MEDYA GÖZLEM VERİTABANI
ENGLISH
BİA MEDYA GÖZLEM / NİSAN - MAYIS - HAZİRAN 2006
Gün Gün Üç Aylık Medya/İfade Özgürlüğü İhlalleri -Tam Metin
2006 2. Çeyrek Medya Gözlem Raporu - Tam Metin
Erol Önderoğlu - Bia Haber Merkezi 11/07/2006

“Medya Özgürlüğü ve Bağımsız Gazetecilik İzleme ve Haber Ağı”- BİA² Medya Gözlem Masası, 2006 yılının Nisan-Mayıs-Haziran aylarını kapsayan 12 sayfalık ikinci Üç Aylık Medya Gözlem Raporunda Raporda, gazeteci, yazar ve aktivistlerin durumu, “saldırı ve tehdit”, “gözaltı ve tutuklamalar”, “dava ve girişimler”, “Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi”, “RTÜK uygulamaları”, “düzenleme ve hak aramalar” ve “Sansüre tepkiler”başlıklarıyla işleniyor.
12 sayfalık rapor, ifade özgürlüğüne yönelik saldırılar içerisinde kovuşturmaların hala en önemli tehditlerden olduğunu gösteriyor. Raporun ayrıntısı şöyle:
Saldırı ve tehdit
Antalya Manavgat Şelalesi’nde restoran ve kafeteryaların bulunduğu yerde 25 Haziran’da yaşanan patlamadan sonra esnaf, “Ekmeğimizle oynamayın” şeklinde bir tepkiyle durumu görüntülemeye çalışan beş haberciye saldırdı. 200 kadar kişinin karıştığı saldırıda Cihan Haber Ajansı (CHA) muhabirleri Lütfü Aykurt ve Fettullah Akpınar, “Akşam” gazetesi muhabirleri Bülent Tatoğulları ve Sercan Aytiş ile Anadolu Ajansı muhabiriCem Özdel yaralandı. Saldırganlar olduğu iddia edilen Manavgat Ülkü Ocakları Başkanı Yakup Ekşi, Recep Mutlu ve Mevlüt Ak isimli zanlılar kamera görüntülerinden tespit edilerek gözaltına alındı, ardından tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
Mersin’de eli bıçaklı bir kişinin bir kadını rehin aldığı duyumu üzerine olay yerine hareket eden Kanal 7 muhabiri Abdullah Biçer 9 Haziran’da saldırıya uğradı. Mersin Gazeteciler Cemiyeti (MGC), Biçer’e yapılan saldırıyı kınadı. Gazeteci Biçer, bıçaklı saldırgandan kaçtığı sırada iki ayak parmağının çıktığını söyledi.
Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi Nöbetçi Hakimliği, Danıştay 2. Dairesi üyelerine yönelik 17 Mayıs’ta saldırı gerçekleştiren Alparslan Arslan ile bu saldırıya karışmakla suçlanan İsmail Sağır, Osman Yıldırım ve Tekin Irşi’yi tutukladı. “Cumhuriyet” gazetesine düzenlenen saldırıya da karışmakla suçlanan zanlılar, 22 Mayıs’ta Sincan F Tipi Cezaevi’ne kondu. Danıştay’a yönelik saldırıyı azmettirdiği ileri sürülen ve intihar girişiminde bulunan eski subay Muzaffer Tekin ise daha sonra serbest bırakıldı.
Gazeteci ve televizyon programcısı Metin Uca, Gazi Üniversitesi (GÜ) İletişim Fakültesi’ndeki konferansı çıkışında 12 Mayıs’ta kimliği belirsiz bir kişinin saldırısına uğradı. Burada, Uca’nın yanına, “Bir şey sorabilir miyim” diyerek yaklaşan bir kişi, elindeki kesici aletle saldırdı. Uca’yı yüzünden yaralayan kişi, “Sen Çatlı’ya bir şey söyleyemezsin” diyerek koşarak kaçtı. Uca, Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Korkmaz Alemdar ve diğer ilgililerce Gazi Hastanesi Acil Servisi’ne kaldırıldı. Falçatalı saldırıyı düzenleyen kişi olarak teslim olan Ahmet Çatlı, 2 Haziran’da avukatıyla birlikte Asayiş Şubesi’ne teslim oldu. Çatlı, Susurluk kazasında ölen ülkücü Abdullah Çatlı’nın yeğeni.
10 Mayıs’ta “Cumhuriyet” gazetesinin Şişli’deki merkez binasının giriş kapısı önüne beyaz beze sarılı olarak el bombası atılmasından sonra 11 Mayıs’ta da gazetenin önüne ses bombası atıldı. Binanın önüne gelen iki saldırgan, parça tesirli olduğu ifade edilen el bombasını polisin oluşturduğu güvenlik çemberine karşın gazeteye doğru attı ve kaçtı. Saldırganlardan birinin silahlı da olduğu ifade edildi. Gazete önündeki araçlarda hasara yol açan saldırıyla ilgili Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Yıldız, “Bu saldırı demokrasi ve basın özgürlüğüne karşı işlendi. Bağımsız yayıncılığımızı sürdüreceğiz” dedi. Gazete yazarı Hikmet Çetinkaya da, saldırının “güvenlik çemberine karşın” gerçekleştirilmiş olmasını bir meydan okuma olarak nitelendirdi. TGC, TGS, Basın Konseyi, İHD, Birleşik Metal-İş Sendikası ve DİSK saldırıyı kınadı.
8 Mayıs’ta Basın Konseyi, Emniyet Genel Müdürlüğü Müfettişlerinin, “Milliyet” gazetesi Ankara muhabiri Tolga Şardan’ı “bilgisine başvurmak” gerekçesiyle sorguya çekmeye kalkışmasını protesto etti. Muhabir Şardan 4 Nisan 2006 tarihli gazetesinde yayımlanan bir haberi nedeniyle, İsmail Yıldız isimli Polis Başmüfettişi tarafından Emniyete çağrıldı. Konsey 2. Başkanı Doğan Heper, “müfettişleri hadlerini bilmeye ve araştırmalarını görev sınırlarını aşmayacak şekilde yapmaya” davet etti.
5 Mayıs gecesi “Cumhuriyet” gazetesinin Şişli’deki merkez binasının bulunduğu bahçesine pimi çekilmemiş bir el bombası atıldı. Bomba, uzmanlarca etkisiz hale getirilirken güvenlik kamerasının görüntülerinden, saldırganların iki kişi olduğu belirlendi. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC),”Hâlâ, gazetenin yayın ilkelerini silahlı saldırılarla ya da gözdağı vererek değiştirebileceklerini sananlar var” diyerek saldırıyı kınadı. Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) da, “Saldırıyı, sadece gazeteye yönelik değil, aynı zamanda cumhuriyet rejiminin değerlerine yapılmış bir saldırı olarak da lanetliyoruz” diye tepki gösterdi.
Karabük’te “Batı TV” Genel Yayın Müdürü Ergün Başkaya, 25 Nisan’da televizyon binasının önünde saldırıya uğradı. Kimliği belirlenemeyen dört kişi, haberden döndüğü sırada Başkaya’ya arkadan saldırmış, kafasına sopalarla vurulduktan sonra da yerde tekmelemişti. Karabük’te Şirinevler Devlet Hastanesi’ne kaldırılan Başkaya’nın bir dişi ve burun kemiği kırılmıştı. Başkaya, kendisini, yaptığı bazı haberlerle yolsuzlukla yapmakla eleştirdiği Karabük Belediye Başkanı Hüseyin Erer’in dövdürdüğünü iddia etmiş, Adalet ve Kalkınma Partisi’ ise iddiaları reddetmişti. Basın Konseyi saldırıyı kınadı.
Nisan ortasında Emniyet Genel Müdürlüğü, Meclis önünde protesto gösterisi düzenleyenlerle, gazetecileri tartaklayan Meclis Polisi hakkında inceleme başlattı. Emniyet Sözcüsü İsmail Çalışkan, Meclis Polisi’nin göstericilere ve gazetecilere müdahale tarzının doğru olmadığını belirtti. Çalışkan, toplumsal olaylara müdahalede eğitilmiş polisin öneminin bir kez daha anlaşıldığını vurguladı. Çalışkan, polisler hakkında inceleme başlatıldığını söyledi.
Gaziantep’te Cennet Süzer Anaokulu’nda müdire ve çalışanların türbanla görev yaptıklarına dair telefonla gelen iddiaları araştıran “Ekspres”gazetesinin muhabirleri Hüseyin Gesoğlu ve Zennure Can, 6 Nisan’da Eğitim-Bir-Sen Başkanı ve üyelerince tehdit edildi. Durumu gözlemlemek için okula “öğrenci velisi” sıfatıyla giren iki muhabir, haberci oldukları anlaşılınca okulda bir odaya kapatıldılar ve tehdit edildiler. Görüntülerinin izinsiz çekildiğini söyleyerek gazetecilere tepki gösteren okul yetkililerine haberciler de, “Burası kamusal alan ve biz görevimizi yapıyoruz” diyerek karşılık verdiler. Polis, gazetecilerin fotoğraf makineleri, ses kayıt cihazları ve kameralarına savcılık emriyle el koydu ve cihazları 17 Ocak’ta iade etti.
Antalya’nın Kaş İlçesi Kalkan Beldesi’nde yayımlanan “Likya Haber”gazetesi sahibi Özer Yılmaz, 4 Nisan gecesi tek tip takım elbise giyen kar maskeli dört kişinin saldırısına uğradı. Muğla’ya bağlı Fethiye Devlet Hastanesi’ne kaldırılan gazetecinin iki kolu ve kaburgalarında kırık oluştu. Yılmaz’ın başına da 30’a yakın dikiş atıldı. Saldırı öncesinde Kaş ve Kalkan bölgesinde sürdürülen kıyı yağmasına gazetesinde yer veren Yılmaz, saldırının planlı yapıldığını açıkladı.
Gözaltı ve tutuklamalar
Dicle Haber Ajansı (DİHA) Tunceli muhabiri Rüştü Demirkaya, kentte güvenlik kuvvetlerine teslim olan Engin Korumcu isimli itirafçının ifadeleri üzerine 14 Haziran’da dört kişiyle birlikte tutuklandı. Gazetecinin avukatıBarış Yıldırım, Demirkaya’nın Hozat Dağören Karakolu’na teslim olan bir itirafçının beyanıyla tutuklanmasının hukuka uygun olmadığını ve suçlamaların mantıksal temeli olmadığını savundu. Tunceli Kapalı Cezaevi’ne gönderilen Demirkaya dahil toplam 11 kişi, “örgüte yardım yataklık” suçlamasıyla Tunceli jandarma Merkez Komutanlığı’nca gözaltına alınmıştı. Av. Yıldırım’ın Tunceli Sulh Ceza Mahkemesi ve Tunceli Asliye Ceza Mahkemesi’nde yaptığı itirazlar 21 Haziran’da olumsuz sonuçlandı.
KADEK yöneticileri ile yaptığı röportajlar gerekçe gösterilerek bir itirafçının ifadeleri doğrultusunda 17 Mayıs’ta gözaltına alınan “Ülkede Özgür Gündem” gazetesi Genel Yayın Yönetmeni ve yazarı Hüseyin Aykol, ertesi gün çıkarıldığı Beşiktaş Cumhuriyet Savcılığı’nda ifade verdikten sonra serbest bırakıldı. Aykol’un Kandil’de 2003’te yaptığı röportajlar gerekçe gösterildi..
Mersin’in Akdeniz Beldesi’nde Abdullah Öcalan’ın yakalanılışının yıldönümünde yapılan eylemleri izlerken araçlarında molotof kokteyli bulunduğu iddiasıyla 18 Şubat’ta cezaevine gönderilen DİHA muhabiri Evrim Dengiz ile Nesrin Yazar’ın tahliye talebi, 9 Mayıs’ta Adana 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nce reddedildi. İki muhabir “PKK/Kongra-Gel üyesi olmak” ile suçlanıyorlar. Muhabirlerden Dengiz, “Aracımızda kesinlikle molotof kokteyli yoktu. Polis koymuş olabilir” derken Yazar, “Daha önce benim polislerle bir tartışmam olmuştu. İçişleri Bakanlığı müfettişlerine şikayet ettiğim için bana kinleri vardı” diye konuştu. Adana Kürkçüler E Tipi Cezaevi’ne gönderilen muhabirler, bir dahaki duruşma tarihi olan 4 Temmuz’a kadar tutuklu yargılanacaklar.
Dava ve Girişimler
Haziran sonunda Dünya Ermenileri Genel Patriği Karekin II hakkında, Türkiye ziyaretinde yaptığı basın toplantısında sarfettiği sözler üzerine “Türklüğe hakaret” iddiasıyla soruşturma başlatıldı. Yakın zamanda Türkiye’yi ziyaret eden Karekin II, Ermeni Patrikhanesi’nde düzenlediği basın toplantısında “Soykırım bizim halkımız için araştırma konusu değil, gerçekleşmiş bir olaydır ve tanınmalıdır” diye konuşmuştu. Bu sözler üzerineRecep Akkuş adlı bir kişiyle Hukukçular Birliği, Karekin II hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunmuştu.
“Günlük Evrensel” gazetesi çizeri Sefer Selvi’nin 5 Nisan 2004^te yayımlanan karikatürüne Başbakan Erdoğan’ın açtığı ve Yargıtay’dan dönen 10 bin YTL’lik manevi tazminat davası Ankara 20. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde yeniden görüldü. Dosyanın Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nce bozulmasının ardından 27 Haziran’da yeniden yargılama yapan Mahkeme, Yargıtay kararına uyulmasına ve davanın reddine karar verdi.
Belge Yayınları’nın sahibi Ragıp Zarakolu’nun, Prof. Dr. Dora Sakayan’ın “Bir Ermeni Doktorun Yaşadıkları-Garabet Haçeryan’ın İzmir Güncesi”ve George Jerjian’ın “Gerçek Bizi Özgür Kılacak” kitaplarını yayımladığı için yargılanmasına 21 Haziran’da devam edildi. İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi, iki dava için Zarakolu’nun 13,5 yıl hapsini istiyor. Prof. Sakayan’ın kitabı kapsamında Zarakolu, yeni Ceza Muhakemeleri Kanunu ile getirilen “uzman tanık” dinletme olanağını kullanarak Prof. Dr. Baskın Oran’ı duruşmaya davet ettiyse de mahkeme, uzmanı dinlemeyi reddetti. Ancak Hakim Sevim Efendiler, buna gerek görmeyerek, davanın 6. celsesinde kitabı okuyacağını bildirdi. Düşünce Suçuna Karşı Girişim, “Mahkeme okumadığı kitabı yargılıyor” diye açıklama yaptı.
“Birgün” gazetesinde 26 Nisan 2005’te yayınlanan “Müritleri Haydar Baş’a başkaldırdı” başlıklı haber nedeniyle Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Haydar Baş’ın şikayeti üzerine “Birgün” gazetesi yazarı Yalçın Ergündoğan hakkında açılan ceza davası sürüyor. 21 Haziran’da Beyoğlu 2. Asliye Ceza Mahkemesi, dava açılışından bu yana ifadesi alınamayan şikayetçi Baş’ın talimatla alınan ifadesi dava dosyasına kondu. Mahkeme, “hakaret” iddiasıyla yargılanan Ergündoğan’ın avukatı Tora Pekin’in talebi doğrultusunda, haydarbasharemi.org adlı sitenin incelenmesi yönünde bilirkişi atanmasına karar verdi. Davasının görülmesine 31 Ağustos’ta devam edilecek. Ergündoğan hakkında Beyoğlu 4. Sulh Hukuk Mahkemesi’nde aynı yazıdan açılan 5 bin YTL’lik tazminat davası da sürüyor.
21 Haziran’da Beyoğlu 2. Asliye Ceza Mahkemesi, “Birgün” gazetesi Pazar Eki editörü Gökhan Gençay’ı vicdani retçi Erkan Bolot’la yaptığı “Savaşların İnsan Kaynağını Kurutalım” başlıklı söyleşi nedeniyle “halkı askerlikten soğutma” iddiasıyla yargılamaya başladı. Gazetede 30 Ekim 2005’te yayımlanan söyleşi nedeniyle yargılanan gazeteci Gençay ile gazetenin sorumlu yazı işleri müdürü İbrahim Çeşmecioğlu’nun 3 yıl hapsi isteniyor. Çeşmecioğlu’nun duruşmaya zorla getirilmesine karar veren Mahkeme Başkanı İrfan Adil Uncu, yargılamaya 19 Temmuz’da devam edileceğini açıkladı.
Malvarlığının açıklanmasıyla ilgili tartışmalar sırasında Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Grup Başkanvekili Haluk Koç’un “Başbakan kıvırtıyor”sözlerine yer verdiği için Başbakan Erdoğan’ın “Radikal” gazetesi hakkında yaptığı şikayet kabul edildi. Ankara 21. Asliye Hukuk Mahkemesi, 20 Haziran’da, “Radikal” gazetesinin Başbakan Erdoğan’a 2 bin YTL manevi tazminat ödemesine karar verdi. Erdoğan’ın aynı nedenle “Cumhuriyet”gazetesine açtığı davaysa reddedilmişti.
Genelkurmay Başkanlığı’nın şikayetiyle “Osmanlı’dan Günümüze Ordunun Evrimi” kitabının yazarı Osman Tiftikçi ve yayıncı Sırrı Öztürk’ün yargılanmasına 20 Haziran’da başlandı. İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi, Tiftikçi’nin Türkiye’ye giriş yaptığı anda alıkonularak Savcılığa sevk edilmesine ve davaya 29 Eylül’de devam edilmesine karar verdi. “Orduyu alenen aşağılamak” suçlamasıyla yargılanan Sorun Yayınları yetkilisi Öztürk, duruşmadaki ifadesinde, “Yayınladığım kitabın iddianamede sıralanan iddialarla ne yayıncı olarak benim ne de yazarın bir ilgisi ve özel kastı yok” dedi.
Küresel Barış ve Adalet Koalisyonu’nun (KÜRESEL-BAK) 11 Mart’ta düzenlediği sergi için Başbakan Erdoğan’ın ABD Başkanı George W. Bush’un köpeği olarak gösteren bir afiş hazırlayan Britanyalı kolaj sanatçısıMichael Dickinson ve sergi sorumlusu Erkan Kara’nın yargılanmasına ise 12 Eylül’de başlanacak. Dickinson ve Kara, Kadıköy 3. Sulh Ceza Mahkemesi’nde “Başbakana hakaret” iddiasıyla hakim karşısına çıkacaklar. Etkinlikte afişi fark edince polis, Kara, Gülen Şahin, Mehmet Demir, Filiz Ulget ve Burak Delier’i gözaltına almıştı.
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer hakkında yazdığı iki yazı nedeniyle “Vakit” gazetesi yazarı Abdurrahman Dilipak hakkında toplam 10 yıl hapis istendi. Bağcılar 2. Asliye Ceza Mahkemesi Savcısı Ömer Karaçal’ın “Sezer Kına Yaksın” yazısından ceza istemesinin ardından 15 Haziran’da yargılanan Dilipak için “Sezer Hasta mı?” başlıklı yazısı için de yeni yasanın 299/1 ve 2 maddesinden de hapis istendi. Mahkeme, Dilipak ve avukatı Ali Pacci’nin savunma ve esas hakkında mütalaasını hazırlamaları için her iki davaya 12 Ekim’de devam edilmesine karar verdi.
Hukukçular Birliği’nden Kemal Kerinçsiz’in şikâyetiyle “Baba ve Piç”Romanı’nın yazarı Elif Şafak ve Metis Yayınları Sorumlusu Semih Sökmenhakkında “Türklüğü alenen aşağılama” iddiasıyla açılan soruşturma 14 Haziran’da takipsizlikle sonuçlandı. Beyoğlu Cumhuriyet Savcısı Mustafa Erol, takipsizlik kararında, “Kitapta Türklüğü aşağılama düşüncesiyle hakaret edildiğini gösterir ve kamu davası açılmasını gerektir bir delinin bulunmadığını” açıkladı. Savcı, “Kitapta sadece eleştiri yok” dedi.
Newroz kutlamalarında Tertip Komitesi’nde görev yapan ve yaptığı konuşmada anadilde eğitim hakkını savunan Avukat ve “Tunceli’de Munzur Haber” gazetesi eski sahibi Hüseyin Aygün, dört yıl sonra beraat edebildi. 13 Haziran’da Tunceli Asliye Ceza Mahkemesi, “ülkede ve Tunceli’deki uygulamaları eleştirdikleri ve topluluğa slogan attırdıkları” iddiasıyla beş yıl hapis istemiyle yargıladığı Aygün’ü, “atılı suçun unsurlarının oluşmadı”ğı gerekçesiyle akladı.
Başörtülü öğretmene anaokulu müdürlüğü yolunu kapatan kararı verdiği için Danıştay 2. Dairesi Başkanı ve üç üyenin fotoğraflarını “İşte O Üyeler”başlığıyla yayımlayan “Anadolu’da Vakit” gazetesi sahibi Nuri Aykon ve sorumlu yazı işleri müdürü Harun Aksoy, 13 Haziran’da yargılanmaya başladı. Bağcılar 2. Asliye Ceza Mahkemesi, Mahkeme, Aykon ve Aksoy’un polis zoruyla duruşmaya getirilmesine karar verdi. Gazeteciler hakkında “yargı üyelerini terör örgütlerine hedef göstermek”, “Hakim ve savcılara hakaret” ve “Adliyenin manevi şahsiyetini tahkir ve tezyif” iddialarıyla 34,5 yıl hapis isteniyor. Davaya 28 Eylül’de devam edilecek.
Diyarbakır KÜRD-DER sözcüsü ve Haklar ve Özgürlükler Partisi’nin (Hak-Par) eski genel başkan yardımcısı İbrahim Güçlü ile ilgili bir röportaj nedeniyle haftalık “Tempo” dergisi muhabiri Enis Mazhar Tayman ve sorumlu yazı işleri müdürü Neval Barlas’ın yargılanmasına 9 Haziran’da devam edildi. Bağcılar 2. Asliye Ceza Mahkemesi, eser sahibi belli olduğu için sorumlu müdür Barlas’tan sorgu almaktan vazgeçti. Mahkeme, Tayman’ın duruşmaya zorla getirilmesine karar verdi. Yargılamaya 5 Ekim’de devam edilecek. Derginin 2 Aralık 2005 tarihli nüshasında yer verilen “Ben o kimliği yırtardım” başlıklı haberlerin “Türklüğü ve Cumhuriyeti aşağıladığı” ve “halkın kanunlara uymamaya tahrik” ettiği iddia ediliyor.
Osmanlı Ermenileri Konferansı’nın durdurulmasına ilişkin mahkeme kararını eleştirdiği için “Radikal” gazetesi yazarı Murat Belge hakkında açılan “yargıyı etkileme” davası 8 Haziran’da beraatla sonuçlandı. Bağcılar 2. Asliye Ceza Mahkemesi, 24 Eylül 2005 tarihli nüshada yer verilen “Hukukun Katli” başlıklı yazısı açısından kovuşturmayı zamanaşımından düşürdü, 15 Ekim 2005 tarihli nüshasında yayımlanan “Bir mahkeme kararı” başlıklı yazıyı ise esastan değerlendirme yaparak beraat kararı verdi. Yazar Belge ile birlikte aynı iddia ve “yargıyı aşağılama” gerekçesiyle yargılanan yazarlarİsmet Berkan, Haluk Şahin, Erol Katırcıoğlu ve Hasan Cemal beraat etmişlerdi. Ancak savcılık kararı temyiz edince dosya Yargıtay’a taşınmıştı.
3 Nisan 2005’te “Flash TV”de yayımlanan “Alternatif” adlı programda güncel konularla ilgili görüşlerini açıklayan Hukukçu Hasip Kaplan, “kin ve düşmanlığa tehlikeli tahrik” iddiasıyla yargılandığı davadan beraat etti. 8 Haziran’da Beyoğlu 2. Asliye Ceza Mahkemesi Savcısı Mehmet Akıllı esas hakkındaki mütalaasında Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin ifade özgürlüğü ölçüsüne atıf yaparak Kaplan’ın beraat etmesi yönünde görüş bildirdi. Genelkurmay Başkanlığı Askeri Savcısı’nın şikayetiyle 29 Kasım 2005’te hakkında dava açılan Kaplan’ın, Ceza Yasası’ nın 216. maddesinden 4,5 yıl hapsi isteniyordu.
“Vicdani Ret Bir İnsan Hakkıdır” başlıklı yazısında “halkı askerlikten soğuttuğu” iddiasıyla yazar Perihan Mağden hakkında açılan dava, 7 Haziran’da gergin başladı. Kendilerini “Şehit aileleri” olarak adlandıran grup, Adliye girişinde Mağden’i protesto etti. Duruşma salonunun önünde çevik kuvvet ekipleri güvenlik önlemi aldı. Haftalık “Yeni Aktüel” dergisinde Aralık 2005’te yayımlanan yazı nedeniyle Genelkurmay Başkanlığı Adli Müşavirliği’nin şikayetiyle açılan davada Mağden’in üç yıl hapsi isteniyor. İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki yargılamada Şehit Türk Anneleri ve Kadınları adına 11 kişinin ilettiği müdahillik talebi “başvurucuların zarar gören ve taraf olmaması” nedeniyle reddedildi. Yargılama 27 Temmuz’da devam edecek. İHD davayı kınadı.
PKK örgütünün Temmuz 2005’te kaçırdığı Er Coşkun Kırandi’yi teslim alan heyette yer alan beş insan hakları savunucu ile askerin heyete teslim edilişini izleyen dört habercinin yargılanmasına 2 Haziran’da Tunceli’de devam edildi. Bugüne kadar sanıkların ifadesini alan Tunceli Asliye Ceza Mahkemesi, İHD Diyarbakır Temsilcisi Selahattin Demirtaş’ın da talimatla ifadesinin alınması için Diyarbakır Asliye Ceza Mahkemesi’ne yazı yazılmasına karar verdi. Aktivist ve habercilerin 5 yıl hapis istemiyle yargılanmalarına 8 Eylül’de devam edilecek. Doğan Haber Ajansı (DHA) muhabiri Ferit Demir, Dicle Haber Ajansı (DİHA) muhabirleri Rüştü Demirkaya ve Abdülkadir Özbekve Anadolu Ajansı (AA) muhabiri Haydar Toprakçı da davadan yargılanıyor.
2 Haziran’da Şişli 2. Asliye Ceza Mahkemesi’, “Ordu ne işe yarar?” ve “Yeni Barbarlar Apoletli Talibanlar” yazılardan mahkum olduktan sonra yeni Ceza Yasası’yla birlikte yeniden yargılanan “İdea Politika” dergisi Yayın Yönetmeni Erol Özkoray ile ilgili kovuşturmaya 12 Aralık’ta devam edilmesine karar verdi. Aralık 2001’de çıkan “Türkiye kendini aldatıyor”başlıklı yazı ile RSF Genel Sekreteri Robert Ménard ile yapılan “RSF: Türk rejimi şizofrenik” başlıklı röportajdan 159. maddeden açılan dava ise aynı mahkemede sürüyor. Her iki kişi, “Cumhuriyet ve devletin askeri kuvvetlerini tahkir ve tezyif” ile suçlanıyor.
1 Haziran’da Başbakan Erdoğan, kendisi için “küçük yaşta yüksek ateşli bir hastalık geçirip geçirmediğinin araştırılmasını” isteyen “Birgün” gazetesi ve yazarı Erbil Tuşalp’e 10 bin YTL’lik manevi tazminat davası açtı. 6 Mayıs 2006’da çıkan “Geçmiş Olsun” başlıklı yazısı nedeniyle Ankara Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne şikayet edilen gazeteci, Başbakanın sinirlerinin, Mustafa Kemal’in doğduğu evdeki ziyaretçi defterini yırtacak ölçüde yıprandığını belirterek, “şu anda ‘psikopatik agresif’ bir hastalık geçirdiğinden kuşkulanıyorum. Kendisine yine de ‘acil şifalar’ diliyorum” demişti.
31 Mayıs’ta Peri Yayınları sahibi Ahmet Önal, yazar Evin Çiçek’in kaleme aldığı “Tutkular ve Tutsaklar” başlıklı kitapta “Atatürk’e hakaret” edildiği gerekçesiyle bir yıl üç ay hapse mahkum edildi. Beyoğlu 2. Asliye Ceza Mahkemesi Hakimi İrfan Adil Uncu, sanığın yeniden suç işlemeyeceği yönünde kanaat oluşmadığı gerekçesiyle cezayı ertelemedi.
“Yeniden Özgür Gündem” gazetesine yazdığı “Bir Devrimci Leyla ve Bir Şarkı” başlıklı yazıdan “adliyeyi tahkir ve tezyif” iddiasıyla suçlanan Sanatçı Ferhat Tunç 31 Mayıs’ta yargılandı. Sanatçı, 28 Eylül’de tekrar hakim karşısına çıkacak.
Evrensel Basım Yayın sahibi Songül Özkan, gazeteci Ahmet Kahraman’ın kaleme aldığı “Kürt İsyanları” başlıklı kitap nedeniyle Ceza Yasası’nın 312. maddesinden yargılanıyor. Beyoğlu 2. Asliye Ceza Mahkemesi, 25 Mayıs’ta devam eden yargılamada, yayınevi sahibi Özkan’ın, “yazarı belli olan kitaptan dolayı sorumlu olamayacağına” dair daha önce verdiği ifadeden hareketle, yayıncıdan aidiyet belgesi getirmesini istedi. Bu durumda yargılama Kahraman’ı kapsayacak.
24 Mayıs’ta Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, Başbakan Tayyip Erdoğan’ı “kedi”şeklinde betimleyen karikatürü nedeniyle “Cumhuriyet” gazetesinde karikatürist Musa Kart’a Ankara 8. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin verdiği 5 bin YTL’lik tazminat cezasını bozdu. Daire, “karikatür çizilerek yapılan siyasi eleştirilerin basın özgürlüğü ve düşünceyi açıklama özgürlüğüne aykırı olduğunun ileri sürülemeyeceğine” işaret etti. Yüksek mahkeme, siyasi karikatürler, siyasetçiler için rahatsızlık yaratsa da, okuyucuların olayları daha net biçimde anlama ve kavramalarında etkili olduğuna dikkati çekti.
13 Mayıs’ta İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği (MAZLUM-DER), gazeteci-yazar Emine Şenlikoğlu’nun da 2000 yılında Antalya’nın Manavgat ilçesinde katıldığı bir televizyon programında düşüncelerini açıkladığı için TCK’nın 216. maddesi uyarınca bir yıl hapse mahkum edilmesine tepki gösterdi.
11 Mayıs’ta Yargıtay 9. Ceza Dairesi, “Agos” gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’e “Türklüğü tahkir ve tezyif ettiği” gerekçesiyle Şişli 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin verdiği ertelemeli 6 ay hapis cezasının esastan bozulması istemini red gerekçesinde, Dink’in kullandığı ibarenin “Türklüğü tahkir ve tezyif edici nitelikte olduğunda kuşku bulunmadığı” belirtildi. Daire, “Bir toplumu yüceltirken başka bir toplumu aşağılamanın Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) ile öngörülen ifade özgürlüğü kapsamında bulunduğunu kabul etmenin mümkün olmadığı” kaydedildi.
Azınlık Hakları ve Kültürel Haklar Çalışma Grubu Raporu nedeniyle haklarında dava açılan Başbakanlık İnsan Hakları Danışma Kurulu’nun (BİHDK) eski Başkanı Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu ile Kurul üyesi Prof. Dr.Baskın Oran yargılandıkları davanın üçüncü duruşmasında beraat ettiler. 10 Mayıs’ta Ankara 28. Asliye Ceza Mahkemesi, savcının beraat istemli mütalaasına da uyarak Ceza Yasası’ nın 301/2. maddesinden açılan davayı düşürdü, 216/1. maddeden iddiayı da beraatle sonuçlandırdı. Haklarında “yargı organlarını alenen aşağılama” ve “kin ve düşmanlığa tahrik”iddialarıyla 1,5 ile 5 yıl arasında hapis istemiyle dava açılan iki öğretim üyesi davanın açılmasından 6 ay sonra aklanmış oldu.
9 Mayıs’ta “Milli Gazete” yazarı Mehmet Şevket Eygi, 20 Mart 2005’te yayımlanan “Gayret ve Hamiyet Kalmadı” başlıklı yazısında “halkı kin ve düşmanlığa tahrik ettiği” gerekçesiyle 1 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Yazarın avukatı Ali Cahit Polat, mahkumiyet kararını temyiz etti. Cumhuriyet Savcısı Suat Baki Başkan, esas hakkındaki mütalaasında, “din ve mezhep farklılığına dayanarak halkın kin ve düşmanlığa alenen tahrik etmek” ile ilgili suçlamada beraat isterken Bakırköy 2. Asliye Ceza Mahkemesi Başkanı Rüveyde Kaner, 216/1 maddesinden ve “suçun işleniş şekli, suç konusunun önemi ve sanığın amacını” da dikkate alarak ceza verdi. Eygi hakkında, 24 Nisan 2005 tarihli iddianame ile dava açılmıştı.
8 Mayıs’ta Ardahan 1. Asliye Hukuk Mahkemesi, İl Emniyet Müdürü Mehmet Gürtekin’i kentte yaygınlaşan seks işçiliğine karşı önlem almamakla suçlayan “Kuzeydoğu Anadolu” gazetesinden Selmi Yılmaz ile Fakir Yılmaz’a, “hakaret” iddiasıyla 8 bin YTL tazminata mahkum edildiklerine dair kararı tebliğ etti. Mahkeme, gazetesinin 2 Haziran 2005 tarihli nüshasında “Nüfusumuz arttı” başlıklı haber ve “Asayiş Berkemal” başlıklı yorum nedeniyle iki haberci açılan 20 bin YTL’lik tazminat talebini kısmen kabul etmiş oldu.
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, Ankara 7. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin “Radikal”gazetesi yazarı Yıldırım Türker hakkında Başbakan Erdoğan’a “hakaret” iddiasıyla verdiği tazminat cezasına ilişkin kararını bozdu. 8 Mayıs’ta basın yansıyan habere göre Yargıtay, Türker’in 28 Haziran 2004’te yayımlanan “Sokak kazanacak” başlıklı yazısıyla ilgili, “Davacı bir parti lideri olması yanında Türkiye Cumhuriyeti’nin Başbakanı’dır. Toplumsal ve bireysel taleplere karşı takındığı davranışları, kamuoyu nezdinde tartışılabilir ve sert de olsa eleştirilebilir. Eleştiride bulunmak basının anayasal görevleri arasındadır” dedi. Daire, mahkemenin kararını ikiye karşı üç üyenin oyuyla bozdu.
8 Mayıs’ta Kocaeli İnanç Özgürlüğü Platformu, MAZLUMDER üye ve gönüllülerinin de oluşturduğu bir grup, “Cumhuriyet” gazetesinde yayımlanan karikatürü nedeniyle Turhan Selçuk hakkında suç duyurusunda bulundu. Gazetenin 19 Nisan 2006 tarihli sayısında yayımlanan karikatürün, “hakaret ve aşağılama niteliği taşıdığı” iddia edildi.
5 Mayıs’ta Bağcılar 2. Asliye Ceza Mahkemesi Savcısı Ömer Karaçal,Kandil Dağı’nda yaptığı ve “Hürriyet” gazetesinin Pazar Eki’nde yayımlanan röportajın “örgüt propagandası yapacak şekilde yayımlandığı” gerekçesiyle gazeteci Sebati Karakurt ve gazetenin sorumlu müdürleri Necdet Tatlıcanile Hasan Kılıç’ın TMY’nin 6/2 maddesi uyarınca cezalandırılmasını istedi. Karakurt, ifadesinde, dünyanın çeşitli yerlerinde aynı nitelikte haberler yaptığını belirterek bunun haberciliğin bir gereği olduğunu söyledi. Yargılama esas hakkında savunma yapılması için 21 Eylül’e ertelendi.
4 Mayıs’ta Bağcılar 2. Asliye Ceza Mahkemesi Savcısı, köşesinde yazar Orhan Pamuk’a açılan davayı eleştirdiği için “Adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs” iddiasıyla yargılanan “Radikal” gazetesi yazarı Murat Yetkin’e 4,5 yıl hapis cezası verilmesini istedi. Gazetenin 18 Eylül 2005 tarihli nüshasında yayımlanan “Orhan Pamuk’a açılan davada Türkiye yargılanacak” başlıklı yazıda Pamuk davasının AB ile müzakere sürecinde Türkiye’nin karşısına çıkacağına dikkat çekilmiş, “Ancak bu davada Pamuk’un olduğu kadar aslında Türkiye’nin yargılanacağının kaç kişi farkında acaba Ankara’da?” denmişti. Yetkin’in yargılanmasına 24 Ağustos’ta devam edilecek.
3 Mayıs’ta Beyoğlu Cumhuriyet Savcısı Nihat Erdem, 24 Nisan’da yayımlanan “Kardeşlerinize Silah Çekmeyin” ile 9 Nisan 2006’da çıkan “Vicdani Retçi Savda: Askere Gitmeyin” başlıklı haberlerden “Ülkede Özgür Gündem” gazetesi muhabiri Birgül Özbarış hakkında, “halkı askerlikten soğutmak” iddiasıyla dava açtı. Bugüne kadar Özbarış hakkında bu iddia ile 6, “suç ve suçluyu övme” iddiasıyla da bir dava açıldı. Toplam 21 yıl hapsi istenen gazetecinin yargılanmasına Beyoğlu 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde 6 Temmuz’da başlanacak.
“Radikal” gazetesinde yayımlanan “Öcalan bir Gün Serbest Kalacak”başlıklı röportajı nedeniyle gazeteci Neşe Düzel hakkında “terör örgütü propagandası” iddiasıyla açılan dava zamanaşımından düşebilir. 2 Mayıs’ta Bağcılar 2. Asliye Ceza Mahkemesi Savcısı Ömer Karaçal, zamanında açılmadığını söylediği davanın düşürülmesini istedi. Ancak Savcı, gazeteciye röportaj veren Demokratik Toplum Partisi (DTP) kurucu üyelerinden Orhan Doğan hakkında davanın zamanında açıldığını bildirdi. Terörle Mücadele Yasası uyarınca açılan davaya 10 Ağustos’ta devam edilecek.
Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir hakkında “Tempo” dergisine verdiği söyleşi nedeniyle 2 Mayıs’ta dava açıldı. Adalet Bakanlığı’nın istemi üzerine açılan davada savcı, Baydemir’in basın yoluyla “halkı ırk veya bölge farklılığını gözeterek açıkça aşağıladığı” iddiasıyla 1,5 yıla kadar hapsini istedi. Bağcılar 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin istemi doğrultusunda Osman Baydemir, 7 Temmuz’da Diyarbakır 8. Asliye Ceza Mahkemesi’nde ifade verecek. Savcı Ali Çakır, derginin “Baydemir, Roj TV’nin kapanmamasını, Abdullah Öcalan’a uygulanan tecridin kaldırılmasını istiyor” sözlerini de iddianamesinde yer verdi.
1 Mayıs’ta Yargıtay 9. Ceza Dairesi, “Agos” gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’e “Türklüğü tahkir ve tezyif ettiği” gerekçesiyle Şişli 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nce verilen 6 ay hapis cezasının ertelenmesine ilişkin kararı, uygulama eksikliklerini gerekçe göstererek bozdu. Daire, suça konu yazıdaki “Türk’ten boşalacak zehirli kanın yerini dolduracak temiz kan, Ermeni’nin, Ermenistan ile kuracağı asil damarında mevcuttur” şeklindeki ibaresinin “Türklüğü tahkir ve tezyif edici” nitelikte olduğuna işaret etti.
23 Nisan’da Hukukun Üstünlüğü Derneği Başkanı Hüseyin Kara, “Cumhuriyet” gazetesinde yayımlanan bir karikatüre ilişkin Turhan Selçukile gazetenin Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Güray Öz hakkında suç duyurusunda bulundu. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na verilen suç duyurusu dilekçesinde, 19 Nisan 2006 tarihli gazetede Turhan Selçuk’un çizdiği ”Türbanlı domuz Avrupa Birliği yolunda” başlıklı bir karikatür yayınlandığı belirtildi. Karikatürün İslam dini mensuplarına hakaret içerdiği öne sürülen dilekçede, Selçuk ve Öz hakkında yasal işlem yapılması istendi.
21 Nisan’da Ankara 7. Asliye Ceza Mahkemesi, Barış Anneleri’ne “Mücadeleniz mücadelemizdir. Biz de barıştan yanayız, Barış Analarına teşekkür ediyoruz” dediği için “suçu övmek” iddiasıyla yargılanan Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) Genel Başkanı Alaaddin Dinçer’i ve PKK’nin hapisteki lideri Abdullah Öcalan’dan “Kürt halk önderi” olarak söz etmekle suçlanan İHD Genel Merkez yöneticisi Yüksel Mutlu’yu akladı. Mahkeme, gerekçesinde, Mutlu’nun 12 Temmuz 2004’te konuşma yapmadığını, konuşma yapan kişinin Müyesser Güneş olduğu belirtti.
20 Nisan’da Uluslararası Gazeteciler Federasyonu’nun (FİJ) bölgesel örgütü olan Avrupa Gazeteciler Federasyonu (EFJ), “Afrika” gazetesi yazarıSerhat Incirli’ye “Türk Ulusuna hakaret” iddiasıyla dava açılmasını kınadı. İncirli’nin Türkiye’yi eleştiren iki yazısında dolayı takibata uğradığını açıklayan EFJ Genel Sekreteri Aidan White Türk yetkililerinin ilk kez bir Kıbrıslı Türk gazeteciye dava açmaya kalkıştığını bildirdi ve kararı kınadı. White, “Bu, bağımsız gazetecilerin gözünü korkutmak ve kamuoyunda özgür tartışmanın baskı altına alınmak için yapılan planlı bir girişimdir” dedi. Dava haberi, Kuzey Kıbrıs yetkilisi Ferdi Sabit Soyer’in, Kıbrıs Türk Gazeteciler Cemiyeti’ne, “Polis, Serhat İncirli’nin adresini tespit etmek için ailesini sorguladı” demesiyle öğrenildi.
20 Nisan’da Adana 5. Asliye Ceza Mahkemesi, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı ve duruşma Savcısının mütalaalarına rağmen radyocu Sabri Ejder Öziç’i, Ceza Yasası’ nın 301. maddesi uyarınca 6 ay hapse mahkum etti; cezayı ne erteledi ne de para çevirdi. Mahkeme, Asker bulundurma ve Irak’a asker gönderme tezkeresinin Bakanlar Kurulu’ndan Meclise gönderildiği 24 Şubat 2003’te radyoda sarf ettiği sözlerden Öziç’i “Meclisi alenen aşağılama” iddiasıyla cezalandırıldı. “Kaptanın Seyir Defteri”programında Öziç, “Terör eylemlerine asker gönderme, asker bulundurma eğer böyle bir Meclisten alınacaksa, bu Meclis teröristtir” demişti.
Nisan ortasında Yargıtay’ın, Başbakan Erdoğan’ın karikatürist Musa Kart’a ait karikatürle ilgili açtığı “kişilik haklarına saldırı” iddiasıyla açtığı davada suç unsuru görmediği basına yansıdı. Yargıtay, Başbakanın Kart’ın karikatürünü yayımlayan Eskişehir’deki “Sakarya” gazetesine açtığı 10 bin YTL’lik tazminat davasını reddetti. Böylece Yargıtay, Eskişehir 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin “karikatürde suç unsuru yok” kararını onamış oldu.
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yücel Aşkın’ın tutukluluğunu yakalarına beyaz kurdele takarak protesto ettikleri için haklarında “yargıyı etkilemek” iddiasıyla dava açılan Üniversitenin Basın ve Halkla İlişkiler Koordinatörü Nalan Akgün ile İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümü Araştırma Görevlisi Azer Banu Kemaloğlu, 17 Nisan’da görülen davanın ilk duruşmasında beraat ettiler. Van 3. Asliye Ceza Mahkemesi, üniversite görevlilerini TCK’nın 288. maddesi uyarınca ve üç yıla kadar hapis istemiyle yargılıyordu.
Ankara 18. Asliye Hukuk Mahkemesi, “Ortadoğu” gazetesine yazılan “Omurgalı mı, solucan siyaseti mi?” başlıklı yazıya Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın açtığı 10 bin YTL’lik tazminat davasını 11 Nisan’da reddetti. Gazete ile yazar Zeki Saraçoğlu, Başbakanı başörtüsü sıkıntısını siyasi malzeme konusu yapmakla eleştirmişti.
Osmanlı Ermenileri Konferansı’nın durdurulmasına ilişkin mahkeme kararını eleştirdikleri için “adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs” ve “Yargıyı alenen aşağılama” iddiasıyla gazeteciler Hasan Cemal, İsmet Berkan, Haluk Şahinve Erol Katırcıoğlu hakkında 6 aydan 10 yıl hapis istemiyle açılan dava 11 Nisan’da zamanaşımından düştü. Ancak Bağcılar Savcılığı kararı temyiz etti. Aynı davada yargılanan “Radikal” gazetesi yazarı Murat Belge hakkındaki şikayet ise yazısı zamanaşımına girmediği için düşmedi. Belge’nin yargılanmasına Bağcılar 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde devam edilecek.
7 Nisan’da Filmin oyuncusu Necati Şaşmaz, yönetmen Raci Şaşmaz, Hasan Kaçar ve Bahadır Özdener, Kurtlar Vadisi dizisi ve Kurtlar Vadisi-Irak filmi hakkındaki ifadeleri nedeniyle gazeteciler Metin Uca, Hıncal Uluç vePerihan Mağden hakkında suç duyurusunda bulundu. Kadıköy Cumhuriyet Savcılığı, “Kurtlar Vadisi” filmine “basın yoluyla hakaret” ettiği gerekçesiyle gazeteci Perihan Mağden hakkında iki yıl hapis istemiyle dava açtı.
Mara Meimaridi’ye ait “İzmir Büyücüleri” adlı roman nedeniyle Literatür Yayınları’ na Ceza Kanunu’nun 301. maddesi uyarınca açılan dava 6 Nisan’da Beyoğlu 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde başladı. Yargılamaya 26 Temmuz’da devam edilecek. Yayınevi Edebiyat Araştırma İnceleme ve Sosyal Bilimler Yayın Yönetmeni Abdullah Yılmaz “Türklüğü, Türk Devletini ve Türk Silahlı Kuvvetleri’ni aşağılamak” iddiasıyla suçlanıyor.
6 Nisan’da Doz Yayınevi editörü Ali Rıza Vural, Mesut Barzani’nin iki ciltlik “Barzani ve Kürt Ulusal Özgürlük Hareketi” adlı kitabından hakim karşısına çıktı. Şubat 2003’te yapılan ilk baskısına dava yasa değişikliği nedeniyle düşen kitap, Mayıs 2005’te gerçekleştirilen ikinci baskıdan yine yargılanıyor. Beyoğlu 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın görülmesine 20 Temmuz’da devam edilecek. Beyoğlu Cumhuriyet Savcısı Nihat Erdem’in kaleme aldığı 5 Ekim 2005 tarihli iddianamede, “Cumhuriyeti neşren tahkir ve tezyif etmek” ile suçlanan editör Vural’ın, Ceza Kanunu’nun 301/2 maddesi uyarınca üç yıla kadar hapsi isteniyor.
3 Nisan’da Başbakan Erdoğan, “Penguen” dergisinde yayımlanan “Tayyipler Alemi” başlıklı karikatür nedeniyle açtığı 40 bin YTL’lik manevi tazminat davasının reddedilmesine ilişkin kararı temyiz etti. “Davalıların niyeti üzüm yemek değil bağcıyı dövmek şeklinde tezahür etmiştir” denilen temyiz dilekçesinde Ankara 1. Hukuk Mahkemesi’nin verdiği kararının bozulması istendi.
Düzenlemeler ve hak aramalar
13 Nisan’da hükümetin reform paketini açıklayan Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, yeni TCK’nın uygulanmasında bir sorun olmadığını,Pamuk davasıyla gündeme gelen 301. maddede de bir değişiklik öngörmediklerini söyledi.
Kamuoyunda “Gizli Anayasa” olarak nitelendirilen Milli Güvenlik Siyaset Belgesi ve bu belgeyi yürürlüğe sokan Bakanlar Kurulu kararının yürürlüğünün durdurulması için İHD ve TİHV’nin başvurduğu Danıştay 10. Dairesi, 18 Mayıs’ta Başkan Ali Güven ve üyeler Ahmet Başpınar, Cem Erbük, Nüket Yoklamacıoğlu ve İbrahim Berberoğlu’nun oybirliğiyle aldığı bir kararla, Başbakanlıktan belgenin bir örneği ve taleple ilgili savunmasını bekliyor. Daire, talebi bundan sonra değerlendirecek.
Eylül 2003’te İstanbul Dolmabahçe’de, Başbakan Erdoğan’ın korumasının attığı tekmenin peşini bırakmayan “Star” gazetesi yazarı Musa Ağacık, iki buçuk yıl sonra Başbakan’ın koruması Murat Öksüz’ü 3 bin YTL adli para cezasına mahkum ettirdi. 20 Haziran’da İstanbul 14. Asliye Ceza Mahkemesi, korumanın “efrada kötü muamele” yaptığına karar verdi. Ağacık’ın avukatı Doğan, “Eylemi yapan kamu görevlisi polis memurunun cezalandırılması kamu vicdanını rahatlattı” dedi.
Şubat’ta makamına gelen “Zaman” gazetesi Isparta eski Temsilcisi Arif Bayram Taş ve Cihan Haber Ajansı (CİHA) muhabiri Mustafa Altıntaş’ı korumalarıyla birlikte dövdüğü iddiasıyla yargılanan Belediye Başkanı Hasan Balaman’ın yargılanmasına 25 Mayıs’ta devam edildi. Belediye Özel Kalem Müdürü Ayhan Gürçiçek, Banu Okur, Cengiz Şimşek ve Mustafa Kabaağaç’ın ifadeleri alan Isparta 2. Asliye Ceza Mahkemesi, Balaman’ın 5 Temmuz’da gerçekleşecek bir sonraki celseye getirilmesine ve CİHA muhabiri Altıntaş’ın Adli Tıp Kurumu’na sevk edilmesine karar verdi.
Silahlı tehdit gerekçesiyle tutuklandıktan sonra savcının itirazı üzerine 4 Mart’ta yeniden yakalanarak Belçika’nın başkenti Brüksel’deki Forest Cezaevi’ne gönderilen gazeteci Abdi İpekçi cinayeti faillerinden Yalçın Özbey 21 Mayıs’ta serbest bırakıldı. “Çetecilik ve haraç toplama”suçlarından tutuklanan Özbey, savcının tutukluluk halinin devamı için ek süre talebinde bulunmaması üzerine tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
Nisan sonunda Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Uğur Mumcu, Bahriye Üçok ve Ahmet Taner Kışlalı’nın da aralarında bulunduğu aydınları öldürmekten suçlu bulunan Umut Davası sanıklarından 7’sinin, Topluma Kazandırma Yasası’ndan yararlanmamaları gerektiğini bildirdi. Başsavcılık, sanıklardan Ferhan Özmen’in müebbet hapis, Ekrem Baytap’ın da 15 yıllık hapis cezasının ise onanmasını talep etti. Yargıtay, Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nin Umut Davası’nın dokuz sanığı hakkında verdiği kararın temyiz istemlerine ilişkin tebliğnamesini tamamladı ve Yargıtay 9. Ceza Dairesi’ne gönderdi.
Haziran başında Umut Davası sanıklarından Ferhan Özmen’in avukatı, Yargıtay 9. Ceza Dairesi’nin sanıklar aleyhinde daha önceki bozma kararında imzası bulunan başkan ve 2 üye hakkında “reddi hakim” talebinde bulundu.
3 Nisan’da Ankara 4. İdare Mahkemesi, “Hürriyet” gazetesi muhabiriNurettin Kurt’un açtığı ve Konya Gazeteciler Cemiyeti ile Antalya Sanayi ve Ticaret Odası’nın da müdahil olduğunu davada, basın mensuplarıyla birlikte fotoğraf makinelerinin adliye binasına alınmamasına ilişkin Adalet Bakanlığı’nın işleminin yürütmesini durdurdu. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (CMK) 183. maddesine göre, “Adliye binası içinde ve duruşma başladıktan sonra duruşma salonundaki adli işlemlerin icrasında her türlü sesli ve görüntülü kayıt ve nakil olanağı sağlayan aletler yasak” idi.
Sansür ve Tekelleşmeye Tepkiler
Ulusal ve uluslararası ifade özgürlüğü kuruluşlarının endişelerini çeken, PKK lideri Abdullah Öcalan’a af getirdiği gerekçesiyle CHP’nin ertelettiği Terörle Mücadele Yasası (TMY) Tasarısı, 29 Haziran’da Meclis Genel Kurulu’nda kabul edildi. “Yayın sorumlusu” gibi geniş bir kavramı da içeren yasadaki “Terör örgütü açıklamaları yayımlamak” veya “terör örgütü propagandası yapmak” gibi ifade özgürlüğünü kısıtlayabilecek düzenlemeler, hapis cezasını yaygınlaştırıyor.Adalet Bakanı Cemil Çiçek, Meclisteki görüşmeler öncesinde, “Keşke böyle bir tasarı ile gelmeseydik, sevimsiz bir tasarı” dedi. Yasanın kabulünden sonra ise Çiçek, “hak ve özgürlükler sınırlandırılmayacak” diyerek teminat verdi.
Sivillerin askeri mahkemelerde yargılanmalarına sınırlama getiren 5530 Sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu ve Yargılama Usulü Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı, Meclis Genel Kurulu’nda 29 Haziran’da kabul edildi. Yasa sivillerin, askeri kişilerle birlikte askeri nitelikte bir suç işlemedikleri sürece, normal mahkemelerde yargılanmalarını olanaklı kılıyor. Ancak yasaya göre sivil mahkemeler, Askeri Ceza Kanunu hükümlerine atıf yapabilecek.
22 Haziran’da CHP Antalya Milletvekili Feridun Baloğlu, Türkiye Radyo Televizyon Kurumu’nun (TRT) 12 Ocak 2004’den bugüne kadar yerli ve yabancı firmalardan aldığı çizgi film sayısını ve bu filmlerin neye göre belirlendiğini soruyor. Baloğlu, Devlet Bakanı Beşir Atalay’ın yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığına sunduğu önergesinde, TRT Televizyon Daire Başkanı’nın, bir gazetede yer alan “TRT olarak Türk kültürüne aykırı yayın yapmıyoruz. Zaten ‘Winnie The Pooh’ adlı çizgi filmi bu yüzden almadık” şeklindeki açıklamasına işaret etti. Baloğlu, alınan filmlerin, hangi kanallarda ve saatlerde yayınlandığını, yayınlanmayan varsa bunun gerekçelerini öğrenmek istedi.
Yayıncı ve yazar kuruluşlarının temsilcileri, Avrupa Birliği (AB) ile üyelik müzakerelerinin resmen başlatılması kararının alındığı 12 Haziran’daki Lüksembourg zirvesinde Genişlemeden Sorumlu üye Olli Rehn’in “ifade özgürlüğü” konusundaki uyarlarına yol açan sorunların çözümünün zaman alacağını ve sürecin zorlu geçeceği kanısında. Türkiye Yayıncılar Birliği (TYB) Genel Sekreteri Metin Celal,: “Özgürlük getiren tüm yasaların uygulayıcılarca farklı yorumlanması veya uygulamaması biçimine bürünen bir direnç söz konusu. Geleceğe pek olumlu bakamıyoruz ne yazık ki” diyor.PEN Türkiye Merkezi Başkanı Vecdi Sayar ise iyimser ancak sorunun bugünden yarına çözülemeyeceğini düşünüyor.
Diyarbakır’dan yayın yapan “Gün TV” Yayın Yönetmeni Cemal Doğan,TV’ler için haftalık 4 saat, radyolar için de beş saat olan Anadilde yerel yayın sürelerinin “sinema ve müzik gibi kültürel yayınlar için” gevşetildiği yolundaki haberlerden memnuniyet duyamadıklarını 12 Haziran’da açıkladı. Varolan koşullarda ciddi zorluklarla yayın yaptıklarını açıklayan Doğan, RTÜK’ün münferit yayınlarla ilgili değil düzenli yayın şartlarında kolaylık sağlamasını bekliyor: “Yönetmeliğin kapsamı bu şekilde kaldığı sürece sıkıntılar sürecek. Eğer bu konuda bir adım atılmak isteniyorsa, yönetmelik tamamen gözden geçirilsin”.
“TRT’de baskı ve sansüre hayır” diyen, aralarında Basın Yayın ve İletişim Emekçileri Sendikası (Haber-Sen) ile Küresel Barış ve Adalet Komisyonu (Küresel BAK) ve TRT çalışanlarının bulunduğu yaklaşık iki yüz elli kişilik grup, 7 Haziran’da TRT İstanbul Radyosu önünde toplanarak basın açıklaması yaptı. TRT muhabiri ve Haber-Sen Beyoğlu Şubesi Basın-Yayın Sekreteri Mehmet Demir TRT uygulanan sansür ve baskıyla ilgili pek çok örnek verdi. Eyleme akademisyen Ufuk Uras, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu, Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel Sekreteri Musa Çam, sanatçı Salih Güney ve TRT Radyosu sanatçısı Umut Akyürek da destek verdi.
30 Mayıs’ta TGC Başkanı Orhan Erinç, Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi’nce düzenlenen “Salı Konferansları” çerçevesinde, öğrencilere basının sorunlarını anlattı. Erinç, “sendikasızlaştırmanın, gazetecilerin hem kişilik, hem de özlük haklarına yöneltilen bir saygısızlık olduğunu” söyledi.
12 Mayıs’ta “Seçmen Sizi Gözetliyor” isimli Girişimin sözcülerinden Şanar Yurdatapan, TMY Tasarısı’na, “terörden çok özgürlüklerini kısıtladığı, işkenceye yeşil ışık yaktığı ve DGM’leri geri getirdiği için karşı olduklarını bildirdi. Tasarının kabul edilmesi halinde yasanın, kavram kargaşasına neden olduğu için hukuksal bir kaosa da yol açacağı uyarısında bulunan Yurdatapan, “Yasanın o veya bu maddesi değil tümü geri çekilmelidir” dedi. TGC 16 Mayıs’ta Türk Ceza Hukuku Derneği ile ortaklaşa “Terörle Mücadele Yasası Tasarısı” konusunda bir panel düzenledi.
Ceza Yasası’ndaki düşünceyi kısıtlayan düzenlemelerin geri çekilmesi için 28 Mart’ta sivil itaatsizlik eylemi gerçekleştiren aydınlar, haklarında açılan soruşturma kapsamında 5 Mayıs’ta İstanbul Sultanahmet Adliyesi’nde Savcı Nurten Altınok’a ifade verdiler. Yeni TCK’nın antidemokratik maddelerini 31 paragraflık bir metinle çiğneyip kendilerini ihbar eden 20 kişi içerisinde İstanbul’da bulunanlardan yedi kişi, verdikleri ifadede, “İmza bana aittir, bu işe bilerek ve isteyerek katıldım, başka diyeceğim yoktur” dediler.
Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu’nun (KPK) 5 Mayıs’ta Ankara’da yapılan 56. toplantısının sonunda bir basın toplantısı düzenleyen AB-Türkiye KPK Eş Başkanı Joost Lagendijk, “Açılışta söylediklerim geçerli. Avrupa Parlamentosu açısından Türkiye’deki reformlara bakarsak, karşı karşıya olduğumuz resim karışık” diye konuştu.
19 Nisan’da Muş İl Mili Eğitim Müdürlüğü, “Haber 49” gazetesi için yazılar yazan Endüstri Meslek Lisesi Edebiyat Öğretmeni Kasım Sığınç’ı, “kınama”yla cezalandırdı. Cezayı 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125/B-d maddesine dayandıran Müdürlük, 19 Nisan’da Sığınç’ın cezasını “olumlu çalışmaları ve temiz sicili” sayesinde “uyarı”ya dönüştürdü.
RTÜK’ün izniyle 23 Mart’ta Kürtçe’nin Kırmançi lehçesinden yayına bağlayan Şanlıurfa “Medya FM”, anadilde yayını zor şartlarda gerçekleştiriyor. Hafta içerisinde toplam beş saat Kırmançi yayın yapan radyonun Genel Koordinatörü Mustafa Arısüt, 6 Nisan’da, program hazırlığı, sunumu ve bürokratik yükümlülüklerin yerine getirilmesi için iki kişiyi günde on saat çalıştırdıklarını ifade etti.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi
27 Haziran’da AİHM, ” Özgür Bakış” gazetesinin 1 Haziran 1999 tarihli sayısında yazar Fikret Başkaya’a ait bir yazıdan “bölücülük propagandası” iddiasıyla cezalandırılan gazetenin sorumlu yazı işleri müdürü Hasan Deniz’in ifade özgürlüğü hakkının kısıtlandığına karar verdi. AİHM, 4 Ocak 1999’da “Yeni Evrensel” gazetesinin Olağanüstü hal yasalarıyla yönetilen bölgeye sokulması ve dağıtılmasıyla ilgili Türkiye’yi gazete yetkilileri Fevzi Saygılı ve Tuncay Seyman’a 6 bin 500 avro (13 bin YTL) ödemeye mahkum etti. AİHM, Tunceli Kültür ve Dayanışma Derneği başkanı Selman Yeşilgözile dernek komite üyesi Ali Firik’in başvurusunda Türkiye’yi, 16 bin avro (32 bin YTL) tazminata mahkum etti.
22 Haziran’da AİHM, “Türkiye Komünist Partisi 5. Kongre Belgeleri”başlıklı kitap nedeniyle yetkilisi 13 ay 10 gün hapse mahkum olan Ürün Yayınları’nın ifade özgürlüğü davasında Türkiye’yi 3 bin 500 avro (7 bin YTL) ödemeye mahkum etti. Kitap, 28 Mart 2003’te “bölücülük propagandası”iddiasıyla cezalandırılmıştı. AİHM, “faşizm” ve “Kürtlerin ayrılık hakkı” gibi ifadelerin belirli bir sertliğe işaret edebileceğini ancak vatandaşlar arası şiddet kullanımını, kin ve düşmanlığı teşvik edici ifadeler olarak görülemeyeceğini bildirdi.
11 Mayıs’ta AİHM, “1900’dan 2000’e Kürtler” Kronolojik Albümü’nün editörü olarak kaleme aldığı yazılarda “bölücülük propagandası” yaptığı gerekçesiyle hapse mahkum edilen gazeteci Zeynel Abidin Kızılyaprak’ın başvurusunu yaptığı ön incelemede kabul etti. Kapanan “Özgür Bakış” gazetesinin okurları için hazırladığı albümün editörü olan Kızılyaprak, İstanbul 2. Devlet Güvenlik Mahkemesi’nce (DGM) 1 yıl 4 ay hapis ve bin 612 YTL para cezasına çarptırılmıştı.
4 Mayıs’ta AİHM, ifade özgürlüğünü ihlal ettiği gerekçesiyle Türkiye’yi toplam 33 bin 052 avro (52 bin 880 YTL) ödemeye mahkum etti. Kürt kimliğinin tanınması ve “şiddet politikaları”nın terk edilmesini istedikleri konuşmaları nedeniyle hapse mahkum edilen Demokrasi Partisi (DEP) milletvekilleriMahmut Alınak, Sırrı Sakık ve Ahmet Türk’ün açtıkları davada Türkiye, 26 bin 500 avro (42 bin 400 YTL) ile cezalandırıldı. “Asker uğurlamaları ve toplumsal hafıza” başlıklı haber nedeniyle Genelkurmay Askeri Mahkemesi’nde cezalandırılan “Günlük Emek” gazetesi yazı işleri müdürüAhmet Ergin’e de 3 bin 500 avro (5 bin 600 YTL) ödenmesine karar verdi.
2 Mayıs’ta da AİHM, “İslamiyet Gerçeği” kitabının yazarı Erdoğan Aydın Tatlav’ı “İslam’a hakaret” iddiasıyla cezalandıran Türkiye’yi, 3 bin 052 avro (4 bin 880 YTL) tazminat ödemeye mahkum etti.
11 Nisan’da AİHM, Demokrasi Partisi eski milletvekili Mehmet Hatip Dicle,”2000’de Yeni Gündem” gazetesi sahibi Mehmet Emin Yıldız ve çalışanlarıile Emeğin Partisi Elazığ Şubesi’nde konuşma yapan Sevgi Yılmaz’ın açtığı ifade özgürlüğü davalarında, Türkiye’yi 24 bin 800 YTL ödemeye mahkum etti. AİHM, “2000’de Yeni Gündem” gazetesinin OHAL Bölgesi’ne sokulmamasıyla ilgili 9 bin avro (14 bin 400 YTL) tazminata hükmetti.
4 Nisan’da AİHM, Devlet Güvenlik Mahkemesi’nin (DGM) Yeniden Doğuş Partisi (YDP) Genel Başkanı iken hapse mahkum ettiği Hasan Celal Güzel’in başvurusunda Türkiye’yi adil yargılama yapmadığı için mahkum etti. Kararını oybirliğiyle alan AİHM, kararın kendisinin manevi zararlarının giderilmesi için yeterli olduğunu belirtti; Güzel’e bin avro (bin 600 YTL) mahkeme gideri ödenmesine hükmetti. AİHM, en uygun tavrın Güzel’in bağımsız ve tarafsız bir mahkemece yeniden yargılanmaları olacağını da bildirdi.
Kurum kurum, yönetmelik maddelerine göre RTÜK Cezaları
Radyo Televizyon Üst Kurulu’nun (RTÜK) İnternet sitesine göre, 2006 yılının son üç ayında cezai işlem yapılmadı. RTÜK sitesinde buna dair bir duyuru bulunmamasını nedeniyle temenni ediyoruz ki, medyaya yönelik cezai yaptırım uygulanmadı. (EÖ)

Sayfa Başı