301 davaları sadece fikir insanını değil, devletin uygulamalarını eleştiren sokaktaki insanı bile tehdit etti. Türkiye’de üç gazeteci hapiste. Hükümetin hızla yasalaştırmaya çalıştığı TMY, beş kişiyi hapse gönderebilir. AİHM’ye 115 bin 730 YTL ödedik.
Diyarbakır’da 30 Mart’taki cenaze töreni sonrası çıkan olayları takip edenDicle Haber Ajansı (DİHA) muhabiri Şakir Uygar polisin açtığı ateş sonucu ayağından yaralandı. “Devrimci Demokrasi” gazetesi muhabiri olduğu bildirilen İlyas Aktaş açılan ateşte ağır yaralandı. Batman’da Diyarbakır’daki olayları protesto eden göstericiler gazeteci Nizamettin İzgi’nin başında bulunduğu “Batman” gazetesine saldırdı. Haber servisi bölümünün bulunduğu Sonsöz Matbaası zarar gördü.
Basın meslek örgütleri, Başbakan Erdoğan’ın Monaco’ya giderken yaptığı “Medyanın ileri gelenleri kendini yormasın. Bir çok iftiranın yalan olduğu ortaya çıktı. Bunun bir şeyler karşılığında olduğunun farkındayız. Bunu da bu kadar ağır söylüyorum” şeklindeki sözlerine 1 Mart’ta tepki gösterdiler. TGC, sözleri “ciddiyetsiz ve kabul edilmez” buldu. Basın Konseyi, suçlamanın üzüntü verici olduğunu kaydederek, buna son verilmesini istedi.
21 Şubat akşamı Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül’ün özel bir televizyon kanalına yaptığı açıklamada, gazetecilerin, “yabancı diplomatların, yabancı servislerin manipülasyonlarına açık olduğu”yönündeki ifadeleri basın meslek örgütlerince tepki gördü. Diplomasi Muhabirleri Derneği (DMD), Dışişleri Bakanı’nın sözlerine açıklık getirmeye çağırırken TGC ve Çağdaş Gazeteciler Derneği ( ÇGD), sözleri başarısızlığına bağladı.
“Sabah” gazetesi muhabiri Aliye Çetinkaya’nın, Eğitim Araştırma Dayanışma Derneği’nin (HEDA-DER) 10 Şubat’ta Konya’da düzenlenen “Resul’e Sadakat Yürüyüşü” başlıklı mitingi izlerken bir grubun saldırısına uğradı, tehdit edildi ve hakaretine maruz kaldı. Gazetecinin şikayeti üzerine iki kişi gözaltına alındı. HEDA-DER ise, gazeteci Çetinkaya hakkında “mitingin adabını bozmak” iddiasıyla suç duyurusunda bulundu.
Isparta Belediye Başkanı Hasan Balaman, 9 Şubat’ta makamına çağırdığı “Zaman” gazetesi Isparta Temsilcisi Arif Bayram Taş ile gazetenin muhabiriMustafa Altıntaş’a saldırdı. Gazetenin 8 Şubat 2006 tarihli sayısında yayımlanan “AK Partili Başkanının Yetkileri Elinden Alındı” başlıklı haberi beğenmeyen Balaman, korumalarıyla gazetecileri hedef aldı. Basın Konseyi ve ÇGD, saldırıyı kınadı ve sorumluların yargılanmasını talep etti. Balaman’ın koruması Fatih Sarıoğlu, 11 Şubat’ta tutuklanıp ardından tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılırken, Başsavcı Erol Tosun’a ifade veren Balaman ile Hukuk danışmanı Aykut Tecan tutuksuz yargılanacak. Dava, 7 Nisan’da başlıyor.
17 Ocak’ta, Diyarbakır “Gün TV” muhabiri Aydın Öztürk, Bismil İlçesi’nde köy ağası olduğu belirtilen Nevaf Kahraman ve ona bağlı kişilerce, güvenlik kuvvetlerinin yanında dövülerek hastanelik edildi. İşçi Partisi’nin daveti üzerine Aslanoğlu Köyü Hanpazarı mezrasına giden Öztürk, köylülerin oturma eylemiyle ilgili ağa ve çevresinin görüşünü almak istiyordu. Bismil Devlet Hastanesi’ne kaldırılan gazetecinin kafasına ve sağ kaşına aldığı darbelerden dolayı 14 dikiş atıldı. Gün TV, muhabirine dayağı bir açıklamayla kınadı.
Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) ve Basın Konseyi’nin “Hapisteki gazeteciler” listesinde yer alan Memik Horuz, Ocak 2007’de tahliye olabilir. “TİKKO örgütü” üyesi olduğu iddiasıyla 15 yıl hapisle cezalandırılan “İşçi Köylü” dergisi Genel Yayın Yönetmeni Horuz’un durumu, eski Ceza Yasası’ndaki ilgili maddenin şartlı tahliye için öngördüğü infaz süresi doldurulduktan sonra 5237 Sayılı yeni Türk Ceza Kanunu’na (TCK) göre yeniden ele alınacak.
1 Ocak 2006 itibariyle “Hapishanede Bulunan Gazeteci Sıfatlı Kişilerle İlgili Raporu”nu 27 Mart’ta açıklayan Basın Konseyi, Türkiye’de üç kişinin gazetecilik işlevinden cezaevinde olduğunu bildirdi. Basın Konseyi, bu kişilerin Kocaeli 2 No’lu F Tipi Cezaevi’nde bulunan “İşçi Köylü” gazetesi yazı işleri müdürü Barış Açıkel, “Mavi” ve “Kent” gazetelerinin yazı işleri müdürüCengiz Doğan, “İşçi Köylü” gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Memik Horuzolduğunu duyurdu.
DİHA muhabirleri Evrim Dengiz ile Nesrin Yazar isimli muhabirler, PKK lideri Abdullah Öcalan’ın Kenya’da yakalanarak Türkiye’ye getirilişinin 7. yıldönümünde 15 Şubat’ta yapılan protesto eylemleri izlerken Mersin’de gözaltına alındı. Ceza Yasası’nın 302/1 maddesi gereğince “Devlet hâkimiyeti altında bulunan toprakların bir kısmını şiddet yoluyla ayırmak” iddiasıyla tutuklanan gazeteciler 18 Şubat’ta tutuklanarak Mersin E Tipi Kapalı Cezaevi’ne gönderildi.
PKK’ye bağlı HPG grubunun açıklamalarını yayımladığı için 13 Eylül’de tutuklanan Nusaybin “Mavi” ve “Kent” gazetelerin sorumlu yazı işleri müdürü Cengiz Doğan, beş ay sonra Diyarbakır D Tipi Cezaevi’nden 3 Şubat’ta tahliye edildi. “PKK propagandası yapmak” ve “Suçlu ile suçu övmek” ile suçlanan Doğan, Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada, bir yıl altı ay 22 gün hapis cezasına çarptırıldı. Doğan’ın hapiste geçirdiği süreyi göz önüne alan mahkeme, gazeteciyi serbest bıraktı. Gazeteci TCK’nın 220/8 maddesinden yargılanıyordu.
“Sabah” gazetesi yazarı Mahmut Övür, Ankara’da kaldığı otelde, 1 Şubat sabahı, saat 5.30 sularında, gözaltına alındı. İki polis memuru, “Hakkınızda tutuklama emri var” diyerek Övür’ü Esat Karakolu’na götürdü. “Ben gazeteciyim, sabah 09.00’da karakola gelip ne olduğunu öğrensem öyle ifade versem olmaz mı?” diye soran gazeteci, “Siz 04.00’te gelmediğimize şükredin” denilerek terslendi. Ankara Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü’ne götürülen Övür, yıllar önce Kanal 6′nın genel yayın müdürü iken açılan hakaret davası kapsamında arandığını öğrendi. Adliye, aylar önce beraatla sonuçlanan davaya ilişkin bilgileri polise bildirmediği için gazeteci gözaltına alındı.
Başbakan Erdoğan, SEKA Kağıt Fabrikası’nın kapatılmasına karşı işçilerin ve ailelerinin sloganlarına yer veren “Günlük Evrensel” gazetesine açtığı tazminat davasını da kaybetti. Gazetenin 1 Şubat 2005 tarihli sayısında yayımlanan “SEKA’lı AKP’ye Lanet Okuyor” başlıklı haberden Başbakan ve Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP), gazeteden 15 bin YTL manevi tazminat talep ediyordu. 28 Mart’ta Ankara 16. Asliye Hukuk Mahkemesi, “gazete haberinde SEKA eyleminde atılan sloganlara gelişmeler eşliğinde habercilik gereği yer verildiğine” karar verdi.
Başbakan Erdoğan’ın, 24 Şubat 2005’te çıkan “Tayyipler Âlemi” başlıklı karikatürlerden “Penguen” dergisine açtığı davayı reddeden Ankara 1. Asliye Hukuk Mahkemesi yargıcı Beyhan Azman, 24 Mart’ta kamuoyuna duyurulan gerekçeli kararında, “Bilim adamı, sanatçı, yazar ve çizerleri tazminat silahıyla susturulmuş toplumlar ilerleyemez” dedi. Ancak Başbakan, bu kararı temyiz etti.
Kumkapı’daki işyerlerine astıkları pankartla Emniyeti protesto eden dokuz işletmeciye 301. maddeden açılan dava, ilk duruşmada, 24 Mart’ta beraatla sonuçlandı. Duruşmaya katılmayan iki sanığın dinlenmesinden vazgeçen İstanbul 2. Sulh Ceza Mahkemesi, esnafın beraatına karar verdi. Lokanta, bar ve disko gibi içkili işyeri işleten sanıklar, 24 Kasım 2005’te işyerlerine, “İşyerimiz, polisin yasalara ve hukuka aykırı keyfi olarak denetim adı altında yaptığı uygulama ve baskılar nedeniyle tarafımızdan bir gün süreyle kapatılmıştır” yazılı pankart astılar.
23 Mart’ta Bağcılar Cumhuriyet Savcılığı, çocuklara işkence yapıldığı iddiasına yer verirken doktor raporunu yayımlayan “Radikal” gazetesi muhabiri İsmail Saymaz, “yargı işlemlerini yorumladığı” gerekçesiyle dava açtı. Saymaz ile birlikte sorumlu müdürü Hasan Çakkalkurt ve Yayın Yönetmeni İsmet Berkan da, Basın Kanunu’nun 19. maddesinden 8 Haziran’da mahkeme karşısına çıkacaklar.
20 Mart’ta Başbakan Erdoğan, partisinin çeşitli etkinliklerinde söylediği “Beraber yürüdük biz bu yollarda” şarkısının sözlerini değiştirdiği yazısındaki ifadelerden “Günlük Evrensel” gazetesi köşe yazarı Yücel Sarpdere ve gazete aleyhine 10’ar bin YTL’lik tazminat davası açtı. Erdoğan’ın avukatı Fatih Şahin’in Ankara 15. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açtığı davanın dilekçesinde, 3 Mart 2006’da yayımlanan yazıyı suça gerekçe olarak gösterdi.
2005’te, 1 Mayıs İşçi Bayramı öncesinde kaleme aldığı bir yazıda hükümeti eleştirdiği için iki yıl hapisle yargılanan yerel “Demokrat İskenderun”gazetesi sahibi Ersen Korkmaz yazısını inceleyecek bilirkişi arıyor. Gazeteciyi “hükümeti alenen aşağıladığı” gerekçesiyle yargılayan İskenderun 2. Asliye Ceza Mahkemesi, 17 Mart’ta, bilirkişi talebine karşılık “yetkili öğretim üyemiz yok” diyen Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ne gazetecinin dosyasını bir kez daha gönderdi. Yargılamaya 7 Temmuz’da devam edilecek. Gazeteci, Türkiye Komünist Partisi’nin (TKP) İskenderun’daki panelini izlediği için de TKP’li Necmettin Salaz ile birlikte üç yıl hapis istemiyle yargılanıyor.
Mart ortasında Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK),Eximbank’la ilgili murakıp raporunu sekiz aydır işleme koymamakla eleştiren “Vatan” gazetesi yazası Bilal Çetin hakkında suç duyurusunda bulundu. TGC, BDDK’nin şikayetini “hapis cezası tehdidiyle ifade özgürlüğünü engellemeye yönelik, haksız ve yersiz bir girişim” olarak nitelendirdi.
Birgün gazetesi yazarı ve Sesonline haber sitesinin Yayın YönetmeniYalçın Ergündoğan, Haydar Baş ve müritleriyle ilgili kaleme aldığı bir yazıdan 16 Mart’ta, İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde, bir kez daha hakim karşısına çıktı. Eski TCK’nın 480/1-4 maddesi uyarınca üç yıl hapis ve de para cezası istemiyle yargılanan yazar, “Müridleri Haydar Baş’a başkaldırdı” başlıklı yazısı nedeniyle suçlanıyor. Yazar Ergündoğan’ın davası 21 Haziran’da sürecek.
Hürriyet gazetesinde Yrd. Doç. Dr. Ramazan Gülendam ile ilgili yayımlanan habere yayın yönetmeni olduğu “Çağdaş Demokrat” gazetesinin 18 Mart 2005 tarihli sayısında yer veren gazeteci İlhan Kaya hakkında haberden yaklaşık bir yıl sonra dava açıldı. “Edebiyat Fakültesinde Muhafazakar Hocanın Marifetleri” başlığıyla manşetten verilen haberden gazeteci İlhan Kaya ve gazete sahibi eşi Özge Kaya, 13 Mart’ta, 3’er bin YTL tazminat istemiyle şikayet edildiler. Dava, 8 Mayıs’ta başlıyor. Ayrıca, gazeteciler de aynı tutarda tazminat talebiyle Gülendam’a dava açtılar.
Bağcılar Savcılığı’nın gazeteci-yazar Ertuğrul Kürkçü hakkında açtığı soruşturma 24 Şubat’ta takipsizlikle sonuçlandı. Cumhuriyet Savcısı Ali Çakır, “Radikal 2” gazetesinin 6 Kasım 2005 tarihli sayısında yayımlanan “Mustafa Kemal: İmge ve Gerçek” başlıklı yazıdan Kürkçü hakkında kovuşturma açılmasına yer olmadığına karar verdi. Çakır, “Yazıda, Cumhuriyetin kurucusu Atatürk’ün, politik, düşünce ve yaklaşımlarının eleştirel bir tarzda ele alınarak sorgulandığı ve yazarın kendi kişisel düşüncelerini ortaya koyarak politik bir değerlendirmeye tabi tuttuğu anlaşıldı” dedi. 5816 Sayılı Kanun uyarınca soruşturma yürütülen gazeteci, gerek görülseydi 4,5 yıla kadar hapisle yargılanacaktı.
Başbakan Erdoğan’ı protesto ettiği için azarlanan çiftçi Mustafa Kemal Öncel hakkında, Mart ortasında, “kamu görevlisine hakaret” iddiasıyla ve iki yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. Öncel hakkında soruşturma açan Mersin Cumhuriyet Savcısı Hatice Tatar, Öncel’in Başbakan’a, “Çiftçi kan ağlıyor. Ne yüzle geldiniz?”demesini hakaret olarak değerlendirdi. Öncel, 11 Şubat’ta Mersin’e yaptığı gezisinde Başbakanı bağırarak protesto etmişti. Erdoğan, konuşmak için yanına çağırdığı çiftçiyi herkesin gözü önünde, “Lan” diye azarlamış ve “Ananı da al git” demişti.
2002’de Almanya’da yapılan “Kadın Hakları: İnsan Hakları mıdır?” başlıklı panelde “Türk Silahlı Kuvvetleri’nin manevi şahsiyetine hakaret ettiği” gerekçesiyle yargılanan İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi BaşkanıEren Keskin 15 Mart’ta 10 ay hapse mahkum edildi. Kartal 3. Asliye Ceza Mahkemesi, 301. maddeden verdiği cezayı paraya çevirdi. Soruşturma aşamasında ifade veren Keskin, Gözaltında Cinsel Taciz Ve Tecavüze Karşı Hukuki Yardım Bürosu’na başvuran kadınlara cinsel tacizde ve tecavüzde bulunan kişiler arasında asker, polis, korucu ve itirafçılar olduğu yönünde bir konuşma yaptığını söylemişti. Keskin, para cezasını ödemeyeceğini duyurdu.
15 Mart’ta Başbakan Erdoğan, CHP Grup Başkanvekili Haluk Koç’un, malvarlığı tartışmalarıyla ilgili sözlerini yansıtan “Cumhuriyet” gazetesi ve yazar İlhan Selçuk hakkında 20’şer bin YTL’lik tazminat davası açtı. Başbakanın avukatı Fatih Şahin, Ankara 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne sunduğu dava dilekçesinde, gazetede 31 Ocak ve 1 Şubat 2006’da yayımlanan “‘Başbakan Kıvırtıyor” ve ”Başbakan Kaçacak, CHP Kovalayacak” başlıklı haberlerde, müvekkilinin “kişilik haklarının ihlal edildiği, katlanılması ağır hakaretlere yer verildiği” iddia edildi.
14 Mart’ta Başbakan Erdoğan, “Birgün” gazetesi yazarı Erbil Tuşalp’e, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yücel Aşkın’a açılan davayı eleştirdiği için 10 bin YTL manevi tazminat istemiyle dava açtı. Gazetenin 24 Aralık 2005 tarihli nüshasında yer verilen ifadeler Ankara Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne iletilen şikayete gerekçe olarak gösterildi.
2001’de yayımlanan “Ordu ne işe yarar?” ve “Yeni Barbarlar Apoletli Talibanlar” yazılardan mahkum olduktan sonra yeni TCK ile birlikte yeniden yargılanan “İdea Politika” dergisi Yayın Yönetmeni Erol Özkoray, 7 Mart’ta yine mahkeme karşısına çıktı. Şişli 2. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki davaya 2 Haziran’da devam edilecek. Gazeteci Özkoray’ın RSF Genel SekreteriRobert Ménard ile aynı mahkemede yargılandığı dava da devam ediyor.
1999 Marmara Depremi sonrasında yaşananları anlattığı “Boyalı Bank Nöbetini Terk Etmek” kitabında “Askeri kuvvetleri alenen aşağıladığı” iddiasıyla yargılanan “SoL” dergisi yazarı ve Emekli yüzbaşı Murat Papuç’ın davası 7 Mart’ta zamanaşımından düştü. Kadıköy 2. Asliye Ceza Mahkemesi, davayı TCK’nın 26/1-2 ve Ceza Muhakemeleri Kanunu’nun 223/8 maddesi uyarınca düşürdü.
Yeni Dünya için “Çağrı” ve “Güney” isimli dergilerin sahibi ve sorumlu müdürü Aziz Özer, 159’dan açılan ve dört kez Yargıtay’dan döndükten sonra bu kez 301’den yine mahkumiyetle sonuçlanan davayı beşinci kez Yargıtay’a taşıdı. 9 Mart’ta avukat Özcan Kılıç, Beyoğlu 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin verdiği 720 YTL’lik para cezasını temyize götürdü. Özer, Şubat 2001’de çıkan özel sayıdaki “Operasyonlarda” ve “Cezaevlerine Devlet Saldırısı” başlıklı yazılardan suçlu bulundu.
Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç’un, “kişilik haklarına hakaret” edildiği gerekçesiyle, haftalık “Penguen” dergisine açtığı tazminat davasının görülmesine 27 Nisan’da devam edilecek. 27 Eylül 2005’te görülmeye başlayan davada, son olarak, dergi sahibi Erdil Yaşaroğlu’nun mali durumunun araştırılmasına karar verilmişti. Bakan Koç, Yaşaroğlu’nun yanı sıra, yazı işleri müdürü Fatih Solmaz ve derginin yayıncısı Pak Basın Yayın Şirketi’nden 20 bin YTL manevi tazminat talep ediyor.
PKK’nin Temmuz 2005’te kaçırdığı Er Coşkun Kırandi’yi teslim alan insan hakları heyet üyelerine ve olayı izleyen gazetecilerin yargılanmalarına 3 Mart’ta başlandı. Yargılanan dokuz sanıktan yedisinin ifadelerini dinleyen Tunceli Asliye Ceza Mahkemesi, diğer iki sanıkla tanıkların dinlenmesi için davaya 2 Haziran’d a devam edilmesine karar verdi. Aktivistler Mihdi Perinçek, Selahattin Demirtaş, Ferhat Tunç, Özgür Söylemez ve Umur Hozatlı ile olayı izleyen DHA muhabiri Ferit Demir, Anadolu Ajansı (AA) muhabiri Haydar Toprakçı, DİHA muhabirleri Abdülkadir Özbek ve Rüştü Demirkaya “örgüt propagandası yapmak” ile suçlanıyorlar.
“Türkiye’de Cuma” dergisinde yayınlanan “Paşalar Laf Dinlemezse” başlıklı yazısı nedeniyle gazeteci Abdurrahman Dilipak’a Askeri Mahkemede açılan dava, eğer Askeri savcı ikinci kez itiraz etmezse nihayet sivil mahkemeye taşınacak. 1 Mart’ta 3. Kolordu Askeri Mahkemesi, Orgeneral Hurşit Tolon’un emriyle temyiz edildikten sonra Askeri Yargıtay’ca bozulan önceki karara oybirliği ile direndi. Dilipak, Askeri Ceza Kanunu 95/4-5 maddesi uyarınca ve “astlık üstlük münasebetlerini zedelemek” iddiasıyla suçlanıyor. İkinci kez temyiz edilmezse dosya Bağcılar Asliye Ceza Mahkemesi’ne gönderilecek ve Dilipak Ceza Yasası’nın 301. maddesinden yargılanacak.
Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) Tunceli Şube BaşkanıHanefi Bekmezci, bir basın açıklamasıyla 12 kamu emekçisinin sürgün edilmesini ve Şemdinli olaylarını kınadığı için açılan davada 28 Şubat’ta beraat etti. Mahkeme başkanı Murat Sekmen, “suçun yasal kurucu maddi ve manevi unsurları oluşmadı” dedi. Tunceli Asliye Ceza Mahkemesi, savcıSedat Ertaşkın’ın “301’den ceza verilsin. Bazı haklardan mahrum kalsın” yolundaki esas hakkındaki mütalaasına katılmayarak sendikacıyı akladı. Sendikacının avukatı Barış Yıldırım, Ertaşkın’ın beraat kararını temyiz ettiğini açıkladı. Bekmezci, “devleti alenen aşağılamak” iddiasıyla iki yıl hapis istemiyle yargılanıyordu.
Çocuklara işkence yapıldığı iddiasıyla açılan soruşturmayı, doktor raporunu yayımlayarak işleyen “Radikal” gazetesi muhabiri İsmail Saymaz’a, 24 Şubat’ta, “Yargıyı etkilediği” gerekçesiyle uyarınca 20 bin YTL ön ödemeli para cezası verildi. Ancak gazete, ön ödeme cezasını ödemeyi reddetti. Bu durumda, gazete yetkilileri hakkında TCK’nın 75. maddesi uyarınca dava açılacak. Cumhuriyet Savcısı Ali Çakır, 23 Şubat 2006’da yayımlanan “11 Yaşındaki Çocuğa İşkence İddiası” başlıklı haberde, Başsavcılıkta devam eden soruşturma evrakındaki doktor raporuna yer verildiğin bildirdi.
Emeğin Partisi (EMEP) Hozat İlçe Başkanı Erdem Ulaş Çelik’e, Parti binasının camlarına Deniz Gezmiş’in fotoğrafını astığı için açılan dava 22 Şubat’ta beraatla sonuçlandı. “Suçu övdüğü” iddiasıyla hakkında eski Ceza Yasası’nın 312/1. maddesinden dava açılan ve Hozat Asliye Ceza Mahkemesi’nde yargılanan Çelik, “yüklenen suçun sanıkça işlenmediğinin sabit olması” nedeniyle, Ceza Muhakemeleri Kanunu’nun 223/2-b maddesi uyarınca beraat etti.
Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı, “Star” gazetesinin Pazar ekine verdiği röportaj nedeniyle Hukukçular Birliği’nin şikayet ettiği gazeteci Hrant Dink hakkında takipsizlik kararı verdi. 15 Aralık 2005’te alınan takipsizlik kararı 22 Şubat’ta tebliğ edildi. Dink’i “adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs etmek” ve “Türklüğü alenen aşağılamak” ile suçlayan Avukat Kemal Kerinçsiz, takipsizlik kararına itiraz etmedi. Cumhuriyet Savcısı Savaş Kırbaş, yazının tümü dikkate alındığında atılı suçları işleme kastı bulunmadığını, yazının eleştiri mahiyeti bulunduğuna karar verdi. Dink ile birlikte, “Star” gazetesi Sorumlu müdürü İbrahim Sarp ile röportajı yapan yazar Metin Yüksel de suçlanıyordu.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, “Agos” gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’e, eski Ceza Kanunu’nun 159. maddesi uyarınca “Türklüğü tahkir ve tezyif etmek” suçundan verilen ertelemeli mahkumiyetin esastan ve usulden bozulmasını istediği Şubat sonunda öğrenildi. Gazetesinde Ermeni kimliği üzerinde bir yazı dizisi yazan Dink, Şişli 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nce 7 Ekim 2005’te “Türklüğe hakaret” ettiği iddiasıyla ertelemeli 6 ay hapse mahkum olmuştu. Gazetecinin avukatıFethiye Çetin’in kararı temyiz etmesi üzerine dosya Yargıtay’a taşınmıştı.
Adana’da dokuz yaşındaki bir erkek çocuğuna tecavüz edildiği iddiasıyla Adana ve İstanbul Adli Tıp Kurumları’ndan verilen raporları, kurum ve doktor adı vermeden eleştiren gazeteci-yazar Ahmet Altan, 6 bin YTL tazminat ödemeye mahkum edildi. Adana 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 28 Aralık 2005’te aldığı kararın gerekçesi 31 Ocak 2006’da tebliğ edildi. Altan’ın avukatı Ceyda Yüzçelik, Şubat ortasında kararı temyiz etti. 1 Kasım 2004’degazetem.net haber sitesinde yayımlanan “İnsan Faktörü” başlıklı yazıya dava açan Adana Adli Tıp Kurumu Müdürlüğü’nde görevli iki doktor, kişilik haklarına saldırıda bulunulduğu gerekçesiyle 5’er bin YTL’lik tazminat davası açmışlardı.
Şubat ortasında Beyoğlu Cumhuriyet Başsavcılığı, Av. Kemal Kerinçsiz’in şikayetiyle Türkiye-Avrupa Birliği Karma Parlamento Komisyonu BaşkanıJoost Lagendijk hakkında başlattığı soruşturmayı tamamlayarak takipsizlik karar verdi. Kerinçsiz, hem Lagendijk hakkındaki karara itiraz ettiklerini hem de takipsizlik kararı veren savcıyı şikayet ettiklerini açıkladı. Lagendijk, 19 Aralık 2005’te İstanbul’da yaptığı konuşmada Türk ordusunun PKK’yla savaşmayı sevdiğini söylemiş ve bu durumun orduyu daha değerli hale getirdiğini öne sürmüştü.
Altı buçuk yıl önce 17 Ağustos depremi için yazdığı iki yazısında depremi “ilahi ikaz” olarak nitelendiren “Yeni Asya” gazetesi yönetim kurulu üyesi ve yazarı Sami Cebeci, 312. maddeden açılıp TCK’nın 216. maddesinden süren davada 1 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldı. İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi, “halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek” iddiasıyla ve yeni TCK’ye göre verdiği 9 Aralık 2005 tarihli kararını gazete yönetimine Şubat ortasında tebliğ etti. Mahkeme Başkanı Şeref Akçay, Cebeci’nin cezasında indirime gitmedi ve onu kamu görevi üstlenmesinden, bütün memuriyet ve hizmetlerden istihdam edilmekten yoksun bıraktı.
Belge Yayınları’nın sahibi ve gazeteci Ragıp Zarakolu, Prof. Dr. Dora Sakayan’ın “Bir Ermeni Doktorun Yaşadıkları-Garabet Haçeryan’ın İzmir Güncesi” ve George Jerjian’ın “Gerçek Bizi Özgür Kılacak” kitabını Türkçe’ye kazandırdığı için 15 Şubat’ta yargılanmaya devam etti. İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi, yayıncı Zarakolu’yu, 13,5 yıl hapis istemiyle yargılıyor. Her iki davaya da 19 Nisan’da devam edilecek. Zarakolu, “Türklüğü aşağılama”, “Ordu’yu tahkir ve tezyif”, “Devleti ve Cumhuriyeti tahkir ve tezyif” ve “Atatürk’ün anısına hakaret” iddialarıyla yargılanıyor.
Azınlık Hakları ve Kültürel Haklar Çalışma Grubu Raporu nedeniyle dava açılan Başbakanlık İnsan Hakları Danışma Kurulu’nun (BİHDK) eski Başkanı Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu ile Kurul üyesi Prof. Dr. Baskın Oran, ilk kez 15 Şubat’ta hakim karşısına çıktılar. Ankara 28. Asliye Ceza Mahkemesi, iki öğretim üyesini TCK’nın 216/1 ve 301/2 maddeleri uyarınca 1,5 ile 5 yıl hapis istemiyle yargılıyor. Mahkeme, 301’den yargılama için Adalet Bakanlığı’ndan izin istedi. Dava 10 Nisan’da sürecek.
14 Şubat’ta Tunceli Asliye Ceza Mahkemesi, öldürülen taksici Hasan Akdağ ve ardından gelişen olaylarla ilgili açıklama yapan Eğitim-Sen Tunceli Şube Başkanı Hanefi Bekmezci’yi, “Askeri kuvvetleri alenen ağıladığı” gerekçesiyle altı ay hapse mahkum etti. Mahkeme, Bekmezci’nin cezasını “iyi hali” nedeniyle beş aya indirdi; ardından da 3 bin YTL’ye dönüştürdü. Bekmezci, kararı temyiz edecek. Aynı mahkeme, iki hafta önce de, Enerji, Sanayi ve Maden İşçileri Sendikası’nın (ESM) Genel Merkez yöneticisiHüseyin Ser’i aynı cezaya çarptırmıştı. 6. Munzur Kültür ve Doğa Festivali’nin ertelenmesiyle ilgili Emek ve Demokrasi Platformu’nun hazırladığı ortak basın açıklamasını okuyan Ser’e verilen cezada sonuçta 3 bin YTL’ye çevrildi.
Kürtlere yönelik linç gibi saldırılara sessiz kalınmasını bir basın açıklamasıyla eleştiren İHD Bingöl Şubesi Başkanı Rıdvan Kızgın “suç işlemeye tahrik” iddiasıyla yargılandığı davanın ilk duruşmasına beraat etti. 14 Şubat’ta Bingöl 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde hakim karşısına çıkan Kızgın, gönderdiği açıklamalarla düşüncelerini ifade ettiğini savundu. Savcı Müslüm Canpolat’ın beraat yönünde verdiği mütalaaya Oğuzhan Kılıçbaşkanlığındaki mahkeme kabul edince sendikacı aklandı.
“Tayyipler Alemi” başlıklı kapaktan Başbakan Erdoğan’ın haftalık “Penguen”dergisine açtığı 40 bin YTL’lik tazminat davası 14 Şubat’ta reddedildi. Önceleri, aralarında “Cumhuriyet” gazetesi çizeri Musa Kart’a açılan davaların da bulunduğu üç dosyanın Yargıtay’dan dönüşlerini beklemeyi tercih eden Ankara 1. Asliye Hukuk Mahkemesi, bundan vazgeçti. Başbakan, “Düşünce özgürlüğü, basın özgürlüğü hiçbir zaman hakaret özgürlüğünü getirmez, getirmemelidir” dedi.
Kandil Dağı’ndaki Kongra-Gel militanlarıyla yaptığı ve “Hürriyet” gazetesinin Pazar Eki’nde Ekim 2005’te yayımlanan röportajlardan önce gözaltına alınan, sonra da “örgüt açıklamaları yayımlamak” ve “terör propagandası yapmak” iddiasıyla dava açılan gazeteci Sebati Karakurt’un yargılanmasına 9 Şubat’ta devam edildi. İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nin görevsizlik kararının ardından Bağcılar 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde başlayan yargılamada gazetecinin duruşmaya zorla getirilmesine karar verildi. Sorumlu müdürler Necdet Tatlıcan ile Hasan Kılıç’ın da “terör örgütü propagandası” suçlamasıyla yargılandığı dava, 4 Mayıs’ta devam edecek.
2002’de düzenlenen “Küresel Güvenlik, Terör ve İnsan Hakları, Çok Kültürlülük, Azınlıklar ve İnsan Hakları” panelindeki konuşmaları nedeniyle haklarında, “Hükümetin manevi şahsiyetini ve Türklüğü alenen tahkir ve tezyif” iddiasıyla dava açılan Mazlum-Der yetkilisi avukat Şehmus Ülek ve Agos Gazetesi yazarı Hrant Dink 9 Şubat’ta beraat ettiler. Şanlıurfa 3. Asliye Hukuk Mahkemesi Hakimi Adnan Rahmi Karaçam, savcı Ali Ergen’in mütalaası doğrultusunda beraat kararı verdi.
2005’te süresiz olarak kapatılan Ankara “İmaj Radyo” yayında olduğu dönemde izinsiz yayın yaptığı gerekçesiyle hem Ankara 11. Asliye Ceza Mahkemesi’nde hem de Ankara 19. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yargılanıyor. Radyo sorumlu müdürü Adnan Yüce, 8 Şubat’ta hakim karşısına çıktığı Ankara 11. Asliye Ceza Mahkemesi’nde, iki davanın birleştirilmesini talep etti. Dava 19 Nisan’da devam edecek.
Yazar John Tirman’ın “Savaş Ganimetleri: Amerikan Silah Ticaretinin İnsani Bedeli” adlı kitabını Türkçe’ye kazandırdığı için Aram Yayınlarısorumlusu Fatih Taş’ın “Askeri kuvvetleri alenen aşağılama” ve “Atatürk’e hakaret” iddialarıyla yargılanmasına 8 Şubat’ta İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Hakim değişikliği nedeniyle davaya 18 Nisan’da devam edilecek. Yayıncı suçlu bulunursa 6,5 yıla kadar hapisle cezalandırılabilir. Av. Özcan Kılıç, yazarı belli bir eserle ilgili yayıncının, sırf yazar yurt dışında olduğu için yargılanıyor olmasına itiraz etti.
Radikal gazetesinde “Öcalan bir Gün Serbest Kalacak” başlığıyla yayımlanan röportajdan “terör örgütü propagandası yaptığı” gerekçesiyle dava açılan Neşe Düzel 7 Şubat’ta mahkeme karşısına çıkacaktı. Ancak mahkemelerdeki yoğunluk nedeniyle dava 2 Mayıs’a bırakıldı. Röportaj yapılan Demokratik Toplum Partisi (DTP) kurucu üyelerinden Orhan Doğanda Düzel gibi, Bağcılar 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde beş yıl istemiyle yargılanacak.
Yargıyı etkilemek iddiasıyla verilen ön ödemeli para cezasını ödemediği için Tunceli Asliye Ceza Mahkemesi’nde dava açılan “Munzur” gazetesi sahibi ve yazı işleri müdürü Ender Can Cevahir 7 Şubat’ta beraat etti. Savcı, “sanığın kastı yargıyı etkilemek değil; ulusal gazeteler aynı fiilden yargılanmazken sanığın yerel gazetesindeki haberinden dolayı cezalandırılması hakkaniyete aykırı olur” deyerek beraat istedi, Mahkeme hakimi Murat Sekmen de bu talebe uydu. Cevahir’in “Tüfek ile öldürülmesi infazı çürütmez” ve “Şahin cinayetlerinin asli tıp raporu açıklandı”başlıklı haberlerden cezalandırılması isteniyordu.
Osmanlı Ermenileri Konferansı’nın durdurulmasına ilişkin mahkeme kararını eleştirdikleri için “adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs” ve “Yargıyı alenen aşağılama” iddiasıyla gazeteciler Hasan Cemal, İsmet Berkan, Haluk Şahin, Murat Belge ve Erol Katırcıoğlu hakkında açılan dava, 7 Şubat’ta gergin başladı. 6 aydan 10 yıla kadar hapisleri istenen “Radikal” ve “Milliyet” gazetesi yazarları, bir daha 11 Nisan’da hakim karşısına çıkacaklar. Duruşmada sanık avukatları, idare mahkemesi kararlarının eleştirisine 301. maddenin uygulanamayacağını, düşünce özgürlüğünün esas olduğunu; yargılanan yazarlarsa, yazılarla bilimsel özgürlük ve özerkliği savunduklarını bildirdiler.
ATV’deki “Siyaset Meydanı” adlı tartışma programında, 12 Eylül’den bu yana adaletin durumuyla ilgili düşüncelerini açıklayan gazeteci Ertuğrul Mavioğlu ve programı sunan Ali Kırca “eski Ankara 1 No’lu DGM’si Başkanı Orhan Karadeniz’e hakaret” ve “3713 sayılı Terörle Mücadele Yasası’na muhalefet etmek” iddialarıyla yargılandıkları davada 7 Şubat’ta beraat ettiler. İstanbul 2. Sulh Ceza Mahkemesi hakimi, “suçun unsurları oluşmadığı ve cezaya yeterli inandırıcı delil elde edilemediği” gerekçesiyle üçer yıla kadar hapis istemiyle yargılanan iki gazetecinin beraatını kararlaştırdı.
İzmir “Haber Ekspres” gazetesi yazarı Bülent Turan ve yazı işleri müdürüYaşar Eyice hakkında, Bergama’da Çevre Günü’ndeki olayları kaleme aldıkları için Koza Maden Şirketi’nin şikayetiyle açılan tazminat davası 6 Şubat’ta düştü. İzmir 6. Asliye Hukuk Mahkemesi, davacıların ilgisiz kalması üzerine yargılamayı durdurdu. Davayla ilgili üç ay süreyle başvuru olmaması durumunda dosya işlemden kaldırılacak. Gazete, Çevre Günü’nde yaşananları yansıtmakla suçlanıyor. İzmir Savcılığı, aynı günde yaşanan saldırıları yazan gazete yazarı Macit Sefiloğlu hakkında dava açılmasına yer olmadığına karar vermişti. Şikayet edilenler arasından, “Haber Ekspres” gazetesi muhabirleri Mazlum Karaaslan ve Ümit Yaldız, “Birgün” gazetesinden Elçin Yağız, “Cumhuriyet” gazetesi yazarı Hikmet Çetinkayave “Hürriyet” gazetesi de bulunuyordu.
Muş Milli Eğitim Müdür Vekili Yavuz İçyer’in kendi atamasını kendisi yaptığını iddia eden Muş “Haber 49” gazetesi sahibi Emrullah Özbey’e açılan dava, İçyer davayı mazeret bildirilmeden izlemediği için 31 Ocak’ta ikinci kez düştü. Davanın üçüncü kez açıldığını bildiren gazeteci, 6 Nisan’da yine hakim karşısına çıkacak. 5 Ocak 2005’te çıkan “Bu ne perhiz ne lahana turşusu” haber için Özbey’den 10 bin YTL’ tazminat isteniyor. 17 Ocak 2005’te yayımladığı “İmza Skandalı” haberinden Özbey, Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Sadettin Yıldırım’ın şikayetiyle ertelemeli 854 YTL para cezasına çarptırılmıştı.
Eğitim-Sen Genel Başkanı Alaaddin Dinçer’in, Barış Anneleri’ne “Mücadeleniz mücadelemizdir. Biz de barıştan yanayız, Barış Analarına teşekkür ediyoruz” dediği için açılan davaya 31 Ocak’ta devam edildi. Dinçer ve İHD Genel Merkez yöneticisi Yüksel Mutlu, Ceza Yasası’nın 215. maddesinden iki yıla kadar hapis istemiyle yargılanıyorlar. Ankara 7. Asliye Ceza Mahkemesi, iki aktivistin konuşma yaptıklarını tutanağa geçiren üç Emniyet görevlisinin ifadesini aldı. Mahkeme, Dinçer ile birlikte “suçu övmek” iddiasıyla yargılanan Mutlu’nun konuşma yapıp yapmadığının tespit edilmesi için Emniyet Müdürlüğü’nden görüntü bandını sordu. Davanın bir dahaki duruşması 21 Nisan’da görülecek.
Genelkurmay Başkanlığı, 15 Haziran 2005’da yayımladığı “Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, Washington’daki Türk – Amerikan Konseyi toplantısında yaptığı konuşmada Türkiye’nin içine sokulduğu teslimiyeti apaçık ortaya koydu” başlıklı haber nedeniyleKatman Info web sitesi kurucusu Mehmet Eymen hakkında suç duyurusunda bulundu. Site yöneticisi Eymen, 31 Ocak’ta İstanbul Cumhuriyet Savcılığı Basın Bürosu’ndan Savcı İsmail Onaran’a ifade verdi.
Ocak sonunda Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, “Yeni Şafak” gazetesinin 17 Eylül 2002 tarihli sayısında yer verilen ve Başbakan Erdoğan’ın 2002 seçimleri öncesinde milletvekili adaylığına ilişkin verilen yargı kararını ele alan”Yargıtay 8. Ceza Dairesi Suç İşliyor” başlıklı yazıyı eleştiri olarak kabul etti ve yazıda kişilik haklarına saldırı görmedi. Davayı, bir Yargıtay üyesi açmıştı. Yargı kararlarının eleştirilebileceğine işaret eden Daire, ”Yargı kararları eleştirilemez diye bir kural yoktur. Demokratik bir toplumda ve hukukun üstünlüğünü kabul eden bir devlette, hiçbir kurum ve kişi eleştiri dışında kalamaz” dedi.
26 Ocak’ta Bağcılar Cumhuriyet Savcısı Fahrettin Küçüköz, gazeteci Neşe Düzel ve Pir Sultan Abdal Kültür Dernekleri Başkanı avukat Kazım Genç ile ilgili yürüttüğü soruşturmada dava açılmasına yer olmadığına karar verdi. “Radikal” gazetesinin 10 Ekim 2005 tarihli nüshasında yayımlanan “Alevilik Başka İslam Başka” başlıklı röportaj soruşturmaya konu olmuştu.
24 Ocak’ta Ankara 14. Asliye Hukuk Mahkemesi, Başbakanın, “İsyan” adlı kitapta kişilik haklarının ihlal edildiği iddiasıyla yazar Yalçın Küçük ve yayıncısı aleyhine açtığı 40 bin YTL’lik manevi tazminat davasını reddetti.
Yazar Orhan Pamuk’a, İsviçre’deki haftalık “Das Magazin” dergisine verdiği röportajda “Bu topraklarda 1 milyon Ermeni 30 bin de Kürt öldürüldü” dediği için 301. maddeden açılan dava 23 Ocak’ta düştü. Pamuk’un avukatı Haluk İnanıcı, dava ile düşüncenin yargılandığı gerçeğinin arka planda bırakıldığını açıkladı. Şişli 2. Asliye Ceza Mahkemesi, üç yıl hapis istemiyle yargıladığı Orhan Pamuk ile ilgili Adalet Bakanlığı’nın ilettiği “Yargılama için izin yetkimiz yok” kararının yargılama izni olarak değerlendirilemeyeceğine karar vererek davayı düşürdü.
Tempo Dergisi’nin 6 Aralık 2005 tarihli sayısında çıkan “İçten takmalı türban” başlıklı yazısı nedeniyle hakkında dava açılan “Hürriyet” gazetesi yazarı Bekir Coşkun, 4 Ocak’ta, elektronik postadan küfürlü mesajlar aldığını açıkladı. Coşkun, Konya Barosu’nun 3 Ocak’ta “Bekir Coşkun salaklığı…” adıyla bir basın toplantısının düzenlendiğini yazdı.
Emniyet Genel Müdürlüğü sözcüsü İsmail Çalışkan, gazeteci Abdi İpekçi cinayeti ve Papa 2. Jean-Paul’e saldırıya karıştığı iddiasıyla aranan Yalçın Özbey’in iki hafta önce Belçika’da yakalandığını 31 Mart’ta doğruladı. Çalışkan, Özbey ile ilgili Interpol’e başvurulduğunu ancak şu ana kadar Belçika’dan herhangi bir resmi bilgi gelmediğini söyledi.
Ankara 5. Asliye Hukuk Mahkemesi, BİHDK eski başkanı Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu ve üyesi Prof. Dr. Baskın Oran’ın “bir avuç zibidi” dediği için Emekli Orgeneral Kemal Yavuz’a açtıkları davayı reddetti. Mahkemenin 21 Aralık 2005’te aldığı karar öğretim üyelerine Mart başında tebliğ edildi. Mahkeme, Yavuz’un kaleme aldığı ve “Akşam” gazetesinin 27 Ekim 2004 tarihli nüshasında yayımlanan “Cumhuriyetimiz ve Kürtçülük” başlıklı yazı ile ilgili, “Davacıların kişisel haklarına hukuka aykırı biçimde saldırıldığı iddiasına dayalı manevi tazminat talebi yerinde görülmemiştir” dedi.
Mart başında Yargıtay 1. Ceza Dairesi, Mehmet Ali Ağca’ya Abdi İpekçicinayeti ve iki ayrı gasp suçundan verilen cezaların birleştirilmesine ilişkin, Üsküdar 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2004’te verdiği kararı oybirliğiyle bozdu. Buna göre Ağca, 18 Ocak 2010 yılında tahliye olamayacak, bu tarihe Ağca’nın iki ayrı gasp suçundan alacağı hapis cezası da eklenecek. Yargıtay, Ağca’nın, İpekçi cinayetinden aldığı ölüm cezasının 10 yıl olarak infaz edilmesi gerektiğini belirtti.
Cumhuriyet Savcısı Salim Demirci, gazeteci-yazar Uğur Mumcu ve Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı’nın da aralarında bulunduğu 20’nin üzerinde saldırıyı gerçekleştirdikleri iddiasıyla 8 sanığa verilen çeşitli hapis cezalarına dair kararı temyiz ettiği Şubat sonunda ortaya çıktı. 28 Temmuz 2005’te Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi, Ferhan Özmen’i ağırlaştırılmış müebbet hapse, iki sanığı altışar yıl üçer ay; dört sanığı üçer yıl birer ay; bir sanığı da üç yıl dokuz ay hapse mahkum etmişti.
Devrek “Bölge Haber” gazetesinin 24 Mayıs 2005 tarihli gazete nüshasında çıkan “Bu kaymakama kim dur diyecek” başlıklı yazıdan gazete sahibi ve yazı işleri müdürü İbrahim Tığ’ı,”basın yoluyla hakaret” ettiği gerekçesiyle ceza davasından 3 ay hapis ve 440 YTL para cezası, tazminat davasında da 4 bin YTL para cezasına çarptıran Kaymakamı Süleyman Tapsız, karar kesinleşmeden hem dava haberini Devrek Kaymakamlığı web sitesindeyayımladı hem de 7 Şubat’ta Ankara 13, İcra Hakimliği aracılığıyla gazeteciye icra takibi yaptı. Mahkemenin hükmettiği 7 bin 200 YTL’lik alacağını tahsil etmek için gazeteye gelen Kaymakamın avukatı, peşin ödeme yapılamayınca gazeteye ait baskı makinesine el koydurdu. Gazeteci, birkaç gün içinde cezayı ödemek zorunda kaldı.
Danıştay, altı yıldır Kürtçe yayın yapmak isteyen, yasal reformlar sonrası iki yıldır da izin bekleyen Diyarbakır “Gün TV”nin, 25 Ocak 2004 tarihli “Türkçe dışında farklı dil ve lehçelerde radyo ve televizyon yayını “ na ilişkin yönetmeliğin iptali için yaptığı başvuruyu reddetti. Danıştay 13. Dairesi’nin 26 Ekim 2005’te aldığı karar, radyo yetkililerine 31 Ocak’ta tebliğ edildi. Kararda, “Türkçe dışı dillerin öğretimine ve çocuklara yönelik yayın” ile ilgili itirazlara yanıt verilmiyor. Yayın Yönetmeni Cemal Doğan AİHM’sine başvurmayı düşündüklerini açıkladı. Dört sayfalık kararda, yönetmeliğin yerel ve bölgesel yayın kuruluşlarına tanınan, bu dillerdeki yayın hakkının izleyici-dinleyici profil çalışmasından sonraya bırakılması, normal karşılanıyor.
Papa 2. Jean-Paul’a suikast düzenleyen ve Abdi İpekçi’nin katilleri arasında yer alan Mehmet Ali Ağca Yargıtay 1. Ceza Dairesi’nin bozma kararı üzerine 20 Ocak’ta İstanbul’un Kartal İlçesi’nde yakalandı. Adalet Bakanlığı’nın itirazı üzerine Ağca’nın tahliyesini inceleyen Yargıtay 1. Ceza Dairesi, oybirliğiyle infaz süresinin yanlış hesaplandığına karar vermişti. Ağca, 2010 yılında tahliye olabilecek. Yargıtay, Ağca’nın Papa suikastından İtalya’da yattığı 20 yılın İpekçi cinayeti cezasından düşürülemeyeceğine hükmetmişti.
1996’da hazırlanan Susurluk Raporu’nda adı geçen ve JİTEM adına çok sayıda faili meçhul olaya karıştığı öne sürülen PKK itirafçısı Hayrettin Toka10 yıl sonra Kocaeli’nin Karamürsel İlçesi’nde yakalandı. Ancak Toka, 16 Ocak’ta çıkarıldığı Diyarbakır 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde sorgulandıktan sonra tahliye edildi. Toka, 1990’da yerel “Nusaybin gazetesi” ile “Yeni Ülke” gazetesi Diyarbakır bürosunun bombalanarak yakılması eylemine katılmakla suçlanıyordu.
Tunceli’de gençler ve polisler arasındaki kavgayı görüntülemek isterken dövülen “Günlük Evrensel” gazetesi muhabiri Cem Emir 16 Ocak’ta, saldırıya karışan Emniyet Müdürlüğü’nde görevli memurlar hakkında suç duyurusunda bulundu. Gazeteci olduğunu söylediği halde dövülen Emir, dilekçesinde, “Saldırı esnasında, gazeteci olarak haber alma hakkım engellendi. Bu konuda da şikayetçiyim” ifadesine de yer verdi.
Tunceli’de görev yapan 17 gazeteci son dönemde haberlerine konu olan çevrelerin sözlü ve fiili saldırılarına maruz kaldıklarını bildirerek, 3 Ocak’ta Yer altı Çarşısı üzerinde bir ortak basın açıklaması yaptılar. Ulusal medya temsilcileri ve yerel gazete çalışanlarında yer aldığı gazeteci grubu, saldırıların özellikle son bir yıl içerisinde kendisini hissettirdiğini savundular.
“Birgün” gazetesinin 29 Aralık 2005 tarihli sayısı, Mısır Çarşısı davasıyla ilgili yayımlanan “Mısır Çarşısı’nda Müebbet Israrı” başlıklı haber nedeniyle, Beyoğlu Cumhuriyet Savcılığı’nın talebi ve Beyoğlu 1. Sulh Ceza Mahkemesi’nin müteferrik kararı ile toplatıldı. Gazetenin avukatı Hüseyin Güçlü toplatma kararına 3 Ocak’ta itiraz etti.
Sansür ve Tekelleşmeye Tepkiler
Uluslararası Basın Enstitüsü’nün (IPI) 2005 Dünya Basın Özgürlüğü Raporu’ nda, Türkiye’de birçok gazeteci ve yazarın kovuşturmaya uğradığı belirtilerek, bu durumun basın özgürlüğü açısında Avrupa Birliği’nde kaygı yarattığı kaydedildi. Yeni Ceza Yasası’nı “basın özgürlüğünü zedeleyen baskıcı hükümler” içerdiği için eleştiren Enstitü, 30 Mart’ta, gazetecilere hapis cezaları öngörmesi dışında yasanın medyayla ilgili cezaları arttırdığını ve basını hedef aldığını bildirdi.
26 Mart’ta Uluslararası Af Örgütü (UAÖ), üyesi olan kuruluşları ve kamuoyunu Ceza Yasası’ ndaki 301. maddesinin yürürlükten kaldırılması için Türkiye yetkililerine kartpostal göndermeye çağırdı. Kartpostal eyleminin 1-10 Nisan günleriyle sınırlı olduğunu duyuran UAÖ, “Türklüğü, Cumhuriyeti, Devletin kurum ve organlarını aşağılama” başlıklı 301. maddenin temel ifade özgürlüğü hakkına yönelik bir tehdit olduğunu bildirdi.
1995’te yazar Yaşar Kemal’in Devlet Güvenlik Mahkemesi’nde (DGM) yargılanmasına tepki olarak başlayan ve 11 yılda toplam 80 bini aşkın kişinin katıldığı sivil itaatsizlik eylemi 28 Mart’ta yeniden başladı. 1 Haziran 2005’te yürürlüğe giren Yeni Ceza Yasası’ nın düşünce ve ifade özgürlüğü üzerindeki olumsuz etkilerinden endişe eden bir grup aydın, TCK’da özgürlüğü kısıtlayıcı 22 maddesini 31 paragraflık tek bir metin yayımlayarak sivil itaatsizlik yaptı. Eylem, “Temel millî yararlara karşı hareket” başlıklı 305,“Türklüğü, Cumhuriyeti, Devletin kurum ve organlarını aşağılama” başlıklı 301, “Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama” başlıklı 216 ve “Adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs” başlıklı 288. madde ile Terörle Mücadele Yasası’nın 6. maddesinin yürürlükten kaldırılmasını amaçlıyor.
RTÜK’ün taahhütname imzalatarak Kırmançi yayın için izin verdiği “Gün TV”, 23 Mart akşamı “Derguşa Çande” (Kültür Beşiği) başlıklı bir kültür sanat programı yayımladı. Kürtçe yayın izni alan Şanlıurfa “Medya FM” ve Diyarbakır “Söz TV” de, aynı gün bu dilde yayına başladılar.
Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfı’nın (TESEV) hazırladığı ve Prof. Dr. Baskın Oran’ın kaleme aldığı “Türkiye İnsan Hakları Bilançosu: 2005 İzleme Raporu”, 23 Mart’ta kamuoyuna açıklandı. Raporun hazırlayıcısı Prof. Dr. Basın Oran, “Küreselleşme ve silahlı Kürt milliyetçiliğine tepki olarak etnik milliyetçiliğin yargının işleyişine etki edecek derecede yükselişe geçtiğini ve Derin Devlet’in tekrar baş gösterdiğini” bildirdi. Avrupa Birliği müzakere sürecinde demokratikleşme çabaları zorluklarla da olsa sürdüğünü belirten Prof. Oran, 2004 sonunda ve yeniCeza Yasası’ nın yürürlüğe sokulmasından önce insan hakları örgütleri ve kamuoyunun büyük umutlar beslediğini hatırlattı; buna karşılık 2005’te insan hakları açısından son derece üzücü bir yıl geçirildiğini söyledi.
Ardahan Sulh Ceza Mahkemesi, Demokratik Toplum Partisi (DTP) İl Başkanlığı’nın “Newroz Şöleni’ne Davet” başlıklı ilanda “Nevruz” ifadesi kullanılmadığını için kentte yayımlanan “Kuzey Doğu Anadolu” gazetesini toplattı. 19 Mart’ta gazete bürosuna gelen polis, tutanak karşılığında gazetenin 238 adet sayısına el koydu. Mahkeme, DTP İl Başkanlığı’nın 2820 Sayılı Siyasi Partiler Yasası’ na tabi olduğunu, bu partinin Türkçe içerikli olmayan “Newroz” kelimesini kullanamayacağını bildirerek, bu ilanı ücret karşılığında yayımlanan gazete hakkında toplatma kararı verdi.
7 Mart’ta RTÜK, Güneydoğuda yayın yapan üç yerel medya kuruluşuna Kürtçe yayın yapma izni verdi. RTÜK, farklı dil ve lehçelerde yayın yapma izni verdiği Diyarbakır “Gün TV” ve “Söz TV” ile Şanlıurfa “Medya FM”yetkilileriyle, gelecek günlerde taahhütname imza töreni düzenleyecek. İşlemlerin ardından Kırmançi ve Zazaca yayına geçilebilecek. Bu üç yayın kuruluşu, Kürtçe yayın yapmak için 17 Mart’ta RTÜK ile bir taahhütname imzaladı.
2 Mart’ta bir açıklama yapan RTÜK Başkanı Zahit Akman, işlemlerini tamamlayan dört yerel kanalın bu ay içinde Kürtçe yayına geçeceğini söyledi. Diyarbakır’da RTÜK’ün bölge temsilciliğinde incelemelerde bulunan ve ValiEfkan Ala ile görüşen Zahit Akman, başvurucu 12 yerel radyo ve televizyonu içerisinde dördünün tüm evraklarını tamamladığını söyledi. Akman, “Tahmin ediyorum içinde bulunduğumuz Mart ayı içinde yayına geçerler” dedi.
Kürtçe yayına ilgi duyan yerel kuruluşlardan “Gün TV”nin Yayın Yönetmeni Cemal Doğan, “Uluslararası Anadil Günü” olan 21 Şubat’ta yaptığı açıklamada, Kürtçe’nin Kırmançi lehçesinde yayın için yaptıkları başvurunun hala sonuçlanmadığını bildirdi. Özel Kürtçe dil öğretiminin başarısızlığa uğradığını ifade eden Kürt Enstitüsü Yönetim Kurulu üyesi ve Dil Bölümü Başkanı Zana Farqini, “Varlığını sürdürmesi için Kürtçe tıpkı Türkçe gibi devlet eliyle öğretilmeli” diyor.
169 aydının 26 Aralık’ta başlattıktan sonra “301’e Hayır” web sitesindedevam eden “301 Kere Hayır! Düşünceye Sınırsız Özgürlük!” başlıklı kampanya 31 Ocak’ta tamamlandı. Bir ayı aşkın bir sürede kampanyaya, Türkiye ve dünyanın çeşitli yerlerinden 4 bin 88 kişi destek verdi. Kampanyaya katılanlar, 301 ve 305. maddelerinin yürürlükten kaldırılmasını, ifade özgürlüğü davalarında yaşanan şiddetin durdurulması istediler.
RSF, 1 Ocak 2006’da Avrupa Birliği’nin Dönem Başkanlığı’nı devralan Avusturya’nın Başkanı Wolfgang Schüssel’e 5 Ocak’ta bir mektup göndererek, Türkiye’de ifade özgürlüğüne yönelik saldırılarından duyduğu endişeyi iletti. RSF, düşünceyi cezalandıran 301 ve 305. maddeleriyle ilgili Schüssel’den, Ankara nezdinde girişimde bulunmasını istedi.
Adıyaman’da kamu kurumlarında memur veya sözleşmeli personel olarak çalışan gazete yazarlarına, Valiliğin 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ve4857 sayılı İş Kanunu’ na dayanarak kurumlarına gönderdiği yazı ile yazı yazmalarına yasak getirdi. Uygulama kentteki televizyon, radyo ve gazetelerdeki 27 kişiyi etkiliyor. Anadolu Basın Birliği (ABB) Bölge BaşkanıMurat Sönmüş, Eğitim Bir-Sen Şube Başkanı Gafai İzci ve Demokrasi Platformu uygulamayı kınadı.
4 Ocak Basın Konseyi, yeni TCK’nin iletişim özgürlüğüne karşı olarak nitelendirilen ve hapis cezası içeren hükümlerine ilişkin Pangaltı Ramada Plaza’da basın toplantısı düzenledi. Başkan Oktay Ekşi, “Basın Konseyi olarak, 301. maddede getirilen üç aydan üç yıla kadar hapis cezaları yerine para cezası verilmesini öngörüyoruz” dedi. Ekşi, daha önce yaptığı “Bu yasa bu şekilde yürürlüğe girerse Türkiye dünyanın en büyük gazeteci hapishanesi olacak” açıklamasını anımsattı.
RTÜK’ün İstanbul “Özgür Radyo” ya verdiği biri üç aylık, diğer bir yıllık iki yayın durdurma cezasını “orantısız ve demokratik toplumda gereksiz” bulan AİHM, 30 Mart’ta Türkiye’yi ifade özgürlüğü ihlal etmekten 17 bin avro (27 bin 200 YTL) tazminat ödemeye mahkum etti. AİHM, radyo yayınlarının demokratik bir toplumda medyaya atfedilen “denetçi” (watchdog) rolüne tamamen uygun olduğunu bildirdi. Radyoya, Haziran 1998-Mart 1999 döneminde üç uyarı ve iki yayın durdurma cezası verilmişti.
22 Mart’ta AİHM, aylık “Eşitlik, Özgürlük ve Barış İçin Devrim” dergisi sahibi Tayfun Koç ve derginin sorumlu yazı işleri müdürü Musa Tambaş’ın açtığı ifade özgürlüğü davasında Türkiye’yi, 10 bin 64 avro (6 bin 290 YTL) tazminat ödemeye mahkum etti. 24 Ağustos 1998’de İstanbul DGM’si, başvuru sahiplerini, “bölünmez bütünlüğe yönelik propaganda” yapıldığı ve “terörle mücadele görevi yapanı hedef gösterdiği” gerekçesiyle para cezası mahkum etmiş, dergiyi bir ay süreyle kapatmış ve ilgili dergi sayılarını toplatmıştı.
8 Mart’ta AİHM, “Sosyalizm ve Özgürlük Mücadelesinde Devrimci Gençlik” dergisinde “PKK ve DHKP örgüt propagandası” yaptığı iddiasıyla ceza alan Sevinç Hocaoğulları’nın ifade özgürlüğü hakkının meşru şekilde kısıtlandığına karar verdi. 1999’da çıkan “Hangi Barış?” ve “Gençlik İsyan Demek İstiyor” başlıklı haberlerle şiddetin övüldüğü ve insanların şiddete teşvik edildiğine karar veren AİHM, DGM’deki yargılama nedeniyle Türkiye’yi sadece adil yargılama yapmadığı için mahkum etti. Türkiye, Hocaoğulları’na bin avro (bin 600 YTL) ödeyecek.
İçişleri Bakanlığı’ndan izin almadan 1994’da Türkiye dışındaki toplantılara katıldıkları için hapse mahkum olan İzmir Savaş Karşıtları Derneğiyöneticileri, “örgütlenme özgürlüğü kısıtlandığı” iddiasıyla AİHM’de açtıkları davayı kazandılar. 3 Mart’ta AİHM, Osman Murat Ülke ve Ali Serdar Tekin’e toplam 7 bin avro (11 bin 200 YTL) ödenmesine karar verdi. Mahkeme, devletin “ulusal güvenlik” veya “kamu güvenliği” adına uygun gördüğü her önlemi alamayacağını tekrar etti. 1999’da Ankara DGM’since “bölücülük propagandası” iddiasıyla 3 yıl 9 aya mahkum edilen yazarYalçın Küçük, Türkiye aleyhinde açtığı ifade özgürlüğü davasında dostane çözüme gitti. Türkiye, yazara 6 bin 450 avro (10 bin 320 YTL) ödeyecek.
21 Şubat’ta AİHM, “Düş ve Yaşam” başlıklı kitabın yazarı şair-yazar Yılmaz Odabaşı ve kitabın yayımcısı Niyazi Koçak’ı “Atatürk’ün manevi şahsiyetini tahkir” iddiasıyla mahkum eden Türkiye’yi toplam 10 bin 450 avro (16 bin 720 YTL) tazminatla cezalandırdı. Kitaptaki ifadelerin Atatürk’ün şahsını hedef almayıp Kemalist ideolojiyi eleştirdiğine kanaat getiren AİHM, oybirliğiyle Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 10. maddesinin ihlal edildiğini bildirdi.
Kapatılan “Özgür Bakış” gazetesi sahibi Halis Doğan’ın açtığı ifade özgürlüğü davasında Türkiye, 7 Şubat’ta bin avro (bin 600 YTL) ödemeye mahkum edildi. Gazete ile birlikte satılan “1900’dan 2000’e Kürtler” başlıklı kronolojik albümün mahkeme kararıyla 2000’da toplatılmasıyla ilgili AİHM, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talebinin tebliğ edilmemesini “adil yargılama hakkı”nın ihlal edilmesi olarak değerlendirildi.
17 Ocak’ta Türkiye, “Cumhuriyet” gazetesinde çıkan yazılarını “Öcalan ve Burkay’la Kürt Sorunu” kitabında derlediği için İstanbul DGM’since hapisle cezalandırılan gazeteci-yazar Oral Çalışlar’ın AİHM’de açtığı davada 4 bin avro (6 bin 400 YTL) karşılığında dostane çözüme gitti.
10 Ocak’ta Türkiye, “Özgür Bakış” gazetesi çalışanları Halis Doğan, Cihan Çapan, Hasan Deniz, Varlık Özmenek ve Ragıp Zarakolu ile Zeynep Tosun’un açtığı ifade özgürlüğü davasında, toplam 14 bin avro (22 bin 400 YTL) tazminat ödemeye mahkum oldu. Gazete, 7 Mayıs 1999’da OHAL Bölgesi’nde girişi, dağıtımı ve satışı yasaklanmıştı. Demokrasi Partisi Merkez Komite üyesi Refik Karakoç’un açtığı davada ise Türkiye, 2 bin 500 avro (4 bin YTL) ile cezalandırıldı.
AİHM, “Ülke Tehlike Altında, Onları Durdurun! Mezhebe Göre Asker Alımı” başlıklı yazı dizisinden Askeri Mahkemece, 14 ay hapse mahkum edilen ve 42 gün hapis yatan “Akit” gazetesi yazarı Yaşar Kaplan’ın açtığı davada, Türkiye’yi oybirliğiyle mahkum etti. Askeri Ceza Kanunu’ndan verilen 14 aylık hapis cezası daha sonra 4454 Sayılı Şartlı Af Kanunu ile ertelendiyse de AİHM, 24 Aralık’ta, Kaplan’a 5 bin avro (8 bin YTL) tazminat ödenmesine karar verdi.
Kurum kurum, yönetmelik maddelerine göre RTÜK Cezaları
Radyo Televizyon Üst Kurulu’nun İnternet sitesine göre, 2006 yılının ilk üç ayında yayın kuruluşları hakkında cezai işlem yapılmadı. (SON)