çekti.
Gazetecilik için ayağa kalk: Gazetecilere Özgürlük Platformu (GÖP), Uluslararası Gazeteciler Federasyonu’nun (FİJ) ‘5 Kasım Gazetecilik İçin Ayağa Kalk’ günü dolayısıyla Taksim’deki basın açıklamasında, basın ve ifade özgürlüğünü tehdit eden uygulamalara son verilmesini talep etti.
TMK değişsin: İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), 3 Kasım’da yazar-yayıncı Ragıp Zarakolu ve BDP Anayasa Komisyonu Üyesi Prof. Dr. Büşra Ersanlı’nın da aralarında bulunduğu çok sayıda kişinin ‘KCK operasyonu’ adı altında tutuklanmasının Türkiye’deki adalet sisteminin sorunlu olduğunu ortaya çıkardığını söyledi. HRW Türkiye Sorumlusu Emma Sinclair-Webb tutuklamaların, yasal bir parti olan BDP’de siyasi çalışmalar yapan kişilere yönelik baskıların bir parçası olduğunu söyledi.
bianet dava açtı, yönetmelik değişti: 22 Şubat’ta Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) tarafından yayımlanan “İnternetin Güvenli Kullanımına İlişkin Usul ve Esaslar Taslağı” bünyesinde geliştirilen filtre uygulaması hakkında bianet’in Danıştay’a taşıdığı davayla ilgili olarak Danıştay, yönetmelik değiştiği için yürütmeyi durdurma talebini 3 Kasım’da reddetti. BTK, bianet’in açtığı dava sonucunda Danıştay’la iletişim kurarak taslakta bazı değişiklikler yaptı ve uygulamayı 22 Kasım’da başlattı.
Tekin’den üç maymunlu kartpostal: CHP İletişim Koordinatörlüğü’nden 31 Ekim’de, CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, tutuklu gazetecilerin bayramını, “Üç Maymun”lu kartpostal göndererek kutladı.
İnternet yasakları: İnsan Hakları Ortak Platformu’nun 27 Ekim’de Ankara’da ‘internet yasası ve yasakları’ toplantısında bilgi verdi.
Reuters’e baskı Terörist de!: Bankalar ve piyasa oyuncuları PKK için “Terörist” demeyen Reuters Ajansı’na 24 Ekim’de yorum ve söyleşi vermeme kararı aldı. PKK’lilere “İsyancı” diyen Reuters, yayın politikası gereği hiçbir birey ya da grup için terörist tanımını kullanmıyor. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da Reuters’e yönelik “Türkiye’deki PKK terör örgütünü bir milis olarak ilan etmesini kınıyorum ve lanetliyorum” demişti.
Hammarberg’den uyarı: Avrupa Konseyi’nin İnsan Hakları Komiseri Thomas Hammarberg, beş günlük ziyaretinin sonunda 14 Ekim’de Türkiye’deki adalet sistemi hakkında açıklamalarda bulundu. Avrupa Konseyi’nin internet sitesinde yer alan değerlendirmelerde Hammarberg, Türkiye’deki adalet sisteminin işlevsel bozuklukları olduğunu, dolayısıyla kişilerin temel insan hakları ve özgürlüklerinden tam olarak yararlanamadıklarını belirtti ve Türkiye’deki yargılanma ve tutukluluk sürelerinin uzunluğuna dikkat çekti.
Gazetecilerden gözaltı protestosu: Azadiya Welat, Özgür Gündem, Dicle Haber Ajansı (DİHA), Fırat Dağıtım AŞ, Gün Radyo TV, Aram Yayınevi, Hêviya Jinê dergisi çalışanları, KCK operasyonlarında gazetecilerin gözaltına alınmasını protesto etti. Gazeteciler, 7 Ekim’deki protestoda ağızlarına siyah bandaj bağladı.
TV dizilerine yeni kriterler: Yeni RTÜK yasasına ilişkin 6 Ekim’de çıkan haberlere göre diziler, taşıdıkları akıllı işarete uygun saatte yayınlanacak. ’18+’ işareti taşıyan diziler saat 23.00’den sonra gösterilebilecek. RTÜK Başkanı Davut Dursun yönetmelikte dizilere ilişkin kırmızı çizgilerin milli ve manevi değerler, aile yapısına aykırılık, şiddet ve cinsellik olduğunu belirtti.
Yeni Medya Düzeni Konferansı: Yeni Medya Düzeni Konferansı’nın ikincisi 6 Ekim’de İstanbul Lütfi Kırdar Kongre Merkezi’nde gerçekleşti. Konferansa bağlanan Wikileaks’in kurucusu Julian Assange, Türkiye’deki ana akım medyanın durumunun Batı’dakinden daha kötü olmadığını dile getirdi. Assange, “Medyanızdan utanmanıza gerek yok ama hapisteki Kürt gazeteciler için utanabilirsiniz” dedi.
TGDP’den tutuklamalara tepki: Tutuklu Gazetecilerle Dayanışma Platformu (TGDP), Özgür Gündem editörü Kazım Şeker ile Azadiya Welat yazarı Tayyip Temel’in gözaltına alınması ve Dicle Haber Ajansı (DİHA) muhabiri Aydın Yıldız’ın tutuklanmasını kınadı.
IPA “Sancı ve Sertabiboğlu Beraat Etsin”: Uluslararası Yayıncılar Birliği (IPA), William Burroughs’un Yumuşak Makine romanının çevrilmesi ve yayınlanması nedeniyle yargılanan Sel Yayıncılık genel yayın yönetmeni İrfan Sancı ve çevirmen Süha Sertabiboğlu’nun beraatı için 10 Ekim’de çağrı yaptı.
Gürsel Tekin’den medyaya canlı yayın tepkisi: CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, 11 Ekim’de TRT’nin CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Deniz Feneri ile ilgili açıklamalarını kamuoyuna duyurmamasını eleştirdi.
Aile Bakanlığı, Basının Yeni RTÜK’ü: Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, Habertürk’ün sürmanşetindeki sırtından bıçaklanmış kadın fotoğrafından sonra, Kadın ve Aile Bireylerinin Şiddetten Korunmasına İlişkin Yasa tasarısına ‘Yayın Hizmet İlkelerinin İhlali’ maddesini ekledi. 11 Ekim’deki haberlere göre bu madde, şiddete maruz kalan kadınlarla ilgili düzenlemeye, televizyonların yanı sıra yazılı basına da kontrol mekanizması ve cezai yaptırım getirmeyi öngörüyor.
Basın Konseyi AB Komisyonu’nun raporunu değerlendirdi: Basın Konseyi Başkanı Orhan Birgit, AB Komisyonu’nun Türkiye’deki basın ve ifade özgürlüğünü değerlendiren raporunu 14 Ekim’de değerlendirdi. Birgit Bağış’ın ilerleme raporlarında tutuklanan gazetecilere yönelik uyarılar için, gazetecilik mesleğinden dolayı tutuklanan tek bir kişi olmadığını ileri sürmesini gerçekleri inkâr olarak nitelendirdi.
Basın Konseyi Yeni Şafak’ı uyardı: Basın Konseyi 14 Ekim’de Yeni Şafak’a uyarı cezası verdi. Yeni Şafak Gazetesi, 18 Ağustos 2011’de ‘Katil Sizsiniz’ başlıklı haberde BDP Eşbaşkanları Selahattin Demirtaş ve Gültan Kışanak’ın, DTK Eşbaşkanları Ahmet Türk ve Aysel Tuğluk’un fotoğraflarını yayınlamıştı. BDP konuyu Basın Konseyi’ne taşıdı. Konsey 19 Ağustos’ta Yeni Şafak’ınBasın Meslek İlkeleri’nin ‘Kişileri ve kuruluşları, eleştiri sınırlarının ötesinde küçük düşüren, aşağılayan veya iftira niteliği taşıyan ifadelere yer verilemez’ şeklindeki dördüncü; ‘Suçlu olduğu yargı kararıyla belirlenmedikçe hiç kimse suçlu ilan edilemez’ şeklindeki dokuzuncu; ‘Şiddet ve zorbalığa özendirici, insani değerleri incitici yayın yapmaktan kaçınılır’ şeklindeki on üçüncü maddelerinin ihlal ettiği kanısına varıldı.
TGC ve medya toplantısı: TGC, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın medya yayın yönetmenleri ve sahipleriyle yaptığı toplantıya ilişkin görüşlerini 20 Ekim’de açıkladı. TGC toplantıya Cumhuriyet, Sözcü, Yeniçağ, Aydınlık, Birgün ve Evrensel gibi gazetelerle bazı televizyonların çağrılmamasının eksikliği vurgulandı.
Ortak yayın ilkeleriyle otosansür: Başbakan Erdoğan’ın 20 Ekim’deki toplantıda medyanın, ”terörün hedeflerine hizmet etmemesi için otokontrol” istemesinin ardından, haber ajansları [Anadolu Ajansı (AA), Ajans Haber Türk (AHT), Ankara Haber Ajansı (ANKA), Cihan Haber Ajansı (CİHAN) ve İhlas Haber Ajansı (İHA)] ”terör, şiddet ve afet” durumlarında yayımlanacak haberler konusunda ortak yayın ilkeleri belirledi.
Tutuklu gazetecilere de adalet: Ergenekon ve bağlantılı davalarda tutuklu yargılanan gazeteciler Tuncay Özkan, Soner Yalçın, Doğan Yurdakul ve Barış Terkoğlu’nun avukatı Hüseyin Ersöz 23 Ekim’de, Deniz Feneri soruşturmasında eski RTÜK Başkanı Zahid Akman’ın da aralarında bulunduğu altı kişinin serbest bırakılmasına dikkat çekerek kanunların uygulanmasında eşitlik ilkesinin göz önüne alınmasını istedi. (EG/BA)
