MEDYA GÖZLEM VERİTABANI
ENGLISH
BİA MEDYA GÖZLEM / TEMMUZ - AĞUSTOS - EYLÜL 2011
Gün Gün Üç Aylık Medya/İfade Özgürlüğü İhlalleri -Tam Metin
2011 3. Çeyrek Medya Gözlem Raporu - Tam Metin
Erol Önderoğlu - Bia Haber Merkezi 30/11/2011

Öldürülen gazeteciler

Hrant Dink davası: Suçun işlendiği tarihte 18 yaşından küçük olduğu için dosyası ayrılan ve 2. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi’nde Agos gazetesi genel yayın yönetmeni Hrant Dink’i öldürmekten yargılanan Ogün Samast, 25 Temmuz’daki duruşmada 5237 sayılı TCK’nın ‘tasarlayarak insan öldürmek’ suçunu düzenleyen 82/1-a maddesinden 21 yıl 6 ay, 6136 sayılı Ateşli Silahlar Hakkındaki Kanun’da düzenlenen ‘ruhsatsız silah bulundurmak’ suçundan da 1 yıl 4 ay hapis cezasına ve 600 TL adli para cezasına çarptırıldı. Yargıtay’daki ceza kesinleşirse, 4 yıldır cezaevinde tutulan Samast, cezasının üçte ikisini yatacak; yani 10 yıl 8 ay daha cezaevinde kalacak. Dink’in avukatları, 25 Temmuz’daki davada cinayetin işlendiği sırada, olay yerinde Samast dışında şüpheli dört kişinin daha bulunduğunu ileri sürdü ve Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’ndan (TİB) mahkeme kanalıyla o civarda bulunanların telefon numaralarının gönderilmesini talep etti. Talep ‘özel hayatın ihlali’ gerekçesiyle reddedildi.
Ogün Samast’ın ‘yasadışı örgüt üyesi olduğu ve cinayeti bu çerçevede işlediği’ gerekçesiyle yargılanmasına 23 Eylül’de devam edildi. İstanbul 2. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya Samast katılmazken, Samast’ın avukatları reddi hâkim talebinde bulundular. Talebi reddeden mahkeme heyeti, duruşmayı 16 Aralık 2011’e erteledi

Hrant Dink’in 19 Ocak 2007’de Ogün Samast tarafından öldürülmesine ilişkin, ikisi tutuklu 20 sanık hakkında İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan davanın 20. duruşması 19 Eylül’de görüldü. Duruşmada mahkeme heyeti, savcıdan esas hakkındaki mütalaasını sunmasını istedi. Dink’in avukatları delillerin toplanmadan mütalaanın sunulmasının, cinayetin üzerinin örtülmesi anlamına geleceğini ifade ederek, duruşma salonunu terk ettiler. Avukatların ayrılmasının ardından esas hakkındaki 86 sayfalık mütalaasını sunan savcı, cinayetin Zirve Yayınevi Katliamı ve Rahip Santoro cinayetiyle bağlantılı olduğunu ileri sürdü. Mütalaada, sanıklar Erhan Tuncel, Yasin Hayal, Zeynel Abidin Yavuz, Ersin Yolcu, Ahmet İskender, Mustafa Öztürk ve Tuncay Uzundal’ın ‘örgüt adına işlenen cinayet’ ile ‘anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etmek’ suçlarından ikişer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmaları talep edildi. Azmettirici olmakla suçlanan Erhan Tuncel’in ayrıca Trabzon’daki Mc Donald’s bombalamasından dolayı da 171 yıla kadar hapis cezasına mahkûm edilmesi istendi. Sanıklardan Osman Hayal ile Coşkun İğci’nin ise beraatı talep edildi. Bir sonraki duruşma 14 Kasım’da.

Cihan Hayırsevener davası: İstanbul özel yetkili 10. Ağır Ceza Mahkemesi, Balıkesir Bandırma’da yayımlanan Güney Marmara’da Yaşam gazetesi genel yayın yönetmeni Cihan Hayırsevener’in 18 Aralık 2009’da öldürülmesiyle ilgili davaya 8 Ekim’de bakmaya devam edecek. Duruşmada gizli tanık dinlenmesi bekleniyor.

HAPİSTEKİ GAZETECİLER
Cezaevlerinde yargılanan, hükümlü ve halen iddianamesi açıklanmayan 66 gazeteci bulunuyor.
9’u gazeteci, ikisi üniversite öğrencisi, toplam 11 kişi yazı/haber ve kitap nedeniyle Ekim ayına cezaevlerinde girdiler: Azadiya Welat gazetesi sorumlu yazı işleri müdürleri Vedat Kurşun, Ruken Ergün ve Ozan Kılınç, Azadiya Welat Batman temsilcisi Deniz Kılıç, Dicle Haber Ajansı (DİHA) Batman temsilcisi Erdoğan Altan, Diyarbakır temsilcisi Kadri Kaya, Batman Postası yazarı Mehmet Karabaş, Aram Yayınları imtiyaz sahibi ve Hawar gazetesi sorumlusu Bedri Adanır ve Devrim Yolunda İşçi Köylü gazetesi yazı işleri müdürü Barış Açıkel, üniversite öğrencileri Berna Yılmaz ve Ferhat Tüzer.
Önceki rapor döneminde hapiste olan Azadiya Welat ve Özgür Gündem gazetelerinin dağıtımcısı Ensar Tunca 19 Ağustos’ta, Halkın Günlüğü Gazetesi yazı işleri müdürü Hıdır Gürz 22 Ağustos’ta ve Dicle Haber Ajansı (DİHA) muhabiri Emine Altınkaya 21 Eylül’de tahliye oldular. Tunca, Iğdır’da Nisan’da tutuklanmıştı ve TMK’nın 7/2maddesi gereği ‘örgüt propagandası’ iddiasıyla Iğdır Sulh Ceza Mahkemesi’nde yargılanıyor. Gürz, Şubat’ta Yasadışı Maoist Komünist Parti (MKP) üyesi olduğu gerekçesiyle tutuklanmıştı ve Adana 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nde TCK 314/2 uyarınca ‘yasa dışı silahlı terör örgütüne üye olmak’ ve TMK 7/2 uyarınca ‘örgüt propagandası yapmak’la yargılanıyor. Altınkaya da ‘terör örgütüne üye olduğu’ iddiasıyla, Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanıyor.

55 gazeteciden de 20’si ‘Kürdistan Topluluklar Birliği-Türkiye’ (KCK), ‘PKK’ ve ‘DYG’, 16’sı ‘Ergenekon’, yedisi ‘Devrimci Halk Kurtuluş Partisi-Cephesi’ (DHKP-C), yedisi ‘Marksist Leninist Komünist Partisi’ (MLKP), ikisi ‘Devrimci Karargah’, biri ‘THKP-C Devrimci Yol’, biri ‘Direniş Hareketi’ dava ve soruşturmalarıyla bağlantılı olarak hapiste. Bir gazeteci ise ‘örgüt bağlantılı’ olduğu gerekçesiyle yargılanmasına karşın, iddianamede örgüt adı geçmiyor.

55 gazeteciden 19’u hükümlü, 26’sının yargılanması sürüyor. 10’u ise 30 Eylül itibarıyla henüz iddianameleri açıklanmadığı için, ne tür iddialarla tutulduklarını net olarak bilmeden ilk duruşma gününü bekliyor.

Azadiya Welat gazetesinden 11 gazeteci hapiste; onu hükümlü, birinin yargılanması ise devam ediyor. Dicle Haber Ajansı’ndan on gazeteci hapiste; dördü hükümlü, dördü yargılanıyor, ikisi de iddianamenin açıklanmasını bekliyor.

Ergenekon
Yargılananlar: Birinci ve ikinci Ergenekon davaları kapsamında tutuklanan Mustafa Balbay (Cumhuriyet gazetesi köşe yazarı), Tuncay Özkan (gazeteci, yazar), Mehmet Haberal (Kanal B Televizyonu imtiyaz sahibi), Hikmet Çiçek (Ulusal Kanal televizyonu genel yayın yönetmeni) ve Mehmet Deniz Yıldırım (Aydınlık dergisi genel yayın yönetmeni) tutuklu yargılanıyorlar. Ahmet Şık (Haber Vesaire), Nedim Şener (Milliyet gazetesi muhabiri ve Posta gazetesi köşe yazarı), Barış Pehlivan (Odatv İnternet sitesi genel yayın yönetmeni), Barış Terkoğlu (Odatv İnternet sitesi haber müdürü), Coşkun Musluk, Doğan Yurdakul, Müyesser Uğur Yıldız, Muammer Sait Çakır, Yalçın Küçük (Odatv İnternet sitesi yazarları) ve Soner Yalçın (Odatv İnternet sitesi imtiyaz sahibi) hakkındaki iddianame 26 Ağustos’ta açıklandı. Bu gazetecilerin tamamı Silivri Cezaevi’nde tutuluyor.

İddianamesi açıklanmayan: Turan Özlü (Ulusal Kanal genel yayın yönetmeni)

Devrimci Karargâh
Yargılananlar: Hakan Soytemiz (Red/Enternasyonel) ve Osman Baha Okar (Bilim ve Gelecek)

KCK – PKK -DYG
Hükümlüler: İhsan Sinmiş (Azadiya Welat – 6 yıl, 3 ay), Seyithan Akyüz (Azadiya Welat Adana temsilcisi – 1 yıl), Murat İlhan (Azadiya Welat Diyarbakır çalışanı – 6 yıl, 3 ay), Ali Konar (Azadiya Welat Elazığ temsilcisi – 7 yıl 6 ay), Behdin Tunç (DİHA – 6 yıl, 3 ay), Faysal Tunç (DİHA – 6 yıl, 3 ay), Mehmet Karaaslan (DİHA Mersin temsilcisi – 6 yıl, 3 ay), Ali Buluş (DİHA Mersin temsilcisi, 6 yıl, üç ay), Bayram Parlak (Gündem Mersin temsilcisi – 6 yıl 3 ay), Rohat Ekmekçi (GÜN TV radyo spikeri – 4 yıl, 2 ay), Dilşah Ercan (Yorum gazetesi ve Yeni Özgür Halk dergisi – 8 yıl 9 ay), Kenan Karavil (Radyo Dünya Yönetmeni – 6 yıl 3 ay), Abdülcabbar Karabeğ (Azadiya Welat Mersin temsilcisi – 7 yıl 1 ay), Ali Çat (Azadiya Welat – 7 yıl 1 ay).

Yargılananlar: Hamdiye Çiftçi (DİHA Hakkari muhabiri), Ahmet Akyol (DİHA Adana), Ahmet Birsin (Gün TV genel müdürü), Nuri Yeşil (Azadiya Welat).

İddianamesi henüz açıklanmayanlar: Sinan Aygül (DİHA muhabiri), DYG: Feyyaz Deniz’in (DİHA Ankara muhabiri).

DHKP-C
Yargılananlar: Fatih Özgür Aydın (Mühendislik, Mimarlık ve Planlamada +İvme Dergisi yazı işleri müdürü)

İddianamesi henüz açıklanmayanlar: Naciye Yavuz (Yürüyüş dergisi muhabiri), Kaan Ünsal (Yürüyüş dergisi çalışanı), Cihan Gün (Yürüyüş dergisi çalışanı), Halit Güdenoğlu (Kamu Emekçileri dergisi sahibi), Musa Kurt (Kamu Emekçileri dergisi yazı işleri müdürü), Mustafa Gök (Emek ve Adalet dergisi Ankara temsilcisi)

MKP
Hükümlüler: Erdal Süsem (Eylül Hapishane dergisi editörü – ömür boyu hapis)

MLKP
Hatice Duman (Atılım Dergisi sahibi ve yazı işleri müdürü – ömür boyu hapis), Dilek Keskin (Atılım Dergisi İstanbul muhabiri – 4 yıl 2 ay).

Yargılananlar: Sedat Şenoğlu (Atılım Gazetesi yayın koordinatörü), Hasan Coşar (Atılım dergisi yazarı), Bayram Namaz (Atılım dergisi yazarı), Füsun Erdoğan (Özgür Radyo genel yayın koordinatörü).

“Direniş Hareketi” davasından Erol Zavar (Odak dergisi yazı işleri müdürü – ömür boyu hapis); “THKP-C Devrimci Yol” davasından Mehmet Yeşiltepe (Devrimci Hareket dergisi çalışanı – 8 yıl 9 ay) hükümlü; Miktat Algül (Mersin Mezitli FM-Ulus gazetesi) ise örgüt bağlantısından yargılanıyor.

SALDIRI, TEHDİT VE ENGELLEMELER

Gazetecileri tehdit davası: Güvenlik görevlileri Mustafa Kaşıkcı ve Ahmet Artan hakkında açılan dava 26 Eylül’de başladı. İki görevli Adana havaalanında, 8 Şubat’ta, Akdeniz Televizyonu yönetim kurulu başkanı Yüksel Evsen ve kameraman Aydın Güçlü’ye saldırmak, silah çekmek ve ölümle tehdit etmekten yargılanıyor. Adana 10. Asliye Ceza Mahkemesi’nce kabul edilen iddianameye göre müşteki-şüpheli güvenlik görevlileri Kaşıkcı ve Artan hakkında ‘kasten yaralama’, ‘hakaret’ ve ‘tehdit’ suçlarından toplam 12’şer yıla kadar, müşteki-şüpheli Evsen hakkında ise ‘kasten yaralama’ ve ‘hakaret’ suçlarından 14 yıla kadar hapsi cezası istendi. Mahkeme, dosyadaki eksiklerin tamamlanması için duruşmayı erteledi.

Halk Cephesi Ahmet Hakan’ı tehdit etti: Hürriyet gazetesi köşe yazarı Ahmet Hakan 16 Ağustos günü Halk Cephesi beni tehdit etmiş başlıklı yazısında ‘devrim’ ve ‘devrimciler’ sözcüklerini ‘ileri geri kullanmayı alışkanlık haline getirdiği’ için tehdit aldığını yazdı.

TİT imzalı tehdit mesajı: Evrensel Gazetesi temsilcileri ve gazeteye destek verenler, 20 Temmuz’da Fatih Adliyesi’nde gazeteye gönderilen Türk İntikam Tugayları (TİT) imzalı tehdit mesajlarıyla ilgili suç duyurusunda bulundu. Evrensel Gazetesi, Agos gazetesi, bazı akademisyenler ve Kürt siyasetçiler de Haziran ayında TİT imzalı mektuplarla tehdit edilmişti. 17 Temmuz 2011’de Evrensel Gazetesi’ne TİT imzalı tehdit e-postayla tekrar edildi.

Aynur Doğan konseri bitiremedi: Sanatçı Aynur Doğan, İstanbul Kültür Sanat Vakfı 18. İstanbul Caz Festivali kapsamında 15 Temmuz’da Harbiye Cemil Topuzlu Açık Hava Tiyatrosu’nda Suyun Kadınları adlı konserde Kürtçe söylediği ikinci şarkısını bitirdiğinde bazı seyirciler “Şehitler ölmez!” sloganları attı ve İstiklal Marşı söyledi. Aynur, konseri tamamlayamadan sahneden ayrılmak zorunda kaldı.

Haber olunca sergiden kaldırıldı: Aydınlık gazetesi, 23 Haziran’da, sergide yer alan Extramücadele’nin minareli Anıtkabir heykelini 1. İstanbul Yaz Sergisi’nde skandal başlığıyla haberleştirince eser 1 Temmuz’da sergiden kaldırıldı. Radikal gazetesinin haberine göre, Galeri Non tarafından temsil edilen ve Extramücadele adıyla işler üreten Memed Erdener, eserinin kaldırıldığını sergi küratörünün galerisine attığı bir e-posta ile öğrendiğini söyledi. Galeri Non’un sahibi Derya Demir ise heykelin kaldırılmasını otosansür olarak nitelendirdi.

SORUŞTURMALAR, AÇILAN/SÜREN DAVALAR, KARARLAR

Laz Marks yargılaması sürüyor: Tiyatrocu Haldun Açıksözlü’ye politik gösterisi Laz Marks oyunu nedeniyle Kasım 2010’da Tunceli Sulh Ceza Mahkemesi’nde açılan davanın duruşması, 30 Eylül’de yapıldı. Açıksözlü, oyundaki “Bizim tarihimiz değil mi ula? Gezmiş, Çayan, Kaypakkaya, hangi direnişin tarihini yazdılar? 1980’lerde Diyarbakır zindanlarında mazlumların yaktığı ateş halen yanmıyor mu?” cümleleri nedeniyle TCK’nın 215. maddesinden ‘suç ve suçluyu övme’ gerekçesiyle 2 yıl hapis ve TCK 53. madde ‘belli haklardan yoksun bırakma’ istemiyle 3 ay-3 yıl meslekten men cezalarıyla yargılanıyor. Açıksözlü’nün savunmasını vermesinin ardından dava 19 Kasım’a ertelendi.

Karikatüre 1 yıl hapis talebi: Bahadır Baruter’in 10 Şubat 2011 tarihli Penguen dergisinde yayımlanan cami sütunu üzerinde “Allah yok, din yalan” yazılı karikatürü sebebiyle bir yıl hapsi istendi. Türkiye Diyanet ve Vakıf Görevlileri Sendikası ile bazı vatandaşların şikâyetçi olduğu Baruter TCK’nın 216/3 maddesi uyarınca ‘halkın bir kesiminin benimsediği dinî değerleri alenen aşağılamak’la suçlanıyor. 29 Eylül’de ilk duruşmada Baruter’in mahkemeye zorla getirilmesine, şikâyetçilerin de davaya ‘katılan’ sıfatıyla dâhil olmalarına karar verildi. Baruter’in Avukatı Tora Pekin, Basın Kanunu madde 27/2’ye göre mahkemenin görevsizlik kararı vermesini ve dosyayı görevli İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi’ne göndermesini bekliyor. İkinci duruşma 29 Mart 2012’de.

Cenazeye katılanlara örgüt üyeliği davası: Sanat ve Hayat dergisi yayın yönetmeni Hacı Orman, Demokrat Radyo çalışanı İsminaz Ergün ve Dayanışma gazetesi çalışanı Emin Orhan’ın da aralarında bulunduğu 27 kişinin, 2009’da hayatını kaybeden yazar Kutsiye Bozoklar’ın cenaze törenine katıldıkları için yargılandıkları davaya 29 Eylül’de devam edildi. Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada TCK’nın 314. maddesi gereği ‘MLKP üyesi olmak’ ve TMK’nın 7/2 maddesince ‘örgüt propagandasını yapmak’ iddialarıyla yargılanan sanıkların savunmalarını almaya devam eden mahkeme heyeti, bazı sanık avukatlarının sunduğu mazeret dilekçelerini kabul ederek duruşmayı 22 Aralık’a erteledi.

Yeni Demokratik Toplum Gazetesi: Polis, haftalık yayınlanan Yeni Demokratik Toplum Gazetesi’nin dağıtımını yapan Fırat Dağıtım Şirketi çalışanı Mevlüt Ayağ’ı, 27 Eylül’de gözaltına aldı. Ayağ, bir süre sonra serbest bırakıldı, elindeki 25 gazeteye de el kondu.

Dernek haberine terör davası: Demokratik Kültür Sanat Derneği’ne ilişkin iki haber yapan Antakyalı gazeteci Murat Altunöz’e, derneğe yönelik operasyon kapsamında dava açıldı. Altunöz’ün yargılanmasına, TCK’nın 314. maddesi uyarınca ‘örgüt üyesi olmak’ ve TMK’nın 7/2 maddesince ‘terör örgütü propagandası yapmak’ suçlamalarıyla Adana Özel Yetkili 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 15 Eylül’de başlandı. Altunöz’ün TCK 314/2 uyarınca 5-10 yıl, TMK 7/2 uyarınca 1-5 yıl hapis cezası isteniyor.

Yazar ve yayıncıya beraat, matbaacıya hapis: İstanbul Özel Yetkili 14. Ağır Ceza Mahkemesi, 27 Ekim 2010’da Gülseren Aksu’nun Anılarla Abdullah Öcalan-Güneşin Sofrasında kitabına açılan davada yazarla kitabı yayımlayan Çetin Yayınları sahibi Abdülrezzak Güngör’ün beraatına karar verdi. Mahkeme, kitabı basan Berdan Matbaası’nın sahibi Sadık Daşdöğen’i ise TMK’nın 7/2 maddesi uyarınca ‘terör örgütü propagandası yapmak’ suçundan bir yıl hapis cezasına çarptırdı. Davanın düştüğünü sandığı için Yargıtay’a itiraz edemeyen ve talebi üzerine cezası 6 ay ertelenen Daşdöğen’in, 2 Kasım’da cezaevine girmesi, cezasının dörtte biri düşerek 9 ay hapiste tutulması öngörülüyor. Daşdöğen, 20 Eylül’de avukatı aracılığıyla Adalet Bakanlığı’na kararla ilgili, yazılı emirle bozma isteminde bulundu.

ROJ TV’ye konuşmaktan: Avukat Şiar Rişvanoğlu’nun 1-3 Mayıs 2010 tarihlerinde ROJ TV’de yaptığı konuşmaları nedeniyle açılan dava, 15 Eylül’de Adana 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Rişvanoğlu, ‘terör örgütü propagandası’ yaptığı gerekçesiyle TMK 7/2’den ve ‘kamu haklarından yoksun bırakılma’sı istemiyle TCK 53. Madde’den yargılanıyor. Rişvanoğlu’nun 4,5-21,5 yıl hapsi isteniyor. Son duruşmada Savcı, propaganda suçundan cezalandırma doğrultusunda mütalaa verdi. Mahkeme heyeti, sanığa ve vekillerine mütalaaya karşı beyanda bulunmaları için süre tanıdı. Bir sonraki duruşma 12 Aralık’ta.

301’den “Soykırım” davası: Yazar Temel Demirer hakkında 20 Ocak 2007’de Hrant Dink’in öldürülmesini protesto etmek için Yüksel Caddesi İnsan Hakları Anıtı önünde yaptığı konuşmasında “Bu ülkede Ermeni soykırımı olmuştur” dediği iddiasıyla yargılanıyor. Demirer hakkında Ankara Emniyet Güvenlik Şube Müdürlüğü’nün suç duyurusu üzerine ‘halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik ettiği’ ve ‘Türkiye Cumhuriyeti’ni alenen aşağıladığı’ iddiasıyla Ocak 2008’de dava açılmıştı. TCK 216 ve 301. maddeleri uyarınca Ankara 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde süren davanın 14 Eylül’de duruşmasında yüksek mahkemeden cevap gelmedi. Yargılamaya 28 Aralık’ta devam edilecek.

Roj TV operasyonu iddianamesi: Dicle Haber Ajansı Batman temsilcisi Erdoğan Altan, Diyarbakır temsilcisi Kadri Kaya ve Batman Postası yazarı Mehmet Karabaş’ın da aralarında bulunduğu sekiz kişi hakkında 13 Eylül’de iddianame hazırlandı. Altan ve Kaya’nın da aralarında bulunduğu dört kişi 17 Nisan’da gözaltına alınıp tutuklanırken Karabaş, 19 Nisan’da tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılıp 22 Mayıs’ta tutuklanmıştı. İlk duruşması 2 Kasım’da görülecek davada Altan, Kaya ve Karabaş TCK 314/2 ve TMK 5/1 uyarınca ‘örgüte yardım’, ‘örgüt üyesi olmak’ ve TMK 7/2 uyarınca ‘terör örgütü propagandası yapmak’la suçlanıyor. Altan ve Kaya’nın toplam 20’şer yıl hapis cezası isteniyor. Gazeteciler 17 Nisan’da Batman ve Diyarbakır’da yapılan operasyonlarda, Roj TV ve Denge Mezopotamya Radyosu aracılığı ile abartılı haber yaptıkları ve örgüt propagandası iddiasıyla gözaltına alınmıştı.

Oda TV iddianamesi: 16. Ağır Ceza Mahkemesi Ergenekon operasyonu kapsamında tutuklanan gazeteciler Ahmet Şık ve Nedim Şener’in de aralarında bulunduğu, 12’si tutuklu 14 şüpheli hakkındaki iddianameyi 9 Eylül’de kabul etti. İlk duruşma 22 Kasım’da. Şık ve Şener’in 15 yıla kadar, Soner Yalçın’ın 36,5 yıla kadar, örgüt yöneticisi olduğu iddiasıyla Yalçın Küçük için 43 yıla kadar hapis cezası isteniyor. Kalan sanıkların da 23 yıla kadar hapsi isteniyor. İddianamede, tutuklu Yalçın Küçük, Soner Yalçın, Ahmet Şık, Hanefi Avcı, Nedim Şener, Barış Terkoğlu, Barış Pehlivan, Doğan Yurdakul, Müyesser Uğur, Coşkun Musluk, Sait Çakır ve Kaşif Kozinoğlu ile tutuksuz Ahmet Mümtaz İdil ve İklim Ayfer Kaleliye’ye yöneltilen suçlamalardan bazıları şöyle:

Silahlı terör örgütü kurmak, yönetmek (TCK 314/2), silahlı terör örgütüne üye olmak, terör örgütüne yardım etmek (TCK 220), halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etmek (TCK 216), devletin güvenliğine ilişkin belgeleri temin etmek (TCK 327), açıklanması yasaklanan belgeleri temin etmek (TCK 334), özel hayatın gizliliğini ihlal etmek (TCK 134), kişisel verileri kaydetmek (TCK 135) ve adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs etmek (TCK 288).

Özgür Halk ve Demokratik Modernite: Özgür Halk ve Demokratik Modernite dergisi yazı işleri müdürü Deniz Köken hakkında 8 Eylül’de Diyarbakır 6. Ceza Mahkemesi’nce ‘terör örgütü propagandası yaptığı’ gerekçesiyle TMK’nın 7/2 ve TCK’nın 53. maddelerden dava açıldı. İddianamede derginin Haziran’da çıkan 2. sayısının 73 – 82. sayfalarındaki yazılarda Abdullah Öcalan’a ait Özgürlük Sosyolojisi, Uygarlık Türkiye’de Demokratikleşme Sorunları ve Kürdistan’da Çözüm Modelleri Demokratik Uygarlık Manifestosu adlı kaynaklardan faydalanılması gerekçe gösterildi.

İşçi Partisi, Ulusal Kanal ve Aydınlık’tan tutuklamalar: Ergenekon soruşturması kapsamında 19 Ağustos’ta gözaltına alınan İşçi Partisi (İP) genel başkan vekili Mehmet Bedri Gültekin, genel başkan yardımcısı Erkan Önsel, Ulusal Kanal genel yayın yönetmeni Turan Özlü ve İstanbul Üniversitesi (İÜ) araştırma görevlisi Mehmet Perinçek 23 Ağustos’ta nöbetçi mahkeme tarafından tutuklandı. İP, Aydınlık Gazetesi ve Ulusal Kanal’da yapılan aramalarda gözaltına alınan dokuz kişiden Ulusal Kanal muhabiri İlyas Gümrükçü, Aydınlık çalışanları Ruhsar Şenoğlu, Özlem Konur Usta, Mehmet Bozkurt ve Caner Taşpınar savcılık ifadelerinin ardından serbest bırakıldı.

Mahkeme başkanından tutukluluğa itiraz: İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi, gazeteci Ahmet Şık’ın da aralarında bulunduğu beş kişinin tahliye taleplerini 18 Ağustos’ta oy çokluğu ile reddetti. Karara uymayan Mahkeme Başkanı Şeref Akçay itirazı şöyle gerekçelendirdi: “Soruşturma bağımsız, tarafsız, adil ve insan vicdanına uygunluk kıstaslarına uygun değil. Şüphelilerin emniyetteki delilleri nasıl karartacakları izah edilmemiştir. Sanığın kitabı daha yayınlanmamıştır bile. Buna rağmen yayınlama düşüncesinde olduğunu belirterek bu kişiyi örgütle irtibatlandırmak hukuken mümkün değildir. Bugüne kadar hiçbir yayıncı hakkında veya yazan kişi hakkında örgüt üyesi olduğu gerekçesi ile ülkemizde verilmiş tek bir karar yoktur.” Akçay ayrıca şüphelilerin tek faaliyetinin kitap yazmak olduğunu hatırlattı, kitapta Ergenekon övülse dahi, bunun ‘örgüt üyeliği’ değil ‘örgüt propagandası’ suçuna gireceğini savundu.

Bir haberden üç yıl hapis tehdidi: Ergenekon soruşturmasının tutuklu sanıklarından odatv.com sitesinin haber müdürü Barış Terkoğlu’nun sitede yer alan bir haberinden dolayı üç yıla kadar hapsi istendi. “Bu fotoğraflar olay yaratacak” başlıklı haberde, Ergenekon iddianamesini hazırlayan savcıların ve davaya bakacak hâkimlerin İstanbul Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Dairesi’nin düzenlediği iftar yemeğinde bir araya geldiği belirtilmiş ve bu yemeğin fotoğrafları yer almıştı. İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 17 Ağustos’taki duruşmada Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Uysal, haberde “polislerin, savcıların ve hâkimlerin işbirliği halinde ‘Ergenekon’ davasını başlattıklarının” ileri sürüldüğünü söyledi. Uysal, Terkoğlu’nun TMK 6/1. maddesi gereğince, ‘kamu görevi yapan kişileri terör örgütüne hedef gösterme’ suçundan 1 ile 3 yıl arasında değişen hapisle cezalandırılması talebinde bulundu. Terkoğlu’nun beraat talebi reddedildi, savunmanın hazırlanması için sonraki duruşma 12 Mart 2012’de.

Bir gün gözaltı: Evrensel’in imtiyaz sahibi Bülent Falakaoğlu, 2 Ağustos’ta Trabzon Havalimanı’nda son kontrol noktasında, hakkında ocak ayından beri yakalama kararı bulunduğu belirtilerek gözaltına alındı, gözaltı süresi para cezasına çevrilip düşürülmesi ile 325 lira ödeyerek serbest kaldı. Falakoğlu, 2004’te eski Sağlık Bakanı Osman Durmuş’a hakaret ettiği gerekçesiyle, 425 Lira para cezasına çarptırılmıştı.

Valiyi protestoya tutuklama: Mühendislik Mimarlık ve Planlamada +İvme dergisi yazı işleri müdürü Fatih Özgür Aydın, Okmeydanı Cemevi’nde İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu’yu protesto ettiği gerekçesiyle 22 Temmuz’da gözaltına alınıp 25 Temmuz’da tutuklandı. Aydın, Tekirdağ 1 No’lu Hapishanesi’ne gönderildi. 17 Ağustos’ta iddianamesi hazırlanan Aydın’ın ilk duruşması 15 Kasım’da Çağlayan Adliyesi’nde görülecek. Aydın TCK 314/2’den ‘“örgüt üyesi olmayıp örgüt propagandası yapmak’tan, TMK 7/2 ‘terör örgütü propagandası yapmak’tan, TCK 215 ‘suçu ve suçluyu övmek’ten, TCK 265 ‘görevi yaptırmamak için direnmek’ten ve 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefetten suçlanıyor. Aydın’ın artırım sağlayan TMK 5. madde ile toplam 53,5 yıl hapsi isteniyor.

Mahsum Korkmaz röportajı: Mahsum Korkmaz’ın hayatı hakkındaki röportaj nedeniyle Batman Postası gazetesi sahibi Mustafa Kemal Çelik, Mahsum Korkmaz’ın abisi Fehmi Korkmaz ve ablası Maşallah Dağ hakkında, Batman 2. Sulh Ceza Mahkemesi’nde 2010’da açılan davanın dördüncü duruşması 19 Temmuz’da görüldü. Sanıkların TCK’nın 215/1, 218/1 maddelerinden “Basın yoluyla suçu ve suçluyu övme”den yargılandıkları, Çelik’in iki yıla kadar hapsinin istendiği davaya 27 Ekim’de devam edilecek.

‘Hoş geldiniz’ sözü mahkemede: Mahmur ve Kandil kamplarından Türkiye’ye gelen Barış Grubu için, Diyarbakır’daki karşılama töreninde “Gönüllerin başkentine hoş geldiniz” diyen sanatçı Yılmaz Dünen’e TMK 7/2’ye göre ‘terör örgütü propagandası’ suçlamasıyla, Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 20 yıl hapis cezası istendi. Sanatçı, Barış Grubunu sorgulamak için Habur Gümrük Kapısı’na giden savcı ve hâkimlerin de gelen gruba “Hoş geldiniz” dediklerinin basına yansıdığını belirterek savunma yaptı. 18 Temmuz’da görülen davaya 1 Kasım’da devam edilecek.

Halkın Günlüğü muhabiri tutuklandı: Demokratik Haklar Federasyonu’ndan (DHF) yedi kişi ve Halkın Günlüğü Gazetesi muhabiri İsmail Avan İzmir-Menemen’de gözaltına alındı, 10 Temmuz’da mahkemece tutuklanarak Kırıklar F-Tipi Hapishanesi’ne gönderildi. İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi, Halkın Günlüğü gazetesi hakkında Maoist Komünist Partisi’nin yayın organı olduğu iddiasıyla 1 aylık toplatma kararı vermişti. Avan ‘illegal yayın dağıtmak’tan yargılandığı davada 15 Temmuz’da tahliye oldu.

50 yıl hapis istemi: Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde TCK’nın 314. maddesi uyarınca ‘PKK örgütüne üye olmak’ ve TMK 7/2’ye göre ‘örgüt propagandası yapmak’ iddiasıyla yargılanan Aram Yayınları sahibi ve Hawar gazetesi yazı işleri müdürü Bedri Adanır’ın davasına 8 Temmuz’da devam edildi. 5 Ocak’ta gözaltına alınan, Diyarbakır D Tipi Cezaevi’nde tutulan Adanır’ın 50 yıl hapisle cezalandırılması isteniyor. Polis aramasında el konulan 38 kitap ve Hawar gazetesinin dört sayısında yer alan haber ve yazıları nedeniyle yargılanan Adanır’ın duruşması 17 Kasım’da.

Murat Karayılan röportajı davası: Ertuğrul Mavioğlu ve Radikal gazetesi sorumlu müdürü Hasan Kılıç 6 Temmuz’da, Murat Karayılan röportajı nedeniyle yargılandıkları Beşiktaş 11. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki ilk duruşmada savunma yaptılar. Mavioğlu ve Kılıç, 28-30 Ekim 2010’da Radikal’de çıkan röportajda TMK 7/2. maddeden, ‘terör örgütü propagandası’ yapıldığı iddiasıyla beşer yıl hapis istemiyle yargılanıyor. Duruşma 26 Ekim’de.

Aysel Tuğluk davaları: Van milletvekili Aysel Tuğluk, Abdullah Öcalan’ın avukatlığı dönemindeki açıklamaları nedeniyle yargılandığı davada, 8 Eylül’de beraat etti. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde Tuğluk ‘silahlı terör örgütü üyesi’ olmaktan yargılanıyordu. Tuğluk, Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde Ankara ve Diyarbakır’daki çeşitli konuşmalarında TMK 7/2’ye göre ‘terör örgütü propagandası’ iddiasıyla yargılanmaya devam ediyor. 2005-2009 döneminde yaptığı 12 konuşma nedeniyle Tuğluk’un 12 kez ‘örgüt propagandası yapmak’ ve TCK 220’ye göre ‘örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek’ gerekçesiyle 70 yıla kadar hapsi isteniyor. Tuğluk, Ahmet Türk ile birlikte de Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nde de yargılanıyor. İki siyasetçi DTP’nin 2006’daki Birinci Olağan Kongresi’nde yaptıkları konuşmalar nedeniyle ‘terör örgütü propagandası yapmak’la suçlanıyor.

TCK 285 VE 288: KAÇ BİN DAVA?

Türk Ceza Kanunu’nda ‘soruşturmanın gizliliği ihlal’ ve ‘adli yargılamayı etkilemeye teşebbüs’ suçlarının düzenlendiği 285. ve 288. maddeler kapsamında 2007’den bu yana -30 Eylül itibarıyla- kaç dava açıldığı tam olarak bilinmiyor. Adalet Bakanlığı açıklamasına göre 2009 sonu itibarıyla açılan soruşturma sayısı 4139. 2011’de bu sayıyla ilgili tahminler 2 bin ile 4 bin arasında değişiyor.

Hangi medya kuruluşlarından kaç gazetecinin toplam ne kadar ceza tehdidiyle yargılandığı da net değil. BİA Nisan-Mayıs-Haziran 2011 Medya Gözlem Raporu’na göre Milliyet, Radikal, Habertürk, Star, Bugün, Zaman, Taraf gazetelerine açılan davaların ve yürüyen yargılamaların sayısının 500’ü geçtiği tahmin ediliyor. Gazeteler de bu sayıları net olarak veremiyor.

“Hükümeti devirecek miydiniz?”: Muhabir Serkan Ocak ve Ertan Kılıç’a Balyoz soruşturması sırasında Radikal gazetesindeki Hükümeti devirecek miydiniz? başlıklı haber nedeniyle açılan dava, 20 Eylül’de Bakırköy 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Mahkeme, TCK 285., 288., 334. ve 336. maddeler uyarınca açılan davada sanıkların beraatına karar verdi.

Şener hâkim karşısına çıktı: Nedim Şener 8 Temmuz’da Bakırköy 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde iki kez hâkim karşısına çıktı. Şener’in, 3 Nisan 2010’da Milliyet’te çıkan Fuar Yeri Kavgası Rüşvet Soruşturmasına Dönüştü başlıklı yazısı nedeniyle, TCK 285’den ‘gizliliğin ihlali’ ve TCK 288’den ‘adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs’ten beş yıla kadar hapsi isteniyor. Şener’in beraatını talep ettiği duruşmada Hâkim Rüveyde Çakmak Kaner, haberde isminin baş harfleri kullanılan Ferşat Aydın’ın, suçtan zarar görmesine binaen dosyaya katılma talebini kabul etti. Mahkeme Başkanı, dosyanın aynı olaydan dolayı 9. Asliye Ceza Mahkemesi’nde açılan ‘basın yoluyla hakaret’ davasıyla birleştirilmesine karar vererek duruşmayı 1 Kasım’a erteledi.
Aynı mahkemedeki ikinci duruşmada Şener, yine aynı gerekçeyle bu kez 29 Aralık 2009’da Milliyet’te yayımlanan Yol-İş Sendikası’nda Organize Yolsuzluk başlıklı yazısı nedeniyle yargılanıyordu. Hâkim Rüveyde Çakmak Kaner, şikâyetçiler avukatı Erol Aras’ın davadan vazgeçme dilekçesi verdiğini belirterek, vazgeçme sebebiyle Ramazan A. ve Türkiye Yol İş Sendikasının katılan sıfatının kaldırılmasına karar vererek, eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.

Pelek ve Dolu davası: Eski Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral İbrahim Fırtına’nın “Ergenekon Soruşturması” için savcılık ifadesi haberi nedeniyle Akşam gazetesi sorumlu yazı işleri müdürü Mustafa Dolu ve gazetenin eski editörü Semra Pelek’e açtığı davaya, 8 Temmuz’da devam edildi. Pelek ve Dolu’nun TCK’nın 285. maddesi uyarınca ‘soruşturmanın gizliliğini ihlal’den 1,5-6 yıl ve 288. madde uyarınca ‘adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs’ten 6 ay- 3yıl hapis cezasıyla yargılandıkları dava, savunmaların alınması ve delillerin toplanması için 13 Aralık’a ertelendi. Bakırköy 2. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki davada Pelek, gazetenin 5 Ocak 2010 tarihinde yayımlanan Fırtına’ya, Aydın Doğan, Rahmi Koç ve Akçakoca sorusu başlığıyla başlayan ve 16. sayfada devam eden Reddediyorum, lanetliyorum başlıklı haberi editlediği için yargılanıyor.

Davaya dâhil olmak isterken davalık oldu: Avukat Güray Dağ hakkında Festus Okey davasıyla ilgili NTV’deki konuşması nedeniyle TCK’nın 288. maddesi uyarınca ‘adil yargıyı etkileme’ iddiasıyla ilgili davanın ilk duruşması, Şişli’deki 12. Asliye Ceza Mahkemesi’nde 7 Aralık’ta görülecek. Dağ’ın, Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) adına Festus Okey davasına müdahilliği reddedilmişti. Okey, 20 Ağustos 2007’de Beyoğlu Polis Merkezi’nde polis Cengiz Yıldız’ın silahından çıkan kurşunla ölmüştü. Beyoğlu 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde süren davada üç senedir öldürülen kişinin gerçek Festus Okey olup olmadığını belirlenemediği için ilerleme sağlanamıyor.

“HAKARET”, “KİŞİLİK HAKLARI” VE TAZMİNAT DAVALARI

Şener’e beraat: Ergenekon davası kapsamında Silivri Cezaevi’nde tutuklu gazeteci Nedim Şener, 19 Kasım 2009’da Milliyet gazetesinde yayınlanan Milyon Dolarlık Evlilik Kontratı haberinden yargılandığı davada beraat etti. Şener’in, Cem Uzan’ın özel hayatının gizliliğini ihlal ve Uzan’a hakaret ettiği iddia ediliyordu. İddianamede, sanık Şener’in bu suçtan TCK’nın 125. ve 134. maddeleri uyarınca 1 yıl 3 aydan 5 yıla kadar hapisle cezalandırılması isteniyordu. 22 Eylül’de Bakırköy 2. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada Şener “Toplumun bilgilendirmesi amacıyla haberi yaptım” demişti.

Fincancı ve Yarkadaş beraat etti: TİHV Başkanı Şebnem Korur Fincancı’nın www.gercekgundem.com adlı sitede yayınlanan röportajı nedeniyle, site sahibi Barış Yarkadaş’ın da röportajı incelemeden yayınlayarak suça iştirak ettiği iddiasıyla Kadıköy 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yargılandıkları davada, isnat edilen suç unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle 15 Eylül duruşmasında beraat ettiler. Fincancı ve Yarkadaş Adli Tıp 3. İhtisas Kurulu Başkanı Prof. Nur Birgen’e hakaret ettikleri iddiasıyla yargılanıyorlardı.

Basın açıklamasına tazminat davası: İçişleri Bakanlığı’nın Şiar Rişvanoğlu’na okuduğu ortak basın açıklaması nedeniyle açtığı manevi tazminat davası, 13 Eylül’de Adana 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görüldü. Rişvanoğlu’nun 10 bin TL tazminat ödemesinin talep edildiği dava, her iki tarafın da delillerini bildirmesi için 31 Ocak 2012 tarihine ertelendi. Ortak açıklama Adana’da bir portakal bahçesindeki ağaca asılı olarak bulunan Azadiya Welat gazetesi dağıtımcısı Metin Alataş’ın şüpheli ölümüyle ilgiliydi.

“Hizmetkâr’’ demeye 10 bin TL tazminat: AKP Adana milletvekili Dengir Mir Mehmet Fırat’ın, 10 bin TL tazminat talebiyle Hacı Boğatekin’e açtığı dava 8 Eylül’de Gerger Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görüldü. Dava Gerger Fırat gazetesinde yayınlanan Aman Miro Aman Piro başlıklı yazıdaki hizmetkâr sıfatının ‘kişilik haklarına saldırı’da bulunduğu” gerekçesiyle açılmıştı. Mahkeme gazetenin ilgili nüshasını istedi. Duruşma 10 Kasım’da.

Bir sene gazetecilik yasak: Kırşehir Postası’ndan gazeteci Havva Karakaya, Kırşehir Belediyesi görevlileriyle ilgili haberi sebebiyle, Kırşehir 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davada 28 Temmuz’da TCK’nın hakaret suçunu düzenleyen 125. maddesi 1. fıkrası gereğince 375 gün adli para cezasına ( 7500 TL) çarptırıldı. Hâkim, gazetecilik mesleğini “kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşu” olarak değerlendirerek, Karakaya’nın 375 gün gazetecilik yapmasını da yasakladı. Meslekten men etme cezasının dayandırıldığı TCK 53. maddesi ‘belli haklardan yoksun bırakma’ hakkındaki hükümleri düzenliyor.

Fincancı ve Demirci davası: Şebnem Korur Fincancı ve Adnan Demir’in www.taraf.com sitesinde yapılan röportaj nedeniyle, ‘şerefe karşı suçlar’ kapsamında TCK 125 ile 131’den yargılandıkları dava 5 Temmuz’da Kadıköy 4. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Yargılamaya site editörüne tebligat yapılamadığı için 27 Ekim’de devam edilecek.

“Cumhurbaşkanına hakaret davası”: Gazeteci Barış Yarkadaş’ın ‘Cumhurbaşkanına hakaret’ iddiasıyla TCK’nın 299. Maddesinden yargılandığı davaya 21 Haziran’da Kadıköy 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Yarkadaş, okurların 2008’de Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e ilişkin bir haberin altına yazdıkları yorumdan dolayı 5 yıl 4 ay hapis istemiyle yargılanıyor. Yargılamaya 3 Kasım’da devam edilecek.

MUZIR KURULU KARARLARI

‘Ölüm Pornosu’na 3 yıla kadar hapis istendi: Chuck Palahniuk’un Ölüm Pornosu isimli kitabının Türkçeye çeviren Funda Uncu ile Ayrıntı Yayıncılık sahibi Hasan Basri Çıplak hakkında TCK 226/2’den 6 aydan 3 yıla kadar hapis istemiyle 30 Eylül’de dava açıldı. İstanbul Cumhuriyet Savcısı İsmail Onaran iddianamede, kitapta cinsel organlara kadar detaylara yer verildiği ve bu anlatımların kitabın birkaç yerinde değil tamamına yakın bölümde bulunduğu belirtiyor. Üzerinde yaş uyarısı bulunmadığı için küçük yaştaki çocukların ulaşabileceği dikkate alınarak, kitabın Başbakanlık Küçükleri Muzır Neşriyattan Koruma Kurulu Başkanlığı’na gönderildi. Davanın ilk duruşması 17 Kasım’da.

Yeniden “Yeter Tenimi Acıtmayın”: Arkadaş Kitabevi Meltem Arıkan’ın 2004’te Muzır Kurulu’nca müstehcen bulunan ve mahkeme kararıyla toplatılan Yeter Tenimi Acıtmayın adlı kitabını Ağustos’ta yeniden bastı. İlk olarak Everest Yayınları’nın bastığı ve toplumda ensest ve aile içi şiddet de dâhil olmak üzere kadınlara uygulanan tacizi ve baskıyı anlatan kitap Başbakanlık Küçükleri Muzır Neşriyattan Koruma Kurulu’nun 14 Ocak 2004 tarihli raporunda müstehcen olduğu gerekçesiyle toplatılmıştı. Arıkan İstanbul 1. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 5 Şubat 2004’te verdiği toplatma kararına İstanbul 2. Sulh Ceza Mahkemesi’nde itiraz etti. Mahkeme, bilirkişi raporu doğrultusunda kitabın edebi eser niteliğinde bulunduğu ve TCK’nın 426 sayılı ‘halkın ar ve hayâ duygularını inciten veya cinsi arzuları tahrik eden ve istismar eder nitelikte genel ahlaka aykırı’ kanun kapsamında olmadığı görüşüyle toplatma kararını 15 Nisan 2004’te kaldırmıştı.

Yumuşak Makine: Yumuşak Makine kitabının yayıncısı İrfan Sancı ile çevirmeni Süha Sertabiboğlu hakkında TCK 226/2’den, müstehcen nitelikte kitabı yayınlamak ve yayınlanmasına aracılık etmek gerekçesiyle açılan davanın ilk duruşması 6 Temmuz’da Sultanahmet 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Sanıkların savunma yapmasının ardından duruşma 11 Ekim’e ertelendi.

KAPATMALAR, TOPLATMALAR

Yasaklanan dergi: Özgür Halk ve Demokratik Modernite Dergisi’nin 3. sayısında yer alan yazılarda ‘terör örgütü propagandası yapıldığı’ iddiasıyla Basın Kanunu’nun 25. Maddesi uyarınca derginin satışı ve dağıtımı Adana 7. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 30 Eylül’de yasaklandı. Ayrıca derginin basılmış nüshalarının da toplatılmasına karar verildi. Derginin önceki iki sayısı da toplatılmıştı.

Yayını Durdurulan Dergi: İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi, 27 Eylül’de Yeni Evrede Mücadele Birliği Dergisi’nin yayınını, dergideki yazılarda TMK’nın 7/2 maddesi uyarınca ‘örgüt propagandası yapıldığı’ iddiasıyla bir ay süreyle durdurdu.

Vekillere internet sansürü: TBMM Başkanlığı, Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’nın (TİB), yasaklı listesinde yer almamasına rağmen Kaos GL ve Lambdaistanbul adlı derneklerin web sitelerine erişimi 20 Eylül’de engelledi. Söz konusu sitelere parlamentodan bağlanmak isteyen vekillerin form doldurması gerekiyor. CHP Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka uygulamayla ilgili olarak verdiği soru önergesinde, LGBT (eşcinsel, biseksüel, travesti ve transseksüel) bireylere yönelik ayrımcılığın anayasaya aykırı olduğunu belirterek bu ayrımcılığa karşı hükümetin ne tür önlemler alacağını sordu.

Halkın Günlüğü’ne bir ay kapatma: Halkın Günlüğü Gazetesi ‘örgüt propagandası’ yaptığı gerekçesiyle bir ay kapatıldı, gazetenin 10-20 Eylül 2011 tarihli 18. sayısı çıktığı gün toplatıldı. İstanbul Cumhuriyet Savcılığı gazetede yer alan Maoist Komünist Partisi (MKP) ve Halk Kurtuluş Ordusu (HKO) ile ilgili haber ve açıklamaları toplatmaya gerekçe olarak gösterdi.

Kitaba basılmadan el kondu: Sincan 1 No’lu F Tipi Cezaevi’nde yatan yazar Halil Gündoğan’ın Metris’ten Munzur’a Bir Firarinin Öyküsü adlı kitabı 2005’te yayımlandı. Gündoğan bu eserin ikinci cildini 2011’de cezaevinde tamamladı ve ziyaretçilerine iletilmesi için cezaevi yönetimine verdi. Ancak cezaevi yönetimi inceleme gerekçesiyle kitaba el koydu. 5 Ağustos tarihinde cezaevi yönetimi Gündoğan’a kitabı hakkındaki Disiplin Kurulu kararını tebliğ etti. Tebliğde “Tamamı terör örgütü ve üyelerinin yasadışı faaliyetlerini övücü nitelikte sakıncalı ifadeler bulunması sebebiyle el konulmasına karar verildi” denildi. Ankara- Sincan 1 No’lu Cezaevi yönetimi kitap taslağının ‘imha edilmesine’ karar verdi. Ağır Ceza Mahkemesi savunmanın infaz hâkimliği kararına yaptığı itirazı reddetti.

Gençlik Dergisi’ne bir ay kapatma: Yeni Demokrat Gençlik Dergisi (YDG), İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından TCK’nın 215 sayılı maddesi uyarınca ‘suç ve suçluyu övdüğü’ ve TMK’nın 7/2 maddesi uyarınca ‘terör örgütü propagandası yaptığı’ gerekçesiyle 19 Temmuz’da bir ay kapatıldı.

Toplatılma kararı bulunmayan kitaba el kondu: Temmuz haberlerine göre, Haziran ayında İstanbul’da İnsan Kitabevi’ne ve Iğdır’da Serhat Kitap Kırtasiye’ye giden polis memurları, Cengiz Kapmaz’ın Öcalan’ın İmralı Günleri adlı kitabına el koydu. Kahramanmaraş 1. Sulh Ceza Mahkemesi’nin kararı, Kahramanmaraş Gümrük Müdürlüğü’nün Elbistan E tipi Kapalı Cezaevi’ndeki bir mahkûma yurtdışından gönderilen 15 kitabın sakıncalı olup olmadığına dair inceleme istemi üzerine verildi. Mahkeme, hakkında toplama kararı verilen sekiz kitabın yanı sıra, herhangi bir hüküm giymemiş, Kapmaz’ın kitabı dâhil yedi kitap hakkında görüş bildirdi. Kararda bu kitaplar için “Haklarında daha önceden toplatılma kararı bulunmuyor, fakat içerik itibariyle PKK terör örgütünün propagandasını içeriyor” denilerek, dağıtılmaları, satışlarının engellenmesi ve mevcut kopyalarına el konulması kararı verildi.

DÜZENLEMELER, ETKİLER, TEPKİLER VE HAK ARAMALAR

TCK’nin bazı maddeleri değişiyor: Mahkemelerin etkilenmesini dava sebebi sayan TCK’nın 285, 286 ve 288. maddelerinin değiştirilmesi öngörülüyor. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararlarında da “profesyonel hâkimlerin yazılan yazılardan ve yapılan yorumlardan verecekleri kararların hiçbir şekilde etkilenmeyeceği, hâkimlerin bu tür yazı ve yorumlar nedeniyle kararlarının etkilenmesinin düşünülemeyeceği” şeklinde ifade edilen bu yasal düzenlemeler, TCK’nin 285, 286 ve 288. maddelerinin değiştirilmesiyle sağlanacak. 2011’in başından itibaren Ekim’e kadar Adalet Bakanlığı tarafından 285, 286 ve 288. maddelerinin değiştirilmesi konusu gündeme geldiyse de henüz net bir çözüme ulaşılmadı.

IPI Raporu: Uluslararası Basın Enstitüsü’nün (IPI) 2011 Dünya Kongresi sonrası 28 Eylül’de yayımladığı bildiride Türkiye, “basın özgürlüğünün en az olduğu ülkelerden biri” olarak yer aldı. Bildiride, Türkiye’de “64 gazetecinin tutukluluğunun hala devam ediyor olması” ciddi bir endişe kaynağı olarak nitelendirildi, Türkiye’nin cezaevindeki gazeteci sayısı bakımından İran ve Çin’i bile geçtiği vurgulandı.

‘Sakıncalı’ mektuplar: 26 Eylül’de Birgün gazetesinin haberine göre, Kocaeli 1 No’lu F Tipi Cezaevi yönetiminin, yaşadıkları hak gaspları ve işkenceleri gazetecilere aktarmak isteyen tutuklu ve hükümlülerin mektuplarına ‘sakıncalı’ oldukları gerekçesiyle el koyduğu ortaya çıktı. El konan mektuplar arasında Erzat Çifçi, Nuray Mert, Mecit Şahinkaya, Baran Furkan Gül, Özgür Mumcu, Tayfun Taç, Yaşar Seyman, Efdal Bayram, Ezgi Başaran, Özkan Yılmaz, Yıldırım Türker, Umur Talu’ya gönderilmek istenen mektuplar yer alıyor.

Eğitim Sen İstanbul Üniversiteler Şubesi Raporu: Eğitim Sen İstanbul Üniversiteler Şubesi, öğrenci gösterileri ve ifade özgürlüğünün toplu kullanımı önündeki hukuki ve siyasi engellere ilişkin bir rapor hazırladı. Akademisyenler, doktorlar, hukukçular, çeşitli sivil toplum örgütlerinin temsilcilerinin hazırladığı rapor, 21 Eylül’de İstanbul Barosu’nda kamuoyuna açıklandı.

Adaletin 200’ü Taksim’de: Ahmet ve Nedim’in Gazeteci Arkadaşları (ANGA), 18 Eylül’de gazeteci Ahmet Şık ve Nedim Şener’in Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklanışının 200. günü nedeniyle düzenlenen “Adaletin 200’ü” yürüyüşünde “Ahmet burada, adalet nerede” ve “Yansak da dokunacağız” yazılı pankartlar taşıdı.

İsmail Beşikçi için sempozyum: Ankara Düşünceye Özgürlük Girişimi, İsmail Beşikçi için 17 Eylül’de düzenlenen uluslararası sempozyuma Noam Chomsky ile Hans Lusar Kieser video, Uluslararası Pen ile Uluslararası Yayıncılar Birliği de telekonferans aracılığıyla mesajlarını iletti. İnsan Hakları İzleme Örgütü’nden Emma Sinclair Webb ile Freedom House’dan Eliza B. Young ise sempozyuma bizzat katıldı. Kürtler ve Kürt sorunu üzerine yazdığı çok sayıda kitap ve yazıları nedeniyle 17 yıl hapis yatan sosyolog İsmail Beşikçi, son olarak “Ulusların Kendi Geleceğini Tayin Hakkı ve Kürtler” başlıklı yazısı nedeniyle 15 ay hapse mahkûm edildi.

İnternette filtre uygulaması: Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkanlığı (BTK) internet sayfasında, 22 Ağustos’ta yürürlüğe girmesi planlanan ‘İnternetin Güvenli Kullanımına İlişkin Usul ve Esaslar’ın üç ay ertelenerek, 22 Kasım’da uygulamaya konacağını, yönetmelikte bazı değişiklikler yapılarak yeni bir ‘Güvenli İnternet Hizmetine İlişkin Usul ve Esaslar’ taslağı hazırlandığını duyurdu. Buna göre, ‘Aile profili’, ‘Çocuk profili’, ‘Yurtiçi profili’ ve ‘Standart profil’ kaldırılıyor, yerine sadece ‘Aile profili’ ve ‘Çocuk profili’ adında iki filtre kalıyor. Karar, 22 Ağustos’ta yürürlüğe girdi ve üç aylık deneme döneminin ardından 22 Kasım’da uygulanmaya başlayacak.

Cezaevinde sansüre tepki: Türkiye Yazarlar Sendikası (TYS) Genel Başkanı Mustafa Köz, 16 Ağustos’ta, Sincan Cezaevi’nde yatan Halil Gündoğan’ın basılmamış kitabına el koyan cezaevi yönetiminin tavrına “Düşünceyi eyleme geçmeden yargılamak da demokrasinin değil, faşizmin yöntemidir” sözleriyle tepki gösterdi.

Roth, Şık ve Şener’le görüşemedi: Almanya Yeşiller Partisi Eşbaşkanı Claudia Roth Ahmet Şık ve Nedim Şener ile görüşmek için 27 Temmuz’da Silivri Cezaevi’ne geldi. Roth başvurusuna Adalet Bakanlığı’ndan gelen “Ziyaret edebilirsiniz” yanıtına rağmen cezaevine girdi ama Şık ve Şener’le görüşemedi. Roth, İstanbul’a döndükten sonra cezaevinden izin çıktı ama o sırada ziyaret saati de sona ermişti.

Tutuklu Gazete çıktı: ‘Gazeteciler Günü’ olarak da kabul edilen 24 Temmuz’un 103. yıldönümünde cezaevinde bulunan gazetecilerin hazırladığı Tutuklu Gazete’nin ilk sayısı yayımlandı. 12 sayfalık gazetede cezaevinde bulunan 70’i aşkın gazeteciden 39’unun yazısı yer alıyor. “Sansüre direniş” manşeti atılan gazete, Evrensel, Özgür Gündem, Azadiya Welat, ve Birgün gibi gazeteler ile ek olarak dağıtıldı.

Şık’a Basın Özgürlüğü Ödülü: Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) 24 Temmuz ‘Sansürün kaldırılışının yıldönümü’nde 2011 Basın Özgürlüğü Ödüllerini kurum olarak 94 meslek örgütünden oluşan Gazetecilere Özgürlük Platformu’na (GÖP), kişi dalında ise TGS Genel Başkanı Ercan İpekçi ve Ahmet Şık’a verdi.

AB, gazeteci davalarını izleyecek: Avrupa Birliği, 13 Temmuz’da Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 285. (Gizliliğin İhlali) ve 288. (Adil yargıyı etkilemeye teşebbüs) maddeleri ile Terörle Mücadele Kanunu’nun (TMK) 5. ve 7. maddelerinden aleyhinde dava açılan gazetecilerin duruşmalarını izlemeye karar verdi. Başkanlığını Jaroslaw Leszek Walesa’nın yaptığı duruşmaları izleyecek heyette Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu Eşbaşkanı Hélène Flautre, Avrupa Parlamentosu (AP) Türkiye Raportörü Ria Oomen-Ruijten, Michael Cashman ve Emma McClarkin yer alıyor. Heyetin yılda üç defa Türkiye’ye gelmesi, AP’ye rapor sunması bekleniyor.

Basın İlan Kurumu’ndan Apoyevmatini’ye destek sözü: 12 Temmuz’da 86 yılı geride bırakan Türkiye’nin tek Rumca gazetesi Apoyevmatini, Yunanistan’da yaşanan ekonomik kriz nedeniyle gelen ilanların da kesilmesi üstüne kapanma tehlikesiyle karşılaşınca abonelik kampanyası başlatılmıştı. Basın İlan Kurumu Apoyevmatini’nin yayın hayatına devam edebilmesi için destek açıklaması yaptı.

İfade Özgürlüğü ve Türkiye Raporu: Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri Thomas Hammarberg, 12 Temmuz 2011’de ‘Türkiye’de İfade Özgürlüğü ve Medya Özgürlüğü Raporu’nda Türkiye’yi ifade özgürlüğü önünde engel teşkil eden Türk Ceza Kanunu (TCK) ve Terörle Mücadele Kanunu (TMK), savcı ve hâkimlerin aşırı kısıtlayıcı tutumları, uzun tutukluluk süreleri ve internet sansürü konularında eleştirdi. Türkiye’nin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin ifade özgürlüğü konusundaki hükümlerinin gerektiği gibi uygulanması için Anayasa, Türk Ceza Kanunu ve Terörle Mücadele Kanunu’nda kapsamlı değişikliğe gidilmesi gerektiğini belirtilen raporda, Nedim Şener ve Ahmet Şık’a açılan davalara, Pınar Selek’in yıllar süren yargılanma sürecine ve Hrant Dink cinayetine özel olarak değinildi. Hammarberg, raporunda RTÜK kanununa ve Doğan Medya Grubu’na verilen vergi cezasına da değindi.

“Gazeteciler Yıpranıyor”: Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) ve Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’in, gazetecilerin yıpranma payının kaldırılmasıyla ilgili açıklamasını 11 Temmuz’da “kazanılmış hakkın gaspı’’ olarak değerlendirerek karşı çıktılar.

‘Tutuklu ve Hükümlü Gazeteci Yakınları ile Dayanışma Günü’: Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS), 59. kuruluş yıldönümünü, cezaevindeki gazetecilere dikkat çekmek için ‘Tutuklu ve Hükümlü Gazeteci Yakınları ile Dayanışma Günü’ ilan etti. Maçka Parkı’nda 10 Temmuz’da yapılan etkinliğe, tutuklu gazeteci Nedim Şener’in eşi Vecide Şener, cezaevinden yeni çıkan gazeteciler Suzan Zengin, İbrahim Çiçek, Gazetecilere Özgürlük Platformu (GÖP) Dönem Başkanı ve Basın Enstitüsü Derneği Başkanı Ferai Tınç ve Tutuklu Gazetecilerle Dayanışma Platformu (TGDP) Sözcüsü Necati Abay katıldı.

Sivas katliamını yazınca işinden kovuldu: 2 Temmuz 1993′te Sivas Madımak otelinde yakılarak öldürülen 35 kişiden biri olan şair Metin Altıok’un kızı Zeynep Altıok Akatlı, Doğuş Üniversitesi’ndeki işinden atıldığını 22 Eylül’de twitter adresinden “Çalıştığım ‘eğitim’ kurumundaki görevime Sivas Katliamı ile ilgili açıklamalarım sakıncalı bulunduğu için son verildi” diyerek duyurdu. Doğuş Üniversitesi de Altıok-Akatlı’nın işten çıkarılmasının “verimiyle ilgili’’ olduğunu açıkladı.

Bakanlık: “Cezaevinde yazdıkları nedeniyle değiller”: Türkiye Gazeteciler Sendikası’nın (TGS) cezaevinde olduğu bildirilen 72 gazetecinin durumuyla ilgili bilgi istemesi üzerine, Adalet Bakanlığı 25 Ağustos’ta bir açıklama yaptı. Açıklamada listedeki tutuklu ve hükümlü 72 isimden üçünün kaydına rastlanmadığı, altısının tahliye edildiği, 63’ünün halen cezaevinde olduğu bildirildi. TGS Başkanı Ercan İpekçi, açıklamadaki “Gazetecilik faaliyetiyle ilgisi olmayan iddialara dayalı tutuklama ve mahkûmiyet kararlarının, basın özgürlüğünün ihlali olarak yorumlanması mümkün değildir” ifadesini eleştirdi.

AİHM’E BAŞVURULAR VE KARARLAR

Nedim Şener AİHM’e başvurdu: Ergenekon operasyonu kapsamında tutuklanan Nedim Şener, tutukluluğunun 139. gününde 20 Temmuz’da avukatı aracılığıyla ‘İşkence yasağı’, ‘Kişi özgürlük hakkı’ ve ‘İfade özgürlüğü hakkı’nın ihlal edildiği gerekçesiyle AİHM’e başvurdu ve geçici tedbir olarak tutuklama kararının kaldırılmasını istedi. Şener’in avukatı, AİHM’e verilen dilekçede, incelemenin öncelikli yapılması talebinde bulundu ve mahkemenin bu konuda tedbir kararı vermemesi durumunda müvekkilinin haksız muamelelere maruz kalabileceğini ifade etti.

Oda TV yazarları AİHM’e başvurdu: Ergenekon soruşturması çerçevesinde 18 Şubat’tan beri tutuklu bulunan odatv.com sitesi çalışanları Barış Terkoğlu, Coşkun Musluk, Doğan Yurdakul ve Muhammet Sait Çakır da, avukatları aracılığıyla ‘adil yargılanma’ hakkı, ‘özgürlük ve güvenlik’ hakkı, ‘ifade özgürlüğü’ hakkı ve ‘etkili başvuru’ haklarının ihlal edildiği gerekçesiyle 20 Temmuz’da AİHM’e başvurdular. AİHM’e son başvuruyu da, odatv.com sitesi yayın yönetmeni Barış Pehlivan yaptı.

Son Ergenekon dalgasında tutuklanan beş Odatv yazarı, avukatları Hüseyin Ersöz’ün aracılığıyla 16 Ağustos’ta Uluslararası Af Örgütü’ne başvurdu. Başvuruda Terkoğlu, Musluk, Yurdakul, Çakır ve Pehlivan adına ifade özgürlüğüne, uzun tutukluluk sürelerine ve yasaya aykırı el konulduğu iddia edilen dijital delillere vurgu yapıldı.

RTÜK UYARILARI

Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Temmuz-Ağustos-Eylül 2011 döneminde biri radyo istasyonuna, 109’u TV kanallarına olmak üzere 16 para cezası ve 96 uyarı cezası verdi.

RTÜK çocukları ve gençleri koruyucu sembol kullanılmadığı gerekçesiyle beş, ‘insan onuru ve özel hayatın gizliliği’ni ihlalden sekiz uyarı, ‘Türkçeyi bozmaktan’ dört, ‘masumiyet karinesini ihlal’den iki, ‘kişileri fal veya batıl inançlar yoluyla istismar edemez’ ilkesini ihlalden beş uyarı verdi.
Kalan uyarılar reklam, ürün yerleştirme, sponsorluk, program desteği gibi konularla ilgili teknik ve ticari düzenlemelerin ihlaliyle ilgili.

Koruyucu sembol: “Radyo ve televizyon yayın hizmetlerinde, çocuk ve gençlerin fiziksel, zihinsel veya ahlaki gelişimine zarar verebilecek türde içerik taşıyan programlar bunların izleyebileceği zaman dilimlerinde ve koruyucu sembol kullanılmadan yayınlanamaz…” ilkesini ihlal ettiği gerekçesiyle toplam 5 uyarı verildi: Flash TV (1), Smart TV (1), Beyaz TV (1), STV (2)

İnsan onuru, özel hayatın gizliliği: 6112 sayılı Kanunun 8. Maddesindeki “insan onuruna ve özel hayatın gizliliğine saygılı olma ilkesine aykırı olamaz, kişi ya da kuruluşları eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü, aşağılayıcı veya iftira niteliğinde ifadeler içeremez” hükmüne göre, Kanal D (2), TNT (1), Flash TV (2), Beyaz TV (1) ve Ulusal 1 (2) kanallarına toplam 8 uyarı verildi.

Masumiyet karinesi: Ulusal 1 Kanalı, 6112 sayılı Kanunun 8. Maddesindeki “suçlu olduğu yargı kararı ile kesinleşmedikçe hiç kimse suçlu ilân edilemez veya suçluymuş gibi gösterilemez; yargıya intikal eden konularda yargılama süresince, haber niteliği dışında yargılama sürecini ve tarafsızlığını etkiler nitelikte olamaz”” düzenlemesini ihlalden 2 uyarı aldı.

Türkçenin kullanımı: TRT 1, Beyaz TV, TNT ve CNN TURK birer kez, 6112 sayılı Kanun’un “Türkçenin, özellikleri ve kuralları bozulmadan doğru, güzel ve anlaşılır şekilde kullanılmasını sağlamak zorundadır; dilin düzeysiz, kaba ve argo kullanımına yer verilemez” düzenlemesini ihlalden uyarı aldı.

Fal-batıl inanç: 6112 sayılı Kanun uyarınca “kişileri fal veya batıl inançlar yoluyla istismar edemez.” ilkesinin ihlali nedeniyle Flash TV 2, Tempo Tatlıses TV 3 kere uyarıldı.

Sayfa Başı