MEDYA GÖZLEM VERİTABANI
ENGLISH
BİA MEDYA GÖZLEM / EKİM-KASIM-ARALIK 2017
İhlallere Tepkiler, Dayanışma ve Hak Aramalar
2017 4. Çeyrek Medya Gözlem Raporu - İhlallere Tepkiler, Dayanışma ve Hak Aramalar
Erol Önderoğlu - Bia Haber Merkezi 16/01/2018

20 Temmuz 2016’da yürürlüğe giren Olağanüstü Hal (OHAL), Başbakanlık tezkeresiyle beşinci kez uzatıldı. 23 Ocak 2017’de KHK ile kurulan yedi üyeli OHAL Komisyonu medya organlarının hukuka aykırı şekilde kapatılmasıyla ilgili bugüne kadar tek bir karar almadı.

Son olarak çıkarılan bir Kanun Hükmünde Kararname (KHK), “darbe” iddiasından tutuklu veya hükümlü olanların badem kurusu renkli; “FETÖ”, “PKK” ve diğer örgütlere ilişkin “üyelik veya yöneticilik”ten tutuklu ve hükümlü olanların da gri renkli tulum giymelerini düzenledi. RTÜK üye seçiminde, Ebubekir Şahin, Taha Yücel ve İlhan Taşçı yeni üye seçilirken HDP’nin RTÜK’te kontenjanı kalmadı.

Ekim-Kasım-Aralık 2017 döneminde de gazeteciliğin/haberciliğin, ifade özgürlüğünün önündeki artan engeller Türkiye içi ve dışında raporlar, açıklamalar ve eylemlerle protesto edildi, dayanışma  eylemleri yapıldı. HDP ve CHP milletvekilleri soru önergeleriyle ifade özgürlüğüne yönelik ihlalleri Meclis’te gündeme getirdi.

Bu üç aylık dönemde, en az 46 gazeteci ve medya çalışanı işten çıkarıldı, işten çıkmak zorunda bırakıldı veya hazırladıkları/sundukları programlar sonlandırılarak “işlerine son” verildi.

58 bin 500 hükümlü ve tutukluya tulum: Darbe girişiminin ardından ilan edilen, 18 aydır da yürürlükte olan Olağanüstü Hal (OHAL) çerçevesinde,  “Anayasal suç” kapsamında yargılanan 6 bin 800 tutuklunun badem kurusu, “FETÖ”, “PKK”, “DHKP-C” ve “DEAŞ” gibi örgütlere üye olmakla suçlanan 51 bin 700 hükümlü ve tutuklunun da gri renkli tulum girmesini öngören 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) çıkarıldı. İnsan hakları mücadelesi verenlerin sert şekilde eleştirdiği kararname, toplam 58 bin 500 hükümlü ve tutukluyu etkileyecek (27 Aralık).

OHAL uzatıldı: Bakanlar Kurulu, MGK’nin tavsiye kararı üzerine OHAL yönetiminin 19 Ekim’den itibaren üç ay daha uzatılmasına karar verdi. Buna ilişkin Başbakanlık Tezkeresi TBMM Başkanlığına sunuldu. İlk olarak 20 Temmuz 2016’da ilan edilen OHAL, beşinci kez uzatılmış oldu (16 Ekim).

HDP’nin RTÜK’te üyesi kalmadı: TBMM Genel Kurulda yapılan gizli oylamada, AKP kontenjanından Ebubekir Şahin 291, Taha Yücel 314, Mustafa Hançerkıran 30, Şevket Sarıcaoğlu 30 oy; CHP kontenjanından İlhan Taşçı 317, Ali Taştan 10 oy aldı. Böylece Ebubekir Şahin, Taha Yücel ve İlhan Taşçı, RTÜK’ün yeni üyeleri oldu. RTÜK’te üyesi kalmayan Meclisin üçüncü büyük partisi HDP’ye ait olan bir sandalye AKP’ye geçti (16 Ekim).

Raporlar

Uluslararası gazetecilik örgütlerinden RSF ve CPJ, yıllık raporlarında Türkiye’yi gazeteciler bakımından “dünyanın en büyük cezaevlerinden biri” olarak gündeme getirdiler. ABD merkezli Freedom House (Özgürlük Evi) “İnternette Özgürlük 2017” raporunda, Türkiye, Mısır ve Ukrayna’yı “internet özgürlüğünü en belirgin biçimde kısıtlanan ülkeler” olarak gösterdi. IFJ de, araştırmasında, 400 kadın gazetecinin yüzde 48’inin işlerinde cinsiyete dayalı şiddete maruz kaldığını, yüzde 44’ününse online tacize uğradığını bildirdi. Susma Platformu, “ifade ve sanat özgürlüğüne sekte vuran mevcut uygulamaların, yazar ve sanatçıların üretimlerini olumsuz yönde etkilediği”ne ilişkin bir rapor yayınladı.

“Türkiye, dünyanın en büyük cezaevi”: RSF, 2017 raporunda, dünyada 65 gazetecinin öldürüldüğünü, 326’sının tutuklandığını, 54’ünün rehin, ikisinin de kayıp olduğunu açıkladı. Çin 52 gazeteci, online haberci ve internet yurttaşıyla; Türkiye ise sadece “gazeteciler” kategorisinde, 43 gazeteciyle “Dünyanın en büyük cezaevi” oldu (19 Aralık).

CPJ raporu: CPJ, 2017 raporunda Aralık itibariyle dünya çapında 262 gazetecinin hapiste olduğunu, en fazla gazetecinin cezaevinde olduğu ülkeler olarak Türkiye, Çin ve Mısır’ı saydı. Rapora göre Türkiye’deki tutuklu gazeteci sayısı geçen yıla göre 8 azalarak 73’e düştü (13 Aralık).

Susma’dan sansür raporu: P24 çatısı altında sanat ve medya alanlarında ifade özgürlüğü ihlallerine karşı çalışmalar yapan Susma Platformu, Sansür ve İfade Özgürlüğü Raporu’nda “ifade ve sanat özgürlüğüne sekte vuran mevcut uygulamaların, yazar ve sanatçıların üretimlerini olumsuz yönde etkilediği”ni bildirdi (11 Aralık).

IFJ’den kadın gazeteci araştırması: IFJ, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü arifesinde yayınladığı 50 ülkeye dair araştırmasında, 400 kadın gazetecinin yüzde 48’inin işlerinde cinsiyete dayalı şiddete maruz kaldığını, yüzde 44’ünün ise online tacize uğradığını bildirdi (25 Kasım).

Freedom House raporu uyardı: ABD merkezli Freedom House (Özgürlük Evi) adlı sivil toplum örgütü, “İnternette Özgürlük 2017” raporunda, Türkiye, Mısır ve Ukrayna’yı bu yıl internet özgürlüğünün en belirgin biçimde kısıtlanan ülkeler olarak gösterdi (14 Kasım).

ÇGD raporu: ÇGD Ankara Şubesi, Temmuz, Ağustos ve Eylül aylarını kapsayan ve baskılara işaret ettiği medya raporunda, 37 gazetecinin gözaltına alındığını, bunlardan 19’unun tutuklandığını, 22 davanın da sürdüğünü bildirdi (22 Ekim).

Tepkiler

Türkiye’den çok sayıda baro, KHK ile “darbe” ve “örgüt” bağlantısından yargılanan tutuklu ve hükümlülere tek tip elbise dayatılmasını ve savunma hakkına yönelik müdahaleleri kınadı. Cumhuriyet Davası’ndan 360 gündür tutuklu gazeteci Ahmet Şık’ın savunma hakkının kısıtlanıp duruşmadan atılmasına sert tepkiler gösterildi. “Dışarıdaki Gazeteciler” girişimi, Cumhuriyet gazetesi çalışanları ve diğer tutuklu gazetecilerin özgürlüğü için eylemler ve sosyal medya kampanyaları gerçekleştirdi.

Uluslararası PEN ve RSF, tutuklu gazetecilerin dosyalarında Türkiye hükümetine verdiği savunma sürelerini ard arda uzatan AİHM’e “Derin hayalkırıklığı içerisindeyiz” sözleriyle tepki gösterdi. TGC, TGS, Türkiye PEN, DİSK Basın-İş, Basın Konseyi gibi meslek örgütleri, uluslararası hak örgütleri gazetecilerin yargılandığı davaları izledi, gazeteci tutuklamalarını kınadı. Yayıncılar Birliği, gazeteci-yazar Sabahattin Önkibar ve Kırmızı Kedi Yayınevi çalışanlarının 36. Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı’nda bir grubun saldırısına uğramasını kınadı.

KHK ile kapatılan TV10 televizyonunun çalışanları, her hafta İstanbul Galatasaray Meydanı’nda kanallarının yeniden açılması için haklarını arıyorlar. Avrupa Parlamentosu’ndan Avrupa Özgürlük ve Doğrudan Demokrasi grubu, Sosyal Demokrat Grubu, Yeşiller/Avrupa Özgür İttifakı ve Avrupa Halk Partisi’nden çeşitli milletvekilleri, Türkiye’de tutuklu bazı gazetecilerin fotoğraflarını taşıyarak özgürlük istedi.  

12 barodan kınama: Adıyaman Barosu, Ağrı Barosu, Batman Barosu, Bingöl Barosu, Diyarbakır Barosu, Dersim Barosu, Hakkari Barosu, Kars – Ardahan Barosu, Muş Barosu, Urfa Barosu, Şırnak Barosu, Van Barosu ortak açıklamayla, “Tek tip giysi uygulaması insan onuruna aykırı, bu uygulamayla tutuklu ve hükümlülerin insan onuruna aykırı muamele görme yasağı ihlal edilmiş olacaktır” dedi (26 Aralık).

Şık’ı #Susturamazsınız: Birçok eleştirel gazete ve haber sitesi, Cumhuriyet Davası’ndan 360 gündür tutuklu gazeteci Ahmet Şık’ın savunma hakkının kısıtlanıp duruşmadan atılmasını savunma metnini #Susturamazsınız etiketiyle yayınlayarak protesto etti (26 Aralık).

AGİT’ten çağrı: Cumhuriyet gazetesi davası dolayısıyla açıklama yapan AGİT Medya Özgürlüğü temsilcisi Harlem Désir, Türkiye’ye yaptığı, hapiste olan gazetecileri serbest bırakma ve haklarındaki suçlamaları düşürme çağrısını yineledi: “Dava, gazetecilik ve eleştirel tartışmalar için büyük bir tehlike yaratırken kamusal tartışmalar ve demokratik sürece olan güveni de zayıflattı” dedi (26 Aralık).

Cumhuriyet davasında avukat protestosu: Çok sayıda avukat ve İstanbul Barosu başkanı Mehmet Durakoğlu, üç gazeteci ve bir muhasebe çalışanının tutuklu olduğu 20 sanıklı Cumhuriyet gazetesi davasında savunma hakkına dair müdahale, keyfi tutukluluklar ve tek tip kıyafet öngören son KHK’ları Çağlayan Adliyesi önünde yapılan bir açıklamada kınadı (25 Aralık).

Cumhuriyet davasına yoğun ilgi: İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi’nde süren Cumhuriyet Davası’nı RSF, Uluslararası PEN, P24, Türkiye PEN, TGC, TGS, ÇGD, DİSK Basın-İş, Basın Konseyi yanı sıra, HDP milletvekilleri Filiz Kerestecioğlu ile Garo Paylan, CHP milletvekilleri Sezgin Tanrıkulu ile Mahmut Tanal da izledi (25 Aralık).

“Dışarıdaki Gazeteciler”den eylem: “Dışarıdaki Gazeteciler” girişimi, Cumhuriyet gazetesi çalışanlarının yargılandığı dava öncesi Kadıköy Bahariye Caddesi’nde, CHP İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş, RSF Temsilcisi Erol Önderoğlu, EMEP yetkilileri Selma Gürkan ve Levent Tüzel, dil bilimci Necmiye Alpay’in yanı sıra avukatlar ve çok sayıda yurttaşın katılımıyla bir yürüyüş düzenledi (23 Aralık).

Türfent’e cezaya tepkiler: TGS Genel Başkanı Gökhan Durmuş gazeteci Türfent’e “örgüt üyeliği”nden verilen hapis cezasını “siyasi” buldu; Özgür Gazeteciler İnsiyatifi (ÖGİ) Eş Sözcüsü Hakkı Boltan cezanın Türfent’in şahsında haber yapan tüm gazetecilere verildiğini söyledi. TGS Diyarbakır Temsilcisi Mahmut Oral da Türfent’in tanıkların üzerine baskı kurulması yoluyla mahkum edilmesini eleştirdi (16 Aralık).

AGİT cezasızlıkta uyardı: AGİT Medya Özgürlüğü Temsilcisi Harlem Desir, Viyana’da “Gazetecilerin Güvenliği” konulu bir bölgesel konferans düzenledi. Desir, “Gazetecilerin öldürülenlere dokunulmuyor. On gazeteci cinayetinden sadece biri çözüldü. Bu basın özgürlüğüne de bir meydan okumadır. Cezasızlık sona ermeli” dedi. Annesi Daphne Caruana Galizia’yı Malta’daki bombalı saldırıda kaybeden Paul Caruana Galizia ise, “Annem sadece ortadan kaldırıldığında değil, hakkında 57 dava açıldığında, banka hesabı dondurulduğunda, maliye denetimleriyle tehdit edildiğinde cezasızlık başlamıştı” diye konuştu (11 Aralık).

TV10 62. Kez eylemde: Alevilere yönelik yayın yapan TV 10 kanalının çalışanları, KHK ile kapatılan televizyonlarının açılması talebiyle Galatasaray Meydanı’nda 62. kez eylem yaptı. Eyleme Cumartesi Anneleri, İHD üyeleri, Munzur Çevre Derneği temsilcileri de katıldı (9 Aralık).

Özel güvenliğe tepki: DİSK Basın-İş, adliyelerde gazetecilere yönelik özel güvenlik engelini kınadı; “Özel Güvenlik görevlileri aracılığıyla yürütülen bu keyfi uygulamalar basın özgürlüğüne yönelik saldırıların bir parçasıdır” dedi (8 Aralık).

Zonguldak’ta saldırıya protesto: Pusula gazetesi yazı işleri müdürü ve DHA muhabiri Cüneyt Özfidan’ın fotoğraf çekmesini engellemeye çalışan polis memurunun saldırısına uğraması ve polis şefinin “Basın kartınız ve yeleğiniz yoktu. Yelek giymeniz lazım. Ayrıca birkaç gazeteciyi de ben pataklayacağım” sözlerini makinelerini İl Emniyet Müdürlüğü önüne bırakarak protesto etti (21 Kasım).

Kütahyalı’ya protesto: Beyaz TV yorumcusu Rasim Ozan Kütahyalı, Beyaz Futbol programında “ırkçı ve cinsel içerikli” sözleri nedeniyle Türkiyeli Boşnaklarca kanal önünde protesto edildi (20 Kasım).

TV10 eylemde: KHK ile kapatılan TV10 televizyonunun çalışanları, 58. haftasında İstanbul Galatasaray Meydanı’nda kanallarının yeniden açılmasını talep etti. Eyleme, HDP Milletvekili Besime Konca, Munzur Çevre Derneği üyeleri, Cumartesi Anneleri, İnsan Hakları Derneği üyeleri de katıldı (11 Kasım).

PEN ve RSF’den AİHM tepkisi: Uluslararası PEN ve RSF, tutuklu gazetecilerin dosyalarında Türkiye hükümetine verdiği savunma sürelerini ard arda uzatan AİHM’e tepki gösterdi; “Derin hayalkırıklığı içerisindeyiz” dedi (10 Kasım).

Saldırı kınandı: Yayıncılar Birliği, Kırmızı Kedi Yayınevi’nin sahibi Haluk Hepkon, CHP milletvekili Barış Yarkadaş, Basın Konseyi ve RSF, gazeteci-yazar Sabahattin Önkibar ve Kırmızı Kedi Yayınevi çalışanlarının 36. Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı’nda bir grubun saldırısına uğramasını kınadı. TYB, “Kitaplara, yayıncılara, yayın faaliyeti ve yayınlama özgürlüğüne yönelik art arda ve organize edildiği anlaşılan bu tür saldırılara seyirci kalınmamasını, gereken cezanın verilmesini talep ediyoruz” dedi (4 Kasım).

ÇGD’den tepki: ÇGD, polisin Ankara’da Mezopotamya Ajansı ve Jinnews muhabirlerini önce gözaltına alıp, serbest bıraktıktan sonra da muhbirlik dayattığını belirterek, “Muhabirden muhbir yaratamazsınız” dedi (1 Kasım).

Medya ve Kavala için çağrı: ABD’li dilbilimci ve tanınmış düşünür Noam Chomsky, Türkiye’deki tutuklu gazeteciler ve Osman Kavala’nın gözaltına alınmasına, “Tutuklamalar Türk demokrasisine ve özgürlüğe şiddetli bir darbedir. Bu uygulamalar hemen sonlandırılmalı” sözleriyle tepki gösterdi (30 Ekim).

TV10’nun 56. Haftası: OHAL Kararnameleri ile kapatılan TV10, Galatasaray Meydanı’nda 56. Haftasında bir araya geldi. TV10 çalışanları, “Alevilerin sesi TV10 susturulamaz” pankartının açtı. Eyleme TV 10 emekçilerinin yanı sıra, Munzur Çevre Derneği, Cumartesi Anneleri, İHD üyeleri, Alevi Kurumu ve Kuruluşlarını temsilcileri de katıldı (28 Ekim).

Cumhuriyet ve Gündem için çağrı: Dışarıdaki Gazeteciler, Kadıköy’de düzenlenen ve bine yakın kişinin katıldığı yürüyüşle Cumhuriyet ve Özgür Gündem davaları için çağrıda bulundu. Basın açıklamasını okuyan Gülşah Karadağ, “Artık yeter, soluk almak istiyoruz” dedi (28 Ekim).

Yücel ve Tolu için çağrı: Alman Gazeteciler Birliği (DJV) ve RSF, mesleki faaliyetleri nedeniyle tutuklanan başta Deniz Yücel ve Meşale Tolu olmak üzere tutuklu gazetecilerin serbest bırakılmasını istedi. DJV başkanı Frank Überall, “Gazeteciler mesleki faaliyetleri nedeniyle cezaevinde olduğu sürece Berlin diplomatik gündemini sürdüremez” dedi (27 Ekim).

Avrupa Parlamentosu’nda beş gazeteci için eylem: Avrupa Özgürlük ve Doğrudan Demokrasi grubundan İtalyan parlamenter Fabio Massimo Castaldo tutuklu gazeteci İnan Kızılkaya, Sosyal demokrat Sloven parlamenter Tanja Fajon gazeteci Şahin Alpay, Yeşiller/Avrupa Özgür İttifakı’ndan Alman parlamenter Rebecca Harms, gazeteci Ahmet Şık, Avrupa Halk Partisi’nden Çek parlamenter Michaela Šojdrová, da Cumhuriyet gazetesinin tutuklu icra kurulu başkanı Akın Atalay, Yeşiller/Avrupa Özgür İttifakı’ndan İspanyol Jordi Sole Ferrando da Meydan gazetesi köşe yazarı Abdullah Kılıç’ın fotoğraflarını taşıyarak özgür bırakılmalarını talep etti (26 Ekim).

Gözaltılara tepki: Mezopotamya Ajansı ve Jinnews çalışanı beş gazetecinin Ankara’da gözaltına alınmasına TGS Başkanı Gökhan Durmuş, Özgür Gazeteciler İnisiyatifi (ÖGİ) Sözcüsü Hakkı Boltan, DİSK Basın-İş Genel Başkanı Faruk Eren ve RSF Temsilcisi Erol Önderoğlu tepki gösterdi. Önderoğlu, “Hukuka saygı gereği üstelik “ihbar”, “dosyada gizlilik” ve benzeri gerekçelerle her bir vakayı değerlendirmek olanaksızlaşsa da, önümüze çıkan genel acı tabloda, Kürt Sorununu haberleştiren ve araştıranların aslında tasfiye edildiğini de net görüyoruz. Kürt Sorunu, 15 yıl aradan sonra yine bir tabu haline geldi” dedi (21 Ekim).

Haber Sen kınadı: Haber Sen 6 Nolu Şube Başkanı Ali Yılbaşı, Haber Sen yöneticisi ve TRT Başkameramanı Binali Erdoğan’ın “Cumhurbaşkanına hakaret”ten tutuklanmasını eleştirdi: “Beklediğimiz bir karar değildi. Kabul edilebilecek bir şey değil. Adresi belli ve kendi isteğiyle adliyeye giden birinin tutuklanmaması gerekiyor” (21 Ekim).

CHP’den Erdoğan’a tepki: CHP Milletvekili Barış Yarkadaş, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yurt dışı gezisi sonrası uçakta “FOX TV programcısı İsmail Küçükkaya’yı “Terbiyesizce, adice…” sözleriyle hedef almasının soruşturmaya zemine hazırladığını açıkladı: “Erdoğan’ın İsmail Küçükkaya’ya ilişkin sözleri, medya ve yargıya yönelik baskının kanıtıdır… Küçükkaya’ya açılan savcılık soruşturması ile FOX TV’ye verilen reklam bedeline el koyma cezasının baskı altında yapıldığı ortaya çıkmıştır” (19 Ekim).

TYB’den yasağa kınama: Türkiye Yayıncılar Birliği, Kahta/Adıyaman Sulh Ceza Hakimliği’nin, Faysal Dağlı, Fehim Taştekin ve Aytekin Gezici’ye ait kitapların satış ve dağıtımını yasaklamasını eleştirdi: “Anayasamızda güvence altına alınan düşünceyi açıklama ve yayma hürriyetine müdahaledir; yasakla demokratik toplum ilkesi zarar görüyor” (14 Ekim).

Kitap sansürüne kınama: RSF temsilcisi Erol Önderoğlu, gazeteci Fehim Taştekin’in “Rojava: Kürtlerin Zamanı” kitabına “örgüt propagandası” gerekçesiyle getirilen satış yasağını ve toplatma kararına tepki gösterdi: “Karar, araştırmacı gazeteciliği hedef alan ideolojik bir zorbalıktır” dedi (12 Ekim).

ABD’ye eleştiri: TGC başkanı Turgay Olcayto ve TGS genel başkanı Gökhan Durmuş,ABD Ankara Büyükelçisi John Bass’ın, bir konsolosluk çalışanının FETÖ ile bağlantılı gösteren haberlerden sonra Sabah gazetesinin yazarı Hilal Kaplan’a yapılan daveti geri çekmesini eleştirdi (7 Ekim).

TV10 pes etmiyor: OHAL altında çıkarılan KHK ile kapatılan TV 10 emekçilerinin eylemi 53. haftasında İstanbul Galatasaray Meydanı’nda devam etti. “Alevilerin sesi TV 10 susturulamaz” yazılı pankart açan kanal çalışanları, yaptıkları haberlerin fotoğraflarının yer aldığı dövizler taşıdı (7 Ekim).

KESK Haber Sen’den protesto: KESK Haber Sen 6 Nolu Şube üyeleri, başkanlık karşıtı paylaşımlarından dolayı memuriyetten men edilen TRT kameramanı Binali Erdoğan hakkındaki kararın geri alınmasını talep etti (6 Ekim).  

Dündar ve Gül davasına tepki: RSF temsilcisi Erol Önderoğlu, gazeteciler Can Dündar ve Erdem Gül’ün “MİT TIR’ları” davasından FETÖ’ye yardımdan yargılanmalarını eleştirdi; “Gazeteci refleksiyle yaptıkları haber hiçbir terörist örgüte mal edilemez” dedi (4 Ekim).

Sansüre TYB tepkisi: Türkiye Yayıncılar Birliği (TYB) Barış Terkoğlu ve Barış Pehlivan’ın kaleme aldığı “Mahrem/Gizli Belgelerde Türkiye’nin Sırları” kitabına erişimin engellenmesini eleştirdi; “ifade ve yayınlama özgürlüğünün korunması anayasal bir haktır” dedi (2 Ekim).

Soru ve araştırma önergeleri / Kanun teklifleri

Ekim-Kasım-Aralık 2017 döneminde CHP ve HDP milletvekilleri sundukları soru önergeleri yoluyla, Türkiye’de medya ve ifade özgürlüğünün çok yönlü sorunlarını Meclis gündemine taşıdılar.

Gazeteci Fatih Portakal’ın ölümle tehdit edilmesi, Din İşleri Yüksek Kurulu’nun “harama sevk eden müziği dinlemek günahtır” ifadeleri, Cem Küçük’ün işkenceyi savunan açıklamaları, Anadolu Ajansı’nın  ajansın eleştirilemeyeceği taahhüdünün istendiği abone sözleşmesi, “TRT’de 300 milyon liralık vurgun” iddiası, “Türkiye’yi İnternet özgürlüğünde en çok gerileyen ülkeler” arasında gösteren Freedom House raporu; Fehim Taştekin, Faysal Dağlı ve Aytekin Gezici’nin kitaplarına yasağı soru önergeleri yoluyla TBMM gündemine getirildi.

Portakal’a tehdit Mecliste: CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Fatih Portakal’ı ölümle tehdit eden kişinin serbest bırakılması ve Yeni Akit gazetesinin haberciyi hedef göstermesini Başbakan Binali Yıldırım’ın yanıtlaması istemiyle TBMM’ye sunduğu bir soru önergesiyle gündeme taşıdı. Tanrıkulu, “2002-2017 döneminde yandaş medyanın hedef göstermesi akabinde kaç kişi ölümle tehdit edildi? Kaç televizyoncu ve basın mensubuna tehdide uğradı? Bu konuda kaç dava açıldı? Davaların güncel akıbeti nedir?” diye sordu (22 Aralık).

Tanrıkulu Başbakana sordu: CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Başbakan Binali Yıldırım’ın yanıtlamasını istediği soru önergesinde Din İşleri Yüksek Kurulu’nun, “Dinimizde müzik dinlemek yasak değildir ancak ahlaksızlık ve harama sevk eden müzik dinlemek günahtır. Dinimizin temel inanç, amel ve ahlak ilkelerine aykırı olmayan ve haramların işlenmesine sebep olmayan müzik türlerini dinlemekte dinen sakınca yoktur” ifadelerini sordu (17 Aralık).

İşkence çağrısı önergede: CHP Milletvekili Barış Yarkadaş, Türkiye gazetesi yazarı Cem Küçük’ün TGRT’de programında işkenceyi savunan açıklamalarıyla ilgili Adalet Bakanı’nın yanıtlaması istemiyle bir soru önergesi sundu (13 Aralık).

Hayatın Sesi TV Meclis gündeminde: CHP Milletvekili Barış Yarkadaş, kapatılan Hayatın Sesi televizyonunun mallarını internet sitesinden satışa çıkaran TMSF’nin “Mallar bizde değil” yazısını Başbakan Binali Yıldırım’ın yanıtlaması istemiyle Meclis gündemine taşıdı. Yıldırım’a, “KHK ile kapatılmadığı iddiasıyla OHAL Komisyonuna başvuruda bulunamayan kanalın malları TMSF tarafından nasıl satışa çıkarılmıştır?” sorusu da soruldu (5 Aralık).

AA sözleşmesi HDP önergesinde: HDP Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, Anadolu Ajansı’nın abonelerine yollamaya başladığı ve “Abone Ajans aleyhine hiçbir şekilde haber, açıklama, duyuru, reklam veya bildirim yapmayacağını kabul, beyan ve taahhüt eder” ifadelerinin geçtiği sözleşmedeki taahhüt dayatmasını Başbakanlığa bir soru önergesi yoluyla sordu. Sorular arasında, “AA sözleşmelerinde ‘aleyhe yayın’ şeklinde belirlenen sübjektif bir sınırlandırma ölçütü getirilmesinin hukuki dayanağı nedir?” sorusu da vardı (28 Kasım).

Yerel ve dijital medyaya ilan az: Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu, Basın İlan Kurumu’nun resmi ilan dağıtımlarında özellikle yerel medya organlarına yönelik adaletsizlik iddialarını ve dijital haberciliğin neden resmi ilan reklam kapsamına alınmadığı konusunu gündeme getiren CHP İstanbul Milletvekili Didem Engin’e yanıt verdi. Yanıta göre,İstanbul’daki 916 yerel gazeteden ancak 14’ü resmi ilan ve reklam yayınlama hakkını sahip görünüyor. 35 gazete de,  yayın yeri İstanbul olmakla birlikte yurt çapında dağıtılıp satışa sunuluyor (27 Kasım).

Sertel’den TRT sorusu: CHP İzmir Milletvekili Atila Sertel, bir soru önergesi yoluyla Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ’a, “15 Temmuz darbe girişiminin ardından TRT’den toplam kaç kişi FETÖ’cü olduğu gerekçesiyle ihraç edilmiştir? TRT’de 300 milyon liralık vurguna imza attıkları belirtilen personel ve yapım şirketleri kimlerdir? Bunun tespiti yapılmış mıdır?” diye sordu (26 Kasım).

CHP soru önergesi iade: CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu’nun Cumhuriyet gazetesi tutukluları hakkında verdiği araştırma önergesini TBMM Başkanı İsmail Kahraman bir üst yazıyla iade edildi. Yanıtta “görülmekte olan bir dava hakkında Yasama Meclisinde yargı yetkisinin kullanılması ile ilgili soru sorulamayacağı…” denildi (25 Kasım).

CHP gerileyen İnterneti sordu: CHP Ankara milletvekili Levent Gök, Başbakan Binali Yıldırım’ın yanıtlaması istemiyle ABD merkezli Freedom House adlı kuruluşun yayımladığı ve Türkiye’yi İnternet özgürlüğü bakımından en çok gerileyen ülkeler arasında gösterdiği raporunu sordu. Sorulardan ikisi de, “2014, 2015, 2016 ve 2017 yıllarında uygulanan yasaklamalarda kaç kişinin internete erişimi engellenmiştir? Yasakların sürelerini açıklar mısınız?” ve “2014, 2015, 2016 ve 2017 yıllarında hükümet tarafından uygulanan internete erişim engellerinin gerekçeleri nelerdir?” oldu (17 Kasım).

Tutuklu gazeteci sayısı bilinmiyor: CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer’in soru önergesini yanıtlayan Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, 2016 yılında 889 gazetecinin sarı basın kartının iptal edildiğini açıkladı. Bakanlık yine tutuklu gazeteci sayısını da tespit edemedi (14 Ekim).

Kitap yasağı HDP önergesinde: HDP Milletvekili Mithat Sancar, Fehim Taştekin, Faysal Dağlı ve Aytekin Gezici’nin kitaplarına yasağı Başbakan Binali Yıldırım’ın yanıtlaması istemiyle sunduğu bir soru önergesiyle TBMM gündemine taşıdı. Türkiye’de yasaklanan kitaplara değinen Sancar, “Bir kitap nasıl terör örgütü niteliği taşır?” diye sordu (12 Ekim).

Kitap yasakları CHP önergesinde: CHP Milletvekili Barış Yarkadaş, Sulh Ceza Hakimliklerinin aynı gün üç kitabı birden “örgüt propagandası” iddiasıyla toplatmasını, Başbakan Binali Yıldırım’ın yanıtlaması istemiyle Meclise taşıdı. Yarkadaş, soru önergesinde, “Kitaba suç unsuru muamelesi yapmaktan vazgeçin. FETÖ, Ahmet Şık’ın basılmamış kitabını bomba ile eşdeğer tutuyordu. AKP ise, basılı kitaba örgüt diyor ve çıtayı daha da yukarı çekiyor. Ortaklıkları bozuldu, zihniyetleri ise değişmeden devam ediyor” dedi (12 Ekim).

Dayanışma

Almanya’dan 200 sanatçı, yazar, gazeteci, tutuklu gazeteci Deniz Yücel için gazetelere ilan yoluyla özgürlük istedi. Çağrı, bianet, Evrensel, Cumhuriyet, Birgün, Diken, Journo, Welt, taz, Süddeutsche Zeitung dahil birçok medya organında 10 Aralık İnsan Hakları Günü’nde yayınlandı. Çok sayıda hukukçu ve gazetecinin destek verdiği Adalet Nöbeti’nin 38. Haftasında bir kez daha, Cumhuriyet gazetesi davasından tutuklu İcra Kurulu başkanı Akın Atalay gibi, tutuklanan avukatların serbest bırakılması talep edildi.

Gazeteciler ve meslek örgütleri ile muhalefet partiden milletvekilleri, Tunca Öğreten, Mahir Kanaat, Nazlı Ilıcak, Ahmet Altan, Mehmet Altan, Ahmet Turan Alkan, Ali Bulaç, Mümtazer Türköne, Murat Aksoy, Atilla Taş, Meşale Tolu gibi gazetecilerin sanık olduğu davaları izledi. TGS Hakkari’de görülen Nedim Türfent ve İzmir’de görülen Hakan Dirik’in davalarını izledi.

Cumhuriyet davasında yargılanan tutuklu gazetecilere mektup yasağı 400 gün sonra kalkınca okuyucular sosyal medya üzerinden #ÖzgürlüğeMektup göndermeye davet edildi. Cumhuriyet gazetesine yönelik davadan 365 gündür tutuklu olan gazeteciler Murat Sabuncu, Akın Atalay, Ahmet Şık ve Emre İper’in özgürlüğü için 365 imzalı bir imza kampanyası başlatıldı. İstanbul Beyoğlu ve Kadıköy’de birçok yürüyüş ve etkinlik düzenleyen Dışarıdaki Gazeteciler girişimi, yılı birçok gazete ve internet sitesinde yayımlanan ve tutuklu gazetecilere selam göndermek için çekilen toplu fotoğrafla tamamladı.

Tutuklu gazetecilere fotoğraflı selam: Dışarıdaki Gazeteciler, hapisteki meslektaşlarının yeni yılını çektirdikleri fotoğrafla kutladı. İçlerinde yakın zamanda tahliye olan Tunca Öğreten ve İnan Kızılkaya, Cumhuriyet davasından tahliye edilen Musa Kart, Turhan Günay, Kadri Gürsel’in de bulunduğu 100’e yakın gazeteci, Türkiye’de tutuklu yargılanan 140’ın üzerindeki meslektaşına özgür bir yıl dileğiyle bir kez daha selam gönderdi (31 Aralık).

Bakur’a davaya tepki: “Bakur/Kuzey” belgeseli hakkında filmin Batman’da gösterilmesinden iki yıl sonra “Örgüt propagandası” suçlamasıyla açılan davanın ilk duruşması öncesi sinemacılar, Çağlayan Adliyesi önünde bir araya gelerek “Sinema yargılanamaz” dedi (28 Aralık).

  1. Adalet Nöbeti:Adalet Nöbeti’nin 38. Haftasına, Dışarıdaki Gazeteciler girişiminden gazeteci Canan Yıldız ile Ertuğrul Mavioğlu, RSF temsilcisi Erol Önderoğlu, çizer Musa Kart, gazeteci Hakan Kara da destek verdi. Eylemciler, tutuklu hukukçu Akın Atalay’ın afişini de taşıdı. Yıldız, “Biliyoruz ki her şeye alışmak hapishanenin kendisidir. Asla alışmayacağız” dedi (21 Aralık).

Yol TV’yle dayanışma: Yol TV’nin Türksat Uydusu’ndan çıkarılmasıyla ilgili Ankara İdare Mahkemesi’nde açılan davaya HDP Milletvekilleri Alican Önlü, Müslüm Doğan, Mahmut Toğrul, Feleknas Uca, CHP Milletvekilleri Mehmet Tüm, Şenal Saruhan, Necati Yılmaz, Sezgin Tanrıkulu, Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu (AABK) Genel Başkanı Hüseyin Mat, AABK Onursal Başkanı Turgut Öker, Britanya Alevi Federasyonu (BAF) Başkanı İsrafil Erbil, Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF) Genel Başkanı Muhittin Yıldız, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Genel Başkanı Gani Kaplan, Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı (HBVAKV) Genel Başkanı Tuncer Baş, Hubyar Sultan Alevi Kültür Derneği Başkanı Aydın da destek verdi (20 Aralık).

Anter Davası’nı bırakmak yok: Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen Musa Anter davasını Musa Anter’in oğlu Dicle Anter, HDP Grup Başkanvekili Filiz Kerestecioğlu ve CHP Milletvekilli Sezgin Tanrıkulu da izledi (20 Aralık).

Ödül TGS’ye: Cezayir merkezli Arapça yayın yapan el Khabar gazetesi, Uluslararası Omar Aourtilane Basın Özgürlüğü Ödülü’nü, Türkiye’deki tutuklu gazetecilerle gösterdiği dayanışmak nedeniyle TGS’ye verdi (19 Aralık).

Tolu’nun davasına ilgi: Almanya yurttaşı ETHA Ajansı tercümanı Meşale Tolu’nun davasını aralarında Türkiye’deki Almanya Büyükelçisi Martin Erdmann’ın da bulunduğu Almanyalı yetkililer, gazeteci Günter Wallraff ve Sol Parti Milletvekili Heike Hänsel de izledi (18 Aralık).

Aslı Erdoğan’a ödül: İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin yayınlandığı 10 Aralık günü Almanya’nın Stuttgart şehrinde AnStifter grubu ile DİDF Stuttgart, dayanışma, eşitlik, adalet ve özgürlük adına çaba harcayan yazar Aslı Erdoğan’a Barış ödülünü verdi (11 Aralık).

İlanlı dayanışma: Tutukluluğunun 290. Gününde tam tecritten kurtulan ve eski Habertürk çalışanı Oğuz Usluer ile ortak bir avluyu kullanan Die Welt gazetesi muhabiri Deniz Yücel, tutukluluğunun 300. gününü doldurdu. Aralarında sanatçı, yazar, gazetecilerin de olduğu 200 isim Yücel için özgürlük isteyen bir çağrı yaptı. Çağrı, bianet, Evrensel, Cumhuriyet, Birgün, Diken, Journo, Welt, taz, Süddeutsche Zeitung’un da aralarında yer aldığı internet siteleri ve gazetelerde 10 Aralık’ta yayınlanan ilanla paylaşıldı (10 Aralık).

#ÖzgürlüğeMektup çağrısı: Cumhuriyet davasında yargılanan tutuklu gazetecilere mektup yasağı 400 gün sonra kalktı. Sosyal medyadan başlatılan #ÖzgürlüğeMektup etiketli kampanyada, bu kez okurlar, gazetecilere yazmaya çağırıldı. Çağrı videosunda, “400 gündür mektuplarımız onlara verilmedi. Artık yasak bitti. Mektuplarımız aylar sonra sahiplerine ulaşıyor. Şimdi okurlar gazeteciler için yazıyor” denildi (10 Aralık).

Öğreten ve Kanaat ile dayanışma: Gazeteciler Tunca Öğreten ve Mahir Kanaat’ın tutuklu yargılandığı ve İstanbul 29.Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davayı, ÖDP Başkanlar Kurulu Üyesi Alper Taş, RSF Türkiye Temsilcisi Erol Önderoğlu, TGC Başkanı Turgay Olcayto, TGS Başkanı Gökhan Durmuş, TGS yöneticisi Mustafa Kuleli ile birlikte birçok gazeteci izledi (6 Aralık).

Hayatın Sesi TV’ye destek: TGC, TGS, DİSK-Basın-İş, kapatılan Hayatın Sesi televizyonunun mallarını internet sitesinden satışa çıkaran TMSF’nin “Mallar bizde değil” yazısını kınadı. TGC Başkanı Turgay Olcayto, “Türkiye’de hukuk ve adalet adına yapılan yanlışlar çok” dedi (5 Aralık).

#SözümüzVar Eylemi: Gazeteciler, akademisyenler ve avukatlar, düşünce, ifade ve basın özgürlüğünün kısıtlanmasına karşı #SözümüzVar diyerek Kadıköy’deki Mehmet Ayvalıtaş Parkı’nda yürüyüş yaptı (2 Aralık).

Güven’e destek: Cumhuriyet gazetesi İnternet sitesi yayın yönetmeni Oğuz Güven’in bir Twitten “FETÖ propagandası”ndan yargılandığı davayı CHP İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş, TGC yetkilisi Sibel Güneş, çizer Musa Kart,  gazeteci Tuğba Tekerek, DİSK Basın-İş Sendikası temsilcisi Alp Tekin Babaç ve Evrensel gazetesi yayın yönetmeni Fatih Polat, araştırmacı yazar Nevzat Onaran da izledi (21 Kasım).

Hapisteki yazarlar unutulmadı: Uluslararası PEN’in ilan ettiği 15 Kasım Dünya Hapisteki Yazarlar Günü’nde, PEN Türkiye Merkezi Başkanı Zeynep Oral, Türkiye Yazarlar Sendikası İkinci Başkanı Suna Aras, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Turgay Olcayto, Türkiye Gazeteciler Sendikası Başkanı Gökhan Durmuş ve Türkiye Yayıncılar Birliği Başkanı Kenan Kocatürk’ün katılımıyla bir basın toplantısı düzenlendi (15 Kasım).

Altan’ların davasına ilgi: Gazeteciler Nazlı Ilıcak, Ahmet Altan ve Mehmet Altan’ın darbe girişiminden sorumlu tutulduğu davayı, CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, RSF Başkanı Pierre Haski, RSF temsilcisi Erol Önderoğlu, Article 19’dan Georgia Nash, PEN International savunu direktörü Sarah Clarke, Norveç PEN’den Eugene Schoulgin, Af Örgütü gözlemcileri, İsviçre, Fransa, Belçika, Çekya ve Norveç konsolosluk görevlileri de izledi (13 Kasım).

Dirik’i yalnız bırakmadılar: Cumhuriyet gazetesi İzmir muhabiri Hakan Dirik’in yargılandığı “Sarin gazı” sevkiyatı iddialarına ilişkin davayı TGS Başkanı Gökhan Durmuş ve İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Misket Dikmen de izledi (9 Kasım).

Doğan’a İsviçre’den ödül: İsviçre’de Freethinkers (Özgür Düşünenler) adlı kuruluş, “PKK propagandası”ndan Haziran 2017’de 33 ay hapis cezasına çarptırılarak Diyarbakır E Tipi Cezaevi’ne gönderilen hükümlü gazeteci ve ressam Zehra Doğan’a Düşünce Özgürlüğü Ödülü’ne değer buldu (3 Kasım).

Türfent’in yanındaydılar: TGS Diyarbakır Temsilcisi Mahmut Oral ile Özgür Gazeteciler İnisiyatifi (ÖGİ) Eş Sözcüsü Hakkı Boltan dahil birçok izleyici, tutuklu yargılanan Nedim Türfent’in davasını izledi (2 Kasım).

Özgürlük için 365 imza: Cumhuriyet gazetesine yönelik davadan 365 gündür tutuklu olan gazeteciler Murat Sabuncu, Akın Atalay, Ahmet Şık ve Emre İper’in özgürlüğü  için aralarında aydın, yazar, sanatçı ve gazetecinin olduğu 365 kişi imza kampanyası başlattı. İmzacılar Taksim Hill Otel’de bir araya gelerek basın toplantısı düzenledi. İmzacılar arasında, Sezen Aksu, Ara Güler, Banu Güven, Ezel Akay, Zülfü Livaneli, Korkut Boratav, Ümit Kıvanç, Nevşin Mengü, Özgür Müftüoğlu, Menderes Samancılar, Kani Beko, Arif Sağ, Gülriz Sururi, Cezmi Ersöz, Fadime Göktepe, Fehim Taştekin, Fatih Polat, İsmail Saymaz, Müjde Ar, Levent Üzümcü, Yetvart Danzikyan, Cahit Berkay, Erol Önderoğlu gibi isimler yer alıyor (29 Ekim).

Ahmet için Şık kampanya: Dışarıdaki Gazeteciler inisiyatifi, tutuklu gazeteci Ahmet Şık’ın tutukluluğunun 300. Gününde sosyal medya #AhmetŞık etiketiyle ilgi gören bir kampanya düzenledi. Gazeteciler, 28 Ekim Cumartesi günü saat 12.00’de Kadıköy Mehmet Ayvalıtaş Meydanı’nda Ahmet Şık için düzenlenecek etkinliğe bir video ile çağrı yapıldı (26 Ekim).

Davaya ilgi: ÇGD İstanbul Temsilcisi Uğur Güç, RSF temsilcisi Erol Önderoğlu, Düşünce Suçuna Karşı Girişim’den Zeynep Serinkaya, gazeteciler Elif Ilgaz, Candan Yıldız, Nevroz Oyman ve yazar Nevzat Onaran, 13 gazetecinin Özgür Gündem gazetesine dayanışma göstermekten yargılandığı davayı izlediler (26 Ekim).

Haberciler yalnız değil: HDP Milletvekili Erdal Ataş, CHP Milletvekilleri Ali Şeker, Selina Doğan, Barış Yarkadaş, ÖDP Başkanlar Kurulu Üyesi Alper Taş, RSF Türkiye Temsilcisi Erol Önderoğlu, TGS Başkanı Gökhan Durmuş, TGS yöneticisi Mustafa Kuleli, altı gazetecinin yargılandığı “RedHack” davasını izledi (24 Ekim).

Öğreten, Kanaat ve Çelik için kampanya: Redhack’in sızdırdığı Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak’a ait, mailleri haberleştirdikleri için yargılanan Tunca Öğreten, Mahir Kanaat ve Ömer Çelik’in 300 gün tutukluluğu sosyal medya üzerinden #300GündürÖzgürlüktenMahrum etiketi ile kampanyaya konu oldu (20 Ekim).

Eryılmaz’a destek: Özgür Gündem gazetesi dayanışma davasından yargılanan gazeteci Tuğrul Eryılmaz’ın duruşmasını meslektaşları Nadire Mater, Faruk Eren, Mehveş Evin, Erol Önderoğlu ve Hakan Tahmaz da izledi (20 Ekim).

TV10 eylemde: KHK ile kapatılan ve 7 Ekim’de de satışa çıkarılan TV10 kanal çalışanlarının, 54 haftadır İstanbul Galatasaray Meydanı’nda süren eylemine HDP Milletvekili Erdal Ataş de katıldı. Ataş, “Darbe engellendiğinde demokratik açılımlarının engellenmemesi gerekirken bizim iktidarımız darbe yarışına girdi” dedi (14 Ekim).

Tolu davasına ilgi: “MLKP üyeliği” suçlamasıyla tutuklu yargılanan Almanya yurttaşı ve ETHA Ajansı çevirmeni Meşale Tolu’nun yargılandığı davayı, Almanya Sol Parti Parlamenterler Grubu Başkan Yardımcısı Heike Hänsel, HDP Milletvekili Erdal Ataş ve HDP yetkilisi Beycan Taşkıran ve RSF temsilcisi Erol Önderoğlu da izledi (11 Ekim).

Ahmet’e “Şık” Ödül: Dünyanın en büyük yayıncılık buluşması olan, bu yıl 69.’su düzenlenen Uluslararası Frankfurt Kitap Fuarı’nda cesur haberciliği nedeniyle Türkiye’de tutuklu gazeteci Ahmet Şık’a ödül verildi. Ödül, haberci adına avukatı Can Atalay aldı. Şık, hapishaneden Şık, “Umudun öfkesinden korkanlar yalnızca suçlulardır” mesajı gönderdi (11 Ekim).

Silivri’de TGS ziyaretleri: TGS Genel Başkanı Gökhan Durmuş, TGS Yöneticileri Mustafa Kuleli ve Olcay Büyüktaş’tan oluşan TGS heyeti, Silivri Hapishanesi’nde tutuklu bulunan gazeteciler Murat Sabuncu, Murat Aksoy, İnan Kızılkaya ve Ömer Çelik’i ziyaret etti. Deniz Yücel ve Atilla Taş için ise görüşme izni verilmedi (9 Ekim).

Erdoğan ve Yücel’e ödül: 2017 Leipzig Medya Özgürlüğü Ödülü, yazar Aslı Erdoğan ve tutuklu Die Welt gazetesi muhabiri Deniz Yücel’e verildi. Ödülü, yurtdışı yasağı kaldırılan Erdoğan ve Yücel’in kız kardeşi İlkay Yücel aldı (7 Ekim).

Gazeteci güvenliği semineri: TGS, Diyarbakır’daki gazetecilere, çatışma bölgelerinde saha güvenliği, tanık olunan travmatik olaylar karşısında ruh ve beden sağlığının korunması ve dijital güvenlik konularında kapsamlı bir seminer düzenledi. TGS Genel Başkanı Gökhan Durmuş, Avrupa Gazeteciler Federasyonu (EFJ-İFJ) Proje Koordinatörü Mehmet Köksal ve çatışma bölgelerinde görev yapmış TGS üyesi uluslararası, ulusal ve yerel basın mensuplarının katıldığı seminerde, çatışmalı bölgelerde gazetecilerin dikkat etmesi gereken 16 maddelik protokolü açıklandı (5 Ekim).

Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Bakanlardan 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Sözcüsü Bülent Tezcan’ın “faşist diktatör” sözüne “Eğer bu ülkede şahsım veya bir diktatörlük olsaydı sen kalkıp da ne Tekirdağ’ın meydanında öyle konuşabilirdin… Adamı alıp götürürlerdi. Hiç şakası yok” şeklinde karşılık verdi. Erdoğan Yunanistan’ın Gümülcine kentinde, “İnancına güvenen inanç özgürlüğünden korkmaz, düşüncesine güvenen düşünce özgürlüğünden korkmaz” dedi.

Başbakan Binali Yıldırım, Uluslararası Araştırmacı Gazeteciler Konsorsiyumu’nun (ICIJ) açıkladığı Paradise Papers’ta adının geçmesiyle ilgili, “Buradan davet ediyorum, her türlü soruşturma, gerek mali gerek hukuki yönden yapılabilir” diye konuştu.

Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu, Türkiye’nin sıralamadaki yerini beğenmediği “Batı merkezli basın özgürlüğü endekslerini eleştirdi. Ulaştırma Bakanı Ahmet Arslan da, CHP İstanbul Milletvekili Onursal Adıgüzel’in gündeme getirdiği Wikipedia ve Sendika.org sitelerine yönelik erişim yasaklarını savundu.

Bakan Arslan’dan sansür savunması: “Biz bu kadar terörle mücadele terör örgütleri ile hakaret eden ülke durumuna sokan, Atatürk’e hakaret eden Wikipedia’nın yayını durdurulur. Kusuru kendisinde arasınlar… Çocuklara cinsel taciz, müstehcenlik, fuhuş ve kumar oynatılması dahil tüm bunlara imkan sağladığı için yasaklamışız. Atatürk aleyhine suçlar işlendiği için yasaklamışız. Yasaklamaya da devam edeceğiz” dedi; ardından Sendika.org sitesine yönelik açıklaması nedeniyle özür diledi: Sendika.org’la ilgili engelleme 8/A maddesi yani millî güvenlik ve kamu düzeniyle ilgilidir; onu özellikle vurgulayayım. Eğer farklı anlaşılıyorsa direkt özür dileyim çünkü gerçekten önemli” (Ulaştırma Bakanı Ahmet Arslan, CHP İstanbul Milletvekili Onursal Adıgüzel’in gündeme getirdiği Wikipedia ve Sendika.org sitelerine yönelik erişim yasaklarını savundu; 17 Aralık).

Çavuşoğlu’dan “endeks” dersi: “Basın özgürlüğü endeksleri, Batı merkezli kuruluşlar tarafından hazırlanmakta ve basın özgürlüğü kavramını Batı merkezli ele almakta olup, ülkelerin içinde bulunduğu koşulları gözardı etmektedir… Örneğin Freedom House endeksinde ilk 20 sıra içerisinde yer alan Palau, St. Lucia ve Marshall Adaları gibi ülkelerin gerek medya sektörlerinin büyüklükleri gerekse bu ülkelere ilişkin sağlıklı verilen nasıl temin edildiği ve Türkiye gibi devasa bir medya sektörüne ve çeşitliliğe sahip ülkeyle nasıl kıyaslandığı da ayrı bir soru işaretidir… Söz konusu kuruluşlar, herhangi bir devletten finansal katkı almadığını beyan etmekte, çeşitli vakıflar ve bağışçıların destekleriyle finansmanlarını sağladıklarını iddia etmektedir. Ciddi büyüklükte bütçeleri yöneten bu kuruluşların endeksleri hazırlanırken manipülasyona açık olup olmadıkları önemli bir sorundur” dedi (Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu, Türkiye’nin sıralamadaki yerini beğenmediği “Batı merkezli basın özgürlüğü endekslerini eleştirdi; 14 Aralık).

Erdoğan “düşüncesine güveniyor”: “İnancına güvenen inanç özgürlüğünden korkmaz, düşüncesine güvenen düşünce özgürlüğünden korkmaz” dedi. Gümülcine’de gençlere Mehmet Akif’in sözleri ile seslenen Erdoğan “Özü sağlam, sözü sağlam, adam ol, ırkına çek” (Cumhurbaşkanı Erdoğan Yunanistan’ın Gümülcine kentindeki Müslüman topluma seslendi, inanca yönelik kısıtlamalardan sorumlu tuttuğu Yunanistan’ı eleştirdi; 8 Aralık).

Erdoğan “Diktatör” olsaydı: “Kalkıp şahsımı faşist ve diktatörlükle tavsif eden bu zihniyeti ben halkıma özellikle havale ediyorum. Eğer bu ülkede şahsım veya bir diktatörlük olsaydı sen kalkıp da ne Tekirdağ’ın meydanında öyle konuşabilirdin… Adamı alıp götürürlerdi. Hiç şakası yok. Diktatörlüğün olduğu bir yerde sen öyle konuşamazsın. Ne senin Genel Başkanın öyle konuşabilir ne de sen öyle konuşabilirdin.” (Cumhurbaşkanı Erdoğan, 41. Muhtarlar Toplantısı’nda, CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Sözcüsü Bülent Tezcan’ın “faşist diktatör” sözüne değindi; 9 Kasım).

Başbakan’dan “davet”: “Buradan davet ediyorum, her türlü soruşturma, gerek mali gerek hukuki yönden yapılabilir. Bunu özellikle de istiyorum. Dolayısıyla hiç kimsenin hiçbir şekilde haksız yere itham edilmesi, yanlış iş yapıyor gibi gösterilmesi kabul edilemez. Biz onurumuzla varız. Ülkemiz, milletimiz için bütün ömrümüzü verdik. Bizim için en büyük servet itibarımızdır, gerisi el kiridir, gelip geçicidir” (Başbakan Binali Yıldırım, ABD ziyareti öncesi Esenboğa Havalimanı’nda Uluslararası Araştırmacı Gazeteciler Konsorsiyumu’nun (ICIJ) açıkladığı Paradise Papers’ta adının geçmesiyle ilgili açıklama yaptı) (7 Kasım).

İşten “Çıkarmalar/Ayrılmalar”

Ekim-Kasım-Aralık 2017 döneminde 46 gazeteci ve medya çalışanı işten çıkarıldı, işten çıkmak zorunda bırakıldı veya hazırladıkları/sundukları programlar sonlandırılınca işlerine son verildi.

Geçen yılın aynı döneminde yedi gazeteci ve medya çalışanı işten çıkarılmış veya işten çıkmak zorunda bırakılmıştı.  Ancak TGC, KHK ile 179 medya ve yayın işletmesinin kapatılmasıyla geçen yıl işsiz kalanların sayısının 10 bini bulduğunu açıklamıştı.

Kurt’a “zorunlu emeklilik”: Hürriyet gazetesinin 27 yıllık muhabiri Nurettin Kurt, zorunlu bir şekilde emekliliği seçti. Kurt, Facebook hesabında Sağlıcakla nice güzel günlere görüşmek dileğiyle. Tabii ki 27 yıl görev yaptığım Hürriyet Gazetesi’den mecburen emekli oldum. Emeği geçen herkese çok teşekkürler, sağlıcakla kalın” diye yazdı (26 Aralık).

Üç gazetesi işten çıkarıldı: Hürriyet gazetesi, Yayın Koordinatörü Fikret Ercan ve Yazı işleri müdürü Tufan Türenç’le yollarını ayırdı. Yazar kadrosunda ise Gila Benmayor ise yazılarına hurriyet.com.tr’de devam edeceğini, zaman zaman da haber geçeceğini duyurdu. (22 Aralık).

Ece’nin yazıların son: Hürriyet gazetesi, spor yazarı Ali Ece’nin yazılarına son verdi. Ece, Twitter hesabından, “’Hürriyet’ten arayıp “Yılbaşı tasarrufu nedeniyle yazılarına son vermek zorundayız” dediler. Lakin bu kadar az maaştan tasarruf gerekçesine Ertuğrul Özkök bile inanmaz!’” şeklinde açıklama yaptı (20 Aralık).

Sputnik’e karşı dört dava: Çeşitli tarihlerde Sputnik Türkiye Grubu’nda çalıştıktan sonra haksız şekilde işlerine son verildiği gerekçesiyle dört çalışan işe iade davası açtı. Dosyalarda “hakaret, taciz, tehdit ve mobbing” gibi iddialara yer veriliyor. Lora Tomaili ve Ferid Demirel’in davaları ilk derece mahkemelerinde sürüyor (20 Aralık).

Değirmenci kazandı: Doğan Grubu’nun 11 Şubat’ta işine son verdiği ve “Grubun saygınlığını zedelediği” iddiasıyla haber sunucusu İrfan Değirmenci aleyhine açtığı tazminat davası mahkemece reddedildi. Gazeteci, sosyal medyada “Sırada bizim onlardan istediğimiz kıdem ve ihbar tazminatının davası var. Basın işçisiyiz, haklıyız, kazanacağız” mesajını paylaştı (5 Aralık).

40 medya çalışanı işsiz: Doğan TV bünyesindeki televizyon ve radyo kanallarına hizmet veren teknik ekipten aralarında reji çalışanı Alper Pehlivan, kameramanlar Erdost Toprakçı, Tezhan Gümüş ve Semih Coşar, Yönetmen Hazan Zeydan, ışık operatörü Muttalip Parlak ve teknik hizmetler bölümünden Bülent Ulaş ile Oktay Çakmak dahil 40’ın üzerinde çalışan işten çıkarıldı (29 Kasım).

Kütahyalı çıkarıldı: Beyaz TV  yönetimi Rasim Ozan Kütahyalı’nın Beyaz Futbol programında “ırkçı ve cinsel içerikli” sözleri nedeniyle işine son verdi (20 Kasım). (EÖ/APA)

 

Sayfa Başı